Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 1982 SALI
18 HABERLER
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Küçük bir kele-
bek türü. 2/ Ulus:
lararası Basın Ens-
titüsü'nün simge-
si... "Fena değil"
örneğinde olduğu
gibi bilinçli hafif-
semeye dayanan
söz sanaü. 3/ Otel,
tiyatro gibi yerler-
de girişe yakın ge-
niş yer... Gücü de
denUen ve bez tez-
gâhında ipliği ayar-
layan tarak. 4/ Iri
ve tombul kucak
çocuğu... Bir yüzcy ölçüsü birimi.
5/ Şiirde uyaktan sonra yinelenen
aynı anlamdaki sözcük ya da ekle-
re verilen ad... Gözleri görmeyen.
6/ Uyuşturucu bir madde. 7/ Çin-
konun simgesi... Hayvan ağılı. 9/
lcraat... Istek ve tutkularda ölçülü
davranma erdemi. 9/ Hıristiyanlık-
ta kilise tarafından verilen "cema-
atten kovma" cezası... Bir nota.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Keten dövmeye yarayan tokmak. 2/ Destan... Mimarukta
sahın anlanunda kullanılan sözcük. 3/ Bir tür kısa hırka... Bir
nota. 4/ Süzgec, kevgir. 5/ Yabancı... Kıvırcık bir saç biçimi.
6/ lletisim dizgesi birliği... Akım halinde olan şey. 7/ Anado-
lu'da kurulmuş eski bir uygarlık... Takımada. 8/ Kişiler ara-
sında gözetilen saygı sırası... Uluslararası yollarda karayoluy-
la yapılan mal taşımacılığına ve bu iş için kullanılan kamyona
verilen ad. 9/ Bir yapının damında çevresi ve üstü açık yer...
Eylemleri olumsuz yapmaktâ kullanılan ek.
HAVA DURUMÜ
A SICAKUfilM
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankın
Tûrkîye'de
Çofum
Denizli
Dıyartoakır
Edirne
Adana •2 9 açık Elaağ
Adıyaman -8 3 az bulutlu Erzincan
Afyoo -13 0 stsli Erzurum
-12 3 sisli
-5 7 sisli
-3 6 p. bulutlu
-12 -1 az buluttu
-12 1 p. buluttu
-1 7 açık
-3 2 kariı
-5 7 p. bulutlu
-4 7 sisli
-18 -6 az bulutlu
-35 -14 az bulutlu
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
-7
-11
1
-8
2
•1
9
2
p. bulutlu
sisti
açık
p. bulutlu
Eskisehir
Qaziantep
Giresun
Gümüshane
-13
-8
-1
•16
2
1
4
-5
sisli
az bulutlu
p. bulutlu
p. buluttu
Aydın -2 12 az bulutlu Hakkâri •12 -9 p. bulutlu
Balıkesir -9 7 sisli Hatay 0 9 açık
Bilecik -13 2 sisli Isparta -12 3 sisli
BıngOI -18 -8 az bulutlu istanbul -1 6 p. bulutlu
Brtlis -14 -7 az bulutlu Izmir -1 10 az bulutlu
Boiu -8 0 p. bulutlu Kars -26 -7 az bulutlu
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manısa
K.Maraş
Mardın
Muğla
Muş
Nevsehir
N£de
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekifdağ
Tokat
Trabzon
Tunceti
Ş.Urfa
Usak
Van
Yozgat
Zongutdak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batrnan
Şımak
Bartın
-15
-20
•A
-17
-4
-14
-10
-20
-4
-7
-10
-4
-2B
-18
-18
-1
-1
-5
0
-10
-7
-18
-2
-12
-1
-21
-7
-10
-18
•15
-3
-18
•18
-14
-15
-9
-7
-7
-1
-7
7
-8
6
-3
3
-4
10
4
-5
7
-8
-9
-8
4
5
6
4
2
3
-10
7
-4
6
-6
4
5
-5
•6
3
-5
8
-6
-3
1
-3
3
p. bulutlu
az bulutlu
sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
az bulutlu
az bulutlu
aç.k
az bulutlu
sisli
az bulutlu
az bulutlu
az bulutlu
p. bulutlu
p. bulutlu
sisli
p. bulutlu
az bulutlu
yağmurlu
az bulutlu
sisli
p. bulutlu
p. bulutlu
az bulutlu
az bulutlu
sisli
az bulutlu
az bulutlu
yağmurtu
az bulutlu
p. bulutlu
az bulutlu
az bulutlu
az bulutlu
az bulutlu
yağmurlu
Sıcaklık
artacak
Çevre Bakanhğı
Meteoroloji Genel
Müdüriüğü'nden alınan
bilgiye göre yurdun kuzey
kesimleri parçalı bulutlu,
geç saatlerde Marmara'nın
dogusu ve Batı Karadeniz
kıyüan yağmur ve karla
kanşık yağmurlu, öteki
yerfcr açık ve az buiutlu
geçecek. Marmara Ue
yurdun iç kesimlerinde yer
yer yoğun sis göriilecek.
Hava sıcakhğı biraz
artacak. Rttzgâr degişik
yönlerden hafif, zamanla
kuzeybatı kesimlerinde
orta, yer yer kuvvetlice
esecek. Denizlerimizde
riizgâr, Karadeniz,
Marmara ve Kuzey Ege ile
Dogu Akdeniz'de giin
batısı ve karayelden 3-5,
Karadeniz'de 6 kuvvetinde
saatte 10-21 ve 27 deniz
miti hızla esecek. Van
Gölü'nde hava, parçalı
bulutlu geçecek. Riizgâr
kuzey yönlerden hafif
olarak esecek.
Helsınkı <
St Petersburg
Moskova
Kahıre«<
V HAVASKIAKU6M
1
Dünyada
Atina 10 az bulutlu
Brûksel
Bertin
Belgrad
Bağdat
Bonn
Cezayir
Frankfurt
Gırne
8
6
11
10
10
10
2
10
yaflmuriu
p. bulutlu
az bulutlu
yağmurlu
yağmurlu
az bulutlu
kartı
az bulutlu
Helsınki kartı
Kahire
Kopenhag
Köln
Londra
Madrid
Münih
Moekova
Osto
Paris
Prag
Roma
Rryad
St.Petersburg
Şam
Varşova
Viyana
Zûrih
13
6
10
8
14
5
-2
2
8
4
14
19
2
6
3
8
8
az bulutlu
kariı
yağmurtu
yağmurtu
az bulutlu
çok bulutlu
kartı
karlı
yagmurlu
az bulutlu
az buluttu
azbulutkj
kartı
az bulutlu
kartı
az bulutlu
p. bulutlu
Almanya'da dağıtılan takvimde üniversitelerin zaran anlatılıyor, tesettür öğütleniyor
Diyanet îşlerTnden 'radikaP takvim
DtLEK ZAPTÇIOĞLU (Bertin) - Diyanet îşleri Baş-
kanlığı'nın Almanya için bastınp dağıttığı 1992
yılı yapraklı takvimi Yahudilerden nüfus plan-
lamasına ve üniversitelere kadar birçok konuda
köktenci Islamcılığın önyargılı ve bağnaz görüş-
lerini içeriyor. Takvimde Türkiye'nin Diyanet
politikası Ue uyuşmayan ve belli bir kesimin pro-
pagandasım içeren tanımlamalar da yer alıyor.
Diyanet İşieri Başkanlığı'nuı
Almanya'daki 2 milyona yakın
Türk için Ankara Gaye Matba-
ası'nda basürılıp bedava dağıt-
tığı takvim "üniversitelerin za-
ran "ndan "paranın faizsiz fi-
nans kuruluşlarına yatınlması
gerektiğine" ve "kadınlann
örtünmesine" kadar politik gö-
rüşler empoze ediyor.
Islam dünyasını vücelten, Ba-
tı'nın etkilerini "kültür
emperyalizmi" başhğı altında
toplayan, ABD'den Balkanlar'a
kadar İslamın yaygınlaştığını id-
dia eden ve "Müslüman aydın-
lann uyanışından" dem vuran
takvim, lslamcı-köktenci akım-
lann çok etkin olduğu Alman-
ya'daki Türkler arasında radi-
kal görüşlerin daha da yerleşme-
sini sağlayacak, 'Türk-tslam
Sentezi'ne paralel bir içerik su-
nuyor. Takvimden bazı alıntılar
şöyle:
"Üniversiteler zararlıdır": 11
kasım yaprağjnın arkasıru oku-
yoruz:
"Eğitim üzerine: Ekonomik
büyümeye paralel olarak, bü-
yük kentlerin ve çokuluslu şir-
ketlerin ortaya çıkmasıyla dağı-
lan büyük aile düzeni sonucun-
da öğretim ve eğitim kurumla-
nnın önemi büyük ölçüde art-
mıştır. Üniversiteler devlet büt-
çesinden önemli bir pay alma-
larına rağmen özellikle Müslü-
man ülkelerde çağdaşlık adına,
topluma ve toplumun değerleri-
ne karşı gayret gösteren kurum-
lar haline dönüşmüşlerdir. Üni-
versiteler gençleri en verimli dö-
nemlerinde dört beş yıl boyun-
ca hayattan kopararak onları
duygulardan ve değer ölçülerin-
den anndınlmış, makine benze-
ri uzmanlar olmaya zorluyorlar.
Duygulannı ve ahlaki ölçüleri-
ni yitiren insanlar, edindikleri
birtakım teknik bügilerle doğru-
yu aramasını öğrenemedikleri
gibi, yüzeyselliğin de hararetli
savunucuları durumuna düşü-
yorlar."
'Tesettür farzdır': 18 kasım
yaprağı şöyle diyor: "Kadınla-
ra örtünmenin emredilmesi ve
hikmetleri:
Ergenlik çağına gelmiş Müs-
lüman kadınlara ve kızlara Is-
lamiyet, örtünmeyi ve davranış-
lannda bazı ölçülere riayet et-
meyi emretmiştir. örtünme em-
ri, Kuran-ı Kerim, hadisler ve
icma-i ümmetle sabit bir farz-
dır."
"Nüfus artışında keramet
vardır." 10 aralık yaprağını
okuyarak nüfus planlamasının
zararlarını öğreniyoruz:
"Nüfus politikası: Kalabalık
nüfus, bir ülke için güç kayna-
ğıdır. ABD'nin yüzölçümü Ka-
nada'ya göre 613 bin 054 kilo-
metrekare daha azdır. Fakat
Kanada'nın 25 milyona yakın
nüfusuna karşılık ABD'nin nü-
fusu 10 misli olup, 250 milyo-
na yakındır. Kanada teknoloji-
de ve her sahada ABD'den geri
değildir. Fakat ABD dünyanm
iki süper gücünden biri iken Ka-
nada silik ve dünya siyasi plat-
formunda ağırlığı olmayan bir
ülkedir. Bunun tek sebebi ise
nüfusunun az oluşudur. Japon-
ya topraklannın sadece yüzde
13'ü ekime müsaittir. Yüzölçü-
mü bakımından TUrkiye'den
2.5 misli küçük olmasına rağ-
men nüfus bakımından Türki-
ye'nin 2.5 mislidir. Teknoloji ve
ekonomide ABD'den bile ileri-
dir."
"Yağmur duasına çıkınız" 5
aralık yaprağı müminleri yağ-
mur duasına çağırıyor:
"Yağmur duası: Dini bütün
halkımız, içkiyi, kuman, fuhu-
şu, faiz yemeyi, büyüklere say-
gısızlığı, ekmek ısrafını ve iba-
detlerden uzaklaşmayı Allah'ın
gazabını davet eden sebepler
olarak görür. Yağmur sıkıntısı-
m da bu gazabın bir parçası ola-
rak değerlendirir. Nimete ka-
vuşmanın tek yolu ise yeniden
Allah'ın hoşnutluğunu kazan-
maktır. Bu sebeptendir ki yağ-
mur duası, o bölgede halkın
toplu bir pişmanhk gösterisi-
dir."
"En büyük düşman Yahudi-
ler." 23 kasımda Müslümanlar
Yahudilere karşı uyanlıyor:
"Tarihte Yahudiler: (...) In-
sanı insandan çok daha iyi bi-
len Cenab-ı Hak, Maide
Suresi'nin 82. ayetinde şöyle bu-
yurmaktadır: 'İnsanlar içinde
inananlara en büyük düşman
olarak Yahudileri ve Allah'a or-
tak koşanları bulursun...' Gö-
rülüyor ki Kuran, Müslümanla-
ra karşı en büyük düşmanın Ya-
hudiler ve müşrikler olduğunu
açık bir ifade ile belirtmektedir.
Ancak her ikisi de inananlara
düşman olmakla birlikte ayet-i
kerimede Yahudilerin müşrik-
lerden önce zikredilmesi olduk-
ça dikkat çekici bir husustur.
Demek oluyor ki Yahudiler,
inananlara düşmanlıkta en ön-
de gelmektedir. Olaylar, Yahu-
dilerin iman edenlere karşı düş-
manlığının daha şiddetli ve da-
ha ısrarlı olduğunu ispat etmek-
TV'de naklen
UBaştarafi 1. Sayfada
lannuı vardımıyla "home video"
kullanarak çekilen Fılm binbir
zorlukla hapishaneden çıkarıl-
mıştı. Damato için, kaynağın
gizli tutulması "ölüm cezasına
karşı kamuoyunu uyandırmak"
amacıyla yayına sokulan filmin
etkisini azaltmıyordu.
Ama işler planlandığı gibi git-
medi ve birkaç gün sonra dana-
nın kuyruğu koptu. 6 dakika
boyunca hücrede, revirde, hapis-
hane koridorlannda, elektrikli
sandalyenin üstünde mahkûmu
adım adım izleyen TV kamera-
sı pek öyle amatör bir el tarafın-
dan yönetilmişe benzemiyordu.
Üstelik fîlmdeki bazı sahne-
ler bir değil, birkaç kamera kul-
lanıldığı izlenimini yaratıyordu.
Hele en son haşlama-ızgara et-
kisi üzerinde yoğunlaşan
"zoom" etkisi filmin eni konu
bir profesyonel tarafından çekil-
diği kanısını uyandınyordu.
Film ya manipule edilmişti ya
da tamamen sahte bir mizansen-
di. Birkaç meraklı TV izleyici-
sinin "Telemontecarlo" nezdin-
de yaptığı uyarımn ardından
program yapımcısı gazetelere
"Yayından sonra içime 'ya
sahteyse
1
diye bir kuşku düştü"
seklinde demeçler verdi.
Gerçek şuydu: Amerika'da
"American Madness TV" adın-
da bir özel televizyon şirketi ta-
rafından çekilen fılm, Uluslara-
rası Af örgütü Amnesty Inter-
national'a satılmış, ttalya'daki
Amnesty Intemational da bunu
OKullarda ölüm cezasına karşı
yürüttüğü kampanya sırasında
göstermişti.
• • ••
ALI
AYGÜL'Ü
YİTİRDÎK
"Senin sesini duyacak insanlar
kıyamete dek
Sabahlar gibi taze,
Bal gibi tatlı,
Ve yorgun
Ve sevdah
Veyiğit"
Anısını yaşatacağız.
AİLESİVEDEVRtMCt ARKADAŞLARI ADINA
FATMAAYGÜL
tLAN
BUKSA ASLİYE ÎKİNCt HUKUK
MAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN
Dosya No: 1990/590
Davaa Karayollan Genel Müdürlüğü tarafından
davahlar Nurettin Mekik ve Yusuf Ziya Uğur aleyhine
açılan 2942 S.K.'nın 38, maddesine istinaden tescil
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Mahkemece müttehaz 1990/590 E. 1991/840 K. sayıh ve
12/11/1991 tarihli hükümle, Bursa Alaşar köyünde kain ve
tapunun 726 parsel numarasında kayıth, taşınmazdan 150
m
2
ve 728 parsel sayüı taşınmazdan 16 m
2
'lik kısmraın
davalı tapularmdan iptali ile davacı Karayollan Genel
Müdürlüğü adına tapuya tesciline, taşmmazlar yola tahsis
edilmiş olduğundan tahsis amacı doğrultusunda kaydının
yola kalbedihnek üzere terkinine karar verilmiştir.
Davalılardan Yusuf Ziya Uğur'un tebligata yarar adresi
tüm araştırmalara rağmen tespit edilernediğinden karann
gazetede ilanen tebliğinc karar verilmiştir.
Işbu ilan tarihinden itibaren davah Yusuf Ziya Uğur'un
sözü edilen karan yasal suresi içerisinde temyiz etmeye
hakkı bulunduğu hususu ilam tebliği yerine kaim olmak
üzere ilan olunur.
Basm: 18956
tedir. Yahudilerin Islama olan
düşmanlığı, Medine-i Münevve-
re'de ilk Islam toplumunun te-
şekkül ettiği günlerde başlamış
ve halen günümüzde de devam
etmektedir. İlk dönemlerde
Müslümanlara karşı giriştikleri
savaşlarda mağlup oldular,
bundan dolayı da İslama ve
Müslümanlara karşı bitmez tü-
kenmez bir kin beslemektedir-
ler."
"Amerika'yı Müslümanlar
keşfetti": 10 ağustos yaprağın-
da bu yıl 500. yıldönümü kut-
lanan Amerika'nın keşfini Kris-
tof Kolomb'a değil, Müslüman
denizcilere borçlu olduğumuzu
öğreniyoruz:
"Ortaçağ'da Islam ülkeleri:
Avrupa için Ortaçağ bir gerile-
me ve karanlık dönemi ise de ts-
lam ülkeleri için durum bunun
tersi idi. Bu dönemde Islam
dünyası parlak bir uygarhğın
temsilcileri idi. (...) Refah ve ba-
yındırlık halkın çoğalmasını ge-
nel kaidesince gerektirdiğinden,
halkın çoğalması da refah ve
servetin artmasına sebep oldu-
ğundan, tslam ülkeleri arasında
bugün kırk elli binden fazla nü-
fusu olmayan pek çok şehrin o
zaman bir milyona yakın nüfu-
su vardı. (...) Prof.Dr. M. Ha-
midulLah'ın yazdığına göre
Amerika'ya ilk ulaşanlar Müs-
lüman gemicilerdir."
Batı'nın kültür emperyalizmi:
10 temmuz cuma günü Batı'nın
Islam ülkelerine kültür çıkarma-
sı hakkında şunları okuyoruz:
"Kültür Savaşı: 20. yüzyıla
kadar dünyada bilinen tek savaş
türü sıcak savaştı. İçinde bulun-
duğumuz yüzyılda soğuk savaş
denilen yeni bir türle tanıştık.
(...) Soğuk savaşla birlikte, ki-
mi zaman ondan ayn olarak yü-
rütülen bir de kültür savaşı var.
Batı'nın sömürgeci ülkeleri ken-
di kültürlerini sömürgelerinde
yaymaya teşebbüs ederken şüp-
hesiz masum niyetlerle hareket
etmiyorlardı. O ülkelerin insan-
larına birtakım davranış kalıp-
larını benimsetmeye çalışıyor-
lardı. Bu davranış kalıplarının
içine genel olarak bütün bir ya-
şama tarzı giriyor. Harcama
alışkanlıklarının kazandırılma-
sı, o ülke insanlarının bu suret-
le pazar olmaya açık hale geti-
rilmesi anlamını taşımaktadır.
Kısacası kültür emperyalizmi
deyimi ile ifade edilen vakıa son
tahlilde ekonomik çıkan hedef-
leyen bir yapı içinde oluşup ge-
lişmektedir.
"Müslüman aydınlar uyanı-
yor" 7 ekimde ise kültür emper-
yalizmine karşı Müslümanların
uyanışı dile getirilmiş:
"Dünyada Islam Ülkeleri:
Son asırlarda Avrupalı devletle-
rin sömürgesi altında bulun-
mak, siyasi bağunsızlığmı henüz
yeni elde etmiş olmak, kültür
emperyalizminin etkileri vb. se-
beplerle geri kalmış durumda
bocalayan bu ülkelere bakarak
bunun sebebini Islam dinine
bağlamak çok yanlış bir değer-
lendirme olur. Bu sabit fikir son
asırlarda Müslüman aydınlara
ve öğrencilere kasıtlı olarak so-
kulmuş bir zehirdir. Müslüman
aydınlar, artık kendi din ve kül-
türlerinin mirasına sahip çık-
mışlardır."
"Faizsiz finans kuruluşlarına
iştirak ediniz: Takvimin 'soru-
cevap' seklinde işlediği konular-
dan biri, 13 mayıs yaprağında
şöyle ele alınıyor:
"Soru: tslamda ne gibi tasar-
ruf ve para birikürme yollan ge-
çerlidir?
Cevap: Müslümanlar sahibi
bulundukları parasal değerleri-
ni bizzat yatınm yaparak işlete-
medikleri takdirde, meşru üre-
tim yapan kuruluşlardan hisse
senedi alarak, faizsiz finans ku-
ruluşlarına iştirak ederek veya
altın - döviz alarak korumak ve
geliştirmek yollarını tercih ede-
bilirler."
Genel müdür Osman Erk'e suçlamalar sürüyor
Töbank'tabelge avıEStN SUNGUR (tstanbul)- Töbank'ta Genel Müdür
Osman Erk ile çahşanlar arasında ipler koptu. Ban-
kanın 36 kişilik Teftiş Kurulu'ndan 34 müfettişin
Başbakan Süleyman Demirel ile ilgili bakanlara
"uyan mektubu" göndermesinden sonra bankada
Osman Erk yönetiminin yaptığı usulsüzlük ve israfla-
n saptamak için belge avı başladı.
Müfettişlerin mektubundan
sonra ortaya atılern Töbank'ın
kapatılacağı iddialanna da
Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarhğı bir açıklama yaparak
yanıt verdi. Hazine dün yaptı-
ğı açıklamada Töbank'ın ka-
patılmasının veya Ziraat
Bankası'na bağlanmasının
söz konusu olmadığını duyur-
du.
Töbank'tn üst yönetimi ile
çalışanlan arasındaki huzur-
suzluk 36 müfettişten oluşan'
Teftiş Kurulunun 34 üyesinin
Başbakan Süleyman Demirel,
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü, Devlet Bakanlan Ca-
vit Çağlar ve Tansu Çiller ile
KOI Başkanı Üstün Sanver'e
gönderdikleri mektup ile orta-
ya çıktı. 6 şubat tarihini taşı-
yan mektubu İstanbul'dan 20,
Ankara'dan 8, Aydın, Tekir-
dağ, Akhisar, Gazi Antep,
Edirne ve Isparta'dan birer
müfettiş imzaiadı. Osman Erk
yönetiminin usulsüzlük ve is-
rafla suçlandığı mektupta,
Töbank personelinin huzur-
suzluğu dile getirilerek, ban-
kanın kurtarılması için çalı-
şanlanna sat'ılması önerildi.
Başbakana ve ilgili yeriere
gönderilcn mektupta imzası
bulunun müfetüşler, Osman
Erk'in Genel Müdür olduğu 8
aylık dönemde Teftiş Kurulu-
na baskı yaparak müfettiş ra-
porlannı değiştirtmek istedi-
ği, kendisine direnen müfettiş-
leri de kovmakla tehdit ettigi-
ni iddia ettiler. Erk'in bir
yandan kamuoyunda Tö-
bank'm battığı imajını yara-
tırken bir yandan da israfa
HERTÜRLÜTERÖRE"HAYIR!"
Son günlerde özetlikle İstanbul'da terör eylemlerindeki tırmanma eğilimi, Bakır-
köy, Galleria, Kapalıçarşı gibi sivillere, son olarak da polise ve İstanbul DGM Sav-
cısı'na yönelik terör eylemleri ülkemizin hızla bir kaosa sürüklendiğini
göstermektedir.
Öte yandan ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki insan hakları ihlalleri-
nin, yargısız infazların, bir türlü azalma eğilimine girmeyişi, ülkemizin en önemli
sorununun çözümü konusundaki umutlan her geçen gün biraz daha törpülemektedir.
Bu durumun yanı sıra sendikalaşma mücadelesi veren işçilerin, sendikal hakları
için mücadele veren memurların, kısacası emekçi halk yığınlarının üzerindeki terör
de devam etmektedir.
Türkiye, terörize edilmiş bir ortamdan kimlerin yararlandığını, bunun faturasının
kimlere çıkanldığını görecek kadar tecrübelidir.
Özellikle biz sendikalar ve diğer demokratik toplumsal örgütler, terörün her tür-
lüsüne karşı durması gereken örgütler olduğumuzun bilincindeyiz. Kimden gelirse
gelsin, kime yönelirse yönelsin terörü lanetliyoruz.
Bu anlamda, hükümetin demokratikleşme programını desteklemeyi de en önemli
görevlerimizden biri olarak kabul ediyoruz.
Devlet demokratikieşmeli, 12 Eylül'ün mirası devlet anlayışı terk edilmelidir.
Hükümetin toplumumuzun ve devletin demokratikleşmesi için atacağı her somut
adım, işçi sınıfımız ve emekçi halkımızca sonuna kadar desteklenmeli, ülkemiz sosyal
adaletin sağlandığı, her türlü insan hak ve özgürlüklerine saygılı, kardeşçe yaşanı-
lan bir ülke durumuna mutlaka getirilmelidir.
Toplumsal geleceğimizve refahımız için, tüm toplumsal ve demokratik örgütleri,
demokratikleşme yolunda atacağı her adımda bu hükümetle dayanışma içinde ol-
maya çağırıyor, üzerimize düşen tüm görevleri yapmaya hazır olduğumuzu ilan edi-
yoruz. ı
OTOMOBİL-İŞ SENDİKASI KRİSTAL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU MERKEZ YÖNETİM KURULU
kaçan harcamalar yaptığma
işaret eden müfetüşler, "Olay-
lann bu noktaya gelmesınden
sonra daha fazla susamadık.
Objeküf olarak saptadığımız
usulsüzlük ve israflar konu-
sunda ilgili makamlan uyar-
maya karar verdik" dediler.
Müfettişlerin bu girişiminden
sonra banka çalışanlan da ha-
rekete geçerek, yönetimin
yaptığı usulsüzlük ve israfı
saptayan belgeleri toplamaya
başladı. Adının açıklanmasını
istemeyen bir Töbank perso-
neli, "Artık ok yaydan çıktı.
Bundan sonra ya biz kalaca-
ğız, ya da Osman Erk'le takı-
mı. Eğer teftişteki arkadaşla-
nn başına bir şey gelirse
hepimiz işi bırakmaya kararlı-
yız" dedi.
Teftiş kurulu başta olmak
üzere Töbank personelini kar-
şısına alan Osman Erk, ban-
kanın genel müdürlüğüne
Güneş Taner döneminde geti-
rildi. Çetin Hacaloğlu'ndan
sonra bankayı kurtarmak
misyonuyla gelen Erk'in ban-
kanın batık durumu karşısın-
da çaresiz kalarak kendinden
önceki dönemi asılsız iddia-
larla suçladığı ve Teftiş Ku-
rulu'na baskı yaparak zorla
suçlu yaratmaya çalıştığı öne
sürülüyor. Töbank Genel
Müdürü Osman Erk hakkın-
da yapılan suçlamalar ana
başlıklanyla şöyle:
-Başbakan Süleyman De-
mirel'in imzasıyla 30 ocak ta-
rihinde Kamu Ortakhğı Ida-
resi'ne çekilen faksta. Osman
Erk'in görevden ahnarak, ye-
rine vekaleten Bilgi İşlem Dai-
resi Başkanı Oğuz Aktan'ın
atanması isteniyordu. Başba-
kanın bu talimatı Kamu Or-
takhğı Idaresi Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Çoşan tara-
fından Erk'e tebliğ edildi.
Konuyu Oğuz Aktan ile görii-
şen Erk, şubat başında yapı-
lan yönetim kurulu toplantı-
sında istifa edeceğıni bildirdi.
Ancak yönetim kunılu top-
lantısında KOİden atamanın
durdurulduğuna dair bir tele-
fon gelince Erk yine genel
müdür koltuğunda kaldı. Bir
hafta içinde gelışen bu olayla-
nn, Devlet Bakanı Cavit Çağ-
lar ile Tansu Çiller arasındaki
çekişmeden kaynaklandığı
öne sürülüyor. Bu iddiaya gö-
re Cavit Çağlar Töbank'ın
kapatılması veya Ziraat Ban-
kası'na devredılmesıni ıster-
ken, Tansu Çiller çalışanlara
saülarak özelleştırilmesı için
Banka ve Sigorta İşçileri Sen-
dıkası (BANKSİS) ile görûş-
meler yapıyor.
-Töbank'ın batık durumda
olduğunu "Bankanın kasasın-
daki paralan fareler yemiş"
sözleriyle açıklayan Osman
Erk'in bankanın bu durumu-
na rağmen israfa kaçan harca-
malar yaptığı ileri sürülüyor.
Bu harcamalann başında, Tö-
bank'a ait iki bina olduğu hal-
de Gayrettepe'de Şerbetçi
Hanı geçen yılın ekim ayında
aylık 1.4 milyar liraya kirala-
ması geliyor. Mecidiyeköy'de
halen aylık 250 milyon liralık
kirayla oturan Töbank Genel
Müdürlüğünün Şerbetçi
Han'da inşaat devam ettiği
için taşınmasının ancak tem-
muzu bulacağı, bu dönemde
de 10 aylık kira bedeli olan 14
milyar liranın boşu boşuna
ödeneceği ifade ediliyor.
-Osman Erk hakkındaki di-
ğer bir iddia da Töbank'ın 2
bin dolayında personelinin ol-
masına karşılık yüksek maaş-
larla ve niteîiksiz 200 üst yöne-
ticiyi işe alması. Genel müdü-
rün aylık net maaşı 1S milyon
lira olan 7 danışmanının bu-
lunduğu, işe aldığı kişilere
makam bulabilmek için de
bankadaki departman sayısı-
nı 65'e çıkardığı ifade ediliyor.
-Kendinden önceki dönem-
de yapılan usulsüz işlemleri
olduğundan büyük göstermek
için Teftiş Kurulu'na baskı
yaptığı öne sürûlen Genel
Müdür Osman Erk'in kendi
döneminde de bazı firmalara
çok düşük faizle kredi kullan-
dırdığı bildirildi.
SHP lideri İnönü:
Terör önlenırken
demokrasi korunacak
CUMHURİYET (Ankara) -
Başbakan Vekili Erdal înönü,
terörist canilerin bulunması için
güvenlik güçlerinin titizlik gös-
termesini beklediklerini söyle-
di. İnönü, terörü etkisizleştirir-
ken ülkenin demokratik yapısı-
mn da korunacağını bildirdi.
SHP Merkez Yürütme Kuru-
lu, dün Genel Başkan ve Baş-
bakan Vekili Erdal İnönü baş-
kanhğında toplanarak geçen
hafu içerisindeki terör olayla-
rını ve çığ felaketini görüştü.
SHP çığ felaketini incelemek
üzere Bayındırhk Bakanı Onur
Kumbaraabaşı eşliğinde bir he-
yeti bugün G.Doğu'ya gönderi-
yor.
İnönü, MYK toplantısı önce-
sinde yaptığı konuşmada, terö-
rün tınnanışta olduğunu gör-
mekten üzüntü duyduğunu be-
lirtti. İnönü, "Bu olaylan yöne-
tenlerin bulunması için güven-
lik güçlerimizin gayretlerinin
sonuç vermesini bekliyorum"
dedi.
Kımliğımi ve sigorta kartımı kay- j
bettim. hükûmsüzdür. j
SEÇKİNK1R
Ehliyetımi ve kimliğimi kaybet-
tim, hükûmsüzdür
SELÇUfCÇEÜK
Boğaziçi Üniversitesi
ogrenci kiraliğimi
kaybettim. Hükûmsüzdür.
YÎĞÎTCAS YILDIZ
VEFAT
Merhum Mehmet Şefkati Akkanat ile merhume Rasede
Akkanat'ın çocuklan, merhum Osman, Melih, Bülent
Akkanat ile Ender Ansav'ın ağabeyleri, Kurtaran, Nil ve
Ayşe'nin amcalan, merhume Ferdağ Akkanat'ın eşi
FERDİ AKKANAT
10 Şubat 1992 günü vefat etmiştir. Cenazesi 11 Şubat 1992
(bugün) Teşvikiye Camii'nde kıhnacak ikindi namazından
sonra Üsküdar aile kabristanında toprağa verilecektir. Allah
rahmet eylesin.
AİLESt