Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4Şubatl992 haberler Cumhuriyet3
Tüm haklannın devlet güvencesinde olduğu belirtilen işçiler İzmir'e geri gönderildi
İşçiyürüyüşünde garip sonCUlVfHURİYET (Ankara)- Izmir Büyükşehir ve üç ilce belediyesi tarafın-
d a n işten çıkanlan işçilerin başlatîjğı Ankara'ya yürüyüş eylemi 28'-
inci günde sona erdi. işçiler, devlet güvencesi altında olduklan belirti-
lerek dün polis müdahalesiyle İzmir'e geri gönderildiler.
Izmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki ış-
l e n n e geri dönmek amacıyla 28 gündür
yaklaşık 550 kilometre yürüyen işçiler
için önceki gün Ankara'da bir dizi gö-
rüşme yapıldı. Önceki gûn öğlen saatle-
rinde yerel yönetimlerden sorumlu Dev-
let Bakanı Erman Şahin'in başkanlığın-
da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay, Türk-lş Genel Baş-
kanı Şevket Yılmaz, SHP Genel Sekre-
teri Cevdet Selvi ve SHP Merkez Yürût-
me Kurulu (MYK.) üyesi Ethem Can-
kurtaran, fzmir'in Konak, Karşıyaka,
Bornova ve Buca Belediye Başkanlan-
njn katıldığı bir toplantı yapıldı. Kesin
bir çözüme ulaşılamayan toplantıdan
sonra sorun Bakanlar Kurulu'nun ola-
ğanüstü toplantısında gündeme geldi.
Bakanlar Kurulu'nda Içişleri ile Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı mütet-
tişlerinden oluşan karma bir teftiş kuru-
lunun lzmir Büyükşehir Belediyesi'nde
incelemeler yapması ve kesin çözümün
bu çalışmanın sonuçlanna göre belirlen-
mesi kararlaştınldı.
Bakanlar Kurulu toplantısından son-
ra bakanlar Türk-lş yöneticileri ve yürü-
ytlşçü işçilerin temsilcilerinin katıldığı
eskı Başbakanlık binasındaki toplantı
ise dün sabah erken saatlere kadar sür-
dü. Erman Şahin'in başkanlığında yapı-
lan toplantıya Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Mehmet Moğultay, Dev-
let Bakanlan Ömer Barutçu, Mehmet
Kahraman, lçişleri Bakanı Ismet Sez-
gin, Milli Savunma Bakanı Nevzat
,Ayaz, Milli Eğitim Bakanı Köksal Top-
tan katıldılar. Daha sonra SHP Genel
Sekreteri Cevdet Selvi, Türk-ls Genel
Başkanı Şevket Yılmaz, Türk-lş Yöne-
tim Kurulu Oyeleri, Belediye-tş Sendika-
sı yöneticileri ve SHP MYK üyesi Ethem
Cankurtaran ile yürüyüşçü işçilerin tem-
silcilerinin de çağnldığı bu toplantıda
işçilerin^iş güvencesi ve kıdem tazminat-
lan dahil, bütün haklannın hükümet
güvencesi altına alındığı' belirtilerek yü-
rüyüşe son verilmesi karan benimsendi.
Polis gözetimliMte yokaıluk
Izmirli işçilerin bilyük bir bölümü, dün
sabaha karşı saat O5.OO'te polis ve jandar-
ma gözetıminde otobüslere bindirilerek ge-
ri gönderildi. Bu olayın görgü tanığı bir
Belediye-lş Sendikası yetkilisi, Cumhuri-
yet'e şunlan anlattı:
"Gece saat 02.30-03.00 sıralarında
Türk-lş Teşkilatlandırma Sekreteri Meh-
met Barnyacı, Ankara dışında bir benzin-
likte bekleyen işçilerin yanına geldi. Ba-
kanlar Kurulu'ndaki gelişmderi ve bunun
üzerine alınan geri dönüş karanm anlattı.
Ancak isçiler ile arasuıda anlaşmazlık çıktı.
İşçiler, temsilcilerinin gelmesini istediler,
onlarla konuşznadan herhangi bir şey yap-
mayacaklannı söylediler. Bunun üzerine
Bamyacı geri döndü. Bundan yarım saat
sonra da polis ve jandarma olay yerine gel-
di. İşçiler, getirilen dokuz otobüse bindi-
rilerek gönderildi."
Dün sabah buluşma yerine gelen 40 ka-
dar işçi de arkadaşlannın tzmir'e döndük-
lerini, oradaki görevlilerden öğrendiler.
Belediye-tş Sendikası ile telefon göruşmesi
yapan işçiler, daha sonra sendika tarafın-
dan kiralanan bir otobüs ile İzmir'e gön-
derildiler.
Protestocu İşçiler, Cumhuriyet'e, açık-
lanan anlaşma koşullanna karşı çıktıkla-
nnı söylediler. Yürüyüşçü işçilerden Hü-,
seyin Kurşun, "Biz 30 gün yalnız tazmi-
natlanmız için yürumedik, onu zaten mah-
keme karan ile alırdık" dedi. Seyit Han
Oymaa da arkadaşlannın polis ve jandar-
ma zoru ile gnöderildiğini söyleyerek "Bu,
hükümetin açıkladığı şeffaflık politikası ile
çelişkj oluşturuyor" diye konuştu.
Uzan-Özal kavgası
Yargıiki
tarafı da
güldürdüŞENOL KONUKÇU (Irtanbul) • Magic
Box ortaklan Cem Uzan ile Ahmet özal
arasındakı kavgada dün yargı iki karar
verdi: 1. Istanbul 7. Asliye Ticaret Mah-
kemesi, Ahmet özal'ın, Magjc Box he-
saplan ile gehrlerinin incelenmesi ve tespit
edilmesi yolundaki istegıni reddetti. 2.
Savcılık, Ahmet özal, Turgay Aksoylu ve
Tevfık Metin aleyhinde resmi evrakta
sahtekâriık suçlaması ile başlaölan soruş-
turmada takıpsizlık karan verdi.
Perşembe günü avukatı Münci İnci
aracılığı ile mahkemeye başvuran Ah-
met Özal, yüzdeelli hissedan olduğu ve
merkezi yurtdışında bulunan Magic
Box Incorporated AG'nin lmar Ban-
kası Gayrettepe Şubesi'ndeki
20060150 nolu hesabından, diğerortak
Cem Uzan tarafından yetkisiz bir şe-
kilde para çekildiğini öne sürdü. Cem
Uzan ve kendisinin şirket hesabından
yüz bin dfc.lara kadar tek imza ile para
çekme yelkisine sahip olduğunu bildi-
reri Ahmet özal, ortağı Cem Uzan'ın
İmar Bahkası sahıbi olması nedeniyle
bankadaki hesapla ilgili olarak kendi-
sine bilgi verilmediğini, reklam gelirle-
rini de Uzan'ın kendi menfaatleri doğ-
rultusunda kullandığını iddia etti.
Cem Uzan'ın avukatı Sümer Altay
da mahkemeye dün verdiği dilekçe ile
tespit isteminin reddedilmesini istedi.
Ahmet Özal'ın tespit istemıni ve or-
tağı Cem Uzan'ın bu isteme yaptığı iti-
razı mceleyen Istanbul 7. Asliye Tica-
ret Mahkemesi, özal'ın isteminin
reddine karar verdi.
TaUpsbttk karan
Starl'e haciz olavına neden olan 20
milyarlık borç senedi nedeniyle MBI
Reklamcılık ve Filmcılik Şirketi adına
Cem Uzan ve Yekta Okur'un başvuru-
suyla başlayan soruşturma için savcılık
takipsızlik karan verdi.
Uzan ve Okur, "hizmet sebebi ile
emniyeti suiistimal ve resmi evrakta
sahtekârlık" iddialanyla Ahmet Özal,
gümrük komisyoncusu Turgay Aksoy-
lu ve senette özal ile birlikte imzası
bulunan şirket yetkilisi Mehmet Tevfık
Metin aleyhinde suçduyurusu yapmış-
tı.
Soruşturmayı yürüten savcı Halil
Avuka, konunun hukuki bir anlaşmaz-
hktan kaynaklandığı görüşü ile takip-
sizlik karan verdi. Kararda, bu tür
anlaşmazlıklann hukuk mahkemele-
rinde görülebıleceği kaydedildi.
Poüs, dûn Yurtiçi Kargo Servisi'nin Cağaloğlu Şubesi önûnde topiandıktan sonra Hürriyet gazetesine doğnı vûrüyüşe geçen işçile-
re müdahale etti. Cop kuilanarak göstericileri dağıtan polis, bazı foto muhabirierinin filmlerine el koydu. (Fotoğraf: ALİ ÖZ)
Kargo işçilerine kargatulumba
ş Servisi - Yurtiçi Kargo Servisi işyerlerinde işten çıkarma-
Iar üzerine başlayan direnişlerin 29'uncu günü olaylı geçti. İstanbul
CağaloğJu'nda işten çıkarmalan protesto etmek amacıyla göste-
ri düzenleyen yaklaşık 100 Yurtiçi Kargo Servisi işçisinden 10'u
güvenlik kuvvetleri tarafından gözaltına alındı.
Yurtiçi Kargo'nun Cağaloğlu şubesi
önünde toplanan işçilerle, bir gnıp memur
sendikası yöneticisi ve siyasi dergi temsil-
cileri dün ögle saatinde 'İşçi kıyuruna son',
'Yaşasın lzmir-Ankara yüniyüşü' pankart-
lan ve alkışlarla Hürriyet gazetesi önüne
yürüdüler. Polis, 'özgür basın' 'Basın- işçi
el ele' sloganlan atan gruba, dağümak üze-
reyken mûdahale etti. Güvenlik kuvvetle-
ri pankartlan toplarken grubu da cop kui-
lanarak dağıttı. Bu sırada 10 kişi gözaltı-
na aündı. Olayı gö.rüntülemek isteyen ba-
zı gazetecilerin fılmleri polisler tarafından
zorla alındı.
SHP 11 Başkanı Bozkurt Nuhoğlu, SHP
Milletvekili Salman Kaya ve Tek Gıda-lş
Sendikası'nın bazı üyeleri dün Yurtiçi Kar-
go'nun Altunizade aktarma merkezinde
direnişlerini sürdüren 80 dolayında işçiyi
ziyaret ettiler. SHP ll Başkau Bozkurt
Nuhoğlu burada yaptığı konuşmada, Yur-
tiçi Kargo işvereninin ilan vererek, polisi
kıskırtarak direnişi kırmaya çabşoğını söy-
ledi.
Nuhoğlu şöyle konuştu: "Koalisyon or-
tağı bulunduğumuz yeni hükümet, çalışan-
lann örgütlenmeleri ve tüm ekonomik de-
mokratik haklan konusunda son derece
hassas yaklaşım içindedir. Bu hassasiyetin
ürünlerini toplayacağımız konusunda son
derece umutluyum." SHP Milletvekili Sal-
man Kaya da polisin direnişçi işçiler kar-
şısındaki tutumunu onaylamadıklannı söy-
ledi.
Eminönü Belediyesi'nde çabşan çok sa-
yıda isçi de dün Yurtiçi Kargo'nun Top-
kapı aktarma merkezinde direnişlerini sür-
düren işçileri ziyaret ettiler. Zeytinburnu
Belediyesi'nin de Topkapı işçilerine gıda
yardımında bulunmaya başladığı bildiril-
di.
Maliye çalışanları sendika kurdu
tş-Sendika Servisi - Malıye ve Gümrük
Bakanlığı'na bağlı işyerlerinde çalışan
memurlar dün sendika kurmak amacıy-
la İstanbul Valiliği'ne başvurarak Tüm
Maliye Sen'in kuruluş evrakını verdiler.
Üç yıldır sendika kurma faalıyetlennı
sürdüren maliye çalışanları. kuruluş ev-
raklan valilik tarafından kabul cdildik-
ten sonra valilik önünde, 'Yaşasın Tüm
Maliye-Sen', 'Toplusözleşme hakkımız,
grev silahımız' yazıh pullar attılar.
Tüm Maliye Çalışanlan Sendikası
(Tüm Maliye-Sen) kurucu genel başkanı
lrfan Erdoğanoğlu. burada yaptığı açık-
lamada amaçlannm toplusözleşme ve grev
haklannın alınması olduğunu söyledi. tr-
fanoğlu, hükümetin memurlann sendika-
laşması yönünde verdiği sözü tutup tutma-
yacağıru göreceklerini belirterek şöyle ko-
nuştu "Bizler, hak verilmez alınır ilkesi ile
hedef•'»liğimiz noktaya varmak için önü-
müze çıkan 657 sayıü Devlet Memurları
Kanunu, 1982 Anayasası, 2821 ve 2822 sa-
yılı Sendikalar Kanunu'nda var olan tüm
antidemorkatik engellerin ancak kamu ça-
hşanlanmn, demokrasi güçlerinin birlik-
te mücadelesiyle aşılacağı inancındayız.
GÜNÜ1V
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Toplusözleşmeler ve Enflasyon
1
992 yılında Türk-lş'e bağlı sendi-
kalara üye 623.651 işçiyle Hak-
iş'e bağlı sendikalara üye 151.295
işçiyle ilgili toplusözleşmelerin
bağıtlanması gerekiyor.
Bu 775 bin dolayındaki işçinin 396.
334'ü kamu kesiminde, 378.612'si ise
özel kesimde bulunuyor. Türk-lş'e bağ-
lı işçilerin 290 416'sı, Hak-lş'e bağlı
olanların 105.918'i kamu kesiminde.
1992 yılında kamu kesiminde ve özel
kesimde bağıtlanması gereken toplu-
sözleşmelerin aylara dağılımı ise şöy-
le:
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Arahk
Kamu
Iteslnil
137.915
5.025
96.905
1.388
1.961
5.829
75.670
853
31.292
37.169
210
117
Özal
Jfosfm
74.030
11.144
4.832
24.374
30.128
7.612
7.672
15.399
184.216
3.779
33.530
1.896
Toptam
211.945
16.169
103.737
25.672
32.089
13.441
83.342
16.252
215.508
40.948
13.740
2.013
TOPLAM- 396.334 378.612 774.946
Bu tabloda da görüldüğü gibi kamu
kesiminde bağıtlanması gereken toplu-
sözleşmeler ocak, mart, temmuz ve ey-
fül-ekim aylarında yoğunlaşmış. öze\
kesimde ise ocaktan sonra özellikle ey-
lül ayında büyük bir yoğunlaşma görü-
lüyor.
Bu dağılım takvimi birkaç bakımdan
önemli. Bir kere yılın ilk çeyreğinde
başlaması gereken ve özellikle kamu
kesiminde 240 bin dolayında işçiyi kap-
sayan toplusözleşmelerde ortaya çıka-
cak ölçülerin, sağlanacak ücret artışla-
rının ve diğer koşulların yılın bütünün-
deki sözleşmeler için bir ölçü ve örnek
oluşturması beklenebilir.
Ikincisi, eylül ayında özel sektör söz-
leşmelerinin ağırlık taşıyan bölümü
gündeme geldiğinde 1992 yılı enflasyo-
nu hakkında çok daha iyi bir fikir sahibi
olmuş olacağız. Sayın Tansu Çiller'in,
"Eylülden itibaren enflasyonun düştü-
ğü net biçimde görülecek" yolunda
beyanlarının gerçekleşme olasılığını
daha iyi görebileceğiz. Bunun da toplu-
sözleşmeler için bir ölçü olarak kaale
alınması gerekecek.
Bu koşullarda yılın ilk çeyreğinde
başlaması gereken toplusözleşme gö-
rüşmelerinde takınılacak tavırlar ve
varılacak noktalar büyük önem taşıyor.
Kamu kesiminde, belirlenen enflasyon
hedefleriyle hıç bağdaşmayan yüksek
oranlı ücret artışları gündeme gelirse
bu, tüm diğer sözleşmeler için bir ör-
nek oluşturacak.
Memurlara yılın ikinci yansında veri-
lecek zamlar da bundan etkilenecek.
Ayrıca enflasyonun inişe geçtiğı görül-
se bile yılın ikinci yansında gündeme
gelecek sözleşmelere de etki yapacak
bu ilk çeyrekîe sağlanan yüksek oranlı
artşlar.
Diyelim ki enflasyon hedefinin çok
üstünde ücret ve maaş artışları sağlarv
dı. Mevcut yapı içinde bu ücret artışları
KİT zamlarına ve özel sektör zamlarına
yansıtlacak. Enflasyon hedefinin tuttu-
rulması olanaksızlaşacak. KtT açıkları
daha da büyüyecek, işçi azaltma eğifi-
mi artacak, sanayi kesiminde mevcut
istihdam düzeyini korumak bile güçle-
şecek. .
Türkiye'de enflasyonun asıl sebebi
işçi-memur ücretleri mi? Hayır, değil
ama ücret ve maaş artışları belirlenen
enflasyon hedefinin çok üzerinde ger-
çekleştiği takdirde bu hedefin anlamı
kalmaz, inandıncılığı iyice azalır. Tüm
diğer kesimler de buna göre davranır
ve enflasyon bir kez daha konan hede-
fin çok üzerinde gerçekleşir.
Türkiye'de ücretler yüksek mi?
Türkiye'de işçi ücretleri yüksek mi?
Hükümetimiz her konuda Avrupa ve
dünya normlarına uyum sağlamayı he-
def aldığına göre acaba Türkiye'deki
ücretler Avrupa ve dünya ölçülerihe
göre ne durumda?
TlSK'in yaptığı bir araştırmaya göre
AT ülkeleri ve TürHiye'de yıllık nominal
işgücü maliyetlerinin dolar bazında
karşılaştırması 1985 ve 1990 yıllarında
şu sonucu veriyor
cinsindeıi karşılaştırmasını veren bu
grafik, 1990 yılında Türkiye'de ücretfe-
rin Avrupa'daki düzeylerin çok gerisin-
de bulunduğunu, yenı sanayileşen
ülkeler grubu içinde de yalnızca Mek-
sika'da Türkiye'den düşük bir ücret
düzeyinin geçerli olduğunu gösteriyor.
Saat Basına Ücret + Yan öd*m«-
1985 1M0
Almanya
Belçika
Danimarka
Fransa
Hollanda
Ingiltere
Irianda
Ispanya
Italya
Portekiz
Yunanistan
Türkiye
16.429
16.170
14.013
13.410
15.896
10.573
10.938
8.758
13.154
3.092
6.778
3506
30.590
26.373
25.016
21.330
24.272
23.222
11.237
18.864
27.549
6.790
10.151
8.771
TİSK, Türkiye için yıllık ortalama no-
minal işgücü maliyetinin 1991'de
13.518 dolara yükseldiğini tahmin edi-
yor. Bu veriler Türkiye'de nominal iş-
gücü maliyetlerinin çoğu AT ülkesinde-
ki maliyetlerin hâlâ hayli gerisinde
kaldığını, ancak son yıllardaki artışlarfa
aradaki farkın kapanmaya başladığını
gösteriyor. TlSK'in satın alma gücü pa-
ritesine göre yaptığı karşılaştırma ise
Türkiye'de 1990 yılında erişilen çalışan
başına işgücü maliyetinin tüm AT ülke-
lerini geride bıraktığı iddiasına daya-
nak oluşturuyor.
öte yandan Köln'de bulunan Alman
Sanayi Enstitüsü tarafından derlenen
verilere göre Wall StreetJournal gaze-
tesinin hazırladığı yandaki grafik,
1990 yılında çeşitli ülkelerde ortalama
işgücü maliyetlerinin farklı bir karşılaş-
trmasını veriyor. Saat başına çıplak
ücret ve yan ödemelerin Alman Markı
10 15 20 25 30 35 40
Görülüyor ki Türkiye'de işçilik ücretle-
rinin artık "pahalı" olduğunu iddia
edenlerde hâlâ "ucuz"olduğunu iddia
edenler de kendilerini haklı gösterecek
rakamlar bulabilirler.
Bunlara ek olarak DlE'nin 1990 yılı
anket sonuçlanna göre Türkiye'de ka-
yıtlı işçi sayısınm 3 milyon 564 bin o(du-
ğunu, sendikalı işçi sayısınm 2 milyo-
nun hemen altında kaldığını, kayıt dışı
ücretli sayısınm 1 milyon 770 bin, resmi
işsiz sayısınm ise 1 milyon 635 bin ola-
rak tahmin edildiğini de hanrfatalım.
Sonuç: Çok boyutlu ve karmaşık bir
tablo var önümüzde ve sağlıklı çözüm-
ler her şeyden önce bu tablonun serin-
kanlı bir değerlendirmesinin yapılma-
sını gerektiriyor.
TRT ve Magic Box kanallanna tepki duyan Müslümanlar, alternatif TV kurma çalışmalannıtartışıyor Komör ZehİrienmeSİ C3I1 aldl
Abdestkaçırmayan TV ne zamankurulacak?
CUMHURİYET(Ankara)-îslamcı kesimdeTRT ve Magic Box yayın-
lanna duyulan tepki büyüyor. Bu kesimdeyürütülen alternatif TV
çalışmalan ise bir dizi zorlukla karşı karşıya.
Başını Prof. Dr. Şaban Karataş'ın
çektiği Hilal-1 'le ilgili girişimler, "sözcü-
lerin kendi reklamlannı yapmalan"n-
dan öteye gidemedi.
tslami video fılmleri alanında önder
kuruluş Elif Video ile Türkiye ve Zaman
gazetelerinin de "lslami TV için araştır-
ma yaptıklan biliniyor. Bu konuda atı-
lan tek somut adım ise yurtdışında
gerçekleşti. RP'nin Avrupa'daki uzantı-
sı Avrupa Milli Görüş Teşkilaü
(AMGT), Almanya ve Hollanda'da
kablolu yayına basladı. Köln'de de bir
TV istasyonu kurdu. AMGT'nin tıpkı
Starl gibi uydu aracılığıyla Türkiye'ye
yönelik yayınlara başlayacağı söylenti-
ler arasında.
tslami kesimin özel TV'yle ilgili temel
sıkıntısı ise "laik devletin sansür anla-
yışı"nı aşmak. İkinci birsıkıntı ise "açık
saçık ve içinde kadın olmayan reklam"
alabilmek. Gerekli altyapıyı oluşturmak
için fınansman bulmak da doğal olarak
sorunlar arasında.
Bütün bu sorunlan tslami kesimin
özel TV ile ve yayıncıhkla ilgili önde ge-
len isimleri haftahk Yörünge dergisinde
tartıştı. llginç görüşler ortaya çıktı.
Salih Diriklik (Yönetmen): Hilal-l'in
ve bazı kişi ve kuruiuşlann özel televiz-
yon kurma söylentilerini tam bir spekü-
lasyon olarak alıyorum. Henüz kimse
böyle bir görev üstlenmediği ve üstlen-
meye de talip görünmediği için özel TV
meselesini kaçınlmakta olan bir tren
olarak görüyorum.
Mahmut Çetın (Türkiye Gazetesi
Radyo Televizyon): Asıl mesele prog-
ramcılık, Türkiye'de ve diğer müstemle-
ke ülkelerde olduğu gibi Batılı ve
özellikle Amerikan fılmleri televizyon
kanallannı istila eder. tyi bir çeviriyle
gayri müslim unsurlar yok edilemez mi?
Edilmeye çalışılır, ama ortaya 'Selamü-
naleyküttfl>armen' çıkar. Hikâyesi şu:
Arap ülkelerinin birinde televizyon,
kovboy fılmi yayınlar. Barmene, 'Sela-
münaleyküm barmen, çek bir viski' der.
Ortaya çıkan cinayettir. Allah'ın selamı,
viski ve barmen. Dublajın sonu budur.
Elin filmiyle yayına geçilmez.
Hekimoğlu fsmail (Yazar): Türkiye,
Müslümanlann bulunduğu bir ülkedir,
dolayısı ile bu ülkedeki her şey halka uy-
gun olmalıdır. Bir TV kurmaya şimdilik
niyetim yok. Çûnkü, TV büyük sermaye
isteyen, büyük organize işidir. Ama TV
çahşması yapanlara her türlü yardıma
hazınm.
Prof. Dr. Şaban Karataş: Bu konuda
girişimimiz var. Müslüman Türkleri ve
Müslüman Türklerin ülkelerinde yaşa-
yan herkesi, genel olarak dünyanın, özel
olarak Türk dünyasının ve İslam dünya-
sının gidişatından haberdar etmek
gayesi gûdüyoruz. Ancak anayasada ya-
pılacak değişiklikleri beklemek niyetin-
deyiz.
Yücel Çakmakh (Yönetmen): Starl
örneği gibi uydu yayın vasıtası ile yayın
yapılması için araştırmalar yaptıktan
sonra Hilal örneği gibi yayına baş-
nabileceğini söylemeye başladım. Tabii
dış kaynaklar da devreye gırecek. Yurt-
dışındaki temsilcilerimiz vasıtasıyla dış
bağlantı, İslam ülkeleriyle ilişkilersağla-
nacaktır. Bir sıkıntı, reklamların ölçüsü-
nün ne olacağı. Reklamlan yayınlama
ilkesinde titizlikle durulursa, halkta bir
gûven duygusu uyanabilir. Bu güven
duygusuyla bu kanala reklam verecekler
çoğalabilir.
Mehmet Tannsever (Feza Film): Ora-
ya Hocaefendiyi çıkartır da vaaz ettir-
sen, kimse dinlemez, başka kanallara
kaçar. Kendi dinleyicin bile seyretmez.
Sınemayı yapmamız gerekecek. Şimdi
aldığım romanlan film diye çekmekten
imtina ediyorum. Otuz kırk sene evvelki
romanlara benziyor. Kimileri cıkmış,
Hilal 1 deyip duruyorlar,. Nerede Hilal 1,
hani? Bunlar ancak zamanla olur. önce
sinemanın hakkını vermek gerekır.
Mehmet Talu (İsmailağa Cemaati):
Televizyon bir alettir. Camında, kablo-
sunda, ekranında ve benzeri aksamında
bir kötülük bulunmamaktadır. Bu ba-
kımdan A'dan Z'ye kadar bütün prog-
ramlan İslami prensiplere uygun olan
bir özel televizyonun kurulmasırun zaru-
riliğine ınanıyorum. özel kanalı izleye-
ceklerin televizyonu da özel olmalı.
Yoksa düğmeler ile kanal değiştirildi mi
gene büyük sakıncalar aynen olacaktır.
Mesut Uçakan (Yönetmen): Banka
reklamı, ya da kadını kuilanarak iletilen
mamul reklamına yer verebilecek misi-
niz veya bir Yahudinin malına yer
verebilecek misiniz? Bunlan vermiş ol-
sanız, sizin kendi inançlannız doğrultu-
sunda bir özel televizyon kurma isteği
zaten ortadan kalkar. Vermemiş olsa-
nız, bu sefer de gelir kanaklannız kurur.
Böyle olduğu takdirde, bütün Müslü-
man cemaatleri kavrayabilecek ortak
politikalar oluşturmak lazım.
• AA (tzmir - Selçuk) tzmir'in Gültepe semti ve Selçuk, ilçesinde meydana gelen
kömür zehirlenmesi olaylannda 3 kişi can verdi. Ateşle dolu soba kovasını
odalanna alan iki amca oğlundan Yavuz Taşkıran (21) yaşamını yitirdi. Yakınlan
tarafından dün sabah koma halinde hastaneye kaldınlan Aslan İaşkıran (26) ise
Yenişehir SSK Hastanesi'nde kurtanlamadı. Izmir'in Selçuk ilçesindeki olayda ise
ısınmak için kömür mangalını odalanna alan kan-kocadan Ulviye Doyranlı (52)
öldü. Aynı odada kaJan ve sızan dumandan etkilenerek komaya giren Recep
Doyranlı (57) ise dün sabah durumu gören yakınlan tarafından hastaneye kaldınldı.
Tatlıses'e tutuklama mûzekkeresi
• AA (Ankara) Halk
ozanı Süleyman
Topgül tarafından
hakkında acılan
davaya katılmayan ses
sanatçısı Ibrahim
Tatlıses için mahkeme
yeniden gıyabi
tutuklama mûzekkeresi
yazdı. Ankara 4. Asliye
Ceza Mahkemesi'ndeki
dünkü dunısmada,
halk ozanı Süleyman
Topgül'ün avukatı, sanatçı Ibrahim
Tathses ve besteci Erkan Ocaklı için 30
Araük 1991 günü yazılan gıyabi
tutuklama müzekkeresine rağmen halen
bulunamadıklannı bildirerek "Ibrahim
Tktlıses her gün televizyona çıkıyor,
konserler veriyor, ama hâlâ
bulunamadı. Görevliler hakkında suç
duyurusunda bulunuyorum" diye
konuştu. Bunun üzerine mahkeme,
Ibrahim Tathses ve Erkan Ocaklı için
daha önce verilen tutuklama karannın
tekrarlanarak Cumhuriyet Savcılığı'na
gönderilmesini kararlaştırarak
duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı.
Gaziantepte mermi kaçakçılığı
• AA (Gmztentep) - Gaziantep'te önceki gün düzenlenen operasyonda 2 bin 300
tabanca mennisi ele geçirildi, 3 kişi gözaltına alındı. Emniyet Müdürlügü Silah
Mühimmat Kaçakçılık Şubesi ekiplerince Düztepe Mahallesi'nde, alıcı gibi
davranan polislere mermi satmaya çalışan Mehmet Yıldınm (27), Halit Karakeçi
(44) ve ökkeş Doğan (19) yakalandılar. Sanıklann üzerinde ve gösterdikleri
yerlerde yapılan aramalarda 2 bin 300 adet 9 milimetre çapında yabancı kaynaklı
tabanca mennisi ele geçirildi.