Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31MAY1S1992 PAZAR
16 HABERLERIN DEVAMI
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
27 Mayıs'ın
Düşündürdükleri...
"Solcu birsubay, solcu bir insan değildir!.."
6u yargı, Latin Amerika'daki askeri darbeler üzerinde
uzmanlaşmış bir araştırnnacıya ait
Subay, ister sağcı ister solcu olsun, temel bazı özellikler
taşır. Her şeyden önce, solcu subay da sağcı bir subay ka-
dar "devlet hayranı"dır ve katı milliyetçidir.
Solcu subay da sağcı subay gibi bölünmelerden, karı-
şıklıklardan,disiplinsizlikten hoşlanmaz. Birsubay, köklü
toplumsal değişimlerden yana olabilir; ama en köklü top-
lumsal değişikliklerin bHe bir düzen içinde ve ülke bütünlü-
ğünü tehlikeye atmadan gerçekleşmesi, onun için de bir
önkoşuldur
Bunlar, siyasal yelpazede sağa doğru gidildikçe siville-
rin de paylaştıkları egilimlerdir. Ama gene aynı özellikler-
dir ki solcu bir subay ile solcu bir sivilin uzlaşmasını zor-
laştırır.
* • *
Başka bir gerçek daha var. Ordular salt ideolojiyle değil,
önlerindeki tehdit ve tehlikelere göre, somut koşullara gö-
re hareket ederler.
Koşullar değiştiğinde, subayların ideolojileri de değişir.
Arjantin'de, 1930'daki faşist eğilimli yüzbaşılar, 1943 yı-
lında "işçi yanlısı" albaylar olarak ortaya çıktılar.
Dominik'te, 1963teJuan Bosch'un ilerici hükümetinide,
bir süre sonra onun yerine geçmişolan sağcı hükümeti de
aynı ordu devirdi.
Brezilya'da, solcu çeteleri bastırmakta kullanılan, ünlü
sağ eğilimli paraşütçü tugayı, 1978'de demokratikleşme-
nin öncüsü olarak sahnedeydi.
Honduras'ta, 1963 yıltnda kanlı bir darbe ile sağcı dikta-
törlük kuran General Lopez Arillano, 1972'de bu kez halkın
desteği ile reformcu, ilerici, sendikal haklara saygılı bir
kimlikle iktidara geldi.
Fransa'da 1900-1940 yıllan arasında milletvekilliği yap-
mış olan askerlerin çoğu sağcıydı. Ama solun önerdiği
toplumsal reformlara, ekonomik çıkar gruplarının temsil-
cileri kadar karşı çıkmıyorlardı.
• • •
Subaylar, genellikle orta sınıfın bir parçasıdır. Orta sınıf
güçlendikçe ve siyasete ağırlığını koydukca, doğrudan
işin içine girme gereksinimini pek duymazlar.
19. yüzyılda ispanyol ordusu, Fransız ordusundan daha
liberaldi. Ama güçlü bir orta sınıfın bulunmadığı Ispanya'-
da, yüzyıl boyunca bircok askeri darbe yaşandı. Ordu bir
anlamda orta sınıfın boşluğunu dolduruyor, kendisini
onun yerine koyuyordu.
Buna karşılık, 19. yüzyıl boyunca ve daha sonraları, bir-
çok kez fırsat çıkfiğı halde, Fransız ordusu siyaset sahne-
sinde görülmedi. Hatta içinde sağcı eğilimler ağır bastığı
halde, solcu hükümetler döneminde de görevini aynı say-
gı ölçüleri içinde sürdürdü. Çünkü, Fransız Devrimi'nin
ürünü olan güçlü bir orta sınıf vardı.
• • •
27 Mayıs darbesini 12 Mart ve 12 Eylül'den ayırmalı mı,
yoksa hepsini de aynı sepete mi koymalı?
Bizim kuşaklar için sancılı, zor bir soru bu.
Darbeler sayesindedir ki; demokrasinin en az sakıncalı
rejim olduğu görüldü. Darbeler sayesindedir ki; askeri, si-
yasal amaçla kullanma hesaplarının bir noktadan sonra
yürümeyeceği ortaya çıktı.
Ordunun, ne iç ve dış güçlerden bağımsız, ne de onlar-
dan emir aian bir maşa olmadığı anlaşıldı.
Darbeler arasında "iyi-kötü" ya da "sağcı-solcu" ayrımı
yapmanın yanlışlığı gozler önüne serildi.
Bunlar hep doğru!
Ama bunlarm doğru olması, o günleri, gözaltına alınmış
bir genç olarak, duvarları kursun yaralarıyla dolu bir SBF'-
nin öğrencisi olarak yaşayan benim gibilerin, 27 Mayıs'ın
getirdiği özgürlükçü-çağdaşaçılımı unutmasınayetmiyor.
Askeri darbelerin her türüne karşı çıkmak doğru!
Ama 27 Mayıs'ın getirdikleri ile 12 Mart ve 12 Eylül'ün
getirdikleri arasındaki farka gözlerini yummak da yanlış!..
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Hitler Başvekil oluyor!
31 MAYIS 1932
Brüning hükümetinin istifa
mektubuna hasredikn ve
saat 11 'den öğleye kadar
devam eden bircelseden
sonra. Başvekil bir kaç
dakikadan fazla devam
etmeyen bir mülakat
esnasında Reisicumhura,
hükümetin isüfanamesini
iblağeylemiştir. M. Brüning,
mecburen sağa müteveccih
olacak olan gelecek
hükümette ne Başvekaleti, ne de Hariciye Nazırlığını
muhafaza etmek arzusunda değildir. Hatta uzunca bir
istirahat müddeti geçirmek üzerehemen berlini
terkedeceği söyleniyor. M. Brüning'inçekilmesi sağ
cenahın bir muvaffakiyeti olup Nazi fırkasına iktidar
mevkiinin yolunu açmaktadır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
înönü istifa etti
31 MAY1S 1962
Başbakan İsmct İnönü., dün gece saat
23.08"dc istifa etmiştir.İnönü istifasını
yarın (bugün) Cumhurbaşkanı Cemal
Gürscrc verecektir.Bu istifa ile
İnönü'nün İkinci Cumhuriyet
devrinde lOKasım 1961'den
itibaren 20 \ gün devam eden
Başbakahlığı sona ermiş
bulunmaktadır. CHPgurubu
toplanüsında önemli bir açıklama
yaparak istifasını açıklayan İnönü, "tatt Inönü
'Son bir ay zarfında af konusu, bütün memleket
meselelerinin üstünde telakki edilerek, hükümet mefluç
hale getirilmiştir'demiştir. Bakanlar Kurulu tarafmdan
istifa edipetmeme konusunda kendisine tam yetki verilen
İnönü, AP'nin siyasi af konusundaki uzlaşmaz
tutumunun 'koalisyonun devamma imkan bırakmadığmı'
belirtmiştir.tnönü istifasını bildirdiği anda saat 23.08'i
gösteriyordu. Grup Inönü'nün bu izahaünı ve karannı
dakikalarca alkışlamış ve kendisi çıkarken 'Dağ başını
duman almış' marşını söylemiştir. G ruptan sonra
Başbakan İsmet tnönü gazetecilere 'istifamı bu gece
vereceğim' demiş basın mensuplannın 'tekrar hükümeti
kurmaya memuredilirseniz, kabul edermisiniz?'
sorusunu bu sonraki mesele diye
cevaplandırmıştır. İnönü doğruca Meclisteki Başbakanhk
odasınacıkmış, burada istifasını ihtiva eden dilekçesini
yazmış ve 23.50 de bir taksi şirketinden çağırdığı bir
otomobile binerek evinegitmiştir. AP MeclisGrubu
İdare Heyeti bu gece saat 21 'de bir toplantı yapmış ve bu
toplantıda APmüşterek gruplarının yann olağanüstü bir
toplantıya cağnlmasına karar verilmiştir.
. Savfada
olduğu seçimleri kubs çalışma-
lannda daha başanlı olan ada-
yın kazanacağı belirtiliyor.
TOBB'nin 15. başkanını be-
lirleyecek 985 delege, dün An-
kara Akün Sineması'nda bir
araya geldiler. Bir grup delege-
nin ayakta izlemek zorunda kal-
dığı toplantıyı açan Genel Ku-
rul Başkanı Şinasi Ertan, "İç ve
dış düşmanların sonuç alınma-
sı asla mümkün olmayan hain
gayretleri" karşısında hüküme-
tin "kararlı ve başanlı" davra-
nışlanm kutladıklarını belirtti.
"Büyük Atatürk'Un kurduğu
bu büyük ülkeyi parçalamaya
kimsenin gücü yetmeyecektir"
diyen Ertan, salondakileri tanı-
tırken hayli zorlandı. Ertan,
ANAP'lı eski Sanayi ve Ticaret
bakanlanndan Rüştü Kâzım
Yücelen'i "SHP'nin temsilcisi"
olarak tamttı. Bu yanlışı otur-
duğu yerden seslenerek düzelt-
meye çalışan Yücelen'i duyan,
ancak divan oldu.
Yırcalı, oldukça uzun süre ve
en ateşli destekçilerinin bile dik-
katle izleyemedikleri konuşma-
sında, Türkiye'yle ilgili hemen
her konuya değindi. TOBB'nin
Milli Güvenlik Kurulu, TRT,
YÖK, üniversite yönetimleri da-
hil her alanda karar alma süre-
cine katılması gerektiğini söyle-
yen Yırcalı, faaliyet raporunda
yer aldığı gerekçesiyle TOBB
yönetiminin yaptığı olumlu işle-
ri sergilemek istemediğini bildir-
di. Yırcab'nın konuşması sıra-
sında salon dışında kurulan ka-
palı devre televizyonunun iste-
nilen gibi çabşmaması delegeler
arasında tartışmaya neden oldu.
Elinde purosuyla, hışımla salo-
na giren bir delege, TRT kame-
ramanına "TRT'ci, çekil ora-
dan be. Dışandan hiçbir şey gö-
remiyoruz, seni mi seyredece-
ğiz" diye bağırdı.
önceki gece Bulvar Palas'ta
delegelere verilen akşam yeme-
ğinde, masaları tek. tek dolaşa-
rak destek arayan ve "kesinlik-
le kazanacağını" söyleyen Yır-
calı, en büyük alkışı, aday oldu-
ğunu açıkladığında aldı. 20
Ekim seçimlerinde DYP'den
milletvekili adayı olmak ama-
cıyla TOBB başkanbğından ay-
nlan, ancak tstanbul Bakırköy'-
de ANAP'ın oylannı aşamaya-
rak seçilemeyen Erez'in yerine
Birlik Yönetim Kurulu'nca ata-
nan Yırcalı, "Şimdi seçilerek
göreve gelmek ve daha iyi hiz-
met vermek istiyorum" dedi.
Konuşmasını bitirdikten son-
ra salondan ayrılan DemırePe
eşlik etmeye çalışan Yırcalı, ka-
lababk nedeniyle Başbakana an-
cak makam otosunun kapısm-
dayken yaklaşabildi. Demirel'i
yolcu eden Yırcalı, salona geri
dönerken Erez de toplantıdan
aynbyordu. Kendisinden olduk-
ça emin görünen Erez, "Demi-
rel'in size destek verdiği söyle-
niyor, doğru mu" sorusuna gü-
lerek "Ben delegelerin tasvibi-
ni aldım" karşılığını vermekle
yetindi. Yırcalı'nın Anadolu'-
dan gelen delegeler üzerinde et-
kili olduğu doğru muydu? Erez
yanıtladı:
"Sandıklar açıbnca kimin et-
kili olduğunu göreceksiniz."
Yırcalı ve Erez kendi taratla-
rından alkış alırken Demirel
tüm delegelerce ayakta alkışlan-
dı.
Her yerde dolar var
Ekonomi Servisi • Dolann yaşama olan
etkisi her alanda ve toplumun her kesimin-
de farklı biçimlerde ortaya çıbyor. Dolar-
daki artış bazı kesimler için kazanç kapısı.
Dolann yükselmesi onlan sevindiriyor.
Ekonominin bir diğer bölümü dolardaki
çıkışı kuşkuyla, endişeyle izliyor. Çünkü
dolar, fıyatlan, maliyetleri yükseltiyor. Pa-
halıük saüşlan düşürüyor, piyasalar dur-
gunlaşıyor, ekonomi tıkanıyor.
Kim olurean ol Tahtakale'ye gel
Türkiye'de dolar taşımanın yasak oldu-
ğu yıllarda yasadışı piyasa olarak tanınan
Tahtakale, son yıllarda toplumun her kesi-
rrunden mûşterilerine hizmet veriyor. Kal-
dınm kenarlannda "tam var, yanm var,
kraliçe var."diye rnüşteri arayan Tahtakale
esnafı hâlâ kendini gizlemeyi tercih ediyor.
Dolar ve mark çıkışta, Tahtakale alışve-
riş telaşında. Kimse yerinde durmuyor,
herkes hareket halinde. Bazısında telsiz te-
lefonlar, fiyatlar dakikasında değişiyor.
Dolarlar marklar elden ele gtdip geüyor.
Kalabalık dalgalanıyor, bazen 5'i 10'u bir
yerde toplaruyor. Tek başına takılanlar, dı-
şardan müşteri avında..
Gençten sakallı büi yanımıza yanaşıyor
ve soruyor: "Dolar mı lazım abi?". "Ha-
yır" deyip ilgisiz davranınca ısrar ediyor,
"Mark verelim". Gazeteci olduğumuzu
söyleyince istifıni bozmuyor,"Buraya her-
gün bir gazeteden gelirler."diyor, belli ki
alışmış, konuşmaya yatkın. Sormadan an-
laüyor:
"Merkez Bankası müdahak edecek diye
bekledik. Onun için parada kaldık. Mer-
kez Bankaa'nın döviz rezervi eridiği yo-
lunda haberler gazetelerde yer aldıktan
sonra dolara talep arttı, fiyatlar şişti."
Gazetelerin ekonomi sayfalanndaki ha-
berlerin döviz piyasasını nasıl etkilediğini
anlatmaya devam ediyor "Burası her ayın
15'inde ana baba günü olur. Memuru
emeklisi, maaşını alan döviz almaya geli-
yor. Çoğunun elinde gazeteden kestiİderi
döviz tablolan var. Oradaki fiyatlara ba-
karak dolar almaya kalkıyorlar. O günkü
fiyatlar bir önceki günü tutmuyorsa sorun
oluyor"
Kayseri'de de döviz büfesi var
Halktan gelen yoğun talep, köşebaşla-
nnda döviz ticareti yapan döviz büfeleri
yarattı. İstanbul'un merkezi yerlerindeki
küçük, ama modern ofislerde hizmet veren
döviz büfelerinin önünde de, hergün yeni
Tahtakaleler kuruluyor.
Taksim'de İsüklal Caddesi Çetin Döviz
Bürosu'nun sahibi Çetin Batur, döviz bü-
felerinin iş potansiyeli yüksek merkezi yer-
lerden Anadolu'nun çeşiüi şehirlerine
kadar uzandığıru anlatıyor. Batur, "İzmit'-
te, Kayseri'de bile döviz büfeleri var. Bana
gelip, masrafını karşılayahm, bize günlük
fıyatlan fakslayın diyorlar. Onlarla bu şe-
kilde irtibat halindeyiz" diye konuşuyor.
Çetin Döviz Hizmetleri A.Ş'nin Yöne-
tim Kurulu Başkanı Çetin Batur'la dar bir
merdivenden çıkılan asma kat odasında
konuşuyoruz. Alt katta girişten camekanla
aynlrruş veznelerde 2 görevli kapıda kuy-
ruk olan döviz sahiplerinin işlemlerini ya-
pıyor. "Burayı 5 ay önce açük, daha önce
Kapahçarşı'daydık" diye anlaüyor Çetin
Batur. Yaşı 35'ten yukan değil. Ceketinde
dolann sembolü (S)işaretli alün rozeti he-
men göze çarpıyor.
Dolarla hayat sigortası
Dolara yaünm yapmanın bir diğer yolu,
uygulamasına son 1 yıldır başlanan dövize
endeksli hayat sigortalan. Televizyonda
bir sigorta şirketinin reklamı... "Geleceği-
nizi dolar güvencesi altına abn" mesajı ve-
riyor. Dolara endeksli sigorta, Türkiye'de
"Sigortalı sigorta"olarak lanse edihyor.
Sigorta öngürûlen risklere, dolar enflas-
yona karşı güvence sağhyor. Dövize en-
deksli bu yeni sigorta poliçesini alanlar,
dolar ve mark kurundan prim ödeyip, taz-
mınat ve gelir payı ödemelerini yine o gün-
kü kurdan tahsil ediyorlar. Böylece tasar-
ruflan değer yitirmiyor, aradan gecen
zaman alacaklan paranın gücünü aşmdır-
nîyor.
Dövize endeksli sigortanın öncülerinden
olan Hayat Sigorta'nın genel müdür yar-
dımcısı Cem Çetintürk, topladıklan prim-
leri kendilerinin de devlet tahvili ve yabancı
bankalann dövize endeksli yaünm araçla-
nnda değerlendirdiklerini anlatıyor.
Dolar turizm için de güvence
Dolann güvencesinden yararlanan sade-
ce sigortacılık sektörü değil. Turizmciler de
dolarlafiyatbelirleyip, enflasyon nedeniyle
uğrayacaklan zaran önlemenin peşindeler.
Cumhuriyet İzmir Bürosu'ndan Merih
Ak'ın haberine göre, hizmet sektörü Türk
Lirası'run sürekîı değer yitirmesi nedeniyle
uygulamaya koyduğu dolarlı fiyat yönte-
minden zaman zaman olumsuz eücileni-
yor. Dolardaki yükselişi fırsat bilen yaban-
a tur operatörlerinin Türkiye'deki turistik
tesislere "Fiyatınız pahalı" diye baskı ya-
pıp, sağladıklan indirimi ceplerine indir-
diklerini anlatan TÜRSAB ikinci başkanı
Muktedir Balh, turistten döviz abp otele
TL ödeyen seyahat acentalannın da dolar-
daki artıştan kârlı çıktığını vurguladı.
Ege Seyahat Acentalan Birligi Başkanı
Haluk Nişlioğlu da dolann turizmde bir
garanti olarak görüldüğünü ve TL'nin bü-
yük değer kaybı nedeniyle sektörde kulla-
nılmadıgını söyledi. Nişlioğlu, "Fiyatlan
Bakanlık dolar üzerinden belirliyor. Tesis-
lerin fıyatı genellikle bakanlığınkinin altın-
da. Bakarüığın belirlediği fiyat bir garanti
oluyor. Dövizin sürekb' değer kazanması
otelleri rahatlatıyor, kârlannı arttınyor"
dedi.
Liranın hükmü transferde de
geçmiyor
Türk parasının her geçen gün eriyip git-
mesi ve enflasyonun durdurulamaz yükse-
lişi futbol, basketbol ve voleyboldaki
transfer pazarlığının 'döviz' üzerinden ya-
pılmasına yolacıyor.
Cumhunyet Spor Servisi'nin haberine
göre yabancı futbolculara döviz üzerinden
transfer ücretlerinin ödenmesine başlama-
sının ardından 2 sezon önce Galatasaray'ın
o dönemki gözde futbolculan Uğur, Erdal,
Yusuf yöneticilerle 'mark' karşüığı sözleş-
me imzaladılar. 1990 transfer döneminde
Uğur, Galatasaray ile 300 bin marka anla-
şırken, Erdal da 1991 haziranında 250 bin
marka 'evet' dedi. Bu futbolcular, yabancı
para istemelerinin tek nedeninin enflas-
yondaj»zarar görmemek olduğunu belirtti-
ler.
Futbol kadar para kazandıran bir diğer
spor dab da basketbol. Bu sporda da trans-
ferler milyarb rakamlara ulaşırken Paşa-
bahçe'den Orhun, Harun, Efes'ten Tamer,
Kolej'den Serdar, transferde dolar istedik-
lerini açıkladılar. Nitekim, Orhun kulübü
ile 1.2 milyar karşıbğı dolara anlaşırken,
diğer oyuncular da bu rakam civannda bir
para istediklerini belirtiler.
Basketbolun yanı sıra voleybolda da Zi-
raat Bankası'nın ünlü ismi Atilla, Galata-
sarayb Payidar, transferlerinin dolar üze-
rinden yapılmasını arzuladıklannı açıkla-
dılar.
Dolar ve gayri menkul
Ekonomi,Türkiye'de dolar zenginleri
yaratıyor. Dolar zenginleri, dolarla abp
dolarla saüyorlar. Ve kimi zaman bu abş-
verişe aracıbk edenler de dolar olarak pay-
lannı abyorlar. 37 yılbk emlakçı Adil Aras-
b da bunlardan biri, belki de en önde gelen-
lerinden. Milyarbk değerb mülklerin
pazarlanmasındaki başansı nedeniyle zen-
ginlerin emlakçısı olarak ün yapan Arasb,
dolarla belirlenen fiyatlardan rahatsız.
Arasb "Son 3-4 yıldır değerli gayri men-
kullerin fıyatı dolar üzerinden bebrlenme-
ye başladı. Ama dolar hızla yükselince,
fıyatlar birkaç gün içinde anormal artmış
oluyor, bu da abcıyı ürkütüyor. Böyle
olunca piyasa tıkanıyor" şeklinde dile geti-
riyor rahatsızbğını.
Adil Arasb ile Beyoğlu'da tarihi Tokatb-
yan Pasajı'nın 2'nci kaündaki bürosunda
söyleşiyoruz.
Dolarla fiyat behrlemenin büyûk pazar-
lama güçlükleri olduğunu savunuyor
Arasb. "Bir müşterim vardı. Dolar 5 bin li-
ra iken 500 bin dolara saüşa çıkardı binası-
nı. Sonra dolar birkaç ay içinde 7 bin liraya
dayandı. Fiyat da bu sürede 800 milyon b-
raya yakın artmış oldu. Halbuki gayri
menkulün değeri aba bulduğu fıyattır. Ta-
lep olmazsa siz istediğiniz kadarfiyatıart-
tırın. Mal sahipleri dolar arttıkça kendi
mallannın değeri de aynı oranda artıyor
zannediyolar. Dolardaki artış satılacak
malı satılamayacak hale getiriyor" diye ek-
hemen ardından.
Esnaf pirinç değil dolar alıyor
Rami gıda ve tüketim mallan, Tahtakale
ise döviz piyasası...Ancak farkb mallar sat-
tiklan halde Tahtakale Rami'ye rakip ol-
du. Daha doğrusu Tahtakale Rami'nin
müşterilerini çalmaya başladı. Tahtakale
bugünlerde canb, ancak Rami'deki top-
tanalar satışlann durgunluğundan dertli.
"Esnaf tüccar sermayesini korumak için
parasını mala değil, dolara yaürmaya baş-
ladı son 1.5 aydır" diyor Esnaf Demeği ve
tstanbul Ticaret Odası Meslek Komitesi
Başkanı Mehmet Reis. Sonra da piyasanın
bakbyat, temizbk malzetnesi gibi mallar
yerine döviz alarak ne kadar kazançb cıktı-
ğını anlauyor, ancak vurguluyor:"Onlar
kısa vadede kazanır ama ülke ekonomisi
zarar görür" Mehmet Reis şöyle devam
ediyor:
"Antep'teki, Yozgat'taki müşterim pi-
rinç almak yerine dolar abyor. Niğde'deki,
Erzincan'daki tüccar fasulye almıyor.
Adam örneğin bir 1 milyanyla otobüs ab-
yor. Sonra dolar fırhyor, otobüsün değeri
oluyor 3 milyar bra. Mal alsa bu parayı ka-
zanamayacak"
Dolar 7 bin, mayo yarım milyon
İthal kumaştan imal edilen mayolar da
dolara endeksü. Zeki Triko'nun sahibi Ze-
ki Başeskioğlu, dolann 5 bin-5 bin 500 bra-
da kalacağıru tahmin ederek "Bu sezon
fiyatı 300 bin lira olarak bebrledik. Dolann
7 bin bra olacağmı bilseydik, mayolann fi-
yatının 500 bin bra obnası gerekiyordu"
diyor.
Türkiye'de fnayo modasını Kom, Nel-
son ve Ayyıldız'la birbkte bebrleyen Zeki
Triko'nun sahibi Zeki Başeskioğlu, dolar
üzerinde yaptığı yarüış hesaptan yakımyor.
Zeki Triko'nun ithal kumaştan yapılan ba-
yan mayolan, son yıllarda çok gözde. Bu
mayolar geçen yıl 190-200 bin üradan baş-
byor ve modellere göre fıyatlan yüksebyor-
du. Zeki Başeskioğlu, "Mayodan bu sezon
çok büyük zarar edeceğim" diyor. Başeksi-
oğlu, kumaşı İtalya'dan getirttiği için, imal
ettiği mayolann fıyaü da dolara endeksli.
Şöyle anlatıyor yanbş hesabını:
"Biz fıyatlanmızı bir önceki yıbn sonun-
dan belirleriz. Bu yıl da ll'inci ayda do-
lar 4 bin 500 lira iken müşterilerimize 300
bin lira fiyat verdik. Benim hesabıma gö-
re doların bu aylarda 5 bin-5 bin 500 lira
olması gerekiyordu. Dolardaki yükseliş bi-
zim batışımızdır, haziran ayında buz ka-
lıbı gibi eririz. Biz dolarla abp Türk Lira-
sı ile satıyoruz."
Demirel: Ayaklarım bağb
• Bastarafi 1. Sayfada
usandık, bitap düştük" diyerek,
ytiksek kredi faizlerinden ve
TMO'dan yakınan TOBB Baş-
kanı Rona Yırcalı'yı gerçekçi
bulmadı.
TOBB'nin 47. Genel Kurulu
dün Ankara Akün Sineması'n-
da başladı. ANAP tstanbul Mil-
letvekili Hüsnü Doğan'ın önce-
ki hafta Türkiye Ziraat Odala-
n Birligi genel kurulunda üreti-
cilerce protesto edilmesinin ar-
dından, dün de ANAP Izmir
milletvekili Işın Çelebi TOBB
delegeleri tarafından yuhalandı.
Genel Kurul Başkanı Şinasi
Ertan, acış konuşmasında, enf-
lasyon konusunda isabetli ted-
birler öngördüğünü belirttiği
hükümetin, henuz beklentileri,
karşılayamadığını söyledi.
Ertan, bundan sonra özel
sektörün hükümetten, 'daha
enerjik ve cesaretli adınüar'
beklediğini bildirdi. tş güvencesi
yasa taslağıru 'akıl ve mantık
dışı' olarak nitelendiren Ertan,
faizlerin düşürülmesi için devlet
borçlarının azaltümasını istedi.
TOBB Başkanı Yırcalı, Çabş-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay'm hazırlaya-
rak, Bakanlar Kurulu'na sundu-
ğu iş güvencesi yasa taslağının,
Türk ekonomisi ve cahşma ha-
yatını 'sabote' edecek hükümler
taşıdığını öne sürdü. Yırcalı,
"Hükümetimizin bu girişimi so-
HAVA DURUMU
nuçsuz bırakmasını ve mahkûm
etmesini, ısrarla ve önemle
bekliyoruz" dedi.
Yırcah, kredi faizlerinin ka-
mu bankalannın özelleştirilmesi
ve bankalann rekabetçi ortama
çekilmesiyle düseceğini belirtir-
ken, "Bizler, artık bankalar için
çalışmaktan, kazandığımızı ve
kazanacağımızı onlara vermek-
ten yonılduk, bıktık ve bitap
düştük" deyince, delegelerin yo-
ğun alkışlarım aldı.
SHP adına konuşan Sanayi
ve Ticaret Bakanı Tahir Köse
de, ticaret borsalannın kunıluş
ve çabşma esaslannı düzenleyen
5590 sayıh yasanın değiştirilme-
sini isteyen Yırcalı ve TOBB yö-
neticilerini, "Şimdiye kadar
kendi yasanıza hep siz önermiş-
siniz. Hükümet de, kabul ede-
rek, yasalaştırmış. Yakmdığınız
bugünkü yasa da, sizin önerile-
riniz doğrultusunda hazırlan-
mıştı" sözleriyle eleştirdi.
ANAP adına konuşan İzmir
Milletvekili Işın Çelebi, konuş-
masının başında, partisinin bü-
yük saygı duyduğunu vurgula-
dığı TOBB'nin, Türkiye'nin ge-
leceğini belirleyecek en önenüi
kuruluşlardan birisi olduğunu
söyledi. Çelebi'nin bu sözleri
üzerine bazı delegeler, "8 yılda
ne yaptımz, onu anlat" diye laf
attılar. Laf atmalarla konuşma-
sı sık sıkkesilen ve sinirlenen Çe-
lebi, özelleştirmeye hız verilme-
sini, devletin ekonomideki ağır-
hğını azaltması halinde Türki-
ye'nin daha iyiye gideceğini
kaydetti.
Çelebi'nin, yanb yaym yapü-
ğı gerekçesiyle TRT'yi eleştiren
sözleri üzerine ön sıralarda otu-
ran delegeler, "Siz, 1987'deki
referandumda siyasi yasaklan
savunmadımz mı?" diye çıkış-
tılar. Çelebi, "Türkiye'nin ba-
şansı için varız. Biz iktidara
Türkiye'yi daha iyi yöneteceği-
mizi kanıtlayarak, toplumdan
alacağımız onayla yeniden gele-
ceğiz" deyince, salondaki protes-
tolar yoğunlaştı. Orta sıralarda-
ki delegeler arasında itiş-kakış
meydana gelmesi üzerine baş-
kan Şinasi Ertan, salondakile-
ri.her düşünceyi saygıyla dinle-
meleri gerektiği ! konusunda
uyardı.
Protestolar üzerine, konuş-
masına, "Biz her şeyi doğru
yapmadık, bizim yanlışlann bu-
gün devam ettirilmesinin doğru
olmadığını düşünüyoruz" dedi.
Protestoların artarak devam
etmesi üzerine Çelebi, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Ben burad^, sayın başkanm
buraya.her düşünceyi serbestçe
tartişılacak bir forum dediği için
düşüncelerimi açıkladım. Bura-
ya eleştiri yapmak için gelme-
dim. Sayın Başbakan'a büyük
saygım var. Eleştiri anlamında
söylemiyorum."
Çelebi, iktidarlan döneminde
Türkiye'yi örnek aldığım belirt-
tiği Arjantin'in, şimdi hükümet
tarafından örnek alındığını
savundu.
Daha sonra kürsüye gelen
Başbakan Demirel, "Biz Arjan-
tin'i falan model abnıyoruz. Ar-
jantin'in de bizi model aldığı fa-
lan yok. Yüzde 60-70 enflasyon-
la neyini model alsın
Türkiye'nin" sözleriyle Çelebi'-
ye yanıt verdi.
Demirel, şöyle konuştu:
"Diyeceksiniz ki 'Sen, borç
yiğidin kamçısıdu-' demiştin.
Doğru, ama ben, bu kadar da
kamçının altına yatınn deme-
dim. Vücudunuzda kamçı değ-
memiş yer kalmamış. 42 trilyon
lira borç faizi olmasa bütçe
denktir. Faizleri ve maaşlan
ödemek zorundasınız. O zaman
da geriye bir şey kalmıyor ki.
EUm, kolum bağb olsa koşanm,
ama ayaklanm da bağb. Enflas-
yonla kıyasıya mücadeleye gir-
dik. Diyeceksiniz ki, 6 aydır bir
şey yok. Biliyorum. Çocuk bile
9 ay 10 günde doğuyor, 6 ayda
isterseniz, prematüre olur o ço-
cuk. Evet 180 gün gecti. Ben de
biliyorum. daha 320 gün var.Bi-
zim hükümetüniz, bu işin altın-
dan kalkmaya müsait değilse,
bu işin altından kalkacak vatan
evlatları vardır, onlara bırakı-
rız."
TÜRKİYE'DE DÜNYA'DA
Devlet Bakanlığı Meteoroloji
Genel Mûdûfiûflü'nden alınan
bılgiye görB yurtJun kuzey le-
arrten parçali yer yer çok bu-
lutlu. öteki yerler az buluttu
ve açık geçecek Hava sıcak-
lıŞı değışmeyecek Rüzgâr.
güney ve batı yönlerden or-
ta kuvvette esecek. Denızle-
nmİ2de rûzgâr, Doğu Akde
nız'de gûnbatısı ve lodos, Marmara, Ege ve Batı Akdeniz'de yıldız ve karayel.
Karadenırde yıldız ve poyrazdan 3-5 kuvvetınde saatte 10-21 deniz milı hızla
esecek Van Gölü'nde hava az bulutlu ve açık geçeeek Rüzgâr kuzey ve batı
yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek.
Çanakkaie
Dıyarbakir
Edıme
Er7urum
Eskışehır
Istanbui
Izrrar
Kars
Konya
Meran
Samsun
Zonguldak
A 35° 22°
B 77° 9°
8 29° 9°
B 28° 12°
A 28° 15°
A 28° 13°
B 27» 8°
6 23° 10°
A 31° 15°
B Z7° 13°
B 26° 7°
B 27° 10°
B 22° 13°
A 29° 15"
B 28° 8°
A 30° 12°
A 31° 19°
B 23° 12"
B 24° 13°
B 23° 12°
»Ç* buhjthı yaoınwiu kariı A-açık B-tHjlutiu G-güneşi K-kartı S-sst Y-yajmurlu
Amsttrüam
Amman
Mn
Bajdat
Brtteef
Cenevre
Franktun
Lefhoşa
Petersburg
Londr»
Madnd
Mlano
MostaM
Mûntı
Osb
Parts
Prag
Rryad
Roma
V)yana
Zunh
y
B
B
B
Y
Y
B
B
B
Y
Y
Y
B
B
8
Y
B
A
B
Y
Y
24°
32°
27°
37°
24°
24°
29°
31°
24°
21°
22°
20°
23°
27°
25°
22°
21°
41°
25°
23°
24°
Devlet Bakanı Tansu Çiller
de yaptığı konuşmada şu anda
döviz fiyatlanna çok fazla talep
olduğunu, bugünkü fiyat artış-
lannın verdikleri sözün üstünde
seyrettiğini söyledi.
Çiller. döviz fıyatlannın ilk
iki ayda enflasyonun üzerine
çıkmadığını ama daha sonra
enflasyonu aşüğını bildirerek
şunlan söyledi:
"Biz 'enflasyonu aşmayacak'
dedik. Aşmasınm bir nedeni,
döviz fıyatlannın dünya piya-
salannda artmasıdır. Dövize
alternatif çıkardığınız zaman,
döviz bolluğunu sermaye piya-
salanna sürdüğünüz zaman
dövize olan talep düşmese dahi
döviz fıyatlan düşecektir. Bu,
döviz fıyatlannı aşağıya çeke-
cektir. En zor zamanı aştık. Ben
'döviz fiyatlannda düşme gün-
deme gelecek' demiyorum, ama
gerçekleri söylüyorum. Beklen-
tiler, döviz fiyatlanmn yüksel-
mesi yönündedir. Bugün ban-
kalann elinde döviz olmadığmı
söyleyebilir misiniz? Bankala-
nn kulaklanndan çıkıyor dö-
viz. Bugün insanlann elinde
döviz olmadığını söyleyebilir
misiniz, onlarda da döviz var.
Dövizi yatınm aracı olarak gö-
rüyorlar."
Çiller, önümüzdeki günlerde
açıklanacak mayıs ayı enflasyo-
nunun yüzde l'ler düzeyinde
olacağını kaydederek, "Buna,
"enflasyon düşmüyor mu' di-
yorsunuz?" diye konuştu.
Açıklanan aylık enflasyonun
bir önceki yıbn aynı ayının enf-
lasyonunun altında olduğunu
vurgulayan Çiller, "Bu yıl Al-
lah bizden yana. Biz *cak, cuk'
demiyoruz. Yüzde 5 büyümeyi
tutturmuş olacağız" dedi.
Komisyonlar Erez'in
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğinin genel kurulunda, 4
komisyon üyeliğini de Yalım
Ercz'ın listesi kazandı. Genel
kurul delegeleri tarafından seçi-
len komisyon üyelcri 4 yıl bö-
\unca"örc\ \apacak.
Çiftçide
sevinç
ADANA (Cumhuriyet Güney
İlleri Bürosu) - Tanm ve Köy İş-
lcri Bakanı Necmettin Cevheri
larafından açıklanan hububat
ve bakbyat fıyatlan çiftçiyi se-
\indirdi. Yeni fıyatlarla, ek-
mcklik buğdaya tonu dünya
piyasalannda I30 dolar (910)
olduğu halde kilo başına 1225
lira vcrildi. Her ay kademeh
olarak 50 lira artacak taban fi'-
yatlannda, kırmızı sert buğda-
>ın kilosu 1165, beyaz yan sert
buğdayın fıyatı 1150, diğer buğ-
daylann 1080, arpanın fıyatı
1020. yulafın fiyatı 900, mısınn
fivatı ise 1140 lira olarak belir-
lcndi.
Tanm ve Köyişleri Bakanı
Necmettin Cevheri, TMO Ada-
na Şubcsi alım merkezinde dün
hububat alım kampanyasını fii-
lcn başlattı. Kampanya önce-
sindc ürün bedelleri ve ilkeler
hakkında bilgi veren Bakan
Cc%heri. "Üreticilerimizmüste*
rih olsunlar. Beklentileri karşı-
lanmıştır" diyerek şunlan söy-
ledi:
"Buğday ve diğer hububatın
fıyatlannın tespiünde maliyet-
ler. pariteler. dünya fiyatlan,
enflasyon ve üretim durumu
dikkatealınmıştır.
Alımlar sabah gün doğumunda
başlayıp akşam gün batımında
sona erecektir. Geçen yıl abm-
lar 16 eylülde son bulmuşken
bu yıl ekim sonuna kadar TMO
alıma devam edecektir. Geçen
yıl ayda 16 lira fiyat farkı veri-
lirken, bu yıl fiyat farkı ayda 50
lira olarak uygulancaktır.
Tanm ve Köy işleri Bakanı
Cevheri, dünya piyasalannda
buğdayın 130 dolardan satıldı-
ğını, kilo başına Türk çiftçisine
verilen 1225 liralık buğdayın ise
tonda 180 dolara geldiğine dik-
kat çekerek, "Devlet, istese 50
dolar eksiğine dış piyasadan
buğday alabilecek durumdadır.
Ama bu yapılmamış. millctin
imkânlanyla devlet, çiftçisinin
boynunu bükük bırakmamış-
tır. Bufiyatın,13.7 trilyon borç-
la teslim aldığımız TMO'nun
günde değil saatte 1 milyar lira
faiz ödeyen koşullannda veril-
dığine bilhassa dikkat çekmek
isterim" diye konuştu.
Tanm r
• Bastarafi 1. Sayfada '
edildiği anımsatılarak "Ertele-
meden söz edebilmek için hak-
kın süre sonunda yeniden kul-
lanılabilir olması gerekir. Ba-
kanlar Kurulu'nun 60 günlük
ertelemesinden •sonra bu hak
kullanılamayacaktır. Dolayısıy-
la tanm işçisinin grevi erteleme
değil, yasaklamadır" denildi.
Türk-İş Genel Başkanı Şev-
ket Yılmaz da koabsyon ortak-
lannın işçi hak ve özgürlükleri-
nin önündeki engellerin kaldı-
nlması yönünde vaatleri
bulunduğunu anımsatarak
şunlan söyledi:
"Göz boyamak için 4 ILO
sözleşmesinin Mecbs'e gittiğini
söylediler. Demirel ile înönü'-
nün tüm sendika başkanlan
önünde verilmiş sözleri var. Bu
hükümetin işçi hak ve özgür-
lükleri önündeki engelleri kal-
dıracağına inanmıyorum. T?
nm-İş'in grevinin ertelenmesi,
50 bin dolaymdaki kamu işçisi-
nin sözleşmesini tehlikeye sok-
muştur. Biz, ILO Genel Kurulu
öncesi bir durum değerlendir-
mesi yapar, gerekirse başkanlar
kurulumuzu ve kamu koordi-
nasyon komisyonunu toplaya-
rak stratejimizi belirleriz. Bu
gelişme 'İşçinin hakkını verme-
yeceğim' demektir."
Çabşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
Samsun ve ilçelerinde yaptığı
gezi sırasında Cumhuriyet'in
TİGEM grevinin ertelenmesiy-
le ilgili sorusuna şu yanıü verdi:
"Bakanlar Kurulu'nun grev-
leri erteleme yetkisi bulunuyor.
Ben grevin ertelenme karan
almdığı Bakanlar Kurulu top-
lantısına katılmadım. Grevin
erteleniş sebebini de bilmiyo-
rum. Konuyu daha detayb ö|-
rendikten sonra açıklama ya-
pacağım. Ancak grevin ertelen-
mesindeki amacın çabşma
banşını sağlamak olduğunjı
düşünüyorum." '
Ulkü Oğretmen 6 -
veli desteği \
tstanbul Haber Servisi - tlharrfi
Ahmet Örnekal İlkokulu Öğ-
retmeni Ülkü Yazgan'a veliler-
den destek geldi. Levent Din-
çay adh bir velinin, çocuğuna
kötü davrandığı gerekçesiyle
hakkında Kadıköy Cumhuri-
yet SavcıhğYna suç duyurusun-
da bulunduğu Ülkü Yazgan'a
destek veren çok sayıda veli,
Milli Eğitim Bakanbğı'na bağjı
Kadıköy Milli Eğitim İlçe Mü-
dürlüğü'ne başvurarak Yazgan
hakkındaki suçlamalann yersiz
olduğunu belirttiler. Yalnızca
bir velinin girdiği sünüşmeden
sonra bir oğretmen hakkında
soruşturma açıbnasının fevri
bir davranış ve yanlış bir uygu-
lama olduğunu söyleyen veh'ler,
suçlanan oğretmen Ulkü Yaz-
gan'ı desteklemeyi sürdürecek-
lcrini açıkladılar.