Katalog

4 13ARAUK1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER SHFdesahte istifa ditekçesi • ANKARA (AA)-SHP İl BaşkanıŞerif Vural, SHP'den CHP'ye geçişlerin devam edebileceğini elirterek "Bunun nedeni JHPye geçmiş olan belediye başkanlannm ellerindeki güçleri kullanarak SHP üyelerini zorlamasıdır" dedi. Keçiören Belediyesi larafından yayımlanan "Keçiören'in Sesi" adlı dergide yer alan "SHP'den 2000 istifa" başhklı haber ûzerine bır basın toplantısı düzenleyen Vural, SHP'den CHPye geçmek üzere yapılan istifa sayısmın 348 olduğunu söyledi. İlçe başkanlığına 1187 istifa dilekçesi geldiğini bildiren Vural, bu dilekçelerin 348'inin dışındakilerin sahte olduğunu kaydetti. Elçilik arabasına bomba • ANKARA (Cumhuriyet •Bürosu)-Hindistan Büyükelçıliği İkinci Kâtibi Y.P. Kumar'ın arabasına konulan bombanın patlaması ile araçla büyük hasar meydana geldi. Olen ya da yaralananın olmadığı patlama sırasında, çevredeki araçlar ve baa evlerde hasar meydana geldi. Çankaya Piyade Sokak 22 numaralı apartmanın önüne park edilmiş halde duran Hindistan Büyükelçıliği İkinci Kâtibi Kumar'ın arabasına konulan bomba, dün akşam saat 20.00 sıralannda patladı. Patlama sırasında araçta büyük hasar meydana geldi. Olay yerine aelen bornba uzmanlan ve .tfaiye ekipleri ikinci ve üçüncü bomba bulunması ihtimaline karşı çevrede önlem aldılar ve olayla ilgili soruşturmaya başladılar. Baykal: İktidar bütçede yenik •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Başkanı Denız Baykal. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün. bütçe konuşmasını miting konuşmasına benzetmesi üzerine, •"..."Deniz, bağırdı çağırdı' diyorlar. Heryiğidin biryoğurtyiğişivar. fsteyen de lapa yesin" karşılığını verdi. Baykal. dün Manisa'dan gelen partilileri kabulettı. Burada yaptığı konuşmada. ilk kez bir iktidar partisirun bütçe görüşmelerinde yenik düştüğünü savundu. Divan'dan eleştipi • İSTANBLL(AA)-DYP İl Başkanı Muhsin Divan. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözeni eleştirerek •'İstanbul halkı, hizmet veren değil. canından bezdiren bir belediye ile baş başadır". dedi. DYP İlBaşkanlığı tarafından Beşiktaş ilçe binasında düzenlenen basm toplantısında konuşan Divan. Sözen'in yönetimini leştirdi. İl Başkanı Divan, Sözen'in göreve başladığı 26 Mart I989"danbuyana. İstanbul halkına, hizmet yerineceza veren bir tutum sergilediğini söyledi. Demirel, Güzel ile goruştü I ANKARA (AA)- Başbakan Süleyman Dernirel, Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkaru Hasan Celal Güzel ile parti yöneticilerini kabul etti. Hasan Celal Güzel'in, nezaket ziyareti sırasında Demirel, Güzel'e parti ambleminin ne olduğunu sordu. "Uğur böceği" yanıünı alan başbakanın "Atla başladık işe sonra an... böcek..." esprisi gülûşmelere yol açtı. Kıtmbaracıbaşı: deppem yaraları samldı • İSTANBUL (AA) -Bayındırbk ve İskan Bakanı Onur Kumrabarcıbaşı, hükümetin hükümeün depremden zarar görenler için bütün olanaklannı seferber ettığini belirterek. "Depremin yaralannın .anlmasında gerçekten çok başan bir noktaya gebndi"dedi. Erzincan'h Sanayici ve İşadamlan Derneği'nce Kalyon Oteli'nde düzenlenen "Erzincan Depremi ve Yapılanma Çalışmalan" konulu toplantıda konuşan K umbaraabaşı, deprem haberinin akndığı andan itibaren hükümetin çok yoğun bir çalışma ıçine girdığini vekurtarma - çalışmalannda hiçbir yanlış yapılmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı, Anadolu Grubu'nda büyük ülke olmanın koşullannı anlattı Ozalvergikaçağuıı savunduANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Cumhurbaşkanı Tuıguı Özal. ""Parlamenter sisteme karşı. başkanlık sisteminin tar- tışılmasını isteverek "Ben, me- selelerin parlamenter sistemde Türkiye bakımından çok yavaş götürüleceği kanaatindeyim" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, öncekı gece Büyük Ana- dolu Grubu'nun Ankara Oteli"nde düzenlediğı toplanlı- da yaptığı konuşmada. "Büv ük ülke olmanın koşullan ve f ür- kiye'nin büyük ülke olup ola- mayacağı" konusundaki gö- rüşİenni anlattı. Özal. Türkıye'- de bugün hala ban problemler olduğunu belirterek büyük ülke olabilmek için bunlann çözül- • Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Büyük Anadolu Grubu'nun toplantısında yaptığı konuşmada. "Büyük ülke olmanın koşullan ve Türkiye'nin büyük ül- ke olup olamayacağı" konusundaki görüşlerini anlattı. mesi gcreğine dıkkat çekti. Özal. "Bu problemlerin bir ta- nesi kamu açığidır. Türkiye. KİT meselesini artık halletmeli- dir. Çok geç kalındı. Bır diğer problem. sosyal sıgorta kuru- İuşlandır. Üç kuruluş da ıflas aşamasındadır. Tanmda süb- vansiyonlarda da ölçü\ü kaçır- dık. Benimbirteklavsiyemvar. çeşitli süb\ansıyonlar \erine. bir tek sübvansiyon verelim. nakit olarak verelim'" dedi. Özul. büyük devlet olabilmek için yapılması gerekenlerin ba- şında. devletin küçüllülerek güçlü hale getırilmesinin geldi- ğini savundu. Özal. bunun te- melinde verginin yattığını vur- gulayarak "Vergileri muhak- kak nıspet olarak aşağıya çekmeliyız. Hiç çekinmeden. "Gelir yüzde 15. kurumlar yüz- de 15. KDV yüzde 12-15 neyse tek nispet. bu vergileri bu kadar düşürdük. vermezsenizçok ağır cezaya çarptınlırsınız. para ce- zasının yanında hapıs cezası da var' demeliyiz" dıye konuştu. Özal. ""Türk ekonomısini bir parça canlandıran vergi kaçak- landır. Çünkü devlet bunu çar- çur ediyor. Bizim bu \şi. herkesi bir kavda sokmamız lazım. Korkmadan nispetı ındırmeli- yiz" dedi. Özal. vergilerin yanı sıra devletin fonksiyonlannı da iyi belirlemek gerektığıru kay- detti. Büyük ülke olmak için deği- şim ve atıhmın önemli olduğu- nu vurgulayan Özal. bunun da şartlan olduğunu belirterek fı- kir özgürlüğünün çok önemli olduğunu vurguladı. Özal. Tür- kiye'de her şeyin çözümlendiği- nin söylenemeyeceğını hala bazı tabulann olduğunu be'irt- ti.Parlamenter sisteme karşı başkanlık sisteminin münakaşa edilmesi gerektığıni belırten Cumhurbaşkanı Özal. bu ko- nuda şu görüşlere yer verdi: "Ben. meselelenn parlamen- ler sistemde Türkiye bakımın- dan çok yavaş götürüleceği kanaatindeyim. Çünkü bizim tophım yapımız oldukça moza- iktir. Çok farklı kültürden in- sanlar vardır. Yüzde 10 baraj olmasına rağrnen, 5 parti parla- mentoya girmiştir. Şu anda 8-9 parti mi var. onu da bilmiyo- rum. Yann bu sayı daha da ar- tabilir." Özal. bir soru üzerine Tür- kiye'nin 1994 yılına kadar bir erken seçim göımesinin müm- kün olmadığını belirterek 1994 yerel seçimlerinden sonra da bir erken secimin olacağını sanma- dığını kaydetti. Rîr VîKStlktîi 4 4 Vll B a § b a k a n SüleymanD i r y a S U K i a z *^* yil Demjrei ne eşi Nazıtıiye Demirel, evliliklerinin 44. yıldönümünü kutladılar. DYP Anka- ra Mületvekili İrfan Köksalan'ın Ga/iosmanpaşa'daki Apart Oteli'nde vapdan kutlama töreninde. Başbakan Demirel, otelin açılışını da yaptı. DYFli bakanlar, milletvekilleri ve kalabalık bir davetli topîuluğunun katıidığı gecede Demirel çağrıhlara te- şekkür ederken, "Nazmiye ile ben, evlib'ğimizin on ikinci yıldö- nümünü kutlu\oruz" diye espri yaptı. Başbakan >e eşi Nazmiye Demirel, daha sonra hazırlanan 7 katlı pastayı birlikte kestiler. Demireller pastayı keserkeo, orkestra DYP'nin seçim gezile- rinde sözlerini değiştirerek kullandığı "Gel Yanıma" şarkısııiı çaldı. Demirel çifti evliliklerinin 44. yıldönümü için şampanya içerek birbirlerini kutladı. Demirel, şampanyasını içerkenfo- toğrafını eeken gazetecilere, "Hepinize saadetler dili> onız; evli olanlannıza... Bekâr olanlar da evlensin"dedi.(Fotoğraf: AA) Demirel, "Türk-Rus Ilişkilerinde 500. Yıl" sempozyumunu açtı Kavgadaıı, baıış ve işbirliğiııeANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Başba- kan Süleyman Demirel. Türkiye ile Rusya arasmda yüzlerce yıl süren fetih ve nüfuz rekabetinin yerini siyasi veekonomik işbir- liğine bıraktığını. kavgadan banşa ve işbir- liğine doğru bir gelişim yaşandığmı belirte- rek "Biz 21. yüzyıla Ruslarla dostluk zemininde yürüverek ginne hazırlığında- yız" dedi. Demirel. Dışişleri Bakanlığı.TürkTarih Kurumu ve Rusya Federasyonu Bilimler Akademisi işbirliğiyle düzenlenen "Türk- Rus İlişkilerinde 500 Yıl" sempozyumunu açarken yaptığı konuşmada. iki ülkenin 500 vıl öncesine dayanan ilişkilerinin ibret alınacak olaylarla dolu olduğunu vurgula- dı. Bırkaç yıl önce böyle bir toplantıyı dü- ANAP Yılmaz'dan parliye yenidüzen • ANAFta MYK ve Başkanlık Divanfnın çalışma yontemi değiş- tirildi. MYK toplantı- lanna milletvekillerinin de katılması kararlaştı- nldı. ANKARA (AA) - ANAFta olağanüstü kongre sonrasm- daki gelişmeler ve parti örgü- tünden gelen istekler doğrul- tusunda yönetimde yeni düzenlemeler yapıldı. Genel Başkan Mesut Yıl- maz'ın. "Olağan kongreye kadar olağanüstü bir dönem yaşayacağız" diye nıtelendir- diği süreçte geçerli olacak dü- zenleme doğrultusunda, MKYK ve Başkanhk Di- varu'nın çalışma yöntemi de değiştirildi. Partiden istifalar nedeniyle 50 kişilik MKYK'da milletve- kili sayısının 19'a düşmesi üzerine dengeyi sağlayabil- mek için toplanülara prup yönetim kurulu ve çalışma gruplan için de \er alan mil- letvekillerinin de katılması kararlaştınldı. ANAP'ın 4. plağan kongre lakvimi doğrultusunda de- vam eden üye kayıtlannı yeni- leme çalışmalan da hızlandı- nldı. Bakırköy ilçe teşkilatına dün binin üzerinde üyenin ka- tıidığı bildınldi. Öte yandan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, İstan- bul örgütünde çözülme olaca- ğı yolundaki iddialann ardın- dan bir haftasını İstanbul'a ayırdı. Yılmaz İstanbul'da "Kırmızı Koltuk" programı- nın çekimlerine de katılacak. zcnlemenın çok zor olacağını, lurk-Rus ılişkilerinde 500 yıl kat edilmesinin çok an- lamlı bır olay olduğunu belirten Demirel, "İki devlet arasında yüzyıllar boyu sürege- len fetih ve nüfuz mücadelesi olmuştur. Bu. şerini ckonomik ve siyasi işbirliğine bırak- mıştır. Yani kavgadan banşa. kavgadan işbirliğine" diye konuştu. Dünyanın değişen koşullannın değişen olanaklar ve şartlar doğurduğunu belirten Demirel. "Kıyamet kopması için güneşin infılakına ya da buzul çağını beklemeye ge- rek yok. Çernobil türünden birkaç felaket ya da ozon tabakasırun yok olması aynı so- nuca yol açabilir" dive konuştu. Demirerden sonra sözalan Rusya Fede- rasyonu Dışişleri Bakanlığı 2. Müsteşan Adami Şin, Rusya federasyonunun henüz dış politika kavramı oluşturamadığına dikkat çekerek bu kavramın oluşturulma- sının Rusya devletinin tam anlamıyla ku- rulmasına bağlı olduğunu vurguladı. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin de anlaş- mazlıklann ancak komşular arasında ola- bileceğini. ancak bu anlaşmazlıklann çö- zülmesi için her zaman iyi ilişki içinde olunmasının yararh olduğunu vurguladı. Öte yandan Başbakan Süle\Tnan Demi- rel, dün resmı bır ziyaret için Türkiye'ye gelen Tayland Veliaht Prensi Alteş Maha Vajiralonkom ile görüştü. Görüşmeye, her iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı yetkili- leridekatıldı. Panel 'Hastahk CMUK'la iyileşmez' ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu)-TBMM Adalet Komis- yonu Başkanı Cemal Şahin. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun ne tek başınade- mokratikleşmeyi sağlayacak ne de insan haklan açısından Türkiye'yi dünyada belli bir düzeye çıkarmaya yetecek bir yasa olduğunu söyledi. Çankaya Belediyesi tarafın- dan düzenlenen "Insan Hak- lan Bağlamında CMUK" panelinde konuşan Şahin. CMUK'un toplumun her ke- siminden insanın bulunduğu bir platformda hazırlandığjnı belirterek "Kanun Meclis'ten oy birliğine varan bir çoğun- lukla çıkanldı. Ancak Cum- hurbaşkanı veto etti. Devlete, siyasetçilere karşı çıkmış, her dönemde karşımıza genel mü- dür, müsteşar, cumhurbaşka- nı olarak bu denli parlamen- toya savaş açmış bir başka insan gösteremezsiniz bana. Her gün Meclis'i, basını işgal eden bu insan, bu kanunu da veto etti" dedi. Türkiye'yi bir ınsan vücuduna benzeten Şa- hin, bu vücudun tüm organla- nnın hasta olduğunu, CMUK'un da tedavinin ilk basamağı olduğunu söyledi. İnsan Haklan Derneği Baş- kanı Akın Birdal. Türkiye'- deki insan haklan ihlallerinin temelinde 1982 Anayasası'nın yattığını vurgulayarak anaya- sa değiştirilmedikçe, çıkanla- cak yasalann hiçbir işe yara- mayacağıru söyledi. Panelde daha sonra söz alan hukukçu-yazar Halit Çe- lenk ise veto sonrasında DGM kapsamına giren suçla- nn CMUK kapsamı dışına cıkanlmasını eleştirdı. Z I N O I R I t/İSTANBUL /ANKARA JBURSA YAYINKUSAÛI ÇEVRENIZDEN BÖLGENİZDEN YAYINLARLA POLTIIKA GUNLUGU HÎKMET ÇETİNKAYA Kendi Yalnızlığının. Çizgisinde mi Yaşam... Boğaz'ın üzerine sis inmiş. Günlerden cumartesi, ama çevre yolu tıkalı... "Galiba köprüde bir kaza olmuş" Acaba! Köprüye yaklaştık yoğunluk daha da artt. Zar zor iler- liyoruz. Polisesordum: "Ne oldu, bir kaza mı var?" Polis "Yok" dedi ve ekledi: "Bir genç köprüden kendisini atmak istedi..." "Attı mı?" "Hayır, hayır kurtardık..." Yağmur çiselemeye başladı. Gökyüzü kurşuni rengini bir türlü salıvermiyordu. Boğaz kendi yalnızlığı içinde mutlu gözüküyordu. Acaba o genç niye intihar etmek istedi? Bir mutsuzluk mu, yoksa başka bir neden miydi yaşa- mını son vermeye iten etken? Araçlar yürümüyordu... Yalnız olmanın getirdiği bir içgüdüydü belki. Anlaşıta- mamanın, tekdüzeliğin sonuydu. Belki bu nedenle öl- mek istemişti. Sağımızdaki bir otomobilde bir kadın tüm bu olup bi- tenlere ne kadar da duyarsız bakıyordu. Ağzında çiklet vardı. Saçlarını topuz yapmıştı Acaba intihar etmek isteyen genç kimdi? Işsiz miydi, öğrenci miydi, yoksa sevgilisi terk etmiş bir delikanlı mıydı? Umudun o bitmeyen çizgisi, bir düşünceyi kendi çev- resinde toplardı zamanla. Ölüm er ve geç vardı. Doğa- nın insana verdiği yaşam diliminde, böyle kaçarcasına ölüme gitmek bir işe yarar mıydı? ölümün acısı yoktur. Ama ölüme gitmenin korkusu vardır. O genç adam ölümüne doğru koşarken korkuyu duy- muş muydu? Trafik yavaş yavaş çözülmeye başladı. Sağımızdaki otomobitdeki saçlarını topuzyapmtş, sakız çiğneyen ka- dın önümüzegeçti. Polislerköprününkorkuluklarıönün- deduruyorlardı. Bir büyük kentin yağmurlu ve sisli öğle saatlerindeki soluğuydu gördüklerimiz. Beşiktaş'a doğru inerkenara- balar daha da çoğalıyor, insanlar salkım saçak yollara dökülüyorlardı. Birbuçuk saatte ulaştık Cağaloğlu'na. Parmaklıklı de- mir kapıdan gazeteye girdik. Yine aynı telaş başladı. Masaya oturup kendi kendime sordum: "Bugün ne yazayım?' ölüme korkarak, ama koşarak giden delikanlınin öy- küsünü mü yoksa, SHP-CHP çatışmasını mı? Ya da Özal'ın 2fXX)'li yıllar için hazırladığı ikinci değişim prog- ramını mı? Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Hanımı, bürokratları terk ediyormuş. Acaba neden? Herhalde anlaşamadılar Tansu Hanım'la. O yüzden birer ikişer ayrılıyor olmalılar. Baykal Inönü'ye yanıt vermiş: "Heryiğidin biryoğurtyiyişi var, isteyen lapa yesin..." Deniz Baykal neden bu denli öfkeli? Erdal inönü, De- niz Bey'e dokundurmuş: "Deniz miting alanında gibiydi bütçeyi eleştihrken..." Demek ki SHP ile CHP arasındasertlik giderekyoğun- laşıyor. Kim solcu, kim değil tartışması şimdilerde "Yo- ğurt" ve "Lapa" üzerine kuruluyor. Özal'ın ikinci değişim programına gelince... Vergide reform başlatılmalıymış. Düşünüyor ve kendi kendime soruyorum: "Nasıl bir reform?' Öğreniyorum: "Vergiler basitleştirilecek..." Zaten basit değil mi? işçiden, memurdan yani çalışan kesimden devlet peşin almıyor mu vergiyi? "Emlak vergisi yüzde 1 e indirilsin..." işte bu güzel. Ataköy'den 3 milyara villa alanlar yüzde 1 vergi ödesin... Oturup bir daha düşünüyorum... O genç adam niye köprüden atmak istedi kendisini? Onu terk eden bir sevgilisi varmış, sonunda öğren- dik... Odamın karşısındaki terasta bir palmiye ağacı var. Tek başına duruyor. Yaprakları yemyeşil. iki yıl önce kü- çücüktü, şimdi büyüdü. lleride daha da büyüyecekti. Çiseleyen yağmurun altında kavgadan uzak yasamı kucaklıyor gibiydi. Sevgiyi bir umutsuzluk zincirinden koparmış bir resmi yansıtıyordu Palmiye ağacı kendi yalnızlığında yaşıyor ve mutlu gözüküyordu... Bin 375 delege paıtinin geleceğine ilişkin siyasi kararlannı verecek AP'ninkaderi 19 aralıkta çiziliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Partisi (AP). 12 yıl aradan sonra 19 aralık cu- martesi günü başlayacak 10. büyük kongre ile siyasi yaşarna tekrar adım aıacak. Partinin devamı ya da feshedilerek baş- ka bir partiye katılmasının da kararlaştınlacağı kongrede, oy kullanma hakkına sahip dele- geler arasında ANAP'lı ve DYP'li bazı milletvekilleri de yer alıyor. 12 Eylül 1980'de faaliyetleri- nesonverilen. 16ekim 1981'de resmen kapatılan AP'nin 10. büyük kongresi. 19-20 aralık tarihleri arasında. Ankara Atatürk Spor Salonu'nda ya- pılacak. AP'nin 10. büyük kongresinde, 1978 yıhnda ya- pılan son kongreye katılanlar- dan, hayatta olan 1375'i oy kullanacak. 19 aralık cumartesi günü ya- pılacak AP kongresi, en yaşlı üye olan Faik Türün tarafın- dan açılacak. Türün'ün sağlık durumu ya da başka bir maze- reti nedeniyle kongreye katıla- maması halinde. kongreye Hayrettin Erkmen başkanhk edecck. Erkmen'in de geleme- mesı halinde. AP kongresi, üçüncü en vaşlı üye olan Mü- nıf İslamoğlu başkanhğında toplanacak. AP, kongrede "başkanlık divanı" oluşturul- duğu anda tüzel kişilik kaza- nacak. İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunun ardından. önerge üzerine, par- tinin siyasi hayaüna devam edip etmemesi İconusu görüş- meye açılacak ve delegelerin gizli oyuna başvurulacak. Oylamada "devam" karan veriÖrse, eski Genel İdare Ku- rulu, son Genel Başkan Süley- man Demirel dahil, eksikleri tamamlanarak "geçici kurul" statüsünde yeni seçimler yapı- lana kadar görevini sürdürebi- lecek. Kongrede "devam etmeme" karan alınması durumunda, AP'nin mal varlığının kime devredileceği belirlenecek ve tüzel kişiliği sona erecek olan AP, Türk siyasi tarihindeki ro- lünii tamamlamış olacak. AP'nin yeniden açtlması, sağda bölünme tartışmasını tekrar gündeme getirirken Başbakan Süleyman Demirel, partinin siyasi yaşamına de- vam edip etmeyeceğinin kong- rede kararlaştmlacağını, diğer partilerde görülen bölünmele- rin kendilerinden de beklendi- ğini belirterek "2 milyon üyesi. 178 milletvekili ile iktidarda bulunan DYP gerçeğinin de unutulmaması gerektiğini" vurguluyor.