03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MART1992 PAZARTESİ EKONOMI BORSA NoTLARI Borsanın bankalardan çektiği ABDURRAHMAN YILDDOM Sermaye pıyasas her şeyden önce gûve- ne dayanır. Bu güven de ancak sermaye pi- yasasına fon arz edenler ile fon talep eden- lerin ve "araalann" birbirleriyle ilişkilerini düzenlemeyle ve bu düzeni korumak için kamunun denetimiyle mümkün. Yani yatmmcılar, tasarnıf sahipleri şeffaf ve haklannın korunduğu bir ortam görecek- ler ki paralannı menkul kıymetle değerlen- dirmeye raa olsunlar. Böyle bir ortam sağ- lanamazsa, piyasaya sağlıkh ve kaha bir talep yaraülamaz. Talep artışı olmayan bir piyasada arz yapılamaz. Kısacası, sermaye piyasası gebşemez. Gelişmiş bir sermaye piyasasına sahıp olmayan ekonomilerde de şirketler fon ihüyaçlannı bankalardan yüksek maliyetle karşılamak zorunda kalı- rlar. Gelişmekte olan ve bir yığm sorunu bu- lunan Türkiye sermaye piyasasını, gelişmiş bir piyasa düzenine oturtmayı amaçlayan sermaye piyasası kanun tasansı Meclıs'e sunuldu. Sermaye piyasasında reformu - başlatacak bu tasan, şimdi bankalann teh- didı altında. Türkiye fınans sektöründe te- kel konumuna sahip bankalar, kendilerine rakip mali kuruluşlar çıkmasını ve mali pastadan pay almasını hiç istemiyoriar. Bunun için de Bankalar Birliği çausı altın- da birlobi faaliyeti sürdürerek kanun tasa- nsını budama gücüne eriştiler. Ilgili bakanı İstanbul'a getirttiler. Ardından da görüşle- rini yine Bankalar Bırhği araahğıyla ba- kanlığa ileterek tasannın, can alıcı yerlerin- den delinmesini istediler. Bankalar nelere kapşı çıkıyor? l- Denetlenmeyelim. Mevcut durumda zaten Hazine ve Merkez Bankası'nın dene- timı altındayız. Bankalar Kanunu'na tabi- yiz. Buna aynca, SPK denetimi ve Sermaye Piyasası Mevzuatı eklenmesın. 2- Ayn bir araa kurum kurmayalım. Sermaye piyasasında faaliyetimize banka olarak devam edelim. 3- Yeni fınans kurumlan oluşturulma- sın. Ferdi krediyi zaten biz veriyoruz. 4- Sermaye Piyasası Geh'ştirme Fonu ol- masın. 5- Garanti vermeyelim. Halka arzına aracılık ettiğimiz menkul kıymetler konu- sundaki bilgilerden şirketler sorumlu ol- sun. Bilgjlerin doğruluğundan araa olarak neden biz sorumlu tutuJahm? Gözler mart ayı enflasyonunda Geleneksel mart düşüşü- nü bu yıl erkene alan ve şu- batta yaşayan borsa, "mart sendromundan" kurtulu- yor. Şubat ayını 3664 puan- fa kapatan borsa endeksi ge- çen haftayı 3853 puanla bi- tirdi. Böylece mart ayının ilk yansında yüzde 5'in üze- rinde bir prim yaptı. Üst ûste 6 haftalık bir düşûşûn ardından gclen bu yükseliş, grafiklerie izlendığinde, son 5 günlük hareketli ortala- ma, 22 günlük ortalamayı aşağıdan yukanya doğru kesiyor. Teknık analız sonuçla- nna göre bunun özeti, kısa vade için "al" sinyali. özel- likle son dönemlerde teknik analız sonuçlanna uyarak hareket etmeye eğilimli bor- samız acaba ne yapacak? Ahma geçilecek ve endeks 4960 puanı kıracak mı? Yoksa, iç ve dış si- ifâgî geüşmeler bunun önüne engel mı ko- yacak? Para pıyasasındaki geüşmeler borsadan yana. Teknik analiz de öyle. Ama bunlann karşısında bir Karabağ ve bir de 21 mart "Nev- ruz sendromu" var. Bor- sa için olumlu gelişmeler ile olumsuz gelişmeler çarpışacak. Galip tarafı ise enflasyon belirleye- cek. Eğer mart ayı enflas- yon rakamının şubatttan daha düşük çıkacağına ınanıyorsanız, borsa yükselecek. Tersini düşünüyor- sanız, borsa düşecek. Yalnız enflasyonun açık- lanacağı tarih olan 4 ni- sanı beklemeyin. Geç kalmış olursunuz. Çıka- cak enflasyon rakamını şimdiden tahmin etmeye, bu ışin uzmanlanndan öğrenmeye çalışın. Çün- kü enflasyonun düşece- ğini tahmin edenler daha önceden alıp, enflasyon açıklandığmda satacaklardır. , Bankalann özetlediğimiz bu ısteklerin- den ben "Sermaye piyasası geliştirilmesin. Mali piyasada bize rakip çıkanlmasın. Mevcut düzen içindeki ayncalıklı konu- mumuzla sermaye piyasasında faaliyetleri- mize devam edelim" sonucunu çıkanyo- rum. Eğer, hisselerini halka arz eden ban- kalar SPK denetimine ve sermaye piyasası mevzuatına tabi tutulmazlarsa, taksitü ser- maye arttınmlanna devam edecekler, his- sedarlanna, kaüldıklan sermaye karşılı- ğında yeni hisse senedi değil, makbuz ver- meyi sürdürecekJer. Bankalann her serma- ye arttınmlannda piyasada banka hissele- rinden kaçış olacak. Yabancılar, banka hissesine hiç yanaşmayacaklar. Sermaye piyasası mevzuatına tabi olmalan banka- lara bir yük daha getirecek. O da dağıüla- bilirkânnyansmıdağıtmazorunluluğu. Jşte bankalar bu nedenle denetime karşı çı- kıyorlar. Ya, ayn bir araa kurum kurmaya neden karşılar? Çünkü, mevcut statü içinde men- kul kıymet birimleri için bir sermaye koy- muyorlar. Borsa faaliyetlerini bankanın fon toplamasına veya fon arz etmesine alet edebiliyorlar. Bankalar ayncalıklanyla sermaye piya- sasının disiplinini bozarken ve getişmesini engellerken, aslında kendilenne de zarar veriyorlar. Bankalann borsa faaliyetlerin- de hızla gerilediklerini ve performanslan- nın araa kurumlann altında kaldığını gö- rüyoruz. Aynca SPK denetiminden kaçarken, kendi hisse senetlerinin yerlerde sürünme- sine de neden oluyorlar. Kârlannı katlaya- rak arttıran bankalann hisse senetlerinin borsada en çok kaybetüren hisseler olması, banka kâğıüanna karşı duyulan güvensiz- liktendir. Biraz cesareti ve rekabeti göze alabilsek çok şeyi başaracağız. Ama bir türlü olmuyor işte. Nedir, sermaye pi- yasasının bu bankalardan çektiği? Yatınmcıher zaman haklı değil Yatınmayı istismar eden araa çok. Bu nedenle yatınmcılann araalarla üıtilafla- nnda duyarh olmaya çalışıyoruz. Ama her zaman yaunmcı haklı çıkmıyor. Geçen hafta bu köşede size Yıldınm Bender ola- yını aktarmıştık. Bender'in borsaya şikâyeti ûzerine hazırlanan dosyayı incele- dik. Erdemir'den aldığı emekli ikramiyesi ile borsada epey oynamış ve kaybetmiş. Borsaya tam giriş tarihi de 16 Ağustos 1991, yani eski Sovyetler'de darbe girişi- minın borsayı taban yaptırdığı tarih. O ta- rihten sonra borsa 20 ekim genel secımle- rine kadar düşüş yaşamış. Bender, borsayı pek öyle bilmiyor. Yanıldığı nokta, alım ordinosunu 16 ağustosta vermiş, hissele- rin kendısine teshm edildiği 19 ağustosta abndığını sanrruş. Halbuki hisseler 16'- smda alınmış. O tarih itibanyla da işlem- lerde bir hata yok. Çelik Halat ve Kepez Elektrik hisselerinde bulduğu fıyat fark- lan da tarih kanştırmasından ileri geliyor. Geçen haftaki yazımızla, alım saümı ger- çekleştiren Nevin Hanım'ı epey üzdük. Bu duruaıu düzeltir, özür dileriz. Demek ki yatırnna her zaman haklı ohnuyormuş. SASA ve MARSA'da grev hazırlıklarıCUMHURtYFT (Adana) - Sabancı Holding'e bağlı Çukurova ve Tür- kiye'nin en büyük fabrikalanndan SASA ve MARSA grevin eşiğinde. İşyerlerinde başlatılan sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanın- ca, 3 bini aşkın işçi grev hazırlıklanna basladı. Türkiye'nin en büyük özel sektör kuru- Adana Şube Başkanı Yusuf Doğan ve Iuşu konumundakı SASA'da (Suni Sente- - - • - - tik Elyaf Sanayi) üç ay önce başlatılan söz- leşme görüşmeleri anlaşmazlıkla bitince yetkÜi Petrol-İş Sendikası'nca 2 bin 756 iş- çiyi kapsayan grev karan, 7 mart 1992 günü fabrika duvanna asıldı. MARSA iş- yerinde de ücret maddelerinde çıkan anlaş- mazbk, arabulucu girişimJerine karşın çö- zümlenemedi. Yetkıli Tek Gıda-İş Sendi- kası grev karan almak için 6 iş gününün ta- mamlanmasını bekhyor. SASA'da örgütlü Petrol-Iş Sendikası MARSA'da yetkili Tek Gıda-lş Sendikası 5 nolu Şube Başkanı Ayhan Sönmez, işve- rene karşı "birlikte davranma" karan aldı- lar. İki sendika arasında alınan karara göre ışveren temsılalennın yenıden görüş- me veya ücret konulanndakı önenlennden iki tarafın da haberi olacak, gerekirse teklif birlikte değerlendinlecek. Adana'ya dokuz kılometre uzaklıkta E-5 Karayolu üzerinde bulunan SASA fabrikasının ışvereni üe Petrol-İş Sendikası arasmdaki sözleşme görüşmeleri 3 ay önce başladı. Işçilerin istemleri doğrultusunda hazırlanan teklif taslagında işçinin şu anda 2 rnilyon 650 bin lira olan maaşlanna 1. yıl ' için 3 milyon 800 bin, 2. yıl için de 4 milyon 300 bin fira zam istenmişti. İşveren buna karşı 1. yıl için 1 milyon 350 bin. 2. yıl için ise 1 milyon önermişti. Işyerinegrev karan asılmasına karşın iki taraf da görüşmelerin sürdüriilebileceğini bildırmişlerdi. Günlük 600 ton yağ üretimiyle Türkiye'- nin sayılı fabrikası arasında yer alan MARSA'da çalışan 500'ü aşkın işçi için Tek-Gıda-iş Sendikası ile isveren arasında 4 ay sürdürülen görüşmeler deanlaşmazlık- la sonuçlandı. Ozelükle ücret maddelerin- de çıkan uyuşmazlığı gidennek amaayla başvurulan arab|j]ucuyla da sonuç alı- namadı. Sendika grev karan almak için 6 iş gününün tamamlanmasını bekliyor. Tek Gıda-İş Sendikası yöneticilerince hazırlanan sözleşme taslagında ise işcilenn 2 rnilyon 500 bin lira olan maaşlanna 1. yıl için yüzde 100 artıs artı 500 bin. 2. vıl için 3 milyon 250 bin lira istendi. İşveren ise 1. yıl için yüzde 55 artı 400 bin, 2. yıl için de 2 milyon 100 bin önerdi. Tek Gıda-İş Sendikası Adana Şube Baş- kanı Ayhan Sönmez kımsenın greve git- mek istemeyeceğini, ancak çalışanlann haklanm almak için başka secenek kal- madığından grevden kacınmayacaklannı bıldirdı. İşvereni kaü tutum almakla da suçlayan Ayhan Sönmez, "Teklıfierinde biraz daha ılımh ve uzlaşılır olmalılar. Biz grev anuıa ve sonrasına kadar önerilere, müzakereye açık olacağız" dedi. Sab Pazarı enflasyon canavarına karşıREFİK DURBAŞ (Cumhuriyet) - "Hanım koş. Enflasyon canavanyla kavga ediyoruzbütüngün.'" . Desen desen bir kazak denizinde, "enflasyon" sözcüğünün üzerine basarak haykınyor. Tezgâhın çevresinde başı açık, kürklü, türbanlı, yaşb-genç sayısız kadın. Tezgâh değil, bir kannca yuvası. Elden ele geçıyor kazaklar, havada uçuşuyor. Kalabalığın uğultusundan başım dönüyor. Bir an gözlerimi kapıyorum. Kazaklar ağızlanndan alevler fışkıran birercanavara dönüşüyor; kadınlar, bu masal canavannı öldürmeye azmetmiş şövalyelere... Çilek sokağa Altıyol'dan girdim. "Günlerden bugün sab. Takvimler, adına böyle kayıt düşse de aslında bugün 'Kadıköy'de salı pazan. Çilek sokak "enflasyon" canavarlan tarafından tutulmuş. Onun biralttaki Jcardeşı Karadut Sokak da... JÇilek'le Karadut sokağın kesiştiği Vişne Şokakdaöyle... JBir ucu Altıyol'da Çilek sokakta başbyor öbür ucu ta Fenerbahçe Stadı'nın önünde Bütün sokaklar, sokak aralan "enflasyon" banavannı alt etmeye azmetmiş satıcılar tarafından doldurubnuş. Bütün sokaklar J*tezgâh"lann işgali altında. Hiçbir fokağın. caddenin o gün için adı tedavülde jieğil. Sokak altlan satıcılann; üstleri çadırlann, brandalann işgahndc. Hepsinin üzerinde de bağınşlar, Jıaykınşlar: fBu hafta onbeşa, angora kazak." f'Eşarpbeşbın." rAkşamoldu böyle oldu." ıu Bizı izlemeye devam edm. Ucuzdanda bcuzburda." fMağazanm hedıyelik kalitesıni getirdık." pYapıştır." f*Mağazalar yedi bıtirdi sizi hanım, parça bnbeşbın." ı*Bu hafta çok para lazım." ."Keseriz, doğranz, ayıklanz." Kadıköy'de kurulan Salı Pazarı, geniş bir tûketici yelpazesine hitap ediyor. lastiğı satanlar gıbi, "Tokaı" çakmak imkânsız. Vişne sokakta "yerleşik" kımı dükkânlar da tezgâh açmışlar Kımilerınindükkânıısecllerinde..Don satanlar gıbı. Bircakmak alıyorum. Bakıyorum markası "Tokaı" değil, ama beş bin lira. KDV'sı olmasa da "reklam" vergısinı vermek gerek. Çilek sokakta bir tezgâhta ithal kâse satılıyor: Yedi tanesi otuz bin lira. Tezgâhın iki ucu kartonlarla donatılmış: "İthal kâse." Kâselerin altına bakıyorum, "solmaz" yazıyor. "Bunlar ihraç maİı olmasın" diyorum, "Ne fark eder abi" diye yanıtlıyor. "Ha ithal, ha ihraç, önemli olan ucuzluğu..." Salı pazannda her türlü insanı göcmek mümkün. Her türlü alet-edevatı görmenin mümkün olduğu gıbı. Gözlenmı kapayıp gördüklerimi düşünmeye başbyorum. Tahta kaşıktan halıya, yapma çiçeklerden neskafeye, yorgandaneşofmana. Yufkadan boks eldivenine. Günlük yaşamda akla hatıra ne gelirse... Bütün bunlar elbet "enflasyon" denen canavarla savaş için.. Bir ruj üç bin lira, oje de aynı fiyata. Yoğurtçu Çayın caddesi ucunda elimde teypleduruyorum. Kannca yuvasmdan biri başını uzaüyor: "Bayanlar gizli kamera çalışıyor, dikkat..." Kurbağalıdere'nin iki yakası da işgal edilmış. Hani neredeyse su üzerine sal atıhp tezgâh kurulacak. Tek nefes alınacak yer Fenerbahçe Stadı önünde "Reis Baba" Çayevi. Bahçesindeki kokareçin kokusu derenin kokusuna kanşıyor. Abşveriş yorgunu bayanlar burada çay molasında. "Reıs Baba"da birçay ıçipgünün yorgunluğunu atmak gerek, ama daha pazarda gezecek yerler var. Bir ahtapot düşünün. Kafası Yoğurtçu Parkı'nda, kollanndan biri Altıyol'a. bin Selamiçeşme'ye. biri ta Hasanpaşa'ya uzanmış. Pazardeğil kollan bırbirinedolanmış bir ahtapot. Sanınm birkaç yıla kalmaz Kadıköy ıskelesıne ıner ahtapotun kollan. Ondan sonra bütün Kadıköv "Salı Pazan." RFKLAM DÜNYASI Repro'dan Akkredi kampanyası Repro Reklam Ajansı, Akbank'ın tûketici kredisi Akkredi için yeni bir kampanya hazırladı. Beyaz, yumuşak Akbank'tan Akkredi alın" mesaiı verili- yor.Yaratıa yönetmenbğını ŞenerUnal'ın, metin yazarbğını Fahır Çağdaş'ın yaptığı ışıkb bır ortamda hazırlanan televızyon Akkredi fılminı Klape'den Turgay Çoku- filminde "İhtiyaçlannızı ertelemeyin. ludağ yönetti. Bülten-R'nin 8. sayısı Reklamalar Derneği'nin aylık yayın organı "Bülten-R"nin 8. sayısmda 8 önemli konu işleniyor. Ana başbkJarşöy- le: "Reklamalar Derneği Özel Televızon Yasası Raporu", "Knstal Elma '91 Tür- kiye Reklam Ödülleri Yanşması", "Med- ya Zirvesi '92 mart ayında yapıbyor", "RD: Reklam ajansı ihaleyle seçilmez", "Yeni mecralar: Show TV ve Teleon", "Basın, reklam yenni daha iyi tanıtmaü", "RD'de temsil edilen ajanslann 1991 ci- rolan", "EPC araşürması: Reklam üzerin- deki kısıtlamalann basın organlanna etkısi". FestivalflanlanAjans Ultra'dan 11. Uluslararası Istanbul Fibn Festi- vali'nin tanıtım kampanyası bu yıl da Ajans Ultra tarafından hazırlandı. Festi- valdeki 19 ana bölümün tek tek tanıtıldığı kampanyada görsel olarak fımı öncesi perdeye yansıyan sayılar kullanıldı. Kampanyanın metin yazarbğı Ahmet Parman'a, grafik düzeni ise Hakkı Mısı- roğlu'na ait. Ajans Ultra 1990 Kristal Ebna yanşmasında İstanbul Film Festi- vab ilanlanyla basın kampanyalan kate- gorisinde başan ödülü abnıştı. RYD 2. Genel Kundu llki 1990 yıb mart ayında yapdan RYD (Reklam Yazarlan Derneği) Genel Ku- rulu, yeni yönetim, denetleme ve onur ku- rullannı oluşturmak üzere toplanıyor. İkinci olağan genel kurul, 21 martcumar- tesi günü 11.00-14.00 saatleri arasında, İstanbul Şanat Merkezı'nin (Sakızağacı Cad. Eskiçeşme Sok. No:12 Tarlabaşı Bulvan-Taksim) Nükleus Stüdyosu'nda yapılacak. Genel kurul, çoğunluk sağla- namazsa 28 mart cumartesi günü aynı yerde ve saatte gerçekleştirilecek. TrKNOI Ö.Iİ ViTRİNİ Boeinglerin bu modeli Körfez savaşuıda çokca kullaııılmıştı. Boeiı^707 JointStarsKörfez Savaşı sırasında Amenkan or- dusunun kullandığı >üksek teknoloji, sa- vaşın kaderini bebrlemekte oldukca etkib obnuştu. Amerikan subaylannın savaşta en çok da sayıldı. Uçağın son derece gelişmiş hedef belir- leyici radar sistemleri yerdekı hedeflerle ilgib bilgi topluyor. Daha sonra elde edi- len bu veriler yine geliştiribniş bilgisayar- yararlandıklan uçaklardan biri de Boeing larda değerlendiribyor. Daha sonra bu 707 Joınt Stars Jet'ler oldu. "Gökyüzün- bilgiler yerde bulunan askeri istasyonlara dekı göz" olarak nıtelendirilen bu uçak gönderibyor. Böylece karşı tarafın vuru- bilim-teknik dergisi Popular Science ta- lacak hedefleri ve saldrn odaklan hava- rafından geçen yıbn en iyi buluşlanarasın- dan kolaybkla tespit edilebiliyor. Isı\ a day anıklı plastikler Bugün dünyada en yaygın olarak kul- larulan maddelerden biri de plastik. Özel- likle düşük maliyetli olduğu için fırmalar tarafından tercih edilen plastik, kullanım açısmdan da oldukça pratik. Ancak plas- tik konusundaki önemli handikaplardan biri de ısıya ve basınca fazla dayanıkb ol- mamalan. Yüksek ısıya dayanıkb ter- moplastiklerin maüyetlerinin yüksek ol- ması da bunlann kullanımını sınırb kıb- yor. Hoechst Celanese adb bir fîrma, yeni geUştirdiği bir polimerle bu soruna çö- züm geü'rmeye çahşıyor. "T-series" adıy- la geb'ştirilen bu yeni plastiğin özelliği hem daha dayanıkb obnası hem de düşük mahyetle üretilebibnesi. Yeni polimerler 619F derece ısıya kadar dayanıkb. Aynca yeni plastiğin basınca dayanıkhlık oranı- nın da eskisine göre çok daha yüksek ol- duğu belirtiliyor. Firma yetkib'leri, termoplastiklerin an- cak kaü bloklardan üretilebildıkJerini, buna karşın yeni pobmerlerde böyle bir sprun olmadığını belirüyorlar. Bu da ma- liyetlerin eskisine göre yandan fazla düş- mesini sağlıyor. Yeni tür plastiğin önce- bkle uzay teknolojisinde ve petrol endüst- risinde İcullanılması planlanıyor. Gele- eekte ise otomoüvde piston ve fren sis- temlerinde sürtünmeyi azaltmak ve da- yanıkbğı artUrmak amaayla kullanıl- ması düşünülüyor. Casio'dan saat Casıo, bu kez de kayak severleri düşünerek zamanı 1 bölü 1000 ölçülerinde ölcebilen bir saat geliştirdi. Kayak yapanlann kendi derecelerini ölçmek iin kullanabıleceği saatler, yanşlarda hakemler tarafından da kullanılabilecek kapasiteye sahip. Saatin aynca uyandına alar mı da var. Fiyaü 650 bin lira. Karlanma için dijitaJ televizyon İçinde bulunduğumuz ıletişim çağmda görsel ve işitsel her türlü yayında ses ve görüntü kaJitesini artürmak üreticiler ka- dar yayın kurumlan açısmdan da büyük önem taşıyor. Dijital TV sistemleri ise te- levizyon ekranında görülen karlanma so- rununa önemlı ölçüde çözüm getiriyor. Dijital teknolojinin bir diğer avantajı da sinyaJlere çok daha fazla bilgi yüklenebil- mesi. Bu da yüksek tanırhb televizyon olarak nıtelendirilen HDTV'lerin çok da- ha etkin bir şekilde gönderim yapmalan- na olanak sağbyor. Bugün kullanılan sistemlerde en önem- h' sorunlardan biri de alıcının yayın kule- sinden uzaklaştığı ölçüde görüntünün kötüleşmesı, hatta gıderek tamamen kaybolması. Bibm adamlan bu konu üze- nndeki araşünnalannı yoğunlaştınrken Columbia Ünıversıtesı'nden bir grup araşürmaa bir çözüme oldukça yakJaşü- lar. Araştırmaalann kullandığı matema- tiksel bir teknikle görüntüden anahtar bölümler seçiliyor ve bu bölümler çok- katlı sinyaller yaratmakta kullanılıyor. Sinyallerdeki katlardan biri yüksek tanımJı televizyon görüntüsünü tama- men veriyor. İkinci kat görüntüdeki ekst- ra detayîann iletilmesıni sağlıyor ve bu detaylan çok daha uzak mesafelere gön- derebiliyor. Sinyallerdeki üçüncü kat ise sadece ve sadece görüntünün çok düşük bir kalite- de ıletilebılmesini mümkün kılacak dere- cedeki temel bilgileri kapsıyor. Ancak smyalin bu üçüncü katından eldeedilecek görüntü bile yine seyredilebilir nitelikte oluyor. Bütün bunlann bir araya gebne- sıyle de uzak mesafelerde çok daha net bir göruntü alabilmck kolaylaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle