23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^fe Sa Cumhuriyet § Sahibi: Cumhuriyet Malbaacıhk ve Gazelecilık Tıirk Anonim Şirketi adma tç Politika: Mehmet Tezkın, tstanbu] Haberleri: Şen«y Kalkan, Dış Haberler- Ergun Balcı, Berin N»di • Genel Yayın Yönelmenı: özgen Acar • Genel Yayın Kultür: Murşil Balabanlıiar, Maltaleler: Suni Karaören, Spor: Abdülkadir Yacdmaa, Düzeltme: Koordinalörü: Hikmet Çetinkaya • Yazı lşlerı MUdürlen: Fusua Ozbilgen AbdulUb Yazıcı • Koordinatör: Ahmet Konılsan • Mali lşler: Erol Erfcııt • Muhasebe: (Sorumlu), Cefad Baştugif • Yazı lşlerı Müdür Yardımcısı: Salim Alpaslan Bulent Yener • Bütçe-Pianlama: Sevgi Osmanbcşeogla • Idare: Huscyin Gorer • Işletme: Sayfa Dttzeni Yönetmeni: Ali Acar • Adana Temsilcisi: Çctin Vi|tno|lu Önder Çelik • Bılgi-tşlem: Nail lnal • Personei: Scvgi BosUncıoglu floso» w Yayn. CnmhunyH Malbualık «c C.zcttcilık T-A Ş. TOrtoa* C«d. 59/41 Cafalothı 34334 Isı PK 246 lıunbul. TM 512 05 05 (20 h«l), Telo. 22246. F.ı. (1) 526 60 72 • Btlrotar A r i » Zıya GOkmlp Biv Inkılap S No 19/4. Ttt 4» II 41-47. Ttta. 42344. Fu. (4) 133 05 6} • katfr. H. Zıya Blv 1352 S. 2/3. Ttl. 13 12 30. TUOL 5235». Fu. (31) 19 53 60 • A*<c Inond Cad 119 S No: I t a I. 1H 19 37 52 (4 hal), THa: 62155, Fu: (71) 19 2} 71 TAKV1M. 29 MAYIS 1992 İmsak 3 34 Güneş: 5 29 Öğlc: 13.06 Ikindi. 17 05 Akşam: 20.33 Vatsı: 22.19 Akurgaraödül • ANKARA (AA)- Arkeoloji alanındaki çalışmalanyla tanınan Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal'a, iki ülke kültürüne yaptığı katkılanndan dolayı Avusturya hükümetince "Kültür Sanat Yüksek ödülü" verildi. Avusturya BüyükelçiliğTnde düzenlenen törende, Ord. Prof. Akurgal'a ödülü MaslahatgüzarDr. Bruno Bilek larafından verildi. Ödül törenine, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mithat Çoruh, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Serin, Kültür Tabiat Varlıklan Koruma Kurulu Genel Müdürü Altan Akat da katıldı. Denizde çevre koruma • İSTANBUL(AA)- tstanbul'da 1988 yıhndan bu yana, denia kirleten 93'ü Tûrk bandralı 155 gemiye 5 milyar 547 milyon 600 bin lira para cezası kesildi. AA Muhabiri'nin Istanbul Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, 1988 yılından bu yana Istanbul Boğazı'ndan geçen 4 bin 385 adet gemi ve deniz taşıtı kontrol edildi ve bunlardan kirliliğe yol açan 93'ü Türk, 62'si yabana toplam 155 gemiye para cezası kesildi. Kurallara uymayan gemılere şu ana kadar 5 milyar 547 milyon 600 bin lira para cezası kesıldığıru vurgulayan yetkıkler, bu paranın 5 milyar 295 milyon lirasırun tahsil edildiğini ve geri kalan paranın da ödeneceğini bildirdiler. Çevre, siyasete alet oluyor • ISTANBUL (AA> — Boğaziçi Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Criton Curi, çevre konusunun siyasete alet olmaya başladığını ileri sürdü. Pertevniyal Eğitim Vakfı tarafından Atanur Oğuz Lisesi'nde düzenlenen "Istanbul'un Çevre Çözümleri ve Eğitim" konulu panelde konuşan Prof. Dr. Criton Curi, Istanbul'un çöp, hava, su ve deniz kirliliğinin yanısıra, gürültü ve estetik kirlenme sonılanna dikkat çekti. "Gerçek Istanbul'un kalmadığını" vurgulayan Prof. Dr. Curi, "tstanbul'da artık Istanbullu kalmadı. O zaman Istanbul da yok. İstanbul'un adının artık Yeni Sivas olması gerekiyor" diye konuştu. ITÜ öğretim Üyesi Erol Kulaksızoğlu da çevreye verilen önemin insana verilen önemle doğru orantıh olduğunu bildirdi. Tarihi Türk evleri ödülleri • ISTANBUL (AA> — Tarihi Türk Evleri Haftası kapsamında verilen "Onuncu Yü ödülleri" sahiplerini buldu. Tarihi Evleri Koruma DernegTnin düzenlediği 10. Tarihi Turk Evleri Haftası çerçevesinde, ödül alan Devlet Bakanı Erman Şahin, kültür mirasının erozyona uğramasını engellemek için şehirleşme ve konut bakankğı kurulacağını, yasanın onay beklediğini söyledi. Şahin, bakanhğın kurulmasıyla şehirleşme anlayışı ve kavramının daha olumlu boyutlara erişeceğini kaydetti. Dernek Başkanı Perihan Balcı da masa başında kent plan ve projeleri yapılmasının kent kültürüne, dokusuna ve kimliğine büyük zararlar verdiğini, soruna en iyi çözüm yolunun bulunması gerektiğini kaydetti. Ekştinnenler , "Ankara'mn sokaklanna küçûk kara fıgüratif heykelkr dikerek kent süsknmez" diyor ve belediyenin beykeldlik anlayışının da çağa uygun ofanadığını öoe sürtiyoriar. BeJediye yetkilikri ise Ankaralılann heykeUerden hoşnut olduğunu beürtiyoriar. (Fotoğraf: KEMAL YURTERI) Ankara'mn kara heykelleri tartışılıyor Heykel mi, saçmalık mı?• Ankara Anakent ve Çankaya Belediyesi'nin bulvar ve caddelere diktiği heykeller halkın yaşamvna girdi. Ancak heykeltıraşlar hoşnut değil. Heykel diye kara saçmalıklaryapıldığını söylüyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ankarahlar ran- devulaşıyor: - Kitap okuyan kadına gel. - Dilencinin sokağında buluşahm. - Madencinin yarundan geçınce sola dönerek git. Ankara Anakent Belediyesi ve Çankaya Belediye- si'nin bulvar, cadde ve sokaklara diktiği heykeller. halkın yaşamına böyle gırdı. Beledıyeler. alan heykel- ciliğine hizmet ettiklennı düşünerek bu durumdan ol- dukça memnun. Ancak heykeltıraşlar aynı görüşte değU. Ankara Anakent Belediyesi, çoğunluğu Atatürk Bulvan'nda olmak üzere 29 fıgüratif heykeli 600 mil- yon liraya yaptırdı. Çankaya Belediyesi'nin heykelle- ri de "Madenci", "tnsan Haklan" ve "Balerin". Bu üç heykelin maliyeti 400 milyon lira. Belediyeler, bu heykellerin, kent yaşamını çekilir hale getirerek kül- türel ve sanatsal faaliyetlere katkıda buiunmak amacıyla yapıldığını savunuyorlar. Heykeltıraşlar da "lnsanlara, heykel diye kara saçmahklar sunulamaz. Heykel kültürü böyle kandırmacalarla yok edi- lemez" görüşündeler. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramjk Bölümü öğretim üyesi ve sanat eleştirmeni Kaya Özsezgin, heykellenn hiçbir estetik ve sanatsal özellik taşımadığını belirterek "İnsanlarla aynı bo- yutta yapılmalan bu heykellere toplumsal anlam kazandırmaz. Önemli olan heykelciliğj, sokaklann düzeyine indirmek değil, halkın düzeyini sanata yaklaştırmaktır. Kentin ara sokaklanna, küçük, kara fıgüratif heykelcikler dikerek kent süslenmez" dedi. Belediyenin heykelcilik anlayışının cağa uygun olmadığını ve halkın iyi şeylere alîşmasını engelledı- ğini savunan özsezgin, "Niye bu heykeller tek tip? Niye siyah? Niye değişik anlayışlarda, soyut figür- lerle mesaj anlatma yoluna gidilmiyor" gibi soru- lann akla geldiğini belirtü. özsezgin, heykelde önce sanatsallığın aranması, daha sonra mesajın düşünülmesi gerektiğini söyledi. Özsezgin, taksi şoförünün, bavulunu taşıyan heyke- li, yolcu sanarak durmasmın veya öğrencilerin vitrin seyreden heykelin ağzına sigara yapıştırmasının savu- nulamayacağını belirtti. Ankara Anakent Belediyesi Sanat Danışmanı Eş- ber Karayalçın, bu yapıtlann aslında heykel değil, bire bir boyutta yapılan fıgürler olduğunu ve konu- lann toplumun içinden seçilen insanlardan oluştuğu- nu belirterek "Gerceklerinden ayırt edilmesi için si- yah renkte yapıldılar. Toplumumuzun yüzde 90'ı hoşlanıyor. Bu fıgürler toplumun tüketimi için yapıkL. Zamanla bunlann yerini yeni heykeller ala- cak veya yerleri değıştirilecek. Ama sonuçta tüketilen birer yapıt haline gelecekler" dedi. Çankaya Belediyesi'nin yaptırdığı, madenci ve in- san haklan heykeHerini de eleştiren Karayalçın, "Bu tür totaliter yapıtlar, insanlan ileriye götürmez. Anıt esprisiyle yapılması yanlış. Bizim fıgürierimiz gerçek- çi, özel mekan istemiyor. Hala bu dönemde, madenci ve insan haklan gibi yapıtlar yapılması gericilik" dedi. Bitpazarmamühendısyağdı •Hamit Canpolat, 23 yıllık makine mühendisi. 11 yıl önce Kuledibi Bit- pazan'na düştü. Canpo- lat, orada çalışmayı seçti. Nereden nereye... Kınk- kale Silah Fabrikası Baş- mühendisi, şimdi bitpa- zannda eski eşya satıcısı. LÜTFÜ OFLAZ Bitpazannda mutlu biryüksek mühendis. Bitpazanna her şeyin düşece- ği aklımıza gelirdı de İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu bir yûksek makine mühendısinın düşeceği gelmezdi. Yok yok, hemen "baksanıza işsizlik ne boyutlara varmış, ar- tik lstanb>ıl Teknik Üniversi- tesi'nden alınmış yüksek mü- hendis diplomalan da bitpaza- nna düşmüş" gjbi bir düşünce- ye kapdmayın. Gerçi her geçen yıl üniversite mezunu işsizlerin sayısı artıyor- sa da, iş henüz bu boyutlara varmadı. Her neyse, biz yine konumu- za dönelim. Evet, 47 yaşmda ve tam 23 yıllık yüksek makine mühendisi Makine Möhendisi Hamit Canpolat, eski eşyalarla kaplı dukkânmda. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) Hamit Canpolat, bundan 11 yıl önce Istanbul'daki Kuledibi Bitpazan'na düştü! Aslında bit- pazanna düşmek işin esprisi... Çünkü onunkisi bitpazanna düşmek değil, bitpazannda çalışmayı seçmek. Hem de zincir sanayiciliğini bırakıp bitpazannda çalışmayı seçmek! Hayır yanlış okumadınız; Hamit Canpolat'ın bir zaman- lar zindr sanayicisi olduğunu söyledik. Hamit Canpolat, on- dan önce de Kınkkale Silah Fabrikası'nın baş mühendisiy- miş. Nereden nereye?.. Bir zamanlar Kırıkkale Silah Fabrikası'nın sanayi baş mü- hendisi, bir zamanlann zincir sanayicisi Hamit Canpolat, şimdı bitpazannda eski eşya sa- tıaa... Hayli ilginç değil mi? Daha da ilgjnci, Hamit Can- polat, yalnız bitpazannda çalış- mıyor, aynı zamanda bitpaza- nnda yaşıyor. Daha başka bir deyişle, bit- pazanndaki minicik dükkânı aynı zamanda Hamit Canpo- lat'ın evi... Hamit Canpolat, iki kişinin zor gjrebildiğı bu minicik dükkânda eski eşyalann araan- da yatıp kalkıyor, kısacası 24 saati burada geçiyor. Peki ondaki bu eskiye rağbet, bu bitpazanna muhabbet ne- den? "Bu da bir tür hastalık... Bir kere eski eşyanın kokusunu so- lumuşuz, bu mikrobu kapmı- şız, bu kanımıza girmiş, artık is- tesek de kurtulamayız. Tıpkı gazetecilik gibi. Sizlerin nasıl mürekkep, matbaa kokusu ka- nınıza işlemişse, nasıl hep o ko- kujoı anyorsanız, bu da onun gibi bir şey..." Görüyorsunuz, dünyada hastalık derecesinde ne aşklar var. Bir kere yakalanmayagör. Gözün ne yüksek makine mü- hendisi diplomasmı görür ne de sanayiciliği... Hatta Hamit Canpolat, emekli olmayı bile beklemeden kapağı bitpazanna atmış. Kim ne derse desin, bitpa- zannda mutlu bir yüksek mü- hendis o... C vitamini al, ömrünüuz^t• C vitamini alan erkek ve kadınlarda kalp hastalı- ğı riski azahyor. Düzenli C vitamini alanlar kendi- lerine daha iyi bakan insan grubunu oluşturuyor. Haber Merkezi - Kadınlar ve Hastanesi beslenme uzmanla- erkekler üzerinde yapılan 10 yıl süreli bir araşürmada belli doz- larda doğal yiyeceklerden ve destekleyicilerden alınan C vi- tamininin özellikle kalp hasta- lıklanru engellemede önemli rol oynadığı ortaya çıktı. Haftalık Newsweek dergisin- de yayımlanan bir yaada, Cali- fornia Üniversitesi'nde kadın- lar ve erkekler üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlan çözüm- lendi. Bu sonuçlara göre her gün doğal besinler ve destekle- yicilerden toplam 300 miligram C vitamini alan erkeklerin yaşam beklentileri 6 yıl uzuyor. Bunlar yüzde 41 oranmda, günde 50 miligram C vitamini alan erkeklere kıyasla ömürleri- ni uzatabiliyorlar. Buna karşılık kadınlarda du- rum daha farklı görünüyor. Kadınlar, bu dozda C vitamini alsalar da erkekler kadar çarpıcı sonuçlar göstermiyor- lar. örneğin her gün 300 milig- ram C vitamini alan kadınlann sadece yüzde 10'unun yaşam beklenülerinin, çok düşük C vi- tamini alanlardan fazla olduğu görüldü. Ama C vitamini alan hem erkekler hem de kadınlar- da kalp hastalıklan tehlikcsi aynı oranda azalıyor. Ancak C vitaminiyle yaşam beklentisinin yükseldiği bul- gulan tartışma konusu oldu. New York'taki Mount Sinai nndan Dr. Victor Herbert, dü- zenli olarak C vitamini alan- lann, diğerlerine kıyasla kendi- lerine çok daha iyi baküklan görüşünü savunarak şunlan söyledi: "C vitamini destekleyicilerini alanlann daha uzun süreli yaşa- malanmn nedeni, kendilerine çok daha iyi bakmalandır. Yani bunlar, diğerlerine kıyasla daha az kilolular, daha az siga- ra içiyorlar, daha çok cimnastik yapıyorlar ve daha çok meyve ve sebze yiyorlar." California Üniversitesi'nde araştırmayı yapan ekibin baş- kanı, Bulaşıcı Hastalıklar Uz- manı James Enstrom, bu olasıbğı gözardı etmediğini,. ancak bu faktörlerin yaptıklan araşürmada önemli bir rol oy- namadığını söyledi. Enstrom'a göre kolesterolü azaltmanın in- san sağhğı üzerinde ne gıbı etki- ler yapüğı araştırmalannda bile böylesine önemli bulgular elde edilmediğini vurguladı. Newsweek'in bu tartışmaya da yer veren yansı şöyle bir cûmleyle bağlanıyor: "Nasılsa biraz fazla C vita- mini almanın bir zaran olma- yacağına göre sağlığına düşkün bir kişi de gittiği barda bundan sonra martırusının ıçıne rahatlık- la limon kabuğu konmasını is- teyebilir." Mavi Topluluk'tan konserler 33 kişiden rock• 14 kız, 13 erkek koro üyesi ve 6 kişilik bir orkest- radan oluşan Mavi Topluluk, Queen'den, Yes'ten, Modern Caz Dörtlüsü ve Svvingle Sisters'dan par- calar sunuyor. Topluluğun ikinci konseri bugün MimarSinan Üniversitesi'nde. DOST KfP Quccn'dcn "Bohemian Rhapsody". "Love of My Li- fe". Swınglc Sisters \e Modern Ca/ Dörılüsü'ndcn "Littlc Da- \id"s Fugue", Yes"ten "Survi- val". "Looking Around", "Ci- ncma"... Her bin diğerine taş t,ikarlan 14 parçahk sıkı bir re- pcrluar... ""Iviavı Topluluk"un nıüzık yöneımenı Deniz Şcner. onjınaflcri dört-beş kişilik vo- kal gruplan tarafından seslen- dinlcn ve o hallenyle de yetenn- cc zor olan bu parçalan. orkest- ra cşlığındeki büyük bir koroya göre ycniden düzenlemiş. Yal- nızca müzikal yetenekleri kıstas alınarak seçilmiş ve büyük ço- ğunluğu daha önce müzık eğiti- mi görmemiş 27 gençle yola çıkıldığı düşünülürse Deniz Şe- ner ve arkadaşlannı başlangıç- taki cesaretleri ve sonuçtaki başanlan için kutlamak gerek. Bugünkü kadrosuyla çahşma- ya yalnızca 7 ay önce başlayan ve bu kadar kısa sürede olduk- ça nitelikli bir noktaya gelen topluluk, ilk konserini Boğaziçi Üniversitesi Murat Dikmen Sa- lonu"nda verdı. Bugün 20.00'de Mımar Sinan Üniversitesi Odi- toryumu'nda, 30 mayısta da Aya İrini Kilisesi'nde yine aynı saattte birer konser daha ger- çekleştirilecek. "Mavi Topluluk" 1989'da kurulmuş. Ancak halen süren arayışlannın başlangıcı çok da- ha eskiye dayanıyor. Müziğe İstanbul Erkek Lisesi'nde gitar çalarak başlayan ve Boğaziçi Üniversitesi'ne girdig 1976'- dan bu yana sanatına iyıce yo- ğunlaşan Deniz Şener. geçmiş- teki aşamalan şöyje özetliyor: "1974yıhnda BÜ Müzik Ku- lübü bünyesinde vokal müziğe ağırlık veren bir müzik toplulu- ğu kurulmuştu. Topluluk uzun yılla/ yalnızca insan sesi, piya- no \e perküsyon kullanmış. repertuanna da daha çok zena ilahilen ve "gospel"lar almıştı. 1979"da elektronik sesler de kullanmaya başlayan topluluk yeni arayışlara yönelirken, par- çalannı klasik Batı müzıği. caz, rock gibi daha genış bir müzik kültüründen seçmeye başladı. Bu geleneğin devamı olarak 1989 yılında Mavi Topluluk'u oluşturduk. Ancak bukezçalış- malanmızı bir üniversite sosyal etkinlıği çerçevesinın ötesine ta- şıyarak daha geniş bir perspek- tifamaçladık." "Mavi Topluluk" 14 kız, 13 erkek koristten ve 6 kişilik bir orkestradan oluşuyor. Toplu- luğu var olan kategorilerinden birine sokmanın pek kolay ol- madığıru belirten Deniz Şener, "İnsan sesine belirli bir ağırlık \erilmiş olmakla birlikte" di- yor, "kimı opera ya da müzi- kallerde olduğu gibi orkestra- nın ikincil bir konumu yok. İnsan sesleri ile orkestra denge- lenmiş olarak müziğin dokusu- na benzer biçimde katkıda bulunuyor." Deniz, rock müziğinin "bi- reysellik" ve "erkeksi olma" gibi iki belirleyici özelliği oldu- ğu görüşünde. Sözlerin önem kazandığı sivri yapısıyla birey- sel, kimi zaman küfürbazlaşan saldırgan ve sert yönüyle de "kökünd^erkek" bir tür olarak algılıyor rock'ı (korodaki bazı kızlar onu şovenlikle suçlarken (!). Deniz "Hiç ilgisi yok" diyor, "Rock tarihindeki en büyük ısimlere bakın, anlarsınız. Ben bir olgudan söz ediyorum. yo- rum getirmiyorum"). Toplulu- ğun yapısıyla çelişir gözüken bu iki öğe. kız seslerinin daha çok erkek seslerini destekleyici bir ışlev üstlenmesiyle ve topluca söylenen kısımlarda agresif ni- tehklenn yumuşamasına karşı- lık dınamızmin artmasıyla dengelenmiş. - ULUSAL FÜTÜRİST MİMARLIK - Bilgisayarlar zor kararlara da çözüm getiriyor: Hasta yaşayacak mı, ölecek mi? Haber Merkezi - Bilgisayar- lar artık bir hastanm öleceğine ya da yaşayacağına da karar ve- rebib'yorlar. Washington'daki George Washington Üniversi- tesi Hastanesi uzmanlanndan Dr. WiUiam Knaus'un geliştir- diği APACHE (Akut Fizyoloji, Yaş ve Kronik Sağlık Değer- lendirmesi) adlı program, bir hastanın yoğun bakım ünite- sınde mi, yoksa yoğun bakım- dan çıktıktan sonra mı ölece- ği konusunda günlük istatistik- ler tutulmasına yardımcı olu- yor. Haftalık Newsweek dergisin- de yer alan haber gerçekten tüy- ler ürpertici. Artık doktorlar APACHE'nin sağladığı bulgu- lara bakıp hastamn ne zaman öleceğini söyleyebilecekler. APACHE kullanan doktorlar da bu bulgulann, bir hastanın yaşama şansıyla ilgili yaptıklan değerlendirmede kullandıklan pek çok unsurdan sadece bir- kaçı olduğunu söylüyorlar. Newsweek'te yer alan habere göre APACHE'yi şimdiye ka- dar bütün dünyada sadece 15 hastane satın almış. Çünkü program çok pahalı; fıyaü 350 bin dolar (2 milyar 450 milyon TL). APACHE'yi kullanan bir doktor, bilgisayann sorduğu 27 soruyu yanıtlamak zorunda. Bu sorulann arasında hastanın tıbbi tarihçesi, laboratuvar tah- lil sonuçlan, uygulanan tedavi, hayati belirtileri ve yoğun bakım ünitesine getirildiği za- manki durumu bulunuyor. Bu- nun karşılığında da APACHE günlük iki sonuç çıkanyor. Bunlar, hastanın yoğun bakım ünitesinde mi, yoksa yoğun bakımdan çıktıktan sonra mı öleceğinin değerlendirmelerini içeriyor. APACHE aynı za- manda hastamn hastanede ne kadar süreyle kalacagı, ne ka- dar ilaç gereksindiği ve o vaka- ya ne kadar müdahale edilebile- ceöni söylüyor. örneğin Michigan eyaleti Ann Arbor kentindeki St. Jo- seph Mercy Hastanesi doktor- lan, APACHE grafiklerine ba- karak bir hastanın ne kadar ya- şama şansı olduğunu belirjiyor- lar. APACHE kullanan bir yo- ğun bakım ünitesinde hastalar kırmızıdan, portakal rengi, san ve nihayet yeşile kadar kod- landınhyor. Kırmızı hastanın ölme ihtimalinin yüzde doksan, portakal rengi ve san daha dü- şük, yeşilse yüzde 10'un altında olduğunu gösteriyor.Bu yeni teknoloji aslında bazı rahatsız edici ahlaki sorular sorulması- na da yol acmıyor değil. St. Jo- seph Hastanesi'nde APACHE sisteminden sorumlu bir hasta- bakıa, sağlık sigortaalannın şimdiden durumu öğrendikleri- ni ve APACHE'den elde edilen sonuçlann kendilerine de akta- nlmasmı istediklerini anlatıyor. APACHE'nin olumlu yanlan risklerinden kat kat fazla. Newsweek'in yazısı şu cüm- lelerle son buluyor: "Ne olursa olsun yaşamla ölüm hakkın- daki karar doktorlar, hastanın kendisi ve ailesine aittir." Burcunuz, kişiliğinizi, bugününûzü ve biliyor musunuz? ATANİRUN hepsini cevaplıyor. ARAYIN, KENDİNİZİVE YAŞAMINIZI DAHAİYJ AÇIKLAYIN... BiLGı ınızı KOÇ BOĞA İKİZLER YENGEÇ ASLAN B AŞAK TERAZİ AKREP YAY OĞLAK KOVA BALIK 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 101 1 02 103 1 04 105 1 06 1 07 108 1 09 110 111 116 • »4 11 ıMdım 5833 TL dr Orulama •• AtoBigiPK. 16Tem&>./Wt.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle