15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-«6 MART1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kaynak: Türkiye taşeron göç • CUMHURİYET (Adana) - Eski Milli Istihbarat Teşkilatı Müsteşarı ve Gazi Üniversitesi Oğretim Üyesi Prof. E>r. Mahir Kaynak, eski Sovyetler Birliği'nin yerine yeni bir süper güç arandığını savunarak "Türkiye buradaki taşeron süper güç olacak" dedi. Eski Sovyetler Birliği'nin "zannedüdiği" gibi güçsüz olmadığmı, ancak tüm dünyaya böyle bir imaj verildiğini öne süren eski müsteşar, bu Olkedeki durumu "KGB"nin stratejisi" diye tanımladı. Nevruz Bayramı'nm yaklaşmasıyla ülkedeki huzursuzluğu giderek artıran Güneydoğu sorununa da değinen Kaynak, bu bölgede yaşayan kimselerin Türkiye'den ayn bir devlet kurma isteğinde olmadıklannj söyledi. Mengi yeniden seçildi • AA (Istanbul) - Basın Konseyi ile Dayanışma Derneği'nin 4. Olağan Genel Kurul toplantısı dün yapıldı. Başkanlığa Güngör Mengi yeniden seçildi. ll özel tdare Salonu'nda yapılan Genel Kunıl'un Divan Başkanlığı'na Aydın Dündar yaptı. Genel Kurul'da deraeğin 1991 yılı faaliyet raporu Başkan Güngör Mengi tarafından okundu ve üyelerin oy çokluğuyla kabul edildi. Daha sonra yapılan seçimlerde yönetim kuruluna Güngör Mengi, Baki Özilhan, Kenan Akm, Oktay Ekşi ve Hasan Yılmaer, yedek üyeliklere, Şeref özata, Osman Ataman, Tank Halulu, Hüsnü Altun seçildiler. Denetleme Kurulu üyeliklerine de Kâmuran Abacıoğlu, Hasan Karakaya, Turhan Bayraktar, yedek üyeliklerine ise Bülent Ayanoğlu, Şükrü Disanlı ve Hüseyin Akgül getirildiler. Başbakanlık tezkeresî • AA (Ankara) - Aralannda SHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü; Devlet Bakanı Akın Gönen.Miflı Savunma Bakanı Nevzat Ayaz ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ındabulunduğu 14miUetvekilinin yasama dokunulmazlıklannın kaldınlmasına ilişkin Başbakanlık tezkereleri TBMM Başkanlığı'na sunuldu. TBMM Başkanlığı tezkereleri, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu karma komisyona sevk etti. Karma Komisyon, bu üyeler için birer hazırhk komisyonu kurarak, dosyalannı inceleyecek, daha sonra da dokunulmazkğın kaldınhp kaldınlmaması konusunda birrapor haarlayarakTBMM Başkanhgı'na sunacak. Demirel'e iftar yemeği CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan Sübyman Demirel, DYP Ankara il örgütünün dün akşam Dedeman Oteli'nde verdiği iftar yemeğine katıldı. Herkesin, Türkıye'nin başka bir afetle daha karşılaşmaması için ramazan ayı boyunca dua etmesini isteyen Demirel, "Herkes gibi bizim de duaya ihtiyaamız var. 'İş duaya mı kaldı" demesin hiç kimse. Duasız hiçbir şey olmaz" dedi. Tûrkiye'nin bulunduğu bölgede fevKaîade değer kazandığıru vurgulayan Demirel, "Sorunlanmız var, ama bu somnları aşabilecek güce sahibiz. Biz hiçbir şeyi bozmadık. Sadece bozulanlan düzeltmek istiyoruz. Bir yere kadar geldik. Bu salonda çok toplandık. Ama geçen 12 sene içinde ilk defa bu salon DYP iktidanna şahit oluyor. Bunun değeri iyı bilinmesse, daha üç fınn ekmek yememiz lazım ki değerini bilelim" diye konuştu. Zonguldakta bomba: 1 ölu • AA (Zonguldak) - Ulu Camii tuvaletine bomba yerleştinnek isteyen yasadışı örgüt üyesi olduğu belirlenen bir kişi, bombanın elinde patlaması sonucu öldü. Zonguldak Valisi Nurettin Turan, dün akşam saat 19.10 sıralannda meydana gelen olayla ilgili sonışturmannı geniş çaplı olarak sürdürüldüğünü, bombayı yerleştirmek isterken elinde patlaması sonucunda ölen kişinin yasadışı Dev-Sol örgütü üyesi olduğunun belirlendiğini söyledi. Tanır'a tehdit • Anka (Ankara) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın "yalan konuştuğunu" söyleyen Orman Bakanı Vefa Tanır tehdit ediliyor. 1992 mali yıh bütçe yasasının TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesinde çıkan tartışma sırasmda RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a "Genel kurulda her şey söylemek serbest, yalan değü" diyen Orman Bakanı Vefa Tanır'ın evine tehdit telefonlan gelmeye başladı. Bakan Vefa Tamr'ın eşi Sebahat Tanır'la konuşan kimliği belirsiz kişiler, "Sözlerini geri alsın. Yoksa pişman olur" tehditlerinde bulunuyorlar. Bakan Tanır, TBMM Genel Kurulu'nda Genel Başkan Erbakan'ın doğru temeli olmayan eleştirilerine muhatap olduğunu belirterek "SöyledikJeri doğru değildi" dedi. Yaraıtay Onursal Başkanı öldü • AA (Ankara) - Yargıtay 1. Dairesi Onursal Başkanı Hasan Sabri Tırpan, dün vefat etti. 1917 yüında Elmalı'da doğan Tırpan, Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra hâkim yardımcısı olarak mesleğe başladı. Sırasıyla Ilguı Cumhuriyet Savcüığı, Mihalıçcık Hâkimliği, Kırkağaç Hâkimliği, Adana Asliye Hukuk Hâkimliği görevlerinde bulundu. 1957 yılında Yargıtay üyeliğine seçilen Hasan Sabri Tırpan, 1979 yılında 1. Hukuk Dairesi Başkanı iken emekli oldu. Hasan Sabri Tırpan, yann Manisa'run Soma ilçesinde toprağa verilecek. Partide karar organlan işlevsiz, HEP'liler dışlanıyor, erimenin önü alınamıyor SHP, koalisyomıngölgesiınlekaldıFARUK BtLDtRİct (Ankara) - ŞHP'de koalisyon ortakhğı, parti çalış- malannı ve genel merkezi gölgede bıraktı. Partinin karar organlan işlevsiz kahrken bu organlann yetkileri sadece genel başkan ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü ile bazı bakanlar tarafından kullanıl- maya başlandı. SHP'nin parti içi sorunlan olağanüstü kurultay ile çözerek "toparlanma ve atı- lım" dönemine gireceği beklentileri henüz gerçekleşmedi. Buna karşın, vergi affı ta- sansı ile olağanüstü halin uzatılması kara- nnın Meclis'te görüşülmesi sırasındaki dağmıklık, Güler İleri'nin devlet bakanlı- ğmdan istifasına yol açan olaylar ve HEP kökenli milletvekillerinin girişimiyle ya- yımlanan Güneydoğu'da ateşkes çağnsı SHP'nin "erime" sürecinin devam ettiği yolundaki değerlendirmelerin güçlenme- sine yol açtı. SHP çevrelerinde partinin içinde bulun- duğu konuma ilişkin eleştiri ve değerlen- dirmeler şu üç noktada toplanıyor: #Karar organlannın işlevsiz kalması: Olağanüstü kurultay sonrasında İnönü, parti karar organlannın işlevini yerine ge- tirmesini önemsememeye başladı. Parti meclisi ve merkez yürütme kurulu, parti- nin önemli konulardaki polıtik değişikliği konulannı gündemine alamadı. Orneğin çekiç gücün Türkiye'de bulunma süresi- nin uzatılması Güler İleri'nin istifası ve yerine Türkan Akyol'un atanması parti organlannda görüşülmedi. Olağanüstü halin uzatılması konusunda partinin yazılı belgelerinin tersine bir politika geliştirilir- ken önce milli güvenük kurulu tavsiye karan aldı; ardından Bakanlar Kurulu'- nda görüşüldü ve böylece karann kesin- leşmesinden sonra konu parti platformu- na getirildi. İnönü, önemli kararlan önce parti or- ganlannda tartışma yöntemini benimse- miyor. İnönü, bunun yerine bakanlar Fikri Sağlar. Onur Kumbaraabaşı, Ab- dülkadır Ateş ve Mehmet Moğultay'ın aralannda bulunduğu bir grup ile görüşe- rek politikajar belirliyor. İnönü, SHP Genel Merkezi'nde çalışmak yerine icracı bakanlıklardan birinde görev yaparcasına sürekli Başbakanhk'taki odasında çalış- mayı yeğliyor, uygulamalann sonucu ola- rak parti hükümetin gölgesinde kalıyor. • Dağınıkhk sürüyor: Olağanüstü ku- rultayın SHP'deki iki başlılığı sona erdire- ceği beklenirken gelişmeler bu yönde olmadı. SHP'deki dağınıklık özellikle ver- gi affı ve olağanüstü halin uzatılması ko- nusundaki görüşmeler bu durumu gözler önüne serdi. Meclis çahşmalan sırasında parti içi muhalefet devam etti. SHP'li mil- letvekilleri bakanlarla bütünlüşmeyi sağ- layamadılar ve muhalefette kalmışcasına soru önergeleri, araştırma önergeleri ver- meyi sürdürdüler. Yeni Sol gruptan Deniz Baykal, bu dö- nemde ön planda görünmemeye çalışır- ken hükümetin Meclis'e gctirdiği kararla- ra karşı tavır aldılar. HEP kökenli millet- vekilleri de Güneydoğu sorununa ilişkm somut adımlar atılmamasına karşın ola- ğanüstü hahn uzatılması yönünde karann gündeme getirilmesi üzerineçeşitli girişim- lerde bulundular. Özellikle "ateşkes çağn- sı" İnönü'yü kızdırdı ve HEP kökenli mil- ti içindeki tartışmalann da hız kazanacağı letvekillerinin SHP'den uzaklaşma süreci- belirtiliyor." nin hızlanmasına neden oldu. 9 Erime devam ediyor: SHP'nin koabs- yonda DYPnin gölgesinde kaldığı, yeni politikalar üretilemediği, politık gündem- deki konumunda sürekli gerileme olduğu eleştirileri yoğunlaşıyor. İnönü'nün bütçe görüşmelerinde TBMM'de bulunarak öbür partilerin liderleri gibi konuşmak ye- rine, hükümet çahşmalan nedeniyle yurt- dışına çıkması da eleştiriliyor. Partinin yenılenme için tüzük-program Kurultayı hazırhklan yapması ve bu yolla parti örgütlerine hareketliük kazandırma- sı düşüncesi de henüz gerçekleştirilemedi. Bu nedenle parti örgütleri canlandınlama- dı. Haziran ayındaki yerel seçimler için genel merkez düzeyinde çalışmalara baş- landı. Bu seçimler, 20 Ekim seçimlerinden sonra SHP'nin gücünü gösterecek ilk bü- yük sınav olarak görülüyor. Parti içi mu- halefet de İnönü yönetiminin bu seçimler- de başansız duruma düşmesini dörtgözle bekliyor. Haziran seçimlerinde SHP'nin eridiğinin ortaya çıkması dunımunda par- HEP kökenli milletveküleri de SHP'de kalıp kalmamayı tartışıyor. Hükümeti de- mokratikleşme vaatlerini yerine getirmesi için desteklediklerini belirten HEP köken- liler, "Hükümet bu yönde bir adım atma- dığı gibi bizi parlamentoda sınırlamaya başladı. SHP'nin sınırlaması olmasa gö- rüşlerimizi daha rahat açıklayabiliriz" di- yorlar. SHP'de kendilerini "sıkışmış" his- seden HEP kökenli milletvekilleri, HEP genel merkezi ile ilişkilerini de sıklaşürdı- lar. HEP merkez yürütme kurulunun bu- gün yapacağı toplantıya bazı milletvekil- lerinin de kaülması bekleniyor. Milletve- killerinde giderek "SHP yönetiminin kendilerini partiden istifaya sürüklediği" kanısı yerleşiyor. İnönü'nün "dışlama" tavn nedeniyle grup başkanvekili işlevini yerine getireme- yen HEP kökenli Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak da sıkıntılı. Alınak'ın ko- numunu İnönü ile görüşerek bu görevden aynlmayı gündeme getirmesi bekleniyor. İHD tstanbul Şubesi'nce dözenlenen panele Arslan Başer Kafaoğlu, tbrahim Eren, Feridnn Yazar, Ercan Kanar, Ömer Laçiner, Altan Tan, Recep Maraşb ve Ragıp Duran katıldı. ÎHD'nin ''Kürt Sorunu ve İnsan Hakları" panelinde ortak yaklaşım: Güneydoğu'da sorunlar kan dökmeden çözülmeliİstanbul Haber Servisi - İnsan Haklan DerneğıJİHD) İstanbul Şubesi'nce düzen- lenen "İnsan Haklan ve Kürt Sorunu" konulu paneldün Mülkiyeliler Birhği'nde gerçeklestirildi. İHD istanbul Şube Başkanı Ercan Ka- nar'ın yönettiği panel. Zonguldak Kozlu"- da meydana gelen grizu patlamasında. Erzincan depreminde ve 1988 Halepçe katliamında hayatlannı kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşu yapılmasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan hrcan Ka- nar, paneli halklann kardeşliğine hizmet amacıyla düzenlediklerini belirterek, "Sorunlann çözümü sınır ötesi harekat- larla, korucu sistemiyle ya da devletin silahh güçlerinin uyguladığı şiddetle değil, halklann kardeşliği ile gerçekleşecektir" dedi. Panelistlerden yazar Recep Maraşlı, or- tada bir Kürt sorunu olmadığını ama Kürt halkının özgürlük ve bağımsızlık so- rununun var olduğunu ileri sürerek, bu sorunun da bir iç mesele olmayıp uluslara- rası platfonmlarda çözümlenmesi gerekti- ğine işaret etti. Panelde Kürt sorununu mesleki açıdan ele alan gazeteci Ragıp Duran ise, TRT'- nin veözel sektördeki basın kuruluşlannın siyasi ve ekonomik olarak devletten ba- ğımsız olamadıklann/ iddia ederek, " Devletin resmi ideolojisinin dışında yayın politikası izleyemeyen basın kuruluşlan bölgede meydana gelen olaylan doğnı, ça- buk ve yansız olarak aktaramamaktadır- lar. Devlet güçlerinin engellemeleri nedeniyle de muhabirler^neydana gelen olaylan gerçek bir şekilde yansıtamamak- tadırlar"dedı. "Türk medyasının Kürdistan'daki ge- lişmeleri yansıtamadığı bugünkü ortam- da, insanlann sağlıkh bilgi edinmesi ve tutum takınması mümkün değildir" diyen Duran, Türk-Kürt düşmanlığının körük- lenmesinde basının meslek ahlakına uymaması nedeniyle önemli sorumluluk- lan olduğunu belirtti. 'Olağanüstü halin kendisi sorun9 Hükümet 11 ilde olağanüstü hal uygu- lamasının 4 ay daha uzatılmasını istiyor. Olağanüstü halin uzatılması zorunlu mu? Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'e göre "evet". Muhalefette, seçim meydanlannda ola- ğanüstü hale karşı olduğunu söyleyen SHP lideri İnönü şimdi;"Olağanüstü hal uygulamasınm tamamen kaldınlması için olağanüstü halin 4 ay daha uzaülmasını" savunuyor. ama bu savını kendi milletve- killerine bile kabul ettiremediği için partisi ciddi sıkıntılar yaşıyor. Hükümet sallanır gibi oluyor, koalisyonun küçük ortağı ilk defa kendi grubundan güvenoyu istemek zorunda kalıyor. Olağanüstü hal sıkıntısı sadece SHP'de değil, DYP'de, ANAP'ta da yaşanıyor. Başbakan Demirel, DYP içinde tartışma- lar başlamadan grup toplantısında yaptığı sert konuşma ile tavnnı açıkca ortaya ko- yuyor. Tüm DYP'lilerin "evet" oyu vermesini isteyen Demirel daha da ileri gi- derek "çekimser kalsak mı" diye sesli düşünen Mesut Yılmaz'ı da suçlayıp " Çe- kimser kalirlarsa dağ taş dolaşır halka şikâyet ederim" diyor. Demirel"in bu tavn karşısmda bir süre önce olağanüstü halin kaldınlması için hükümete verilen 49 imzalı bildiriye adıru koyan 5 DYP milletvekilinin bile sesi çık- mıyor. Demirel'e tek tepkiTBMM Başka- nı Hüsamettin Cindoruk'tan geliyor. Cindoruk, olağanüstü halin uzatılmasına karşı olduğunu açıkca söylüyor. DEĞERLENDİRME MEHMET TEZKAN DYP'de sorun büyümeden atlaührken, iktidarda olduğu süre içinde Güneydoğu'- yu sürekli olağanüstü hal ile yönetmeye alışmış olan ANAP'ta bu kez değişik ses- ler yükseliyor, ANAP muhalefet olmanm verdiği ra- hatlıkla, olağanüstü halin uzatılmasına karşı çıkannış gibi yapıyor ama bunu da net biçimde söyleyemiyor. "Evet" ile "ha- yır" arasında gelişmelere göre politik ter- cihler yapmaya çalışan ANAP lideri Yılmaz'ın 'duruma göre çekimser bile ka- labiliriz" tavnna ilk önce ANAP'ın ağır toplan karsı çıkıyor. Mehmet Keçeçiler, Adnan Kahvea "evet" oyu için ısrar edi- yorlar. ANAP grubunun tutumu bugün yapı- lacak grup toplantısında belli olacak ama, hiç kimse olağanüstü hal uygulamasına karşı çıkan bir karar beklemiyor. Koalisyonun diğer ortağı SHP, olağa- nüstü hal uygulamasından en çok etkile- nen parti. Hükümete verilen 49 imzah bildirinin 38 imzası SHP milletvekilleri- nin. Bu nedenle SHP'de bağlayıcı bir karar almak oldukça zor. Nitekim, 29 mil- letvekilinin kaülmadığı oylamada tajplo değişmiyor; SHP grubu 31'e karşı 21 oyla olağanüstü hal uygulamasınm 4 ay daha uzatılmasına karşı çıkıyor, ama bağlayıcı karar alınamıyor. HEP kökenliler, Bay- kalcılar hükümetin 100 günde Güneydoğu için hiçbir şey^apmadığı kanısındalar. SHP lideri inönü konuşmalan ve oyla- mayı kendi ve bakanlan için güvensizlik belirtisi sayarak güvenoylaması istiyor. Ne için, kim için yapıldığı belli olmayan güvenoylamasında İnönü rahatlıkla güve- noyu alıyor, ama güvenoyuna gidilmesi- nin asıl nedeni olan olağanüstü halden hiç söz edilmiyor. Uygulama bir kez daha oy- lanmıyor. Güneydoğu ve olağanüstü hal SHP'nin yumuşak karnı olarak bir kenara bırakılıyor. Oylamadan bir gün sonra SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, TBMM'deki oyla- mada SHP grubunun serbest bırakıldığını açıkhyor. 31 'e 21 ile sonuçlanan oylamada da SHP grubu serbestti. O halde güveno- yuna gitmeye ne gerek vardı? SHP'de bu soruyu hiç kimse açıkca sormuyor, söyle- miyor; olağanüstü hal için grup karan aldırmamakla HEP kökenliler, güvenovu alarak İnönü ve bakanlar kazançb çıkıyor. SHP'nin nükümet kanadı ile Meclis ka- nadı iki ayn parti gibi birbirlerinin kalesi- ne birer gol atmış oldular hepsi o kadar.Aslında, karşıhkh gollerin yaran ol- madığı da söylenemez. DYP grubunun disipünine özenen İnönü, "benim partim niye böyle değil" düşüncesiyle olağanüstü hal için grup karan alınmasında ısrar et- seydi sonuç her iki taraf için de hiç iyi olmazdı kuşkusuz: 1) Gruptan "evet" karan çıksa, HEP kökenliler ile birlikte 30'a yakın milletve- kili karara uymayacak, SHP'den kopma SHP'li 'devrimci' Salman Kaya ile DYP'li 'komando' Ayvaz Gökdemir Meclis'te atıştı Eğitinı bütçesândekuşaklarve rııhları çarpıştı OJMHURİYET (Ankara) -Milli Eğiüm Bakanhğı bütçesinin TBMM Genel Ku- rulu'nda görüşülmesi sırasında, '68 kuşa- ğmın devrimci liderlerinden SHP Ankara Milletvekili Salman Kaya ile aynı döne- min ülkücü lıderlerinden DYP Gaziantep Milletvekili Ayvaz Gökdemir arasında tartışma çıktı. Partisinin grubu adına kürsüye çıkan Salman Kaya, önce Erzincan depremine değinip, ardından eğüim konusunda şun- lan söyledi: "Eğitim, kitlelerin hak tale- binde örgütlü mücadeleye, dayanışmaya, 'örgütsüz halk köledir' şianna sadık insan yetiştirmeye yönelik olmalıdır. Orneğin '68 kuşağı bu çağdaş insanı simgelemekte- dir." "Darağaana gülerek gidenlerin '68 ku- şağının ruhunu taşıdıklannı" söyleyen Kaya'ya milletvekilleri sert tepki gösterdi. DYP Gaziantep Milletvekili Ayvaz Gök- demir "Seni bu kürsüye getirenlere lanet olsun" diye bağınnca, Kaya da "Sana la- net olsun" karşıhğını verdi. ANAP'lı TBMM Başkanvekili Yılmaz Hocaoğlu da "68 ruhu karşısında Kuvayı Milliye ru- hu vardır. Ucuz popülizmi ve yanlış yargı anlayışını bırakın" şeklinde müdahalede bulundu. Hocaoğlu, Kaya"ya "Özel durumu ve kişisel geçmişi nedeniyle hoşgörü gösterdi- ğini" söyledi. Kaya da, herkesin Meclis kürsüsünde özgürce konuşabilmesi ge- rektiğini belirtti. Kaya sözlerini, TÖB- DER'in mal varlığının öğretmen sendika- lanna devredilmesini isteyerek tamamla- dı. Eski Milli Eğitim Bakanlanndan. ANAP Malatya Milletvekili Metin Emi- roğlu ise, Bakan Köksal Toptan'ın değiş- tirmevi düşündüğü milli eğitim müdürleri- ni teftişe tabi tuttuğunu söyledi. Emiroğlu, iktidann televizyondaki müstechen yayın- lann önlenmesine ilişkin alacağı her önle- mi destekleyeceklerini kaydetti. Emiroğlu, öğretmen yeterlilik sınavlannın kaldınl- masını da eleştirdi. ANAP İstanbul Milletvekili Osman Ceylan ise "Nazım Hikmet'i de eğkime alalım. Onunla kavgamızı bitirdik. Ancak Necip Fazıl Kısakürek gibi şahsiyetler ni- ye eğitimin içine alınmıyor? Bu çifte stan- darttır" diye konustu. SHP Uşak Milletvekili Ural Köklü ise. öğretmenlere lojman ve kıra yardımı ya- pılmasını istedi. Köklü, imam hatip lisele- rinin gereksinimden fazla mezun verdiğini belirterek. bu okullann bir bölümünün düz liseye dönüştürülmesi gerektiğini sa- vundu. Görüşmelerin sonunda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi kabul edildi. veya ıhraç gündeme gelebılecekti. 2) "Ret" oyu çıksaydı hükümetin bir kanadı çökecek, olağanüstü halin üzerine bir de hükümet krizi çökecekti. Kısaca, SHP için baştan beri en iyi formül olan grubun serbest bırakılması sonuçta en iyi formül olarak bulundu ve benimsendi. SHP de bu krizi yara almadan atlatmış ol- du. Hikimeteeleştirilep Güneydoğu'da olağanüstü hal uygula- masına Başbakan Demirel dahil tüm bakanlar karşıydı, ama "halkı şefkatla ku- caklamaktan" başka hiçbir formül bulu- namamıştı veya hiçbir çalışma yapılma- mıştı. Hükümete yönelik eleştiriler olağanüstü halin uzatılmasından öte bu noktada başlıyordu. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk,"Bu konu, demokratikleşme paketiy- le birlikte ele alınmalı. Ancak hükümet- ten, 4 ay geçmesine rağrnen, TBMM'ye demokratikleşmeyle ilgili hiçbir şey gel- medi. Yeni bir düzenleme yapılabilır" diyerek bir anlamda hükümetin olağanüs- tü halin üzerine yattığını ima ediyordu. Cindoruk"un dışında hükümete yönelik en somut eleştiri DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit'ten geldi. Ecevit "Kasım ayın- da Olağanüstü Hal Yasası dört ay uzatılınca hükümet Güneydoğu ve iç gü- venlik konulannı ivediükle ele alma zorunluluğu duymadı.Hükümet ipe un serdi. Güneydoğu sorunu lafla, edebiyatla geçiştirilmeye kalkıldı.Sonuç olarak şimdi dört ay öncekinden daha kötü duruma geldi" diyerek hükümetin artık bu sonınu çözemeyeceğini, soruna doğrudan doğru- ya TBMM'nin el atmasını istiyor. SHP içinde, HEP kökenlilerin dışında hükümete yönelik eleştirileri yapan Yeni Sol grubun ikinci adamı görünümündeki İsmail Cem, olağanüstü halin şiddeti bes- leyen bir özellik taşıdığını bu nedenle karşı çıktıklannı söylüyor. Cem'e göre;" Olağa- nüstü halin süreklıliği hükümetleri tem- belliğe yöneltti 'olabilecek çözümü nasıl olsa uyguluyoruz' rahathğı siyasal sorum- luların ufkunu daralttı." TBMM'deki partilerde giderek yaygın- laşan kanı hükümetin Güneydoğu için hiç bir ciddi çalışma yapmadığı, günlük politi- kalar izlediği doğrultusunda. Yeni model için kurulan alt komisyonun bugüne ka- dar toplantı dahi yapmaması hükümete yönelik eleştirilere kanıt olarak gösterili- yor. Yann TBMM Genel Kurulu'nda yapı- lacak oylamada ne olur? Ecevit'e göre, 30-35 kişi ret oyu verir o kadar. Ecevifin de belirttiğı gibi, olağanüstü hal Meclis'- ten kolayca geçer, ama gerek bölgede gerek Ankara'da tartışmalar bu oylama- dan sonra başlayabilir. İktisatçı Aslan Başer Kafaoğlu ise, 12 Eylül cuntasının bölge halkına olan tutu- mu sonunda Kürt halkı ile devletin arası- nın açıldığmı ve bu tutumun da giderek jki toplumun birlikte yaşamasmı zor kıldığını iddia etti. Halkm Emek Partisi Genel Başkanı Fe- ridun Yazar panelde yaptığı konuşmada, tarih boyunca çıkan Kürt isyanlannı sa- yarak.devletin. halkm sorunlanna sahip çıkmasını engellemek için her türlü yola başvurduğunu ileri sürdü. Kürt halkının, Türk halkının sahip ol- duğu demokratik haklara eşit olarak sahip olmak istediğıni belirten Yazar şöyle devam etti: "Bağjmsızbir Kürtdevletinden söz edil- miyor. Kürt sorunu yasal platformda herkese açık olarak tartışılmahdır. Sorunu Türk ve Kürt halklanna tam olarak anlat- mabyız ki onlar da çözümde söz sahibi olabilsinler. Yıllardır içiçe olan iki halkı birbirine kırdınlmamalıdır. Federasyon ya da bağımsız devletin zamanı değildir. Demokrasinin yerleştirilerek halklara yansıtılmasının zamanıdır." Devlet tarafından bir bahar sendromu yaratılarak halklann birbirine düşman edildiğini de ileri süren Yazar,Nevruz Bayramını ne olursa olsun kutluyacakla- nnı söyledi. Sorunun Türkiye'deki rejimden kay- naklandığını belirten Altan Tan ise. ulus- laşma sürecinin Batı'da ve Türkiye'deki gelişimini kronolojik olarak anlattı. Kürt sorununun insan haklan ve hukuk boyu- tunda ele abnması gerektiğini savunan Tan, "mevcut rejimle sorunun çözümü imkansızdır" dedi. Ulus devletlerin coğrafi sınırlarla belir- lenmesi gerektiğini ye Kürtlerin dağılmış- lığından dolayı bunun Türkiye'de olanaksız olduğuna işaret eden Ömer La- çiner de.baharla birlikte Doğu'da bir katliam yaşanırsa Batı'da da halklar ara- sında kavgalann başlamasından endişe- lendiğini söyledi. Bir çocuk öldürüldü Cizre'de çatışma CUMHURİYET (Diyarbakır) - Şır- nak'ın Cizre ilçesinde PKK'lılar ile Hiz- bullahçılar arasında çıktığı bildirilen çaüş- mada, 12 yaşmdaki bir çocuk kaza kurşu- nuna kurban gitü. İlçe merkezinde PKK'lılarla güvenük güçleri yaklaşık iki saat çatışü. Diyarbakır'ın Bismil ilçesi de son bir hafta içinde ikinci kez PKK saldın- sına uğradı. Cizre'de dün olaylı bir gün yaşandı. Sa- at 14.00te Kurtuluş Mahallesi'nde Hiz- bullahçılar ile PKK'lılar arasında çıkan çatışma sırasında, 12 yaşındaki Mehmet Evren adlı çocuk yaralandı. Evren, Devlet Hastanesi'nde yaşammı yitirirken, olay üzerine. yürüyüş yapan bir grubun özel tim görevlilerince tartaklandığı belirtildi. İlçede işyerleri kepenklerini kapattı. Saat 20.20 sıralannda da bir grup PKK'lı Cizre ilçe merkezindeki emniyet müdürlüğü, jandarma ve MİT binalanna otomatik si- lahkr ve roketatarlarla saidtrdı. Çıkan çatışma iki saat kadar sürdü. Ancak ölen ya da yaralanan olup olmadığı konusun- da bilgi ahnamadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle