Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-«6 MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kaynak: Türkiye
taşeron göç
• CUMHURİYET (Adana) - Eski
Milli Istihbarat Teşkilatı Müsteşarı ve
Gazi Üniversitesi Oğretim Üyesi Prof.
E>r. Mahir Kaynak, eski Sovyetler
Birliği'nin yerine yeni bir süper güç
arandığını savunarak "Türkiye
buradaki taşeron süper güç olacak"
dedi. Eski Sovyetler Birliği'nin
"zannedüdiği" gibi güçsüz olmadığmı,
ancak tüm dünyaya böyle bir imaj
verildiğini öne süren eski müsteşar, bu
Olkedeki durumu "KGB"nin stratejisi"
diye tanımladı. Nevruz Bayramı'nm
yaklaşmasıyla ülkedeki huzursuzluğu
giderek artıran Güneydoğu sorununa
da değinen Kaynak, bu bölgede
yaşayan kimselerin Türkiye'den ayn
bir devlet kurma isteğinde
olmadıklannj söyledi.
Mengi yeniden seçildi
• AA (Istanbul) - Basın Konseyi ile
Dayanışma Derneği'nin 4. Olağan
Genel Kurul toplantısı dün yapıldı.
Başkanlığa Güngör Mengi yeniden
seçildi. ll özel tdare Salonu'nda
yapılan Genel Kunıl'un Divan
Başkanlığı'na Aydın Dündar yaptı.
Genel Kurul'da deraeğin 1991 yılı
faaliyet raporu Başkan Güngör Mengi
tarafından okundu ve üyelerin oy
çokluğuyla kabul edildi. Daha sonra
yapılan seçimlerde yönetim kuruluna
Güngör Mengi, Baki Özilhan, Kenan
Akm, Oktay Ekşi ve Hasan Yılmaer,
yedek üyeliklere, Şeref özata, Osman
Ataman, Tank Halulu, Hüsnü Altun
seçildiler. Denetleme Kurulu
üyeliklerine de Kâmuran Abacıoğlu,
Hasan Karakaya, Turhan Bayraktar,
yedek üyeliklerine ise Bülent
Ayanoğlu, Şükrü Disanlı ve Hüseyin
Akgül getirildiler.
Başbakanlık tezkeresî
• AA (Ankara) - Aralannda SHP Genel
Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü; Devlet Bakanı
Akın Gönen.Miflı Savunma Bakanı
Nevzat Ayaz ve Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'ındabulunduğu 14miUetvekilinin
yasama dokunulmazlıklannın
kaldınlmasına ilişkin Başbakanlık
tezkereleri TBMM Başkanlığı'na
sunuldu. TBMM Başkanlığı tezkereleri,
Anayasa ve Adalet Komisyonu
üyelerinden kurulu karma komisyona
sevk etti. Karma Komisyon, bu üyeler
için birer hazırhk komisyonu kurarak,
dosyalannı inceleyecek, daha sonra da
dokunulmazkğın kaldınhp
kaldınlmaması konusunda birrapor
haarlayarakTBMM Başkanhgı'na
sunacak.
Demirel'e iftar yemeği
CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan
Sübyman Demirel, DYP Ankara il
örgütünün dün akşam Dedeman
Oteli'nde verdiği iftar yemeğine katıldı.
Herkesin, Türkıye'nin başka bir afetle
daha karşılaşmaması için ramazan ayı
boyunca dua etmesini isteyen Demirel,
"Herkes gibi bizim de duaya ihtiyaamız
var. 'İş duaya mı kaldı" demesin hiç
kimse. Duasız hiçbir şey olmaz" dedi.
Tûrkiye'nin bulunduğu bölgede
fevKaîade değer kazandığıru vurgulayan
Demirel, "Sorunlanmız var, ama bu
somnları aşabilecek güce sahibiz. Biz
hiçbir şeyi bozmadık. Sadece bozulanlan
düzeltmek istiyoruz. Bir yere kadar
geldik. Bu salonda çok toplandık. Ama
geçen 12 sene içinde ilk defa bu salon
DYP iktidanna şahit oluyor. Bunun
değeri iyı bilinmesse, daha üç fınn ekmek
yememiz lazım ki değerini bilelim" diye
konuştu.
Zonguldakta bomba:
1 ölu
• AA (Zonguldak) - Ulu Camii
tuvaletine bomba yerleştinnek isteyen
yasadışı örgüt üyesi olduğu belirlenen
bir kişi, bombanın elinde patlaması
sonucu öldü. Zonguldak Valisi
Nurettin Turan, dün akşam saat 19.10
sıralannda meydana gelen olayla ilgili
sonışturmannı geniş çaplı olarak
sürdürüldüğünü, bombayı yerleştirmek
isterken elinde patlaması sonucunda
ölen kişinin yasadışı Dev-Sol örgütü
üyesi olduğunun belirlendiğini söyledi.
Tanır'a tehdit
• Anka (Ankara) - RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan'ın "yalan
konuştuğunu" söyleyen Orman Bakanı
Vefa Tanır tehdit ediliyor. 1992 mali yıh
bütçe yasasının TBMM Genel
Kurulu'nda görüşülmesinde çıkan
tartışma sırasmda RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan'a "Genel kurulda
her şey söylemek serbest, yalan değü"
diyen Orman Bakanı Vefa Tanır'ın evine
tehdit telefonlan gelmeye başladı. Bakan
Vefa Tamr'ın eşi Sebahat Tanır'la
konuşan kimliği belirsiz kişiler,
"Sözlerini geri alsın. Yoksa pişman olur"
tehditlerinde bulunuyorlar. Bakan Tanır,
TBMM Genel Kurulu'nda Genel
Başkan Erbakan'ın doğru temeli olmayan
eleştirilerine muhatap olduğunu belirterek
"SöyledikJeri doğru değildi" dedi.
Yaraıtay Onursal
Başkanı öldü
• AA (Ankara) - Yargıtay 1. Dairesi
Onursal Başkanı Hasan Sabri Tırpan,
dün vefat etti. 1917 yüında Elmalı'da
doğan Tırpan, Ankara Hukuk
Fakültesi'ni bitirdikten sonra hâkim
yardımcısı olarak mesleğe başladı.
Sırasıyla Ilguı Cumhuriyet Savcüığı,
Mihalıçcık Hâkimliği, Kırkağaç
Hâkimliği, Adana Asliye Hukuk
Hâkimliği görevlerinde bulundu. 1957
yılında Yargıtay üyeliğine seçilen
Hasan Sabri Tırpan, 1979 yılında 1.
Hukuk Dairesi Başkanı iken emekli
oldu. Hasan Sabri Tırpan, yann
Manisa'run Soma ilçesinde toprağa
verilecek.
Partide karar organlan işlevsiz, HEP'liler dışlanıyor, erimenin önü alınamıyor
SHP, koalisyomıngölgesiınlekaldıFARUK BtLDtRİct (Ankara) - ŞHP'de koalisyon ortakhğı, parti çalış-
malannı ve genel merkezi gölgede bıraktı. Partinin karar organlan
işlevsiz kahrken bu organlann yetkileri sadece genel başkan ve Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü ile bazı bakanlar tarafından kullanıl-
maya başlandı.
SHP'nin parti içi sorunlan olağanüstü
kurultay ile çözerek "toparlanma ve atı-
lım" dönemine gireceği beklentileri henüz
gerçekleşmedi. Buna karşın, vergi affı ta-
sansı ile olağanüstü halin uzatılması kara-
nnın Meclis'te görüşülmesi sırasındaki
dağmıklık, Güler İleri'nin devlet bakanlı-
ğmdan istifasına yol açan olaylar ve HEP
kökenli milletvekillerinin girişimiyle ya-
yımlanan Güneydoğu'da ateşkes çağnsı
SHP'nin "erime" sürecinin devam ettiği
yolundaki değerlendirmelerin güçlenme-
sine yol açtı.
SHP çevrelerinde partinin içinde bulun-
duğu konuma ilişkin eleştiri ve değerlen-
dirmeler şu üç noktada toplanıyor:
#Karar organlannın işlevsiz kalması:
Olağanüstü kurultay sonrasında İnönü,
parti karar organlannın işlevini yerine ge-
tirmesini önemsememeye başladı. Parti
meclisi ve merkez yürütme kurulu, parti-
nin önemli konulardaki polıtik değişikliği
konulannı gündemine alamadı. Orneğin
çekiç gücün Türkiye'de bulunma süresi-
nin uzatılması Güler İleri'nin istifası ve
yerine Türkan Akyol'un atanması parti
organlannda görüşülmedi. Olağanüstü
halin uzatılması konusunda partinin yazılı
belgelerinin tersine bir politika geliştirilir-
ken önce milli güvenük kurulu tavsiye
karan aldı; ardından Bakanlar Kurulu'-
nda görüşüldü ve böylece karann kesin-
leşmesinden sonra konu parti platformu-
na getirildi.
İnönü, önemli kararlan önce parti or-
ganlannda tartışma yöntemini benimse-
miyor. İnönü, bunun yerine bakanlar
Fikri Sağlar. Onur Kumbaraabaşı, Ab-
dülkadır Ateş ve Mehmet Moğultay'ın
aralannda bulunduğu bir grup ile görüşe-
rek politikajar belirliyor. İnönü, SHP
Genel Merkezi'nde çalışmak yerine icracı
bakanlıklardan birinde görev yaparcasına
sürekli Başbakanhk'taki odasında çalış-
mayı yeğliyor, uygulamalann sonucu ola-
rak parti hükümetin gölgesinde kalıyor.
• Dağınıkhk sürüyor: Olağanüstü ku-
rultayın SHP'deki iki başlılığı sona erdire-
ceği beklenirken gelişmeler bu yönde
olmadı. SHP'deki dağınıklık özellikle ver-
gi affı ve olağanüstü halin uzatılması ko-
nusundaki görüşmeler bu durumu gözler
önüne serdi. Meclis çahşmalan sırasında
parti içi muhalefet devam etti. SHP'li mil-
letvekilleri bakanlarla bütünlüşmeyi sağ-
layamadılar ve muhalefette kalmışcasına
soru önergeleri, araştırma önergeleri ver-
meyi sürdürdüler.
Yeni Sol gruptan Deniz Baykal, bu dö-
nemde ön planda görünmemeye çalışır-
ken hükümetin Meclis'e gctirdiği kararla-
ra karşı tavır aldılar. HEP kökenli millet-
vekilleri de Güneydoğu sorununa ilişkm
somut adımlar atılmamasına karşın ola-
ğanüstü hahn uzatılması yönünde karann
gündeme getirilmesi üzerineçeşitli girişim-
lerde bulundular. Özellikle "ateşkes çağn-
sı" İnönü'yü kızdırdı ve HEP kökenli mil- ti içindeki tartışmalann da hız kazanacağı
letvekillerinin SHP'den uzaklaşma süreci- belirtiliyor."
nin hızlanmasına neden oldu.
9 Erime devam ediyor: SHP'nin koabs-
yonda DYPnin gölgesinde kaldığı, yeni
politikalar üretilemediği, politık gündem-
deki konumunda sürekli gerileme olduğu
eleştirileri yoğunlaşıyor. İnönü'nün bütçe
görüşmelerinde TBMM'de bulunarak
öbür partilerin liderleri gibi konuşmak ye-
rine, hükümet çahşmalan nedeniyle yurt-
dışına çıkması da eleştiriliyor.
Partinin yenılenme için tüzük-program
Kurultayı hazırhklan yapması ve bu yolla
parti örgütlerine hareketliük kazandırma-
sı düşüncesi de henüz gerçekleştirilemedi.
Bu nedenle parti örgütleri canlandınlama-
dı. Haziran ayındaki yerel seçimler için
genel merkez düzeyinde çalışmalara baş-
landı. Bu seçimler, 20 Ekim seçimlerinden
sonra SHP'nin gücünü gösterecek ilk bü-
yük sınav olarak görülüyor. Parti içi mu-
halefet de İnönü yönetiminin bu seçimler-
de başansız duruma düşmesini dörtgözle
bekliyor. Haziran seçimlerinde SHP'nin
eridiğinin ortaya çıkması dunımunda par-
HEP kökenli milletveküleri de SHP'de
kalıp kalmamayı tartışıyor. Hükümeti de-
mokratikleşme vaatlerini yerine getirmesi
için desteklediklerini belirten HEP köken-
liler, "Hükümet bu yönde bir adım atma-
dığı gibi bizi parlamentoda sınırlamaya
başladı. SHP'nin sınırlaması olmasa gö-
rüşlerimizi daha rahat açıklayabiliriz" di-
yorlar. SHP'de kendilerini "sıkışmış" his-
seden HEP kökenli milletvekilleri, HEP
genel merkezi ile ilişkilerini de sıklaşürdı-
lar. HEP merkez yürütme kurulunun bu-
gün yapacağı toplantıya bazı milletvekil-
lerinin de kaülması bekleniyor. Milletve-
killerinde giderek "SHP yönetiminin
kendilerini partiden istifaya sürüklediği"
kanısı yerleşiyor.
İnönü'nün "dışlama" tavn nedeniyle
grup başkanvekili işlevini yerine getireme-
yen HEP kökenli Şırnak Milletvekili
Mahmut Alınak da sıkıntılı. Alınak'ın ko-
numunu İnönü ile görüşerek bu görevden
aynlmayı gündeme getirmesi bekleniyor.
İHD tstanbul Şubesi'nce dözenlenen panele Arslan Başer Kafaoğlu, tbrahim Eren, Feridnn Yazar, Ercan Kanar, Ömer Laçiner, Altan Tan, Recep Maraşb ve Ragıp Duran katıldı.
ÎHD'nin ''Kürt Sorunu ve İnsan Hakları" panelinde ortak yaklaşım:
Güneydoğu'da sorunlar kan dökmeden çözülmeliİstanbul Haber Servisi - İnsan Haklan
DerneğıJİHD) İstanbul Şubesi'nce düzen-
lenen "İnsan Haklan ve Kürt Sorunu"
konulu paneldün Mülkiyeliler Birhği'nde
gerçeklestirildi.
İHD istanbul Şube Başkanı Ercan Ka-
nar'ın yönettiği panel. Zonguldak Kozlu"-
da meydana gelen grizu patlamasında.
Erzincan depreminde ve 1988 Halepçe
katliamında hayatlannı kaybedenler için
1 dakikalık saygı duruşu yapılmasıyla
başladı.
Açılış konuşmasını yapan hrcan Ka-
nar, paneli halklann kardeşliğine hizmet
amacıyla düzenlediklerini belirterek,
"Sorunlann çözümü sınır ötesi harekat-
larla, korucu sistemiyle ya da devletin
silahh güçlerinin uyguladığı şiddetle değil,
halklann kardeşliği ile gerçekleşecektir"
dedi.
Panelistlerden yazar Recep Maraşlı, or-
tada bir Kürt sorunu olmadığını ama
Kürt halkının özgürlük ve bağımsızlık so-
rununun var olduğunu ileri sürerek, bu
sorunun da bir iç mesele olmayıp uluslara-
rası platfonmlarda çözümlenmesi gerekti-
ğine işaret etti.
Panelde Kürt sorununu mesleki açıdan
ele alan gazeteci Ragıp Duran ise, TRT'-
nin veözel sektördeki basın kuruluşlannın
siyasi ve ekonomik olarak devletten ba-
ğımsız olamadıklann/ iddia ederek, "
Devletin resmi ideolojisinin dışında yayın
politikası izleyemeyen basın kuruluşlan
bölgede meydana gelen olaylan doğnı, ça-
buk ve yansız olarak aktaramamaktadır-
lar. Devlet güçlerinin engellemeleri
nedeniyle de muhabirler^neydana gelen
olaylan gerçek bir şekilde yansıtamamak-
tadırlar"dedı.
"Türk medyasının Kürdistan'daki ge-
lişmeleri yansıtamadığı bugünkü ortam-
da, insanlann sağlıkh bilgi edinmesi ve
tutum takınması mümkün değildir" diyen
Duran, Türk-Kürt düşmanlığının körük-
lenmesinde basının meslek ahlakına
uymaması nedeniyle önemli sorumluluk-
lan olduğunu belirtti.
'Olağanüstü halin kendisi sorun9
Hükümet 11 ilde olağanüstü hal uygu-
lamasının 4 ay daha uzatılmasını istiyor.
Olağanüstü halin uzatılması zorunlu mu?
Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin'e göre "evet".
Muhalefette, seçim meydanlannda ola-
ğanüstü hale karşı olduğunu söyleyen
SHP lideri İnönü şimdi;"Olağanüstü hal
uygulamasınm tamamen kaldınlması için
olağanüstü halin 4 ay daha uzaülmasını"
savunuyor. ama bu savını kendi milletve-
killerine bile kabul ettiremediği için partisi
ciddi sıkıntılar yaşıyor. Hükümet sallanır
gibi oluyor, koalisyonun küçük ortağı ilk
defa kendi grubundan güvenoyu istemek
zorunda kalıyor.
Olağanüstü hal sıkıntısı sadece SHP'de
değil, DYP'de, ANAP'ta da yaşanıyor.
Başbakan Demirel, DYP içinde tartışma-
lar başlamadan grup toplantısında yaptığı
sert konuşma ile tavnnı açıkca ortaya ko-
yuyor. Tüm DYP'lilerin "evet" oyu
vermesini isteyen Demirel daha da ileri gi-
derek "çekimser kalsak mı" diye sesli
düşünen Mesut Yılmaz'ı da suçlayıp " Çe-
kimser kalirlarsa dağ taş dolaşır halka
şikâyet ederim" diyor.
Demirel"in bu tavn karşısmda bir süre
önce olağanüstü halin kaldınlması için
hükümete verilen 49 imzalı bildiriye adıru
koyan 5 DYP milletvekilinin bile sesi çık-
mıyor. Demirel'e tek tepkiTBMM Başka-
nı Hüsamettin Cindoruk'tan geliyor.
Cindoruk, olağanüstü halin uzatılmasına
karşı olduğunu açıkca söylüyor.
DEĞERLENDİRME
MEHMET TEZKAN
DYP'de sorun büyümeden atlaührken,
iktidarda olduğu süre içinde Güneydoğu'-
yu sürekli olağanüstü hal ile yönetmeye
alışmış olan ANAP'ta bu kez değişik ses-
ler yükseliyor,
ANAP muhalefet olmanm verdiği ra-
hatlıkla, olağanüstü halin uzatılmasına
karşı çıkannış gibi yapıyor ama bunu da
net biçimde söyleyemiyor. "Evet" ile "ha-
yır" arasında gelişmelere göre politik ter-
cihler yapmaya çalışan ANAP lideri
Yılmaz'ın 'duruma göre çekimser bile ka-
labiliriz" tavnna ilk önce ANAP'ın ağır
toplan karsı çıkıyor. Mehmet Keçeçiler,
Adnan Kahvea "evet" oyu için ısrar edi-
yorlar.
ANAP grubunun tutumu bugün yapı-
lacak grup toplantısında belli olacak ama,
hiç kimse olağanüstü hal uygulamasına
karşı çıkan bir karar beklemiyor.
Koalisyonun diğer ortağı SHP, olağa-
nüstü hal uygulamasından en çok etkile-
nen parti. Hükümete verilen 49 imzah
bildirinin 38 imzası SHP milletvekilleri-
nin. Bu nedenle SHP'de bağlayıcı bir
karar almak oldukça zor. Nitekim, 29 mil-
letvekilinin kaülmadığı oylamada tajplo
değişmiyor; SHP grubu 31'e karşı 21 oyla
olağanüstü hal uygulamasınm 4 ay daha
uzatılmasına karşı çıkıyor, ama bağlayıcı
karar alınamıyor. HEP kökenliler, Bay-
kalcılar hükümetin 100 günde Güneydoğu
için hiçbir şey^apmadığı kanısındalar.
SHP lideri inönü konuşmalan ve oyla-
mayı kendi ve bakanlan için güvensizlik
belirtisi sayarak güvenoylaması istiyor.
Ne için, kim için yapıldığı belli olmayan
güvenoylamasında İnönü rahatlıkla güve-
noyu alıyor, ama güvenoyuna gidilmesi-
nin asıl nedeni olan olağanüstü halden hiç
söz edilmiyor. Uygulama bir kez daha oy-
lanmıyor. Güneydoğu ve olağanüstü hal
SHP'nin yumuşak karnı olarak bir kenara
bırakılıyor.
Oylamadan bir gün sonra SHP Genel
Sekreteri Cevdet Selvi, TBMM'deki oyla-
mada SHP grubunun serbest bırakıldığını
açıkhyor. 31 'e 21 ile sonuçlanan oylamada
da SHP grubu serbestti. O halde güveno-
yuna gitmeye ne gerek vardı? SHP'de bu
soruyu hiç kimse açıkca sormuyor, söyle-
miyor; olağanüstü hal için grup karan
aldırmamakla HEP kökenliler, güvenovu
alarak İnönü ve bakanlar kazançb çıkıyor.
SHP'nin nükümet kanadı ile Meclis ka-
nadı iki ayn parti gibi birbirlerinin kalesi-
ne birer gol atmış oldular hepsi o
kadar.Aslında, karşıhkh gollerin yaran ol-
madığı da söylenemez. DYP grubunun
disipünine özenen İnönü, "benim partim
niye böyle değil" düşüncesiyle olağanüstü
hal için grup karan alınmasında ısrar et-
seydi sonuç her iki taraf için de hiç iyi
olmazdı kuşkusuz:
1) Gruptan "evet" karan çıksa, HEP
kökenliler ile birlikte 30'a yakın milletve-
kili karara uymayacak, SHP'den kopma
SHP'li 'devrimci' Salman Kaya ile DYP'li 'komando' Ayvaz Gökdemir Meclis'te atıştı
Eğitinı bütçesândekuşaklarve rııhları çarpıştı
OJMHURİYET (Ankara) -Milli Eğiüm
Bakanhğı bütçesinin TBMM Genel Ku-
rulu'nda görüşülmesi sırasında, '68 kuşa-
ğmın devrimci liderlerinden SHP Ankara
Milletvekili Salman Kaya ile aynı döne-
min ülkücü lıderlerinden DYP Gaziantep
Milletvekili Ayvaz Gökdemir arasında
tartışma çıktı.
Partisinin grubu adına kürsüye çıkan
Salman Kaya, önce Erzincan depremine
değinip, ardından eğüim konusunda şun-
lan söyledi: "Eğitim, kitlelerin hak tale-
binde örgütlü mücadeleye, dayanışmaya,
'örgütsüz halk köledir' şianna sadık insan
yetiştirmeye yönelik olmalıdır. Orneğin
'68 kuşağı bu çağdaş insanı simgelemekte-
dir."
"Darağaana gülerek gidenlerin '68 ku-
şağının ruhunu taşıdıklannı" söyleyen
Kaya'ya milletvekilleri sert tepki gösterdi.
DYP Gaziantep Milletvekili Ayvaz Gök-
demir "Seni bu kürsüye getirenlere lanet
olsun" diye bağınnca, Kaya da "Sana la-
net olsun" karşıhğını verdi. ANAP'lı
TBMM Başkanvekili Yılmaz Hocaoğlu
da "68 ruhu karşısında Kuvayı Milliye ru-
hu vardır. Ucuz popülizmi ve yanlış yargı
anlayışını bırakın" şeklinde müdahalede
bulundu.
Hocaoğlu, Kaya"ya "Özel durumu ve
kişisel geçmişi nedeniyle hoşgörü gösterdi-
ğini" söyledi. Kaya da, herkesin Meclis
kürsüsünde özgürce konuşabilmesi ge-
rektiğini belirtti. Kaya sözlerini, TÖB-
DER'in mal varlığının öğretmen sendika-
lanna devredilmesini isteyerek tamamla-
dı.
Eski Milli Eğitim Bakanlanndan.
ANAP Malatya Milletvekili Metin Emi-
roğlu ise, Bakan Köksal Toptan'ın değiş-
tirmevi düşündüğü milli eğitim müdürleri-
ni teftişe tabi tuttuğunu söyledi. Emiroğlu,
iktidann televizyondaki müstechen yayın-
lann önlenmesine ilişkin alacağı her önle-
mi destekleyeceklerini kaydetti. Emiroğlu,
öğretmen yeterlilik sınavlannın kaldınl-
masını da eleştirdi.
ANAP İstanbul Milletvekili Osman
Ceylan ise "Nazım Hikmet'i de eğkime
alalım. Onunla kavgamızı bitirdik. Ancak
Necip Fazıl Kısakürek gibi şahsiyetler ni-
ye eğitimin içine alınmıyor? Bu çifte stan-
darttır" diye konustu.
SHP Uşak Milletvekili Ural Köklü ise.
öğretmenlere lojman ve kıra yardımı ya-
pılmasını istedi. Köklü, imam hatip lisele-
rinin gereksinimden fazla mezun verdiğini
belirterek. bu okullann bir bölümünün
düz liseye dönüştürülmesi gerektiğini sa-
vundu.
Görüşmelerin sonunda Milli Eğitim
Bakanlığı bütçesi kabul edildi.
veya ıhraç gündeme gelebılecekti.
2) "Ret" oyu çıksaydı hükümetin bir
kanadı çökecek, olağanüstü halin üzerine
bir de hükümet krizi çökecekti. Kısaca,
SHP için baştan beri en iyi formül olan
grubun serbest bırakılması sonuçta en iyi
formül olarak bulundu ve benimsendi.
SHP de bu krizi yara almadan atlatmış ol-
du.
Hikimeteeleştirilep
Güneydoğu'da olağanüstü hal uygula-
masına Başbakan Demirel dahil tüm
bakanlar karşıydı, ama "halkı şefkatla ku-
caklamaktan" başka hiçbir formül bulu-
namamıştı veya hiçbir çalışma yapılma-
mıştı. Hükümete yönelik eleştiriler
olağanüstü halin uzatılmasından öte bu
noktada başlıyordu.
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo-
ruk,"Bu konu, demokratikleşme paketiy-
le birlikte ele alınmalı. Ancak hükümet-
ten, 4 ay geçmesine rağrnen, TBMM'ye
demokratikleşmeyle ilgili hiçbir şey gel-
medi. Yeni bir düzenleme yapılabilır"
diyerek bir anlamda hükümetin olağanüs-
tü halin üzerine yattığını ima ediyordu.
Cindoruk"un dışında hükümete yönelik
en somut eleştiri DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit'ten geldi. Ecevit "Kasım ayın-
da Olağanüstü Hal Yasası dört ay
uzatılınca hükümet Güneydoğu ve iç gü-
venlik konulannı ivediükle ele alma
zorunluluğu duymadı.Hükümet ipe un
serdi. Güneydoğu sorunu lafla, edebiyatla
geçiştirilmeye kalkıldı.Sonuç olarak şimdi
dört ay öncekinden daha kötü duruma
geldi" diyerek hükümetin artık bu sonınu
çözemeyeceğini, soruna doğrudan doğru-
ya TBMM'nin el atmasını istiyor.
SHP içinde, HEP kökenlilerin dışında
hükümete yönelik eleştirileri yapan Yeni
Sol grubun ikinci adamı görünümündeki
İsmail Cem, olağanüstü halin şiddeti bes-
leyen bir özellik taşıdığını bu nedenle karşı
çıktıklannı söylüyor. Cem'e göre;" Olağa-
nüstü halin süreklıliği hükümetleri tem-
belliğe yöneltti 'olabilecek çözümü nasıl
olsa uyguluyoruz' rahathğı siyasal sorum-
luların ufkunu daralttı."
TBMM'deki partilerde giderek yaygın-
laşan kanı hükümetin Güneydoğu için hiç
bir ciddi çalışma yapmadığı, günlük politi-
kalar izlediği doğrultusunda. Yeni model
için kurulan alt komisyonun bugüne ka-
dar toplantı dahi yapmaması hükümete
yönelik eleştirilere kanıt olarak gösterili-
yor.
Yann TBMM Genel Kurulu'nda yapı-
lacak oylamada ne olur? Ecevit'e göre,
30-35 kişi ret oyu verir o kadar. Ecevifin
de belirttiğı gibi, olağanüstü hal Meclis'-
ten kolayca geçer, ama gerek bölgede
gerek Ankara'da tartışmalar bu oylama-
dan sonra başlayabilir.
İktisatçı Aslan Başer Kafaoğlu ise, 12
Eylül cuntasının bölge halkına olan tutu-
mu sonunda Kürt halkı ile devletin arası-
nın açıldığmı ve bu tutumun da giderek jki
toplumun birlikte yaşamasmı zor kıldığını
iddia etti.
Halkm Emek Partisi Genel Başkanı Fe-
ridun Yazar panelde yaptığı konuşmada,
tarih boyunca çıkan Kürt isyanlannı sa-
yarak.devletin. halkm sorunlanna sahip
çıkmasını engellemek için her türlü yola
başvurduğunu ileri sürdü.
Kürt halkının, Türk halkının sahip ol-
duğu demokratik haklara eşit olarak
sahip olmak istediğıni belirten Yazar şöyle
devam etti:
"Bağjmsızbir Kürtdevletinden söz edil-
miyor. Kürt sorunu yasal platformda
herkese açık olarak tartışılmahdır. Sorunu
Türk ve Kürt halklanna tam olarak anlat-
mabyız ki onlar da çözümde söz sahibi
olabilsinler. Yıllardır içiçe olan iki halkı
birbirine kırdınlmamalıdır. Federasyon
ya da bağımsız devletin zamanı değildir.
Demokrasinin yerleştirilerek halklara
yansıtılmasının zamanıdır."
Devlet tarafından bir bahar sendromu
yaratılarak halklann birbirine düşman
edildiğini de ileri süren Yazar,Nevruz
Bayramını ne olursa olsun kutluyacakla-
nnı söyledi.
Sorunun Türkiye'deki rejimden kay-
naklandığını belirten Altan Tan ise. ulus-
laşma sürecinin Batı'da ve Türkiye'deki
gelişimini kronolojik olarak anlattı. Kürt
sorununun insan haklan ve hukuk boyu-
tunda ele abnması gerektiğini savunan
Tan, "mevcut rejimle sorunun çözümü
imkansızdır" dedi.
Ulus devletlerin coğrafi sınırlarla belir-
lenmesi gerektiğini ye Kürtlerin dağılmış-
lığından dolayı bunun Türkiye'de
olanaksız olduğuna işaret eden Ömer La-
çiner de.baharla birlikte Doğu'da bir
katliam yaşanırsa Batı'da da halklar ara-
sında kavgalann başlamasından endişe-
lendiğini söyledi.
Bir çocuk öldürüldü
Cizre'de
çatışma
CUMHURİYET (Diyarbakır) - Şır-
nak'ın Cizre ilçesinde PKK'lılar ile Hiz-
bullahçılar arasında çıktığı bildirilen çaüş-
mada, 12 yaşmdaki bir çocuk kaza kurşu-
nuna kurban gitü. İlçe merkezinde
PKK'lılarla güvenük güçleri yaklaşık iki
saat çatışü. Diyarbakır'ın Bismil ilçesi de
son bir hafta içinde ikinci kez PKK saldın-
sına uğradı.
Cizre'de dün olaylı bir gün yaşandı. Sa-
at 14.00te Kurtuluş Mahallesi'nde Hiz-
bullahçılar ile PKK'lılar arasında çıkan
çatışma sırasında, 12 yaşındaki Mehmet
Evren adlı çocuk yaralandı. Evren, Devlet
Hastanesi'nde yaşammı yitirirken, olay
üzerine. yürüyüş yapan bir grubun özel
tim görevlilerince tartaklandığı belirtildi.
İlçede işyerleri kepenklerini kapattı. Saat
20.20 sıralannda da bir grup PKK'lı Cizre
ilçe merkezindeki emniyet müdürlüğü,
jandarma ve MİT binalanna otomatik si-
lahkr ve roketatarlarla saidtrdı. Çıkan
çatışma iki saat kadar sürdü. Ancak ölen
ya da yaralanan olup olmadığı konusun-
da bilgi ahnamadı.