Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT1992 ÇARŞAMBA 16 SPOR Avrupa liglerinde oynayan futbolculannı getirmeyen Finlandiya önünde galibiyet anyoruz Milli takımın gol provasıARİF KIZILYALIN (Adana) - (A) Milli Futbol Takımımız, bu- gün Finlandiya ile Adana 5 Ocak Stadı'nda karşı karşıya geliyor. Saat 14.00'te başlaya- cak özel maç TVl'den naklen yayımlanacak. 1994 Dünya Kupası elemelerinin hazır- lıklanna başlayan (A) milliler ilk sınavla- nnı Adana'da verecekler. 17 maçtır gali- biyete hasret kalan (A) milli futbol takı- mı Finlandiya karşısmda 'şanssızlığa dur' demek için mücadele edecek. En son 25 Ekira 1989 günü Avusturya'yı 3-0 yenen milliler o günden bu yana oynadıkları hiç- bir maçta galibiyete ulasamadılar. 29 ay- dır maç kazanamayan milli takım, bugün- kü Finlandiya maçını hcm skor hem de moral açısından 'dönüm' noktası olarak görüyor. Bir hayli istekli ve hırslı olan fut- bolcular Finlandiya karşısmda alınacak bir galibiyet ile ekim 1992'de başlayacak olan Dünya Kapası elemeleri öncesi havaya gi- receklerini söylüyorlar. Finlandiya ile tarihinde oynadığı 5 ma- çın 4'ünü yitiren ve sadece 1 galibiyet el- de edebilen milli takım bugün sahaya tam kadro çıkacak. Önceki günkü çahşmada Gökhan'la girdiği ikili mücadelede sakat- lanan Recep'in de oynayabilecek düzeye geldiği açıklanırken teknik direktör Sepp Piontek ve antrenör Fatih Terim, bu özel maçta kadrodaki futbolculann hepsine yer vermek istediklerini söylediler. Alman hakem üçlüsü Finlandiya ile oynayacağımız (A) milli maçı Almanya Federasyonu*ndan Hans Peter Dellwing, Kurt Witker ve Siegbert Rubel hakem üçlüsü yönetecek. 6dkhan oynamıyor (A) Milli Futbol Takımımız Finlandiya ile oynayacağı dostluk maçının son hazır- lıklannı dün yaptı ve maç saatini bekleme- ye koyuldu. Dün gece yapılan son çalışma- da ayağı burkulan Gökhan, antrenmanı ya- nda bırakırken milli takım doktoru Meh- met Binnet ve masör Uğur Durul, genç fut- bolcunun oynama şansının çok az olduğu- nu belirttiler. Teknik Direktör Sepp Pion- tek ve Antrenör Fatih Terim de Gökhan- ran, oı^a alanda Ünal, Oğuz, Tugay, for- vette de Aykut'un forma giymesi hemen hemen kesinlesti. Formsuzluğu ile dikkat çeken kaptan Rıza için de kesin karar ve- remeyen Piontek, yine de kaptanlık ban- dını taşıyan bu futbolcuyu büyük olasılıkla sahaya sürecek. Beklenen kadrolar: (A) milli takımın Finlandiya karşısına şu ll'le çıkması bekleniyor: Hayrettin-Bülent, Turhan, Recep-Rıza, Oğuz, Ünal, Tugay, Orhan-Feyyaz, Aykut. 'Casus 9 beklentisi Bu arada grubumuzda yer alan Norveç, Hollanda, Ingiltere ve San Mario takım- larının temsilcilerinin maç için Adana'ya gelme olasılığının olduğu açıklandı. Özel- likle Hollanda ve Norveçlilerin Finlandi- ya maçı ile ilgili bilgi aldığı, federasyonca açıklandı. Rntamfyaçakşd A Milli Takımımızın bugün karşılaşa- cağı Finlandiya takımı sabah ve akşam olmak üzere iki kez antrenman yaptı. Önceki gün Adana'ya gelen ve Büyük Sürmeli Oteli'nde kampa giren konuk Finlandiya takımı, ilk antrenmanını sa- bah Teknik Direktör Jukka Vakkila ve Antrenör Lennart Wangel yönetiminde Çukurova Elektrik Şirketi'nın Seyhan Barajı çim sahasında yaptı. Gol umudu Aykut hırs kupu. (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) ın sakatlığını üzücü olarak değerlendirdi. Ayağına buz tedavisi uygulanan Gökhan da "Oynamam çok zor. Şiş inmezse ayak- ta bile duramam" dedi. Gökhan'ın sakat- lığı federasyon tarafından da üzüntü ile karşılandı. Sabah ve akşam iki ayrı çalışma yapan milli takımda oyuncular bir hayli hırslı göz- üktüler. Sabah antrenmanında Piontek forvette Feyyaz-Aykut, Faruk-Suat ikilile- rine gol ortalan yaptırdı. Aynca sabah ant- renmanı bitimindeki taktik çift kale maç- ta Hayrettin-Recep, Gökhan, Bulent, Tur- han, Ünal, Oğuz, Tugay, Orhan, Soner ve Aykut'ta kurulu san takım Engin, Serhat, Aü, Ogun, Hamza, Rıza, Mehmet, Suat, Feyyaz, Faruk ve Cengiz'den kurulu laci- vert ekiple mücadele etti. San takımda Tu- gay, Oğuz, Ünal, mavi takımda da Suat, Faruk göz doldurdular. Bu çift kalede Mehmet ve Ünal hafif birer sakathk geçir- di. Akşam antrenmanında da Piontek tak- tik çalışmasına ağırlık verdi. Kim oynayacak? Milli takımda Gökhan'ın sakatlığı tek- nik adamlann sahaya sürecekleri ll'i be- lirlemelerini güçleştirdi. Kalede Hayrettin, savunmada Bülent, iyileşirse Gökhan, Tu- Piontek: Sorunumuz gol ve savunma SABtT ÖZKESER (Adana) - (A) Milli Takım Teknik Direktörü Sepp Piontek, bugünkü Finlandiya maçında futbolcularından galibi- yet beklediğini açıkladı. Göreve geldiği ilk günden bu yana milli takıma 'takım ruhunu' aşılamak için ça- baladığını belirten Alman teknik adam, Türkiye liglerinin en iyi oyunculannı kad- rosuna aldığını, ancak hâlâ bazı sorunları olduğunu söyledi. Milli takımın gol soru- nunu çözümleyememesinden yakınan Pi- ontek, son maçta da savunmada bazı ek- siklikler görduğünü ifade etti. Finlandiya maçında kadroda fazla değişiklik yapma- yacağını ve İrlanda Cumhuriyeti karşısm- da yer alan kadronun bir iki ufak değişik- likle sahaya sürüleceğni vurgulayan Sepp Piontek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Finlandiya iyi takım. Ben sadece kadro- daki 3 oyuncuyu tanıyorum. Çok iyi mü- cadele ediyorlar ve kazanmak için ellerin- den gelen her şeyi yapıyorlar. Avrupa'da bazı başarılar da elde etmişler. örneğin bi- zim grubumuzda yer alan Hollanda ile be- raberlikleri var. Ama biz de kazanmak için çalışacağız. Futbolculanm bunun bilincin- de. Hepsi de inançlı." Piontek milli takım kadrosunu da bu- gün açıklayacağını belirtti. San Marino'yu isteriz Milli maç sonrası antrenör Fatih Terim ve Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Adnan Sezgin ile Dünya Kupası eleme gnı- bu fıkstürünü belirlemek için Amstes- dam'a gideceklerini söyleyen Piontek, gruptaki ilk maçı San Marino ile oynamak istediklerini söyledi. Piontek, "Elbette grup maçlanna galibiyetle gitmek, moral açısından iyi olur. Ancak diğer takımlar da bizim gibi düşünüyor. Bizim dedefımiz San Marino ile başlayıp San Marino ile bitirmek" dedi. Futbol Federasyonu, milli maç öncesi dün Şenes Erzik başkanlığında toplandı Basına kapalı olarak yapılan toplantı- dan sonra açıklamalarda bulunan Fut- bol Federasyonu Basın Sözcüsü Abdul- lah Kiğılı, futbolculara bugünkü galibi- yet halinde 5'er milyon lira prim verile- ceğini açıkladı. Kiğılı, aynca Türkiye'de ilk defa Futbol Federasyonu'nun Genç- lik ve Spor Genel Müdürlüğü'nde Adana'daki milli maç dolayısıyla stadı 40 milyon liraya kiraladığını belirterek "Bu stadı kiralamamız ileridçki milli maçlarda da olabilir. Eğer bugünkü maçta 25 bin sevirci gelirse 300 milyon lira gelir bekliyoruz. Aynca maçı da TRT'nin de naklen yayımlanması dola- yısıyla 300 milyon lıra gelecek. Aynca gündemimizde olan Ali Sami Yen, Fe- nerbahçe ve Bursa statlannın ışıklandı- nlması konusunda 4 büyük firmayla temaslanmız sürüyor. Anlaşmak üzere- yiz"dedi. Futbol Federasyonu Basın Sözcüsü Abdullah Kiğılı, bugünkü maçta sonuç ne olursa olsun Piontek'in görevde kala- cağını belirterek "Bu şonuç Piontek'in durumunu etkilemez. Önümüzdeki gün- lerde birçok maç var. 25 martta Lük- semburg, 3 nisanda Danimarka, 3 ma- yısta Almanya ile maçımız var" şeklınde konuştu. Mali konular Federasyon toplantısında mali konular da gündeme geldi. Federasyonun para açı- sından pek parlak bir tablo çizmediği kay- dedildi. Aynca Bursa toplantısı sonrası çı- kan 'Federasyon istifa edecek' yolundaki söylentiler de tartışıldı. Bu tür olayın ger- çekle ilgisinin bulunmadığı belirtildi. Avrupa Kupası Eczacıbaşı, CSK önünde Spor Servisi — Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Yan Final A Grubu'nda ülkemizi temsil eden Eczacıbaşı Erkek Voleybol Takımı son maçını bugün Burhan Felek Spor Salonu'nda şu anda finale çıkmayı garantileyen CSK Moskova ile yapacak. Karşılaşma saat 18.00'de başlayacak. Fomin gelmiyor Bu arada Avrupa'nın, özellikle de İtalyanlann kadrolarına alabilmek için büyük çaba harcadıkları CSK Moskoya takımının unlü futbolcusu Dimitri Fomin tstanbul'a gelmedi. Ziraat Bankası - Tortıout Avrupa Kupa Galipleri Kupası'ndaki temsilcimiz Ziraat Bankası bugün Ankara'da yan final grubundaki son maçını Belçika ekibi Torhout ile oynayacak. Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda saat 16.00'da başlayacak olan karşılaşmada Ziraat Bankası, evinde oynamanın avantajıyla Ankara'da Fransız Frejus'tan sonra Torhout'u da devirmenin zevkini seyircisiyle paylaşmayı amaçlıyor. Kosecki: Şımarık profesyonel FUTBOL METİN TÜKENMEZ Kosecki'nin sorunu fiziksel mi, nıhsalmı? Galatasaray ligın ikinci ya- rısına hem futbol hem de sonuç olarak iyi başlamadı. Takımın genel performan- sında ligin ilk yansına oran- — — — — ^ — — — Ia gerileme var. Stuttgart Kickers ma- çındaki hırslı ve mücadeleci cimbomu görünce, Galatasaray'ın ligde zırveyi aorlayacağını düşünmüştük. Ancak Sa- nyef karşısmda ortaya koyduklan fut- bolu gören yandaşlan karamsarlığa bürünüp teknik adam ve yöneticilerine tepjcilerini "istifa" şeklinde gösterdiler. Ülkemiz futbolunun ilginç bir görü- nümü var. Bir futbolcu gününde olduğu zaman maçı alıp götürebiliyor. Örneğin Rotanu'nun yokluğu Galatasaray'ı ina- nılmaz şekilde etkiliyor. Âdeta takım içerisindekı bütün ıletişım kopuyor. Bu iletişimsizlik içerisinde bazı futbolcular- da düş kınklığı yaratıyor. Bu tanıma gi- ren oyuncuların başında da Kosecki geliyor. Kosa'yı Londra'da İngiltere'ye karşı oynadığı maçta gördüğümüzde Galata- saray'ın onu transfer etmesi için destek- ledik. Çünkü İngilizlerin yaptığı prese karşın iki üç kişinin arasında öylesine çabukluk ve beceriyle kurtuluyordu ki hayranhk duymamak elde değil. Tür- kiye'de ilk günlerinde de bu görünüm- den farklı değıldi. Dripling yapmaya başladı mı bazen durdurmak için tekme- ler bile yeterli olmuyordu. Fiziksel soru- nu yoktu. Şimdilerde ızledığimız Ko- secki'de hem fiziksel hem de ruhsal sorunlar var gibi geliyor bize Belki de ruhsal sorunlannın fizık yapısını etkile- mesinin bir sonucunu yaşıyor Kosecki. İstanbul'da çocuklann oynadığı alan- lann bol olduğu bir zamanlar, çocukla- nn mahalle arasında oynadığı oyunlan ve oradaki tipleri bilıriz. Sosyal yapısı veya yetiştinlme biçiminden ötürü bazı- lan "şımank çocuk" tipolojisini örnek- ler. Çocuklann kendi doğal kanunlan böylelerini dışlayarak bazen topunu da eline vererek uzaklaştınr. Bu durumda şımarık çocuğun yapacağı iki seçenek var. Ya o çevreyi terk edecek veya ço- ğunluğun isteğine uyarak paylaşmayı. gruba uymayı kabullenecek. Bu doğal denetim çocuk olduğu sürece hep var olacak ve gerektiğinde büyüklerde bu uygulamanın nimetlerinden yararlana- cak. tj Kosecki de şu anda mahallenin şıma- nk çocuğu gibi. Sanki topun mülkiyeti de ona ait. Ayağına aldığı zaman kaptı- nncaya kadar oynuyor. Hem de hiçkim- seden etkilenmeden. Ne arkadaşlann- dan ne de kenar yönetimden... İnsan dünyanın her yerinde insandır. Ülkesi Polonya, Ingiltere veya Türkiye olsun. Motivasyonları veya psikolojik etkilenimleri farklı da olsa insan olmak- tan ötürü bazı ortak yanları oluyor. Örnek mi? Işte Gordon Milne. Biraz ha- valanan, verdiği görevi yapmayanı he- men kulübeye alabiliyor. Bunu Türkler üzerinde de Polonyalıda da denedi ve başanlı oldu. Dünkü gazetelerde Denizli üzerine yoğun eleştiriler var. Kendi yöneticileri de Şevket'i oynatmadığı için-eleştiriyor. Denizli ise kendini savunurken "fazla havalandı onun için oynatmadım" di- yor. İyi de, bu sene hiç yere inmeyen Kosecki'nin ayrıcalığı ne? Yıldız futbol- cular.pyundan alınmaz diye bir kural mı var? Üstelik Türk futbolunun yıldız fut- bolcular oynamadığı zaman onlan kulü- beye alan cesur teknik adamlara gereksi- nimı varken... Mukavemette Norveç üstünlüğüSpor Servisi - Olımpı- yatların 3. gunünde Nor- veçli kayakçıların 30 km kayak kros yanşında ilk 3 dereceyi paylaşması bura- da bulunan otoritelerce sürpriz olarak nitelendiril- di. Bu arada 17. Kış Oli- mpiyatları'nın Norveç"in Lillehammer Kayak Mer- kezi'nde yapılacağı bildirildi. Bu amacla Norveç Sa- vunma Bakanı Holst, Olimpiyat Bolgesi'nde alınan güvenlik tedbirlerini yerinde görmek amacıyla Alben- ville'e geldi. Alp disiplini erkekler kombine yarışma- sında Ttalyan Jose Polic, bayanlar 7.5 kilometre Bi- atlon Yanşması'nda da BDTden Anfissa Restzova bi- rinciliği kazandı. Val D'Isere Kayak Merkezi'nde duzenlenen kom- bine yarışmasının dun slalom ayağı yapıldı. 56 spor- cunun katıldığı ve 37 sporcunun tamamlayabildiği slalom musabakasjndan sonra kombine dalında al- tın madalya Italyan Josef Poüc'in oldu. KARMA TOTO 1 Fenertahçe-Bursa 2 Konyı flafcııftfty 3Safıy«t6Birt» 5B«u-Samwn 6 Trabzonspor G Antep 7 Adana DS-Ayd«ı 8 Ankaragucu-Gjtnasvay 9 G 0 Pasa-K Cek-nece 10 Unye-0 C ÖHDuk 11 Göntpe Kıi5<yaka 12 Sünöenuh 13 EıunaıHayan 14 SMctik-Eslfealıır Şakar 15 PmdMutn 16 TurtBl-Sıvjs 1 2-0-1 0-2-1 1-0-2 1 0-1 1-0-2 1 1 2-0 2-0 2-0 1-0 1-0 1-0 1 0-1-2 1 | 1-0 1 1-0 2 0-1-2 1-0 2 2 2 2 1-0 1-0 Tlııtonı 1 1-0 1-0 1 1 0-1-2 0-2-1 0-1 0-1 2-0 2 2 2-0 1-0 0-1-2 SaM 1 1-0-2 0-1-2 1 1 1-0-2 0-2 0-1-2 1-0 2 2 2 0-2 0-2 1-0 1 0-1-2 1-0-2 1 i-o 0-1-2 0-2-1 0-1-2 0-1-2 2 0-2-1 0-2-1 0-1-2 1-0 0-2-1 c — * 1 1-0-2 1-0 1 1 1-0-2 2 1-0 1-0 2 2 0-1-2 0-2 1-0 1-0 HAFTALIK Olimpiyatlar... Acılı mı, acısız mı? ABDÜLKADİR YÜCELMAN 16'ncı Kış Olimpiyat Oyunlan'nın Albertville'deki görkemli açılışını TV'- den izledim. 2.5 saat süren açılışı izler- ken her gösteri değışıkliğinde hep aynı soruyu sordum kendi kendıme: "Biz olimpiyat yapar mıyız?" Sadece acılış töreni için 600 milyara yakın para dö- ken Fransızlar biz "Dağ Başını Du- man Almış" türküsü söylerken onlar dağ başına bir kent kurmuşlar. Sadece olimpiyat köyü için inşa edilen binala- nn maliyeti 18 milyar frankmış. Para- mızla karşılaştınrsak ve de frankı 1045 liradan hesaplarsak kaç sıfırh bir ra- kam çıkar sız hesaplayın. Olimpiyat bir hesap kitap işi. Ayağı- m yorganına göre uzatacaksın. Ama yorgana ek yapar da ayaklannı üşüt- mezsen o başka. Biz de olimpiyat hesaplan yapıyoruz şu sıralarda. Hatta Olimpiyat Komite- mizle, belediyemizle ve de devletimizin de desteğı ile (Henüz devlet işe kanş- madı ya) bu işe soyunuyoruz. İyi güzel de olimpiyat sadece tesis değil ki. Işte açılışta onu da sordum kendi kendıme. Fransızlar Beethoven'in klasiğini bile düşsel güce yetişemediği için bir kenara bırakmışlar, ultramüzık yapmışlar. Açılış bir spor gösterisinden çok bir sa- nat şovdu. İnsan düşüncesinin bu ka- dar sınırsız olabileceğini düşünmek bile olanaksızdı. Ama Fransızlar bunu başardılar Ve bu başanlannı da cu- martesi gecesi 2.5 milyar insana göster- diler. Pahah bir tanıtım, kim ne derse desin. Ama güzel, alkışlanacak bir olay. Şu TV bir kez daha gösterebilse keşke o açılışı. Çünkü TV3'teki göste- riyi cumartesi akşamı çok kışi izleye- medi. Çünkü kanallar savaşı artık ev- lerde de başlamıştı ve aynı saate kimi Türk filmi, kimi yabancı fılmlerle avu- nup durmuştu. Bir ufak aynntıdan daha söz etmek istiyoruz. Biz böyle bir olimpiyat yap- mayı başarsak acaba açıbşta hangi tür müziğe yer vereceğiz? TV'lerin sava- şında artık arabesk ve onun sanatçılan bir numaralan alırken acaba biz hangi türle dünyanın karşısma çıkacağız. Acılı mı, acısız mı olsun tartışmasm- dan sonra, klasiğimizin klası da gittik- ten sonra ekrandan taşacak müzik türünü daha şimdiden merak ediyoruz doğrusu. Albertville Olimpiyatı'nın açılışında Fransız klasiğinin ve çağdaş teknoloji- nin uyumunu gördükten sonra acaba kaçımız olimpiyatlan yapabileceği- mızden kaçımız da yapamayacağımız- dan söz edecek? Ben yine de yapabiliri- zi savunuyorum. Çünkü hâlâ bu ülke- de birtakım şeyleri başarmak için mücadele veren insanlann olduğuna inanıyorum. Kupanın esprisi başka 1 Avrupa'da 3 kupa için Avrupa ta- kımlan büyük mücadele verir. Ve bu 3 kupaya da her ülkeden takımlar katı- lır. Lig şampiyonlan Kupa 1 'de, kupa şampiyonlan Kupa 2'de ve liglerde ikinci olan takım da teselli ödülü ola- rak Kupa 3'e katıhrlar. (Bazı ülkeler birden fazla takımla katılır) Lig şampiyonluğunun güçlügü, bir yıl süren engelleri tartışılmaz. Kupa için de öyle olmalıdır. Ama Türkiye Bi- rinci Ligi'ndeki takımlar ancak kupa maçlannın yansından itibaren müsa- bakalara katılıyorlar. Oysa işin esprisi başkadır. Ligde mücadele eden takım- lann sayısı ve kentleri bellidir. Ama kupaya katılacak takımlar her yıl deği- şir. İşin ilginç yanı da birinci lig takım- lannın isimsiz bir takım, Anadolu kent takımlan ile eşleşmesıdir. Yani bir Fe- nerbahçe Siirt Köy Hizmetleri takımı ile Siirt'te, bir Galatasaray Sarıkamış ile Sankamış'ta, bir Beşiktaş Silifkes- por ile kendi alanında oynamalı ve kupa mücadelesinde her kentlinin ligin birinci takımlannı izleme fırsatı olma- hdır. Kupanın esprisi budur. Ama bizde kupada 16 takım kahnca ligin efendileri katılıyorlar, onlar da kendi aralannda oynuyorlar. Bir an- lamda ligdeki mücadelenin benzeri ya- şanıyor. Kupa mücadelesi Avrupa'mn hemen hemen her ülkesinde bu espri ıçınde ya- pıhrken ligin efendilerini yani biriaci lig takımlannı bunca konımak acaba niye? Bir organizasyon, ruhuna uygun ya- pılmıyorsa, amacından saptınlmışsa hiçbir anlam taşımaz. Federasyonca bundan böyle yapılacak eşleşmelerde kupa statüsündeki bir ufak değişiklikle birinci lig takımlannın da daha kupa maçlannın başında müsabakalara ka- tılmalan sağlanmalıdır. Bu ülkenin her yerindeki insanı da futbolumuzun efendilerini kendi statlannda seyret- meye haklan olmalıdır. ' Fenerbahçe ile SHP kazanı Ferda Kazanabaşı bir hukukçu. Hukuki açıdan değil de sosyal açıdan bakmış iki kuruma; birisi SHP, diğeri Fenerbahçe. "Her ikisi öylesine benzi- yor ki. Içeriden birbirlerini yiyorlar." SHP'nin yorumunu diğer sayfalarda yazan arkadaşlanmız yapsın, ama Fe- nerbahçe sanki kaynayan kazan. Kongre öncesinde de, kongre sonra- sında da aynı. Hatta Fenerbahçe saha- da maç kazansa da o kazan kaynar, kaybetse de. Kongre yaklaşıyor ya, neler konu-1 şulmuyor ki şu sıralarda. Kirli çama- şırlar torbadan çıkanlmış durumda. Yakında ortaya dökülürler. Kulağımı- za gelenlere göre yemekli turlar yakın- da başlıyormuş. Hadi hayırlısı diyelim, Fenerbahçe'yi yine meze yapıp rakı masasında kurtaracaklar. Hadi bakalım kolay gelsin Bugün Finlandiya ile oynuyoruz. Kasım ayından bu yana milli takım futbolculan ilk kez bir araya gelip milli maça çıkacak lar Şimdi herkes 1.5 yıl- dan beri tek galibiyet alamamış milli takımın bugünkü özel maçta ne yapa- cağmı merak edıyor. Biz ise 4 aydan beri bir araya gelememiş, hatta lige ara verildiği için selam sabahı kesmiş fut- bolculann bugünkü maçta birbirleri ile nasıl anlaşacaklanm merak ediyoruz. Maçın sonucu mu ne olur? Siz tah-, min edin. Ama kazamrsak bunun bir rastlantı olduğunu da kabul edin.