23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İşkence Mdiası • CDMHURtYET (Ankara) - Ankara Merkez Kapah Cezaevi'nde siyasi tutuklulara karşı işkence yapüdığı iddia edildi. Çağdaş Hukukçular Derneği ve özgür- Der'in dün yaptıklan ortak basın toplantısında, Ankara Merkez Kapaiı Cezaevi'adeki siyasi tutuklulara işkence yapıidığı, açlık grevi yapan mahkûmlara görüş yasagı getirildiği iddia edildi. Yapılan açıklamada, bu davranışlann 29 Ekim 1991 tarihinde iki mahkûmun cezaevinden firanyla başladığı belirtildi. Cezaevindeki siyasi tutuklulann avukatlan, uygulamalar hakkında Merkez Cezaevi yöneticilerini defalarca şikâyet ettiklerini belirterek, "Buna rağmen herhangi bir işlem yapılmaması cezaevi yöneticilerini cüretlendirmekte, yasadışı tutumlannı sürdûrmelerine neden olmaktadır" dediler. Aydın Cezaevi • UBA (tstanbnl) - Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın, halen faaliyette bulunan Aydın Cezaevi'nin en kısa zamanda bir kültür merkezine dönUşturülmesi için çalışmalara başlandığını açıklaması farklı tepkilere yol açtı. Insan Haklan Derneğî (IHD) Istanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, "Devlet terörilnün en yoğun yaşandığı Aydın Cezaevi"nin kültür merkezi olmasını olumlu karşüarken, Tûm- Özgür-Der Başkanı Zerrin San, tek bir cezaevinin boylesi bir düzenJemeye tabi tutulmasının "sembolik olacagY' görüşünü savundu. Lojman cinayeti • ANKA (Izmir) - Yaklasık 8 ay önce TBMM lojmanlarındaki evinde öldurülen üniversite öğrencisi Mustafa Gûngör'ün SHP eski Izmir milletvekili olan babası Erol Güngör, oğlunun katillerinin bulunup adalete teslim edilmesi için en son çare olarak Cumhurbaşkanı Turgut özal'a başvurdu. Erol Güngör'U 21 ocakta Çankaya Köşkü'nde kabul eden Cumhurbaşkanı özal, "konuyla ilgilenmek" için söz verdi. Eyatet sistemi • UBA (Ankara) - Hükümetin, Istanbul'un yönetimi için düşündüğü megapol yönetimine karşüık ANAP, eyalet sistemini önerdi. ANAP Grup Başkanvekili Mustafa KalemJi ve 28 ANAP milletvekilinin bu konudaki genel görüşme önergelerinin bu hafta içinde Meclis'te ele alınması bekleniyor. Adalet mülksuz ;• ANKA (Amkara) • Adalet BakanhgYrun yeterli mülkü olmadığı için mahkemeler kiraJık binalarda çalışıyor. Mahkemelerin binalan için geçen yıl toplam 4 milyar 475 milyon lira kira ödendi. Bu yıl ise kiralar için bütçeye 19 milyar 230 milyon lira ödenek kondu. Adalet Bakanlığı 1992 bütçe tasansı ve DYP Balıkesir Milletvekili Melih Pabuççuoğlu tarafından hazırlanan bütçe raporunda yer alan bilgilere görc Ankara ve taşrada bulunan 788 mahkemeden sadece 61'inin bağımsız binası bulunuyor. 179 mahkeme kiralık binalarda çalışırken 540 mahkeme, belediyeye ait binalarda ya da hükümet konaklannın bir bölümünde yer alıyor. Perinçek'e dava • AA (Ankara) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcıhğı, Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, seçim dönemindeki TV ve miting konuşmalan ile bu dönemde bastırılan seçim broşürleri nedeniyle Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesinin 5 kez uygulanması istemiyle dava açtı. Perinçek hakkında 25 yıla kadar ağır hapis ve 500 milyon liraya kadar para cezası istendi. Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Özal tartışıldı OzaFa 'ihbarcı' suçlamasıCUMHURİYET (Ankara) - Milli Savun- ma Bakanlığı (MSB) bütçe görüşme- leri, "12 Eylül" ve " Ö z a l " tartışmalarına sahne oldu. Milli Savunma Bakanhğı'nın 1992 mali yıü bütçe görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün yapıldı. SHP Sıvas Milletvekili Azimet Köy- lüoğlu, "TBMM'nin bîr bakkal dükkanı gibi bir gecede kapatılmasına karşıyız" derken, ANAP Is- tanbul Milletvekili Selçuk Maruflu da, müdahale- lerin hiç kimse tarafından benimsenip, desteklenemeyeceğini belirterek, "Ama parlamen- tonun da mudahalelere yol açaçak ortamları ge- tirmemesi gerekmektedir" dedi. DYP Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk de, "Özal, benim Cumhurbaşkanım değil" diyerek, "Bunca asker ölürken baharda büyük harekat var, kendinize dik- kat edin diyen birinin Cumhurbaşkanı olmasına çok üzülüyorum, onun görevi ihbar etmek değildir" şeklinde konuştu. TSK'nın çağın gerisinde kalamayacağını vurgu- layan Köylüoğlu, "Kışlaya'demokrasi gelmeden Türkiye'ye demokrasi gelmeyecektir" dedi. Köy- lüoğlu, şöyle konuştu: "Ülkemiz 12 Eylül öncesine göre daha bağımlı- dır. Daha az özgürdür. Hukuku daha çok bağım- lıdır. Insanların güvencesi daha çok bozulmuştur. 12 Eylül'de vatan, millet kurtarılmamıştır. Vatan millet baskıya, işkenceye teslim edümiştir. İşsizlik, pahalılık, haksızltk daha çoktur, ekonomi 12 Ey- lül öncesinden daha bozuktur. 12 Eylül niçin ya- pıldı? Ne olumlu sonuçlan var? Evren'in Cumhurbaşkanı, bazı generalleri Genelkurmay Başkanı, baa generalleri ise zengin etmek için mi yapıldı? Askeri müdahaleler ülkeye sadece zaman kaybettiriyor. Kırgınlıklan tamir etmek uzun za- man ahyor. Biz, 12 Eylülleri istemiyoruz,12 Mart- Iarı da, 27 Mayıs'ı da istemiyoruz. TBMM'nin bir bakkal dükkanı, bir süpermarket gibi bir gecede kapatılmasını istemiyoruz." ANAP'lı Maruflu da, dünyadaki son gelişme- lerden sonra savunma politikalanmn yeniden ir- delenmesi gerektiğini belirterek, ANAP iktidarlan döneminde savunma sanayine önem verildiğini vur- guladı. Maruflu, "Bunca işi arasında Sayın Cum- hurbaşkanımızın savunma sanayine zaman ayırarak bizzat ilgilenerek, soruna eğilmelerini bu- rada şükranla anıyorum. F-16 projesi onun gay- Çeyrek yüzyılm ötesîndenTürkiye'nin ikinci cumhurbaşkanı tsmet tnönü'nün eşi "Pembe Köşk'ün hanımefendisi" Mev- hibe İnönü, bugün toprağa verilecek. önceki gün hayata gözlerini yııman Mevhibe tnönü'nün naaşı dün Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden alınarak Pembe Köşk'e götürüldü ve eşi Ismet tnönü ile 57 yıl hayatını paylaştığı yatak odasına yerleştirildi. Mevhibe ınönü bugün Kocatepe Camisi'ndeki öğleyin kılınacak cenaze namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda annesi ve dayısının bulunduğu aile kabristanına defnedilecek. Yukarıdaki fotoğraf, Ara Güler tarafın- dan 1968 yılında Pembe Köşk'ün misafir salonunda çekildi. Ecevitler'in, İnönüler'le birlikteli- ğini sergileyen ender görüntülerden biri olan bu fotoğraf çekildiğinde Ismet İnönü CHP Gene] Başkanı, Bülent Ecevit de 42 yaşındaki genel sekreteriydi. retleri ile gerçekleştirilmiştir" dedi. Maruflu, asker sayısının birden bire azaltılmasını da doğnı bulma- dığını belirterek, "Komşulanmıza 800 bin kişilik ordumuz zaman zaman korku vermektedir" diye konuştu. Özal'ın görevi ihbar değii DYP'li Öztürk ise, TSK üzerinde çok tartışma- lar olduğunu vurgulayarak, "Ordumuzun ne Hit- ler'in ordusuna, ne de Japon ordusuna benzetilmesini doğnı bulmuyorum" dedi. Ordu- lann dışişleri bakanlannın yurtdışındaki sesleri ol- duğunu söyleyen öztürk, Özal'ın bahardaki harekata ilişkin açıklamalarını şöyle elestirdi: "Bu kişi halklar tartışmasını başlatmıştır ve böy- le bir insanın cumhurbaşkanı olmasına, o makam- da oturmasına ben çok üzülüyorum. Federasyon kurulmadan gözleri açık gideceğini beUrten bu in- sanın orada oturmasına çok üzülüyorum. Çığ al- tında, terörist kurşunlan ile o bölgede askerlerimiz, subaylarımız şehit olurken, buradan oturup 'Ba- harda büyük harekat var, kendinize dikkat edin' diyor. Onun görevi ihbar etmek değildir. Bölücü teröristlere karşı son 10 yüdır ordunun eü kolu bağ- lanmıştır. Bölücü güçlere karşı mücadele eden or- duya tam yetki verilmesi, bölücüleri nerede bastınrsa orada imha etmesi gerekir. Bu gerçek or- tada iken baharda büyük harekat var diyenindir vebal. Bunlann vebali kimdedir, bende mi, onda niı?" Öztürk konuşurken, ANAP Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner, "Buraya neden bakıyorsun, Cum- hurbaşkaru hepimizin Cumhurbaşkanı" diye ba- ğırdı. Seçkiner'in müdahalesine Öztürk, "Ben oy vermedim, vermem de o adama. O benim Cum- hurbaşkanım değil" karşılığını verdi. Oturumu yö- neten Başkan SHP'li Irfan Gürpınar'ın müdahalesi ile kesilen tartışmadan sonra öztürk sözlerine de- vam etti ve "Çekiç Güç Irak'ı mı koruyacak, Türlri- ye'yi mi kanştıracak, ne olduğu belli değil. Bunu bulan da sizsiniz" dedi. Seçkiner'in, "Konu sizin önünüze gelecek, o za- man kaldırırsınız" sözlerine öztürk, "Gereğinin yapılacağından kuşkunuz olmasın" karşılığını ver- di.RP'li Mustafa Ünaldı ise, bazı subay ve astsu- bayların dini inançlanndan ötürü sorgulandikla- rını ve işkence gördüklerini öne sürdü. Ünaldı, "Asacaksak birlikte asahm, ama haksızlık ve hu- kuksuzluk yapmadan insanları sorgulayalım" de- 'Baharda harekat yok' MiUi Savunma Bakanı Nevzat Ayai, milletvekil- lerinin bakanhğının bütçesine ilişkin eleştiri ve gö- rüşlerini yanıtlarken de Doğu'da baharda herhan- gi bir askeri harekâtın olmadığını söyledi. Ayaz, "Böyle bir harekat söz konusu değildir. Ne bahar, ne de sonbaharda herhangi bir harekat planlanma- mıştır. TSK tehlikeye karşı tedbirlerini alarak ye- rinde, gereken karşılığı verecektir. Hiçbir vatanda- şımızın menfı yönde etkilenmemesi için gerekli du- yarlıhk gösterilecektir" dedi. Ayaz, ihtilal söylen- tilerinin Silahh Kuvvetleri de rahatsız ettiğini be- lirterek "GUnümüzde birtakım olayların cereyanı esnasında akla ihtilal düşüncesinin getirilmesi ve ihtilal çığırtkanlığı yolundaki beyanlar, TSK'yı ra- hatsız etmektedir. Bu beyanlar demokrasi yönün- den de rahatsız edicidir" dedi. Ayaz, ordudan bazı subay ve astsubaylann uzaklaştınlmaian konusun- da da herkesin ibadet özgürlüğüne sahip olduğu- nu, ancak bu özgürlüğün devletin temel nitelikle- rin ortadan kaldırmayı amaçlayan bir din devleti yönünde kullanılmasına izin verilemeyeceğini be- lirtti. ANAPatağa kalkıyor ANKA (Ankara) -ANAP, bu ayın sonun- da artan tempo ile üzerindeki kış kıya- fetini atacak. Genel Başkan Mesut Yıl- maz'ın Güneydoğu gezisinden sonra ge- nel merkezde belediye başkanlan ile seri toplantılar başlayacak. 14 şubatta Almanya ve Avusturya'yı kapsayan ge- ziden dönecek olan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kötü hava koşulları nedeniyle ertelediği Güneydoğu gezisi, 18-19 şubat tarihlerinde çıkıp in- celeme yapmayı amaçlayan Yılmaz'a eski milletve- killeri de eşlik edecek. ANAP Genel Başkanı 29 şu- batta da Bolu ve Kocaeli illerini kapsayan geziye gidecek. ÖZGÜRCE TURKER ALKAN Tahditli Kafalar M ehmet Bozışık, tam 91 yaşında bir vatandaş. "Türkiye'nin en yaşlı komünisti" olmak gibi az bulunur bir özelliği var. Yazık ki deri kanseri olmuş, hastalığın bir süre sonra beynine ve gözüne sıçrama ihtimali var. "Yurtdışına gidip de bak- tırsam," diyor. Ama pasaport vermiyorlar. "Sen komü- nistsin kardeşim" diyorlar, "tahdiHisin. Tam kırk yıl ön- ce tutuklanmıştın. Kusura bakma, pasaport filan vere- meyiz." Köskoca Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri, yaşı 9O'ı aş- mış hasta bir adamtn yurtdışına gitmesinden korkar mı? Korkar. Kafası tahditli insanlar her şeyden korkar. Adam komünist bir kere. "İyi ama komünizm ölmedi miarkadaş?" diye saf bir soru sorabilirsiniz tabii. Belli ki Pasaport Dairesi'ne resmi bir yazı ile komünizmin öldüğü, bir tehlike olmaktan çıktığı henüz bildirilmemiş. Sevgili Ruhi Su'yu da böyle tahditlerle öldürmemiş miydik? Izmir Balçova'da bir muhtar da bakmış ki tahdit koy- mazsa yoneticiliğin zevki olmuyor, muhtarlığın kapısı- na kendi tahdidini asmış: "Ey vatandaşlar" demiş, "ya- taklı misafirinizi önce muhtarlığa, sonra da karakola bif- dirmek zorundasınız." İyi kalpli ve özgürlükten yana bir muhtar olduğu için de, gelen misafirterle neler konu- şulduğunu ve neler yapıldığım bildirme zorunluluğu koymamış. Osmanlı uyrukluğundan cumhuriyet yurttaşlığına geçmek kolay iş değil tabii. Padişahlıktan cumhurbaş- kanlığına, "/ru/'İuktan bürokratlığa geçmenin zorluğu gibi. Bütün dünyada, siyaset ve toplumbilim öğretilen ku- rumlarda "bölge çalışmalan" yapılır. Amerikan üniver- sitelerinde "Sovyet çalışmalan", <1 Ç/n araştınrtalan", "Gû- ney Amerika merkezleh"... sayılamayacak kadar çoktur. Bizde ise, ne bir Sovyet araştırma merkezi kuruldu, ne Arap ne Çin ne Japon ne Balkan... Rusça öğren- meye kalkan bilim adamları bile uzun zaman tehlikeli bir unsur olarak görüldü, fişlendi, izlendi. Dünya değişip de birden kendimizi eski Sovyet ül- keleri ve Balkanlar'la içli dışlı bulunca ne yapacağımı- zı şaşırdık. Bu ülkeler üzerinde uzmanlaşmış kurum- larımız ve bilim adamlarımız yok. "Büyük Türkiye'den", "Türkiye'nin büyük potansiyellerinden" söz edip duruyoruz. Tahditli bakth ğımız, kısıtlı algıladığımız bir dünyada nasıl "büyük" o\a- cağız, bilmem ki. Dünkü Cumhuriyet'te bir haber vardı: Rusça, İspan- yolca, Japonca, Arapça ve Çince'nin yaygın eğitim ku- rumlarınca öğretilmesi konusundaki tahdit kaldırılmış. Özel Dil Kursları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nazif Ülgen, "Bu dillerin tabu olmaktan çıkması gerekirdi" de- miş. ve bu tahdidin kaldırılması, ancak Milli Güvenlik Kurulu'nun kararı ile olmuş! "Allah Allah, dil öğrenmekle milli güvenlik arasında ne ilişki var" diye merak etme- yin. 90 yaşında hasta bir adam milli güvenliğimiz için teh- likeli olabiliyorsa dil öğrenmek de olabilir, ayılar da... Nereden mi çıktı şimdi bu ayılar? Sayın Cumhurbaş- kanı Özal'ın tatilini geçirdiği Okluk Koyu çevresindeki ormanda yaşayan ayıları güvenlik güçlerimiz balla ze- hirleyip telef ediyormuş. Geçenlerde bu baldan biraz yemeğe kalkan bir erimiz de neredeyse ölüyormuş, zor ku.rtarılmış. İnsanlar bu kadar tahditli yaşarken, ayılara orman- da özgürce gezinme hakkı tanıyacak değildik ya! Kutlu: TKP'nin arşivi satümadı METtN HAKYERİ (Istan- bul) - Kapatılan Türkiye Bir- leşik Komünist Partisi (TBKP) Genel Sekreteri Haydar Kutlu, feshedilen Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) Moskova'da- ki parti arşivinin satıldığı yö- nündeki haberlerin doğru ol- madığını acıkladı. Kutlu, Moskova'da eski adıyla Marksizm-Leninizm, ye- ni adıyla Yeni Rus Modern Ta- rih Çalışmalan Enstitüsü'nde bulunan TKP arşivinin, bir an- laşmayla Hollanda'nın başken- ti Amsterdam'daki Uluslarara- sı Sosyal Tarih Enstitüsü'ne (ISH) verildiğini söyledi. Kutlu şöyle dedi: Komintern döneminden kalma bu arşivler çok önemli. O nedenle güvence altına alın- ması gerekiyor. örneğin Tür- kiye'ye gelirse el konulmasının önlenmesi şart. Aynca bu ar- şivleri korumak çok pahalı ve bizim boyumuzu aşıyor. Arşiv- leri Amsterdam'daki enstitü gi- bi arkasmda devletin mali gü- cü bulunan bir kunıluş konıya- bilir. Belgeleri mülkiyet hakkı bizde olmak kaydıyla enstitü- ye verdik. Kopyaları bizde ola- cak, orijinalleri onlarda. TBKP yöneticileri yasal bir kimlikleri olmadığı için şubat ayı içinde Türkiye Sosyal Ta- rih Araştırması Vakfı adıyla (TÜSTAV) bir vakıf kuracak- lar. BASSAĞLIĞI Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruculanndanve ikinci cumhurbaşkanı merhum ISMETÎNÖNÜ'nün değerli eşi, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın ERDAL İNÖNÜ'nün muhterem anneleri MEVHffiE INONUHanımefendi'yi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Allah'tan rahmet diler, INÖNÜ ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileklerimizi sunanz. BAŞBAKAN SULEYMAN DEMIREL VE BAKANLAR KURULU ÜYELERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle