30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER "2Ü« Egemealikfcayrtaz/ J - J ^ şartsu DGM'ııİndir! afemdn.m ÖzgürGûndem dûn çıktı • jç Politika Senisi-Günlük ÖzgürGûndem gazetesi dim yaym hayatına başladı. 12 sayfa olan ve 3 bin lıradan satılan gazetenın İmti>az Sahibi Yaşar Kaya.Genel Yayın Yönetmeni Ragıp Duran, Yazı İşleri Müdürü Taner Kutlay. İlk sayısı 160 bin basılangazetenin birinci sayfasında Imtiyaz Sahibi Yaşar Kaya imzasiyla "Neden. nasıl?" başlıklı bir yaza yer aldı. Yazıda "Adımızdan da anlaşılacağı üzcre özgürüz. Hıçbir ideolojinin. hıç bır holdingin. hıv'biriİNaii partinin sözcülüğünü üstlenmiyoruz. Ama haber değeri olan her olgu. olay \e fikri yakından izleyip. kamuoyunun haber ve bilgı alma hakkına çok yanlı, doğru ve hızlı bır şekıldc kaıkıda bulunmak istiyoruz."denildi. Bosna-Hersek'e çekiçgöç • İç Politika Senisi - DSP Gencl Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'nın Bosna-Hersek'teki savaşın durdurulması amacıyla ı Çekiç Güç benzen uluslararası birgücün kurulması için ginşimlerde bulunması gerektığini belirtti. Seçimler nedeniyle Trakya'da Çanta. Veliköy ve Ulaş beldelennde konuşan DSP Genel Başkaru Bülent Ecevit, Bosna-Hersekteki olaylann bir insanlık faciası olduğunu sövledi. Demirel devrede • ANKARA (Çumhuriyet Bürosu) - Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, tıkanan kamu kesimi sözleşmelerini görüşmek ûzere Başbakan Süleyman ' Demirel'den randevu istedi. Demirel'le yann bir araya gelecek olan Yılmaz'ın, ücret : tabanının 2 milyon liraya çıkanlmasına ilışkın istemlerini gündeme getirmesi bekleniyor. SHP lideri, Ahnak ve Uyanık'ın partiden aynlmalannda isim vermeden PKK'yı suçladı Inönü: Baskı soııııcıı istifa• Seçim gezisini Konya'da sürdüren SHP lideri, istifalann samimi olmadığını ve baskı altında ahndığım söyledi. İnönü, "Biz ülkenin bütünlüğünü korumak için yemin ettik,demekkiaynı tehdit bize de var" dedi. CtHANBEYLİ (AA) - SHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü HEP kökenli milletvekil- lerinin partiden kendilerini suç- layarak ayrılmalarının samimi bir davranış olmadığını belirte- rek "Bunu baskı altında yapı- yorlar. Yoksa bunun başka bir anlamı yok" dedi. İnönü, dün Konya'ya gider- ken seçim otobüsünde gazeteci- lerin sorulanru yanıtladı. İnönü, milletvekilleri Mahmut Alınak ve Mahmut Uyanık'ın SHP'den istifalannı nasıl değerlendirdiği- ni soran bir gazeteciye, "Bu ar- kadaşların ayrılırken yapmala- rı gereken şey hiç olmazsa par- tiyi suçlamamaktı. Ama görü- yorum ki kendileri rahatsızlar. Ayrılmaktan memnun değiller. HEP Genel Başkanı Feridun Yazar: TBMM'de grup kuracağız ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)- HEP Genel Başkanı Feridun Yazar, önümüzdeki günlerde TBMM'de grup oluşturacaklannıve daha geniş bir kitleyi kucaklayacaklannı söyledi. Yazar, SHP'den kopan milletvekiUerine yenilerinin de katılacağını bu milletvekillerinin kuracaklan partinin kendileriyle birleşeceğini bildirdi. PKK'nın siyasi örgütü olduklan ıddialannı dareddedenYazar, "Şimdi PKK da bizi devletle özdeşleştiler diye eleştiriyor. Devlet de PKK diye eleştiriyor. Biz doğru yoldayız ve devam edeceğiz. Biz, şu ya da bu merkezin emrinde değiliz." dedi. Yazar, HEP kökenli milletvekillerinin yeni parti kurma çalışmalannın 15 Haziran'a kadar tamamlanabileceğini de kaydetti. SHP'den kopan HEP kökenli milletvekillerinin kendileiyle sürekli temas halinde olduklannı, bu milletvekillerinin yeni parti kurma çalışmalannı kendileriyle birlikte yürüttüğünü anlatan Feridun Yazar, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "MiUetvekillerimiz, önümüzdeki günlerde yeni katıhmlarla TBMM'de grup oluşturacak sayıya ulaşacaklar. Yeni katılacak milletvekilleriyle ilgili olarak şimdi birşey söylemek istemiyorum. Ancak katılımlar olacak. MiUetvekillerimiz yeni birparti kuracaklar, daha sonra da bize katılacaklar. Zaten yeni parti kurulması çahşmalannı da birlikte yurütüyoruz. Biz önümüzdeki günlerde parlamentoda grubu bulunan bir parti olacağız." SHPden kopan HEP kökenli milletvekillerinin sayısı Mahmut Ahnak ve Mahmut Uyanık'ın istifalanyla 18'eçıktı. Bu milletvekiUerine SHP'den Salih Sümer ile Muzafler Ankan ın, ANAP'tan da Esat Canan ve Şerif Bedirhanoğlu'nun katılmalan bekleniyor. Bir baskı altında bunu yapıyor- lar. Ve bunu da halka söyleye- medikleri için tuttuklan yol ay- nldıklan partiyi suçlamak" kar- şılığını verdi. İnönü, bu baskılann ne oldu- ğu yolundaki bir soru üzerine şunlan söyledi: "Onu bilmem, onu kendile- rine sorun. Ben kendilerinin o demeçlerini gerçeklerle bağdaş- tıramıyorum. Düne kadar par- tide çalışıyorsunuz, uğraşıyorsu- nuz, hatta grup başkan vekili oluyorsunuz. Sonra aynlıyor ve partiyi böyle suçluyorsunuz. Bunlar birbirleriyle uyan hare- ketler degil, ama bir baskı altın- daysanız o zaman tabii böyle şeyler yaparsınız." "Kürt kökenli milletvekilleri- Be> tüyjtbap \e Şırnak köykerioden göçezoriananların gtri dönüşlerinde kendikrine avukatlan Eşber Yağmurdereli, Zeynep Ara- yıeı,FerdaÇetin, İHD tstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar ve>azar Yaşar Kemal eşlikedecekler.( MÜHARREM AYDIN) Korucu olmadıklan için göçe zorlanan köylüler: 12 haziranda dönüyoruzİç Politika Servisi- Koruculuk önerisini rcddeüiklcri için bir buçuk yıl önce kö> lcrinden göçe zorlanan Beytüşşebap ve Şırnak köylülerı 12 haziranda dönüyor. Kö> lülcrc, gönüllü avukatlıklannı übtlcncn Eşbcr Yağmurdereli, Zeynep Aravıcı. Ferda Çetin ile İnsan Haklan Dcrncği İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar v e yazar Yaşar Kemal de eşlik cdecek. 6E>lül 1990da korucu olmayı kabul ctmcdiklcri için göçe zorlanan, evleri >akılan,dcğirmenleri bombalanan Şırnak ve BeytüşşcbapköylüleridünÇağdaş Ga/cteciîer Derneğinin Cağaloğlu'ndaki lokalindeavukatlanyla birlikte bir basın toplaniısı düzenlediler. Köylüler adına bir açıklama yapan a\ ukat Eşber Yağmurdereli de 27 Mayıs 1990 tarihindegüvenlik kuvvetlerinin Şırnak ve Beytüşşebap'a bağlı köylülerden korucu olmalannı istediklerini. köylülerdenretcevabı gelince de göçe zorladıklannı söyledi. Köylülerin bütün dilekçelerinin karşılıksız kalması üzerine 6 Eylül 1990 günü göçün başladığını söyleyen Yağmurdereli, Keldanı mezhebine mensup Hıristiyan Asuri köylülennin İstanbul'daki bazı kiliselere yerleştiğini duyurdu. Yağmurdereli, "Aydın vedemokratlan bu dönüş için destek vermeye çağınyoruz" dedi. Yaşar Kemal de avukatlardan olayı >abanci gazeteleremektuplaryazarak duyurmalannı istedi. Köylülerin karşı karşıya kaldıklan bu durumu bir katliam olarak niteleyen Kemal, 12 haziranda köylülerle dönccek hevet içinde yer alacağını söyledi. nin istifalarının SHP açısından Güneydoğu'da nasıl bir etki ya- ratacağına" ilişkin soruyu ce- vaplandırırken bu gelişmelerin kendi hareketlerinin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini bildiren İnönü, şuniarı kaydet- ti: "Bu çözüme giderken de bir etnik grubun tek başına bir par- tide örgütlenmesi ve baska tür- lü hiçbir örgütlenmeye de hiç girmemesi, yani büyük partiler- de bu etnik grubun temsilcileri- nin olmaması sakıncalı şeyler- dir. Biz buna engel olmak için arkadaşlarımızın seçime gider- ken bizimle beraber olma fikir- lerini kabul ettik. Ve onun doğ- ru olduğunu da görüyoruz. Çünkü şimdi gördüğüm kadar PKK belirli bir baskı uyguluyor. Ve bunun da amacı belli." PKK birlik istemiyor Erdal İnönü, PKK terör ör- gütünün demokratik çözüm is- temediğini ve Kürt kökenli in- sanların büyük bir partide diğer insanlarla birlikte bulunmala- rından rahatsız olduğunu belir- terek şöyle dedi: "PKK, Kürt kökenli insanla- ra yapılan baskılarm bir büyük parti içinde dile getirilmesini ve bu tip bir çözümün herkesi ra- hatlatmasını istemiyor. Ülke bütünlüğünü içerisinde demok- ratik çözüme vanlmasını istemi- yor. Istemeyince de yâpması ge- reken şey mümkün olduğu ka- dar ayırmak. Kürt kökenli in- sanlan Türk kökenlilerden, ya- ni milletin büyük çoğunluğun- dan ayırmak ve bunu da insan- ları öldürerek, korkutarak ve her türlü baskıyı uygulayarak yapıyor." Inönü, istifalarda PKK bas- kısının etkisi olup olmadığını soran bir gazeteciye, bunu bile- meyeceğini söyledi. İnönü, şöyle devam etti: "Benim gördüğüm PKK lide- rinin zaman zaman basına söy- lediği şeyler. PKK'hlar bu bir- likteliği hiçbir şekilde istemiyor- lar. Demokratik çözüm ve ülke bütünlüğünü istemiyorlar. Yap- tıkları baskılar da bu doğrultu- da. Bu baskı az bir şey değil. Çünkü öldürmekle tehdit edi- yorlar. Bu bir kanlı mücadele, bir ölüm kalım meselesi." Politikacılan tehdit Gazeteciler, Inönü'den "rx>- litikacılan tehdit" konusunu bi- az daha açmasını istediler. Er- dal İnönü, bunun üzerine şöyle konuştu: "Bana kimse bir şey söyleme- di. Ama ben gördüğüm olaylar- dan bunlan çıkanyorum. Biz bu ülkenin bütünlüğünü korumak için yemin ettik. Demek ki aynı tehdit bize de var. Bana açıkça yapmış olmalarına gerek yok. Ama bir baskı olduğuna hiç şüpheyok." MASKETTİN HOCA'nn S^KÜSÜ slBİ.. Genel Müdür Yavuz Sunu'nun şirketi 6 milyarzarara uğrattığı öne sürüldü Yem Sanayii'nde de voLsıızlıık iddiası ANKARA (ANKA) - Koalis- von hükümetinin göreve gel- mesıyle başlatılan usulsüzlük ve volsuzluk iddialanna bir yenisi daha eklendi. Yem Sanayii Ge- nel Müdürü Yavuz Sunu'nun Temko şirketi aracılığıyla yapı- lan ithalat sonucu şirketi 6 mil- yar lira zarara soktuğu öne sürüldü. Tarım ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri'nin talima- tıyla Yem Sanayii T.A.Ş.'de başlatılan uygulamada geçen >ıl >cmde İcullanılan ayçice- ği tohumu küspesinin "Tür- kiye'de en bol bulunduğu" eylül ayında yabancı ülkelerden ithalat için i'hale edildiği belir- lendi. Türkiye'de üretim ve bunun ticaretini yapan fırmala- ra bilgi verilmeden yapıldığı öne sürülen ihale iplik ticareti ile uğraşan Temko şirketine ve- rildi. Araştırma raporunda, ekim ayı ortalannda teslim alınmak üzere 103.500 dolar ton fiyatla anlaşma yapılması- na karşın şirketin küspe teslimi- ni öngörülen tarihten dört ay sonra Mersin Limanı'na yap- maya başladığı belirtildi. Suçlanan Genel Müdür Ya- vuz Sunu. ANKA'nın sorulan- nı yanıtlarken iddialann doğru olmadığını söyledi. Genel Mü- dür Sunu. hükümet değişikli- ğinden sonra Tarım ve Köyişle- n Bakanı Necmettin Cevheri'- nin bu doğrultuda biraraştırma başlattığını, ancak bunun da sonuçlanmadığını bildirdi. POUTIKA GONLUGU HİKMET ÇETtNKAYA YÖK Dimdik Ayakta... Unıyersite öğretim üyeleri soruyor: YÖK hâlâ başımızda kalacak mı? Hükümet bu konuda ne yapıyor acaba? DYP ve SHP seçim öncesi verdiği sözü unuttu mu?" Bu sorulara istediğiniz kadar yanıt aramaya çalışın, ve- remeyeceksiniz. Çünkü hükümet, bu konuda nedense açık bir tavır koymuyor Böyle olunca da YÖK, bildiğini okuma- ya devam ediyor. YÖK. 1991 yılında Türkiye'de yanılmıyorsak, 15 yeni üni- versite ve yüksekokul açılmasını öngörüyordu. Aynı tutu- mu DYP-SHP hııkümeti de sürdürüyor. Her ile birfabrika gıbi 20 ile bir üniversite ve yüksekokul kurulması progra- maalınıyor. Şimdi soruyoruz: Hem YÖK'u eleştiriyorsunuz hem de onun önerilerini yerine getiriyorsunuz, neden, niçin?" 12 Eylul 1980de askeri yönetim anarşi ve terör olayları- nın baş sorumlusu olarak özerk üniversiteyi görüyordu. Başta Kenan Evren, üniversiteleri 'anarşi yuvası' olarak mtelendıriyordu. Onun için de üniversiteyi 'anarşi yuvası' olmaktan çıkarmak, disipiine etmek, askeri yönetimin baş- lıca görevi oldu. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası, bu gelişmelerin ışığında hazırlandı. Yasa 4 Kasım 1981'de, Danışma Meclisı bıle oluşmadan kabul edıldi ve iki gün içinde yürürlüğe girdi. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası, o tarihte hem üniver- site çevrelerinde daha sonra Danışma Meclisi'nde tartışıl- dı. Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı, yasayı üniversite özerkliğini ortadan kaldırıcı buldu ve şoylededi1 "YÖK olağanustü dönemin kanunudur. Zamanla orta- dan kalkmaya mahkûmdur..." Rahmetlı Ord Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ise şöyle konuşuyordu 1981 yılında: "Ben, özerk üniversitede yetişmiş ve akademik kariye- rin her aşamasını o ortamda yaşamış, özerk hukuk fakül- tesinın dekanlığını yapmış bir bilim adamı olarak bugünkü YOK sıstemine kökünden karşıyım..." YÖK demek ki 11 yıldır tartışılıyor. Anayasa hükmüyle çatışan bu kurum nedense hâlâ ayakta duruyor, kimse YÖK'e dokunamıyor. Üniversite özerkliğini hiçe sayan, öğretim üyelerinin yaşamlarını bir çırpıda silen, onlan egemenliği altına alan YÖK, demek ki birileri tarafından korunuyor ve kollanıyor. Bugün üniversite öğretim üyeleri ne yazık ki yöneticile- rin karşısında güçsüzdürler. Üniversite geleneği bir kena- ra itildiğinden yöneticı-hoca ilişkisi amir-memur ilişkisine dönüşmüştür. 1984 yılı sonunda YÖK'ün rektörlere gön- ıderdiği bir genelgede öğretim üyelerinin ve öğrencilerin fişlenmesinin istendiğini anımsıyoruz. Bir öğretim üyesi bilimsel özerklik savunurken yönetici buna karşı çıkar mı? Bilimsel alanda özgürce çalışabilme- si, düşüncelerini yine özgürce açıklayabilmesi onun en doğal hakkıdrr. Ancak 12 Eylül 1980 askeri yönetimi, özgür- lüğü, 'anarşi ve terör' olarak nitelemiştir. 1402 sayılı ya- sayla ve başka biçimlerle yüzlerce öğretim üyesi üniversi- teden uzaklaştırılmıştır. öğretim üyelerinin umudu, DYP-SHP hükümetindeydi. Çünkü ANAP iktidarda kaldığı sürece YÖK'le kol kola ya- şamıştı. Ve o yüzden beklentileri yoktu. Şimdi ANAP gitti ve DYP-SHP hükümeti kuruldu. Ama YÖK hâlâ ayakta ve bu nedenle de umutları kırıldı. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, rektör olarak gör- mek istediklerı kişileri belirlemek için 26 mayıs günü toj> landılar. Öğretim üyelerinin yüzde 77'sinin katılırriıyiâ yapılan oylama sonucunda Prof. Dr. Üstün Ergüder, Prof. Dr. Atilla Aşkar, Prof. Dr. Sabih Tansal ve Prof. Dr. Gündüz Ulusoy rektör 3dayı seçildiler. Sonuçlar bir yazıyla Cum- hurbaşkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı, Milli Eğitim Bakanı ve YÖK Başkanı'na iletildi. Yeni Üniversite Yasası'nda yer almasını istedikleri do- kuz maddelik 'Yapılanma ve işlev'in neler olduğuna baktı- ğımızda kimı maddeler şöyle: "Üniversitenin en üst karar organı senatodur. Kanunun yürürlüğe girmesini takiben gerekli yönetmelikler geçici senatoca yapılır. Fakültenin tüzelkişiliği olmalıdır. Her üniversite fakülte dışındaki birimlerıni yönetmeliklerle kendisi belirlemeli- dir. Her üniversite yönetim organlarının yapısını ve işleyi- şini yönetmeliklerle kendisi saptamalıdır..." Evet YÖK öğretim üyelerinin hâlâ başında. Sanki doku- nulmazlığı var... BABAM NURULLAH ATAÇ Meral Tolluoğlu 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yayınları Tiırkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gönderilmez. YARGIONUNDE SAVU1NMA Abdullab Baştürk 10.000 Ura (KDV içinde) Çağdaf Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemdi gönderilmez. Kültür • Sanat 20SCAITÖDÜLÜ ALTIN KCRE EN İYİ FİLM ÛDÜLL "10 N U M A R A ! Bugs) de herşev var. Yoğun bir oyun. biraz erotizm, biraz da dehşet." Carl Franklm - KABC - TV VVARREN BEAJTY - ANNETTE BENING n UIIUEVMSM m« BUGSY42*1 61 03) ı,249 01 « J (336tti12J • (572 ««3) 441113 0 ) • Ht5) i 30-14 00-16 30-• • J0-t330-16 0D- 1 30-14 00-16 3<y 30-140C-1G 30- 2. HAFTA TRI< _,. STAR KUZENIM VINNY My Cousin Vinny JOE PESCI Yön:Jonathan Lynn S T E P H E N KIN Gden THE UWNMOWEB MAN Bir MED1TERRANEO üCro* [h I u l?0Cı4ıi-]*»İHi.îl ^MOCi I33 T O 7 3. HAFTA fBBM 1 fll£S öffflUQSHfi' I£SUE KtSEM CIPUK 2 yıl önce kaküğımtz yerden devam ediyoruz. 5 Haziranda Sinematarda.. Beyoğlu «TL*8 (343 75 7Eı 12:00-14 15-16 30-18 45-21 "5 Sakırkoy 74 (5720444ı 11 00-13 0O-1S 00-17 00-1900-21 15 Çemberiıtas 5*F« |516 26 60) 11 00-13 30-16 00-18 3C-21 00 Ankara «TRtPOL (425 74 '8ı '2 15-'4 3C 16 45 -9 Of 211 = Sinema • Tiyatro Gösteri 232 64 26 • 230 21 87 f TÜRYAP ! 1 RESTAURANT/BAR' PiyanoTamer özkan ' Citartspanyol Rafael ' Boğaz manzarah terasımız I açilmtştır. Cördünüz mü (•* I Odakule Karşısı Beyoğltı L. Tl22£0 88 BULUNMAZ TİYATRO İ S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yönetimi n d e TİYATRO KURSU IsliklalCad 186/2Beyoğlu Tel.251 60 90-513 74 31 522 65 85-515 10 71 NAZIM HİKMET SAHNESİ BULUNMAZ TİYATRO I S T A N 8 U L Ezel Kalkan Yönetim'mde çocuklar için TİYATRO KURSU Ish'klalCad 186/2 B«yoâlu Tel-251 60 90-513 74 31 522 65 85-5151071 NAZIM HİKMET SAHNESİ REKLAM FtlMlDAdlTIMINDA 249 50 33 ankara sanat tiyatrosu 4. ULUSLAMRASI TİYATRO FESTIVALI'NDE MAZIM HİKMET JTILMAZ GÜNEY Yön:Rutkay Aziz 1 Hoziraa 20.30 2Haıiraı lt.30-20.30 Oyunlaştıran ve Yön: Metin Belay 3Hazlra« 11.30-20.30 TAKSİM SAHNESİ 249 69 44 M.Ü.E.B.D. SUNAR İŞTE STAR, İŞTE KONSER UD ÜSTADl COŞKUN SABAH SİZLERLE 5 HAZİRAN 1992 SAAT:20.30 HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU BİLET SATIŞ: Vakkorama Taksim (251 28 88) Suadiye (390 87 42) Beyoğlu Sineması (251 32 40) EJit Cafe - Kadıköy (338 83 91) Şekerbank İstanbul Şubeleri Sehir Tiyatroları Harbiye Muhsin Ertuğrul - Kadıkoy Haldun Taner - Uskudar Musahipzade Celal Bakırköy AzLz Nesin Sahnelefi ve Af ıkhava Tiyatrosu Cişeleh (3-4-5 Hazıran) BİLET FİYATLARI: I . Bioic 50.000 71 II .Blolc 40.000 Ti. BU REKLAM ŞEKERBANK'IN KATKILARIYLAGERÇEKLEŞT1RİLMIŞT1R. 232 64 26 • 23O 21 87 5. U L U S L A R A R A S I YAPI K R E D İ G E N Ç I İ K F E S T İ Y A L İ Festivalde bugün folkvar, cazvarL The Dixielanders/Danimarka Rumelırtisan. saat 21.00 Close Harmony Friends/Çekcslovakya, Pop-Jazz Show Band/Çekostovakya Kalamış Manna. saat 21.00 Yılmoz Göney Gözüyle (an Çekişen Çel'şkiler Ülkesi... S Ü R Ü TARIK AKAN - MELİKE DEMİRAĞ - TUNCEL KURTİZ Yaııetmeıı:Zeki ÖKTEN Senaryo:Yıimaz GÜNEY Ortaköy OKM 258 69 87 13.00-15.30-18.00-20.30 Tüm Zomanların En lyi Filmi • • • • S U R U TARIK AKAN - MELİKE DEMİRAĞ - TUNCEL KURTİZ Yönetmen:Zeki ÖKTEN Senaryo:Yıimaz GÜNEY Beyoğlu DİLBAZLAR (244 39 19) U 11 3O-13.3O-IS.30-17.3O-I9.3O-21.30 Sinema Tiyatro Gösteri 232 64 26 230 21 87
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle