Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ŞUBAT 1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çakmur'a destek
• UBA (tzmir) - Türk Parlamenterler
Birliği tzmir Şubesi, genel kurul
karanyla İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur'u destekledi.
Genel Kurul karannda Yüksel
Çakmur'un demokrasinin kökleşmesi,
kurumlaşması için her türlü baskıya
direnen ve hukukun üstünlüğünü
savunan devlet adamı olduğu belirtildi.
12 Eylül askeri yönetimi tarafından
kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin
milletvekili, Bülent Ecevit tarafından
kurulan hükümetlerin bakanı olan
Yüksel Çakmur'a yönelik baskılan
değerlendiren Türk Parlamenterler
Birliği Izmir Şubesi üyeleri, oybirliğiyle
Çakmur'a destek olma karan aldı.
Adliyecilep sendikalı
• UBA (Ankara) - Adliyeciler de
sendikalı oldu ve Tüm Yargı-Sen
kuruldu. Sendika Genel Başkanlığı'na
Durali Can getirildi. Can " Âdalet
dağıtılan işyerlerimizde birliğimizi
pekiştirecek ve adaletin huzur içinde
dağıtımına katkıda bulunacağız" dedi.
Adalet Bakanhğı. merkez ve taşra
teşkilatlan, Anayasa Mahkemesı,
Uyuşmazlık Mahkemesi, Yargıtay,
Danıştay, Sayıştay, Adli ve Idari Yargı
' Mahkemeleri, Askeri ldari ve Yargı
Mahkemeleeri, Askeri Yargıtay, DGM
ile Yüksek Seçim Kurulu ve seçim
kurullan çalışanlannı kapsayacak olan
sendika, 48 adliyecınin başvurusu
üzerine kuruldu. Başvuru, Ankara
Valiliği'ne yapıldı.
SHP'dekopsanlık
• • ANKA (Ankara) - SHP Kınkkale tl
örgütü'nde yönetim kurulu karannın
aksıne Hasan Altıntaş isımlı bir
partilinin "il başkanı benim" diyerek
örgütü ışgal ettiği ileri sürüldü. ANKA
muhabinnin edindiği bilgiye göre
olaylar il başkanı Ibrahim Akyürek'in
milletvekili adaylığı nedeniyle bu
görevinden istifa etmesiyle başladı. İl
yönetim kurulu Akyürek'ten boşalan
ilk başkanlığına Asım Atabek'i getirdi.
İl yönetim kurulu daha sonra Atabek'i
de yaptığı oylamada düşürerek yerine
Baykalcı milletvekili Yaşar Yılmaz'a
yakınlığıyla tanınan Hasan Altıntas'ı
atadı. Il yönetimi Altıntaş'ı görevden
almasına karşın kendini başkan ilan
eden Altıntaş yandaşlan ile partiye
yerleşti.
Gepçek Demirel
• AA (Ankara) - ANAP Ordu
Milletvekili Sadi Pehlıvanoğlu,
Demirel'in siyasi yaşamı boyunca
sürekli değiştiğini belirterek "Gerçek
Derairerin hangisi olduğunu anlamak
için Meclis araştırması isteyeceğim"
dedi. Sadi Pehlıvanoğlu, Adalet
Partisi'nde birlikteçahştığı Demirel ile
bugünkü Başbakan Demirel arasında
Jyiyük farklılık olduğunu belirterek
siyasi yaşamı boyunca 3 ayn Demirel
gördüğünü söyledi. AP Genel Başkanı
Demirel'in kişiliğinin farklı olduğunu
ifade eden Pehlivanoğlu, "3 Demirel
tanıyorum. Biri Adalet Partisi'nin
başındaki Demirel, daha sonra
muhalefet partisi genel başkanı olan
hırçın bir başka Demirel ortaya çıktı.
Şimdiki Demirel daha önceki halinde
çok farklı. Ben hangisi gerçek Demirel,
ne zaman rol yapıyordu
anlayamıyorum" dedi.
THYçoksorunlu'
• UBA (Ankara)- Ulaştırma Bakanı
Yaşar Topçu, zarareden Türk Hava
Yollan'nın (THY) çözülmesi gereken
birçok sorunu bulunduğunu ve bu
konuda çalışmalara başladığını söyledi.
Topçu, TH Y'ye gelen müşterinin baa
elemanlarca başka fırrnalara
gönderildiğini ve komisyon alındıgını
belirterek "THY uçak filosu işlevini
artık yerine getiremiyor, yenilenmesi
gerekir" dedi. Ulaştırma Bakanı
Topçu, basın mensuplanna bilgi
verirken THY'nin sorunlan üzerinde
durdu. TH Y'de görev yapan personelin
kendisine gelen müşteriyi özel şirketlere
gönderdiğini açıklayan Bakan Topçu,
"Gelen müşteriyi, çeşitli bahanelerle
özel şirketlere pazarhyorlar. Çünkü bu
şirketlerden komisyon ahyorlar " dedi.
Enflasyon eleştiPisi
• AA (Ankara) - RP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Ulucak, açıklanan son
enflasyon rakamlannın, dargelirli
halkın ne denli bir yoksulluk içinde
olduklannın belgesi olduğunu
belirterek "Hayat pahahlığı, 24 Ocak
Kararlan'nın, bu kararlar da ANAP ve
DYP kadrolannın ortak eseridir" dedi.
Ulucak, dün yaptığı yazıh açıklamada,
daha önce yoksulluk sınırı içinde
sayılmayan gelir grubuna dahil
insanlann da bu enflasyon karşısında,
fakirler grubuna girdiğini bildirdi.
Ulucak "Her zaman zengini daha
zengin, fakiri daha fakir yapan bu faizci
kapitalist düzenden kurtulmanın tek
yoîu, herkese hakkını verecek bir adil
düzen kurmakur." dedi.
Gurbetçiye kontenjan
• AA (Ankara) - Milli Eğıtım Bakanı
Köksal Toptan, yurtdışında çalışan
Türk vatandaşlannın çocuklan için
üniyersitelerin kontenjan ayıracağını
bildirdi. Milli.Eğhım Bakanı Toptan,
bu konuda YÖK ile görüşmelerin
yapıldığını ve önümüzdeki öğretim
döneminde uygulamanın başlatılması
içm gayret edeceklerini bildirdi.
Toptan, sayısı daha sonra belli olacak
olan kontenjanlar için gurbetçi
çocuklannın kendi aralannda
yanşacaklannı ve başanlı olanlann
Türk üniversitelerinde okuma hakkını
elde dectklerini kaydetti. Milli Eğitim
Bakanı Köksal Toptan, gurbetçi
çocuklannın, lise sonrasında birçok
güçlükle karşılaştıklannı da belirterek
amaçlannın bunlan topluma
kazandırmak olduğunu sözlerine
îkledi.
Cumhurbaşkanı'nın etkin olması DYP aosından evdeki hesabın çarşıya uymaması sonucunu doğurdu
Valiler atamasında Ozal ağıriığıTURAN YILMAZ (Ankara) - Deneyimli bir valinin ifadesiyle yalnız
merkezde iktidara gelmek yeterli değil. Yurt sathında da ikti-
darda olmak gerekiyor. Aynı vali, yurt sathında iktidarı perçin-
lemenin yolunu da hükümetin kendi iradesiyle belirlediği vali-
ler ile çalışmak olarak tanımlıyor.
Bu nedenle göreve gelen her hükümet
hemen hemen ilk iş olarak yeni bir Valiler
Kararnamesi çıkarır. ANAP döneminde
Başbakanlığı Yüdırım Akbulut'tan devra-
lan Mesut Yümaz'ın bile öncelikle bunu
gerçekleştirdiği anımsanıyor.
DYP-SHP koalisyon hükümeti de ilk iş
olarak bu konuda karamame hazırlığına
giriştı. Koalisyon ortakJan, bir ayı aşkm
bir süre yeni valileri ve görev yerlerini be-
lirlediler. Ardından da üzerinde aşağı yu-
kan görüş birliğine vanlan liste, Bakanlar
Kurulu üyelerinden boş kararnameye alı-
nan imzah onay ile Çarjkaya'ya cıkarıldı.
Ancak bu noktada önemli bir sonın yaşan-
dı. Kararname konusunda DYP ve SHP
etkenlerinin dışında bir etken daha vardı:
Cumhurbaşkanı Turgut özal.
İşte bu etken, yine bir deneyimli valinin
ifadesiyle denge yönünden bıçak sırtında
duran kararnamede evdeki hesabın pek
çarşıya uymaması sonucunu doğurdu. Ba-
kanlık kulislerinde bu deyiş özellikle
DYP'nin durumunu tanımlamada kulla-
nılıyor.
Özal çizik attı
Cumhurbaşkanı özal, lcişleri Bakanı Is-
met Sezgin listeyi önüne getirdiğinde ilk iş
olarak yeni vali yapılanların özlük dosya-
lanru istedi. Deneyimli bürokratlar, bunu
listerün epeyce değişikliğe uğrayacağına
işaret saydılar. Listenın beklentilerin ter-
sine Çankaya'daki bekleme süresinin uza-
ması da bu yorumlara güç kazandırdı.
Cumhurbaşkanı özal'ın bazı isimlere ve
atamalara takılması, listenin önemli ölçüde
değişikliğe uğramasına yol açö. Bu durum,
her iki partinin de listede yer almasıru is-
tediği ban isimlerin zorunlu olarak liste dı-
şı kalmasına neden olurken bazı isimlerin
de önceden belirlenen iller dışına kayma-
ları sonucunu doğurdu.
Cumhurbaşkanı'nın özellikle dört isim
üzerinde ağırlık koyduğu öne sürülüyor.
Bunlann Antalya Valisi Saffet Arıkan Be-
dük, Malatya Valisi Osman Kağan Kök-
sal, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati
Çetinkaya ve Amasya Valisi Sıtkı Aslan ol-
duğu belirtiliyor. Böylece listede merkeze
alınmaları öngörülen Bedük Malatya'ya,
Köksal Denizli'ye, Aslan da Kars'a vali ya-
pıldı. Denizli'ye atanması öngörülen Çe-
tinkaya ise Bursa'ya kaydırıldı. Bunda
Bursa için düşünülen Oktay Engin'in atan-
masına yönelik olarak Cumhurbaşkanı'-
nın ikna edikmemesinin de payının oldu-
ğu söyleniyor. Sonuçta Engin de Nevşe-
hir'e vali oldu. özal'ın listedeki bu müda-
haleleri, beraberinde diğer değişiklikleri ge-
tirdi. Engin Nevşehir'e gidince, bu il için
düşünülen Bekir Aksoy Adana'ya kaydı.
Adana için düşünülen özdemir Hanöğlu
ise otomatikman liste dışına çıktı. Bilindiği
gibi Hanoğlu, Van Valisi iken DYP'den
milletvekili adayı olmak için görevinden
aynlmış, ANAP tarafından da merkeze çe-
kilmişti. Yine DYP'lilerin çok tuttuğu
isimlerden Reşat Akkaya'nın da listedeki
kaymalar nedeniyle liste dışında kaldığj be-
ürtiliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nede
DYP'nin isteği doğrultusunda Elazığ Va-
lisi Yılmaz Ergun'u getirdi.
Cumhurbaşkanı'nın müdahalelerinden
en az etkilenen isimlerin SHP tarafmdan
önerilenler olduğu belirtiliyor. Bakanhk
Diyarbakır'da inceleme:
Türkiye'de
insan haklan
ihlal ediliyor
CUMHURİYET (Diyarbakır) - Kürt
sorunu ile ilgili incelemelerde bulunmak
amacıyla dün Diyarbakır'a gelen Helsin-
ki Yurttaşlar Meclisi'nden oluşan 8 kişi-
lik bir heyet Diyarbakır'da demokratik
kitle kuruluşlan temsilcileri ve Mehdi Za-
na ile görüştüler.
Heyet Başkanı Mient Jan Faber,
Türkiye'de hükümetin kontrol edemediği
bir devlet gücünün bulunduğunu ve bu-
gün halka karşı kötü uyguIamaJar yap-
tığım ileri sürdü.
Sorunlu ülkelerde savasan taraflar ara-
sında uzlaşma sağlamak amacıyla AGİK
süreci ile birlikte kurulan Helsinki Yurt-
taşlar Meclisi'nden oluşan sekiz kişilik bir
komite, dün Güneydoğu'da yaşanan
olaylarla ilgili olarak incelemelerde bu-
lundular. Diyarbakır'a gelen Mary Kal-
dor, Andrew Finkel, Dimitrina Petrova,
Claudia Roth, Yahya Saah, Mient Jan
Faber, Maria Bergson, Elizabet Falk,
Richard Falk ve aynı örgütün Türkiye'-
deki girişim komitesindeki üyeleri Murat
BeJge, Taciser Belge ve Murat Çelikkan
dün bir otelde Diyarbakır eski Belediye
Başkanı Mehdi Zana, Baro Başkanı Fethi
Gümüş, İHD Şube Başkanı Av. Fevzi
Veznedaroğlu, Tabipler Odası Başkanı
Dr. Mahmut Ortakaya ve Muhasebeci-
ler Odası Başkanı Mehmet Vural'la Kürt
sorunu konusunda göruşmeler yaptılar.
Görüşme öncesi gazetecilerin sorulan-
nı yamtlayan Helsinki Yurttaşlar Mecli-
si üyeleri, Türkiye'de halen insan hakla-
rı ihlallerinin sürdüğünu söylediler. He-
yet üyeleri, Türkiye'deki Kürt sorunu ko-
nusunda bilgi alrriak ve gelişmeleri yakın-
dan izlemek amaayla bölgede bulunduk-
larını ifade ettiler. Heyet adına konuşan
Mient Jan Faber, Kürt sorunu konusun-
da şiddetten uzak, barışı ve demokratik
çözümleri ortaya çıkacağı umudunda ol-
duklarını kaydetti.
Türkiye'de şiddetin hızla arttığını sa-
vunan Faber, "Biz burada önümüze ge-
len herkesle konuşacağız. Bu devlette ola-
bilir, PKK'da olabilir. Kürt sorununun
banşçı yollardan çözülmesi için çağrıda
bulunuyoruz" dedi.
Son dönemlerde Türkiye'de hüküme-
tin kontrol edemediği bazı devlet gücle-
rinin Kürtlere yönelik kötü uygulamalar-
da bulunduğunu ileri süren Faber, "di-
ğer tarafta ise kendi halkını korumaya
çalışan PKK vardır. Bu bizim resmi göz-
lemimizdir. Bizim burada tespit ettiğimiz
bir başka gözlem de Türk ve Kürtlerin
birbirine düşman olmadığıdır. Bizim gö-
revimiz taraflar arasında diyaloğu
sağlamaktır" diye konuştu.
Helsinki Yurttaşlar Meclisi Türkiye
Girişim Komitesi adına konuşan Murat
Belge ise "Sonuçlara varmadan önce
Kürt sorununun özgürce tartışılacak bir
ortamın sağlanması gerekir" dedi.
Halk, Demirel ve Inönii dedi
tç Politika Servisi - ARAT Araştırma ve DanışmanLk
AŞ'nin ocak ayı araştırmasına göre Başbakan Süleyman
Demirel yüzde 28.64 oranla en başanlı politikacı seçildi.
Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü ise yilzde 16.14 oranla
ikinci sırada yer aldı. Demirel, puanları "faal ve çalışkan"
olmasıyla toplarken lnönü'nün kurultay başansı öne
çıkmasında etkili oldu. 1985'ten bu yana süren ARAT'ın
"halkın gündemi" araştırmasına göre ocak ayında en çok
hayat pahalılığı ve Başbakan Demirel konuşuldu. Araştırmaya
göre Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, yüzde 20.91 oranla en
başanlı bakan seçilirken kendisini Devlet Bakanı Tansu Çiller
üe Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin izledi. Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Murat Karayalcın en başanlı belediye
başkanı olurken TV-basın mensubu sıralamasında Uğur
Dündar yüzde 50.23 ile birinci gelirken kendisini Mehmet Ali
Birand ile Mehmet Barlas izledi.
Akbulut'un hemşerilik beratma iptal
AA (Gaziantep)- Gaziantep İdare
Mahkemesi, büyükşehir beledi-
yesince, başbakanlığı dönemin-
de Yıldırım Akbulut'a verilen
hemşerilik beratını "usulsüz"
bularak iptal etti.
Idare mahkemesi, SHP'li Tahir Kalen-
der'in, Yıldırım Akbulut'a 12 Şubat 1990
tarihinde Gaziantep Büyükşehir Belediye-
si'ni ziyareti sırasında, SHP'li Belediye Baş-
kanı Celal Doğan tarafından verilen hem-
şerilik beratının iptaliyle ilgili başvuru-
yu sonuçlandırdı.
Mahkeme, beratın meclis karanyla ve-
rilmesi gerekirken encümen karanna da-
yandınldığını, bunun da geçersiz bir işlem
olduğunu öne süren Kalender'in görüşlerine
katıldı.
Başkan Bülent Akdeğer ile üyeler Mela-
hat Ünlü ve Necati Alkan'ın oybirliğiyle al-
dığı kararda, "Yasalann incelenmesi sonu-
cu, büyükşehir belediyesine büyük çapta
hizmeti geçenlere fahri hemşehrilik payesi
verme yetkisinin, bizzat büyükşehir beledi-
ye meclisine ait olduğu anlaşılmaktadır"
denildi.
Kararda şunlar kaydedildi:
Dosyanm incelenmesinde, büyükşehir
belediye başkanının şifahi izahatı üzerine
belediye encümenince dava konusu islemin
tesis edildiği, işlemin tesisine dayanak ola-
cak verilerin ve büyükşehir belediye mecli-
si karannın bulunmadığı görülmüştür.
Bu duruma göre yetki aşımı içerisinde te-
sis edilen dava konusu işlemde mevzuata
uyarhk bulunmamaktadır."
İsmail Cem ve Ercan Karakaş, SHP kurultayını değerlendirdi
Cem: Partide en az üç akım olmalıSABETAY VAROL (Strasbourg) - Avrupa Konseyi Asamblesi ıçın
Strasbourg'da bulunan ŞHP İstanbul Milletveküi îsmail Cem, De-
niz Baykal liderliğindeki "Yeni Sol" akımmın "kurultay sonrası"
geleceğine Uişkin olarak yaptığı ilk kapsamlı değerlendirmede,
"Herkes kendini Yeni Sol'a ahştırsın" şeklinde konuştu.
İsmail Cem, parti yönetimini, siyasette
kendisini hükümet protokolü ile sınırla-
makla eleştirdi ve SHP'nin protokol boyut-
larını aşan kendi öz hedeflerini halka mal
etme çalımasını sürdUrmesinin gerekli oldu-
ğunu söyledi.
Cem bu konularla ilgili olarak "SHP,
farklılığını ortaya koyabilmefidir" dedi ve
"göz altında sanık müdafıinin hazır bulur-
ması, sebepsiz kitle halinde işten çıkarma-
lann yargı denetimine alınması, asgari üc-
retten vergi alınmaması" gibi noktalann ya-
sallaşması işinin artık bir takvime bağlan-
masını talepetti.
'SHP dışı arayış yok'
Kurultayın, Yeni Sol akımın önerilerine
çoğunluğu veremediğini kabul eden Cem,
Yeni SoPun, "Partinin asli bir unsuru ola-
rak öıgütün güçlenmesi için katkılannı yap-
maya devam edeceğini" söyledi. Cem, SHP
dışında arayışlann kendileri için kesinlikle
söz konusu olmadığını da belirtti. Cem,
partide en az Uç tane düşünce akımı bulun-
ması gerektiğini ifade etti.
iMiıaıi Cem, 'sosyai demokrat partilerin,
kendi içindeki akımlann dinamizmiyle ve
bu akımlann ürettiği düşüncelerin sentez-
leriyle büyuyüp geliştiğini" belirterek
SHP'nin yeterince büyümemesini, bu ol-
gunluğa sahip olmamasıyla açıkladı. Ken-
dilerinin arkadaş grubu olmadığını sözle-
rine ekleyen Cem, partinin şimdiki yöneti-
mini kastederek "Biz arkadaş grubu değil,
düşünce akımıyız. Kendileri, taşıdıklan ar-
kadaş grubu özelliklerini bırakıp düşünce
akımı mertebesine yukselmeye çalışsınlar"
dedi.
Parti içinde çoğulculuğa göz yummanın,
tek parti alışkanlığından kurtulmanın birin-
ci şartı olduğunu söyleyen SHP Milletvekili
ismail Cem, iktidara geldikten sonra par-
tinin, ülkedeki depolitizasyondan fazlasıy-
la etkilendiğini ve solculuğunu büyük ölçü-
de unuttuğunu ima etti. Cem, partisinin
"düzene asimile olma" tehlikesiyle karşı
karşıya olduğunu da söyleyerek "Partide sol
partiye yakışmayan işaretler var" dedi.
Delegelerin ağırianması
Cem, bu arada belediyelerle iş yapan şir-
ketlerin delegeleri kurultay sırasında ağır-
lamasının, 14 müyar liranın İstanbul Bele-
diyesi tarafından boşa harcanmasmın par-
tide hiçbir tepki yaratmamasını hayretle
karşıladığmı ifade etti. "Sağ, insan hakla-
nna sahip çıkınca SHP'nin söyleyecek şeyi
kalmaz hale düştüğünü" ileri süren ismail
Cem, partinin "emek boyutu"na ağırlık ver-
mesi gerektiğini de söyledi. öte yandan
Cem, parti mekanizmalannı da eleştirdi. is-
mail Cem, büyük para harcamadan millet-
vekili seçilmenin imkânsız olduğunu belirtti
ve buna mutlaka çözüm bulunmasını istedi.
Öte yandan yönetimi eleştirmenin disip-
linsizlik olmadığını belirten tsmail Cem,
Fransa'yı örnek göstererek "Fransa'da ik-
tidardaki sosyalist partisinin ılımü akrmı-
nın lideri Michel Rocard, Georges Habbaş
olayı nedeniyle iki bakanın hükümetten is-
tifa etmesi gerektiğini söylüyor ve bu disip-
linsizlik olmuyor. Tek parti aüşkanlıklan-
na özgü sosyai demokrasi olmaz" dedi.
Karakaş: Lideri parti çıkanr
Kurulmy'da genel başkanlık için Erdal
Inönü'yu destekleyen "Yenilikçi Sosyai
Demokratlar" kanadının liderlerinden SHP
istanbul Milletvekili Ercan Karakaş, "artık
tüm partililerin yeni tüzük ve program ça-
lışmasına konsantre olması gerektiğini" be-
lirtti. Bu konuyla ilgili olarak Karakaş,
"Partinin topyekûn yenilenmeye ihtiyacı
var" dedi. Ercan Karakaş, partinin "ideo-
lojisini netleştirmek, söylemini yenilemek,
programda çağa ve Türkiye'deki değişiklik-
lere uygun değişikJikleri yapmak" gibi so-
runlarla yüz yuze olduğunu belirtti. Kara-
kaş bu arada "özellikle parti örgüt yapısı-
m baştan aşağı yenilemek zorunda" dedi.
Karakaş, yenilenmeye partinin isminin ve
ambleminin de dahil edilmesi gerektiği yö-
nündeki düşüncesini yineledi ve akımlann,
gruplann görüşlerinin bu çalışmalar sırasın-
da netliğe kavuşacağını belirtti.
"Parti içindeki bütün gruplann, grupçuk-
lann ve kanatların artık yeniliğe karşı di-
renmekten vazgeçmesinin sevindirici bir ge-
lişme olduğunu" sözlerine ekleyen Ercan
Karakaş, Erdal lnönü'nün gerek kurultay
öncesi gerekse kurultay sırasında, bir tüzük
ve program kurultay toplanması isteğini be-
ürttiğini, diğer gruplann da aynı fikirde ol-
duğunu anımsattı.
Ercan Karakaş, bundan üç yıl önce ara-
lannda Deniz Baykal grubunun da bulun-
duğu bir kesimin yenileşme ihtiyacına kar-
şı çıktığını hatırlattı ve "Geleceği geçmişte
aramanın doğru bir şey olmadığı zaman
içinde görüldü" dedi.
Ercan Karakaş, "Bazı yerlerde üye sayı-
sından da az oy aldığımız oldu. Bazı üye-
ler seçmen bile değil. öbür yandan partiyi
kendi doğal seçmenine açmak gerekir.
Gençler, kadınlar, işçiler sosyai demokrat
partinin doğal tabanıdır" şeklinde konuş-
masını sürdürdü.
kaynakları, SHP tarafmdan önerilen 18
isimden yalnız Kahramanmaraş için düşü-
nülen Şükrü Er'in liste dışında kaldığını
söylüyorlar. Bunun dışında diğer isimlerin
büyük oranda öngörüldükJeri illere atan-
dıklan belirtüiyor. Bu isimler şunlar:
"Ismet Metin (Ağn), Koru Engin (Edir-
ne), Ertuğrul Ersoy (Yozgat), Kenan Neh-
rozoğlu (Kocaeli), Erol Zihni Gürsoy (Ri-
ze), Kamil Demircioğlu (Kastamonu), Ko-
raltay Nitas (Muş), Fethi Tunç (Bitlis), M.
Yücel özbilgin (Adıyaman), Mahmut Yıl-
baş (Van), Neşet Kanyümaz (Kırşehir), Er-
dal Aksu (Çankın), Ahmet Karabilgin (Sı-
vas), Saim Çotur (Antaiya), T. Yüksel Oge
(Amasya), Uğur Inan (Kınkkale), Ibrahim
Şahin (Diyarbakır)."
Bu listede iki önemli değişiklik olduğu
belirtiliyor. Bunlann Bingöl için önerilen
Inan'ın Kınkkale'ye, Elazığ için önerilen
Şahin'in de Diyarbakır'a kaydınlması ol-
duğu ifade ediliyor.
DYP kaıtadında durum
DYP'nin ise doğrudan doğruya listeye
koyduğu isimlerden ancak 22'si vali ola-
bildi. Bunlardan banlan şunlar:
"Kadir Uysal (Balıkesir), M. Recai Tos-
yah (Burdur), Doğan Ünlüsoy (Elazığ),
Çetin Birmek (Içel), Kaya Uyar (Kütahya),
Sami Sönmez (Manisa), Naci Parmaksız
(Siirt), Aslan Yıldınm (Tunceli), M. Irfan
Kurucu (Uşak), Oktay Engin (Nevşehir),
Refık Aslanöztürk (Bilecik), Fevzi Yılmaz
(Bingöl), Ali Fuat Güven (Eskişehir), Rıd-
van Yenişen (Kayseri), Muammer Güler
(Niğde), Zeki Şanal (Batman), Mustafa
Malay (Şırnak), Yavuz Erkmen (Barün)."
Hükümetin görevden almak isteyip de
çok fazla sorun yaşanmadan alabildiği va-
liler arasında ise Alpaslan Karacan (Zon-
guldak) ve Bahaeddin Güney (Eskişehir),
Muzaffer Ecemiş (Diyarbakır), Necati Bi-
lican (Edirne), Metin Türcan (Tokat) sa-
yıhyor. özellikle Güney'in merkeze çekil-
mesine başından beri kesin gözüyle bakı-
hyordu. Güney'in Antalya Valiliği döne-
minde DYP konvoyunu kente sokmama-
sı anımsatılarak DYP'nin bu valinin gö-
revinden alınması yönünde ağırlık koydu-
ğu Öne sürülüyor. Ecemiş ise Çanakkale
Belediye Başkanı İsmail özay'ın Cumhur-
başkaıu için ayağa kalkmadığı gerekçesiyle
altı saat içinde görevden alınması işlemini
uygulamış, bu tavnyla da SHP'nin tepki-
lerini üzerinde toplamıştı. Bilican ise
ANAP döneminde Emniyet Genel Müdür-
lüğü'ne getirilmiş, bir süre sonra da Edir-
ne'ye vali yapılmıştı.
Ankara ve İzmir valileri
Cumhuriyet'in belirlemelerine göre ye-
rini konıyan 15 validen bazılannın hazır-
lanan listede de yer aldıklan belirtiliyor.
Bunlardan Lütfü Tuncel (Aydın), Hüsnü
Tuğlu (Çanakkale), Recep Yaaaoğlu (Er-
zincan), Utku Acun (Hatay), Hayri Ko-
zakçıoğlu (İstanbul), Lale Aytaman (Muğ-
la) ve Kemal Esensoy'un (Trabzon) bu du-
rumda olduklan belirtüiyor. Ankara Va-
lisi Erdoğan Şahinoğlu ve İzmir Valisi Kut-
lu Aktaş'ın ise şimdilik kaydıyla listede tu-
tulduklan, bununia da hem koalisyon or-
taklan hem de Köşk ile daha büyük sorun-
lann yaşanmamasının amaçlandığı öne sü-
rülüyor. Ancak koalisyon ortaklannın
Meclis gruplan ile tabanlanndan bu iki va-
linin de değiştirilmesi yönünde baskı ya-
pıldığı savlan da ortaya atıhyor.
Kuüslerde özellikle DYP'yi fazla mem-
nun etmediği beUrtilen kararname konu-
sunda, "önümüzdeki gunler bazı yeni de-
ğişikliklere gebe" yorumlan yapılıyor.
ANAP lideri Yılmaz:
Türki>e-İran
rekabetini
Avrupa betirler
AA (Miinih) - Münih'te düzenlenen 29.
güvenlik politikası konferansına katılan
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mü-
nih konferansı dolayısıyla gerçekleştirdiği
temaslarda, verdiği demeçlerde ve yap-
tığı konuşmalarda "Avrupahları
uyardığını" ve "yeni dünya düzeninde
Türkiye'nin konumuna dikkat etmeleri-
ni istediğini" behrtti.
Avusturya ve Ahnan basınına verdiği
demeçlerde, "Türkiye hem geçmişte hem
de bugün dünya banşı açısuıdan çok kri-
tik bir üçgende yer almaktadır" dediği-
ni bildiren Yıhnaz, şöyle konuştu:
"Bu üçgenin bir tarafında Balkanlar,
bir tarafında Kafkasya, bir tarafında da
Ortadoğu vardır. Bu Uçgen içerisinde,
nüfusunun yüzde 99'u Islam dinine men-
sup olup da demokratik ve laik olan tek
ülke de Türkiye'dir. Türkiye, AT dışın-
da bütün Avrupa kuruluşlannın üyesi
durumundadır. Şimdi Avrupa'daki bazı
çevreler Türkiye'nin, Avrupa'run güven-
liği açısından üstlendiği rolü artık ta-
mamladığını düşünmekte ve AT'nin ye-
ni oluşumunda Türkiye'yi dışarda bırak-
ma eğilimi taşımaktadırlar. Bu doğru de-
ğildir. Münih Konferansı'nda bütün ko-
nuşmacüann da hemfıkir olduklan şekil-
de, Avrupa'run güvenliği, Avrupah ol-
mayan ve Avrupa'yı çevreleyen Ulkelerin
ve en başta Müslüman ulkelerin siyasi is-
tikranna bağhdır. Türkiye'nin de dahil
olduğu Islam dünyasında kökten dinci
(fondementalist) model ile Baü'ya yöne-
liklerin oluşturduğu model arasında bü-
yük rekabet yaşanmaktadır. Şu anda Is-
lam ülkelerinin büyük çoğunluğu monar-
şiyle veya diktatörlükle idare edilmeleri-
ne rağmen bu durum Islam dünyasının
geleceği açısından bir model oluştura-
maz. fslam dünyasının gelecekteki mo-
deli bu rekabet sonucunda belirlenecek-
tir. Günümüzde bu rekabet, eski
SSCB'den ayrılan ve nüfusunun çoğun-
luğu Müslüman olan bağımsız cumhuri-
yetler üzerinde yoğunlaşmıştır ve Türki-
ye ile Iran arasında yaşanmaktadır."