15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 0 Cumhuriyet dış haberier 5Şubatl992 Denktaş memnun • A.A. (Lefkoşa) -ICKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Başbakan Süleyman Demirel ile Yunanistan Başbakanı Konstantin __ , ^. «^ Mitsotakis'in Davos'ta vaptıklan görüşmeyi ve sonuçlannı olumlu karşıladıklannı bildirdi. Denktaş, yaptığı acıklamada, Türk ve Yunan hükümetleri arasındaki herhangi bir yakınlaşmayı olumlu karşıladıklannı ve karşılayacaklannı belirtti. Rauf Denktaş, Türkiye ile Yunanistan'ın işbirliği yapmalanmn ve banş içinde yaşamalannın kaderleri olduğunu söyledi. Türkmenler aday • AA (New York) - Bağımsız Devleüer Toplulugu'ndan Türkmenistan da Birleşmiş Milletler üyeliği için resmen başvuruda bulundu. Türkmenistan Devlet Başkanı Sapannurat Niyazov'un, 20 Ocak 1992 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali'ye yazdığı mektupta, ülkesinin bu isteğini dile getirdiği bildirildi. Birleşmiş Milletler üyeliği için daha önce başvuran, Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, özbekistan ve Ennenistan'ın üyelikleri geçen haftalarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından resmen onaylanmıştı. VenezuelaMa kargaşa • Dış Haberier Servisi - Venezuela'da dun hareketli ve kanh bir gün yaşandı. Devlet Başkanı Carlos Andres Perez'e karşı ayaklanan askerler darbe girişiminde bulundular. Askerler tanklarla başkent Caracas'a harekete geçerken kent uzerinde sürekli uçakların uçtuğu bildirildi. Ancak askerlerin bekledikleri desteği görmemeleri ve hükümete bağlı askerlerin zamanında müdahale etmeleri sonucunda darbe girişimi başansızlıkla sonuçlandı. Savunma Bakam Ochoa Attich askerlerin ele geçirdikleri tüm bölgelerin yeniden hıikümetin denetimine alındığını ve isyancı askerlerin çoğunun teslim olduğunu açıkladı. Isyancılarla hükümet birlikleri arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişinin öldiiğünü söyleyen Attich, kesin sayı vermedi. Bu arada Başbakan Süleyman Demirel'in yanı sıra birçok ülkenin lideri, Perez'e darbe girişimini kınayan mesajlar gönderdiler. IRA'ya saldın • LONDRA (AA) — Kuzey trlanda'nın başkenti Belfast'ta Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA'nın siyasi kolu Sinn Fein bttrosuna dün yapılan silahh saldında 3 kişi öldiı, 2 kişi de ağır yaralandı. Serbest trlanda Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mary Robinson'ın Kuzey İrlanda'ya yaptığı bir günlük ziyaretle aynı zamana rastlayan saldırıyı Protestan terör örgütleri gerçekleştirdi. Irak'tan BM'ye rest • AA (Birleşmiş Milletler) - Irak'ın petrol satışına izin verilmesi konusunda, BM ile bugün yapılması planlanan ikinci tur görüşmelere Irak'ın katılmayacağı bildirildi. Irak'ın BM Büyükelçisi Abdül Amir Al- Anbari, Reuter Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Irak petrol üretimini kârsız bir yatınm ve Irak petrolünü pazarlanamaz olarak gören BM Güvenlik Konseyi'nin 706 sayılı kararından sonra, artık görüşmelerin gerekli ve verimli olmadığuıa karar verdik" dedi. Otelde elçilik • AA (Moskova) - ABD'nin Erivan Büyükelçiliği, kentteki bir otel odasında resmen faaliyetine başladı. TASS'ın haberine göre Razdan Oteli'nin bir odasında çalışmaya başlayan ABD Büyükelçiliği, uygun bir yer bulununcaya kadar yerini konıyacak. Ermenistan'a kimin ABD büyükelçisi olarak atanacağuun ise henüz kesinleşmediği bildirildi. VısüiyParte'te • AA(P«ris)-Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Paris'te bulunan Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu ile görüştü. Mitterrand'ın, toplantıda, Rumlann AT'ye üyelik başvurulannın incelenmesine destek yerdiği bildirildi. Cumhurbaşkanhğı Diplomatik fşler Danışmanı Pierre Morel tarafından yapılan açıklamaya göre, yanm saat süren görüşmede Mitterrand, Kıbns sorununun çözümlenmesini beklemeksızin AT'nin, Rum yönetıminin üyelik başvurusunu incelemesinden yana olduklanm bildirdi. Başbakan Demirerden Orta Asya'da istikrann korunması için Baü'ya öneri: Türki eumİHiriyetlere Marshail yardımıHaber Merkezi - Tirhe dergisinin son sayısında Başbakan Sü- leyman Demirel'le bir söyleşi yer aldı. "Türk Siyasetinin Anka Kuşu" başhğını taşıyan yazıda "siyasi yasaklılığı kaldırılarak ye- niden başbakanlık koltuğuna oturan Demirel'in Türkiye'yi Müs- lüman dünyaya bir köprü olarak gördüğü" belirtiliyor. Dergi muhabiri James Wilde'ın Demi- rel'le söyleşisi, sorulu yanıtlı şöyle: —Türkiye'nin Batı'dan uzaklaşmakta ol- duğu yolunda söylentıler var. Batı 'nın güç- lii bir müttefıki olarak kalmaya devam ede- cek misiniz? DEMİREL—Türkiye, Sovyetler Birli- ği'nden gelecek muhtemel tehlike ve komü- nizmin yayılmacıhğına karşı 1947'den beri ABD'nin müttefığidir. Çoğu Kıbrıs konu- sunda olan bazı görüş ayrılıklarımız oldu ama bütün bunların üstesinden geldiğimi- ze inanıyorum. Türkiye ile ABD arasında askeri ittifak sürerken bunun aynı zamanda ekonomik bir ittifak da olması gerekir. Biz ABD'den lütuf değil, eşit imkânlar istiyoruz. Daha geçenlerde bir grup Amerikab işadamına, bize güvenin, Türkiye'de iş yapın, Türki- ye'ye yatınm yapın, yatınmlarınız güven- ce altında olacaktır dedik. Biz, laikliği sa- vunan tek Musluman ülkeyiz. Ustelik Müs- lümanhğın Batı dunyasının bir parçası ol- mamıza engel teşkil etmeyeceğine inanıyo- ruz. —Türkiye, Batı'yla, eskıSSCB'ye bağlı yeni Musluman cumhuriyetler arasında bir köprü oluşturacak mı? DEMİREL—Eski SSCB'de ne olacağı henuz hiçbir kesinlik kazanmadığı için Türkiye'nin durumu eskisinden de önem- lidir. Türki cumhuriyetlerle birlikte bizim için de yeni bir imkân perceresi açılmıştır. Onlar bızim dilimizi konuşuyorlar. Bu cumhuriyetlere laik kalmalan ve Latin al- fabesine geçmeleri telkininde bulunuyoruz. Karadeniz Ekonomik Işbirliği'ni yeniden canlandırmak ve bu birliğe Balkan ülkele- riyle Türki cumhuriyetleri dahil etmek is- tiyoruz. Türki cumhuriyetler hammadde kaynağı ülkelerdir. Sanayileri hemen hemen yoktur. Teknik yardım, danışmanlık, ya- tınm ve hammaddeleri için pazar gereksin- mektedirler. Benim önerim, uygar dunya- mn bu Türki cumhuriyetlere, siyasi istik- rarlarını korumak için Marshail Planı ha- zırlamasıdır. —ABD, Saddam'a bir başkaldırıda Kürtler ve Şıilere yardım etmeli midir? DEMİREL—Körfez Savaşı bir yıl önce sona erdi. ABD, Saddam'ın Kürtler ve Şi- iler tarafından devrilmesini isteseydi bu, bugüne kadar gerçekleşirdi. Kuzey Irak'ta isyan sürüyor; Kürt, Türk ve Irak köken- liler perişan dunımdalar. Burada hüküme- tin hiçbir denetimi yok. Çoğu Kürt olan aşi- retler bölgeyi denetim altında tutuyor. Bu yoksul insanlar Saddam'ı nasıl devirebilir- ler? Hem hiç kimsenin Şiilerden Saddam'ı devirmelerini istediğini sanmıyorum. Çun- kü bu Iran modeli bir rejim anlamına ge- lir. Irak'ın komşulannın böyle bir rejimden pek memnun kalacaklannı sanmıyorum. Saddam'ı Kuveyt'ten çıkaran ama Irak'ta bırakan müttefık koalisyon şu anda bir çık- mazla karşı karşıyadır. — Yani siz Saddam Kürtlere yeni bir sal- dın başlatırsa seyircı kalmayacağımzı söy- lüyorsunuz. DEMÎREL—Saddamlı ya da Saddamsız bir Irak hükümetinin zehirli gaz kullana- rak ya da soykırım yoluyla Kürtlere karşı bir katliam hareketine girdiğini düşünün. Buna ne Türkiye ne de dünyanın seyirci ka- labileceklerini sanmıyorum. Üç, dört mil- yon Kuzey Iraklı hiç kimsenin zorbahğına bırakılamaz. Irak'ın yeni bir askeri hare- kâta girişmeyeceğini umanm. Ama böyle bir şey olursa Türkiye seyirci kalmayacak, bütün dünyayı harekete geçmeye çağıracak- tır. —Ülkenizde Kürt bölücü hareketleri ko- nusunda ne diyorsunuz? DEMİREL—Bu Kürtler sömürge halkı değillerdir, Türklerle eşit haklara sahiptir- ler. Kürt kökenli Türklere insanhk dışı dav- ranışlarda bulunuhnasına göz yumamayız. Ama bölücülükle bir ülke gelişemez, kan dökulmesi de sorunlara çare değildir. Kan akıtanlara hiçbir müsamaha göstermeyece- ğiz. Terörist örgütlerin kullandıklan yön- temleri kullanamayız. Ama bu sorun bizi rahatsız ediyor. Kürtlerin ayn bir etnik grup olarak ta- nınmasını ulusal bir siyaset konusu haline getirdim. Bu konuda ulusal bir görüş bir- liğimiz var. Bu insanlann Türk güvenlik güçlerince kötü muameleye maruz kalma- lan hükümetimizin politikası değildir. Ara sıra, eğitimsizlikten bu tür olaylarla karşı karşıya gelinebilir. Sanıyorum bu tür olay- lar şimdi en azına indi. Tekrarlanmaması için çok dikkat etmeye devam edeceğiz. —Kıbrıs her zamanki gibi diplomatik gündeminizin baş sırasında yer almaya de- vam ediyor. DEMİREL—Gerçekçi olmamız gereki- yor. Siyasi bir çözüm yoluna varmayı biz de istiyoruz. Böylece Kuzey Kıbns'ta silabJı kuvvetleri tutmamız zoruıiluluğundan kay- naklanan parasal yük de azalmış olur. Bir çözüm BM'nin 649 sayılı karanna dayan- dınhnahdır. Bir erkekle bir kadını zorla ev- lendirir gibi iki toplumu bir arada yaşama- ya zorlayamazsımz. Kuzey Kıbrısh liderle- ri mantıklı davranmaya ikna etmeye çah- şıyoruz. Bazılan, Kuzey Kıbnslı liderlerin bir çözume vanlmamasımn sorumlulan ol- duklanm sanıyorlar. Ama bu liderler de toplumlanna, aldatılmadıklan, ya da bas- kı altında tutulmadıklannı anlatmak zorun- dadırlar. —Türkiye 'nin A T'ye tam üyeliği ne du- rumda? DEMİREL—AT, 1992 sonundan önce yeni üyelikleri gözden geçireceğini bildirdi. Kimler mi? Polonya ya da Çekoslovakya olabilir. Belki de Macaristan. Bu gercekle- şirse bu koşullar altında Türkiye topluluk dışında tutuhnah mı? Biz 1%3'te AT'yle ortaklık anlaşması imzaladık. AT'ye, kısa zaman içinde tam üye olmamız gerekir. AT uyeliği Türkiye'yi kalkınmak için daha çok çaba harcamaya zorlayacaktır. Üyelik için Türkiye Batı ülkeleri düzeyine erişmelidir. Bu bizim rüyamız. Bütün insanlanmıza ev- rensel standartlan uygulayarak evrensel dünya topluluğunun bir parçası olacağız. Bu evrensel değerlere ulaştığımızda maddi düzeye de ulaşmışız demektir. Tartışma aşamasında BM, düzenli ordu istiyor ŞEBNEM ATtYAS (New York) - BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri "banş ve güvenliğin da- ha etkin sağlanabilmesi açısın- dan BM emri altında her an gö- reve çağrılabilecek bir düzenli ordu oluşturulmasını tartışıyor. Üye ülkelerin beUi bir miktar as- keri, her an BM emrine amade tutmalan ve bu güce destek ola- cak bir de küçük "BM Çevik Güç" oluşturmaları isteniyor. Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ordu fikrinde anlaşsalar bile komutanın kime verileceği konusunda ciddi görüş aynlık- lan olduğu gözlendi. BM Yasası'nın 43. maddesi "özel uyar- lamalar altında banş ve güvenliğin sağlan- ması amacıyla üyelerden beUi bir miktar askeri gücü her an hazır bulundurmalan'' isteniyor. Güvenlik Konseyi diplomatlan şimdi 43. maddenin Güvenlik Konseyi em- ri altında uluslararası çatışmalarda kulla- rulmak uzere "bir çevik kuvvet'' oluşturu- lası olarak yorumlanabileceğini öne sürü- yor. BM'nin reforma tabi tutulmasını uzun zamandır öneren eski GenelSekreter Yar- dımcısı Sir Brian Urguhart, yasanın 43. maddesi uyannca' 'düzenli ve sürekli bir gucün" Güvenlik Konseyi emri altında ha- zır bulunması gerekliliğini savunurken, Körfez savaşından çıkanlacak olan dersin ' 'sadece büyuk guçler tehdit altında kaldığı durumda uluslararası müdahale yönetimi- ne başvurulmasının artık kabul görmeye- ceği"sözleriyleifadeetti. Urguhart'ınbu açıklaması, Fletcher Uluslararası Yasa ve Hukuk Okulu öğretim görevlisi Alan Hen- rikson'ın radikal önerisiyledaha da sivril- di. Henrikson, yasanın43. maddesi gere- gince Güvenlik Konseyi'nin, "istikrarsız ortamlara gerektiğinde hemen müdahale edebilecek 500.000 kişilik bir gücü ve bu- na destek olabilecek küçük bir çevik kuv- veti hazır'' bulundurması gerektiğini öne sürdü. Fransa Devlet Başkanı François Mitter- rand, Güvenlik Konseyi zirvesinde yaptı- ğı konuşmada Fransa'nın Güvenlik Kon- seyi emrine her an verebileceği 1000 aske- rin hazır olduğunu bildirdi. Mitterrand ay- nca bu gucu gerektiğinde bir hafta içinde 1000 kişilik bir yardımla destekleyebilecek durumda olduklanm ifade etti. Mitter- rand, bu sözlerini takiben Güvenlik Kon- seyi'nin işlevsiz Askeri Komitesi'ni yeni- den canlandınnasını tavsiye etti. Mitter- rand'ın Askeri Komite'yi canlandırma önerisi başta ABD olmak üzere diğer dai- mi üyeleri rahatsız etti. Körfez savaşı sırasında -o zamanki adıyla- Sovyetler Birliği, askeri komitenin canlandınlması fikrini ortaya attı. Böylece ABD'nin Körfez koalisyon güçlerine ko- muta etmesi önlenmeye çalışıldı. 1945'te oluşturulan Askeri Komite beş daimi üye ülkenin askeri yetkihlerinden oluşuyor. Rusya'da sistemin çökmesiyle güvencelerini yitirin yaşlılar zor gıinler yaşıyor. (Fotoğraf: REUTER) Yeltsin, Rusya ekononıisini kurtarma turunda Dış Haberler Servisi- Rusya'da tüketim maddeleri fiyatlannın serbest bırakılmasıyla birlikte yaşam gitgide zorlaşırken, ülke yöneticileri bozuldukça bozulan ekonomiyi kurtarmak için çare anyorlar. Paris'e bugün resmi bir ziyaret yapacak olan Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Ekonomi Bakanı İgor Gaidar, ülkelerinin ekonomisini düzeltebilmek için Fransa'dan yardım isteyecekler. Yeltsin ve Gaidar'ın yanı sıra pek çok Rus şirketinin yöneticilerinin de kaülacağı gezi sırasında, Yeltsin'in, Rusya'nın gıda maddeleri ithal edebilmek için ihtiyaç duyduğu ekonomik yardımın bir an önce yapılmasını isteyeceği bildiriü'yor. Fransız kaynaklara göre, daha önce eski Sovyet cumhuriyetlerine 2 milyar frank vermeyi vaat eden Paris yönetimi, buna ek olarak yaklaşık 2 milyar frank daha ödemeyi kabul edecek. Devlet Başkanı Yeltsin yurtdışında yardım ararken, geçen ağustos ayında Moskova'da gerçekleştirilen darbe girişiminin dosyalan da yeniden açıldı. Rusya Parlamentosu, eski Sovyetler Birliği'nin Devlet Başkanı Mihail S. Gorbaçov'u devirmek amacıyla planlanan, ancak başanya ulaşamayan darbe girişimi hakkında dün genel görüşme açtı. Genel görüşmenin dün yapılan açılış oturumunda, darbeyi soruşturmakla görevli komisyonun başkanı olan Rusya Başsavcısı Sergey Stepaşin, elde ettikleri bulgulan açıklarken, darbenın büyük ölçü^e KGB tarafından planlandığını söyledi. AGİK'e kabul edilen Azerbaycan, Avrupa Konseyi'ne de üyelik başvurusunda bulundu Bakü Avrupa'nın kapısını çalıyorCUMHURtYET (Strasbourg) - AGÎK üyeliği geçen hafta Prag'- da kabul edilen Azerbaycan Cumhuriyeti, AGlK'ten sonra, Av- rupa Konseyi'ne de üye olma niyetini resmen bildirdi. Strasbourg'da bulunan bir Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri görevlisi, "Avrupa Konseyi" Parlamenterler Asamblesi Başka- nı Geoffrey Finsberg'e, ülkesine "özel konuk" statüsü tanınması hususunda, Azerbaycan Parlamento Başkanlığı'nın is- tek meİctubunu aktardı. Finsberg ise, bir gün sonra, Azerbaycan Parlamento Başka- nı Elmıra Gaffarova'ya yazdığı cevabi mek- tupta, görüşmelerin başlaması için başvu- runun ilgili komisyonlara aktarıldığını bil- dirdi. Prag'da gerçekleşen AGİK üyeliği ve NATO bunyesinde oluşturulan "KAİK" (Kuzey Atlanük tşbirliği Konseyi) üyeliğiy- le Bakü, Avrupa sürecinin bir parçası ol- ma yolunda önemli bir adı daha atmış ol- du. Azerbaycan Dışişleri Bakam Hüseyin Sadıkofun, Avrupa Konseyi Genel Sekre- teri Bayan Catherine Lalumiere'e yolladı- ğı mektupta ise Bakü'nün Konsey'e tam uye olması niyeti ifade edildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanhğı Siyasi Planlama Daire Başkan Yardımcısı Araz Azimof, gerek Asamble Başkanı Ingüiz Muhafazakâr par- lamenter Finsberg, gerekse Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nin özel Kalem Müdürü Lend Dawis ile kısa birer görüşme yaptı ve söz konusu mektupları verdi. özel konuk statüsü, Azeri Parlamentosu'ndan bir he- yetin, asamble toplantılanna gözlemci ola- rak katılmasım öngörüyor. Ayaz Azimof bu ikili görüşmeler sırasın- da kendisine ülkesinde çoğulcu demokrasi ve insan haklanna saygı konulannda çeşitli sorular sorulduğunu ve büyük ilgi gösteril- diğini Türk basın mensuplanna belirtti. Ayaz Azimof, Azeri-Enneni çatışması hak- kında da sorular yöneltildiğini kaydederek, Avrupa'da Karabağ anlaşmazlığına ilişkin haberlerin Avrupa'da tek yanlı olarak yan- sıdığını saptadığını sözlerine ekledi. Destek isteği Azimof, her iki Avrupa Konseyi sonım- lusu ile yaptığı görüşmelerde, Ülkesinin ço- ğulcu demokrasi yönündeki çabalannı ak- tardı ve bu konuda uzman bir kuruluş olan Avrupa Konseyi'nden hukuki ve siyasi de- mokrasi konulannda bilimsel destek iste- diklerini vurguladı. Konsey sorumlulan, Azeri diplomata bu isteği olumlu karşıla- dıklannı söylediler ve Bakü'de demokrasi, insan haklan, yasa üretme gibi alanlarda seminerler düzenlenebileceğini ifade ettiler. Ayaz Azimof, Ermenistan'ın daha önce "özel konuk" statüsü isteğinde bulundu- ğuna da, gazetecilerle yaptığı sohbette dik- kat çekerek, Bakü'nün, sorunun banşçı yoldan çözumü için çaba gösterdiğini tek- rarladı. Azeri Dışişleri sorumlusu Azimof, Türkiye'nin de sorunun banşçı yoldan çö- zümü için taraflara telkinde bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin de desteklediği Azer- baycan'ın Avnıpa Konseyi üyeliğinin ger- çekleşmesinin, belli bir vade gerektirmek- le beraber, geçen günlerde gerçekleşen AGİK üyeliğinden sonra hemen hemen ke- sin olduğu ifade edüiyor. Bakü-Erivan Karabağ kordugumu FATtH M. Y1LMAZ (tstanbul) - Kafkasya'nın kanayan yarası Karabağ'da belirsizlik sürer- ken, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki görüş ayrüıklannın derinleştiği görülüyor. Azerbaycan Dışişleri Bakam Hüseyin Ağa Sadıkov ile Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Annand Navasard- yan, önceki gün Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi (KEİB) toplantısı nede- nıyle bulunduklanlstanbul'da taraflann Karabağ sorununu görüşmek üzere bu ay ortalannda Moskova'da bir araya gel melerini kararlaşürdılar. KEİB toplantısı nedeniyle birbirteri- nin nabzını yoklama fırsatı bulan Azer- baycan ve Ermenistan heyeüeri, Türkiye'nin sorunun çözümüne yönelik olarak çaba harcaması için zamanın şu an erken olduğu görüşünde de birleşı- yorlar. ' özellikle Ermenistan yetküileri, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Bo- ris Yeltsin'in başlatüğı bir görüşme süreci olduğunu,' bunun dışındaki alter- natiflerin "şimdilik" kaydıyla düşünüle- meyeceğini, Türk tarafiyla yaptıklan resmi görüşmede dile getirdiler. Azer- baycan'ın da şu anki süreçten bir sonuç alınamaması durumunda Türkiye'nin arabuluculuğuna sıcak bakacağı yolun- dakı düşüncesi Dışişleri cevrelerince not edılmış bulunuyor. Sörüş aynlıklan Moskova'da gerçekleştirilecek görüş- me öncesinde Azerbaycan ile Ermenis- tan arasmdaki görüş aynlıklanmn derinliği, çözüm yolundaki umutlan frenleyici bır etki yapıyor. KEİB toplan- tısı nedeniyle görüşme firsau bulduğu- muz Ermeni ve Azeri yetkililerden edindigimiz bilgilerin ışığında, taraflar arasmdaki anlaşmazhk konulan, şu noktalarda odaklaşıyor. l)Ermenıstan, Karabağ sorununda kendısinın doğrudan taraf ohnadığmı düşünüyor. Buna gerekçe olarak da, Ka- rabağ'ın bağımsızlığını ilan etmiş ve BDTye katıfina talebinde bulunmuş bir statüsü olduğunu, bu cerçeveden hare- ketle de sorunun Azerbaycan ile Kara- bağ arasında olduğunu savunuyor. Ermenistan yetküileri, bu nedenle yapı- lacak görüşmelerde Dağhk Karabağ'm da bulunmasını istıyor. Bilindiği gibi, Azerbaycan'a bağlı olmasına karşm Dağhk Karabağ Parlamentosu'nun bü- yük çoğunluğunu Ermeniler oluşturu- yor. Azerbaycan, Dağhk Karabağ'm Azeri toprağı olduğunu, bunun sonu- cunda da yapılacak görüşmelere katıl- masının söz konusu edilemeyecegi konusunda ısrarh bir tutum izliyor. 2)Azerbaycan, Karabağ'daki çatış- malan kendi iç işi olarak görüyor. Bu noktada, Azerbaycan birliklerinin geçen hafta Dağhk Karabağ'a karşı giriştigi hareket de anlam kazanıyor. Ermenistan ise Karabağ'da bir iç savaş yaşandıgını, çauşmalann, self determınasyon ve in- san haklanna karşı Bakü'nün sert tutumundan kaynaklandığım ileri sürü- yor. Ermenistan, bir adım da ileri gjde- rck, AGİK ilkelerini kabul eden bir ülke olarak Karabağ'da gözü ohnadığmı Azerbaycan tarafına bildiriyor. Azer- baycan ise, Karabağ'da son iki yıl içeri- sinde Ermenistan'la birieşme yolundaki taleplerin anışını göz ardı etmiyor ve Er- menistan'a bu konudaki çekincesini üe- tiyor. 3)Ermenistan, kendisini doğrudan ta- raf görmemesine karşın, Karabağ'da yaşayan Ermenilerin durumlanyla ya- lundan ilgDeneceğini ortaya koymuş bulunuyor. Erivan aynca, Karabağ'm Stahn tarafından Azerbaycan'a arma- ğan edildiğını ileri sürerek, Azerbaycan tarafına güven vermiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle