05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11ŞUBAT1992SAU CUMHURİYET SAYFA 15 İNSANLAR Doğramacı kendi evinde kiracı Bilkent'tekı "Doğramacı Evi" dillere destan. Ev, Doğramacı çiftinin son 20 yılda topladığı 15 mılyar lira değerindeki antik eşya, tablo, heykel ve halılarla dayalı döşeli. Saray yavrusu olarak nitelenebilecek evin inşaat maliyeti de 10 mil yar lirayı aşkın. Peki, Doğramacı çifti evi kendilerinden sonra kime bırakacak? Üç çocuklanndan birinemi? Soruyu, Doğrumacı'ya yöneltip, yanıtını aldık: - Çok şükür, çocuklanmızın hepsinin evi var. Bizevi vakfa bağışladık. Şu anda da bir katını kullanıp, vakfa kira ödüyoruz. - Ne kadar kira ödüyorsunuz? - 20 milyon lira. - Ama, YÖK Başkanı olarak o kadar maaş bile alamıyorsunuz. Üstünü nereden tamamlıyorsunuz? - Var, biraz gelirimiz. - Irak'taki petrol kuyulanndan gelif gelmediğini söylemıştiniz. -O da bitti. Elden çıkardık. Ama bazı şirketler var. Gelir geliyor. - Hangı şirketler bunlar? - Işte, bazı şirketler. Dıyeceğim bu kadar. Doğramacı, ısrarlı sorulara karşın şirketlennin adını vermedi. Belki de "vergi beyanı"yla ilgıli bir sorunu vardı. Bütçenin Komisyonu'nda sigara kaçağı Bütçe görüşmelerinin "ilk raundu" başladı. Bakanlıklar ve bağlı kuruluşlann bütçeleri, Bütçe Komisyonu'ndaelealınıyor. Görüşmelere, Başbakanlık bütçesinden başlandı. Başbakanlığa bağlı kuruluşlardan sorumlu devlet bakanlan da saatlerce komisyondan çıkamadılar. Başbakanlık bütçesınin görûşüldüğü son günde, yorgunluk emareleri ortaya çıktı. Komisyon üyelerinin değerlendirmelennı dinleyen üç bakandan önce Mehmet Alı Yılmaz, salon dışına çıktı. Yılmaz'ı, Ekrem Ceyhun izledi. Genye kadınlardan sorumlu Bakan Güler llen kalmıştı. İlen, önceetrafına bakındı. Karannı yerip, ayağa kalktı ve salondan çıktı. Ömründe ilk kez Bütçe Komisyonu'na kaıılan İleri, yaptığı hatayı fark edememişti. lleri'nin salondan çıktığını gören komisyon başkanı tlyas Aktaş, çaresız kalmıştı: - Salonda hükümet temsılcisi kalmadığindan lOdakikaara veriyoruz. Daha sonra tleri'ye soruldu: -Sayın Bakan, sizdedışançıkınca toplantıya ara verildi. Hayırdır, aceleniz neydi? İleri, dert yandı: - Hayatta en nefret ettiğim şey, sigaradır. Bizjm evdeeşım dahıl kimse sigara içmez. tcilen ortamda da duramam. Komisyonda ise o kadar çok sigara içiliyor ki mecbur kaldım soluğu dışandaalmaya. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK AfiNE BABA KOŞUUNH HİNJA BİR <EŞFETTİM PİKNİK PİYALEMADRA HIZLI GAZETECİ NECDETŞEN - SfiM. KARIVEI?IMI TeN BOKTAN ENTELLEKTUEL HEPIFLS5E İUSI PUYMAK ONLAKA. SOZUMONA, AŞ1K OLMAK, KAPAR AÖA2AM TöPLUA/IPA PAKÇA ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI Arkadaşımız Kâmil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine bir süre ara verecektir. GARFIELD JIM DA VIS Vukuat yok, yeni konser bekleniyor tstanbul'dan bir rock efsanesi gecti. Deep Purple'ın eski solisti Ian Gillan, Lutfi Kırdar Spor Salonu'nda bir konser verdi. Rock, özellikle de hard rock dinleyicilerinin konser izleme merakı biliniyordu. Ian Gillan'ın susuzluklannı gidermede ne kadar büyük bir rol oynayacağı da biliniyordu. Ne var ki bazen biraz aşınya kaçan coşkulanndan, daha açık bir ifadeyle taşkınhk yapmalanndan da korkuluyordu. Örganizatörler, konserden bir gün önce "rock dinleyicilerinin coşkularının dizginlenemeyeceğini, ancak salona zarar vermezlerse bundan sonraki rock konserleri için iyi bir referans olacağını" söylüyorlardı. Yukandaki fotoğraf, gençlerimizin ne kadar iyi bir referans oluşturduklannın kanıtıdır. Kendi hallerinde konsantre ofanaktan başka hiçbir vukuatlan yoktur. Şimdi yeni konserleri bekliyorlar. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) Devlet Tiyatrolarmda son perde Köşkte bekleyen kararnameler arasında, Devlet Tıyatrolan Genel Müdürlüğü'ne yapılacak atamalara ilişkın kararname de yer alıyor. Ancak bu kararnamenin bekletıldıği basına pek yansımadı. Bazı çalışanlar, bu durumdan şikâyetçı. Genel Müdür Bozkurt Kuruç'un bir an önce görevi bırakmasını istedıklen için de sabırsızlar. Kuruç ıse görevden alınmayacakmış gibi icraatlarını sürdürüyor. Ikınci tur repertuannı hazırlıyor. Kuruç'un istıfinı bozmaması yine aynı çevreleri sinırlendiriyor. Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vakfı Başkanı Tamer Levent'in, "Kuruç tiplemesi"iseşöyle: "Insanlan kandırmayı, kandırabilmeyı ışedinen bu karakter, Shakespeare'in Öthello'dakı Iago karakteri ile büyük benzerlik taşır. Genel Müdürlük kokuğunda kalmak için şımdi kulısler yapan, her kanattan siyasilerle kulis yapmaya çalışan bu şahıs acaba gerçek bir sanat adamı mıdır?" Kararname bekletilip, belirsizlik sürdükçe, tiyatrodaki gergınlik de büyüyecek gibi. Kim kalıp, kım gidecekse bir an önce karar verilse iyi olacak. 'Alo Papa' Özal, şeffaflık ve gaf f«.tanbul'da Karadeniz Ekonomik tşbirliği toplantısında, Özal yaptığı Ingilizce konuşmayla beğeni topladı. tstanbul gazetecılennden hayranlıklannıgizlevemeyenleroldu: - Yahu.Cumhurbaşkanımızne kadar güzel tngilizce konuşuyormuş. özal. Ingihzcedekı başansını ise ülkemizde pek bilinmeyen "Tele Prompter"ın kullanılmasına borçluydu. özal'ın önünde, müzısyenlerın "nota Siehpası"nıandıranşeffafbirsehpa . vardı Dınleyıcıler, sehpanın ardından özal'ın yüzünü görebiliyorlardı. Ancak. özal'ın tarafından bakıldığındadurum farklıydı. Şeffaf sehpanın Özal tarafından bir yansıtıcıyla aktanlan konuşma metni görünüyordu. Özal da bu sayade "aksamadan Ingilizce konuşuyor" görüntüsü veriyordu. Fikir, çok güzeldi. Ama bır hata yapılmıştı. Bunu da uyanık gazeteciler farketti. Orijinal fikrin sahipleri, Özal'ın arkasına birayna yerleştirmişlerdi. Ve aynaya dikkatlıce bakıldığında, şeffaf sehpanın üzerinde sadeceÖzal'a yansıyan konuşma metni görünebıliyordu. Eee, o kadarcık da hata olurdu. Hele söz konusu toplantı "Karadeniz" üzenneyse... Binlerce kişinin aradığı ve hızmetı veren şirkete günde 8 milyar liraya yakın ciro sağlayan "Alo Bilgi" servisinde, dini bilgiler verilmesi için de istekler başladı. Şirketin Genel Koordinatörü Haluk Kakınç. isteğe sıcak baktıklannı, ancak cemaati ürkütmekten çekindiklerini söyledi. Konuyla ilgıli olarak İslami basında da haberler yer almaya başladı. tsteklerinde de gayet haklılar: "Avrupa'da 'Alo Papa' var. Türkiye'de de bu tür hizmetin verilmesi gerek. Diyanet tşleri BaşkanlığVnın bu konuya eğilmesi gerekıyor." Belediyenin mantar babaları Çankaya Belediye Başkanı SHP'li Doğan Taşdelen, görevi ANAP'lı başkandan devraldıktan sonra Çankaya kaldınmlarına yapılan harcamalardan şikâyet etmiş ve hatta yolsuzluk yapıldığını iddia etmişti. Genellikle protokola dahil kişilerin oturduğu Çankaya ilçesinin kaldırımlan gerçekten uzun süre renk değiştirirdi. Şimdi renk değişimi durdu; ama "baba"lann dikimi, Çankaya sakinlerini adeta oıktırdı. Kaldırımlar yapıldıktan sonra arabaların çıkıp kaldırımlara park etmesine mani olabilmek için "acayip biçimde", oto gcçemeyecek aralıklarla babalar döşendi. Bu babalar gerçekten şekilsiz ve ne anlama geldiği belli olmayan nesnelerdi, ustelik yaşlı kişiler ve cocuklar takılıp duşüyorlardı. Sıfırın altında seyreden soğuğa rağmen şimdi bu babalar değıştiriliyor. Yerlerini tıpkı mantara benzeyen başka babalar alıyor. Bu mantarlara bakan vatandaşlar değişimi şöyle yorumluyorlar: "Ne farketti ki bu kez de Taşdelen birisini zengin ediyor!" aa>ûeuaj SOLUCANLAPI -—<z& U SEN GİOtiP f MISIR B1TUA , BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS NEEDE)£E.SECE>aEI- a OUXJ.A/OTORU . 1 | m &BSJÎ2Ü MIGUeL'E GH21 6OIUE-1 " ^ MB.MM.AMA BULUT BEBEK NURA Y ÇİFÇTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle