23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•SAVFA CUMHURİYET 16MART1992PAZARTI HABERLER MINESAULNIERPARİSTE BİR SAVAŞTEPE GAZİSİ: HASAN KUDAR Ayak takımınıngözüöğretmendeidiSavaştepe Köy Enstitüsü'- mden Paris'e LLzanan yaşam yelpazesinde "Köy Enstitüsü mezunu" Hasan Kudar, bula- şıkçıhktan ajans muhabirliği- . ne, her işe girip çıktı. De Ga- *uJle'e soru yöneltti, Kasım Gülek'le kavga etti, Nadir Nadi"nin dostluğunu kazandı. — 1 — Hasan Kudar. bu röportaj ıçın buluş- laığumuzda ehnde bır tomar kâğıtla -ıka gejdı "Bana üç soru soracaksın" jedi "Önce Fransa'ya niçın geldın dı- /«ceksın. Anlatacağjm Sonra nasıl şeldiğımı ve burada nasıl kaldığımı so- -acaksm. Onlan da anlatacağını." Bütun bır tarjhtı anlatmak ıstedığı. üazen susup dınlemek gerekır tanhı. vJe diyorsa pekiyı dedim, Hasan Ku- iar'ın tanhini dinledım. Ehnde ıkı de şazete kupürü \ardı. Bunlardan bıri 953 yılında Hasan Kudar'ın Tevfık leri'yi "Kendı ıpını çekmeye davet tJen" ve Turk Dılı Gazetesı'n- le vayımlanan mektubu. İkıncısı, 25 Vralık 1990 lanhh "Le Quoüdıen de •aris" gazetesınin Hasan Kudar"a ılış- J n çok güzel b.r yaası.. Ve bu yazıyı »Iduğu gibı alıp Türkçeye aktardıktan onra, hıçbır utanma dujgusuna ka- lümadan alüna kendj ımzasını çakıp, 'büyük" bir İstanbul gazetesınde ya- 'ımlayan Pans':ekı •"Türk" muhabin- rin "çalıntı" makalesı. Dolayısıyla '"Cumhunyet", elinızde tıttuğunuz şu satırlarla, Paris'tekı Ha- a n Kudar'Ia ilk "özgün" roportajı \apan gazete oluyor. - Sayın Hasan Kudar, Parıs'e niçin Jdi 9 CT r\TT TQ KimdirHasan O \U 1 > \U 9 Kudar 9 .. Hasan Kudar, bir "Türkiye cumhuriyet tarihi gazisV'dir. Bellibir dönemin son tamklarmdan biri, bir "antidemokrasi" kurbanıdır. Onun duyguları, Türkiye 'deki tüm aydınların erya da geç tattığı burukluktadır. Boğulmuştur ve isyan etmiştir. Amao, bu isyanda bir adım ilerigitmiş ve acılarının kaynağıylagöbek bağım kestirıp atabilmiştir. Hasan Kudar, kendideyişiyle: "Altı, altı, bin dokuzyüz yirmi altıyılında, İda Dağı 'nın (Kaz Dağı) Lesbos abakanyamaçlanndaki Tahtakuşlar köyünde..." dünyaya açtıgüleçgözlerini. Tahtakuşlar 'a iki kilometre uzaklıktaki Tahtaköy 'e kar kış demeden taban teperek baslayan eğitimi, Güre Ortaokuîu nda devam etti ve 1945 yılında öğretmen çıktığı Savaştepe Köy Enstitüsü'nde tamamlandı. 1948 yılında, Nâzım Hikmet 'in hapisten çıkarüması için verdiğimasum bir imza ile baslayan macerası, sekiz yıl süren mahkeme, takip, işsizlik ve anlamsız olduğu oranda anlam kazanan bir çile zinciri, sonuçta onu doğduğu topraklara küstürdü, Fransa'ya gelmesineyol açtı. Işte onun hıkâyesı bıraz uzun. Ama hsa geçeoeğız tabıi.. 1945, Köv Enstitüsü öğretmenıyım ten. Kendı köyüme ılk öğretmen, ben ddum. O zamanki yasaya göre öğretmenı k5y besJerdi Devlet derdi ki köylüye, szin arani7da 5 nüfusluk bir aile nasıl geçiniyorsa,, öyle besleyeoeksıniz bu öğretmenı. Orneğın Edremıt köylerin- dt, öğretmenlere ze>tın ağacı verilirdı, ajaç sayısının 5 nufusu geçındırecek kadar olması şartı vardı Edremıt'te ö£n Müslüman köylüler, camıyehıbe ederlerdı zeytın ağaçlannı. Müslü- rranlar oldükçe. köyün ortak malı zeytin ağaçlan çoğalırdı. İşte o ağaç- lardan verilirdı öğretmenlere. Fakat Edremıt'e bağlı Tahtacı Türkmen köylennde camı olmadığı ıçın, ortak mal falan yoktu. Şımdı bıam koyde de ortak mal olmadığı ıçın... Evet, oyle bır köye düştük işte; köy- lüler benım ıçın zeytin tarlası istimlak ettiler. Fakat ûçyıl ıçınde bu tarlayı te- mın edıp. bana veremedıler ve ben üç yıi, 20 lıra cep harçhğı ile bu köyde öğ- retmenlık yaptırn Şımdı ben sana bunlan boyle anlatıvonım. ama sonra sen yazarİcen benim Türkçemi dü- zdt... - Titrkçemz çok güzel, bu uyarıya ne gerek var' Vok öyle deme. Bak sana bır N'adır Nadi anısı anlatayım. Nadır Bey 75 yaşını brtirdiğinde. Pans'e uğramıştı bunu kutlamak ıçın. Cnllon Oteli'nde kalıyor... Hep bera- beriz. Konuşurken bazen aksaklıkla- nm oluyor tabiı. Berin Hanım dedı ki, "Hasan Ku- dar, sen Fransızcayı öğrenmemışsın. Cstelık Türkçeyı de unutmuşsun, ne yapacağjz senınle?" Boynumu büktüm, "Benn Hanım. arkadaşlann arasında bu da dılsızdir deyiverirsın!" dedım. Onun için sen bunlan kendin düzel- tırsın.. - Sö: venyorum. htersemz 20 lira cep harçlığına dönelim... Evet. 20 liraya 3 yıl çalıştım, kimse de bu adam acından ölüyor demedi. O sırada evlenmiştim, hanım da öğret- men. bizim köye; "Tahtakuşlar" kö- yüne ıkı öğretmen fazladır diye, tutup bia 350 hanelı "Güre" ve taym ettiler. Gure, çok güzel. çok zengın bir köy; ortak malı "öğretmenlık" zeytin ağacı ıstedığın kadar var Hasatsonuzeytin- leri satan öğretmenler, 500'lüklen bir- birlenne göstenrlermiş, öyle anlatı- yorlar. Para içinde vüzen bir köv Bız hanımla oraya gidiybruz ya. bır sevındik. bır sevındık. Tamam artık. para yüzü göreceğız... Tam o yıl. öğretmenlere tarla veren yasavı kaldırmazlar mı? Öğretmenler 100 lıra ayhklı olacak dediler; o da. ke- sıldıkten sonra 70'einiyor. 1947-48>ıl- larından söz edıyorum... Güre'de de para yüzü görmedık ya- nı 1951 yılında, yine yasa değiştı, bıa otekı öğretmenler gıbi asli maaşa ge- çırdıler Aslı maaşa geçtık, ama öğret- menlıktekı son yjlım oldu bu. - .Vn e bu kadar kısa sürdü'' 48-49 yıllannda, Nâzım Hıkmefın hapisten çıkanlması ıçın imza topla- dık. Ben buna imza verdim. Dedım kı, "Nâzım gıbi bır adamın ıçende çürü- tülmesıne gönlüm ran değıl. Bır a>dın olarak bunu kabul etmıyorum." İmza verdim va, Mıllı Emnıyet dos- va tutmuş, takıbe ahndık. Yakından takıp edılıyoruz. Göz açtırmıyorlar. Neyın nesıdır anlamı>oruz da.. Edre- mıt'e ınenm, sı\il polıs peşımde. Daha sonra ış ağır ceza>a düşünce öğrendim: Bizim Millı Emnıyet'teki dosyada, jandarma komutanı uzat- malı onbaşı şöyle yazmış: "Nâzım Hıkmet'ın çıkanlması için imza veren Güre köyü öğretmeni Hasan Kudar'- ın takibe almması emri gehnce, köye gıdip köylülerle konuştum. Bu ada- mın komünist olduğuna daır hıçbır belirti yok." Bunun üzerine diyor jan- darma komutanı, "köyün Ihtiyar Heveti'nı toplayıp, bu adam komü- nisttır, dıkkatli olun, sıkı takıp edin, deyıp döndüm." Dosyaya gıren bu ra- porla birlikte, bizi komünist yapıp çı- karmışlar. Güre köyü çok zengin ve zengini çok okumuş. kültürlü insanlardır. De- mokrat Parti öncesi, köyün yönetımî- ni. muhtarlığı falan bunlar elde tutar- lardı. Demokrat Parti iktidarı ile bir- lıkte bu kesım uzaklaştınldı ve köyûn başına ayak takımı geçtı. Şimdı ayak takımı, kendini kanıtlamaîc üzere bir şeyler yapmak zorunda: "Biz bu köyü nasıl ıdare ederiz, ıdaremızi nasıl ka- bul ettinriz" kaygısıyla bır gövde gös- tensı vapmalan gereklı. Öğretmenlen yenerlerse. güçlü olduklan anlaşıla- cak. Benı kıskaca alıyorlar. Birinı gön- dermişler, ağzundan laf alsın dıye. Adam bana, "Nâzım Hikmet nasıl kaçtf' dıye sordu Etedım kı, "Gazete- ler nasıl yazıvorsa ö>ledır. biz nereden bı!e!im r ' Mremithapishjncsinde Sen a) bu cevabı, zaba mabıt, bızi palas pandıras içen attılar. Edremit hapıshanesı. vazgünü, 40yaşmdayım. Bu arada onlar benım üstüme dosya- lar doidurmuşlar. Aklımda değil şim- dı. Abuk sabuk bir sürü ıtham. Neyse.. Ağır cezaya gıttık. 5 ile 15 yıl isteniyor hakkımızda Burhanıye AğırCezası'nda dava açıldı. En büyük taühsizlik de, aslında taÛh demek gere- kır, (Çünkü Fransa'nın ucu o zaman göründü) Burhanıye Savcısı, zama- nında Çetin Altan'ın meşhur ettığı AbduJlah Sünnetçioğlu. Yani Bomo- va Savcısı. Şımdi diyor ki bana: "Han- gı okuldan çıkün?" Sorun diyor hâki- me "hangi okuldan çıkmıştır" Dı>orum ki 1945 yılında, Köy Ens- titüsü mezunuyum. Savcı, o soruyla "Hasan Âli okulundandır" demek ıs- tiyor tabü. Tanık geüyor, ona da soru- yorlar: "Hangı okuldan çıkün sen?" Adam, "Köy Enstitüsü" deyince, "Hangı yıl?..." "İşte 50"de." "Ha. o zaman zarar yok." Boyle tanıklar birbınnı ızliyor. Ço- ğukövlü.cahıl Oysa okunan ıfadeleri, uzun. düzgün. Dedim kı. hâkim beyler, bu adamlar Türkçe konuşmaktan aciz. Böyle ıfa- de veremezler Herkes bırbınae baktı tabiı. Sonuncusunu geri çağırdılar. "İfadenı tekrar e t " dediler. Adam kem küm, edemedi elbette. Dedım. ""Gördünüz mü? İşin içinde kasıt var." Paris'in Madeleine Mevdanı'ndaki "kiosk'unda gazete satıcılığı >apıyor şimdi Hasan Kudar. Gece 19.30'dan saba- hm 7'sine, 'onun kioskıina' uğravanlar. Fransız gazete \e dergilerinin arasında, güler >üzlü >e cesur bir TC tarihi tanığını bulurlar. Kioskun bir köşesLnde mutlaka bir şişe viski bulunduran Hasan Kudar, küçükler için şeker de ih- mal etmez. (Fotoğraf: İBRAHİM ÖĞRETMEN) ^ ^ "Sen Nâzım'ı vermifsiıı?" Neyse tanık faslı bıttı. geldık Nâzım Hikmet'e. Sen Nâzım Hikmet'ın çıka- nlması için imza vermışsın. Evet. de- dim, verdim. Ve bugün huzurunuzda tekrar edıyorum. Nâzım Hikmet yıne ıçende olsaydı. ben bu ımzayı yine ve- nrdım. Nerede verdin. Balıkesır'de verdim. Kâğıdın altında bır şeyîer ya- zıjor mııydu? Ben bakmadım, dedim. Beni ilgiİendırmez. Benı ilgılendiren, Nâzım gıbi Türkler için şeref kabul edilmesı gereken bır şairin ıçende ol- ması Benım aydın vicdarum bunu kabul etmıyor Üstelik, dedım, bütün gazeteler bu adamın adli bır hataya kurban gıttiğıni yazı>or. Nadır Nadı yazdı. Ahmet Errun Yalman yazdı... C U M H U R İ Y E T KİTAP K U L Ü B Ü ' N D E N 'TAKSİTLE SİNEMA KİTAPLARI D 11. Uluslararası İstanbul Film Festivali başladı. Kitaplığınızdaki eksik sinema kitaplarını tamamlamak için işte büyük fırsat. Dileyen herkese : _ . Cumhunyet Kitap Kulübü uyeleri için %20 pesin 5 taksit. Üye olmayanlar için %25 pesin 5 taksit Asgari sipariş miktarı: 200.000 TL. D0II 022 lngmar Bergman C248OI9JuIesve;ım 3072 068 Kan D00I 019 Kınk Bır Aşk Hıkâ>esı COIl l4IMer!yStreep D297 026 Muhsın Enuğrul 3124 322 O Isımler O Yuzler C061047OBırAsı>dı ZI011 l56OscarFılmlen _011 008 Akıra Kurosaua ~1P24I AnafartalannBeşC _06l 062AnnıeHall ^061 055AraGuterın Sınemacılan 061 053 Ataturk Fılmı _ 011 (X)6A\iıa m061 027 Belgesel Sinema _ 090 065 Ben Aslında H ıçbı r Fılmın Alevhıne V'jzmam ^02^ 050 Be\ jz Perd'ede Kırmızı Dorhav. Fılmler 011 037BırSenar>oYazmdk .152021 Bısıklet H'ırsıa J022 188BuGemıNere\e jOII 050ButunFılmlenyle YılmazGune> J0I1 l28Bu\uluFener ~079 l28Cadde-ı Kebırde Sinema ' 154 021 Çağını Sorgula\ an Sinema _ 186 052 Cahıde 011 007CarlosSaura 011 076CharlıeChaplm D248 030Dekameron ^022 lölEikıFılmier H0II 077Fellını.Fellını\ı \nlatı\or J096 033 Fılm Bıçımı U096 027 Fılm Du>umu D079 120GodardĞodard'ı Anlatıyor I 248012HalveGıdışSıfır Z1O35 006 Ha>allenm Aşkım ve Ben 011 042Hnchcock Tassone Aldo Demırel Kemal Allen. Vv ood\- BMarbhal! Guler. Ara Erksan. Metın Kıral. Erden AdaJı Bıigın Samlı. Cankul 30 250 -TL 16 500-TL II 000 -TL 49 500-TL 66O0-TL II 000-TL II 000-TL 16 500 -TL Lefevre, Raymond Truffaut. Françoıs Şahın.Osman llen. Sehm Thaın. Andrea Sevınçlı, Efdal Dorsa). Atıllâ Bast. VV'ıllıam Bo\acıoğlu, Ahmet. Der Oşıma. Nagiba AJlen. Woodv öngören, M Talı Öngoren, M Talı Godard. Jean-Luc özgüç, Agâh Soupault. Phılıppe Tamer. Ülku Eısensteın Sergeı Erdoğan. Neah Bre&son. Robert Chıon. Mıchel DeSıca Vntono' Turkalı V'edal Ozguç Agah Bergman lngmar Scognamıllo. Gıovannı Gevgılılı. Alı Özguç. Agâh Eıchenlaub. Hans M Bazın. A Rohmer. E Passolını. P P Turkalı. \ edal Grazzını.Gıovıinnı tısensteın Sergeı Eısensrem Sergej Godard, Jean-Luc V'ıgo. Jean Yılmaz. Atıf 22 000 -TL 3O25O-TL 14 300-TL 8 800-TL 16500-TL 33 0O0-TL 16500-TL 22OOO-TL 11 000 - TL 16500-TL 44 000-TL 16 500-TL 27 000 - TL 16 500-TL 36 300-TL 44 000-TL 27 500-TL 4400-TL 16500 -TL TrulTaul. Françoıs 33 000 . TL 162ÖzgurlukArayışı 3176 018SeksKomedısı H004 053 Senaryo ve Yapım-1 3004 0% Senaryo ve Yapım-2 D248 018SersenAşıklar a 281018 Şıırlerle Smema 3027.031 Şarlo DOl 1.098 Sinema Dedı Kı 3061 028 Sinema Derslen 3488 011 Sinema Katabı G248 029 Sınematoğraf Czenne Notlar 3052 020 Sinema Sanatı Özön.Nıjat 3066 134 Smema Tanhı Betton, Gerard 3061 021 Smema ve Çagımız-2 Dorsay, Aüllâ G481 005 Smemada Anlam Büker, Seçıl Yaratma Z 079 066 Sınemada Gostergeler WoUen. Peler ve Anlam 3011 102Sınemada Yonetmenlık Dmytryk.Ed»ard "064 398Sınemamızın L'mut Dor^v. Atıllâ Yıllan ~ )24 262SınemavıSdnat Yapanlar 072 111 Sı» roil 02^SonNefesım _061 052Tann 079 090Turk Sinema Tanhı (cılllı) 061 056 Tekrar ÇalSam 079 045 Turk Sinema Tanhı-1 079 061 Turk Sinema Tanhı-2 152 IO6TurkSıneması K.ronolojısı 1X6 049Turk Sınemasında Cın^elhğın Tanhı 055 063 Turk Sınemasında llkler Ozguı,. Agâh 1X6 050 Turk Sınemasında On Ö?guç Agâh Kadın 186 056Turk Sınemdsında Venı Eıren. Burçal. Konumlar 022 ^40LcFı]mBırdcn Turkalı \'edat 011 060Vı^ontı Svhuıte Wolfram Geııel Klanea. V D Dorsay. Atıllâ Lnanelı.ZulI'u Bunuel. Luıs Allen. Vt oody Scognamıllo. Gıovannı Allen. Woody Scognamıllo. Gıovannı Scognamıllo. Gıo\annı Özon. Nııat Ö^gu<,' Agâh 16 500-TL 16 500-TL 6 050-TL 8 800 -TL 22OO0-TL I7600-TL 22 000 - TL I4 3O0-TL 22 080-TL 22 000-TL II 000-TL 30 800-TL 3O8OO-TL 20 900-TL 2 200-TL 8 800-TL 11 000»-TL 17 6001-TL ll.OOO'-TL 13 2OO'-TL 16.500ı-TL 14.300ı-TL 22.0001-TL 19.250»-TL 19.800 -TL 16 500-TL 16 500-TL 18 700-TL 11 000 - TL 33.000-TL 7 700-TL 66 000-TL 6600-TL 27 500-TL 30 800-TL 22OOO-TL 13 2OO-TL 11 000-TL 11 000-TL I7600-TL 22 000-TL 22 000-TL 3011 021 WımWenders 1079 098 Ye,ılGozier l78OIOYılmazGüney 124 285 Yılmaz Guney Kıtabı 124 270Yonetmenler'Fılmler Ülkcler-1 ~ 124 289 Yönetmenler Fılmler Ülkeler-2 3007.511 YüreğımınOrta Yen Sinema 3027 063 Yüzyüze 3061 040 Zeynep'ın Smema Kıtabı Kunzel. L'vve Duras. Marguente y A Anbıyevıç Oorsay. Atıllâ Dorsay. Atıllâ Dorsay, Atıllâ Dorsay. Atıllâ Dorsay. Atıllâ Buker. Seçıl 24 750-TL I65O0-TL 11 000-TL 18 700-TL 25.300-TL 25 300-TL 25.300-TL II 000-TL 6600-TL FKatlars •/. 10 vadtf ferkt klenmişfir. T4KSITLEKİTAP İSTEMEFORMl Taksıtlesmema kıtaplanndanyararlanmak ıstıyorum lstedıgım kıtaplann tutannın %25'ını yatırdım Makbuz fotokopısı ve lıslem ılışıktedır Bu kampanyayla ılgılı sozleşrnemı adresıme gondennız. Önemlı Not Üyelığını yenılemışCKK uyelen tulann % 20'smı yacıracakiar ÜyeNo (üyelerıçın) Adı Soyadı Adresı Şehır . . . Tel: İmza CumhurnetKıtapKulübu,IstıklalCad ZambakSk 4/180080 Be\oğiu IstanbulTel 2523881-82 Poslaçekmo 666322 yBCUMHURİYETTET C f OKURLARA OKAY GÖNENSİN Başka Cumhuriyet Yok C umhuriyet çok tarttşıldı, kuşkusuz daha da tartışılacak. Ancak şu anda sevindirici bir dalga toplumumuzun değişik kesimlerinde bayrak açmıştır: Başka Cumhuriyet yok, Cumhuriyete sahip çıkalım... Önceki gün istanbu/'da düzenlenen toplantının da egemen havasının bu olması, hatta aylardır çeşitti düzeylerde yürütülen "Cumhuriyefi okutmama" kampanyasının başını çekenlerin bugün Cumhuriyefi destekleme girişiml&rinin içinde aktif olarak yer almalan yalnız Cumhuriyet için değil, tüm ülke için önemli gelişmedir. Örneğin Aziz Nesin, ağır bir ameliyat için bulunduğu hastane yatağından çektiği telgrafla Cumhuriyefi destekleme girişimlerine kat/lmıştır. Duygusaf tepkilerle yapılan çıkışların Cumhuriyete verdiği zararın farkına varan çok kişi ve kuruluşun bugün Cumhuriyet için harekete geçmeleri tüm Cumhuriyet ailesi için önemlidir. Önceki gün Istanbul'da bir araya gelen birçok ünlü kişi gibi adsız Cumhuriyet okurlan da Cumhuriyefi okuyarak ve okutarak Cumhuriyefe sahip çıktığını göstermeye devam etmektedir. Birçok önemli yazarımız ve çalışanımızın toplu olarak gazeteden ayrılmast, sonra da yaygınlasan boykotla birlikte gelen tiraj kaybı mali planda Cumhuriyefe büyük zarar vermiştir. Önceki günkü toplantıda söz alan bir okurumuz, "Gerekirse evimi satıp parasını Cumhuriyefe veririm" dedı. Buna gerek yok sevgili dostumuz, Cumhuriyeti okumanız, çevrenize okutmanız ve bu desteğin tüm ülkeye yayılması Cumhuriyefin güçlenmesini hızlandıracaktır. Bu kolay bir süreç değildir, tüm Cumhuriyet sevenlerin desteğiyle bu darboğazdan hızla çıkmaya çalışacağız. Toplu terk edişin ve okutmama kampanyasının açtığı yara büyük olduğu İçin onarım zaman alabilir. Ama tüm yaralar onarılacakbr. Cumhuriyefin tüm çalışanları bu inançla görevlerini yapmaktadır. Toplu ayrılanlar arasında da Cumhuriyefe fiilen katkıda bulunmak isteyenler olmuştur. Dönmek istediğini bildiren hangi arkadaşımız olursa olsun, kendisiyle gazetenın doğal yönetim mekanizması içinde görüşülmektedir. Örneğin çevre konulannda uzman olan Oktay Ekinci arkadaşımız Cumhuriyefe yeniden katkıda bulunmak istediğini bildirmiş, kendisiyle görüşülmüş ve haftalık yazılarına başlamıştır. Oktay Ekinci'nin geçen cumartesi günü yayımlanan ilk yazısının girişinde dönüş gerekçesi de aynen yer almıştır. Geçen hafta sonu toplu istifanın içinde yer alan bir muhabirimiz bir yazı göndererek görev almak istediğini bildirmiştir. Muhabirimizin yazısının bir bölümünü aynen aktarıyorum: "Gelinen noktada her iki kesimin de karşısına bir görev çıkıyor. Bu görev 'Cumhuriyefi yaşatmak' olarak karşımızda duruyor. Ben kendi hesabıma 'Cumhuriyefi yadsıyanlardan, onu yok edenlerden biri' konumuna gelmek istemiyorum. Geçen zamanda görülmüştür ki, bır başka Cumhuriyet yok ve bir başka Cumhuriyet de kolay kolay olmayacak. Gelinen noktada, bütün aynlanların yuvaya dönmeleri; okuruyla, çalışanıyfaf'* 1 '' 1 yeniden bütünleşmeleri ve geiişmeleri gerektiğine * i<v : inanarak, onurla ve özveriyle yıllarca taşıdığım görevimi yeniden izninizle üstlenmek istiyorum." Evet, başka Cumhuriyet yok... Cumhuriyet her zama* Türkiye'de aydın, ileri düşünceli, dünyayı, yaşadığı çağı ve geleceği daha iyi kavramak isteyen geniş bir kesimin gazetesi olmuştur ve olacaktır. Bu, tek tek kişilerin variığından bağımsız bir oigudur. Gazetenin misyonu ile kişilerin misyoniarının kanştırılamayacağı, gazetenin misyonunun kişilerin üstünde yer aldığı, Cumhuriyefin Türk basın ve düşünce yaşamında çok özel bir kurum olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet kurulduğu günden beri Atatürkçülük, laiklik, demokrasi ve insan hakları gibi temel ilkeleri savunarak var olmuştur. Bugün bu ilkelerin toplumumuzun geniş bir kesimine mal olmuş olması da Cumhuriyefin başarılarından biridir. Cumhuriyet; temel ilkelerini gazeteciliğine yansıtırken farkını, haberde ciddiyeti, derinliği, kaliteyi ve aynntıyı önemseyerek vurgulamaya çalışmıştır, çalışacaktır. Cumhuriyefin yolu bellidir ve bu yolda herkesle el ele, herkesin desteğiyle yürüyecektir. • Sayın Yaşar Kemal'e açık not: Sevgili Yaşar Ağabey, Önceki gün yapılan toplantıdaki konuşmanızda birkaç kez "Kovuldular, atıldılar, yazdırtmadılar" demişsiniz. Yoğun seyahatleriniz ve çalışmaiarınız arasında olanlan ayrıntısıyla izleyememış olabilirsiniz, ancak sizi bilgilendirenler yanlış bilgilendirmiş olabilir. Bu tartışmalarla ilgili olarak Cumhuriyeften kimse kovulmadı, kimseye "gif denmedi, tam tersine çaba gösterildi. Hiç kimse Atatürkçü diye kınanmadı, yazı yazması engellenmedı. Telefonla aradım, bulamadım. Hoşgörünüze sığınarak buraya ekledim. Saygılar, O.G. Cumhuriyefe ilişkin olarak görûşlerini açıklamak isteyen çok sayıda okurumuz var. Onceden karanmız gazete sayfalarını bu tartışmaya açmamaktı, ancak bu aşamada bu kararın değişmesinin zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Cumhuriyefe ilişkin görüş bildiren okurlarımızın yazılarını, 'Tartışma 3 sayfamızda yayımlayacağız. Ancak gönderilen metinlerin 1 daktilo sayfasından az olması gereklidir. Katkıda bulunacak tüm okurlanmıza teşekkür ederiz. ÎLAN OSMANÎYE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN Esas No: 1987/449 Karar No: 1988/339 Davacı Milli Savunma Bakarüığı vekili tarafından davalı llhan En- gin aleyhine açılan tescil davasının yapılan yargüatnası sonunda ve- nien 10.6.1988 tarih 1987/449 esas 1988/339 sayüı davalıya ait Osmaniye Raufbey Mahallesı 3 ada, 4 parsel nolu tasınmazm 478 m 2 'lik kısnunın tapusunun iptali ile Hazjne adına tesciline dair veri- len kararın davalı İlhan Engın'e tebliğ edılemedigi ve zabıtaca yapı- lan araştırmalara rağmen adresinın tespıt edilemediği keza dava dilekçesinin de davalıya ilanen tebliğine karar verilmijtir. Yukarıda tarih ve numarası yazılı lcaran ilanın yayını tarihinden itibaren 15 gun içerisinde temyiz etmediğiniz takdirde hükmun teb- liğ edilmış sayılacağı ve kesinleştirileceğı hususu karar yenne kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın- 46301 SATILIK NEC Prospeed Laptop 2 mb ram, !00 mb hard disc 80286 (16 mhz) fax-modem orijinal deri çanta. Yeni 5.5 saat tek battry, tamamı 6 kg. 23 milyon TL. Tel.: 354 92 51
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle