Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-96MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11
Şevardnadzeısınıyop
• Dış Haberler Servisi - Geçen hafta
anavalanı Gürcistan"a dönerek, eski
Devlet Başkanı Zviad
Gamsahurdia'dan boşalan liderlik
koltuğuna oturan eski SSCB Dışişleri
Bakanı Eduard Şevardnadze, şimdi yeni
rolüne ısınıyor. Gamsahurdia
taraftarlanna. birlik çağnsında bulunan
Şevardnadze, Gürcistan'ın kurtanlması
için bütün halktan yardım istedi. Bu
arada, Gürcistan topraklan üzerinde
bulunan niikleersilahlann bölgeden
çekilmesi tamamlandı. BDT Kafkasya
kuvvetleri komutanı General Sufian
Beppaev, bölgedeki nükleersilah
taşıyıcılannın geri çekilmesi işleminin de
I nisan tarihine kadar tamamlanacagjnı
bildirdi.
Özbekistan'da petrol
• AA (Moskova) - Orta Asya
cumhuriyetlerinden Özbekıstan
Cumhuriyeti'nde, zengin bir petrol
yatağı bulundu. Rusya televizyonunun
haberine göre Özbekistan'ın en verimli
ve nüfus yoğunluğu en fazla bölgesi olan
Fergana Vadisi'ndeki Minbulakskii
petrol alanı yakınlanrtdaki yeni petrol
yatağının rezervi, dünyada bilinen en
büyük 10 petrol yatağının toplamına
eşit. Günde 5 bin metreküp yûksek kalite
petrolün fışkırdığı Özbekistan'ın yeni
petrol yatağında. özeljandarma ekipleri
ıle binlerce işçi ve uzmanın çabalanna
rağmen petrol fışkırması henüz kontrol
alünaalınamadı.
Irak'ta sahte dinar
• AA (Londra) - Irak hükümetinın,
'ülke ekonomisini çökertmek isteyen dış
güçlerin, piyasaya sahte Irak dinan
sürdükleri' ıddiası, İngjltere'de
yayımlanan bir gazetenin haberiyle yeni
boyut kazandı. Uluslararası ılışkiler ve •
casusluk konulanndaki güvenilir *'
haberleriyle tanınan Sunday Telegraph '
gazetesinin, Amerikan haberalma
merkezi CIA'dan adı açıklanmayan
yetkilileredayanarak verdiği haberde,
"CIA'nın, Irak ekonomisini çökertmek
için bu ülke piyasasını. sahte Irak
Dinarlanna boğduğu" iddia edildı.
Habere göre CIA'nın, ajanslar ve şüphe
çekmeyen tüccar ve işadamlan
aracılığıyla, sahte Irak Dinarlan,
Ürdün, ıran veTürkiye üzerinden Irak'a
sckuluyor.
Moldavya'da çatışma
• AA(Mosko>a)- Moldavya
Cumhuriyeti'nde Rus azınlığın yaşadığı
Dubossary kenti çevresinde. Moldavya
hükümetıne bağlı güvenlik güçleriyle
Rus apnhğa bağlı milısler arasında
çıkan çaüşmalarda 6 kişinin daha
öldüğü bıldirildı. TASS ve Interfaks
ajanslan, Rus milislerin Koşnitsa kenti
yakınlannda Moldavya polisine karşı
saldınya geçtiklerini ve çıkan çatışmada
Moldavya polisinden bir kişinin
öldüğünü. 8 kişinin de yaralandığını
bildirdi.
Kamboçya'da BM gûcö
• AA (Phnooı Penh) - BM tarihinin en
büyük banş gücünün komutanı, 20
yıldan uzun süredir devam eden
çaüşmalardan sonra Kamboçya'ya
banşı getirebilmek amacıyla Phnom
Penh'e geldi. 22.000 kişiden oluşan BM
Kamboçya BanşGücü Komutanı
Yasushi Âkashi'nın, beraberinde üst
düzey askeri komutanlar ve Korgeneral
John Sanderson bulunuyor.
Papandreu-Liani aşkı
• AA (Atina) - Yunanistan'da ana
muhalefetteki Pasok'un lideri Andreas
Papandreu (73). gerçek anlamda sevgiyi
ilk kezeşi Dimitra Liani-Papandreu (37)
iletattığını söyledi. Papandreu ve Liani,
haftalık To Vima gazetesinde verdikJeri
demeçte. nasıl tanıştıklannı, yaşadıklan
yasak aşkı ve bugün birbirlerine karşı
nekrhissetiklerini anlattılar. "Aşk
gepci, sevgi kalıadır. Dimitra ile
ha>atımda ilk kez gerçek sevgiyi tattım.
Ehmitra nın gözlerinde hayatın her şeye
rağmen güzel olduğunu gördüm" diyen
Papandreu, dört çocuğunun anneleri
^fcrgareth Papandreu-Chant'dan
bosanıp Liani ile evleneceğini
sö\lediğinde tepkiyle karşılaştığını
fcektti.
BAB veTürkiye
•AA (Atina) - Batı Avrupa Birliği
C BAB) Genel Sekreteri Vım Van
Edelen, Türkiye'nin bu kuruluşta hangi
icotumda buiunacağının henüz kesinlik
fccaanmadığını söyledi. Van Eckelen.
Kdmerini ve Celefteros Tipos
ggactelerinde yayımlanan demeçlerinde,
^*BAB ile bağlantılı üye olan Türkiye ve
Psyveç'in ne durumda olacaklan henüz
Iscesnlik kazanmadı. Ancak şimdiden. ne
fc<anr üzerinde haklan olacağını ne de oy
fcalanabileceklerini ve sadece bazı
tscaanülara katılabileceklerini
scyeyebilirim" dedi.
Ateşkes kararma karşın çatışmalar sürüyor, BM temsilcisi Vance bugün bölgede
Karabağ'dasflahlar susmuyorLhş Haberler Servisi - Dağlık Karabağ'daki çatışmalar, Azerbay-
can ve Ermenistan yönetimlerinin geçen hafta vardıklan ateş-
kes karanna rağmen sürüyor. Bölgenin kuzeyindeki Marda-
ker kesiminde çatışmalar yoğunlaşırken, Ermeniler, Azerilerin
elinde bulunan son kent olan Şuşa'ya yeniden roketlerle saldır-
maya başladılar. Azerilerin ise Ermenilerin elinde bulunan
Hankenti'ne (Stepanakert) Şuşa'dan ateş açtıklan bildiriliyor.
AA'run haberine göre, Dağlık Ka-
rabağ'ın kuzey kesiminde yer alan ve
birkaç gündür haber alınamayan
Mardaker bölgesinde son iki gündür
meydana gelen Azeri-Ermeni çatışma-
iannda 27 Azeri milis hayatını kaybet-
ü.
Ateşkes karannın alınmasının ar-
dından, saldırmakta olduklan Azer-
baycan kenti Akdam'ın önlerinden
geri çekilen ve saJdınlannı hafıfleten
Ermeni milisler, sajdınlannı yeniden
Şuşa'ya yönelttiler. Önceki gece Şuşa-
ya yeniden saldıran Ermeniler, kenti
sabaha kadar 'Kristar ve "Grad" ro-
ketleriyle dövdüler. Kentten alınan
haberlere göre, saldın nedeniyle 15
Azeri yaralandı. 15 ev yandı ve 20 ev
yıkıldı.
Bu arada, Şuşa'da mevzilenen Azeri
milislerin de Ermeni saldınlanna kar-
şılık verdikleri veölgenin başkenü olan
Hankenti'ne (Stepanakert) ateş açtık-
lan bildinliyor.
Ermeni birüklerinin, Azerbaycan sı-
nırlan içinde bulunan Akdam kentine
yönelik saldınlannı hafifletmelerine
karşın. ce\redeki köyleri ateşe tutmavı
sürdürdükleri haber verıliyor. Ak-
dam'a bağlı olan Şekli ve.Şotland köy-
lerivle Fizuli'nin hemen hemen tüm
kö>leri, önceki gece sabaha kadar top
ateşıne tutuldular. Ancak bu saldınlar-
da Azerilerden ölen ya da yaralanan
olmadı.
Ermeni milisler, Azeri yerleşim mer-
kezlerine saldınlannı Ermenistan top-
raklanndan da sürdürüyorlar. Azer-
baycan'ın Laçin kenti çevresindeki
sınır köylerine Ermenistan toprakla-
nndan ateş açılırken. aynı bölgedeki
Orudere kasabasına da helikopterler-
den roket atıldı. Kubatlı çcvresine de
dün iki saat süreyle yoğun top ateşi
açıldığı bildirildi.
Kazah bölgesindeki köylere de dün
sabah erken saatlerde saldın başladı.
Bölgedeki köylerden Seylimli'ye karşı
girişilen saldında bir .Azeri öldü, bir-
çok Azeri de yaralandı. Çaüşmalann
dün gece de devam ettiğı bildiriliyor.
Bu arada. Azerbaycan'ın başkenü
Azeri milisler, roket saldırılarına töfeklerie karşılık veriyorlar.(Fotoğidi.AP)
Bakü yakınlanndaki bir kasabada Ba-
ğımsız Devletler Topluluğu (BDT)
askerleriyle Azeri ordusuna mensup
askerler arasında çıkan çatışmada bir
BDT askeri öldü. Çaüşmanın, BDT
ordusuna ait bir askeri araa kontrol
etmek isteyen Azeri askerlere, BDT as-
kerlerinin el bpmbasıyla karşılık ver-
melerinin üzerine çıkuğı ve olayda bir
Rus binbaşının öldüğü haber verildi.
Azerbaycan topraklanndaki her türiü
askeri malzemenin nakli, eski Devlet
Başkanı Ayaz Muttalibov'un emriyle,
özel izne bağlanmış bulunuyor.
BM tsmsflcfsi ftiıfyor
ABD eski Dışişleri Bakanı Cyrus
Vance, Birleşmiş Milletler Genel Sek-
reteri Butros Gali'nin özel temsilcisi
olarak, çaüşmalann sona erdirilmesini
sağlamak amaayla bugün bölgeye gi-
diyor.
Cyrus Vance'iıı önce çaüşmalann
sürdüğü Dağlık Karabağ bölgesini zi-
yaret edcrek bölgedeki yerel yönetici-
lerle ve taraflarla görüşmesi, ardından
20 mart tarihinde Ukrayna'nın baş-
kenti Kiev
'de yapılacak olan BDTzir-
vesine kaülarak konuyu gündeme ge-
tirmesi bekleniyor. Vance, ayrıca
Azerbaycan ve Ermenistan'ı da ayn
ayn ziyaret edecek ve çatısmalann so-
na erdırilmesi için taraflann desteğini
isteyecek. Vance'in bölgeye gitmesi,
Birleşmiş Milletlerin Karabağ konu-
sunda resmen devreye girmesinin ve
BM'nın bundan böyle izleyeceği 'ko-
ruvucu diplomasi'nin uygulamaya
konmasının da göstergesi olacak.
İKfrdenheyet
İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) de,
Dağbk Karabağ sorununa banşçı bir
çözüm bulunması çabalan doğrultu,-
sunda bölgeye bir heyet gönderiyor.
Bu arada, Iran'ın çaüşmalara son
venlmesı için yürüttüğü arabuluculuk
çabaları sürüyor. İran'ın başkenti
Tahranda İran, Azerbaycan ve Erme-
nistan yetkililerinin gerçekleşürdiği
görüşmelerin dün yapılan ikinci oturu-
munda. bölgede ateşkesin yiirürlüğe
girmesi konusunun görüşüldüğü bildi-
rildi. Tahran radyosunun haberine
göre. dün yapılan toplantıya İran Dı-
şişleri Bakanügı yetkilileri. Ermenistan
Devlet Başkanı Levon Ter-Petros-
yan'ın özel temsilcisi Vahan Papazyan
ve Azerbaycan Dışişleri Bakan Yar-
dıması Enver Selamov katıldı.
Azerbaycan'da, eski SSCB'den kalan izlerin silinmesi konusunda güçlü bir eğilim var
Bakü, Rus etkisinden kurtulma çabasında
HtCRANÖGE GOLTZ (Bakü)- 3 ay önce iktidardakilerden söz
ederek "Sovyet terk edilemez bir şey" diyen Ebulfez EIçi-
bey, bu günlerde "Rus eli Azerbaycan'dan çekilmelidir"
diyor. Tarihte ve günümüzde yaşadıklan kanlı, acı birçok
olay için Rus siyasetini suçluyor.
1813 yılında hanlıklar devri yaşa-
nırken Rus Imparatorluğu ve 1920'-
de de Sovyet yönetimine gjren Azer-
baycan, bu 170 yıllık etkiyi silmek,
sömürüye son vermek için hazırlanı-
yor.
Halk Cephesi üyesi ve parlamen-
ter İsa Gamberov. "Biz bu işe eylül
ayında (1991) Komünist Parti'yi yok
ederek başladık" diyor. Ayaz Mutta-
libov'un istifa karannın da bu konu-
da atılmış çok önemli bir adım oldu-
ğunu ekliyor.
Kamran Safiev'in (hukuk öğrenci-
si), ülkedeki "Rus eli nedir?" sorusu-
na yanıtı şu: "Azerbaycan'daki
KGB ve Sovyet ordusudur. Komü-
nist Partisi de vardı. ama artık o
yok."
Safiev'e göre ağustos ayında, dar-
beden sonra merkez KGB'deki yapı-
sal gelişmeler Azerbaycan KGB'sine
yansımamış, eski yapısını konıyor.
Güç tek adam elinde bulunuyor ve
bu da demokrasi için tehlikeli. Ayn-
ca eski SSCB zamanında iyi kötü bir
kanunu olan bu kuruluş. şu anda St.
diye bir ülke olmamasına rağmen
Azerbaycan KGB'si bugün de mer-
kezin yönetmeliği ile çalışıyor. Bu da
kanunsuzluğu doğuruyor.
Azerbaycan'ın sınırlannı bugün
de kontrol eden BDT askerleri, Mos-
kova"daki KGB'ye bağlı. Gümrük-
ler onlann kontrolünde. 4. ordunun
haber alma merkezi, Moskova'ya
çalışıyor. Bunu kontrol edebilecek
hiçbır mekanizma yok. Şu anda
isimsız,' resmi olmayan bır grubun
sadece Moskova için çahştığı ileri sü-
rülüyor. Ordu, KGB ve eski komü-
nistlerin işbirliği yaptıklan düşünü-
lüyor.
"'Bugün Azerbaycan'da hem
Rusya'nın bu servisinde çalışmış
hem de Azerbavcan'da. KP üyesi
olan ve Moskova'ya hizmet eden in-
sanlar var" diyen İsa Gamberov,
bunlann işbaşında olmasını Azer-
baycan'a olan siyasi saldın olarak
niteliy erek bu insanlann ülkeye etki-
lerinin sonlandınlması gerektiğini
vurguluyor ve ekliyor: "Yeniden ya-
pılanmış, Moskova'nın parmağı
olmayan bir KGB kurulmalıdır."
Şimdiye kadar bu kuruluş her şeyi
kontrol etmiş. terorizme bile başvur-
muş. Bakü'den Ermenilerin aülması-
nın, 20 ocak olaylannın KGB provo-
kasyonu olduğu söyleniyor. Yakın
zamanda arabası kurşunlanan, yara-
lanan politikacılar. Şuşa'nın savun-
ması için gıttıği ilk gün vurulan Ra-
him Gaziev -ki bu olay sekiz askerin
ölümüne neden oldu- soru işareti ta-
şıyan birkaç olay.
Rus komünistler, lağvedilen Halk Temsilcileri Kongresi'ni toplayacak ve gösteriler yapacaklar
Koniiinizm Moskova'ya6
geridönüyor'
CUMHURİYET (Moskova) - Komünizm Moskova'ya dönü-
yor. Hiç değilse bir günlüğüne. Yann komünistlerin günü.
Aylar önce tarihe kanşmış olan Sovyetler Birliği yeniden
kurulacak. Aylar sonra lağvedilmiş olan Sovyet Halk Tem-
silcileri Kongresi. 6. olağanüstü oturumunu yapmak için
yeniden toplanacak.
Komünist muhalefet, haftalardan
beri süren mitinglerin ardından, ikti-
dara el koyma zamanının geldiği
kanısına vardı ve eski Sovyet devleti-
nin üst yönetim organı olan Halk
Temsilcileri Kongresi'ni toplamayı
kararlaşürdı. Çeşitli tahminlere göre
300 ıle 1200 arasında eski milletveki-
linin, bu 'yeniden doğuş' toplantısına
katılacağı söyleniyor.
Komünistler, aynı gün. birkaç yüz
bin kişinin katılacağını öe sürdükleri
bir miting düzenliyorlar. Miting,
'kongreyi destekleme mitingi' olarak
yasaklandıktan sonra geçen yıl 17
martta Sovyet devletinin bütünlüğü
yolunda oy kullanılan referandu-
mun birinci yıldönümünü anma ge-
rekçesiyle yeniden yapılan başvuru
sonucu serbest bırakıldı.
Ancak kongre yasaklandı. Başta
Rusya olmak üzere, Bağımsız Dev-
letler Topluluğu'nun çeşitli yönetici-
leri, böyle bir girişimde bulunulması
halinde sert önlemler alınacağmı
açıkladılar. BDT'nin 11 üyesinin
parlamento liderleri, ortak bir bildiri
yayımlayarak Sovyet devletinin 21
Aralık 1991'de lağvedildiğini. onu
yeniden kurmaya yönelik örgütlü bir
girişimin devlet suçu sayılacağını
vurguladılar.
Aralannda eski Sovyet Başbakan-
lanndan Nikolay Rijkov'un da bu-
lunduğu Kongre Düzenleme Komi-
tesi, illegal toplantının nerede yapıla-
cağını gizüyor. Komünistlerin
şimdiye kadarki en büyük ve riskli
girişimi olan kongre ve kitlesel mitin-
gin, başkentte ortamı son derece ger-
ginleştireceği ortada. 23 mart mitin-
gınde çok sayıda polis ve göstericinin
yaralanmasına yoi açan olaylar çık-
mıştı.
SSCB'nin yok olmasından sonra güç duruma düşen Castro, Latin Anıerika'ya yöneldi
Küba, ekononıik krizden çıkış yolu arıyorDış Haberler Servisi - Fransa'da ya-
yımlanan Le Monde Diplomatique
gazetesi geçen haftaki sayısında, Kü-
ba hakkında bir inceleme yayımladı.
Yazınm geniş bir özetini aşagıda su-
nuyoruz:
Küba'daki rejimin 1991 sonunu
göremeyeceğini çok kişi iddia etti,
ama bu beklenti doğru çıkmadı. Bazı
fabrikalann tümüyle ya da kısmen
kapanmasıyla bir üretim azalması,
Doğu bloku ülkelerinden yapılan it-
halatın sona ermesiyle birlikte ise
yaşam düzeyinde belirgin bir düşüş
yaşandı. Ancak ülkede bir kaos ya-
şanmıyor. Fidei Castro, kendileri-
nin, ekonomik durumun sorurr.lusu
değil. kurbanı olduklannı belirtip
başlanna geleni 'çifte abluka'ya bağ-
lıyor.
Daha önce yapılan bir anlaşmaya
göre 1991 yılında Küba'ya lOmiIyon
ton petrol ihraçetmesi gereken Mos-
kova, bu taahhüdünü yerine getir-
medi; 1992 için ise hiçbir anlaşma
imzalanmış de.eil. Eeer yeni bir geliş-
me olmazsa ülke 1990'da tükettiği-
nin yansı olan 5 milyon tondan az
petrolle 1992'yi tamamlamak duru-
munda. Bu, ekonomıyi felçedebilir.
31 Mayıs 1991 "den beri tahıl ürün-
leri, Kübahlann temel beslenmekay-
nağı olan pirinç. fasulye, yemeklik
yağ, konserve et ve süt, SSCB'den
gelmiyor. Bunlara eski Doğu bloku
ülkelerini de eklemek gerek. Artık
bir zamanlar oiduğu gibi Doğu Al-
manya'dan 22 bin ton süttozu, Bul-
garistan'dan dondurulmuş tavuk.
buğday. peynir ve yağ, Çekoslo-
vakya'dan bira yapımında kullanı-
lan malt da gelmez oldu.
Küba, 1991 eylül sonunda öngö-
rülen ithalatın yüzde 38'ini gerçek-
leştirebildi. Sadece gıda maddeleri
değil, kâğıt ve deterjan yapımında
kullanılan selüloz (şu günlerde Ha-
vana'da sabun kıtlığı var). sentetik
kauçuk, amonyak, sodyum karbo-
nat gibi temel maddeler de yok.
Aynca ana işletmeler ortadan
kalktığı için Doğu Almanya'dan ye-
dek parça da gelmiyor ve bu da bir-
çok fabrikanm kapanmasına yol
açıyor. Televizyon, buzdolabı gibi
dayanıklı tüketim maddelerinin ço-
ğu da vaktiyle Doğu'dan geldiği için
artık pek bulunmuyor.
Parti. ihracatı artırarak ve turizmi
teşvik ederek elde edeceği dövizi bi-
yoteknolojiyi geüştirmek ve orta
vadede veni üretim alanlan açmakta
kullanmak istiyor. Bunun için 3-4 yıl
içınde meyvelerini vermesi gereken
tamamıyla yepyeni bir ekonomi poli-
tikasına ihtiyaç var. İlk hedef ise La-
tin Amerika'ya yönelmek.
Parti kongresinde, turizm alarun-
da uygulamaya konulduğu gibi ya-
bancı yatınmlan özendirmek, ya-
bancılarla her türden üretim işbirliği,
ticaret anlaşması yapmak kararlaştı-
nldı. Avrupa'da İngiltere ve Hol-
landa'yla karma şirketler kuruluyor,
Total adlı Fransız petrol şirketiyle
anlaşma imzalandı, Ispanya ile eko-
nomik işbirliğinde ciddi adımlar atıl-
dı. Japonya'ya şeker ihracı iki katına
çıktı.
Yönetim, eski SSCB'den her cum-
huriyetle ayn ayn görüşüyor. Lit-
vanya ve Beyaz Rusya ile aniaşmalar
imzalandı. Üçüncü Dünya'dan ise
Çin'den sonra en önemli ilişki Iran'la
kuruldu. Ancak ülkede en fazla yatı-
rımı, Meksika ve Brezilya başta ol-
mak üzere Latin Amerika ülkeleri
yapıyor.
SALDIRGAN
NASIL CAyDIRILIR?
COŞKUNKIRCA
' 'Ermenistan Karşısında Gaflete Son!'' başlığıyla 3
ve 6 mart günleri Cumhuriyet 'teyayımlanan yazım
genişyanküar uyandırdı ve önemli bir tartışma
başlattı. Başbakan, ana muhalefet partisi lideri,
DSP'GenelBaşkanı, Dışişleri Bakanı vehatta
Cumhurbaşkanı da bu tartışmaya katıldı. Bu arada
değişik yazarlar, bazı ciddifıkirler ortaya koydu. m
Bugün başlayan yazı dizisinde bufıkirlere
değineceğim. (2) İlk olarak şunu belirtmek istiyorum
ki olayları en geniş ve en çabuk biçimde herkesten
önce öğrenmek durumunda bulunan hükümet,
böyle bir bunalımda elbette kendi tutumunu tespit
edecektir. Bu tutum, kuşkusuz, eleştiri dışı değildir.
Kaldıki hükümet, böylesine milli vehayatibir
meselede kendi siyasetinifazla ılımlı bulan
eleştirilere katılmasa dahi, bu eleştirileridış alem
karşısında, Türk kamuoyunun duyarlılığının ifadesi
olarak kullanmasmı bilirse, Türk devleti bundan
sadecefaydagörür. Demokrasilerde kamuoyu. dış
siyasetin yürütülmesinde hükümete işte bu yoldan
yardımcı olur. Sayın Güngör Mengi, bugerçeği
defalarca dilegetirdi.
Ciddiyetsizlik örnekleri
-ı-
Önce, hiçbir ciddiyeti olmayan
bazı görüşler üzerinde duraca-
ğım.
1-Dağlık Karabağ meselesi-
nin Azerbaycan'la Ermenistan
arasında mevcut âlduğu ve Tür-
kiye 'nin aavası olmadığı yolun-
dâkigörüş.
Hükümeün uyguladığı res-
mi siyasete de aykın düşen bu
garip görüş, bir aralık Dışişleri
Bakanı'na vekillik eden bir
SHP'li bakana aittir. Birleşmiş
Milletler Yasasfna ve bütün
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Konferansı belgelerine taraf
olan Türkiye adına böyle bir
beyanın nasıl yapılabildiğini
anlamak mümkün değildir. Bu
SHP'li bakan, nitekim Meclis'-
teki bu beyanının tepkiyle kar-
şılanması üzerine, bu beyanını
pek beceriksizce tevile çabş-
mışür.
Bu beyan, üzülerek söyleye-
lim ki eski CHP'nin devamı
olduğunu söyleyen SHP'de
devletimizin milü çizgisinden
saprruş zümrenin ne kadar
yaygın ve etkin oduğunu ka-
nıtlayan endişe vericiişaretler-
den sadece biridir.
Sormak gerek: 19501i yıllar-
da Kıbns Rumlan, Türklere
safdırmaya başlayınca ve 1960
Lefkoşa anlaşmalannın getir-
diği düzeni I963-64'teyıkmca,
Türkiye, bu saldınlan defet-
menin sadece ada Türklerinin
işi olduğunu acaba neden söy-
lememiş ve neden Kıbns Türk-
lüğünü korumayı ve kurtar-
mayı görev edinmişür?! İşba-
şında bulunan hükümet,
Kuzey Irak ahalisine. kendi
devleti Irak'ın olası zulmüne
karşı askeri himaye vereceğini
-üstelik pek yerinde olarak-
acaba neden açıklamışür?!
Kıbns Türkleri ve Kuzey Irak
ahalisi Türkiye tarafından ko-
runmaya layıktırlar da Azeri
Türkleri mi layık değildirler?!
Milli duygu eksikliğini açıkça
ortaya koyan bu tarz beyanlar,
Türk milleti tarafından redde-
dilmektedir. 1950'liyıllardada
Türkiye'nin Kıbns'la ilgilen-
mesinin akli bir davranış olma-
yacağını iddia edenlerçıkmışü.
Oysa, konu, "120 bin Türkü
korumaya girişmenin Türkiye '-
ye neye mal olacağının ve buna
değip aeğmeyeceğinin hesap-
lanması" değildi. Türk halkı,
Türk olma duygusunu taşıdığı
sürece elbette dünyanın her-
hangi bir yerindeki Türklerle
ilgilenecektir. Bu ilginin akli
olup olmayışı, ilgiyi ortaya ko-
yacak yöntemlerin ilgilenmek-
teki hedefımize erişmemize
imkan verip vermediğine iliş-
kindir. Yoksa, onlann mesele-
lerinin bizim de meselelerimiz
olduğu asla tartışma konusu
yapılamaz. Bu ilgi daima var
olacakür ve hedefıne ulaşması
için devletimizin yeterli imkan-
lan elde etmesini Türk milleti
daima arzulayacaktır. Bu ilgi,
Türk halkmuı millet olmaniteli-
ğinin özündeyatar.
Bu garip beyanı benimse-
yenlerin çoğunu eski ve bugün-
kü Marksistlerimizin bazılan
oluşturuyor. Çünkü bunlar.
ideolojilerinin gereği olarak.
milliyet fikrini, inkar etmeseler
bile insanlığın ikinci derecede
bir yüzeysel olgusu (epifeno-
men) olarak görmeye alışmış-
tır. Bunlar, SSCB dağıhncaya
kadar Türklüğün önce Çarbk.
sonra komünizm adıyla Rus
emperyalizmi tarafından bö-
lünmesi suretiyle bir gün milli-
yet bağlanndan koparak "tam
olarak özgürleşmiş" insanın
Sovyetler Birliği'nde yaraüla-
bileceğine inanmış olduğun-
dan, Kafkasya, Rusya ve Orta
Asya Türklerinin Türk oldu-
ğunu unutmaya çalışmış; Tür-
kiye Cumhuriyeti Türkleri'nin
onlarla ilgilenmesi fıkrine kötü
gözle bakmış ve bu fıkri alaya
almıştır. Bu köhne yaklaşımın
sahipleri bugün artık dış Türk-
lere karşı genel bir ilgisizliği
savunamaz haldedir. Ama dış:
Türklere karşı ilgimizin bugün
de en düşük derecesinde kal-
masmı arzulamak, onlann bir
çeşit içgüdüsü haline gelmiştir..
Bunlardan bazılan da şimdi
Kürt aynhkçılığı yapmakta
olup Türklüğün bir yenilgiyle
karşılaşmasını, hıyanet amaç-
lanna yarayacak bir olay ola-
rak adeta bekliyor. Tabiatiyle,.
Marksistlerimiz içinde Türk •
milliyeti fikrini benimseyen ve •
bufiİcredayanan tekil devlet il-
kesini içtenlikle savunanlar da.,
vardır. Bu yazdıklanm onlara,
hitap etmiyor.
2-Öcükorkusu
Memleketimizde bir kısım
aydınlar, uzun süre, Türkiye'-
nin dış Türklere ilgi gösterme-,
sine macera olarak bakma eği-
lımi taşımışür. Zamanla bu,
eğilim, Türkiye'nin, kendi sı-
nırlan dışında hiçbir askeri ça-
tışmaya ve hatta herhangi bir
anlaşmazlığa kanşmasım bile
macera olarak nitelendirme se-
viseyine gelmiştir. Hatta bu
eğilim, Atatürk'ten ve İsmet
İnönü'den kalan bir dış siyaset
öğretisi diye gösterilmeye çah-
şılmıştır.
Türkiye'nin Milli Müca-
dele'nin başlamasından,
SSCB'nin dağılmasmın günde-
me gelmesine kadar bu ülkede-
ki Türklerle resmen ilgjlenme-/
sinin devletimiz icin buySE^
tehlikeler geürebileceği mu- J
hakkaktı. Fakat, Atatürk'ün .
gözünde dış Türklerle resmen
ilgilenip ilgilenmemek, değişik
şartlara göre yaklaşılması ge-
reken bir konuydu. Nitekim
Atatürk, Hatay'la çok faal şe-
kildeilgilenmekten kaçmmadı.
Böylece başlayan Hatay'ın
Türkiye'ye dönüş süreci,
İnönü'nün cumhurbaşkanüğı
döneminin başında tamam-
lanmıştı. İnönü, son başba-
kanlığı döneminde de Kıbns
Türkleriyle hayli faal birpoliti-
ka güdecek kadar ilgilenmişti.
Demek oluyor ki cumhuriyeti-
mizin kuruculannın gözünde,
dış Türklerle ilgilenmemek,
her mekan, zaman ve şart al-
tında uyulması gerekli bir siya-
set dogması değil; ilgılenmek
veya ilgilenmemek, zaman ve
mekan içinde değişen şartlan
dikkate alan bir gerçekçi hesa-
ba göre davranma meselesiydi.
Daha da önemlisi, Atatürk'-
ün tarih görüşümüze getirdiği
devrimdir. Türklerin tarihinin
Osmanlı ve Selçuklar'dan baş-
lamadığını; Türk tarihinin
Orhun kitabelerinden ve hatta
daha öncesinden başlayan bir
bütün olduğunu kabul ettiren
Atatürk olmuştur. Türklüğün
bir milli bütün oluşturduğu
fıkri ülkemizde bu suretle geliş-
miştir. İşte. zaman ve mekanın
şartlan elverdiği vakit Tür-
kiye'nin bu ilgiyi resmen gös-
termesi de bu yeni tarih görüşü
içinde mantığın gereş oluyor-
du. Atatürk'ün milletimize
kazandırdığı en vazgeçilmez
değerlerden bin olan laiklik il-
kesi de devletimizin dış Türkle-
re bakış açısını bütünleştirici
yöndedeğiştirmiştir. Laik Tür-
kiye. artık Türkler arasında
din ve mezhep farkı gütmüyor-
du. Bu suretle, Türkiye Türk-
lerinin dış Türklere bakışı,
yûzyıllarca Türklüğü bölen
din ve mezhep kavgalannı ge-
ride bırakmış ve Tûrklüğün
bütünüyle kavranmasını im-
kan dahiline sokmuştur. _
Bir başka saplanü da İsmet
İnönü'nün İkinci Dünya Sava-
şı dönemindeki politikasını her
zaman ve mekan için gecerli
bir dogma diye göstermeye ça-
lışmaktır. İnönü'nün bu dö-
nem sırasındaki siyaseti, bazı-
lannca hareketsizlik politikası
olarak nitelendirilmek isten-
miştir. Oysa, o siyaset, o döne-
min şartlannda Türkiye'nin
takınabileceği tek hesaplı tu-
UArkasıSa.l'KSü.6'da
(1) Üç yazar, kimısi milletlerarasF ilışkiler konusunda en ilkel bilgilere sa-
nip olmadığından, kimısi de tamamıyle konu dışı durtülerle, 3 ve 6 martta
Cumhurıyet'te çıkan yazım vesılesiyle, konunun ozünü ve verilerini söz
konusu bile etmeden şahsıyata girmiş; hatta ıkı tanesı. küstah ve ığrenç
bir uslüp kullanmışlardır. Buna rağmen. eöer bu üç yazar, ıncelenmeye
değer fıkirler ıleri surmuş olsalardı, bunlara da değınirdım. Fakat. bu yazı-
lar, fıkri içerıkten yoksundur Sevıyemı ne bu fıkır fakırlığıne, ne de terbıye-
sızlık aşağılığına ındırmek adetım olmadığı gıbı, mıslıyle karşılık vermek
ıçın çok eski bır dostluğun hatırasını bozmayı da kendime yakıştırmam.
(2) Bu yazı dızısı 14 mart sabahı tamamlanmıştır.