Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyeti
Sahibi: Cumhunyct Matbaaabk ve Gazetecilik TUrk Anonim Şirketi adına
Beria .\*di # Murahhas Cyc: Emine Uçaklıgll « Genel Yayın Müdüril:
Hasan Cemıl, Yazı Işleri MüdOrı). Okay Cöornsin # Yazı Işleri Müdttr
Yaıdımcıları S»lim AlpasJan, Kerem Çabşkın, Necdel Dogan, Iütffi Haç
Sayfa Düzenı Yönetmenı: Ali Acar 0 Ankara Temsılcısu Ahmel T»o
lç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Meral Ikmer, KüJtür: Cdal Vsttr, Istanbul Haberleri: Muh/ttin
Sirer, Spor: Abdulkadir Yucdmaı, Makaleler: Şahia Alpay, Düzeltme: Abdullah Yancı 0 Koordina-
tör: Ahmet Konılsan % Mali Işler: Erol Erkut 9 Muhasebe: Bulent Yener t Bütçe-Planlama: Sevgi
Osmanbeşeoglu • Reklam: Ayşe Tonın # tdare: Huse>in Gurer 9 İşletme: Önder Ç<Hik « Bılgı-tşlem:
Nıil InaJ « Personel: Scvgi BosUacıoglıı
Basun re Yaycn. CumJıunKt MMbucıilt vc Gazetealik T.A4. TOrlooJı C»d 39/4] Cıfakıj
34334 \a PK 246 Isluıbul Td 512 05 03 (20 hıt), THa. 22246. Faı: (1) 526 «0 72 # Bttmi
Aairaı: Zıya Gokalp Blv tnkıtap S. No 19/4. Td: 133 11 41-47. lUec 42344, Fu: (4) 133 03
0 IZMUT H Zıya Blv 1332 S. 2/3, Td. 13 12 30, Tfcta. 52339. Fu: (51) 19 53 60 % Adu
Inona Cad 119 S No 1 Kac I. TH 19 37 52 (4 hu). Wa- 62155, F«x: (71) 19 25
TAKVlM: 5 ŞUBAT 1992 Imsak: 5.37 Guneş: 7.03 Öğie: 12.22 Ikindi: 15.06 Akşam: 17.32 Yatsı: 18.53
Giresun hapkara
• CUMHURİYET (Giresun)- Giresun
1 991 yiı içince sadece 36 gün güneş
yüzügjrdü. 91 gün yağmurvekar
yağdı. I 38 gün dekapalı bulutiu geçti.
Yıllık ortalana nem oram da 79.
Giresun'da ea sıcak gün 30 derece ile 8
mayısta, en soğuk gün ise sıfınn
a Itında 2.2 derece ıle 5 şubatgünü
oldu. Giresur merkezde kar 11 gün
yerde kaldı. 25 cm'ye ulaştı. 6 gün don
yaptı. Y ıllık toplam yağış ise
metrekareye 331 milimetreolarak
gerçekbşti.
Ozon tabakası
• AA (VVashugton) - ABD Ulusal
HavacLik ve Uzay Dairesi (N ASA)
adına çalışan oilim adamları, geçen ay
uydular ve statosfer tabakasında uçan
uçaklaıdan aldıklan verilere göre,
ICuzey Vanmitüresindeki yerleşim
bırimleri üzermde ozonu tüketen
clorin hleşimlsnnin yüksek
dûzeylerde varolduğunu belirlediler.
Bu sontcun Londra, Moskova ve
Amsterdam gibi kentler üzerinde
gelecekıe ozor deliği olacağı anlamına
geldiği bildirildi. Ozon tabakası güneş
ışınlannda bulunan deri kanseri ve
görme bozukluklanna yol açabılen
zararlı morötesi ışınlara karşı kalkan
görevigdrüyor.
I love yoı, Kemer
• AA (Antalya)- Antalya'nın ünlü
turizm merkezı Kemer'in, Almanya'da
tanıtımı icin kampanya başlatılıyor.
Kemerli turizmciler mart ayında
düzenlenecek Berlin Tunzm
Borsası'nda dağıtılmak üzere broşür
hazarlıyor. "I loveyou, Kemer-Seni
seviyonım, Kemer" adını taşıyacak
broşürde, "Cennete gıtmek için
ölmenize gerekyok " sjoganı
kullanılacak. Broşür, İngılizce,
Almanca olarak beş bin adet
basılacak.
Pamukkale Şenliği
• CLMHLRİYET (Denizli)- Son on
yıldıryapılamayan Pamukkale
Festivali'nin, "Pamukkale
Uluslararası Kültür Şenliği" adıyla
yeniden organizasyonuna karar
verildı. 1980 öncesi geleneksel olarak
her yıl düzenlenen festival, 12 Eylülden
sonra askıyaalındı. 1982yılında
dönemin belediye başkanı Ahmet Acar
tarafından yeniden hayat verilmek
istenen festival başansızhkla
sonuçlanınca organizasyondan
vazgeçildi. Son birkaçyıldır
kamuoyunun ve demokratik kitle
örgütlerinin baskısıyla yeniden
gündeme gelen Pamukkale
Festivalınin, Kültür ve Turizm
Bakanhğı'nca yeniden organize
edilmesi desteklenınce Denizli
Belediyesi öncülüğünde hazırlık
çalışmalannabaşlandı. Denizli
Belediye Başkanı Alı Manm şenliğin
hazîran ayı içinde yapılmasının
planlandığını bildirdi.
Çamaşıp yasak
• CUMHURÎYET (Samsun)-
Samsun'un ortasından
geçen Mert Irmağı'nda deterjanla
çamaşır yıkanması yasaklandı. İl
Mahalli Çevre Kurulu tarafından
alınan karara göre kanalizasyon ve
sanayi atıklannın antılmadan denize
deşarj edilmesi sonucu, liman içinde
yoğun olmak üzere deşarj noktalan
çevresinde kirlilik sorun oldu. Mert
Irmağı boyunca yöre sakinlerinin
ırmak suyu ile çamaşır yıkayıp,
deterjanlı sulan ırmağa vermeleri
sonucu kirlenme saptanınca, yasak
karan alındı. Alınan kararlar arasında
Samsun Fuan'nın da bulunduğu,
liman içindeki kirliliğin önlenmesi ıçin
planlanan kolektöriin İller
Bankası'nca bir an önce yapımının
gerçekleştirilmesi kanalizasyon
şebekesinin de kısa sürede
tamamlanmasını içeren istekler de yer
aldı. Bafra Balık Gölleri de koruma
altına alınarak milli park haline
getirildi.
Kültürve belediye
• ANKA(tzmir)-
İzmir'de bakanhğıyla
ilgili çalışmalannı
sürdüren Kültür Bakanı
Fikri Sağlar, 1 Nolu
Kültür veTabiatı
Koruma Kurulu'nun
denetimi altındaki sekiz
ilçe belediye başkanı ile dün sabah
Atatürk Kültür Merkezi'nde bir
toplantı yaptı. Bakan Sağlar yapılan
toplantıda belediye, vatandaş ve
koruma kurulu arasında ortaya çıkan
sorunlan dinledi. Sağlar toplantıyı açış
konuşmasında, Türkıye'nin 16-17
ocakta Malta'da yapılan toplantıda
Avrupa kültür mirasının
korunmasıyla ilgili anlaşmaya imza
koyduğunuhatırlatarak tarih ve
kültür mirasını korurken, kentlerde
yaşayan insanlann yaşamlannı
engellememeyi amaçladıklannı
bildirdi. Sağlar, tarih ve kültür
varlıklannın korunmasında
belediyelerin etkin rol üstleneceğini ve
denetim işlevini de büyük ölçüde
üzerlerine alacaklannı, yurttaşlann
mağduriyetınin önlenmesi için kaynak
yaraülmasının da tasanda
öngörüldüğünü söyledi.
Kentlerin tarihi kimliğini mi bozuyor, yoksa çağdaş görüntü mü veriyor?
Gökdelen tartışması göğü deldiREMZt GÖKDAĞ (tstanbul) - Gökdelenler İstanbul için yararlı mı za-
rarlı mı? Bir yandan bu büyük kentin çeşitli semtlerinde gökdelen-
ler yavaş yavaş yükselirken, bir yandan bu tartışma giderek geniş-
liyor. Biz de konu ile ilgili 3 uzmanı "Gökdelen tartışması"nda bir
araya getirdik: Prof. Dr. Doğan Kuban (İTÜ Mimarlık Fakülte-
si), Prof. Dr. Altan Öke (ÎTÜ Mimarlık Fakültesi) ve Yücel Gür-
sel (Mimarlar Odası îstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı).
- Sayın Doğan Kuban gökdelenler ko-
nusuna nasıl bakıyorsunuz?
KUBAN: Dünyanın en büyük toprak
yağmasının olduğu İstanbul'da gökde-
len kaçınılmazdı. Çünkü gökdelen sade-
ce mimarlann tercih ettikleri bir seçim
değil. Kapitalist dünyanın seçimi ve gös-
terişi, Stalin de bir güç gösterisi olarak
gökdelen yaptı. Uygar ülkeler yüksek
yapılan kontrol edebildiler.
Burada kent uygarbğı çok önemli.
ABD'de kent uygarlığı diye bir şey vok.
Yüksek yapı yararlı bir bina değil. Önü-
ne geçilemeyen mekanizmanın varlığını
göşteriyor. Yoksa iyiliğini göstermiyor.
ÖKE: Dünyada sadece yararlı olan,
hiç zararlı olmayan şey yoktur. Hangi
bina türünü alırsanız alın bir yanda ya-
Prof. Doğan Kuban - Kent korunmalı.
rar, bir yanda sakıncalan vardır. Amacı-
mız yararlannı yükseltip sakıncalannı
azaltmaktır. Kişisel olarak yüksek bina-
ya karşı çıkılabilir, ama yararlan ve sa-
kıncalan iyi araştınlmalıdır.
İstanbul'da iş hayatı büyüyünce belir-
li yerlerde insanlann yoğunlaşması gere-
kiyor. Yatayla yoğunlaşılmıyor. Bir
başka nedeni de arsaların azalmasıdır.
Arsalann azalması yüksek binalann ya-
pımını arttırmıştır. Yüksek binalar bi-
linçlı yapılırsa yeşili korur, ferahlık
duygusu verir. Ve manzara yaratır. Tra-
fik problemini de kolaylaştınr. İyi he-
Pıt>f. Altan öke - Yüksek bina ferahlık.
saplandığı zaman altyapı sorunu da
olmaz. Çünkü verilen yapı hakkı yüksek
binada da alçak binada da aynı olur.
GÜRSEL: Son günlerde iyice yerden
kopmuş, göklerde ucan bir gökdelen
tartışması sürüyor. Bu arada sürüngen-
ler gibi kavramlar da kullanılıyor. Gök-
delenden yana olanlar ve olmayanlar
gibi ikilemler gerçeği örtmeye yönelik
oluyor. Ne kadar yüksek bina yapılırsa
o kadar yeşil alan artar lafı aldatmaca-
dır. Yüksek yapılarda insanlan 30 kata
Yücel Gürsel - Bu yük taşınmaz.
hapsediyorsunuz. Sonra da yeşil alan
var diyorsunuz.
Gökdelen 8 saat kullanılıyor. Yatın-
mın üçte ikisi kullanılmıyor. İnsanlık,
gökdeleni yakın bir gelecekte yasaklaya-
caktır. Türkiye'de ve dünyada gökde-
lenler üretim ve kullanım sürecinin bü-
tünselliğinde sosyal ve kültürel yönüyle
incelenmiş bir alandır.
Ulusal planda gökdelenler hayali ih-
racat döneminde kara paranın aklan-
masının resmi politika olduğu dönemde
doğmuştur. Bu, ABD'de böyle değildir.
ABD'de gökdelen yapan bir güç, acaba
aldığı arsanın üstüne kat karşılığı bir
gökdelen yapmayı düşünüyor mu?
ÖKE: Kara para ile bağıntı kurmak
yanlıştır. Türkiye'de ilk gökdelen denen
yapı Kızılay'daki Emekli Sandığı tara-
fından 1960'larda yaptınlmıştır. Yıllar
sonra İstanbul'da Adliyeciler Sitesi yap-
tınlmıştır. Ve 1980'ler geldi. O dönemin
projeleri zaten hazırdı.
GÜRSEL: İstanbul'daki gökdelenler
12 Eylül hukuk dışılığının, ekonomik
politikalanmn bir göstergesidir. Bu, o
dönemin çirkin bir yansımasıdır. İstan-
bul, Beyrut'un yerini alacak denmiştir. İş
ve ticaret merkezi misyonuna soyundu-
rulmak istendi.
- Tarihi Yanmada'ya gökdelen yapı-
labilir mi tartışması başladı. "Ayasofya
ile Sultanahmet arasına bir kule dikelim,
bu da 21. yüzyılın anıtı olsun" diyenler
var. Doğan Bey, sizin bu konudaki dü-
şünceleriniz nedir?
KUBAN: Ben korumacıyım. Eski
kent içinde 2 bin senede oluşmuş, sonra
da yer yer bozulmuş siluet var. Buna
ragrnen İstanbul'un bütün dünya tarihi
için imaj niteliğinde olan silueti var. Bu-
na dokunulması çok büyük bir tarih bi-
linçsizliğidir. Bugün Suriçı bölgesi dün-
yada başka eşi olmayan statüye sahip.
Bir müze gibi. Ama bizde öyle bir bilinç
olmadığı için bugüne kadar canına oku-
duk.
Biz kendi çağımızın göstergesi için bu-
la bula Fatih'in, Jüstinyen'in, Sultan
Süleyman'ın yapılannın arasına mı ko-
yacağız yapılanmızı. Kaçık olmak la-
zım. Neron gibi kendimi yakayım da bir
şeyler göstereyim diyen insanlar böyle
şeyler düşünebilir. Böyle bir şey düşü-
nen adamın kafasından zoru vardır. O
zaman daha büyük bir gösteri yapıp
hepsini yıkalım. Dünyaya gösterelim
nasıl adam olduğumuzu.
ÖKE: Sultanahmet ile Ayasofya ara-
sında bina lafı benden çıktı. Ancak yan-
lış anlaşıldı. Bugün dünyada iki görüş
var. Biri siluetler devam etsin, diğeri de-
ğişsin görüşüdür. İstanbul'a baktığımz-
da saraylan, kışlalan görüyorsunuz. Bu
şehir din, saltanat ve asker üçlüsüne da-
yanıyor diyorsunuz. Bu sembolizmi de-
ğiştirmekiçin...
KUBAN: Niye değiştiriyorsunuz?
Galata'nın diğer tarafına yapın.
ÖKE: Doğan Bey, o sizin kanaatiniz.
Ben buna inanıyorum demiyorum.
KUBAN: Gökdelen o kadar kapita-
list ağırlıklı bir yapı ki "hayır" diyerek
engellenemez. öyle bir plan da yapama-
yız. Bir istek de formüle edemeyiz. Ama
spekülasyon aracı olmasını engellemek
şart. Bu, halkı bilinçlendirerek yapılabi-
lir.
ÖKE: özel bir vergi konabilir bunu
engellemek için. Bir insana sıfırdan hak
veriyorsan onun da vergisi alınmalıdır.
KUBAN: Park Otel örneğini düşü-
nün. Çevrede birbiriyle uyumlu yapıla-
nn yanında birdenbire yükselen bir
bina. Ona o hakkı veren kim? Yanında-
kiler 5 katlı yapabiliyor da o neden 33
kath yapıyor. Böyle bir hak nereden do-
ğuyor?
GÜRSEL: Büyükdere güzergâhında-
ki gökdelenler, İstanbul'a altından kal-
kamayacağı bir problemler yumağı ge-
tirmiştir. Bu İstanbul kenti ne kanalizas-
yon sorununu çözer ne de enerji sorunu-
nu.
ÖKE: Aynı kanaatte değüim. Bazı
projeler için kamu alanlan yağmalanı-
yor, manzaralar bozuluyor, kabul edi-
yorum. Ama altyapıda işin içinden çıka-
mam derseniz, o zaman yapıyı yasak
etmek gerekir.
GÜRSEL: New York'ta 400 kilomet-
re uzunluğunda metro var, o kadar kala-
bahğı taşıyor. Türkiye bu kadar kalaba-
lığı nasıl taşıyacak.
ÖKE: Türkiye metro yapmayacak di-
ye bir kural mı var.
GÜRSEL: Yapsın, ama kaç kilomet-
re? Parasıru kim verecek?
ÖKE: Ben bir tek şeyi öğrenmek isti-
yorum. Yapıyı yasak mı ediyorsunuz,
yoksa yapı hakkı veriyor musunuz?
GÜRSEL: Hayn öyle değil.
ÖKE: Yapı hakkı veriyorsanız o yapı
altyapı da isteyecektir. Yüksek bina da
yapsanız alçak bina da yapsanız, yine
altyapı isteyecektir. O zaman hiç bina
yapmayalım. Burayı sayfiye bölgesi ilan
edelim.
GÜRSEL: Hocam, yasal örnek var
elimizde. İstanbul İmar Yönetmeliği di-
yor ki plan yaparken kişi başına bu ka-
dar metrekare yeşil alan gerekir, diyor.
Bu bir şehircilik kuralıdır. Bunu kabul
ediyor musunuz, etmiyor musunuz?
ÖKE: Şehircilik kuralı herkesin kapı-
sınınpnünde yeşil alan olacak diyor mu?
GÜRSEL: Aktif yeşil alan yürüyüş
mesafesindeki yeşil alandır.
ÖKE: Siz Şişli'de yeşil alan görebilir
misiniz?
GÜRSEL. Bunu mu kabul edeceğiz
yani.
ÖKE: Bu, yüksek binadan kaynakla-
nan bir olay değil ki.
HOTEJL
m m m< m rm
13 * - Î 111
If II t i l f f l f f i
r l l l i I I I I I I I I I t f l l f H i l
t I I f 1 S I 11 11 I 8 ! I | I f I I 11
•ıııııııııııijiiiıııı!
II II II l Ü İ I I I I I I l I I f l |
I I I I I I I I M I I I I I I I I İ f l İ
I11 ! 111 f t t t I I i I 1 i | I 111
1 I 1 3 I I I I I i I 1 I M 1 1 1! M
ıt 11 • 111111111111111111
• ı> ••n
ıı il
I I I M t I f 1 9 I I I l i t l I I l l l l
j 111111 r 11111111111 i 11 i
|l I I 11 I I 11 11 I I I I I I I i I 11
& 111 t 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 :
I I t I 8 I I 1 1 I 11 111 I I 1 I I I I
I1 I i f I I I M 11 I 111 t I I 111
II» II I I l f II f II I I I I I I I I
I i I I I 111 11 S I I ! U ! 111 ! I
I I I I ! I I t I I I I I I I I I I t II I
I I I 1 1 I f I » t I I İ f I I I I I ! I I
*l I 11 I 11 1 1 1 1 I 1 1 1 1 I 11 I 11
1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1
İ l I I I I I I I I I I I I I I t f l l I I I
1111111111111 m i i 1111
I1 111 I 11 111 11 î 11111 11 î ]
11 11 I I I I 11 M i I i 11 I I I 11
I1 I I I I I I f I 9 ! I I I I I I I I ! I
III I I I l l l l III İ I I I I I I İ 1
l l l l l İ l l l l l t l f I İ I 1 I İ Î İ
l l l i l l
l l l l l l l l l l l l t l l l l l t l l i
J 1 1 1 1 1 1 1 1 I 1 1 1 1 1 1 11 i 111
Mersin'de süper gökdelen
NAZMİ AKDAĞ (Mersin) -
Gökdelen tartışması süredursun
dünyanın önde gelen otelcilik
şirketlerinden Ramada International
Hotels'in Mersin halkası, Türkiye'nin
en yüksek binası Mersin Metropol'de
yakında hizmete girecek. Sadece
Türkıye'nin değil Frankfurt ile
Singapur arasındaki en yüksek
betonarme bina unvanına sahip
Mersin Metropol'ün zeminden
başlayan 4 katı ve en tepedeki 16 katı
Ramada tarafından işletilecek.
İspanyolcada "dinlenecek gölgelik
yer" anlamına gelen Ramada,
konuklanna, Türkiye'deki bu 3.
otelinde tam 176 metre yükseklikten
manzara izletme olanağı verecek.
Ramada Internatıonal Hotels ve
Resorts Genel Müdürü Berthold
Berger, Avrupa'nın da en yüksek oteli
olan Mersin Ramada'nın tüm
Mersin'i ve limanı rahatça
görebildiğini. 5 yıldızlı otelde429 lüks
oda, 165 clup rooms, 26jonıor suites,
56 corner suites ve 2 de kral dairesi yer
aldığını belirtti. Ramada Genel
Müdürü Berger'in verdiği bilgiye göre
çeşitli toplantı ve faaliyetler için otelde
11 salon bulunuyor. Aynca 50. katta
da 300 kişi kapasiteli tower room yer
alıyor. Hizmete açılacağı mart ayında
toplam 120 kişiye iş olanağı
sağlayacak Mersin Ramada'nın
projesini ünlümimarCengiz Bektaş
çizdi.
Devlet Bakanı Şahin
'Türkiye'deki
gökdelenlerin
sakıncası çok'
tstanbul Haber Servisi - Devlet Ba-
kanı Erman Şahin, gökdelenler
ve kentleşme politikasını Cum-
huriyet'e değerlendirdi. Şahin,
bizdeki gökdelen örneklerinin
özgürlük ve sorumluluk ilkele-
rine uymadığını belirterek "ta-
rihi kentlerin kültürel kimlikle-
rini bozuyorlar" dedi.
Şahin, çeşitli sorulanmızı şöyle yanıt-
ladı:
- Son günlerde artan gökdelen tartış-
masında "Batıda var neden bizde olma-
sın" görüşü ağırlık kazanıyor. Siz ne
diyorsunuz?
ŞAHİN: Gökdelen tartışmasında
yanlış yönde gelişen bir düşünce var.
"Dünyada var bizde neden olmasın"
şeklindeki düşünce bazı Batı kentlerine
olan "öykünmenin" ürünü düşünceler-
dir. Oysa dünyadaki örneklere baktığı-
mızda hemen görülebilen gerçekler bu
öykünmenin pek de doğru olmadığını
göşteriyor. 1990 yıhnda yapılan bir araş-
tırmaya göre dünyadaki en yüksek 100
binadan sadece 2 tanesi Avrupa'da bu-
lunuyor.
Diğerleri ABD'nin New York ve Chi-
cago kentlerinde. Birkaç tanesi ise
Hong-Kong, Singapur gibi Uzakdoğu'-
nun uluslararası ticaret ve eğlence mer-
kezi haline dönüşen, ama yerli halkı
yoksulluktan kıvranan kentlerde yer alı-
yor.
- Tarihi kent kimliği olan İstanbul'un
gökdelen kentlerin yanındaki konumu
nedir?
ŞAHİN: Avrupa kentleri İstanbulu'-
yla, Roması'yla, Parisi'yle, Viyanası'yla
ve daha yüzlerce kentiyle, hemen tümü
yıllık bir geçmişe sahip. Bu geçmişin zen-
gin kültür birikimiyle, kendi özgün kim-
liklerine sahip olmuşlar. İki bin yılda
oluşan bu kimliğin, birdenbire gökdc-
lenlerle bozulmasına Avrupa bugün izin
vermiyor. Türkiye'nin de imzası bulu-
nan "Avrupa Mimari Mirasını Koruma
Sözleşmesi"nde hatta Paris Şartı'nda al-
tını çizdiğimiz bir cümleyi okuyalım:
"Ekonomik özgürlük, toplumsal adalet
ve çevreden sorumluluk, refah için ke-
sinlikle gereklidir." Gökdelen konusu-
nu bu temel ilkeye uyarlarsak, izlenecek:
pohtika da kendini gösterebilir.
- Ekonomik gelişme ile yüksek binala-
nn arasmdaki ilişki nedir sizce?
ŞAHİN: Eğer ekonomik gelişme ile
bu gelişme içinde bazı firmalann yüksek
ve büyük yapılara olan ihtiyaçlan orta-
ya çıkarsa bu ihtiyacın karşılanması el-
bette ki "ekonomik özgürlüğün" gereği-
dir. Ancak, bu özgürlüğün, refahı sağla-
yabilmesi iki önemli koşulun gerçekleş-
mesine bağlıdır: Toplumsal adalet ve
çevreden sorumluluk. Yani, eğer gökde-
len yapılacaksa imar nizamı ve hukuku
açısından toplum adaleti çiğnenmemeli,
yani sıra çevreye de zarar verilmemeli-
dir. Bizdeki örnekler, Paris Şartı'ndaki
ekonomik özgürlük ve sorumluluk baş-
lığı altında yer alan ilkelere uygun ör-
nekler değildir.
- Hangi bakımdan bu ilkelere uygun
değildir diyorsunuz? %
ŞAHİN: Birincisi, toplumsal adaleti^
dikkate abnamışlardır. Çünkü hemen
tümü o kentte toplumsal olarak yaratı-
lan değerlerin üzerine ve hiçbir katkıda
bulunmadan, hatta o değerleri büyük
oranda yok ederek kurulmuşlardır. Bu-
lunduklan parsellerde ayncalıkh imar
izinlerine dayanılarak yükselmişlerdir.
İkincisi, yine bu örneklerin "çevreyle
olan sorumluluklan" tartışma konusu-
dur. Zaten yetersiz olan mevcut altyapı-
lan aşın ölçüde zorlayarak kentsel tıka-
nıklığa yeni tıkanıkhklar katmaktadır-
lar. Tarihi kentlerin kültürel kimliklerini
bozmaktadırlar. Sahiplerine spekülatif
kazançlar sağlamalannın dışında hiçbir
toplumsal yarar getirmemektedirler.
Makine mühendislerince yapılan bir he-
saba göre Şişli eski İETT Garajı'nda izin
verilen gökdelenin tek başına pis su atık •
kanahmn kesiti, o bölgeden geçen mev-
cut şehir şebeke kanalizasyon kanah
kesitinin 1.5 mislidir. Oysa aynı gökde-
lenin şehir şebekesinin yeni durumuna
getirilmesi konusunda hiçbir katkısı ol-
madığı gibi bu mümkün de değildir.
Dalan: Gökdelen kaçınılmaz, Sözen: Silueti bozdunnayız
tstanbul Haber Servisi - İstanbul'un es-
ki ve yeni yöneticilerinin gökdelen tar-
tışmasında birleştiği tek nokta bu tür
yapılann gelecekte kaçınılmaz oluşu.
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Bed-
rettin Dalan, "İstanbul'a gökdelen yapı-
lacak, bu kaçınılmaz" derken, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, "IÇentin kültürünü, tarihini, alt-
yapısını, siluetıni bozacak yerde gökde-
lene müsade etmeyiz. Ancak bu tür yapı-
lar çağdaş teknolojinin kaçınılmaz yapı-
lan" dedi.
Gökdelen tartışmalannın yoğunlaştı-
ğı şu günlerde İstanbul'un eski Belediye
Başkanı Bedrettin Dalan, döneminde
yapımına başlanan gökdelenlerin kente
yeni birestetik kazandırdığını belirtti.
Gökdelenlerin 21. yüzyılın mimari
tarzı olduğunu söyleyen Dalan, döne-
minde İstanbul'a yapılan gökdelenler
hakkındaki sorulanmızı "İstanbul'a
gökdelen yapılmasın diyenlere şaşanm.
Istedikleri kadar bağırsınlar, İstanbul'a
gökdelen yapılacak, bu kaçınılmaz.
Gökdelene karşıyım demek, dünyadaki
gelişmeleri inkâr etmektir" diye yanıtla-
dı.
Yüksek binalann da mecburiyetten
doğduğuna; güzel, çirkin tartışmasının
kişiye göre değiştiğine işaret eden Da-
lan, şunlan söyledi:
"Gökdelenler kimine güzel, kimine
çirkin görünebilir. Estetik değerler kişi-
ye göre değişir. Bundan sonuç almak
mümkün değildir. Nevv York'u şahane
bulanlar olduğu gibi çirkin görenler de
vardır. Dünyaca ünlü bir sigara firması,
ürününü Nevv York'un siluetiyle satı-
yor. İstanbul'daki gelişmelerin dünya-
daki gidişe ters düşmesi mümkün değil-
dir. Dönemimizde yapılan gökdelenler,
ulaşımı olumsuz yönde etkileyecek ko-
numda değiller. Hiçbirinin kanalizasyo-
nu geri tepmedi, hiçbirinin elektriği ke-
silmedi. Barbaros Bulvarı ve Büyükdere
Caddesi İstanbul'un trafık açısından en
rahat caddeleri. Buralarda bu binalar
yapılmasaydı bu bürolar Sirkeci ve Tak-
sim'de olacak ve bu araçlar o bölgelere
girecek, bu sefer oraların trafiği felç ola-
caktı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen, gökdelenin çağdaş tek-
noloji olayı olduğunu vurgulayarak,
"Uygar insanlar çağdaş teknolojiye kar-
şı çıkmazlar" dedi.
Gökdelenlerin konumunun bölgesel
ve kentsel planlarda belü olması gerekti-
ğini ifade eden Sözen şöyle konuştu:
"Kentin kültürünü, tarihini, altyapısı-
nı, siluetini bozacak yerde gökdelene
müsaade etmeyiz. Bizim yaptığımız mü-
cadele bundan ibaret. Aşın yoğunluğu
arttıran, çevresine zarar veren, kültür de-
ğerlerini gölgede bırakan, siluetini bo-
zan ve başkasının hakkını gasp eden
gökdelenlere müsaade etmeyiz."