Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 19
İABD, sumocu ihraç etti
AjTverikalı sumo güreşçisi 'Dam-
perli Kamyon' Konişiki diin es-
kî model Japon Surnika Shioda
Ue Tokyo Oteli'nde dünya evine
girdi. Amerikah işadamlarmın
Japon pazanna girme çabasını
bilenler "Sonunda ABD Japon-
ya'ya bir ihracatı gerçekleştirdi"
dediler. Reuter'in haberine göre
damat 262 kilo, gelin ise eşinin
beşte biri ağırhğa sahip. ABD
Başkanı George Bush'un Havai
doğumlu ve asıl ismi Salevaa
Atisanoe olan ağır sıklet güreş-
çisine kutlama telgrafı çektiği
bildirildi. (Fotoğraf: AP)
Operadaki
kraliçe
Birleşik Krallık,
Kraliçe 2.
Elizabeth'in tahta
çıkışının 40.
yüdönümü
kutlamalarını
aristokratik
düzeyde
Mozart'ın Don
Giovanni Operası
ile başlattı.
Londra Kraliyet
Operası'nda
önceki gece üç
buçuk saat süren
konser öncesinde
2. Elizabeth, eşi
Prens Philip ve
oğlu Prens
Edward halkın
coşkulu
tezahüratı ile
karşılandı.
(Fotoğraf: REUTER)
Endonezya'da
hanedan krizi
AA (Cakarta) - Endonezya'da
Devlet Başkanı Suharto'nun ai-
lesiyle Ugili "Oğullar ve Kızlar
İmparatorluğu" başlıklı yazı ne-
deniyle, TIME dergisi Endonez-
ya'daki abonelerine 15 gün gecik-
meyle dağıtıldı. TIME dergisinin
3 şubat tarihli sayısının Endonez-
ya'daki dağıtımı, ülkede 25 yıl-
dır iktidarda bulunan Devlet
Başkanı Suharto'nun çocukları
konusundaki "Suharto'nun Ço-
cuklan, Kayrüan Kapitalist De-
ğil, Girişimci Olduklarını
Söylüyorlar" başlıklı yaa nede-
niyle 15 gün gecikmeyle yapıldı,
ancak sansür edilmedi. TIME-
ın yazısında Suharto'nun oğlu
Bambang Trihadjmodjo'nun
"Siyasi üstünlüklerim var, çün-
kü Başkan'ın oğluyum. Kapılan
açabilirim. şeklindeki sözlerine
de yer veriliyor.
Los Angeles sular altında
Kaliforniya'nın güneyi ile Los Ange-
les'ta altı yüdır çekilen susuzluk, ön-
ceki gün beklenmedik bir şekilde son
buldu-. Reuter'in haberine göre son
20 yılın en şiddetli yağmurlan Los
Angeles'ı göle, caddeleri nehirlere
döndürdü. Cankurtaran ekipleri, yer
yer derinliği üç metreyi aşan göletler
Uzerinde motorlu şişme botlarla Los
Angeleslıların yardımına koştular.
Beyaz Saray'da brifıng
Orta Asya'da
tercihTürkiye
Orta Asya için işbirliği
CUMHURtYET (Was-
hington)- Başbakan Süleyman
Demirelin VVashington ziya-
reti, iki ülke arasındaki ilişki-
lerde yeni bir döneme işaret
ediyor. Demirel, ABD Başka-
nı George Bush ile dün bir
araya gelmeden önce, Beyaz
Saray'da Türkiye konulu bir
"geri plan" brifingi verildi.
Brifıng, iki ülkenin ilişkilerin-
deki yeni döneme ilişkin ipuç-
lan verdi.
Brifıngi veren ABD Dışişle-
ri Bakanhğı'nın bir üst düzey
yetkilisi, Bush yönetiminin.
Orta Asya'da İran'a karşılık
Türkiye'nin etkisini tercih
edeceğini açık bir dille ifade
etti. Yetkili, Türkiye ile
ABD'nin Orta Asya ve Kaf-
kasya'da işbirliği yapabile-
ceklerini söyledi ve; "Türkiye,
Orta Asya cumhuriyetleri için
model olabilir. Demokratik-
laik yapısı ve serbest piyasa
ekonomisi. bu curnhuriyetle-
rin sahip olmasını istediğimiz
özelliklerdir" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı
yetkilisi, bir soru üzerine de
ANAP hükümetleri dönemin-
de Türkiye ile ABD arasmda
Irak konusunda kurulan go-
rüş birliğinin, yeni hükümetle
de sürmemesi için bir neden
görmediklerini kaydetti.
Bir gazetecinin, ABD'nin
bir Kürt devleti kurulmasın-
dan yana olup olmadığını sor-
ması üzerine yetkili, "Tür-
kiye'nin toprak bütünlüğüne
kuvvetle saygı gösteriyoruz.
Bağımsız bir Kürt devleti ku-
rulmasına da karşıyız" yanıtı-
nı verdi. Türkiye'nin son
dönemde Kürt kökenli vatan-
daşlanna daha çok özgürlük.
demokratik ve kültürel haklar
tanıdığını belirten yetkili, bu
politikanın önceki hükümet-
lerden farkh olduğunu söyle-
di.
Yetkili, PKK'yı bir terör ör-
gütü olarak nitelendirdikleri-
ni anımsatarak "'Türkiye'nin
Güneydoğusu'ndaki sorun-
lar. PKK'nın terörist saldın-
lan sonucu ağırlaşmıştır.
Türk güvenlik güçleri bu sal-
dınlan önlemek için yoğun
çaba harayorlar" diye konuş-
tu.
Türkiye ile ABD arasındaki
ikili ilişkilerin arttınlmasın-
dan yana olduklarını kayde-
den yetkili, Türkiye ile ABD
arasında askeri ittifakın yanı-
sıra ekonomik ittifak olmasını
da desteklediklerini belirterek
iki ülke arasında uzun dönejn-
de serbest ticaret arilaşması-
nın söz konusu olduğunu söz-
lerine ekledi.
Yasa, komisyonda kabıü edildi
Erken emeklilik
3 yü için geçerliAA (Ankara) - TBMM Plan
ve Bütce Komisyonu'nda, Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal tarafın-
dan veto edilen ve yaş haddi
aranmaksızın kadınlann 20, er-
keklerin 25 hizmet yüını doldur-
Park Otel'de
M Baştarafı 1. Sayfada
çelerini hukuka aykırı buldu.
Mahkemenin 4 Şubat 1992
tarihli karar metninde, ilgili ya-
sa uyannca inşaatın durdurula-
bilmesi için inşaatın ruhsatsız
olması veya ruhsatlı inşaatın
ruhsat ve eklerinde aykırıuk bu-
lunması gerektiği açıklanarak,
durdurma işleminin hukuka ay-
kırı olduğu yargısına varıldı.
Kararda, ayrıca Beyoğlu Be-
lediyesi'nce inşaatta 'emniyet
tedbirlerinin ahnmasına kadar
inşaatın durdurulmasına' ilişkin
diğer uygulamanın da hukuka
aykınhk oluşturduğu görüşüne
yer verildi.
maları halinde emekli olmaları-
nı öngören yasa, değiştirilerek
kabul edildi.
Benimsenen ve genel kurulda
öncelikle görüşülmesi kararlaş-
tınlan yasa, yaş haddi aranmak-
sızın çalışan kadınlann 20, er-
keklerin ise 25 hizmet yüını dol-
durmaları halinde bağlı bulun-
duklan sosyal güvenlik kuruluş-
lanndan emekli olmalan imkâ-
nmı getiriyor.
Komisyonda verilen ve be-
nimsenen bir önergeyle yasada
yer alan süreklilik ilkesi değiş-
tirildi, 1 Mart 1995 tarihine ka-
dar geçerli olması esası getiril-
di. Buna göre yasamn yürürlü-
ğe girdiği tarihte veya 1 Mart
1995 tarihine kadar 20 hizmet
yılını dolduran kadmlar ile 25
hizmet yıhnı dolduran erkekler,
istekleri halinde emekli olabile-
cekler. 1 Mart 1995 tarihine ka-
dar yasa hükümleri uyannca
emekliliğe hak kazananlar, bu
tarihten sonra istemeleri halin-
de emekli olabilecekler.
BURSA ALTINCI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
1991/3375
Kambiyo senetlere (çek, poliçe ve emre muharrer senet) uzerinde
haciz yolu ile yapılacak takip taleplerinde ödeme emri.
Alacakk: S.S. tpekiş Mensucat T.A.Ş., Mensuplan TUketim Koop.
Veküi: Av. Muzaffer Içer, Atatürk Caddesi Ipekçi Han Kat: 3,
No: 21 BURSA
Borçlu: Tahsin Kutman (Ortaklar Mobilya ve Halı) Tepebaşı Fa-
tih Caddesi No: 128/E KeçiÖren/ANKARA
Alacak miktan: 13.650.000.- liranın icra masrafı, işleyecek ticari
faizi ve ücreti vekâlet ile tabsili.
Senet tarihi: T.lş Bankası Keçiören Şubesi'ne ait 28.4.1991 tarihli
çek.
Yukanda adı geçen borçluya normal yollardan tebligat yapılama-
dığından, 163 örnek ödeme emrinin Türkiye'de münteşir bir gazete
ile ilanen tebliğine karar verilmiş olup,
Bu nedenle,
Yukanda yaalı borç ve aıasraflan işbu ödeme emrinin tebliğd ta-
rihinden itibaren on gün içinde ödemeniz, takip dayanağı senet kam-
biyo senedi niteliğini haiz değılse, keza takip dayanağı senet altındaki
imza size ait olmadığı iddiasında iseniz (5) gün içinde açıkça bir di-
lekçe ile Tetkik Mercil Hâkirnliği'ne bildinneniz, aksi takdirde kam-
biyo senedindeki imzanın sizden sadır olmuş sayılacağı, imzanızı
haksız yere inkâr ederseniz senede dayanan takip konusu alacağın
% 10'u oranında para cezasma mahkûm edileceğiniz, borçlu olma-
djğıruz veya borcunuz itfa veya imhal edildiği veya alacağın zama-
naşımına uğradığı hakkında yetki itiraanız varsa bunu sebepleri ile
birlikte (5) gün içinde Tetkik Mercii Hâkimliği'ne bir dilekçe ile bil-
direrek Tetkik Mercü'nden itirazjnızın kabulüne dair bir karar ge-
tirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediği
ve borç ödenmediği takdirde 10 gün içinde 74. madde gereğince mal
beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapis ile tazyik olunacağınız,
hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunur-
sanız hapis cezası ile cezalandınlacağuuz, ihtar,
İşbu ilanın Türkiye'de münteşir bir gazetede yayımlanmasından
itibaren 15 gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı,
Tebbgat Yasası'nın 28. ve mütakip maddeleri uyannca ilan olu-
nur. 25.10.1991
• Baştarafı 1. Sayfada
ler arası çalışmalarda, Orta As-
ya başta olmak üzere, Kıbrıs,
Irak'taki son durum, iki ülke
arasındaki ilişkiler ve PKK terö-
rizmi masaya geldi.
Görüşmelerde, iki Ulke ara-
sındaki işbirliğinin geliştirüme-
si ve derinleştirilmesi konulann-
da ilke karan alındı. PKK terö-
rii konusunda işbirliğinin geliş-
tirilmesi ve Irak'a bu kararlar
cerçevesinde yaptınmlann sür-
dürülmesi konulannda da görüş
birliğine vanldı. Türk ve Ame-
rikan taraflan, Irak'ın toprak
bütünlüğünün korunmasma iliş-
kin olarak ilke birliği içinde ol-
duklarını bir kez daha vurgula-
dılar
Heyetler arası görüşmelerin
tamarnlanmasımn ardmdan De-
mirel ve Bush, Beyaz Saray'ın
bahçesinde gazetecilere birer
açıklama yapûlar. llk konuşma-
yı yapan Bush, Demirel'e olan
"sevgi ve saygısını" bir kez da-
ha dile getirdi ve Türkiye ile
ABD arasındaki ilişkilerin her
zaman geliştirilmesinden yana
olduğunu kaydetti. Tüıkiye'nin
Orta Asya cumhuriyetleri için
model olacağını belirten Bush,
ABD'nin bu konuda her türlü
yardımı yapmaya hazır olduğu-
nu söyledi.
Bush, Kıbns sorununun çö-
zümüne yönelik olarak kısa sü-
re içinde bir zirve toplanması
konusunun görüşmelerde gün-
deme geldiğini kaydetti ve bu
konuda umutlu olduğunu bil-
dirdi.
Demirel de konuşmasında,
dünyamn oluşumunda etkin ol-
duğunu ve bunun aynı şekilde
devam edeceğine inandığını
kaydederek "Dost ve müttefik
ABD gücünü demokratik değer
ve ideallerden alıyor. Bu değer-
ler de ABD'yi büyük bir ülke ve
millet yapıyor" dedi.
Türkiye ile ABD arasındaki
gönüllü işbirliğinin, özgürlük ve
meşruiyet konusundaki endişe-
lerin paylaşımına dayandığını
ifade eden Demirel, iki ülke ara-
sındaki ilişkilerin bu nedenlerle
devamlı ve verimli olduğunu
söyledi.
"Bugün, bu değerler üzerine
kurulmuş uluslararası bir birli-
ğin doğuşuna şahit olmaktan
memnunluk duyuyoruz" diyen
Demirel, Türkiye ve ABD ara-
sındaki iki kutuplu bir dünya
uzerinde varolan savunma da-
yanışmasının, birleşik bir dün-
yada da devam edeceğini kay-
detti.
Başbakan Demirel, Başkan
Bush ile yeni dünya düzeninde
Türk-Amerikan ilişkilerinin bo-
yutlanru görüştüklerini bildirir-
ken, "Köklü değişimler ile be-
lirsizliklerin yaşandığı, barış ve
refahın demokrasi Ue serbest pi-
yasa ekonomisine dayanan böl-
gesel işbirliği ve dayanışmadan
geçtiği bir çağda, ortak sorum-
luluklarımızın bilincindeyiz"
dedi.
Başbakan Demirel, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Saddam'ın güçlerinden ka-
çan Kürtler, Araplar ve Türk-
menlere yapılan yardımdan son-
ra şimdi de dağılan Sovyetler
Birliği'nden doğan bağımsız
uluslara umut veriyoruz. Bu iki
inarulmaz rahatlatma operasyo-
nunun gerçekleşmesi için ülke-
lerimiz arasında işbirliği ve bir-
likte yasama ruhu ve uluslara-
rası dayanışma olmalıdır. Tür-
kiye, Iaik ve çoğulcu demokra-
sisi ile sorunlar icindeki Ortado-
ğu'da ve Balkanlar ile Sovyet-
ler'in dağılmasıyla ortaya çıkan
yeni bağımsız devletlerin arasın-
da bir istikrar adası konumun-
dadır."
Demirel, konuşmasında Kıb-
ns sorunununa da değindi. Baş-
bakan Demirel, şunlan söyledi:
"Kıbrıs sorununu yeniden
gözden geçirdik. Birleşmiş Mil-
letler Genel Sekreterliği aracılı-
ğıyla Kıbns sorununa görüşme-
ler yoluyla bir çözüm bulunma-
sına olan inancımızı tekrarladık.
Ada'daki iki toplumun da çı-
karlannı koruyacak adil bir çö-
züme ulaşmak için desteğimizi
sürdüreceğiz."
Başbakan, "AGÎK ve NATO
ile olan yakın ilişkilerimiz,
Avrupa-Atlantik bağını kuvvet-
lendirmekte ve Birleşik Avru-
pa'nın oluşmasına yardımcı
olmaktadır" dedi ve şöyle de-
vam etti:
"înanıyoruz ki savunduğu-
muz ve paylaştığımız değerler,
verimli ve iki tarafa da yararlı
bir ortaklığm oluşmasını sağla-
yacak, bu da bölgesel ve global
barış ve istikrara katkıda bulu-
nacaktır."
(
Demirel, konuşmasında,
"Türklerin bütün mevsimlerde
dost olduğunu" hatırlattı ve
Bush ile eşine misafirperverlik-
leri için teşekkür etti.
ABD ile Yeni Dönem...
Bush'tan Türkiye niyetine
• Baştarafı 1. Sayfada
cesinin göz doldurduğunu söy-
lediler.
Heyetler arası görüşmelerin
tamamlanmasından sonra, iki
lider birlikte Beyaz Saray'ın
bahçesine çıkarak birer açıkla-
ma yaptılar. llk konuşmayı
Bush yaptı. Bush'un, kısa süren
konuşmasında bir ara Demirel'-
in ABD'ye kaç yıl önce geldiği-
ni unutması üzerine Demirel
araya girerek, "37 yü önce" de-
di. Ardından sözü alan Demirel,
Bush'a oranla uzun bir konuş-
ma yaptı. Demirel konuşmasın-
da 'Turkey' yerine 'Türkiye'
sözcüğünü kullandı.
İki lider Beyaz Saray'ın Gü-
ney Bahçesi'nde parlayan güneş
altında açıklamalar yaptılar.
Daha önce saptanan zaman-
lamayı aşan ikili görüşmeden
sonra heyetler halinde yenen öğ-
le yemeğinin mönüsünü patates
çorbası, kuzu rosto, mantarlı
pilav, salata ve tatlı olarak da
taze böğürtlenli kremkaramel
oluşturdu. yemekte şarap ola-
rak da 1990 Saintsbury ve 1987
Gary Farrel içildi.
Diyanefin takvimi nasıl dağıtıldı?
• Baştarafı 1. Sayfada
karşı en büyük düşmanın Yahu-
diler ve müşrikler olduğunu açık
bir ifade ile belirtmektedir. De-
mek oluyor ki Yahudiler ina-
nanlara düşmanlıkta en önde
yer almaktadır."
Dışişleri Bakanlığı 5 aralık ta-
rihli sayfada bulunan "Yağmur
Duası" hakkındaki yazıyı da
uygun bulmadı. Bu yazı da şöy-
le:
"Dini bütün halkımız, içkiyi,
kuman, fuhuşu, faiz yemeyi,
büyüklere saygısızlık etmeyi,
ekmek israfım ve ibadetlerden
uzaklaşmayı Allah'm gazabını
davet eden sebepler olarak gö-
rür. Yağmur sıkıntısı da bu ga-
zabın bir parçası olarak değer-
lendirilir. Bu sebeptendir ki yağ-
mur duası o bölgedeki halkın
bir pişmanlık gösterisidir."
Dışişleri Bakanlığı'nın bu
saptamalar dışında da takvim-
de sakmcalı bilgiler bulduğu,
bunun üzerine de uyarı yaptığı
öğrenildi.
Dışişleri Bakanlığı'nın engel-
leme çabalarına karşın takvim-
lerin yurtdışında dağıtımının ya-
pıhnasında Diyanet'ten sorum-
lu Devlet Bakanı Ekrem Cey-
hun etkili oldu. Ceyhun'un Dı-
şişleri Bakanı Hikmet Çetin'le
görüşerek takvimlerin dağıtımı-
nın engellenmemesini istediği
öğrenildi.
Dışişleri'nin bunun üzerine
takvimin dağıtınunı "görmez-
likten gelme yolu"na gittiği, an-
cak genelgesini de iptal etmedi-
ği kaydedildi.
Paris
Paris Büyükelçisi Tanşuğ Ble-
da ise Cumhuriyet'in konuyla il-
gili sorularını yanıtlarken Diya-
net İşleri Başkanlığı'nın büyük-
elçiliklerdeki din görevlileri ara-
cılığıyla bir takvim dağıttığını
hatırlattıktan sonra "Bu takvim-
ler bizim aracılığımızla getirtüip
dağıtümadı. Din görevlileri sa-
nırım buradaki bazı dernekler
aracüığıyla takvimleri dağıtırken
biz de haberdar olduk" dedi.
Büyükelçi Bleda, söz konusu
takvimi kendisinin de inceledi-
ğini belirttikte sonra "Takvim-
de bazı mahzurlar gördük ve bu
görüşümüzü Ankara'ya bakan-
lığa bildirdik. Bakanlık da tak-
vimde bazı mahzurlar olduğunu
saptadı ve bir genelge ile bu tak-
vimlerin dağıtılmasının durdu-
rulmasına karar verdi" şeklinde
konuştu.
Hollanda
Hollanda Türk Büyükelçiliği
Müsteşarı Seçkin Çetinelli bu
takvimlerin Diyanet İşleri tara-
fından elçüiğe bağlı Dini Hizmet
Müşavirliği'ne yollandığını, an-
cak Dışişleri'nden gelen talimat
üzerine dağıtım yapümayıp elde
tutulduğunu söyledi.
Almanya
Berlin muhabirimiz Dilek
Zaptçıoğlu'nun bildirdiğine gö-
re Türkiye'nin Bonn Büyükelçi-
si Dr. Onur Öymen, Dışişleri
Bakanlığı'ndan konuyla Ugili
herhangi bir talimat gelmediği-
ni söyledi. Öymen, Diyanet ta-
rafından hazırlanıp Almanya'-
da da dağıtılan takvimin saİcın-
calı olduğuna dair bilgiler bu-
lunduğunu söyleyerek, "Ancak
sorumluluk Diyanet Işleri'nin-
dir" dedi
İngiltere
İngiltere Büyükelçisi Cande-
mir Onkon ise bu konuda şun-
lan söyledi:
"Takvimlerin gönderildiğini
duydum, ama elçiliğe gelmedi.
Bu konuda Dışişleri'nden bir ge-
nelge de gelmedi:'
Borsada 4
düşük' günler
• Baştarafı 1. Sayfada
du. İnterbankta yüzde 62 faizle
para satanı bulamayan bankalar
kendi aralannda 15-20, hatta 30
puan daha yüksek fazile para
toplamak zorunda kaldılar.
Bankaların kendi aralannda
gerçekleştirdikleri bir gecelik
borçlanmaların ağırhkh orta-
lama faizi yüzde 78 oldu.
Buna karşılık bankalar bir
haftaya kadar olan repolara
yüzde 70-75 arasında faiz ver-
meye devam ettiler. Ayhk
repolarda ise faiz daha düşük
kaldı. Bankalar bir ayhk repo-
lara yüzde 62-65 arasında faiz
uyguluyorlar. Para darlığının
başladığı geçen hafta ortasın-
dan önce haftalık repo faizleri
yüzde 56-58 düzeyinde bulu-
nuyordu. Böylece repo faizle-
rindeki artış yaklaşık 15
puana vanyor.
Bankalann bu kadar yük-
sek faizle para talep etmesi,
döviz piyasasından ve borsa-
dan fon akmasını sağladı.
Bunun yanında piyasadaki
paranın sıkışıklığında önemli
bir etki yapan Ziraat Ban-
kasfna para girişi olduğu,
büyük para alıcısı bu banka-
nın talebinin azalmasıyla bir-
likte para piyasasınm ateşinin
de dün akşam saatlerine doğ-
ru düştüğü belirtildi. Yüzde
90'ın uzerinde seyreden bir ge-
celik borçlanma oranlannın
akşam saatlerinde yüzde 70'-
lere doğru gerilediği, repo faiz
oranlannın da yine yüzde 70'e
indiği kaydedildi.
Bankacılar, bugün ve yarın
Merkez Bankası'nın açık pi-
yasa işlemi ödemeleri olduğu-
nu, bunun da rahatlamaya
katkı sağlayacağını behrttıler.
• Baştarafı 1. Sayfada
Esenboğa ve tncirlik'ten kalkan Amerikan
nakliye uçaklarını kastediyordu. Beyaz Sa-
ray görüşmelerinde, Türk kökenli cumhuri-
yetlere yardım etmek ve Batı'yla ilişkilerini
geliştirmek için yeni yollar aranması da be-
nimsendi. Bu arada bir Amerikalı yetkilinin
deyişiyle, "Iaik ve demokratik bir Islam ül-
kesi" olarak Türkiye'nin bu cumhuriyetlere
dönük bir "model" oluşturması da artık
VVashington'da bir bakıma tescil edilmiş
oluyordu.
Bush'la Demirel, Oval Ofis'te televizyon
ve basına px>z verirlerken bir nokta dikkati-
mizi çekti: Amerikalı meslektaşlarımızın iki
sorusu Saddam'la ilgiliydi: "Saddam'ı in-
dirmek için komplolar hazırlıyor musu-
nuz?", "Türk Başbakanı'y'a görüşmeniz-
de Irak'taki durumu da ele alacak mısı-
nız?"... Başkan Bush bu soruları karşılıksız
bıraktı. Ama görüşmelerde Türki cumhuri-
yetlerden sonra ağırlık Irak ve Saddam'a
ilişkindi. Amerikan tarafı, hiç kuşkusuz
"Saddam'sız lrak"ın peşindeydi; bunun
için elinden geleni ardına koymayacaktı.
Başkan Bush'un iç politikadaki iç açıcı ol-
mayan durumu da bir yerde böyle bir "ba-
şarı"yı gerektiriyordu. Her iki taraf da Sad-
dam'ın bugün zayıf durumda olduğunu
görüyordu; yaptırımlar dahil BM kararları-
nın sürdürülmesi konusunda görüş birliği
vardı. Görüşmelerde Saddam'a karşı her-
hangi bir "üstü örtülü eylem" vs. gibi bir
konu ele alınmış değildi. Türk tarafı, Irak'a
ilişkin çerçevenin Birteşmiş Milletler karar-
ları içinde çizilmesine özen gösterdi.
PKK terörü de gündem maddelerinden
biriydi. Bu çerçevede Amerikan tarafı, PKK
terörüne karşı desteğini yineledi ve bu ko-
nuda işbirliğini sürdüreceğinin altını çizdi.
Başkan Bush, Beyaz Saray'ın bahçesin-
de bu desteği açıklarken PKK'nın adını zik-
retrrtedi, yalnızca Türkiye'nin terörle sava-
şını ve Türkiye'nin "egemenlik ve toprak
bütünlüğü"nü desteklediklerini vurgular-
ken, Demirel'in yüzü gülüyordu.
VVashington dün kış ortasında baharı ya-
şıyordu. Pırıl pırıl güneşli bir hava vardı.
Beyaz Saray'ın South Garden adını taşıyan
bahçesinde, Başkan Bush, Demirel'i "de-
mokrasi ve insan hakları"ndan yana, "ülke-
sindeki değişimin sözcüsü" ve "yedi kez
başbakan" diye Demirel hakkında övücü
sözleri dile getirirken, son olarak da "Avru-
palı devlet adamı" deyimini kullandı. llginç-
ti bu deyim. Nitekim Başkan Bush, "Avrupa
açısından Türkiye'nin öneminin" altını çi-
zerken, bir kez daha Türk tarafının duymak
istediği bir noktayı yinelemiş oldu. Demirel
de Türkiye'nin ABD ile AGİK ve NATO gibi
forumlardaki işbirliğinin Avrupa ile ABD
ilişkilerini güçlendirdiğini ve böylece "Bir-
leşik Avrupa'nın oluşumuna katkı yaptığını
belirtiyordu. Türk-Yunan ilişkileriyle Kıbrıs
konulannda yeni bir şey olduğu söylene-
mezdi. Davos'ta kaydedilen gelişme şimdi-
lik memnuniyetle karşılandı. Ama yine de
Amerikan tarafında Kıbrıs'a ilişkin "yakın
gelecekte" birçözüm temennisi ya da umu-
du geçerliğini koruyor. Balkanlar'daki ge-
lişmelerde ele alındı. Bu konuda Başbakan
Demirel, başta Makedonya olmak üzere
Türkiye'nin geçen hafta tanımış olduğu dört
cumhuriyetle ilgili görüşlerini anlattı. Be-
yaz Saray'ın bahçesinde Demirel, Başkan
Bush'un yanında sözlerini şöyle noktaladı:
"ABD ile, güçlendirilmiş ve geliştirilmiş bir
ortaklık çerçevesi içinde, her alanda çok
boyutlu ve çeşitlendirilmiş bir işbirliğinden
yanayız." Başta Demirel ile heyet üyeleri
görüşmelerden çok memnun çıktılar. Dün-
kü Beyaz Saray buluşmasıyla Türk- Ameri-
kan ilişkilerinde yeni bir döneme giriidiği
söylenebilir.
SHFde öıgüt operasyonu^5
^Baştarafı 1. Sayfada
üyesinden 9'u görevinden istifa
etti. Yönetim kurulunda İl Baş-
kanı Kadir Bıırhan dışında Seydi
, Seçkin, İbrahim özkaya, Nezi-
he Şanal, Müyesser Ergüzel ve
Melahat İşcan kaldı. İl başkanı
Kadir Burhan, SHP'ye güvenen-
lerin hükümet ortakhğından
önemli beklentileri olduğunu
belirterek bunu yıkacak hiçbir
siyasi karara imza atmayacağı-
nı söyledi.
İstanbul U örgütünde ise il
başkanı Bozkurt Nuhoğlu Ue
birlikte il saymanı Mustafa Kü-
çüköner, yönetim kurulu üyele-
ri Fikret Yılmaz, Süleyman Kı-
Kilercioğlu açıkladı
9 yolsuzluk
dosyası
incelemede
CUMHURİYET (Ankara) -
Yolsuzluklan soruşturmakla
görevli Devlet Bakanı Orhan
Kilercioğlu, ciddi yolsuzluk ve
usulsüzlük bulgulan taşıyan 9
dosya Uzerinde çalıştıklarını
açıkladı. Kilercioğlu'nun koor-
dinasyon toplantısında yaptığı
açıklamaya göre soruşturulan
konular şunlar:
1. Otoyol ihalelerinin ihale
öncesi ve sonrası uygulamalan,
fıyat farkı ve avans ödemeleri,
sözleşmelerde görülen aksaklık-
lar ve işlerin tamamlanmasında-
ki gecikmeler.
2. Türkiye Emlak Bankası
başta olmak üzere bazı kamu
bankalannda mevzuata aykın
uygulamalar, kaynaklann iyi
kullanılmaması, banka zararına
sebep olunması.
3. Göçmenler için inşa edilen
21 bin 488 adet konutun müte-
ahhitlere verilmesi sırasında
usulüne uygun ihale yapılma-
ması, yer teslimi yapılmadan
avans ödemeleri.
4. Hayali ihracat.
5. Bazı vakıflarla Ugili iş-
lemler.
6. Fonlarla Ugili mevzuata ay-
kın uygulamalar.
7. Bazı kamu iktisadi teşeb-
büsleriyle Ugili uygulamalar.
8. Bazı indirekt iffset anlaş-
maları.
9. Yapılmakta olan barajlar-
la ilgili erken bitirme avansı
ödemeleri.
lıç ve Yılmaz Alpay'ın istifa ede-
cekleri öğrenüdi. Ü başkam Nu-
hoğlu'nun, bu konuda Ankara-
da genel merkez yöneticileriyle
görüşmeler yaptığı beürtüdi. İs-
tifaların ardından yönetimde
doğacak boşluk nedeniyle
MYK'nın İstanbul örgütünü gö-
revden alacağı, ardından atana-
cak yeni yönetimin 45 gün için-
de olağanüstü kongreye gitmesi
gerekecek.
Aynı planın Ankara, Konya
ve Diyarbakır için de söz konu-
su olduğu belirtildi. Ancak bu
konuda, genel merkezin önce-
likle bu U yönetimlerinden bazı
istifalar bekleyeceği öne sürülü-
yor.
Öte yandan beş büyük ile yö-
nelik yönetim değişikliği girişi-
mi, "örgütleri okus-pokus yön-
temiyle görevden ahna zafıyeti"
olarak yorumlandı. Yeni Sol
gnıptan Içel Mületvekili İstemi-
han Talay, "Bir kurultay bitmiş,
iyi kötü bunu herkes içine sin-
dirmiştir. tktidar da sorunları
çözeceğiz iddiası içindeyken
parti yönetiminin kısır cekişme-
ler yaratması zararlıdır. Bu SHP
yönetiminin zafiyetini ortaya
koyar. Geçmişte de bunun yan-
lışlığı kanıtlanmıştır" dedi.
SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvi ise kurultaydan sonra ge-
çen iki haftauk sürede görev bö-
lüşümü yaptıklannı belirterek
"Bu arada iUerimizde şu geliş-
ti; merkez yenilendi. Güven ta-
zeledi. O halde iUer niye tazele-
mesin? İUer yeni bir seçime gi-
rip yeni bir canlanma, yeni bir
kan neden olmasın diye arala-
nnda konuşuyorlar" dedi.
SHP Genel Sekreter Yardım-
ası Sedat Doğan da örgütle il-
gili gelişmelerin bir iki gün için-
de netleşeceğini söyledi.
KULIS
• Baştarafı 1. Sayfada
THY Yönetim Kurulu uyesi, Halk Bankası eski genel
müdürlerinden Ahmet Ertuğrul'la karşılaşmış. "Hayrola
geçmiş olsun", "Hayırh olsun" gibi mutat girişten sonra
Ahmet Ertuğrul, Pehlivanh'ya sonnuş:
— Yahu Mümtaz hayrola, senin yerin sağlam diye
duymuştuk, DYP'ye ve Baba'ya (Demirel) yakın çevreler
de 'Mümtaz kesin yerinde kalır' diyorlardı. Son anda bir
Çeyler mi oldu? Neden alıyorlar seni görevden?
Hafıfçe tebessüm eden Mümtaz Pehlivanlı, kısa ve özlü bir
yanıt vermiş:
—Vallahi üstat, geçen dönemde Devlet Bakanı Sayın
Cavit Çağlar'ın bizden kredi talepleri vardı. Biz, Çağlar'ın
şirketlerinin riskini yüksek bulduğumuz için bu talepleri
karşılayamadık. Büyük bir ihtimalle o yüzden. Belki başka
sebepleri de vardır, ama büemiyonım. Sahi seni niye
almışlardı?
Her zamanki sevimli kahkahalanndan birini patlatan
Ahmet Ertuğrul:
—Deme yahu. Beni de, 'Çağlar'ın şirketlerine niye kredi
verdin' diye görevden almışlardı.
Gerçekten, başlangıçta adı "gidiciler" arasında geçmediği
halde, Mümtaz Pehlivanlı, birdenbire görevden ahnmasına
ilişkin kararnamesinin Köşk'e gittiğini duymuştu. Kendisi
Başbakanhk Müşavirliği'ne kaydınlıyor, yerine de Sezgin
Taşkıran'ın getirümesi öngörülüyordu.
Pehh'vanlı, kendi selefıyle olduğu gibi halefıyle de medeni
ve dostça bir diyalog kurmuş, görevden alınmadan önce
yönetim kurulunu toplamayacağını, alınacak kararlan
kendisine bırakacağım söylemişti. Halef-selef anlaşmış,
ancak ikisinin kararnamesi de Köşk'e takıhp kalmıştı. 9
ocaktan beri kararnameler imzalanmıyor, Pehlivanh ve
Taşkıran arasındaki centilmen anlaşması doğrultusunda bir
ayı aşkın süredir yönetim kurulu da toplanmıyordu.
Pehlivanh, bir yandan gidiş hazırhklannı sürdürüyor, bir
yandan da Taşkıran'ın kaderinin iki eski genel
müdürünkine benzememesini diliyordu. Kimbilir, belki de
bazı şahsiyetlerin kredilerine dikkat etmesini öğütlemesi
gerekiyordu....