05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 1 ŞUBAT1992SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Günlük yaşam felç, yollar kapalı, ilaç ve temel gıda maddesi sıkıntısı var Doğu'dahava çığ topluyorAA (Ankar») - Elverişsiz hava koşulları yurdun bir bölümünde et- kisini sürdürüyor. Kar yağışının devam ettiği Hâkkari ile Bitlis il ve ilçelerinde yaşam âdeta durdu. Kar kalmlığının 3 metreye ulaştığı Bitlis merkez üe Tatvan, Hizan ve Güroymak ve Hâkkari kent merkezi ile Çukurca, Şemdinli ve Yüksekova ilçelerinde ula- şım yapılamıyor. Bölgede enerji nakil hatlannda meyda- na gelen anzalar yüzünden Çukurca ilce- sinc bir aydır elektrik verilemiyor. Tatvan, Hakkâri, Şemdinli ve Hizan ise bir hafta- dır elektriksiz buhınuyor. Bölgede hayvan yemi de karaborsaya düştü. Çığ dilşmesi sonucu kapanan Bitlis- Diyarbakır karayolunda yüzlerce araç, yo- lun açılması için bekletiliyor. Köy Hizmetleri yetkilileri, ulaşıma kapalı 2 bin dolayındaki yerleşim biriminin yol açma çalışmalanna elverişsiz hava koşul- ları nedeniyle başlayamadıklarını kaydet- tiler. Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde ulaşıma kapanan köy yollarını açma çalışmalan, çığ tehlikesi nedeniyle durduruldu. llçede kar kahnlığının 4 metreye ulaştı- ğı, Koçyiğit Köyü'nde bir ahırın üzerine çığ düşmesi sonucu 50 küçukbaş hayvanın te- lef olduğu bildirildi. Şırnak Valisi Aydın Arslan da bölgede kar ve tipinin tüm şiddetiyle devam ettiği- ni, buna rağmen Dağdibi Köyü ile Çığılca Köyü Emekli mezrasına helikopterlerle ilaç ve gıda maddesi atıldığını belirtti. Tüm köy yollannın ulaşıma kapalı ol- ması nedeniyle Görmeç hariç hiçbir köye ulaşılamadığını belirten Vali Arslan, gıda ve ilaç yardımlannın valilik-kaymakamlık- Kızılay işbirliğiyle ulaştırıldığını söyledi. Vali Arslan, Görmeç Köyü'nde enkaz al- tında kalanlara ulaşılması için de çalışma- lann aralıksız sürdiırüldüğünü kaydetti. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde önceki gün meydana gelen ve 5 kişinin ölümüyle so- nuçlanan çığ felaketinde zarar gören va- tandaşlara ulaşılamıyor. Kulp Kaymakamı Kadri Canan, kar ka- lmlığının 5 metreyi aştığı bölgede çığdan zarar gören köylere ulaşılamadığını, fırtı- na nedeniyle de helikopterlerin kalkış ya- pamadığını söyledi. Kaymakam Canan, dun gece ilçe mer- kezine düşen iki çığın, iki evin yıkılması- na neden olduğunu hatırlatarak' sadece Akdoruk Köyü'ne ulaşıldığını, yaralı 5 ki- Çığdan korunmanın yolları Doç. Dr. ADNAN KULAKSIZOĞ- LU Marmara Üniversitesi Dağcılık Kolu Başkanı Çok, bol, yoğun kar çığın başlıca ne- denidir. 30 santimlik kar bile çığ tehli- kesi yaratabilir. 3-4 gün boyunca ya- ğan yoğun kar, alttaki donmuş zemine irtibatlanmadığı için tehlikeli sayılır. Şiddetli rûzgâr, tek başına çığ kopara- bilir. Saatte üç santimden fazla kar düşmesi tehlike sayılır. Sıcaklık faktö- rü de tehlıkelidır. Isı üstteki kan eritir, kar ağırlaşır ve kitle kopar. özellikle güneşte ısınan yamaçlar tehlikeye yol açar. Bu nedenle öğle saatleri çığ açı- sından tehlikeli olabilir. Kann bulun- duğu yer de önemli. Yamaçlar. özellik- le çukurlar yoğun karla kaplandığında kayma tehlikesi çok olur. Kuytu ya- maçlar rüzgânn savurduğu karla do- lar. Bu kar hem gevşek olur, donmaz hem de derin olduğu için kayma tehli- kesi çoktur. Yüksek ses ve yer sarsınüsı da çığ koparabilir. Güneş yamacı ısıttığında küçûk kar- lar kopabilir ve yuvarlanır. Bu, kann, gevşek ve derin tabakalannın oynak olduğunun belirtisidir. Kann çığa yol açıp acmayacağını yamaca taş atarak test edebilınz. Eğer bu taş, karlan ko- panrsa kar kayabilir, çığ tehlikesi var- dır. Çığ gelirken yapılabilecek en iyi şey, bir kayanın ya da ağacın dibine, sağ- lam bir yere kişinin kendisini atması- dır. KasılikyaNMyaplrT Vücut ısısı öncelikle baştan, sonra el- lerden ve ayaklardan solunum yoluyla kaybediür. Vücut ısısı 32 derecenin al- tına düştüğünde şuur kaybı olur. Kur- tanlan insanın eğer şuuru yenndeyse sıcak içecekler içinlmeli, hemen bir uy- ku tulumuna sokulmalı ve ikinci bir kişı de onunla birlikte uyku tulumuna gırmelı. Mümkünse kişiyi bir banyo küvetine koymak ve vücudu 40 derece- lik suda tutmak gerekir. Eğer suyun ısı- sı 40 dereceden çok ise örneğin 60 dere- ce ise donan organlar suyun dışında bırakılıp gövde suyun içınde tutulabı- lir. Donan organlan karla ovuşturmak kesinlikle yanlıştır, çünkü uç organlar donmuştur ve vücut otomatık olarak uç organlara en az kanı iletir. Donmuş bir organ 40 dereceyi geçmeyecek bir sıcaklıkta ısıtılmalıdır. Aksi halde, ya- ni donmuş bir organı aniden ısıtırsak kılcal damarlar açılır, doku henüz don- muş durumda olduğu için kan buraya geldığinden soğumuş olarak geri döner ve vücudun ısısını düşürür. Donmuş organlann ne karla ne de çok yüksek ısıyla temasettirilmemesi gerekir. Çün- kü kılcal damarlann aniden değil ya- vaş yavaş açılması gerekir. şinin de ilçe merkezine getirildiğini belirt- ti. Kadri Canan, Akdoruk Köyü Gosto mezrası, Kayacık ve tslam köylerinde de çığ tehlikesi bulunduğunu bildirdi. Doğu Karadeniz Bölgesi'ni bir haftadır etkisi altına alan kar yağışı ve soğuk hava etkisini sürdürüyor. Bölgede kar ve tipi nedeniyle 6 ilde ula- şıma kapanan bin 135 köy yolunu açma çaüşmalan aralıksız sürüyor. Ancak kar ve heyelan nedeniyle ulaşımda aksamalar ol- du. Bayburt-Gümüşhane, Trabzon- Gümüşhane, Rize-Artvin, karayollannda da ulaşım, heyelan ve kar nedeniyle güç- lükle yapılıyor. Kar yağışı Giresun, Trabzon, Rize, Art- vin, Bayburt ve Gümuşhane'de arahklar- la devam ediyor. Kar kalınlığı Bayburt ve Gümuşhane'de 35, Artvin'de 60 santimet- reye ulaştı, yüksek kesimlerde ise iki met- reyi aştı. Yoğun kar yağışı Orta Karadeniz Böl- gesi'nde yaşamı olumsuz etkilerken Sam- sun'da 800, Ordu'da 500, Sinop'ta 123 ve Amasya'da 75 köy yolu ulaşıma kapandı. UNESCO'dan yartlım UNESCO, Guneydoğu Anadolu'da çığ felaketine ugrayan köylerde eğitim hizmet- lerinin yeniden başlatılması amacıyla büt- çesinin acil yardım bölümünden 50 bin do- lar yardımda bulunacak. UNESCO'nun yapacağı 50 bin dolarlık yardımın yansı nakit olarak alınacak, yansı ise Türkiye'- de okul yapımında kullanılacak inşaat malzemesinin satuı alınmasmda kullanıla- cak. Söz konusu yardım, en kısa zaman- da Dışişleri Bakanlıgı ve UNESCO nezdin- deki Türkiye daimi temsilcüiği aracılıgı ile Milli Eğitim Bakanlıgı'na ulaştınlacak. Çığda ölen er Şırnak'ın Görmeç Köyü'nde, çığ altın- da kalarak şehit olan piyade er Murat Tel- ci'nin cenazesi Erzurum'da toprağa veril- di. Şehit erin cenazesi dun askeri bir uçakla Erzurum'a getirilerek havaalanın- da askeri tören düzenlendi. Jandarma er Cuma Uçar'm cenazesi de Şanlıurfa'nın Birecik ilçesi Altınova kö- yünde toprağa verildi. Eminönü ve Fatih Belediyeleri suriçi bölgesinin yeniden düzenlenmesini öngören planı inceliyor îstanbul, yarımada tarihini arıyorREMZİGÖKDAĞ (Istanbul) - Emi- nönü ve Fatih belediyeleri tari- hi yanmadanın uygulama imar planlarını görüşmeye başladı iki ilçeyi kapsayan bölge plan- ları, kabul edildikten sonra Anıtlar Yüksek Kurulu'na su- nulacak. Plan, kurulun onayın- dan geçtikten sonra yıl sonuna kadar yürürlüğe girecek. Eminönü Belediyesi yetkilileri ilçenin uygulama planlannın bu ay içinde meclis- lerde göruşulüp hazır hale getirileceğini be- lirttiler. Fatih Belediyesi ise konuyla ilgili plan çalışmalanna yeni başladı. Fatih Be- lediye Başkanı Yusuf Günaydın, planlann üzerinde titizlikle çalışıldığını, Surlar, Ba- lat, Zeyrek, Fener, Ayvansaray, Samatya gibi tarihi bölgelerin planlannı önümüzde- ki aylar içinde Anıtlar Yüksek Kurulu'na vereceklerini söyledi. Doğal ve tarihi dokusunun büyüleyici güzelliği ile yüzyıllardır İstanbul'un sim- gesi olan tarihi yarımada, plansız kentleş- meden en fazla etkilenen bölgelerin basın- da geliyor. Plan, Topkapı surlanndan Eminönü'ne kadar olan bölgenin, merke- zi iş alanı olmaktan çıkarılmasım ve kül- tür, turizm ve rekreasyon alanı olarak dü- zenlenmesini hedefliyor. Istanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Da- ire Başkanı Mehmet Yıldız, planın tarihi yanmadayı kurtaracağını söyledi. Bölge- de nâzım planı hazırlamanın ateşten göm- lek olduğunu ifade eden Yıldız şöyle dedi: "Istanbul'u Istanbul yapan bu önemli bölge için Türkiye'nin her yerinde uygu- lanabilir bir yönetmelik bulunuyordu. Bu yönetmelik bölgenin bozultnasının asıl ne- denidir. Bu bölge için farklı planlann ha- zırlanması, tarihi alanlann korunması ge- rekirdi. Bu olmadı ve günümüze kadar çar- pık bir yapılaşma yaşandı. Sonuçta bölge bir kaos haline geldi. Böyle bir alanda plan yapmak ateşten gömlek anlamına geliyor. Ancak tarih, doğa ve kültür tahribini ön- lemek kalanlan kurtarabilmek için bu ateş- ten gömleği giymek gerekiyordu. Amacı- mız ağjt yakıp yok olanlara ağlamak de- ğil, kalanları kurtarmaktır." 1/5000 ölçekli plan Topkapı'dan Eminönü'ne kadar olan bölgenİD kültür, turizm alanı olarak düzenlenmesini öngörüyor. Koruma imar planı uygulamaya girdi- ğinde, tarihi yarımadada SİT kapsamına giren tarihi eserler çevreleriyle birlikte ko- runacak, her yerde altı kattan yüksek bi- naya izin verilmeyecek, her türlü temel ka- zısı için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan izin alınacak. Toplu taşımacılığa ağırlık veri- lecek, taşıttan anndınlan bölgeler yaya yo- lu ve yeşil alan olarak duzenlenecek. Böl- gede nüfus yoğunluğunun azaltüması için imalaîhaneler seyreltilecek, ticaret merkezi sur dısına çıkartılacak. Plana eleştiri İmar Daire Başkanlığı'nca Prof. Gün- düz özdeş'e hazırlattınlan 1/5000 ölçekli tarihi yanmada Koruma İmar Planı kamu- oyuna açıklandıktan sonra eleştirildi. Planla ilgili eleştiriler iki konu üzerinde yo- ğunlaştı. Binaların yüksekliği: Yeni plana göre bölgenin hiçbir yerinde 18.50 metreden (al- tı kat) yüksek yapıya izin verilmeyecek. 40 rakımın üzerinde dört, 50 rakımın üzerinde Türkiye'nin her yerinde servısı Çok bakımlı Canavarı bekleyin. ise beş kattan fazla bina yapılamayacak. Bu karara daha önce verilen haklann kı- sıtlanacağı gerekçesiyle karşı çıküıyor. Bazı kişiler 40 rakımı üzerinde üç kattan fazla yapı yapmanın sakıncalı olduğunu belir- tirken bazılan Suriçi bölgesine kazma vur- manın cinayet olduğunu söylediler. Bele- diye yetkilileri ise üç kattan fazla bina ya- pılmamasının günümüz gerçeklerine uy- madığını, Fatih ve Fındıkzade'deki altı katlı apartmanların yanına üç kata izin vermenin gerçekçi olmayacağım söylüyor- lar. Cibali-Samatya yolu: TarihçileV ve Mi- marlar Odası bu konunun üzerinde titiz- likle duruyor. Yolun yapımının, bölgede- ki pek çok tarihi eserin zarar görmesine ne- den olacağı belirtüiyor. Istanbul Hızh Tramvay Projesi ve Aksaray-Sirkeci tramvayının kesiştiği böl- ge olan Yenikapı, planda yolcu transferi istasyonu olarak göriınüyor. Plana göre Eminönü ve Sirkeci iskelelerinden yapılan seferlerin bir kısmı Yenikapı'ya kaydınla- cak. • Aksaray-Sirkeci tramvayının yapımın- dan.sonra yeni yolların açılması için Ge- dikpaşa'da istimlaklar yapılacak. Yapıla- cak yol mevcut yollara uygun olacak. • Yük trenlerinin bölgeye girmesini en- geüemek için Zevtinburnu yakınlannda bir istasyon yapılacak. Sirkeci istasyonunu sa- dece yolcu trenleri kullanacak. • Arkeolojik sahalarda temel hafriyat- lan Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü deneti- minde yapılacak. Planlama alanının tama- mmda yapılacak birden fazla bodrum kat- ları için Kültür ve Tabiat Varlıklannı Ko- ruma Kurulu'ndan izin alınacak. • Konut alanları istenildiğinde ev pan- siyonu yapılabilecek. GÜNUN NÖTLARI OSMAN ULAGAY TÜSİAD'dan Yeni Strateji Önerileri T ÜSlAD'ın "ülke strate/isi" ça- lışmasının üçüncü ve dördün- cü ciltleri muhtemelen önü- müzdeki ay içinde yayımlana- cak. llk iki cilt geçen yıi mart ayında kamuoyuna sunulmuş ve sanıyorum TÜSİAD yönetiminin beklediği ölçüde ilgi görmemiş, yeterince tartışılama- mıştı. ANAP felsefesinin "strateji" ve "plan" gibi sözcüklere duyduğu alerji- nin de "ülke stratejisi" çalışmasına gösterilen ilgisizlikte bir payı olmuştu. Yalnızca günlük politikalara ve "köşe dönmeciliğe" prim veren bir anlayış için "strateji"ve "planlama"gerçekten de yabancı ve gereksiz kavramlardı. Üçüncü ve dördüncü ciltler bu bakım- dan daha elverişli bir ortamda kamuo- yuna açıklanacak. Kısa vadeli, köşe dönmeci yaklaşımın çıkar yol olmadığı- nı, artık yalnız Türkiye'de değil bu yak- laşımın 1980'lerdeki öncülüğünü yapan Amerikada bile giderek daha fazla kimse kabul ediyor. Kapitalizmin "bıra- kın yapsınlar" felsefesine en yakın bi- çim olan Amerikan modelinin, devlet yönlendirmesine ve kolektif çabalara daha fazla rol veren Japon ve Alman modelleri karşısında biraz yaya kaldı- ğı, geçen ay Oavos'ta da tartışılmış. Toplum kesimleri arasında uzlaşmaya, özveriye ve eşittik ilkesine önem veren piyasa ekonomilerinin son dönemde Amerika'nın "kovboy kapitalizmi"nden daha başarılı sonuçlar aldığı belirtilmiş ve Doğu Asya ülkeierinin başarıları ör- nek gösterilmiş. Türkiye'de de'strateji" ve "plan" kav- ramlarına saygısmı her vesileyle belir- ten bir başbakanın başkanhğında, bu kavramları hiç de dışlamayan SHP'nin ortağı bulunduğu bir koalisyon var iş- başında. Hükümet programında da bu kavramlann ciddiye alındığını göste- ren, Türkiye'nin yeni bir yön arayışını gündeme getiren bölümler var. Tüm bu nedenlerle "ülke stratejisi" çalışması- nın üçüncü ve dördüncü ciltlerinin daha yaygın ve verimli bir tartışma ortamı bulması olası. Artık kimse eski tip "merkezi planlama "dan pek söz etmi- yor, ama günümüzün acımasız rekabet dünyasında ayakta kalabilmek için ba- ŞIDOŞ bir piyasa ekonomisinin ötesinde bir şeyler düşünmek gerektiğini çoğu kimse kavrıyor. Enflasyona karşı birleşik cephe TÜSlAD'ın "ülke stratejisi" çalışması- nın üçüncü cildinin, makroekonomi po- litikalannı ve bu meyanda enfiasyonu düşürme yöntemlerıni ele almış olması da bu cilde gösterilecek ilgiyi arttırabi- lecek he,rhalde. Edindiğim bilgiler doğruysa üçüncü ciltte hükümetin ve iş âleminin ortakla- şa bir yaklaşım içinde enflasyonun üzerine gitmesi isteniyor ve iki ayaklı bir tedavi öneriliyor. Birinci ayakta, şok tedavisi yöntemleri de kullanılarak geçmişten gelen "enflasyon ivmesi"- nin kırılması öngorülüyor. İkinci ayakta ise kamu kesimindeki açıkların zaman içinde kapatılması ve parasal büyüme- nın kontrol altında tutulmasına yönelik önlemler gündeme getiriliyor. Bu çerçeve içinde vergi ve teşvik sis- temlerinin yeniden yapılandırılması öneriliyor üçüncü ciltte. Amaçlar, (1) kamu gelirlerinin arttrılması, (2) alt ve orta gelir grupları üzerindeki ağır vergi yükünün bir miktar hafifletilmesi ve (3) kaynaklarm rekabet şansı olan üretken yatırımlara yönelmesinın sağlanması. Bunun istihdamı ve ihracan da olumlu etkileyecegı düşünülüyor. KİT'ler ve yönetimde "şettaflık" Üçüncü ciltte KlTlerin bir toplu değer- lendirmesi de yer atacak ve KİT sektö- rünün yeniden yapılandırılması için öneriler de getirilecek sanıyorum. Ge- ne bu ciltte Türkiye'de finans piyasala- nnın nasıl gelişmesi gerektiği üzerinde de durulacak ve istanbul'un 21. yüzyılın finans merkezlerinden biri haline geti* rilmesi konusu tartışılacak. TÜSlAD'ın "ülke stratejisi" çalışması- nın dördüncü ve son cildinde ise Tür- kiye'de insan kaynaklarının geliştiril- mesi üzerinde duruluyor; ideolojilerin, hünerlerin ve yönetim süreçlerinin kal- kınma süreciyle ilişkileri irdeleniyor anladığım kadanyla. Bu bağlamda, eğitim alanında yapılması gerekenler konusunda oldukça ayrınblı öneriler yer alıyor raporda. Ayrıca teknolojik atılımın koşulları üzerinde duruluyor. Dördüncü ciltte yer alacağını sandığım ilginç bir bölümde de karar alma süreç- lerinin ve özellikle de devlet yönetimi- nin "şeffaflaşması "nın gereği günde- me getiriliyor ve tarnşılıyor. "Şeffaflaş- ma" ile kamu açıklarının denetimi arasında bir bağ kuruluyor. "Ülke stratejisi" çalışmasının üçüncü ve dördüncü ciltleri açıklandığında hayli tartışma yaratacak umarım. Bu çalışmada yer alan bulgular ve öneriler doğru ya da yanlış olabilir, ama en azından tartışılmalarında yarar var di- ye düşünüyorum. 3 kişi peynirden zehîrlendi • AA (Kilis) - Gaziantep'in Kilis ilçesinde, aynı aileden 3 kişi, yedikleri peynirden zehirlendi. Cumhuriyet Caddesi'nde, Durmuş Cengiz Alper'e ait bakkaldan peynir satın alarak yiyen Mehmet Ali Polat, Fadime Polat ve Ibrahim Polat, zehirlenme belirtileri üzerine devlet hastanesine kaldınldılar. Bu kişiler, sağlık durumlannın ciddileşmesi üzerine de Gaziantep Devlet Hastanesi'ne sevkediîdiler. İsmail Sivri yeniden İGC Başkanı • İZMİR (AA) - Izmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanlığına İsmail Sivri yeniden seçildi. İGC'nin 7 şubatta toplanan genel kurulunda seçilen yeni yönetim kurulu dünkü ilk toplantısında görev bölümü yaptı. İkinci baskanlığa Öcal Uluç'un, genel sekreterliğe Zafer Alatay'm, saymarüığa da Ertuğrul Utlu'nun yeniden getirildikleri yönetim kurulunda Levent Bimen, Sezer Doğan, Ergun Ulcay, Ceyhan Gür ve Yener özkesen üye olarak görev yapacaklar. TRTden her hafta 5 bilgisayar • TV Servisi - "TRT Reklamlan Kazandınyor" programı her hafta beş kişiye Apple Macintosh bilgisayar armağan edecek. ödül olarak bilgisayar verilen yarışma programında yanşmaya katıhmın kolaylaşmasım sağlamak için bilgisayar kullammına da geçildi. Ekim 1991'den bu yana sürdürülen bu programda bir süredir Renault otomobilleri armağan ediliyordu. Bilgisayar kazanmak için 900-900-909 numaralı telefonu aramak ve sorulan sonılara yanıt vermek yeterli. Doğru yanıtlayanlar arasında yapılacak cekiliş sonucu her hafta beş kişi Macintosh sahibi olacak. 14Şubat Sevgilinİ2İ unutmayın gS\ 14 şubattaki "Sevgililer Günü" (St.Valentine's Day) için mesajlarınızı gazetemizde özel olarak yayimlıyoruz. Mini mesaj (1 sütun 2cm): 20 bin TL Maxi mesaj (1 sutun 5 cm): 50 bin TL Tel: (Merkez) 512 05 05 / 499-475 Taksim 152 3861-152 3881 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle