Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAYİS1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA
13
BURNUMUN KENARI
Tûrkiyemiz'i tanıtamıyormuşnz.
Nedeni basit:
Tanınmayacak hale getirdik de, ondan!
kurtarılmış sayfa BURNUMUN
.ÖBORKENAPJ
İçme suyumuzun yüzde onuna
kanalizasyon kanşıyormuş.
Gel de ağzını bozma!
ÖTJOI,
nedenvetoetti?
TabJdm yasas" adıyla bihnen
jasa önerisinin Cumhurbaşkanı
tırafindanreddedilmeaen çok
Başbakan Dorarefi sevindirdı.
Tanaı ÇBIer'm birson dakika
rnüdahalesiyle gizbce
değiştirdiği bu yasa eğer
onaylansaydı, hükümetciddi
miktarda para basmak zorunda
kalacaktı. Bu da enflasyonun
a-tmasna yol açacakü. Ancak
merak konusu olan şey,
DesnreTin hoşuna gidecek bir
lcırann ÇLkmasına OzaTın nasl
yardıma olduğuydu. ÖzaPa
yakın çevreier "Eğer Özal bu
yasayıvetoebneseydi
akşfcanuklamatersdüpnüş
otecakn" derlerken. bir başka
üst dıizey bürokratda olayın
asknı şöyleanlatü. "özaTn
yriduğundaGndonık
manknayacakderecede
partilerüstii davranşlar sergüedL
Yasayı onaylama knkin varken
onaytamamıştı. Tabü bizöyle
sandUk. Meğer birbikfiği varanş.
Hefmnzi kandnfa. Sayn özal
da yasayı veto etinşbuhndu.
Yaoi her şey biıtirinin üstüoe
gefc*. Yoksâ, Saym Özal bu
firsao kesMikle kaç»mazdr
Hayvanlata sarı
kart uygulaması
Yeşil kart uygulamaa yoksul
vatandaşlar arasında umutlu
bir bekleyişe dönüşürken,
hayvancılıİda uğraşan
v atandaşlanmız da
hayvanlann sağlık
sorunlanyla ilgjlı kolaylıklar
sağJaması öngörûlen "san
kart" uygulamasının
bekleyişine girdiler.
Demokratikleşememe paketi
içerisinde yer alması beklenen
bir kart uygulamasının da
yolda olduğu bildiriliyor.
"Kırmızı kart" adıyla
anılacağı sanılan
uygulamanın vatandaşlann
oyundan atılmasında, kitlesel
göçlerde veya kentlerin toplu
cczalandınlmalannda
kullanılmasmın beklendiğı
gelen haberler arasında.
Şahap'tı ve kaçtı
Bankerdi. Az faizini yemedik
adamın. Belki bizim
paramızın faiziydi ama olsun.
Fligranı senin, emniyet teli
benim, vermiş yanma
çalıştınyorduk. Kastelli'nin
attığı kazık yerli yerinde
duruyordu. Hafızamızmı
yoktu? Hafızamız mı? Kim?
Ne? Aa seven bir ulusun
evlatlanydık. Dertsiz
duramazdık. Rıskde
severdik. Birarabanın
geçemeyeceği yerden iki araba
geçerdik. Boyacısından,
emekli memuruna hepirniz
birer kücük ekonomisttik. Biz
biz idik, biz idik, iflah olmaz
kerizidik. Bütün koşullar
hazırdı. Aynca adam kırk
yıldır bu işi yapıyordu. Adı
Şahap'tı, yine öyle yaptı ve
aldı parayı kaçtı.
çekîrdeği
l60bmaımam
hatiplısesiolmak
ıçm bekliyor.
Bafbakan
tlk admu benim atmamı bekleyen,
bana ilk adımı attıran erkeğe
dayanamam.
IraklıKurtlere
ımreniyorum.
Snema oyuncusu
'HEPkökaıB"
YaklaşanYÖK
seçımlennde
katıhmcılığı
sağlamak
amacıylabır tasan hazırladık
YÖKBafka tffl
Yolsuzluğun bu kadarı olmaz aıtık
• İstanbullular, ulaşım amacıyla yeni sokaklar,
geçitler, tüneller ve akla gelmedik pek çok yol
ararlarken, sık sık Bizans döneminden kalma
eserlere rastlıyorlar.
İstanbullu iki haftadır gi-
demiyor. Gaiata Köpriisü
yangını da gösterdi ki sosyal
demokrat belediyeler köprü
vazifesi göremiyorlar. Şu sı-
ralarda yalnızca Unkapanı
Köprüsü'ne "dayı" diyebili-
yoruz.
Yapımına M.Ö. 1988 yılın-
da başlandığı sanılan "yeni"
Gaiata Köprûsü inşaatı Mı-
sır piramitlerindefi sonra
dünyanın en hızlı bitirilen
ikinci harikası olacak. Aynı
müteahhit firma tarafından
yapıldığı sanılan Mısır pira-
mitleri, paranın ıcadına ye-
tiştirilemediğı için aksama-
dan yapılmıştı.
Hızlı ray döşenen
Eminönü-Aksaray hattmda
trafık sık sık geçişe kapatılı-
yor. Ama, bunun başlıca
nedenleri arasında bakan ve
milletvekillerinin ziyaretleri
yer alıyor. Bakan veya mil-
letvekili geçiyor diye yolu
trafığe kapatan yetkililerin
bu yetkiyi kimden aldıklan
da merak konusu.
İstanbullular, ulaşım ama-
cıyla yeni ara-sokaklar, ge-
çitler, tüneller ve akla gelme-
dik pek çok yol ararlarken.
sık sık Bizans döneminden
kalma surlara ve kemerlere
rastlışorlar. tki gün önce
Sultanahmet yakınlannda
Ayasofya adını verdiği bir
tarihi yapıyı ortaya çıkardı-
ğını iddia eden taksi şoförü
T.H.A.'nın Ayasofya'ya ara-
cıyla tırmanmaya tam teşeb-
büsten tutuklandığı alınan
haberler arasında.
Burası tstanbul. Yıl: 1992.
Beledıye Başkanı: Nurettin
Sözen. Bunu yazan: Tosun.
Okuyan okumayana okut-
sun.
Ketencikayıp
Bir süre once CağaJoğlu'n
daki işyerinden evine gitmek
üzere yola çıkan Cumhuri-
\ct gazetesi çalışanı arkada-
şımız Şükran Ketenci kay-
boldu. Uzun süredir, evine
ulaşabilmek amacıyla
"Kentsel Yapılanmaların Al-
ternatif Kaçış Yollarf adını
verdiği bir çalışmayı sürdü-
ren Ketenci'nin sosyal de-
mokrat olduğu da gelen
haberler arasında. Gaiata
Köpriisü yangını, üzerine
toprak atılmak suretiyle bo-
ğulması girişimleri. Sözen
kazılan ve yavaşlatılmış hızlı
ray çahşmalan felaketlerinin
üst üste gelmesiyle birlikte
kitlenen trafiğin "üzerine as-
falt dökülerek" sorunun
kökten çözülebileceğini an-
lattığı çalışmasını bitirmek
üzereyken kaybolan Ke-
tenci'nin, bu işten arta kalan
zamanlarda da iş ve ı^ı so-
runlanyla ilgilendiğı bilini-
yor.
Toptan: Nesillerin geleceği karaborsaya düşemez
Aksaray'da bir birahane-
de meydana gelen cinayet,
kamuoyunu uzun süredir
meşgul eden "sonı satılma-
sı" olayının ortaya çıkması-
na neden oldu. Oto kâhyalı-
ğı yapan ve hapçı lakabıyla
tanınan Rüstem, kod adı
Tombalacı Köpek Sabri olan
Sabri Uzun'u on yerinden bı-
çakladı ve maktulün üzerin-
de yapılan aramalarda satıl-
maya hazır çok sayıda
Anadolu liselerine giriş sına-
vı soru kitapçıklan ele geçi-
rildi.
Aynı saatlerde DDY'den.
emekli bir grup dedenin, din-
lenmek üzere gittiği parkta
çocuklara soru kitapçıklan
dağıttığını haber alan yetki-
liler, dedeleri suç mahallinde
yakaladılar. Yapılan araştır-
mada kitapçıkJan, bu dede-
lerin de devam ettikleri bir
kıraathanenin çaycısından
edindikleri ortaya çıİcanldı.
Bu olaydan yanm saat ka-
dar sonra da, bu kez Kara-
köy yeraltı geçidinde prezer-
vatif, geciktirici ve kol saati
satıcılannın tuhaf hareketle-
rinden şüphelenen bölge za-
bıta ekipleri. "Çocuğunu
sevindir hanun, sayfası on
bin. Soru kitapçıklan. Aymsı
çıkmazsa para yokî" türün-
den tanıtım cümleleri kulla-
narak satışını yaptıklan şey-
lerin Anadolu ve özel liselere
giriş sınavı soru kitapçıklan
olduğunu anlayarak bölgede
geniş çaplı aramalara başla-
dılar.
Bu arada Şehirhatlan'na
ait Kadıköy-Karaköy seferi-
ni yapmakta olan 18.40 Şe-
hit Metin Sülüş gemisinde de
benzer bir olaya rastlandı.
Ünlü ve karizmatik pazarla-
macı Burhan Pazarlama'nın,
sayfasını 20 bin liradan sattı-
ğı soru kitapçıklannın ya-
nında bir tarak ve iki adet
gazoz kapağı açacağı verdiği
öğrenildi.
Beyoğlu Belediyesi'ne ait
seçmen itlaf ekipleri de, baş-
kanlığın emriyle, sosyal de-
mokrat bakış açısı olarak
yorumlanabilecek bir eylemi
gerçekleştirirken suçüstü ya-
kalandılar. Gaiata Kuksi'n-
den halkın üzerine soru ki-
tapçıklan atmak üzereyken
ele geçirilen ekibin bağh bu-
lunduklan başkanlığın
"emir kuüarı" olduklannı
belırtmeleri üzerine, aana-
rak serbest bırakıldılar. Baş-
kan'ın konuya ilişkin açıkla-
masında "Eylemlerimiz
sürecektir" dediği ileri süriil-
dü.
Soru kitapçıklannı hazır-
layan öğretmenlerin evlerin-
de yapılan aramalarda da,
çok sayıda sınav birincisi ol-
muş erkek ve kız çocuk ele
geçirildi. Çocuklann, öğret-
menlere ait olduklan ve yaş-
lannın da 2 ile 38 arasında
değiştiği öğrenildi. Aynca
öğretmenlerin akrabalannın
evlerinde de aynı yaş ve boy-
larda çok sayıda sınav birin-
cisi ve ikincisi çocuk ele geçi-
rildi. Soru kitapçıklanndan
koltuk takımlan ve süs eşya-
sı yapan bir öğretmen de açı-
ğa alındı.
Konuya ilişkin bir açıkla-
ma yapan Milli Eğitim Ba-
kanı Köksal Toptan, "Pes
doğnısu" dedi. Toptan; "Bu
sınav tekrarlanacaktır. Ama
söz veriyorum, bu kez sadece
ilgili kurum ve kuruiuşlar so-
ru kitapcığı satma yetkisine
sahip olacaktır. Nesillerin ge-
leceği karaborsaya düşemez"
dedi.
C.E.
SON DAKKADA Mizah Değil, Aynıyla Vaki
Arkadaşımız Behzat Şahin'in
"L nutulan Kent: Erzincan" baş-
lıklı yazı dizisini okuyanlar tam
da Erzincan'ı unutmaya hazır-
lanmışken biraz buruklaştılar,
o günlerin aasını tazelediler. O
günden bugüne neler olmuştu
Erzincan'da? Her yerde Erzin-
can'a yardım kampanyalan
düzenleniyor, Dünya Karması
getirtiliyor, konserler veriliyor-
du. Sonuçta Erzincan VaHliğT-
ne intikal eden para 4 milyar
lira.
Mizahı kendinden menkul
birkaç notunu aktaralım Beb-
zat'ın: "Almanlann yolladığı
ilaç \ ardım paketlerinden kulla-
nım tarihi geçmiş doğum kontroi
haplannın çıkması"na önce bi-
raz gülümsüyoruz. Sonra da
oturup düşününce insanın aklı-
na tuhaf sorular takıbyor
u
Acaba Almanlar bizim çoğal-
mamızı istemiyorlar nu?" Do-
ğum kontroi haplannın tarihle-
rinin geçmiş olduğunu hatırla-
yınca da kötü niyetimiz silinip
gidiyor. Fransızlar da "viskili
cikolata" yollamışlar. Ancak
bu çikolatalan yiyen çocuklar
kafayı bulunca anlaşılmış me-
sele. Yine "acaba" diyoruz, ço-
cuklanmıza "takma kafana"
demeye mi çahşıyorlar?..
O günleri haürlarken, belki
çoğumuzun gözünden kaçan
bir noktayı da aktaralım iste-
dik. Gazeteler yardım kampan-
yalan açmış, kısa sürede büyük
rakamlara ulaşılmıştı. Ancak
bazı yardım miktarlan oldukça
ilginçti. Örneğin, falanca şahıs
103.742 TL yardım yapmıştı.
Neden yapmasın ki? Adamca-
ğız, 100 bin TL net yardım ya-
pınca adı diğer 100 binliklerle
birlikte yazılacak. Meseleye he-
men ayan "yardmcılar" da ar-
tık böyle ilginç miktarlarda
yardımlara başladılar. Yardım-
lannın sesi iyice duyulsun diye.
Gazetelerin kampanyalan
demişken, bu kampanyalardan
elde edilen paralann da henüz
yerine ulaşmadığını hatırlat-
mak istiyoruz. Gazetelerin bu
konudaki çekinceleri ortak:
"Yardım dogru yere ulaşmaz-
sa..." Bu paralann ihtiyaç du-
yulduğu anda Erzincan'da
olmamalan bir yana, şu süre
içindeki faizlerin de oradaki va-
tandaşlara ulaştınlıp ulaştınl-
mayacağı merak konusu. Biz
böyle bir ihtimalin olmadığını
sanıyoruz. Yoksa bu tür fela-
ketlerde, halktan toplanan pa-
ralar vadeli hesaplarla yeni bir
gelir kaynağı oluşturabilir.
TVGAFLARI
Cumhuriyet okumak rejim yerine geçiyor
Cumhuriyet gazetesinin hızlı kilo kaybma yol açtığı saptandı. Bunun nedeni konu-
sunda uzmanlar çeşitli görüşler ileri sürüyorlar. Renkli basın bunu "Cumhuriyet'in
siyah-beyaz olmasına" bağlayıp "Cumhuriyet'in kara suratı insanın iştahını kesiyor"
demiştir. Fakat gazetenin tirajının kondisyon bisikleti satışlarını geçtiğrrli görünce ken-
dilerinin de siyah beyaz olmaya ya da lotarya olarak Cumhuriyet gazetesi vermeye
hazırlandıklarını haber almış bulunmaktayız.
Yukarıda, sorunlarırun çözümünü Cumhuriyet gazetesi okumakta bulan bir oku-
yucu görüyorsunuz...
TARİHTE HERHANGİ BİR GÜN MÜMTAZ ARKAS
YenShowTV
Konu: Gönül Yazar'ın sohbetinde hamile olan genç bir
kızımıza göğüs üzerine öğütler:
"Süt ver, hiçbir şey olmaz. Beni örnek al. Bak bana, sen de
beton gibi olursun."
Gönül Hanım'ın yine aynı sohbetinde sevgili
"doktorcuğu" Prof. Selçuk Erez'den:
"Geneldc kadınlarm göğüs bağları zayıftır. Ama Gönül
Hanun gibi sağlam olanlar da var" (Gaf kapsamı dışında)
Yer: Starl
Konu: Orhan Boran söyleşisinde pazarlama uzmanı Atil-
la Öğüt'ten:
"Hiç bir kuvvet -Allahın dışında-sizi istemediğiniz bir ürü-
nü almaya zorlayamaz." S.K.
31 Mayıs Tl
K/ZKULESİ ADA OEĞİLDİl.
/L£
LAG4K
KAy/VA
MlÇTf : BOĞAZfÇı ' f'f
O
PA, BAL/fCC S4M£>ALLj4gfA/d
AC/Y/DA 8ULUMAN SÖZ
Sf /fl/0rg£t<i£K ONU SOĞAZ'fM
ÇT-f f. /ŞgU KfZ KULESİ, YÜzr(LLAIZ
ttfZ CuMfJagtY£rr'A/E PE
BECEREN
Mesut Yılmaz, "Beceriksiz
babayı bırakm, benim koluma
girın!"demiş.
Sen daha iyimibeceriyorsım?
T-EFECİLİKYASs /
Tefecilikyasallaşıyormuş.
Yasallaşır tabiiki.
Tefecilerinyarısıyasacı,
yasacıların dayarısı tefeci!
ASİ
HAFTAnllNYORUMU
devLtler,
Sos'yaJ belediyeler,
Jos'lu kafalar
Sayın Sözen kendisi hakkında bir şey yaahnca çok kı-
zar, küsermiş. Biz her ne kadar başlıklanmıza "MİZAH
DEĞİL AYNİYLE VAKİ" diye yazıyorsak da o mizah
yaptığımıa sansın.
Efendim, Sayın Sözen param yok diye ağlardı. Bazı
şeyler parayla olmaz. Paranın ne önemi var! Iİci gönül bir
olunca insan İstanbul'a belediye başkanı bile olur. Tıpkı
onun gibi.
Düşünüyorum... Size para verseydik Eminönü'ne iki
tramvay hattı tstanbullulara da bir boru daha döşerdi-
niz. Yani bu yaştan sonra (İstanbul için söylüyorum)
yaran veanlamı vok.
Geçenlerde "Ozürlü Ailelerin Sorunları" adlı bir pane-
le katıldım. Bir anne, 500 metrelik bir kursa sakat kızını
götürmek için 5 km gittiğini, çünkü ait (veya) üstgeçitten
geçemediklerini söyledi. Ve hiç kimsenin kızını eve hap-
setmeye hakkı olmadığını, her yıl alınan birkaç yüz bele-
diye otobüsünden bir kaçının sakat arabalannın da gire-
bileceği şekilde alınmasmın neden hiç düşünülmediğini
sordu.
Ben bu "düşünme" lafına gıcık kaptım.
Düşünüyorum. Neden Gebze-İstanbul, îstanbul-
Çatalca bânliyö hatlan 15 dakikada bir metro gibi çalış-
maz?
Düşünüyorum. Neden yollara saatli otopark yapılmaz
da insanlar otopark mafyası tarafından soyulur?
Düşünüyorum. Neden kaldınmlar bu kadar yüksek?
Düşünüyorum. Neden yollan kazanlar, insanlar nere-
den yürüyecek diye düşünmez?
Duşünüyorum. Neden belediyenin en büyük otopar-
kında bile sakat otolan için yer aynlmaz?
Düşünüyorum. Saatte 20 km hızla giden tramvayla ne-
reye vanlır?
Düşünüyorum. Sahi, neden alınan yüzlerce otobüsten
birkaçı sakatlara uygun alınmaz?
Düşünüyorum. Neden bunlan ben düşünüyorum da
prof beledıye başkanı düşünmüyor?
Düşünüyorum. Neden onun düşüneceği şeyi ben düşü-
nüyorum da her aybaşı maaş çekini o alıyor?
Düşünüyorum...
Boşver. Düşün düşün, boktur işin. Q ÜLGEÇ
Bir gazetecinin hatıra defteri
Bush, Körfez, Çekiç Guç, Barzani, Talabani, tam beni. Peş-
mergeler Zaho'da haiı dokur. Al beni. sarbeni, işler sarpa sarm-
ca sınırlardaki ateşe at beni. PKK, IETT, DDY, kendin pişir
kendin ye. Bölgede aktif polifika; sen ağa, ben ağa, bu ineği kün
sağa? Çekiç Güc, git üstümden, ver yorganı. Ha, haa, haa...
Apo, İbo, Tek Adam, iyi adam, suyu arayan adam. Sinüzit.
Şevket Süreyya Aydemir. Botan'ın ortası sinema, anne beni
arama. Beni polis anyor. Yazdığım yaalan makarnarun suyu-
na at. İyice kaynasın, dumanı mahalleyi sarsın. Mahalleyi özel
tımler kuşatsın. Özel tim seni babamdan kaçırsın, sen de kur-
tul, babam da kurtulsun. Ha, haa, haa...
Eroin mafyası, paşa dedem. Dağ başını esrar sarmış. İçimize
çekelini arkadaşlar. Mal, yataklı vagonlarla geliyor Havdar-
paşa'ya. Tahta bavullarla. Önce ceylanlar altşıyor, sonra tstan-
bul diskolannda ceylan kızlar. Polis, gözü gibi korur esran,
kimseye koklatmaz. Yerli malı haftasL Dolapdere, esrar depola-
ruıın SİT alanı. İ ç maymun tiyatrosu. Görmedim, duymadım,
söylemedim. Bak, polisle uğraşma, arşive manşet olursun. Ofis
boy olursun. sûrûm sûrüm sürûnürsün. Güzei Marmara içecek
para bulamazsın. Kabak dolma olursun. Ha, haa, haaa...
Beynim çahşıyor abi, bak duyuyor musun? Nasıl da sızınü
yapıyor. Abi beni uyut. Eroin çiziği at koluma. Beni uyuştur,
beni infaz et. Beni sokak ortasında kurşuna diz. Beni basın kar-
umın tam ortasından vur. Ha, haa, haa...
MİT, Manukyan. Anne elini öpmeye geldik. Gönlünü almaya
geldik. Türk fuhuş ordusu sarayın bahçesine kadar geldi anne.
Balkona çık ve halkını selamla anne. Bu paraları nerede hara-
yorsun anne? V'ali maaşlannı bundan sonra sen öde anne. Sen
olmazsan, biz ounazsak. nasıl çıkar karanlıklar aydmlığa? Anne.
Gayri müşlümlerin en Müslüm Gürses'i. Ha, haa, haa...
Imece, İMÇ. Sehmuz Abı'ye ıkı porsıyon Adana, sonra gel
odama. Bu yazıyı yazdırmam sana. O yazdığın yazıyı götür ver
arşivdeki Hatice Abla'na. Yaşar Kekova, Raks, gel bana, göz-
lerime yakından baks. Ne Mafyaeks bir çocuksun. Dur hemen
danlma. Sana yancak konu mu yok? Çengelköy'de salatalık-
larbuyılnasılmışsorsana.Ha, haa, haa...
Dünya, gözüme kaçtı benim. Beynünde terör var. Götürtm be-
ni. 159,158,316,146.125Te yargdaym. Hiç sokağa çıkarmaym.
Bana bu özgürli'1
. . geliyor. Batıyor bu suursız yazma özgür-
lüğü. Ha,haa.' „...
v
. aşasın. tenkisat var. Tenzilat değil, tenki-
sat Gazetede ışten çıkarma. Muhasebeyi görmeniz yeterli.
Bundan sonraki yaşamınızda en güzei günler sizin olsun. Çah-
şıp da ne yapacaksınız? Üç günlük dünya. Gezin, tozun, dağla-
ra •• l
ın. Apo'ya ka' • Ha, haa, haa...
i K, Bush, Doğ üreş, Bosna-Hersek, MİT- Manukyan,
Kozakçıoğiu, Kontrgerıila, Nusret Demiral. Artık demir afanak
günü geunişse zamandan. Ha. haa, haa...