06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çakmur'a destek • UBA (tzmir) - Türk Parlamenterler Birliği tzmir Şubesi, genel kurul karanyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'u destekledi. Genel Kurul karannda Yüksel Çakmur'un demokrasinin kökleşmesi, kurumlaşması için her türlü baskıya direnen ve hukukun üstünlüğünü savunan devlet adamı olduğu belirtildi. 12 Eylül askeri yönetimi tarafından kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekili, Bülent Ecevit tarafından kurulan hükümetlerin bakanı olan Yüksel Çakmur'a yönelik baskılan değerlendiren Türk Parlamenterler Birliği Izmir Şubesi üyeleri, oybirliğiyle Çakmur'a destek olma karan aldı. Adliyecilep sendikalı • UBA (Ankara) - Adliyeciler de sendikalı oldu ve Tüm Yargı-Sen kuruldu. Sendika Genel Başkanlığı'na Durali Can getirildi. Can " Âdalet dağıtılan işyerlerimizde birliğimizi pekiştirecek ve adaletin huzur içinde dağıtımına katkıda bulunacağız" dedi. Adalet Bakanhğı. merkez ve taşra teşkilatlan, Anayasa Mahkemesı, Uyuşmazlık Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Adli ve Idari Yargı ' Mahkemeleri, Askeri ldari ve Yargı Mahkemeleeri, Askeri Yargıtay, DGM ile Yüksek Seçim Kurulu ve seçim kurullan çalışanlannı kapsayacak olan sendika, 48 adliyecınin başvurusu üzerine kuruldu. Başvuru, Ankara Valiliği'ne yapıldı. SHP'dekopsanlık • • ANKA (Ankara) - SHP Kınkkale tl örgütü'nde yönetim kurulu karannın aksıne Hasan Altıntaş isımlı bir partilinin "il başkanı benim" diyerek örgütü ışgal ettiği ileri sürüldü. ANKA muhabinnin edindiği bilgiye göre olaylar il başkanı Ibrahim Akyürek'in milletvekili adaylığı nedeniyle bu görevinden istifa etmesiyle başladı. İl yönetim kurulu Akyürek'ten boşalan ilk başkanlığına Asım Atabek'i getirdi. İl yönetim kurulu daha sonra Atabek'i de yaptığı oylamada düşürerek yerine Baykalcı milletvekili Yaşar Yılmaz'a yakınlığıyla tanınan Hasan Altıntas'ı atadı. Il yönetimi Altıntaş'ı görevden almasına karşın kendini başkan ilan eden Altıntaş yandaşlan ile partiye yerleşti. Gepçek Demirel • AA (Ankara) - ANAP Ordu Milletvekili Sadi Pehlıvanoğlu, Demirel'in siyasi yaşamı boyunca sürekli değiştiğini belirterek "Gerçek Derairerin hangisi olduğunu anlamak için Meclis araştırması isteyeceğim" dedi. Sadi Pehlıvanoğlu, Adalet Partisi'nde birlikteçahştığı Demirel ile bugünkü Başbakan Demirel arasında Jyiyük farklılık olduğunu belirterek siyasi yaşamı boyunca 3 ayn Demirel gördüğünü söyledi. AP Genel Başkanı Demirel'in kişiliğinin farklı olduğunu ifade eden Pehlivanoğlu, "3 Demirel tanıyorum. Biri Adalet Partisi'nin başındaki Demirel, daha sonra muhalefet partisi genel başkanı olan hırçın bir başka Demirel ortaya çıktı. Şimdiki Demirel daha önceki halinde çok farklı. Ben hangisi gerçek Demirel, ne zaman rol yapıyordu anlayamıyorum" dedi. THYçoksorunlu' • UBA (Ankara)- Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, zarareden Türk Hava Yollan'nın (THY) çözülmesi gereken birçok sorunu bulunduğunu ve bu konuda çalışmalara başladığını söyledi. Topçu, TH Y'ye gelen müşterinin baa elemanlarca başka fırrnalara gönderildiğini ve komisyon alındıgını belirterek "THY uçak filosu işlevini artık yerine getiremiyor, yenilenmesi gerekir" dedi. Ulaştırma Bakanı Topçu, basın mensuplanna bilgi verirken THY'nin sorunlan üzerinde durdu. TH Y'de görev yapan personelin kendisine gelen müşteriyi özel şirketlere gönderdiğini açıklayan Bakan Topçu, "Gelen müşteriyi, çeşitli bahanelerle özel şirketlere pazarhyorlar. Çünkü bu şirketlerden komisyon ahyorlar " dedi. Enflasyon eleştiPisi • AA (Ankara) - RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak, açıklanan son enflasyon rakamlannın, dargelirli halkın ne denli bir yoksulluk içinde olduklannın belgesi olduğunu belirterek "Hayat pahahlığı, 24 Ocak Kararlan'nın, bu kararlar da ANAP ve DYP kadrolannın ortak eseridir" dedi. Ulucak, dün yaptığı yazıh açıklamada, daha önce yoksulluk sınırı içinde sayılmayan gelir grubuna dahil insanlann da bu enflasyon karşısında, fakirler grubuna girdiğini bildirdi. Ulucak "Her zaman zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu faizci kapitalist düzenden kurtulmanın tek yoîu, herkese hakkını verecek bir adil düzen kurmakur." dedi. Gurbetçiye kontenjan • AA (Ankara) - Milli Eğıtım Bakanı Köksal Toptan, yurtdışında çalışan Türk vatandaşlannın çocuklan için üniyersitelerin kontenjan ayıracağını bildirdi. Milli.Eğhım Bakanı Toptan, bu konuda YÖK ile görüşmelerin yapıldığını ve önümüzdeki öğretim döneminde uygulamanın başlatılması içm gayret edeceklerini bildirdi. Toptan, sayısı daha sonra belli olacak olan kontenjanlar için gurbetçi çocuklannın kendi aralannda yanşacaklannı ve başanlı olanlann Türk üniversitelerinde okuma hakkını elde dectklerini kaydetti. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, gurbetçi çocuklannın, lise sonrasında birçok güçlükle karşılaştıklannı da belirterek amaçlannın bunlan topluma kazandırmak olduğunu sözlerine îkledi. Cumhurbaşkanı'nın etkin olması DYP aosından evdeki hesabın çarşıya uymaması sonucunu doğurdu Valiler atamasında Ozal ağıriığıTURAN YILMAZ (Ankara) - Deneyimli bir valinin ifadesiyle yalnız merkezde iktidara gelmek yeterli değil. Yurt sathında da ikti- darda olmak gerekiyor. Aynı vali, yurt sathında iktidarı perçin- lemenin yolunu da hükümetin kendi iradesiyle belirlediği vali- ler ile çalışmak olarak tanımlıyor. Bu nedenle göreve gelen her hükümet hemen hemen ilk iş olarak yeni bir Valiler Kararnamesi çıkarır. ANAP döneminde Başbakanlığı Yüdırım Akbulut'tan devra- lan Mesut Yümaz'ın bile öncelikle bunu gerçekleştirdiği anımsanıyor. DYP-SHP koalisyon hükümeti de ilk iş olarak bu konuda karamame hazırlığına giriştı. Koalisyon ortakJan, bir ayı aşkm bir süre yeni valileri ve görev yerlerini be- lirlediler. Ardından da üzerinde aşağı yu- kan görüş birliğine vanlan liste, Bakanlar Kurulu üyelerinden boş kararnameye alı- nan imzah onay ile Çarjkaya'ya cıkarıldı. Ancak bu noktada önemli bir sonın yaşan- dı. Kararname konusunda DYP ve SHP etkenlerinin dışında bir etken daha vardı: Cumhurbaşkanı Turgut özal. İşte bu etken, yine bir deneyimli valinin ifadesiyle denge yönünden bıçak sırtında duran kararnamede evdeki hesabın pek çarşıya uymaması sonucunu doğurdu. Ba- kanlık kulislerinde bu deyiş özellikle DYP'nin durumunu tanımlamada kulla- nılıyor. Özal çizik attı Cumhurbaşkanı özal, lcişleri Bakanı Is- met Sezgin listeyi önüne getirdiğinde ilk iş olarak yeni vali yapılanların özlük dosya- lanru istedi. Deneyimli bürokratlar, bunu listerün epeyce değişikliğe uğrayacağına işaret saydılar. Listenın beklentilerin ter- sine Çankaya'daki bekleme süresinin uza- ması da bu yorumlara güç kazandırdı. Cumhurbaşkanı özal'ın bazı isimlere ve atamalara takılması, listenin önemli ölçüde değişikliğe uğramasına yol açö. Bu durum, her iki partinin de listede yer almasıru is- tediği ban isimlerin zorunlu olarak liste dı- şı kalmasına neden olurken bazı isimlerin de önceden belirlenen iller dışına kayma- ları sonucunu doğurdu. Cumhurbaşkanı'nın özellikle dört isim üzerinde ağırlık koyduğu öne sürülüyor. Bunlann Antalya Valisi Saffet Arıkan Be- dük, Malatya Valisi Osman Kağan Kök- sal, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya ve Amasya Valisi Sıtkı Aslan ol- duğu belirtiliyor. Böylece listede merkeze alınmaları öngörülen Bedük Malatya'ya, Köksal Denizli'ye, Aslan da Kars'a vali ya- pıldı. Denizli'ye atanması öngörülen Çe- tinkaya ise Bursa'ya kaydırıldı. Bunda Bursa için düşünülen Oktay Engin'in atan- masına yönelik olarak Cumhurbaşkanı'- nın ikna edikmemesinin de payının oldu- ğu söyleniyor. Sonuçta Engin de Nevşe- hir'e vali oldu. özal'ın listedeki bu müda- haleleri, beraberinde diğer değişiklikleri ge- tirdi. Engin Nevşehir'e gidince, bu il için düşünülen Bekir Aksoy Adana'ya kaydı. Adana için düşünülen özdemir Hanöğlu ise otomatikman liste dışına çıktı. Bilindiği gibi Hanoğlu, Van Valisi iken DYP'den milletvekili adayı olmak için görevinden aynlmış, ANAP tarafından da merkeze çe- kilmişti. Yine DYP'lilerin çok tuttuğu isimlerden Reşat Akkaya'nın da listedeki kaymalar nedeniyle liste dışında kaldığj be- ürtiliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nede DYP'nin isteği doğrultusunda Elazığ Va- lisi Yılmaz Ergun'u getirdi. Cumhurbaşkanı'nın müdahalelerinden en az etkilenen isimlerin SHP tarafmdan önerilenler olduğu belirtiliyor. Bakanhk Diyarbakır'da inceleme: Türkiye'de insan haklan ihlal ediliyor CUMHURİYET (Diyarbakır) - Kürt sorunu ile ilgili incelemelerde bulunmak amacıyla dün Diyarbakır'a gelen Helsin- ki Yurttaşlar Meclisi'nden oluşan 8 kişi- lik bir heyet Diyarbakır'da demokratik kitle kuruluşlan temsilcileri ve Mehdi Za- na ile görüştüler. Heyet Başkanı Mient Jan Faber, Türkiye'de hükümetin kontrol edemediği bir devlet gücünün bulunduğunu ve bu- gün halka karşı kötü uyguIamaJar yap- tığım ileri sürdü. Sorunlu ülkelerde savasan taraflar ara- sında uzlaşma sağlamak amacıyla AGİK süreci ile birlikte kurulan Helsinki Yurt- taşlar Meclisi'nden oluşan sekiz kişilik bir komite, dün Güneydoğu'da yaşanan olaylarla ilgili olarak incelemelerde bu- lundular. Diyarbakır'a gelen Mary Kal- dor, Andrew Finkel, Dimitrina Petrova, Claudia Roth, Yahya Saah, Mient Jan Faber, Maria Bergson, Elizabet Falk, Richard Falk ve aynı örgütün Türkiye'- deki girişim komitesindeki üyeleri Murat BeJge, Taciser Belge ve Murat Çelikkan dün bir otelde Diyarbakır eski Belediye Başkanı Mehdi Zana, Baro Başkanı Fethi Gümüş, İHD Şube Başkanı Av. Fevzi Veznedaroğlu, Tabipler Odası Başkanı Dr. Mahmut Ortakaya ve Muhasebeci- ler Odası Başkanı Mehmet Vural'la Kürt sorunu konusunda göruşmeler yaptılar. Görüşme öncesi gazetecilerin sorulan- nı yamtlayan Helsinki Yurttaşlar Mecli- si üyeleri, Türkiye'de halen insan hakla- rı ihlallerinin sürdüğünu söylediler. He- yet üyeleri, Türkiye'deki Kürt sorunu ko- nusunda bilgi alrriak ve gelişmeleri yakın- dan izlemek amaayla bölgede bulunduk- larını ifade ettiler. Heyet adına konuşan Mient Jan Faber, Kürt sorunu konusun- da şiddetten uzak, barışı ve demokratik çözümleri ortaya çıkacağı umudunda ol- duklarını kaydetti. Türkiye'de şiddetin hızla arttığını sa- vunan Faber, "Biz burada önümüze ge- len herkesle konuşacağız. Bu devlette ola- bilir, PKK'da olabilir. Kürt sorununun banşçı yollardan çözülmesi için çağrıda bulunuyoruz" dedi. Son dönemlerde Türkiye'de hüküme- tin kontrol edemediği bazı devlet gücle- rinin Kürtlere yönelik kötü uygulamalar- da bulunduğunu ileri süren Faber, "di- ğer tarafta ise kendi halkını korumaya çalışan PKK vardır. Bu bizim resmi göz- lemimizdir. Bizim burada tespit ettiğimiz bir başka gözlem de Türk ve Kürtlerin birbirine düşman olmadığıdır. Bizim gö- revimiz taraflar arasında diyaloğu sağlamaktır" diye konuştu. Helsinki Yurttaşlar Meclisi Türkiye Girişim Komitesi adına konuşan Murat Belge ise "Sonuçlara varmadan önce Kürt sorununun özgürce tartışılacak bir ortamın sağlanması gerekir" dedi. Halk, Demirel ve Inönii dedi tç Politika Servisi - ARAT Araştırma ve DanışmanLk AŞ'nin ocak ayı araştırmasına göre Başbakan Süleyman Demirel yüzde 28.64 oranla en başanlı politikacı seçildi. Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü ise yilzde 16.14 oranla ikinci sırada yer aldı. Demirel, puanları "faal ve çalışkan" olmasıyla toplarken lnönü'nün kurultay başansı öne çıkmasında etkili oldu. 1985'ten bu yana süren ARAT'ın "halkın gündemi" araştırmasına göre ocak ayında en çok hayat pahalılığı ve Başbakan Demirel konuşuldu. Araştırmaya göre Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, yüzde 20.91 oranla en başanlı bakan seçilirken kendisini Devlet Bakanı Tansu Çiller üe Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin izledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalcın en başanlı belediye başkanı olurken TV-basın mensubu sıralamasında Uğur Dündar yüzde 50.23 ile birinci gelirken kendisini Mehmet Ali Birand ile Mehmet Barlas izledi. Akbulut'un hemşerilik beratma iptal AA (Gaziantep)- Gaziantep İdare Mahkemesi, büyükşehir beledi- yesince, başbakanlığı dönemin- de Yıldırım Akbulut'a verilen hemşerilik beratını "usulsüz" bularak iptal etti. Idare mahkemesi, SHP'li Tahir Kalen- der'in, Yıldırım Akbulut'a 12 Şubat 1990 tarihinde Gaziantep Büyükşehir Belediye- si'ni ziyareti sırasında, SHP'li Belediye Baş- kanı Celal Doğan tarafından verilen hem- şerilik beratının iptaliyle ilgili başvuru- yu sonuçlandırdı. Mahkeme, beratın meclis karanyla ve- rilmesi gerekirken encümen karanna da- yandınldığını, bunun da geçersiz bir işlem olduğunu öne süren Kalender'in görüşlerine katıldı. Başkan Bülent Akdeğer ile üyeler Mela- hat Ünlü ve Necati Alkan'ın oybirliğiyle al- dığı kararda, "Yasalann incelenmesi sonu- cu, büyükşehir belediyesine büyük çapta hizmeti geçenlere fahri hemşehrilik payesi verme yetkisinin, bizzat büyükşehir beledi- ye meclisine ait olduğu anlaşılmaktadır" denildi. Kararda şunlar kaydedildi: Dosyanm incelenmesinde, büyükşehir belediye başkanının şifahi izahatı üzerine belediye encümenince dava konusu islemin tesis edildiği, işlemin tesisine dayanak ola- cak verilerin ve büyükşehir belediye mecli- si karannın bulunmadığı görülmüştür. Bu duruma göre yetki aşımı içerisinde te- sis edilen dava konusu işlemde mevzuata uyarhk bulunmamaktadır." İsmail Cem ve Ercan Karakaş, SHP kurultayını değerlendirdi Cem: Partide en az üç akım olmalıSABETAY VAROL (Strasbourg) - Avrupa Konseyi Asamblesi ıçın Strasbourg'da bulunan ŞHP İstanbul Milletveküi îsmail Cem, De- niz Baykal liderliğindeki "Yeni Sol" akımmın "kurultay sonrası" geleceğine Uişkin olarak yaptığı ilk kapsamlı değerlendirmede, "Herkes kendini Yeni Sol'a ahştırsın" şeklinde konuştu. İsmail Cem, parti yönetimini, siyasette kendisini hükümet protokolü ile sınırla- makla eleştirdi ve SHP'nin protokol boyut- larını aşan kendi öz hedeflerini halka mal etme çalımasını sürdUrmesinin gerekli oldu- ğunu söyledi. Cem bu konularla ilgili olarak "SHP, farklılığını ortaya koyabilmefidir" dedi ve "göz altında sanık müdafıinin hazır bulur- ması, sebepsiz kitle halinde işten çıkarma- lann yargı denetimine alınması, asgari üc- retten vergi alınmaması" gibi noktalann ya- sallaşması işinin artık bir takvime bağlan- masını talepetti. 'SHP dışı arayış yok' Kurultayın, Yeni Sol akımın önerilerine çoğunluğu veremediğini kabul eden Cem, Yeni SoPun, "Partinin asli bir unsuru ola- rak öıgütün güçlenmesi için katkılannı yap- maya devam edeceğini" söyledi. Cem, SHP dışında arayışlann kendileri için kesinlikle söz konusu olmadığını da belirtti. Cem, partide en az Uç tane düşünce akımı bulun- ması gerektiğini ifade etti. iMiıaıi Cem, 'sosyai demokrat partilerin, kendi içindeki akımlann dinamizmiyle ve bu akımlann ürettiği düşüncelerin sentez- leriyle büyuyüp geliştiğini" belirterek SHP'nin yeterince büyümemesini, bu ol- gunluğa sahip olmamasıyla açıkladı. Ken- dilerinin arkadaş grubu olmadığını sözle- rine ekleyen Cem, partinin şimdiki yöneti- mini kastederek "Biz arkadaş grubu değil, düşünce akımıyız. Kendileri, taşıdıklan ar- kadaş grubu özelliklerini bırakıp düşünce akımı mertebesine yukselmeye çalışsınlar" dedi. Parti içinde çoğulculuğa göz yummanın, tek parti alışkanlığından kurtulmanın birin- ci şartı olduğunu söyleyen SHP Milletvekili ismail Cem, iktidara geldikten sonra par- tinin, ülkedeki depolitizasyondan fazlasıy- la etkilendiğini ve solculuğunu büyük ölçü- de unuttuğunu ima etti. Cem, partisinin "düzene asimile olma" tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da söyleyerek "Partide sol partiye yakışmayan işaretler var" dedi. Delegelerin ağırianması Cem, bu arada belediyelerle iş yapan şir- ketlerin delegeleri kurultay sırasında ağır- lamasının, 14 müyar liranın İstanbul Bele- diyesi tarafından boşa harcanmasmın par- tide hiçbir tepki yaratmamasını hayretle karşıladığmı ifade etti. "Sağ, insan hakla- nna sahip çıkınca SHP'nin söyleyecek şeyi kalmaz hale düştüğünü" ileri süren ismail Cem, partinin "emek boyutu"na ağırlık ver- mesi gerektiğini de söyledi. öte yandan Cem, parti mekanizmalannı da eleştirdi. is- mail Cem, büyük para harcamadan millet- vekili seçilmenin imkânsız olduğunu belirtti ve buna mutlaka çözüm bulunmasını istedi. Öte yandan yönetimi eleştirmenin disip- linsizlik olmadığını belirten tsmail Cem, Fransa'yı örnek göstererek "Fransa'da ik- tidardaki sosyalist partisinin ılımü akrmı- nın lideri Michel Rocard, Georges Habbaş olayı nedeniyle iki bakanın hükümetten is- tifa etmesi gerektiğini söylüyor ve bu disip- linsizlik olmuyor. Tek parti aüşkanlıklan- na özgü sosyai demokrasi olmaz" dedi. Karakaş: Lideri parti çıkanr Kurulmy'da genel başkanlık için Erdal Inönü'yu destekleyen "Yenilikçi Sosyai Demokratlar" kanadının liderlerinden SHP istanbul Milletvekili Ercan Karakaş, "artık tüm partililerin yeni tüzük ve program ça- lışmasına konsantre olması gerektiğini" be- lirtti. Bu konuyla ilgili olarak Karakaş, "Partinin topyekûn yenilenmeye ihtiyacı var" dedi. Ercan Karakaş, partinin "ideo- lojisini netleştirmek, söylemini yenilemek, programda çağa ve Türkiye'deki değişiklik- lere uygun değişikJikleri yapmak" gibi so- runlarla yüz yuze olduğunu belirtti. Kara- kaş bu arada "özellikle parti örgüt yapısı- m baştan aşağı yenilemek zorunda" dedi. Karakaş, yenilenmeye partinin isminin ve ambleminin de dahil edilmesi gerektiği yö- nündeki düşüncesini yineledi ve akımlann, gruplann görüşlerinin bu çalışmalar sırasın- da netliğe kavuşacağını belirtti. "Parti içindeki bütün gruplann, grupçuk- lann ve kanatların artık yeniliğe karşı di- renmekten vazgeçmesinin sevindirici bir ge- lişme olduğunu" sözlerine ekleyen Ercan Karakaş, Erdal lnönü'nün gerek kurultay öncesi gerekse kurultay sırasında, bir tüzük ve program kurultay toplanması isteğini be- ürttiğini, diğer gruplann da aynı fikirde ol- duğunu anımsattı. Ercan Karakaş, bundan üç yıl önce ara- lannda Deniz Baykal grubunun da bulun- duğu bir kesimin yenileşme ihtiyacına kar- şı çıktığını hatırlattı ve "Geleceği geçmişte aramanın doğru bir şey olmadığı zaman içinde görüldü" dedi. Ercan Karakaş, "Bazı yerlerde üye sayı- sından da az oy aldığımız oldu. Bazı üye- ler seçmen bile değil. öbür yandan partiyi kendi doğal seçmenine açmak gerekir. Gençler, kadınlar, işçiler sosyai demokrat partinin doğal tabanıdır" şeklinde konuş- masını sürdürdü. kaynakları, SHP tarafmdan önerilen 18 isimden yalnız Kahramanmaraş için düşü- nülen Şükrü Er'in liste dışında kaldığını söylüyorlar. Bunun dışında diğer isimlerin büyük oranda öngörüldükJeri illere atan- dıklan belirtüiyor. Bu isimler şunlar: "Ismet Metin (Ağn), Koru Engin (Edir- ne), Ertuğrul Ersoy (Yozgat), Kenan Neh- rozoğlu (Kocaeli), Erol Zihni Gürsoy (Ri- ze), Kamil Demircioğlu (Kastamonu), Ko- raltay Nitas (Muş), Fethi Tunç (Bitlis), M. Yücel özbilgin (Adıyaman), Mahmut Yıl- baş (Van), Neşet Kanyümaz (Kırşehir), Er- dal Aksu (Çankın), Ahmet Karabilgin (Sı- vas), Saim Çotur (Antaiya), T. Yüksel Oge (Amasya), Uğur Inan (Kınkkale), Ibrahim Şahin (Diyarbakır)." Bu listede iki önemli değişiklik olduğu belirtiliyor. Bunlann Bingöl için önerilen Inan'ın Kınkkale'ye, Elazığ için önerilen Şahin'in de Diyarbakır'a kaydınlması ol- duğu ifade ediliyor. DYP kaıtadında durum DYP'nin ise doğrudan doğruya listeye koyduğu isimlerden ancak 22'si vali ola- bildi. Bunlardan banlan şunlar: "Kadir Uysal (Balıkesir), M. Recai Tos- yah (Burdur), Doğan Ünlüsoy (Elazığ), Çetin Birmek (Içel), Kaya Uyar (Kütahya), Sami Sönmez (Manisa), Naci Parmaksız (Siirt), Aslan Yıldınm (Tunceli), M. Irfan Kurucu (Uşak), Oktay Engin (Nevşehir), Refık Aslanöztürk (Bilecik), Fevzi Yılmaz (Bingöl), Ali Fuat Güven (Eskişehir), Rıd- van Yenişen (Kayseri), Muammer Güler (Niğde), Zeki Şanal (Batman), Mustafa Malay (Şırnak), Yavuz Erkmen (Barün)." Hükümetin görevden almak isteyip de çok fazla sorun yaşanmadan alabildiği va- liler arasında ise Alpaslan Karacan (Zon- guldak) ve Bahaeddin Güney (Eskişehir), Muzaffer Ecemiş (Diyarbakır), Necati Bi- lican (Edirne), Metin Türcan (Tokat) sa- yıhyor. özellikle Güney'in merkeze çekil- mesine başından beri kesin gözüyle bakı- hyordu. Güney'in Antalya Valiliği döne- minde DYP konvoyunu kente sokmama- sı anımsatılarak DYP'nin bu valinin gö- revinden alınması yönünde ağırlık koydu- ğu Öne sürülüyor. Ecemiş ise Çanakkale Belediye Başkanı İsmail özay'ın Cumhur- başkaıu için ayağa kalkmadığı gerekçesiyle altı saat içinde görevden alınması işlemini uygulamış, bu tavnyla da SHP'nin tepki- lerini üzerinde toplamıştı. Bilican ise ANAP döneminde Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne getirilmiş, bir süre sonra da Edir- ne'ye vali yapılmıştı. Ankara ve İzmir valileri Cumhuriyet'in belirlemelerine göre ye- rini konıyan 15 validen bazılannın hazır- lanan listede de yer aldıklan belirtiliyor. Bunlardan Lütfü Tuncel (Aydın), Hüsnü Tuğlu (Çanakkale), Recep Yaaaoğlu (Er- zincan), Utku Acun (Hatay), Hayri Ko- zakçıoğlu (İstanbul), Lale Aytaman (Muğ- la) ve Kemal Esensoy'un (Trabzon) bu du- rumda olduklan belirtüiyor. Ankara Va- lisi Erdoğan Şahinoğlu ve İzmir Valisi Kut- lu Aktaş'ın ise şimdilik kaydıyla listede tu- tulduklan, bununia da hem koalisyon or- taklan hem de Köşk ile daha büyük sorun- lann yaşanmamasının amaçlandığı öne sü- rülüyor. Ancak koalisyon ortaklannın Meclis gruplan ile tabanlanndan bu iki va- linin de değiştirilmesi yönünde baskı ya- pıldığı savlan da ortaya atıhyor. Kuüslerde özellikle DYP'yi fazla mem- nun etmediği beUrtilen kararname konu- sunda, "önümüzdeki gunler bazı yeni de- ğişikliklere gebe" yorumlan yapılıyor. ANAP lideri Yılmaz: Türki>e-İran rekabetini Avrupa betirler AA (Miinih) - Münih'te düzenlenen 29. güvenlik politikası konferansına katılan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mü- nih konferansı dolayısıyla gerçekleştirdiği temaslarda, verdiği demeçlerde ve yap- tığı konuşmalarda "Avrupahları uyardığını" ve "yeni dünya düzeninde Türkiye'nin konumuna dikkat etmeleri- ni istediğini" behrtti. Avusturya ve Ahnan basınına verdiği demeçlerde, "Türkiye hem geçmişte hem de bugün dünya banşı açısuıdan çok kri- tik bir üçgende yer almaktadır" dediği- ni bildiren Yıhnaz, şöyle konuştu: "Bu üçgenin bir tarafında Balkanlar, bir tarafında Kafkasya, bir tarafında da Ortadoğu vardır. Bu Uçgen içerisinde, nüfusunun yüzde 99'u Islam dinine men- sup olup da demokratik ve laik olan tek ülke de Türkiye'dir. Türkiye, AT dışın- da bütün Avrupa kuruluşlannın üyesi durumundadır. Şimdi Avrupa'daki bazı çevreler Türkiye'nin, Avrupa'run güven- liği açısından üstlendiği rolü artık ta- mamladığını düşünmekte ve AT'nin ye- ni oluşumunda Türkiye'yi dışarda bırak- ma eğilimi taşımaktadırlar. Bu doğru de- ğildir. Münih Konferansı'nda bütün ko- nuşmacüann da hemfıkir olduklan şekil- de, Avrupa'run güvenliği, Avrupah ol- mayan ve Avrupa'yı çevreleyen Ulkelerin ve en başta Müslüman ulkelerin siyasi is- tikranna bağhdır. Türkiye'nin de dahil olduğu Islam dünyasında kökten dinci (fondementalist) model ile Baü'ya yöne- liklerin oluşturduğu model arasında bü- yük rekabet yaşanmaktadır. Şu anda Is- lam ülkelerinin büyük çoğunluğu monar- şiyle veya diktatörlükle idare edilmeleri- ne rağmen bu durum Islam dünyasının geleceği açısından bir model oluştura- maz. fslam dünyasının gelecekteki mo- deli bu rekabet sonucunda belirlenecek- tir. Günümüzde bu rekabet, eski SSCB'den ayrılan ve nüfusunun çoğun- luğu Müslüman olan bağımsız cumhuri- yetler üzerinde yoğunlaşmıştır ve Türki- ye ile Iran arasında yaşanmaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle