Katalog

^ ^ ^ Sa Cumhuriyet | Sahıbı: Cumhuny« Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadi 0 Murahhas Cye. Eminc Uşaklıgil 0 Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemai, Yazı Işlerı Müdurü: Okai Gonensin 0 Yazı tşlerı Müdur Yardımcılan Salira AlpasJ»n, Kercm Çaİışkan, Necdet Dogaa, Lulfs Hnç Sayfa Düzenı Yönetmenı: Ali Acar 0 Ankara Temstlcm: Ahmel Tgn Iç Polıtika: Mebrael Tezkın Ekonomi: MergJ Taraer, Kültür: Celal fster, Istanbul Haberleri: Muhittin Sirer, Spor: Abdulkadir Vucelman, Makaleler: Şahin Alpıy, Düzeltme: AbdulUh V»rıcı 0 Koordina- tor Ahmel Korulsan 0 Mali Işier: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bnlent Yener 0 Bütçe-Planlama: Sevgj Osmanbeşeoglu 0 RekJam: Ayş« Torun 0 Idare: Huseyin Gurer 0 Işleıme: Onder Çelik 0 Bılgı-lşlem: Nail Inal 0 Personel- Scvgi Bostancıoglu Basan ve Yayaıt Cuıniıunyet Matbaacüık ve Gazstecılık TAŞ. Ttirkocagı Cad 39/4 34334 Ist PK 246 tstanbul 1W. 512 05 05 (20 hal), Tdex 22246, Fu (I) 526 60 72 0 Btrolar Aaluım: Zıya Gekalp Blv Inkılap S No 19/4, TeL 133 II 41-47. TUoc. 42344, F«x. (4) 133 05 65 0 t>Bİr. H Zıy» Blv 1352 S. 2/3. Tel. 13 12 30. TUo- 52359. F « (51) 19 53 60 0 Adau: Inöjıü Cad 119 S. No I Kal I. TM- 19 37 52 (4 haı), Tete 62155. F«x (71) 19 25 78 TAKVIM: 4 ŞLBAT 1992 Imsak: 5.38 Guneş: 7.05 Oğle: 12.22 Ikındr 15 05 Ak$am: 17.30 Yatsı: 18 51 Gireme korunacak • CIMHLRl YET (Nevşehir)- Kapadokya bölgesi ni n en gözde turz™ merkezı durumundakı Gcremeye ağır tonajlı araçlann giriş veıikışlan Nevşehir II Trafîk Kcrrıısyonu'nca yasaklandı. Nevşehir Vaisi Aykut Ozan, alınan kararla bögcnin en büyük turizm değeri olan pe»h»acalannın araçlann çıkardığı güıiiJtüden olumsuz yönde etkılenişini göi>nüne alarak Göreme, Uçhisar ve Ça'iişin'den hertürlü ağır tonajlı arçl-ann gırış veçıkışlannı yaakladığını söyledi. Ozelhkle Gcemede araçlann çıkardığı gürültü neeniyle penbacalannda çatlamalar veıkılmalarsaptanıyor. Yasağa uyıayan araç sürücülen hakkında yail işlem yapılacak. Çıvre yönetmelsgi • NKA(Ankar»)- ÇevreBakanlığj Su Amırlen Yönetmeliği Resmi G:ete'de yayımlanarak yürürlüğe giri. Yönetmelikte özel kalem miürü, müsteşar, teftiş kurulu baanı ıle bakan müşavırlerinın sicil arri bakan olarak belirlendi. Msteşar bürosu personeli müsteşar ydımcısı, hukuk müşavın, savunma seeteri ile basın ve halkla ilişkıler mavirinin sicıl amiri ise müsteşar o:ak. Çevre Bakanlığı'nda diğer pıonelin sicil amirleri ise bir üst arler olacak. Taşra teşkılatında ise çre il müdürlerinin sicil amirliğini v;er yapacak. finya Kadınlar Günü IUMHLJRİYET (Ankara) - 8 Mart Lya Kadınlar Günü'nde Türkiye'deki tıkadın dernekleri, Ankara'da ortak tKUtlama düzenleyecekler. "HM'den Anıtkabir'e kadar el ele jıyüp, gece de fener alayı enlemeyi planlayan 400*6 yakın kn derneği, oluşturulacak olan sdlarda kendi tanıtımlarını da hcaklar. Ankara'dan 80'i aşkın, <* illerden ise 290'a yakın kadın ûeği temsilcisinin katıldığı bir tıantı düzenleyen Kadının Statüsü ve Sınlan Genel Müdürü Hilal 2jO ğlu, konuya ilişkin şunlan stdi: "Toplantıya katılım oldukça fiı idi. Burada bir komisyon oturduk ve yapılması önerilen feyetleri belirledik. Komisyona kimak için bir sınırlama getirilmedi adını yazdırdı" Nının kalkınması • AA(NewYork)- Aralarında Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra özal'ın dabulunduğualtı ülkenindevletyada hükümet başkanlannın eşleri, 25-26 şubat erinde İsviçre"nin Cenevre de yapılacak "'Kırsal Kesimdeki Kqmn Ekonomik Kalkınması" koju zirveye öncülük edecekler. K.ı adı IFAD olan BM Uluslararası Tam Kalkınma Fonu tarafından dünlenecek zirveye, aynca, 4O'ı aşijülkenin devlet ya da hükümet ba^nlannın eşlen ıle çeşıtlı uluararası kuruluşlar ve BM'ye bağlı erin yetkililerinin de katılacağı di Ç* programlı lise • A (tstanbul) - Milli Eğitim Bakanı Kölâl Toptan, çok programlı lise uygjamasının önümüzdeki yıldan inbren yaygmlaştınlıp, geliştirileceğini söytli. Toptan, çok programlı lise uygıamasını daha çok Anadolu'daki il ve üelerde düşündüklerini, bu okullarda henıenel hem de mesleki eğitime yönîk bölümlerin bulunduğunu bildrdi. Türkiye'deki eğitim sorunlan ve bunann çözüm yollannı arastırdıklannı bildren Toptan, "Bu sistemi Istanbul gibi büyık şehirlerde uygulamak oldukça zor. Istasbul için öncelikle okul yapılacak yerltrtespit edilecek, olabiJdiğince çok oku.yapılacak" diye konuştu. Osmanlı halılan • AK (Ankara) - Sultan II. Abdilhamid'e ait değerli bir Osmanlı ipek balısı yaklaşık 3.5 milyar liraya (900 bin Ijviçre Frangı) satışa çıkarıldı. Bu halj>a birlikte iki halı da 1 miJyar 387 milyt>n liralık (360 biner Isviçre Frangı) fiyatlarla satışa sunuldular. Isviçre'de yayırdanan "El Sanatlan ve Islam Habtlığı" adlı dergide fotoğraflan yayırvjanan halılar, özel koleltjiyonculann elinde bulunuyor. Isviçhe'nin Davos kentinde yapılan Dünya Ekonomik Forumu'nda da sergilfljen Istanbul Kumkapı'daki dokuma atölyeleri urünü II. Abdl^lhamid'e ait 189xl32cm ebatıindaki ipek halı, Osmanlı halı sanat-^n en özgun orneklerinden biri olmafcnedeniyle, özellikle dikkati Cüneyt Arkın, özel bir televizyon için dizi film çekmeye hazırlanıyor, önce gerekli belgeleri topluyor 'Gerektiğikadar vıırupkıracağım'CAN KOZANOĞLU (İstanbul) - Cüneyt Arkın, vurma, kınna menzili- nin dışında tuttuğu Teleon için bir polisiye dizi çekecek ve kendi ifadesiyle "Benim güzel polisleriırf'den birini canlandıracak. Di- zi gerçeğe uygun olacağı için "gerektiği kadar" vurup kıracak. Arkın, siyasete devam edıp etmeme noktasında kararsızlık çekıyor. Yeniden aday olursa yine ANAP listelerinde mı yer arayacak, başka bir partiye mi yöne- lecek, o da belli değil. Ve DYP-SHP koalisyonunu, demokrasiye yatkınlık açısından, ANAP ıktidanna göre daha olumlu bir noktada görüyor. Polisiye diziler, polisler, ışkence, tele- vizyon reklamlan, buzdolaplan... Cü- neyt Arkın, her soruyu rahat ve uzun cümlelerle cevaplıyor. Ve konuşma baş- larken, Cüneyt Arkın'ın fılmlerindeki kavga sahnelerinden tanınan, bir çekim kazasının ardından ağır beyin ameliyatı geçiren ve şimdi "Cüneyt Abi"sinin evinde çalışan Kadir Kök'ün de çay ser- visi başlıyor. Politikacı, en azından eski politıkacı sayılmasına rağmen yalnızca partiler arasındaki tercihiyle ilgili sorular bu ra- hatlıktan nasibini alamıyor. MshkıiM dtsyıtan - Teleon'u kıramadığmız biliniyor, ama Teleon'da ne yapacağınız merak konusu. ARKIN - Polisiye bir dizi çevireceğız. Doküman toplamak için polis dosyala- nnı, mahkeme dosyalannı filan kanştı- nyoruz. Bir tek sıkıntımız var şimdilik. Türkiye'de okuyan ne kadar azsa yazan daha da az. Senaryo yazacak insan bula- mıyoruz. Şimdi "Doktorlar" dizisinden tanıdığım 5-6 arkadaşım var ve yetmi- yor. - Bir komiseri mi canlandıracaksınız? ARKIN - Cinayet masasından bir po- lis, ama rütbemi daha tayin edemedim. Şimdi bir kere polisiye dizi deyınce halk ne bekler, onu tayin etmeye çalışıyoruz. Bir de Cüneyt Arkın oynuyorsa ondan ne bekler? - "İz Peşınde" dızisinin senaryo yazan Avni Özgürel, bir söyleşide, Türkiye'- deki suç kalitesinin düşüklüğünden, bız- de ıyi planlanmış cinayetlenn işlenmedi- ğinden, böylece yabancı dizilerle reka- bet edilemediğinden yakınıyordu. Siz bu görüşe katılıyor musunuz? ARKIN - Oralarda büyük paralar harcanıyor. Bir sanayi kurmuşlar. Çok hızlı çekiyorlar ve o hız içinde sıze man- tığınızla, budoğrudur, buyanhştırdeme hakkı da vermiyorlar. Ama ıçlerinde çok az ınsani şey var. Batı'dakiler bu işi yaparken polisi istediği gibi anlatabili- vor. Genelde kötü polisi anlatıyor. - Bir politikacı olarak, DYP-SHP koalisyonunun icraatlannı nasıl değer- lendiriyorsunuz? rüyor musunuz koalisyonu? ŞtffafkanM ARKIN - Demokrasi ilk kez gerçek anlamına kavuşmaya başladı Türkiye'- de. Şeftaf karakolundan tutun da Kül- tür Bakanı'nın yasaklan yasaklaması- na, ınsan haklanna ve devletin kişıye olan baskısının azalmasına kadar, şu an- daki koalisyonun gerçekten ıyı ıcraatlan var. İyi şeyler yapıyorlar. ARKIN - İş düştükçe gideceğim. Val- la biz onlarla çok iyi dostuz. Türkiye gazetesi denince. hemen gruplara aynlı- yoruz. Evet, gerçekten dindarlar, ben de dındarım. Ben Müslümanım ve milliyet- çıyım. Onlar da öyle. Ama çok çağdaş insanlar. Çoğu aydınlarla konuşamadı- ğınız şeylen onlarla konuşup tartışıyor- sunuz. - Reklamlara girmışken, merak edilir hep, televızyondakı buzdolabı reklamı- Cüneyt Arkın, buzdolaplanna 'ölçülii' tekme atmak isterken ayağını burktuğunu anlatıyor. ARKIN - Türkiye'nin şartlannı dü- şünmek lazım. Tanmdaki insanlar iki ay çalışıyor on ay çalışmıyor. Türkiye'de on beş kişinin ürettiğinı Batı'da bir kişi üretiyor. Eğitim, sağlık, kültür sorunlan büyük. Üstelik borçlanmız çok. Bir an- lamda Batılı. kapitalist bir ülke olması lazım artık Türkiye'nin. Bunlar olma- dan hangı hükümet gelse ne yapabilir ki? Köklü çözüm çok uzun vadeli. - ANAP'ın yapmadığı şeyler mi? ARKIN - ANAP bunlan yapmadı. yapıyor göründü, ama yapmadı. Tabii 141, 142, 163 o zamanda kalktı, ama koalisyon hükûmeti bu konularda daha elle tutulur işler yaptı. - En azından, yetennce iyi niyetli gö- mi? - Türkiye gazetesınin televizyon rek- lamlannda, "Sevgıli Peygamberim" ka- sedıni tanıttınız. Bu reklamlar sürecek nızda, buzdolabına vuruyordunuz ve görüntü donuyordu. Sonra ne oluyor- du, dolap devriliyor muydu? ARKIN - İlk çekımlerde çok hızlı vu- rarak bırkaç tane buzdolabı harcadık Sonra hareketin teknığını biraz daha ça- lıştım, tam çok hafıf vururken yere düş- mek için. Buzdolaplarını kurtaralım, hafıf vuralım derkerf ayağımı kurtara- madım, üç ay dızımı kullanamadım. Buzdolabının altındaki masaya takılmı- şım. Ylatptlisifllçimtoyhn - Türkiye'de de kötü polislerin anlatıl- dığı filmlerin, dizilerin çekilebileceği bir ortama gelindi mi artık? ARKIN - Bakın Türkiye'de ilk kez be- nim yaptığım polisiye filmler tuttu. Çün- kü doğrulan söyledık. Şimdi Türkiye'de hiçbır polis rüşvet almıyor, hepsi çok na- muslu diyemeyiz. Ancak ben iki üç aydır yine polisin içındeyım. Bunlar azınlıkta, bir ya da iki tanesi bütün polislerin adını kötüye çıkarabiliyor. Bu dizide araştır- mak laam, gerçekten Türk polisi nedir, ne yapıyor, ne kadar kötüdür, nasıl sı- kıntılar içinde yaşıyor. GtrtktHikaiarvır-kip - Bu dizıdeki vurma kırma dozu ne olacak? ARKIN - Gerektiği gibi. Polis neler yapıyorsa, nasıl bir çalışma oluyorsa onu yansıtacağız. Yanımızda uzman ki- şiler olacak. Bir ev nasıl kuşatılır, nasıl baskın yapılır? - Nasıl sorgu yapıldığı konusunda da uzmanlardan >ararlanacak mısınız? ARKIN - Siz hıç sorguya çekildiniz mi, bilmiyorum. Okuyoruz şurada bura- da, polis ışkence ediyor, polis sert davra- nıyor, karakollarda bazen insanlar atlı- yor, düşüyor, ölüyor. Polis mi yaptı? Bunlar gerçekten çok az. Bu işlere ne ka- dar siyaset kanştığını da bilmiyoruz. Yazılıp söylenenlere bakılırsa, Türkiye'- de işkence var. Var ama, bunu kim yapı- yor? Benim güzelım polislenm mi yapı- yor, yoksa polis görünen başka insanlar mı var? Styasi p»Hs *mu - Siyasete atılmış bir oyuncu olarak, siyasi polis rolüne çıkmayı düşünmez misiniz? ARKIN - Siyasi polis olursak, dosyala- nn üzerıne mi gideceğiz? Yok canım, dosyalann üzenne gıdenler var. Şaka bir yana, öyle bir şey çok dar sahada kalır, malzemesi olmaz. - Politıkaya devam edecek misiniz? ARKIN - Onu bilemıyorum. Şimdi ben bu polisiye dizide, bütün namusum- Ia, belli bir araştırma içinde gerçekieri yararlı bir biçimde ekrana getirirsem, bir milletvekilinin yapacağından çok da- ha hayırlı bir iş olacağını düşünüyorum. Yalnız benim Eskişehir'e verdiğim bir söz var, Eskişehir'e bazı hizmetler gö- türmek istiyorum. ama bu siyasetle olur, siyaset dışından olur bılemem... - Siyasetle olursa yine ANAP'ı mı ter- cih edeceksinız? ARKIN - O belli olmaz. belli olmaz. Avrupa'nın ünlü modaevleri çılgın ve cüretli giysilerle podyumlan birbirine katıyorlar Modacdarın yeni gözdesi: Travestiler Haber Merkezi - Son zamanlarda Avrupa'daki büyük kentlerin modaevleri ve çok katlı mağa- zalannın moda bölümlerinde ağırlık, fazla göz alıcı, adeta rü- küş denebilecek vamp kılıklara ya da travestilerin rağbet ettik- leri giysilere veriliyor. Londra'nm dünyaca ünlü çok katlı lüks mağazası Harrods'da son günlerde pınl pırıl payetli giysıler kapış kapış gidi- yor. Independent gazetesındeki habere göre Londra'nm ünlü eczane ve parfîi- merilerinden Boots, kadınlara takma kirpik yetiştiremediklerini anlatıyor. Kadın düşmanlığı mı? İnsanın aklına gelen ilk soru, Thierry Mugler, Jean-Paul Gaultier, Pam Hogg gibi önde gelen, gözde modacılann ka- dınlara ters gelebilecek travesti giysileri- ni neden lanse ettikleri? Yanıt şu olabilir: Moda her zaman çarpıklık. çarpıcılık üzenne kurulu bir sektördür. Modacılar her zaman şaşırt- mayı severler, bunda biraz da hınzırlık gizlidir. Mugler, Gaultier, Hogg ve GaJ- liano'nun son koleksıyonlannı ızleyen- ler, daha sonra da satışlarını gözleyenler bu modacılann haklı olduğunu teslım etmekten başka bir şey yapamadılar. Üstelik 1980'lerin modasının hiç de çarpıcı, heyecan verici ve yaratıcı olma- dığını düşünenler, bu yenı akımın gıyım sektörüne canlılık katacağından kuşku duymuyorlar. Neden travesti? Travesti giysilerine karşı çıkanlar ise bunun kadın düşmanlığı mesajı içerdiği- ni, kadınlarla alay ettığinı söylüyorlar. Paris'te bu sonbahar koleksıyonunu ağır makyajlı, minık, korse benzeri giy- siler içindeİci travesti mankenlerle tanı- tan John Galliano, travestılenn manken olarak kullanılması ya da travesti kılığı- nın modaya girmesi konusunda bakın neler diyor: "Travestilerin kullanılmasının tek amacı kışıleri giysilere baktırmaktır. Umanm bu, modacılann kadınlann na- sıl görünmesinı ıstediklen mesajmı ver- miyordur. Hiç kimsenin böyle bir kanı- ya kapılmasını istemem. Yine de bu ravestilerin cüretkâr gıyiminden cesaret bulan bazı kadınlann da onlar gibi gi- yinmeye başladıklannı itiraf etmeli- yim." Thierry Mugler da travestıleri podyu- ma sırf eğlence olsun diye çıkardığını söyleyerek, "İyi şov yapıyorlar" diyor. Gerçekten de travesti modeller Mugler'- in abartılı kılıklannı çok iyi taşıyorlar. Vamp ve travesti kıyafetler, modacılann tıkandığı noktanın ötesindeki çılgınlıklara uzanıyor. Grip virüsüne karşı erken aşı üretimi tstanbul Haber Servisi - Grip aşısı üre- ten fırmalar iş kayıplan ve ölümlere yol açan gribe karşı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile işbirliği içinde savaşıyorlar. Her yıl WH0, bir sonraki yıl salgın yapabilecek grip virüslerini saptayarak bunlan aşı üreten firmalara gönderi- yor. Aşı üretebilmek için gerekli to- humlan VVHO'dan alan firaıalar her yıl yeni bir aşı üretmek zorunda kalı- yorlar. Gripten korunmak amacıyla aşı üre- ten Pasteur Merieux Senım Aşı Sana- yii'nce dün President Otel'te düzenle- nen basın toplantısında aşı ve serum konusu ele alındı. Toplantıda konuşan fırmanm Genel Müdürü Michel Pera- ult, 1897 yılından bu yana aşı ve serum ürettiklerini vurgulayarak finnanın dünya aşı pazannın yüzde 30'una sa- hip olduğunu söyledi. İki yıldan bu yana Türkiye'de şubelerinin bulundu- ğunu da kaydeden Perault, bugünlerde Türkiye'de lokal düzeyde aşı üretebil- mek için Sağlık Bakanhğı ile görüştük- lerini açıkladı. Firmanın Türkiye'deki satış ve pa- zarlama müdürü ecz. Muzaffer Pek- mezci ise grip aşısı uygulamasında dikkat edilmesi gereken noktalara de- ğindi. Bu aşılann gribe karşı yüzde 90 başanlı olduğunu belırten Pekmezci, Çin gribi salgınından sonra 100 bin doz grip aşısına ilaveten 12 bin doz grip aşı- sı getirerek piyasaya sürdükferini söy- Aşımn, koruyucu hekimlik açısın- dan büyük bir önemi olduğunu vurgu- layan Pekmezci, "^Hedefımız, koruyu- cu hekimlik. Hastalıklardan korun- mak onlan tedavi etmekten çok daha kolay ve ucuzdur" dedi. Avrupa ülkelerinde etkin aşılama yapıldığı için hiçkimsenin tetanoz, ku- duz ve gripten ölmediğini kaydeden Pekmezci, Türkiye'de bu nedenle orta- ya çıkan ölümlerin gerektiği gibi aşı uygulanamamasından kaynaklandığı- nı söyledi. Grip aşısı tüketiminin Türkiye'de Avrupa ülkelerine göre oldukça düşük olduğunu vurgulayan Pekmezci, bu durumun ölümleri arttırdığına da dik- kat çektı. Avrupa'da "kronik akciğer, kalp, diabet ve böbrek hastalığı olan- larla 60 yaşın üzerindeki kişiler ve tüm sağlık personelınin tamamının sağlık sigortasından karşılanmak suretiyle rutin ve zorunlu olarak aşılandığmı" belirten Pekmezci, Türkiye'de de bu uygulamanın başlatılması gerektiğinı ifade etti. Firma yetkililerinin verdiği bilgiye göre, gnp aşısının koruyucu olabilmesi için hastalık başlamadan önce >aptınl- ması gerekıyor. Bunun ıçın en ideal dönem sonbahar. Aşının 7-10. günle- rinde koruyucu etkisi başlıyor ve bu 8-9 ay sürüyor.