03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 Şubat 1992 dış haberler Cumhuriyet 11 Başbakan Süleyman Demirel, ABD ziyareti sırasında CIA Başkanı Gates ile de görüşecek Washüıgton'da Demirel-CIArandevusu Banş ödölu • AA (Ptris) - Güney Afrika Devlet Başkanı F. N. De Klerk üe Afrika Ulusal Kongresi lideri Nelson Mandela, Unesco Banş ödillü'nü birlikte aldılar. Birleşmiş Mülletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO), Felût Houphouet-Boigny adına verilen Banş ödülü'rmü UNESCO'nun Paris'teki merkez binasında alan Mandela ve De KİCTk, ırkçılığa karşı yeni bir anayasanın yapılmasma oncülük ettikleri için bu ödüle layık görulmüşlerdi. Bu arada Nelson Mandela, ülkede geçici bir Ulusal Birlik hükümeti kurulması halinde, Güney Afrika'ya uygulanan yaptınmlann tamamen kaldırılmasıru isteyebileceğini bildirdi. Paris'te gazetecilerle görüşen Afrika Ulusal Kongresi Başkanı Mandela, geçiş hükumetinin 6 ay içinde kurulabileceğini belirtti. ffleizman istrfa etti • A.A. (Kudös) - tsrail ve Mısır arasında imzalanan Camp David Anlaşması'nın mimarlanndan, Israil eski Savunma Bakanı Ezer Weizman siyasetten çekildiğini açıkladı. 67 yaşındaki eski savaş pilotu, istifası ile ilgili yaptığı açıklamada, "î srail'in bugünkü tutumu bizi banşa değil, cıkmaz bir sokağa götürraektedir. Gelecekte Israil'in dunımunun ne olacagı konusunda ciddi endişelerim var" dedi. Israil Başbakanı tzak Şamir, Weizman'ın istifası ile ilgili olarak şunlan söyledi: "Weizman'ın tsrail ve halkı için yaptıklannı hep takdir etmişimdir. Siyasette kalması beni memnun ederdi. tstifa ettiği için üzgünüm." AnkartUa dîplomasi • CUMHURİYET (Ankara) - Yeni yıla girilmesiyle birlikte hız kazanan diplomatik trafik, aynı tempoda sürüyor. Iran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ile Pakistan'm dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Sıddık Han Kanju, Ekonomik tşbirlği Örgütû'nün (ECO) bugün başlayacak olan bakanlar konseyi toplantısı için dün Ankara'ya geldiler. öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı Emir Musa da iki günlük resmi bir ziyaret için yann Ankara'ya geliyor. Bugün ve yann yapılacak olan bakanlar konseyi toplantısında Türkiye, tran ve Pakistan'ın üyesi bulunduklan ECO'nun nasıl canlandırıJabileceği konusu üzerinde durulacak. Kravçuk, Bonıftfa • CUMHURtYET (Bonn) - Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Makaroviç Kravçuk ilk resmi ziyaretinde bulunmak üzere Bonn'a geldi. Almanya ve Ukrayna arasında önemli politik ve ekonomik bağlar kuruluyor. Kravçuk, eski SSCB'deki Alman azınlığa Kırun'da yeni yerleşim yerleri vermek istiyor. Karar gerçekleşirse Tatarlann Kınm'a dönmesini olanaksız hale getirebilecek. Ukrayna'da 15 yılda Batı Avrupa'nın hayat standardını kurmayı amaçlayan Kravçuk, Almanya'dan geniş çaplı ekonomik yardım bekliyor. heyeti Kıbnsta • LEFKOŞA (AA) — BM Genel Sekreteri'nin temsilcileri, Kıbns sorununun çözümü konusundaki temaslarına bugün Lefkoşa'da baslayacaklar. BM yetkililerinden Gustav Feissel ve Joun Paul Kawanagh, Genel Sekreter'in Kjbns özel Temsilcisi Oscar Camillion ile birlikte temaslarda bulunmak üzere Kıbrıs'a geldiler. Gustav Feissel, Larnaka Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin direktifi doğrultusunda yeni temaslarda bulunmak üzere Kıbrıs'a geldikJerini bildirdi. Feissel, Kıbns Türk ve Rum kesimlerinden yapacakları temasları pazar gününe kadar tamamlayacaklannı belirtti. Feissel, Kıbns'taki temasları hakkında Genel Sekreter Butros Gali'ye bir rapor sunmak ve Gali'nin, Başbakan Süleyman Demirel ile önümüzdeki hafta yapacağı görüşmede hazır bulunmak için New York'a döneceğini soyledi. Şamir ABITye sert • A.A. (Kndös) tsrail Başbakanı tzak Şamir, ABD'nin, 10 milyar dolarbk borç garantisi vererek, işgal topraklanna Yahudi yerleştirilmesi konusunda söz sahibi olamayacağını belirtti. Şamir, Israil Parlamentosu Güvenlik Komitesi'nde yaptığı konuşmada, "Garanti almaktan çok memnunuz, ancak hükümet poütikanuzı ilgilendiren herhangi bir konuda emir almayı kabul etmeyiz" dedi. UFUK GÜLDEMİR (Washing«on) - Başbakan Süleyman Demi- rel'in önümüzdeki hafta başlayacak resmi ABD ziyareti, Başkan Bush ve kurmaylan ile bir çalışma yemeğinin yanı sıra Amerikan İstihbarat Örgütü CIA'nın Başkanı Robert Gates ile bir rande- vuyu da içeriyor. ABD tarafı her ne kadar Orta Asya'da- ki gelişmeler nedeniyle Demirel'i ilgiyle din- lemeye hazırlaruyorsa da, bu ziyaretin za- manlama açısından şanssızlığını, seçimler dolayısıyla gündemin iç soruniara kaymış olması oluşturuyor. Dikkatini haddinden fazla dısanya yer- diği eleştirileri ile karşı karşrya olan Geor- ge Bush, dış ilişkilerin Amerikan kamuo- yuna dönük yönünü sıkı bir kontrol altın- da tutuyor. Orneğin, geçen ay ABD baş- kentinde yapılan BDT'ye yardım konferan- sının açılişını bile kendisi yapmadı. Bu yüzden de Beyaz Saray'da Demirel'e gösterilecek misafirperverligin, olabildiğin- ce kapalı kapılar ardında kalacağı anlaşılı- yor. Körfez Savaşı'nın yarattığı hava nede- niyle, Çzal döneminde oldugu gibi Beyaz Saray bahçesinde başbaşa yürüyüşler, nak- len yayımlanan toplantılar beklenmiyor. Ama ziyaret resmi olduğu için kaçınılmaz bazı seremoni de gerektiriyor. Diğer yandan, bu, Bush'un doğal yapı- sında olan dış konulara ilginin Demirel'den esirgeneceği anlamına gelmiyor. Bunun da ötesinde Amerikan makamlan, Orta Asya ve Balkanlar'daki gelişmeler nedeniyle De- mirel'in söyleyeceklerini duymak için sabır- sızlanıyor. Başbakan Demirel, beraberinde geniş bir işadamı ve gazeteci topluluğu ile 10 şubat- ta Washington'a geliyor. Demirel'i And- rews Hava Ussü'nde Beyaz Saray Protokol Şefi Büyükeiçi John Reed'in karşılaması bekleniyor. Başbakanı hava üssünden kente getirecek helikopteri ise, eğer o dönemde Amerika'da olursa, Dışişleri Bakanı James Baker'ın karşılaması öngörülüyor. Demirel o geceyi Beyaz Saray'm resmi konukevi Blaire House'da geçiriyor ve er- tesi sabah Arlington Şehitligi'ni ziyaretini takiben Beyaz Saray'a gidiyor. Denrirel, Beyaz Saray'da yemek dahil yaklaşık 1.5 saat kaldıktan sonra konukevine dönüyor ve CIA Başkanı Robert Gates ile bir görüş- me yapıyor. Başbakan aynı gün ABD Ha- zine Bakanı Nicholas Brady, ABD Ticaret k iî» Hills ve eğer kent dışında de- ğillerse Dışişleri Bakanı Baker ve Savunma Bakanı Cheney ile görüşüyor. Demirerin, ABD'de bulunduğu sırada CNN, McNeil Lehrer Haber Programı ile Washington Post'un yazı işleri kadrosu ile bir görüşme yapması ve Ulusal Basın Ku- lübu'nde bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor. Demirel'in aynca IMF ve Dün- ya Bankası yöneıicileriyje de randevusu bu- lunuyor. ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramovvitz'in başında bulundu- ğu Carnegie Endovvment'de bir kahvaltı konuşması yapacağı bildiriliyor. Demirel, eğer kesinJeşirse, Eisenhower Vakfı'mn ödülünü almak için Washing- ton'dan Philadelphia'ya gidiyor Baba'yainsanhakları sınavıSABETAY VAROL (Strasbourg) - Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ndeki dönem başkanlığînın başlaması nedeniy- le, Başbakan Süleyman Demirel'in mayıs ayında Stras- bourg'a gelmesi bekleniyor. Demirel, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi'nden, 26 üye ülkenin milletve- killerine hitap edecek. mento heyetinin girişimleri üzerine, rapor, "usul hatalan" ortaya atıla- rak mayıs ayına ertelenmiş bulunu- yor.'TUrkiye'de İnsan Haklan' konu- lu rapor, biri Lüksemburglu diğeri Hollandalı iki bayan parlamenter ta- rafından hazırlanmıştı. Raporun "gerekçe" bölümü Türkiye hakkın- da çok ağır suçlamalar taşımakla bir- Başbakan Demirel'in bu konuşma- sında, insan haklan ve demokratik kurumlann işleyişi konusunda ayrın- tılı bilgi vermesi bekleniyor. Türkiye'nin dönem başkanlığını devralması ve Başbakan Demirel 'in Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi kürsüsunden yapacağı ko- nuşma, "Türkiye'de İnsan Haklan" konulu raporun görüşulmesi ile aynı günlere rastlayacak. Türkiye hakkın- da ağu suçlamalar taşıyan raporun Asamble'nin kış oturumunda ele alınması öngörülmüşken Türk parla- likte Konsey üyesi ülkelerin hükumet- lerine "tavsiye" mahiyetinde olan, karar tasarısı bölümünde ortaya atı- lan konuların gerçekte sanıldığı ka- dar agır olmaması, Strasbourg'a ge- len Türk parlamento heyeti üyeleri arasında görüş farklıhklanna yol açtı. Heyetin ANAP'lı uyeleri, raporu, Başbakan Demirel'in geleceği mayıs ayına ertelemenin, Demirel Strasbo- urg'da iken olumsuz bir hava yara- tacağını savunarak, raporun bu otu- rumda ele alınmasının daha uygun ol- duğunu belirttiler. ANAP fstanbul MilletvekUi Bülenı Akarcah, oturum sırasında getirilecek değişiklik öner- geleri ile karann daha da yumuşatı- labileceğini ve mayıs ayında, Başba- kan Demirel'in de bulunduğu bir sı- rada Türkiye'nin luzumsuz bir sınav vermekten kurtulacağı göruşunu or- taya attı. Ancak iki koalisyon ortağı parti- nin parlamenterleri, özellikle DYP'li- ler, Bayan Lentz-Cornette ve Bayan Barvelt - Schlaman'ın raporunun er- telenmesinin daha uygun olduğu yar- gısına vardılar. fktidar ortaklanna göre Türkiye, önümüzdeki aylarda, demokrasi ve insan haklann konula- rında gerçekleştireceği reformlar sa- yesinde, iki bayan parlamenterin ka- leme aldığı raporda ortaya atılan suç- lamalann büyük bir bölümünden annnlış olarak, Asamble'nin karşısı- na gelebilecek. Bir anlamda, hükü- meti olusturan partiler, Avrupa Kon- seyi önünde ciddi bir yükümlülük al- tına girmiş oldu. SHP ve DYP'li miUetvekiUeri, önümüzdeki üç ay içinde hükumetin şu konularda demokratik dönüşüm- leri süratle gerçekleştırmesi gerekti- ğini ifade ettiler: lşkencelerin kaldı- nlması, gözaltı süresi kısaltılması, gözaltı suresince sanıklann yanlann- da avukat bulundurması, sendikalaş- ma ve işçi haklan konulannda 1LO standartlanna uyulması vs. Kod numarası 007 olan Ingiüz ajanı James Bond, Iskoç olduğunu hatırladı ve Kraliçe'ye karşı harekete geçti tskoçya'nın bağımsızlığı James Bond Kraliçe'ye karşı Dış Haberler Servisi - Casus film- lerinin unlu kahramanı tngiliz ajanı 007 James Bond, Kraliçe'ye hizmet etmekten vazgeçerek Iskoçya'nın ba- ğımsızhğı için mücadeleye girişti. Iskoçya'da halkın yüzde 50'sinin bağımsızlık istediğini gösteren geçen haftakı kamuoyu yoklamalannın ar- dından, Ingiltere'den aynlma konu- sundaki tartışmalar yoğunluk kazan- dı. Iskoçya'nın ayn devlet ohnasını savunan tskoç Milli Partisi (S^fP), James Bondfilmlerindentanınan ts- koç aktör Sean Connery'yi de safla- nna katarak moral kazanırken önce- ki gün tskoçya'nın bağımsız olması halinde ekonomik yönden daha kâr- b çıkacağını vurgulayan yeni bir kam- panya baslattı. Sean Connery, önceki gece tskoç- ya'da TV izleyicilerine S^4P adına hi- tap ederek, "tskoçya'nın bağımsız- hğı için zaman gelmiştir. Gerçek şu ki, tskocya geçen yjl 2 milyar sterlin- den fazla petrol gelirini hibe etmiş- tir. Bu artık böyle mi sürüp gitmelidir" sorusunu sordu. tngiliz hükumetinin "tskoçya, In- giltere'den gelen subvansiyon ile ya- şıyor. Ingiltere'de bir kişi için 4 ster- lin harcayan hükümet, tskocya'da ki- şi başına 5 sterlinlik harcama yapıyor" şeklindeki tezlerine karşı çı- kan Connery, Londra'nın tskoçya'- ya yaptığı sübvansiyonun iddiaedil- diği gibi yılda 2.9 milyar sterlin de- ğil, sadece 1 milyar sterlin olduğunu öne sürdü. Cezayir'deflS'e havuçve sopa taktiği Dtş Haberler Servisi - Cezayir'de tslamcılara karşı sertleşen yönetim, diğer yandan da demokrasi yolundan aynlmayacağını büdırdi. Ülkede yö- netimi elinde bulunduran Yüksek Devlek Komitesi'nin. (YDK) lideri Muhammed Budiaf, İslami Selamet Cephesi'nin (FIS) kapaülmayacağuu açıkladı. Budiaf ın acıklamaa, yönetimin İs- lamcıkra karşı sert önlemlere yöneJ- diği dönemde geldi. Bilindiği gibi, FİS'in başkent Cezayır'deki merkez binasına önceki gün el konulmuş ve İslamcılar arasında geniş çaph bir tu- tuklamaya guişılmışü. Cezayir üderi önceki akşam televTzyondan da yayımlanan konuş- masında FlS'in kapatılmasının söz- konusu olmadığını ebelirterek, sûrpriz yaptı. FlS'in kapatılmasının beklendiği bir dönemde, Budiafın yaptığı açıklama, Cezayir'dekı diplo- matik cevrelerde de sürpriz yarattı. Budiaf. konuşmasında demokrasi yolundan ayınlrnayacaklan vurgu- larken, FIS'ı de uyarmayı unutmadı. AFP'nin haberine göre, Budiaf, FIS, camileri ve ibadet yerlerini poli- tik amaçlar için kuUanırsa o zaman resmen kapaühr" dedi. Budiaf, FlS'in Cezayir yasalanna saygılı davranma- sı ve ûâcenin çıkarlannı gözetmesi durumunda özgûrce faaliyetlerine de- vam edebıleceginı bikürdi. Cezayir'deki diplomatik gözlemci- ler, Budiafın açıklamasına karşın, İslamalara yönelik baskımn sürdürü- leceğı üzerinde görüş birbği içindeler. Gözlemciler, Cezayir yönetiminin, İs- lamcılann meydan okumaana sert bir biçimde karşılık vermeye kararü olduğunu belirtiyorlar. FlS'in üder kadrosunun büyük bö- lümü, şu an hapiste bulunuyor. ts- lamcüann, yönetimin son tavn karşısında nasıl bir tutum takınacağı ise merak konusu. Major BM'yi kullandı Yttzyıhmızda dünya tarihini değiştiren dönüm noktalanndan çok sık konuşuldu. Ama tarihçiler, bilanço çıkarttıgında bunlardan geriye ne kalacak? tngiltere Başbakanı John Major'a göre 'dünya ve Birleşmiş Milletler için' son dönüm noktası, bizzat kendisi tarafından seçün kampanyasına alet edilmek için düzenlenen BM Güvenhk Konseyi topiantısıydı. Konseyin daimi ve geçici üyelerinin devlet ve hükümet başkanlan toplantıya katıldılar. Kararlaştınlan metnin ise dönüm noktası olmakla hiçbir alakası yok. örneğin Güvenlik Konseyi'nin 'dünya banşını ve güvenliğini koruma görevini daha etkin yerine getirdiği' iddiası temelsizdir. Bu Körfez krizinde belki doğruydu, ama Yugoslavya ve Üçüncü Dünya'nın kriz bölgelerinde Birleşmiş Milletler etkin görev yapamıyor. Eğer doğru anladıysak, devlet ve hükümet başkanlan, Birleşmiş Milktler'de gunlük rutinin dışında bir karar almadılar. Bütün telaşe bunun için miydi? Yine de yeni BM Genel Sekreteri Butros Ghaİi gelecekte daha sık 'zirve düzeyinde' Güvenlik Konseyi toplantılan yapılmasını istiyor. Üyelerin kendi evlerinde yapacak daha önemli işleri kalmadı mı? özellikle Boris Yeltsin'e şimdi Moskova'da ihtiyaç var. Yeltsin'in dünyada dolaşmak yerine Rusya ve sorunlanyla ilgilenmesi gerekmez mi? Karuida'ya yaptığı kısa ziyarette Batı'run yeterince yardım yapmadığından şikâyet etmiş. Oysa Yeltsin'e, Rusya'da çok daha zor durumdaki pek çok ülkeden daha fazla yardım yapıhyor. Dış yardım zaten her zaman kendi kendine yardımın teşvikidir. (3 şubat) BENCE YELTSİNİN BAZI KİŞİSEL İNDİRİMLERDE BULUNMAS) GEREKİYOR Newsweekten Avrupa ve göçmenler Başta İtalya olmak üzere Avrupa ülkeleri knstalize olmuş toplumlardır. Avrupa toplumunda sosyal ilerleme, ABD'nin aksine, kişisel yeteneğe değil, falancanın ya da fılancanın çocuğu olmanıza bağlıdır. Belli bir siyasi-sosyal ortam içinde büyümüş olmak önem kazanır. İşte bu nedenle bizim toplumlanmızda göçmenlerin entegrasyonunu güçleştirir. Bunun ötesinde Avrupa'da ulus kavramı, gene ABD'nin aksine belli bir kültürel kimlik üzerine oturtulmuştur. Dolayısıyla göçmen işçinin çok daha eski ve sofistike olduğuna inandığımız bizım kültürümüze hiçbir zaman ait olamayacağını düşünürüz. Çünkü zaten tamamlanmış olduğunu düşündüğümüz bir binanın inşaasına, (Avrupa Toplulugu dışından) gelen bir göçmenin yeni bir taş eklemesine ihtimal veremeyiz. (Floransa'da bulunan rönesansmımarisinin ünlü şaheseri) "Palazzo Vecchio" sarayına yeni bir kat eklenemez çünkü... italya "melting pof'un gerçekleştirildıği ABD, Kanada ve Avusturalya gibi büyük mekânlann ülkesı değıldır. Biz eski uyruklannı giderek İcabul eden Fransa ve tngiltere gibi eski kolonyal bir imparatorluğun da kalıntısı değıliz. Arno ve Tiber nehrinin kıyılannda mülti-etnik bir toplumu savunanlar bunlan düşünmelidir. Kendilerini "ırkçı" olarak tanımlayan İtalyanlann yüzde "43'ünün, Brecht'in deyışiyle "gidecek daha iyi bir yerleri olmadığı için hatalı olduklan" düşünülemez. (4 şubat) Newsweek, ABD liderinin ulusal birlik konuşmasmda aslında ne demek istediğini inceledi BaşkanBush'un dilinin altındaki baklaHaber Merkezi - ABD Başkam George Bush'un bütün ABD halkına hitaben radyo ve televizyondan yaptığı "ulusal birlik" konuşması tartışmalara yol açtı. Başkan, mesajının satır aralannda ne demek istemişti? Newsweek dergisi de Bush'un konuşmasının belli Önemli bölümlerini alarak biraz da mizahi bir dille sözlerini deşifre etti. Newsweek'in konuyla ilgili yazısında özetle şöyle deniliyor: "Yardımcılan, Başkan Bush'un, ulu- sun birliği mesajının başkanlığînın 'ta- nımlayıcı anlan' olduğunu söylüyorlar- dı. Oysa hedef, yeniden tanımlamaktı. Konuşma tekrar tekrar yazıldı. Bush şimdi kendini siyasi bir açmazın içinde buluyor. Dış siyaset başanlan milattan öncesine aitmiş gibi görünüyor. Seçmen- ler de şu soruyu soruyorlar: Bızim için ne yapabilırsin? Bunun yanıtı, banş zama- nındaki en büyük bütce açıgını yaşayan federal hükumetin ülkeyi resesyondan kurtarmak için fazla harcama yapama- yacağı. Başkan adayı Bush ise ancak bu işin böyle kalmayacağını, iyi günlerin ge- ri geleceğini söyleyerek ulusu ikna etmek zorunda kalıyor. Bush, 1988 seçim kampanyasında ken- disine çok yardımı dokunan konuşma metinlerinin yazan Peggy Noonan ve medya damşmanı Roger Ailes'i bu kez de yardımına çağırdı. Noonan ve Ailes kafa kafaya vererek Bush'a gayet saygın bir konuşma ve saygın bir görüntü hazırladı- lar. Newsweek, konuşmasında Bush'un gerçekte neyi ve neden söylediğini şöyle deşifre etti: 1. Bir yıl önce bu gece size çok büyük bir tehlike anında hitap etmiştim. Ameri- kan birlikleri o sırada Çöl Fırtınası Hare- kâtı'nı yeni başlatmışlardı. Hemen son- rasında da Arap dünyası ve tsrail ciddi ve kapsamlı biçimde banşı görüşmeye otur- muşlardı. Bu, tarihte ilk kez oluyordu. Ondan kisa süre sonra da Noel'de son Amerikalı rehineler yurtlanna döndüler. Siyasetimizin ürünlerini almıştık. Çöl Fırtınası Harekâtı, Sovyet impara- torluğunun yok oluşu ve 40 yıllık soğuk savaş gerginliğinin sona erişi göz önüne ahmrsa, Bush'un, kazandığı bu zaferleri- nin tadım çıkarmak istemesine kim itiraz edebilir? Dış politika hâlâ onun en güçlü kozu ve 1992 başkanlık seçimleri önce- sinde yapılan kamuoyu yoklamalannda da muhalifı Demokratlar'a üstün görün- mesinin ana nedeni. Bush'un 199l'deülkesindeo kadarpo- püler olmasına neden olan olaylar bu yıl o kadar da önemli görünmüyor. Ulusun birliği konusmasını izleyen bazı kişilere göre Bush konuşmaya başladığında ra- hat görünmüyordu. Nedeni ise çok açık- tı. Üst düzey bir danışmanının da söyle- diği gibi, 'Bush halkın, iç soruniara ne zaman değineceğini merak ettiğinin far- kındaydı. Küresel değişikliklerden, baş- ka hangi yıl olsa can kuîağıyla dinlenebi- lecek önemli değişiklikler, gelişmelerden söz ediyordu, ancak günümüz ABD kc- şullannda bu sözler biraz yersiz kaçıyor- du. Başkan'ın rahatsızlıgına bir başka neden de, savaş sonrasında bile Saddam Hüseyin'in hâlâ ayakta kalmayı becer- miş olmasıydı. 2. tşin başında size hemen içtenlikle söylemeliyim. Zor günler geçirdiğimizi biliyonım. Ama bildiğim bir başka şey de bunun böyle sürüp gitmeyeceğıdir. Par- mak şıklatmayla olacak bir mucize değil bu. Ama olacak. Bir planın denenmesin- de önemli olan, yeni ya da göz kamaştın- cı nitelikleri değildir. ABD halkı göz boyayıa gösterilerden etkilenmez. Halk, bu odadakilerin hepsinden daha zekidir. Lafı döndürüp dolaştırmayı bırakıp ekonominin durumuna gel. Ekonomik durumla ilgili ne mesaj vereceksin? 'Zor günler yaşandığım', üstüne basarak ka- bul et. Muhtemelen bu Peggy Nooman'- ın bir buluşu. Ardından bazı parlak söz- ler, eski başkanlardan John Kennedy, başkan adaylanndan Barry Goldvvater'a atıflar yap. Sonra da yumruğu indir. De ki: 'Bu sürüp gidemez.' Saddam Hüse- yin'i 'yiyen' başkan, resesyonu bir lok- mada yutar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle