Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13ARALIK1992PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Anadolu'daki Amerika: Tıp tarihinden bir örnek
Günümüzde Türkiye'deki yoğun 'Amerikan varlığı"; pek çok
'gelişmekte olan ülk'e" için de geçerli olduğunu sandığım
tarihsel. toplumsal. iktisadi, siyasal vb. değişkenlerin
belirlendiği bir sonuç biçiminde karşımıza çıkmaktadır.
Dr.BERNAARDA
- ^ _ - - _ - lkemizde Amerikan
I ' I varlığının ctkısı. ko-
• I nuşma ve yazı dılımiz-
I I den \emek alışkanlık-
M J lanmıza sanncaya de-
^^^^r ğin hemen hcr alanda
kendini duyurmaktadır. Ulusal Kur-
tuluş Savaşrmızda dize getirdiğımiz
emperyalist güçlerin. günümüzdcki en
gözde temsilcisı olan Amerika Birleşik
Devletleri ile bu "banş' ortamında ba-
şedemediğımizgörülmekıedır. Amen-
ka'ya duyulan yersiz ha>ranlık. hanı
neredeyse, "Türkiye cumhuriyeti \a-
tandaşı olmaktan utanıyor musunuz"
sorusunu bıle sorduracak boyutlar-
da.(*)
Anadolu'daki bir sağlık kuruluşu
olan Gaziantep Amerikan Hastanesi'-
nin tarihçesını araştınrken Amerikan
varlığının 1800'lerden beri topraklan-
mızda bulunduğu gerçeğıyle karşılaş-
tım. Bir yandan onîan "en çok müsaa-
deye mazhar memleket' durumuna
geçiren tıcaret anlaşmalan ımzalanır-
ken öte >andan mısyonerlen de Ana-
dolıTyayayılıyordu.
Misyonerliğin amacı konusundage-
nellikle. "Hırisııyan olmayanları Hı-
ristiyanlaştırmak ya da belirli bir mez-
hepten olmayanları o mezhebe yönelt-
mek*" biçiminde bir lanım yapılmak-
tadır. Misjoncrler görünüşte böylc
"ilahi" bır amaa gerçekleştirmek için
hastaneler açarak sağlık hizmetı ver-
mek. okullar kurarakeğitime katkıda
bulunmak, basımevleri açıp bilgilen-
meyi sağlamak gibi araçlan kulla-
nıyorlardı. Kısacası. çıkış noktası din
olsa bıle mısyonerlık. dünyevi etkin-
liklerde bulunarak siyasal ve kültürel
yayılmacılığın aracı olmayı üstlenen
bir kurum olmuştu.
Bu bağlamda Antep'e de ilk misyo-
nerler 1830"larda gelmiş ve ileride
Merkezi Türkiye Misyonu"nun temeli
olacak bu kentte hastane. basımevi. il-
kokullar ve ortaderecelı eğitim ku-
rumlan açarak örgütlenmeye başla-
mışlardı. Söz konusu eıkinliklerden
önemli birisı de burada 11 Ekim 1876'-
da Merkezi Türkiye Koleji'nin açılma-
sı olmuştu. Tıp. eczacılık. dışçilik.
ekonomi gıbı bolümlen bulunan bu
yüksekokulun yanı sıra aynı misyoner
örgütünün ("Board'ununlda İzmir'de
ve Anadolu'nun başka yerlerinde ko-
lej düzeyinde okullan bulunuvordu.
Halkın sağlık hizmetine duyduğu
gereksinim Gaziantep'teki Amerikan
Hastanesi'ni ("Azariah Smith Memo-
rial Hospital')günümüze kadar geti-
ren etkenlerden birisidir. Kolejin geçi-
ci olarak kapandığı 1878'de ve daha
sonralan da Beyrut'a taşındığı yıllarda
halk. hastanenin açık kalmasını sağla-
mıştır. Bugün Gaziantep Amerikan
Hastanesi. kentın üç özel hastanesın-
den bırisi olarak Tepebaşı semtinde
sağlık hızmeti vermeyi sürdürmekte-
dir.
Günümüzde Türkive'deki yoğun
'Amenkan varlığı": pek çok •gelişmek-
te olan ülke" için de geçerli olduğunu
sandığım tarihsel. toplumsal. iktisadi.
siyasal vb. değişkenlerin belirlendiği
bir sonuç biçiminde karşımıza çık-
maktadır. 1900'lerden başlayarak
Türk öğrencilenn de bu okullara rağ-
bet etmeleriyle başlayan süreç: bugün
"Üniversıte sınavlannın İngüizce ya-
pılması gerektiğı. çünkü bu dilde eği-
tım görenlenn Türkçe (demek oluyor
ki kendi anadillerindeki) sorulan anla-
yamadıklan" gibi bence hani neredey-
se "ölümcül" bir sınıra dayanmış bu-
lunmaktadır.
Elbette misyoner çalışmalan bu so-
nucu yaratan etkenlerden sadece bir
tanesidir. Bu yazıda. ötekilerin yanın-
da. dinsel görünüşlü ama okul, hasta-
ne vb. hizmetleri gibi (özıinde olumlu)
etkinliklerin de burada rolü olduğu
vurgulanmak istenmiştir.(**)
Misyoner Elı Smıth. Tillman
Trowbrigde... ve ötekiler. yerlerinde
"huzur içinde" yatabilirler; çünkü
üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yeri-
ne getirmiş göriinüyorlar.
• Bağ!jlanma\ı dılcvcrck. Sa>ın Uygur Kocaba^oğ
lu'nun Anaıiolu'djkı Amenka'sını, bu anlaml
ba^lığını a\ncn kallanıyorum.
** RcdhouseYa>ınlandabucikınlığınolumlu>an
lanndan olsa gerckur
Ajnntılı bılgı için. bkz I- Uvgur Bj>oglj Anadolu'
dakı Amenka Arba Ya\ınlan. 2 baskı. isunhul
1991
2- L'ğurol Barlas Osmanlı DöncTnmdc Gazıantep"
tc Kurulan tlk Tıp Fakültra, Yöre tO: 10-13. 1992
i- Bcrna Arda Tûrk Tip Tanhindc tlginç Bır Olav
Anadolu'da Kurulan Bıf Tıp Okulu: Gazıantc|
^ k Hdstanesı AÜTF Mecmuası. 1992 (Bas
ARADABIR
YUSUF ÇALIŞKAN
Makine Mühendisi
Sosyal DemokraUara
Çağrı... :;
12 Eylül 1980'de kesintiye uğrayan demokrasinin,
ülkemizde gerçek demokrasi olarak tekrar yerleşmesi
için demokrat insanlara ve bu insanların TBMMdeki
temsilcilerı durumunda bulunan sosyal demokrat parti-
lere ağır görevler düşmektedir.
Sayın Ecevit, İnönü ve Baykal çeşitli donemlerde dev-
let yönetiminde görev almış kişiler olmalarına karşın
bazı önemli noktaları bilerek ya da bilmeyerek gözardı
etmektedirler. Bunlardan en önemlisi, sosyal demokrat-
ları bölmek isteyenlerin oyunlarına gelmişler ve bölün-
müşlerdir Bu oyuna gelmeleri ülkeye ve Anadolu in-
sanına çok pahalıya mal olmaktadır. Aynı görüşteri pay-
laşan bu üç partinin birleşmeleri neden olanaksızlaşı-
yor? Yoksa sosyal demokratları üçe bölenlerin senaryo-
larını hâlâ oynamayı yeğleyenler mi var? Bir çatı altında
birleşip tek parti olmayı engelleyen güçler Anadolu ın-
sanından daha mı güçlüler? Böyle düşünenler varsa çok
yakında derslerini alacaklardır.
ilk genel seçımde her üç parti de böyle devam eder-
lerse yüzde on barajını aşamayacaklardır. Oysa sosyal
demokratlarınTürkiyedeki oy oranıyüzde35'tir. Budu-
rumda yüzde 35lik kesim ilk genel seçimde parlamen-
toda hiç temsıl edılemeyecektir. SHP, CHP ve DSPnin li-
der ve öbür yoneticileri bu gerçeğe karşı çıkacak olur-
larsa ya tabandaki kesımle hiç bağlantıları yok ya da ta-
banla bağlantıda bulundukları kişiler kendilerine yanlış
bilgi vermektedirler. Artık bu gerçeği görmelerinin za-
manı gelmiştir, belki de çok yakında geçmek üzeredir.
Şayet hâlâ bu tavır-
larında ısrar edecek
olurlarsa tarih karşısın-
da sorumluluktan kur-
tulamayacaklardır.
1 Kasım 1992seçimle-
rinde Refah Partisi'nin
oylarını arttırması rast-
lantı değildir. RP, kitle
örgütlenmesıni çok iyi
bilmekte ve yapmak-
tadır. öbür partiler üst
düzeyde örgütlenirken
RP köy ve mahalle düze-
yinde örgütlenmektedir.
Bunun yanında sosyal
demokrat partiler,
bırakın tabanda örgüt-
lenmeyi, tepede bıle bir
uzlaşma sağlayama-
mışlardır. Yazıklar olsun
umut bağladıklarımıza.
Bir sosyal demokrat ar-
kadaşıma ilk genel se-
çimde SHP ye oy vere-
lim dediğim zaman ne-
den CHPye ya da DSP-
ye vermeyelim diye
soru soruyor ve birçok
yorumlar getirerek kime
oy vereceğini kararlaştı-
ramadığını belirtiyordu.
İlk genel seçimde,
çevremdeki demokrat
insanlara "oylarımızı
CHP'ye verelim" dedi-
ğimde "hayır ben oyu-
mu SHP ya da DSP'ye
vereceğim" derse, o in-
sanlara bu üç parti
arasındaki farkı acaba
nasıl anlatacağım. Birbi-
rinden farkları var mı ki?
SHP, CHP ve DSP yo-
neticileri çevrelerinde
bulunan birkaç kişinin
alkışlarına aldanıyor ve
oylarına güveniyorlarsa
büyükyanılgı içerisinde-
dirler. önemli olan, ses-
siz halk kitlesinin oyları
ve alkışlarıdır. SHP,
CHP ve DSP'nin yöne-
ticilerı bu ülkenin de-
mokrasiye bel bağ-
lamış, bütün sorunların
gerçek demokrasiyle
üstesinden gelinebile-
ceğine inanmış olan
Anadolu'nun demokrat
insanını üçe bölme gü-
nahından bir an önce
kurtulmalıdırlar.
Biliniz ki Anadolu nun
sessiz demokrat insanı,
seçimlerde sosyal de-
mokrat partilere şımdi-
ye kadar vermış olduğu
desteğini çekmek üze-
redir. Ve bu sessiz kitle
sizlere şu mesajı gön-
deriyor: "Sosyal demok-
rat parti olarak ya tek
parti halinde birleşirsı-
niz ya da hepiniz silinir
gidersinız."
TARTIŞMA
'Eti senin kemiği benim...'
T
oplumumuzda
"•kutsalmeslek"
olarak bilinen
bazı meslekler
vardı. Bu
mesleklerin
her birisıraylabu
tanımlannı yttirdiler. İlk yitiren
de öğretmenlik oldu. Otuz
yıldır bu mesleğın ferdi olmama
karşın. bu şekildc düşünmem
için tabiı ki pek çok neden var
çevremde. Ancak bu nedenlerin
cn acısı son zamanlarda
öğrencilerimden sıkça
duyduğum bir soru:
"Öğretmenim siz ne olmak
istıyordunuz da olamayıp,
öğretmen oldunuz?" Bu
soruyla her karşılaştığımda
acıy la ıçım burkulup. kendıme
karşı gerçekçi olmaya
çalışarak. "gerçekten böyle
miydi?" diye düşünüyorum.
Ama hayır. böyle değildi.
Ben ve benim kuşağımdan bu
mesleği seçenler, gerçekten
öğretmen olmayı istemiştik.
Oğretmcn okuluna
girebıldiğim için duyduğum
kıvancı.çevremdengelen
takdir hislerini sankı daha
dünmüşgibi hatırlıyorum.
Henüz büy ük önder
Atatürk'ün öğretmenler için
söylediği sözlerin
unutulmamış olduğu o yıllarda.
öğretmenlik para ile ölçülmez
ve öğretmenin okulun dışında
başka bir işi olacağı
düşünülmezdi. Öğrend
velısinin zengınliği, bulunduğu
mevkı ya da pozisvonu hiçbir
karşılık düşürülemediği. hâla
okuma yazma bılmeyen
vatandaşsayısının
küçümsenemeyecek biroranda
bulunduğu ülkemizde
öğretmene olan gereksinim mi
haline getirdi. Çünküöğretmen
şoför oldu. bakkal oldu,
pazarcıoldu... ,
Onu bu duruma dûşüren
toplumun belirli bir kesımi
eskiden "eti senin kemiği
zaman öğretmene duyulan
saygı ve sevginin üstüne
çıkamazdı. Öğretmen de
kendisine verilen değerin
karşılığını vermenin ve bu
topluma olan borcunun
sorumluluğu içinde bılgı
dağarcığını devamlı olarak
geliştırmeyeçalışır. okur.
araştınr kendisinı yenilemcye
ve yctiştıımeyeçalışırdı.
Şimdi ncoldu? Nedeğişti de
"başka birşey olamayan
öğretmen olur" düşüncesi
öğrencilerimizin sorulanna
kadar yansıdı?Nüfusarlış
hızımızın bütün çabalara
azaldı y oksa? Ancak
öğretmenin kork unç bir y aşam
savaşı içinde bulunduğu.
normal kazancı ile ailesinın
zorunlu ihtiyaçlannı bile
karşılavamâdığı. aylık gelirinin
lamamının. ancak normal bir
evın kırasını ödeyebilecek
seviyede olduğu ülkemizde,
köşeleri kolay dönebilmc
yollannı keşfedemcyen
öğretmenlik mesleği giderek
kendisine duyulan sevgi ve
saygıyı yitirdı. Çünkü
öğretmen, okul dışına çıktı.
Çünkü öğretmen özel ders
v ermeyi ana gelir kay nağı
benim" diyerek teslım ettiği
çocuklanna. öğretmenliği
"hıçbir şey olamayanlann
seçtiğimeslek" olarak '
tanıtmaktan çekinmedi ve
çekinmiyor.
Herşeye rağmen. bûtün
mesleklerin kazanılmasını
sağlayan öğretmenlik
mesleğinın, yeniden eski
değerine kavuşturulması için
tüm yetkilileri veöğretmenleri
bu uğurda gereklı çabayı
göstermeye çağınyorum.
Hümeyra Özkaynak
Öğretmen/İstanbu], .,,.^,
A L I Ş V E R İ Ş L E R İ N İ Z İ A R T I P A Z A R L A M A Y A B I R A K I N
IV'
ÂRTI
PAZARLAMA
ARTI PAZARLAMA KANAL6'DA
Artık alışverişlerin rengi değişiyor. Alışverişte Artı Pczarlama
çağı açıhyor. Dünyanın en yenı ürunleri, en ekonomik fiyatlarla
Artı Pazarlama'da. Artı Pazariama Kanal 6'da...izleyin, seçin,
arayın... Yorulmodan mağaza mağaza dolcşmcdan. Ustelik
farklı ödeme seçenekleriyie. Artı Pazarlamc'nın artıları
bitmiyor. Yakındo, pek yakında Artı Pazariama özel kredi
kartıyla hizmetinizde. Ş i m d i d e n i y i a l ı ş v e r i ş l e r .
Artı Pazartama
bir Kanal 6 kuruluşudur.
Tel: 9 (1)234 00 00
PENCERE
Sinek Vızıltısı...
Karasinek bir odaya girdi mi, duyulur duyulmaz bir vı-
zıltı insanın kulağını tırmalar. Ortalıkta sankı bir karasi-
nek dolaşıyor, oraya buraya konuyor, kovsan gitmiyor:
-77777777
Kimi ınsan 'r'leri genzinde eritip 'yumuşak g' gibi söy-
ler. geliyorum' yerine 'geliyoğum' der. Rahmetli Özde-
mir Asaf da böyle konuşûr, çok da sevimli olurdu: edebi-
yat matinelerinde şiir okurken ortalığı kırıp geçırırdi:
"Ölünceye kadağ bekleyecekmiş,
Seğsem.
Ben seni bekleğken ölmem ki..
Bekleğsem."
Kimisideyarıkekemedir, bazı harfleretakılır. Birdos-
tum var, z' ile başı belada. Sözcüklerde sıra z'ye geldi
mi, bizimki zızlıyor. Geçen gün aramızda bır tartışma
geçti. O hukümetten yana, ben yüklendım
-Ne zaman duracak bu enflasyon?
-Zzzzzıngadak durmaz, zzzzamanı var..
-Ama herkes şikâyetçi...
-Zzzzzzırlamasınlar...
-Ev kadınları çarşıya çıkamıyoruz diyorlar...
-Zzzzzzennelere kulak asma!..
Aldm mı başına belayı, herif sürekli zzzızlıyor.
-Fiyatlar durmadan yükseliyor..
-Zzzzzorunlu zzzzzamlar bunlar..
-Istanoul'da lüks. şatafat. ya hey!. Doğudatedirginlik,
korku, bam bum!. Kürt sorunu ne olacak''
-Zzzzabıta tedbiriyle bu iş çözulmez. ancak zzzevahir
kurtarılır, birazsabır...
-Ana muhalefet de parçalandı
-Zzzzokayı yediler, Özal. zzzzzorlayınca gördu göre-
ceğını! Muhalefet liderlerının zzzzamirleri bellidir,
zzzzzzırvalamayla muhalefet olmaz, 'Baba' hepsinin
zzzzzzzarına bakar.
Baktım ki bizimki vızıldayıp duruyor. tartışmayı kes-
mekte yarar gördüm ...
•
Bütçe görüşmelerinde liderler ortaya çıktılar. atıp tut-
tular, elense çekip peşrev yaptılar, sonuçta sıfıra sıfır
elde var sıfır. Dedim dedi çorbası... Polıtıka öylesine kör
bir alana girdı kı, ortada muhalefet de kalmadı.
Neden''
Çünkü merkez solun bir ucu iktidarda. bir ucu muhale-
fette!.. Merkez sağın da bir ucu muhalefette. bir ucu ikti-
darda!.. Hükümetle muhalefet ayrı şeyler söylemiyorlar
ki!.. Eskiden ne güzeldı, yasol -kısa sürelı de olsa- iktida-
ra geçer, sağ dışarıda kalırdı; ya da sağ iktıdardayken
sol muhalefette tozu dumana katardı Şimdi herkes şa-
şırmış durumdadır; basın, ayrıntılar üzerine gargara
yapıyor, çoğu zaman bir incir çekirdeği doldurmaz dedi-
kodu üzerine manşetler atıyor.
Yılmaz ile Baykal, ANAP-CHP ortaklığında hükümet
kursalar ne değişecek? Her ikisi de vaktiyle sınanmış,
denenmiş, dünya görüşleri belli. piyasacı. ekonomide li-
beral ve özelleştirmeci politikacılar değil mi?
Muhalefetin içinde. dünya görüşü koalisyon hüküme-
tine ters düşen bir Refah Partisi var; ama Erbakan Hoca
da kuru sıkı atıyor, geniş kitleleri inandıramıyor, Müslü-
manlıklaçağdaşlıkvekalkınmagerçekleşseydi, Iran'da.
Suudi Arabistanda, Pakistan'da, Afganistan'da halkın
başı göğe ererdi.
•
Politika, kör alanda kuru sıkı atış yapıyor...
Muhalefet sinek vızıltısı...
Kamuoyunda şaşkınlık sürüyor. zzzzengin arabasını
dağdan aşırıyor, fakir düz yolda şaşırıyor. Zzzzahmin
7777i ıimfi sürüp gidiyor. Anadolu halkı, zzzzaten Bosna-
Hersek, Azerbaycan. Somali derken kendini unuttu. is-
tanbul'un Zzzzzevat-ı kiramı bu yüzden pek keyifli;
zzzzzurnada peşrev yapıyor, tekelciliğin tadını çıkarı-
yor.
Düzeltme:Dünküyazımın14. satırındayeralan "Bilimın
dine'sözcükleri, "Dininbilime" biçiminde olacaktı.
GENElKURMArDA
2. CUMHURİYET KISKKIOramiral ve Orgeneral Bayazıt kardeşlenn ilginç yükselişi...
Doğan Avcıoğlu, Bayazıtlar'ın dedesi için ne yazmıştı..?
Doğan Güreş'ten "yalnız kaldım" şıkâyeti... Özal'ın ordudaki
kulağı kım..? Genelkurmay Başkanı, Somali'ye asker gon-
dermeye karşı çıktı... Recep Ergun: "2. Cumhurıyet'e hayır
diyemem"... Orduya Mason çengelınde kılit ad Ulusu.. Ge-
nelkurmay'ın kara lıstesindeki gazetecıler... Millı Guvenlik
Kunjlu'nun "Kontrgerilla" uyarısında hedef ahnan gazete ve
yazartar... Askeri pilotlar anlatıyor: Demokrat Parti ik-
tidarının Lübnan iç savaşında Müslumanlara karşı Hı-
ristiyanlar'a gönderdiği silah yardımının öyküsü... Emekli
general Metin Okçu: "Saratoga'da kasıt olabilir..."
IBOSNA TABURU HAZIR Özel Kuvvetler
Komutanlığı işbaşında. Hazırlık yasal değıl.
İşçi Partisi'nin "Çekiç Güç Defol" kampanyası: 19 Ara-
lık'ta İstanbul'da, 20 Aralık'ta Ankara'da miting • Irak
Büyükelçisi: "Saddam'dan Demirel'e, Kürtler'e sal-
dırmayacağız sözü getırdim" • Öğrenci Birlikleri İs-
tanbul'da 50 lisede örgütlendi • İran Büyükelçisi Hiz-
bullah için ne diyor? • Eğit-Sen Genel Başkanı İsmet
Aktaş memur hareketinin zaaflannı yazdı • Petrol-İş İs-
tanbul Şube Başkanı Fikri Sarıkayanın Rusya ızlenimleri:
"İşçiler sosyalizmden yana" • İç harekât bilançosu: Di-
yarbakır nüfusu patladı • Hak-İş Genel Başkanı Necati
Çelik ve Refah Partisi • Doğu Perinçek, "İnsan hak-
ları "nın bugünkü anlamını yazdı
ŞİŞLİ 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ
1992/83
Davacı Dr. Ercument Balkır vekili Av. B. Hayrettin Gören tarafın-
dan davalı MİTA Emlak İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. ale>hine açılan iti-
razjn kaldınlması davasının yapılan >
r
argılamasınır. ara kararı gerejince:
Cumhuriyet Cad. Seyran Apt. 2 Harbiye/Şişli-ISTANBUL adre-
sinde ikamet ettiği bildırilen davalı MİTA Emlak Inş. San. ve Tıc. Ltd.
Şti. tüm aramalara rağmen adresinde bulunamadığından ve zabıtaca
yapılan tahkikatta da adresi tespit edilemediğinden duruşma günu olan
2.2.1993 günu saat 10.30'da mahkememızde hazır bulunmanız veya
kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz. aksi takdirde duruşmanın >ok-
luğunuzda yapılıp bitirileceği hususu dava dılekçesi yerine kaım ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.12.1992
Basın: 13902