05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29MAYIS1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller'in açıklaması • Devlet Bakanı Tansu Çiller, seçim kampanyasında kullanılan mınibüsler içın borçlu kaldığına ilişkin haberle ilgili bir açıklama yapü. Devlet Bakanlığı Basın Bürosu tarafındanyapılan açıklamada şoyle deniyor: Sözü geçen minibüsler Esenyurt DYP Belde Başkanlığı'nca sadece Prof. Dr. Tansu Çiller için değil diğer lOmilletvekilıadayı için de kiralanmışür. Prof. Çiller seçim kampanyası araçlanna ilişkin olarak tıiç kimseyle bir anlaşma yapmamıştır. Haberde sözü geçen kimseyı de tanımamaktadır. Konuyla ilgili olarak Küçükçekmece DYP İlçe Başkanı Yaşar Aydın şöyle demektedir: "Seçim araçlanru ilçeler tutar. Masraflar yörenin milletvekili adaylan tarafından paylaşılarak parti teşkilatınca ödenir. Kaldı ki o günlerde genel başkan yardımcısı konumunda olan sayın bakarumızın buişlerle doğrudan uğraşması söz konusu olamaz. Konu beldenin sorumluluğundadır." Suavi gözaltında • İZMİR(AA)-"Özgün müzik" alanındaki beste ve yorumlanyla tanınan ses sanatçısı Suavi, İzmir'de gözaluna alındı Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiyegöreSuavi'nin, "12Eylüll980öncesi yasadışı örgütsel faaliyetlerde bulunduğu" iddiasıyla Konya'nın Seydişehir ilçesi Cumhuriyet BaşsavcılığVnca arandığı, bu nedenle İzmirTerörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından önceki gece gözaltına alındığı öğrenildi. Gecekonducu eylemi • tSTANBUL (AA) — Çengelköylü bir grup gecekondu sakini kadın, evlerini yıkmak isteyen bir yapı kooperatifi yöneticilerinin kendilerine karşı zor kullandığı gerekçesiyle vilayete başvurdu. Bahçelievler MahaJlesi'nde oturan yaklaşık 30 kadın, "ATA 2 Yapı Kooperatifi" yöneticilerinin kendilerini tehdit ederek zorla gecekondulannı yiktıklannı öne sürdüler. Ellerindeki Türk bayraklarını açarak vilayet önünde bekleyen kadınlar, daha sonra Vali Yardımcısı Nihat Kemal Eren'le görüştüler. SEKA'ya 5 ton kitap I tSTANBUL (AA) — lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından el konulmasına karar verilen 5 ton kitap, dergi ve gazete SEKA'ya gönderildi. İDGM deposundan bir kamyona yüklenen yayınlann büyük çoğunluğunu sol içerikli dergi ve gazetelerin oluşturduğu görüldü. İDGM yetkilileri, yılda 3 kez, 5'er ton dolayında kitap ve dergisinin kilosu 500 liradan SEKA'ya gönderildiği ve elde edilen gelirin hazineye aktanldığım belirttiler. Özgüp Gündem yarın çıkıyor • İçPolitika Senisi-Yaklaşık iki aydır yayın hazırlıklannı sürdüren günlük Özgür Gündem Gazetesi yann yayın hayatına başlıyor. Genel Yayın Yönetmenhği'ni Ragıp Duran'ın. Yazişleri M üdürlüğü"nü Taner Kutlay'ın, Haber Müdürlüğü'nüde Semra Somersanin yapacağı Özgür Gündem'deçeşitli aralıklarla yorum vedeneme yazacak yazarlar ise şöyle: Haluk Gerger. Gencay Gürsoy, Ertuğurul Kürkçü, Ragıp Zarakol, Musa Anter, Zafer Üskül, Hüseyin Ergün. Arslan Başer Kafaoğlu, ve İskender Savaşır. Aralannda modem bağlantısı bulunan İstanbul. Ankara ve Adana'da basılacak gazetenin ilk sayısı 160 bin adel yayınlanacak. Siyah- be> az ve 12 sayfa olacak Özgür Gündem 3 bin liradan satılacak. DÜZRTME Dün gazetemizin 4. sa\ fasında yayımlanan 'Çocuk Mahkemeleri Yasası' ile ilgili haberin başlığı yaniışlıkla 'Çocuklar DGM'de yargılanmayacak' olarak çıkmıştır. Doğrusu 'Çocuklar DGM'de yargılanacak' olacaktır. Dûzeltiriz. Cavit Çağlar ile Sümer Oral sevindi, Tansu Çillerüzüldü Ozal, hükümeti rahatlattıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Cumhurbaşkanı Turgut Özal. kamu kuruluşlannın bir- birlerine olan borçlannın karşı- lıkh olarak silinmesini öngören Tahkim Yasası'nı reddederek hükümeti rahatlattı. Üst düzey ekonomi kurmaylannın kaı-şı çıktığı ve Devlet Bakanı Tansu Çiller ile dığer bakanlar arasın- da sürtüşmeye yol açan yasanın TBMM'de değiştirileceğine ke- sin gözüyle bakılıyor. Veto edi- len yasa değiştirilirken, Ha- zine'nin Merkez Bankasfna olan 13,6 trilyon iiralık borcu- nun tahkim kapsamı dışına çı- kanlması bekleniyor. Kamu açıklannın iç borç yo- luyla kapatılmasının. dar gelir- liler aleyhine bankacılık kesimi- ne önemli rantlar sağladığı gerekçesiyle karşı çıkan Çiller. bu açıklann daha büyük oran- da Merkez Bankası kaynaklan kullanılarak kapatılabilmesi amacıyla yasada bir değişiklik yapmışu. TBMM Genel Ku- rulu'nun 7 mayıs 1992 tarihinde gece yansına doğru değjştirerek kabul ettiği tasannın hükümet- ten gelen biçiminde, "Hazine'- nin Merkez Bankası'na olan borçlannın bu yasa kapsamı dı- şında olacağı" hükmü yer alı- yordu. Ancak Çiller, 80 kadar milletvekilinin bulunduğu ge- nel kurulda, tasannın, bu hü- küm kaldınlarak yasalaşmasını sağladı. Böylece, Hazine'nin yıl Sümer Oral sonu itibarıyla Merkez Ban- kası'na olan 13.6 trilyon İiralık borcu, bir anlamda silinmiş ol- du. Hazineye 13.6 trilyon İiralık ek kavnak olanağı sağlayan ya- sa. Dev let Bakanı Cavit Çağlar ile Maliye ve Gümrük Bakanı Tansu Çiller Sümer Oral'ın tepkisine neden olmuştu. Çiller ile önerdiği eko- nomik politikalar nedeniyle an- laşmazlığa düşen bu bakanlar, daha sonra ikı bölüm halinde yapılan ve oldukca uzun süren ekonomik koordinasyon top- lanusında konuyu Demirel'in bilgisine sundular. Demirel'in de, kendi haberi olmadan yapı- lan bu değişikliğe sıcak bakma- ması üzerine, çözüm arayışına ginldi. Bu arayışlar sonucunda, ya yasanın o dönemde Cum- hurbaşkanlığı'na vekâlet eden TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk tarafından veto edile- rek, Meclis'e geri gönderilmesi ya yeni bir yasayla sözkonusu hüknıün iptal edilmesi, ya da bir centilmenlik anlaşması ya- pılarak, Hazine'nin bu 13.6 tril- yonluk ek kaynağa yönelme- mesi gündeme getirildi. Ancak Cumhurbaşkanı Özal'ın önceki gün yasayı red- detmesi, hükümeti rahatlatü. Yaptığı değişiklik hükmünün kaldınlacağına kesin gözle ba- kılan Çiller'in, vetodan zararb çıktığını belirten ekonomi bü- rokratlan, sonucun Çağlar ve Oral'ın istediği yönde olacağını ileri sürüyorlar. Merkez Ban- kası Başkanı RüştüSaraçoğlu- nun da, konsolide bütçenin yüzde 15'yle sınırlanan kısa va- deli avans miktannı bile çok bulduğu, bu nedenle yasanın değiştirilmesini istediği kayde- diliyor. Kısa vadeli avanslarla birlik- te kamu kuruluşlannın birbirle- rine olan 55 trilyon liranın üze- rindeki borçlannın karşılıklı olarak silinmesini öngören ya- sanın veto edilmesi, yasayla mali rahathğa kavuşacaİc KİT- lerden alacaklı olan kesimleri üzdü. Özel bankalann KİT'ler- den toplam 5 trilyon lira alacağı olduğu ve umutlannı Tahkim Yasası'na bağladıklan bildirili- yor. TBMM Çevre Araştırma Komisyonu kunıluşundan beri üç kez toplanabildi Çevre sorunlarma seçim engeliANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye'deki çevre sorunlannı araştırmak ve bu sorunlara kalıcı çözümler getirmek amacıyla kurulanTBMM Çevre Araştırma Komisyonu, henüz somut adım atamadı. Komisyon, 7 haziran seçımleri nedeniyleçalışmalanna "mecburen'ara verdi. Geçen yıl kurulan ve bu yıl süreklilik kazandınlan komisyon, ocak ayından beri sadece 3 kez toplandı. Toplantılarda. komisyonun hedeflerini belirleyen bir çalışma programı oluşturulamadı. yalnızca Çevre Bakanlığı yetkilileriyle "tanışma ve bilgi alışverişi" yapılabildi. 11 milletvekilinden oluşan komisyon üyelerinın bir kısmının bu loplantılara düzenli olarak katılmadığı ve komisyon çahşmalanna seçim gezilerinden dolayı bir süre zorunlu olarak ara verildiği belirlendi. TBM M Çevre Araştırma Komisyonu raportörü Hayrettin Karahüseyinoğlu, geçen yıl kurulan komisyonun bu yıl sürekli hale getirildiğini ifade etti. Karahüseyinoğlu, Cumhuriyet muhabirinın, "Komisyonun çalışma programı ve hedefleri belirlendi mi? Bugüne kadar yapılan toplantılarda ne gibi kararlar alındı "sorusuna, "Hayır. Somut kararlar yok. Bılgi alış verişi yapılıyor. Bakanhk yetkilileri kendilerini tanıtıyorlar. İlgili birimlerinden birşeyler anlattılar"yanıünı verdi. Bundan sonraki toplantı için herhangi bir tarih belirlenmediğini de belirten Karahüseyinoğlu, "Gelecek toplantı karan da alınmadı. Seçimler de giriyor araya"dedi. Komisyon üyesi DYP milletvekili Şinasi Alünerde."Komisyon 1.5 ay önce kuruldu. Daha öncegecici bir komisyondu. sürekli komisyon haline getirildi. 2 veya 3 toplantıyaptılar. Ben iştirakedemedim. İşbölümüyapılmıştı. Bu ayın 3 ya da 4"ünde de konferanslar yapılacak galiba"diye konuştu. SHP milletvekili ve komisyon katibi Atilla M utman da, araştırma komisyonunun yanısıra daimi komisyon da oluşturulduğunu kaydederek, yapılan 3 toplantıdan birine katılamadığmı söyledi. Mutman. komisyon olarak İzmit, İzmir körfezleri ve termik santral konulanna öncelik vereceklerini aktardı. Köylüler, ayaklanna gelen liderlerle seçmen olmanın tadını çıkanyor ANAPveRP köymeyclaıılanııda • Başbakan Süleyman Demirel ile Başbakan Yardımcı Erdal İnönü, devlet işlerinden başlanm alamayınca meydanlar AN AP ile RP'ye kaldı. - GÜNSELİÖNAL ANKARA-İlk kez belediye başkanlannı seçecek olan bel- deler. ANAP ve RP ile seçmen olmanın tadını çıkanyor. Baş- bakan Süleyman Demirel ile yardımcısı Erdal İnönü, dış po- litikadaki gelişmeler nedeniyle seçim gezilerine çıkamayınca köy meydanlan ANAP ve RP liderlerine kaldı. Köylüler, li- derlerin ilk kez geldikleri köy meydanlannda adeta bayram ediyorlar. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, 6 mayıstan bu yana yaklaşık 100 beldeyi gezdi. He- men hergün. sabahın erken sa- atlerine değin köy meydanla- nnda mitıng yaparak. rekora doğru gıden Yılmaz'ın vücudu, sonunda bu tempoya isyan etti. Konya'da. geceleyeceği otele ancak sabah saat 06.00'da gjre- bilen Yılmaz'ın sesi iyice kısıldı. Seçime kadar olabildiğince çok beldeyi gezmeyi kafasına koyan Yılmaz, hastalanmasına rağ- men. eşinin ve parti yöneticileri- nin ısrarlanna karşı çıku. Bir- kaç saat önce, saat 04.00'te gittiği Karaali'de, köylülerin yaktığı iktidar ateşiyle karşıla- nan Yılmaz, dört saat uyuduk- tan sonra yeniden yollara düş- tü. RP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan'ın da, aynı tempoda olmasa bile gerçekleş- tirdiği yoğun gezi programıyla. bugüne değin daha çok kent ve ilçe merkezlerinde yapılan siya- set, köy meydanlanna taştı. Yılmaz, gjttiğinde bayram alanına dönüşen köy meydan- lannda, özellikle kadınlann ve genç kızlann yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Yılmaz'a gösteri- len bu ilgide. yanından hiç ay- nlmayan eşi Bema Yılmaz'ın da büyük payı bulunuyor. Yıl- maz'ın teknik danışmanı Erkal Zenger. saat kaç olursa olsun, köyün sınırlanna gjrildiği anda ANAP'ın seçim otobüsünde çalınan ve "Abone"den uyarla- nan "ANAP'hyız ANAP'h" adlı seçim şarkısının sesini so- nuna kadar açtınyor. Köy meydanlannı .gezmeyi sürdüren RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan da, yaşıyla ve fiziğiyle olmasa bile, verdiği sözlerle kadınlann oylannı ka- zanmaya çalışıyor. Erbakan kadınlara, seçimi kazanacakla- n beldelerde, modern çamaşır- haneler ve biçki-dikiş kurslan açmayıvaat ediyor. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, seçim otobüsüoe binen Alman turist Monica ile konuştu. Monica kendisini Alman televizyonlanndan tanıdığını söyledi. (Fotoğraf: A A) Başsava Demiral: Şikâyet soruşturması genişletildi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara DGM Başsav- cısı Nusret Demiral. bir süre önce Birleşmiş Milletlere veri- len ve aralannda HEP köken- li milletvekilleri. yazarlar ve scndika tcmsilcilerinin de bu- lunduğu 290 imzalı dilekçe nedeniyle başlatılan soruştur- manın son aşamaya geldiğini belirtti. Nevruz olaylannın hemen arkasından aralannda Kürt aydınlannın da bulunduğu 290 kişinin imzasını taşıyan dilekçe 2 Nisan tarihinde BM Ankara temsilciliği önünde okunup. daha sonra BM tem- silciliğine bırakılmışü. Metinde şöyle deniyordu: "Türk hükümeti 21 Mart Nevvroz Bayramı kutlamala- nndan sonra, yeni bir söylem oluşturmaya başladı. "Bir sa- vaşla karşı karşıyayız','Örtülü bir savaşla karşı karşıyayız, savaşta silah kullanılır' gibi sözler sık sık kullanılır oldu. Bu söyleme uygun olarak Türk hükümeti, Kürt halkına karşı savaş uçaklannı, heh- kopterlerini, tanklannı. topla- nnı en yoğun bir şekilde kullanmaya başladı. Zaten 1991 yılı sonlanndan itibaren bu tür silahlar, teröristlerle mücadele ediyoruz görüntü- süyle Kürt halkına karşı etkin bir şekilde kullanılıyordu. Türk hükümeti bir savaştan sözetmektedir ama savaşın kurallanna kati surette uyma- maktadır. Örneğin, savaşta sivil halkın üzerine atış açıl- maz. Silahlı gruplarla ordu- larla savaşılır. Savaş hukuku- na göre, yakalanan gerilla esir muamelesi görür. Halbuki, 21 Mart'ın hemen öncesinde ve sonrasında yaşanan süreçten de iyice anlaşılmaktadır ki. Türk güvenlik güçlerinin, Türk ordusununu esas hedefı Kürt gerillalardan çok Kürt halk yığınlandır." Demiral, yaptığı açıklama- da, HEP Icökenli bağimsız milletvekili Hatip Dicle hak- kında daha önce Brüksel'de TV ve gazetelere verdiği de- meç ve geçtiğmiz günlerde İs- veç radyosuna yaptığı konuş- ma ile ilgili DGM'ce açılan soruşturma dosyalannın bir- leştirildiğini söyledi. Dicle Universitesi Rektörlüğü "Yeni Eğitim Modeli" hazırladı Teröre karşı özel eğitim öneriliyor • Dicle Universitesi Rektörlüğü'nün Başbakanhğa ilettiği eğitim paketinde, Güneydoğu'daki mevcut fakülte sayıanın 15'e yüİcseltilmesi öneriliyor. OSMANYILDIZ DİYARBAKIR-Diyarbakır Dicle Universitesi Rektörlüğü, Güneydoğu'daki terörolaylan- nı böîgedeki işsızliğin çözüm- lenmesi ve yeni bir eğitim refor- muyla ortadan kaldınlabilece- ğini bildirdi. Güneydoğu yöresine özgü yeni bir eğitim modeli oluştur- mak için Dicle Universitesi Rek- törlüğü bünyesinde oluşturulan kurul çalışmalannı tamamladı. Güneydoğu'daki terörolaylan- nın önlenmesınde eğitimin bü- yük payı olacağını kaydeden bilımadamlan. GAP'ın ta- mamlanmasıyla ortaya çıka- cak, leknik eleman gereksinimi- nin karşılanması için de bölge- de yeni yüksekokullaraçıiması- nın k'açınılmaz olduğunu belirtiler. Kurul tarafından ha- zırlanan, "Güneydoğu'ya yeni eğitim modeli" paketinin Baş- bakanhğa sunulduğunu vurgu- layan öğretım üyeleri, sırasıyla şu önerilere yer verildiğini açık- ladılar: Eğitim, sağlık. tanm, sanayi, çevre. hukuk ve benzeri konu- larda ortaya çıkacak sorunlan çözebileceİc nitelikteli insan gü- cünün yetiştirilmesi. Yörenin sosyal ve kültürel hayatına can- lılık getirilmesi. Bölge insanma üst düzeyde sağlık hizmeti sunulması. Çiftçi ve işletmecilere teknik danışmanlık hizmetinin veril- mesi. Çeşitli konularda, yöre insa- nına özel eğitim verilmesi. Başbakanhğa sunulan eğitim modeli paketinde şu görüşe yer verildi: "Bölge gençliğine daha fazla yükseköğretim imkânı sağlanması gıbı sorunlara çö- züm bulmak gereklidir. Bu ne- denle bölgede şiddetle yeni yüksekokullara ihtiyaç vardır. Dicle Üniversitesi'nin mevcut fakülte sayısının da 8'den 12'ye çıkanlması ve üniversitenin bölgenin kültür merkezi haline getirilmesi gerekir" Bölgenin kültürel bir reform- la kalkınacağını. bunun için de eğitimin yaygınlaşünlmasının gerekli olduğunu vurgulayan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Arıtürk. "Bölgede okullaşma oranı arttıkça, istih- dam politikasında da gelişme olur. Ancak bölgede yeni üni- versitelerin açılması yerine mevcut üniversitelere bağlı yeni yüksekokulların açılması daha büyük yarar sağlayacaktır. Böîgedeki işsiz insanlann çoğu gençlerden oluşmaktadır. Öne- riler yerine getirildiğinde bölge insanının devlete olan güveni daha da artacaktır" diye konuş- tu. Kürt sorunun uzun zaman- dır konuşulduğunu ancak ih- mal edildiğinı anlatan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Servet Arman da " Türkiye'nın bu meseleyi gündemde tutarak zaman kay- betmek tahammülü kalmamış- tır. Mesele gönül gönüle vere- rek çözümlenebilir" dedi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET CETİNKAYA Çocuk Mahkemeteri Kunılupsa... Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni çocuk mah- kemeleri kuruluş yasası, kimi değişiklikler yapılarak ko- misyonda kabul ediidi... Türkiye, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne evet' diyen ülkeler arasında yer alıyor... Bize gelen duyumlar, çocuk mahkemeleri kuruluş yasa- sına kimi çevrelerin karşı çıktığı yolunda. Onun için de komisyonda ilginç tartışmalar oluyor. Tartışmanm nedeni şu: "15-18 yaş arasındaki çocuklar DGM'de mi yargılansın, yoksa çocuk mahkemelerinde mi?" Türkiye'de çocuk mahkemeleri kurulmadı henüz. Yasa- da BM Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında kurulacak. Bilindiği gibi Adalet Bakanı Seyfi Oktay, baştan beri çocuk mahkemeleri kuruluş yasası üzerindetitiz birçalışmayap- tı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı önder Sav, lstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Ankara Barosu Başkanı Ûzdemir Özak, yasa tasarısı hazırlığı sırasında katkıda bulundular. Komisyonda yasanın hazırlığına katkıda bulunan tüm hukukçular aynı görüşte birleştiler: "15-18 yaş arasındaki çocuklar DGM'de yargılanma- sın..." Komisyona verilen önergede de çocukların DGM'de yargılanmaması isteniyordu. Bu önergeye DYP'li ve ANAP'lı komisyon üyeleri karşı çıktılar. Böylece önerge geri çevrildi. Şimdi önergeyi geri çeviren milletvekillerine sormak gerekiyor: 'Türkiye değişen dünyayı nasıl yakalayacak?" Geçmişte örnekleri vardır, anımsarsınız. izmir'de M.Ç. olayında olduğu gibi. M.Ç. 15 yaşındayken okul müdürü- nün ıhbarıyla gözaltına alınmış, daha sonra yargılanmıştı. M.Ç. bir süre de Buca Cezaevi'nde yatmıştı. Şimdi M.Ç. Almanya'da babasının yanında. Türkiye'de lise ikinci sınıf- tan ayrılmıştı. DGM'de yargılanan çocukların tümü beraat ediyor. An- cak psikolojik iz, yaşamı boyunca sürüyor. Bunun ötesin- de hem içeride hem de dışarıda bizleri yaralayan bir du- rum yaratıyor. Acaba, çocukların DGM'de yargılanması neyi değiştire- cektir? Komisyon üyeleri niçin buna karşı çıkmışlardır? Adalet Bakanı niye ağırlığını koymamıştır? Dün sabah Ankara'yı arayıp olayın perde arkasını öğ- renmeye çalıştık. Aldığımız duyumlar birbirine benziyor- du... Sorduk: "Çocukların DGM'de yargılanmaması komisyonda ni- çin engellendi?" , Yanıtşuoldu: "Biliyorsunuz terör olaylarına karışanların çoğu 16-18 yaş arasında. Eğer bunları çocuk mahkemelerinde yargı- larsak bir şey elde edemeyiz..." Aldığımız yanıt anlaşılacak gibi değildi. Bir başkasını aradık bu kez: Siz ne diyorsunuz?'' Yanıt: *"Efendim PKK teröristlerinln yaş ortalaması 15-22 ara- sında. Şimdi biz bunları çocuk mahkemesinde mi yargıla- yacağız..." Işteböyle... ^ - ^ * r > ! ' H Çocuk mahkemeleri kuruluş yasası, çocukların DGM'de yargılanmasını da içeriyor. Türkiye'nin bir demokratikleşme sürecine girdiği söyle- nirken PKK teröristlerinin yaş ortalaması göz önüne alına- rak çocukların DGM'de yargılanması düşüncesi acaba çağdaş hukuk devleti anlayışına uyar mı? Elbet uymaz, ama burası Türkiye. Onun için de böyle şeylerin olması ne yazık ki olağan sayılır. Günlerdir yineleyip duruyoruz ve şu soruyu yöneltiyo- ruz: "Demokrasiyi ne zaman içimize sindireceğiz?" Başta Başbakan Süieyman Demirel, Başbakan Yardım- cısı Erdal inönü, sık sık yineliyorlar: "Çağdaş demokrasi, çağdaş anayasa, insan hakları..." Bunları söylemek iyi, bunları TV'de tartışmak da yararlı. Ama, Nazilli'de 16 yaşındaki lise öğrencisi sürgüne gidi- yor, disiplin kurulu kararıyla... Kimi zaman ister istemez soruyoruz: "Çocuklan sevmeyen bir toplum muyuz?" Okulda sevmiyoruz, evde sevmiyoruz, yaşamda sevmi- yoruz... Öğretmen haşlıyor çocuğu: "Neden dersini çalışmadın, alsana bir tokat..." Anne ve baba evde polis gibi: "Neden geç geldin, niye ayaklannı uzatıyorsun, alsana bir tokat..." Polis, 15 yaşındaki bir çocuğu yakalayınca bir güzel dö- vüyor Kasımpaşa'da: "Kırmızı ışıkta niye geçtin, al sana bir tokat..." Çocuk mahkemeleri 5 yıl sonra mı yoksa 10 yıl sonra mı kurulacak, orası henüz belli değil... Az daha unutuyorduk yazalım ve noktayı koyalım: Suçlu çocuklara zincir ve kelepçe vurulmayacakmış..." T.C DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1991^170-269 Mahkememi7den verilen 16.4.1992 tarihli kararda davacı kurum faz- laya ait da\a hakkı saklı kalnıak kaydıyla davacı kurum zararı olan 16.214.363.68 liranın davalılar Demiröz Kolektif Şirketi, vs. Rafet Ka- laıa ve Ozer Aıslaa'dan tahsiline karar verilmiş olup davalı Rafet Ka- lata'ya karar leblığinin ilanen yapılmasına karar verilmekle isbu ka- rar tebliğı yerine kaim olmak uzere ilan olunur. Basın: 47747
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle