26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13ARALIK1992PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Anadolu'daki Amerika: Tıp tarihinden bir örnek Günümüzde Türkiye'deki yoğun 'Amerikan varlığı"; pek çok 'gelişmekte olan ülk'e" için de geçerli olduğunu sandığım tarihsel. toplumsal. iktisadi, siyasal vb. değişkenlerin belirlendiği bir sonuç biçiminde karşımıza çıkmaktadır. Dr.BERNAARDA - ^ _ - - _ - lkemizde Amerikan I ' I varlığının ctkısı. ko- • I nuşma ve yazı dılımiz- I I den \emek alışkanlık- M J lanmıza sanncaya de- ^^^^r ğin hemen hcr alanda kendini duyurmaktadır. Ulusal Kur- tuluş Savaşrmızda dize getirdiğımiz emperyalist güçlerin. günümüzdcki en gözde temsilcisı olan Amerika Birleşik Devletleri ile bu "banş' ortamında ba- şedemediğımizgörülmekıedır. Amen- ka'ya duyulan yersiz ha>ranlık. hanı neredeyse, "Türkiye cumhuriyeti \a- tandaşı olmaktan utanıyor musunuz" sorusunu bıle sorduracak boyutlar- da.(*) Anadolu'daki bir sağlık kuruluşu olan Gaziantep Amerikan Hastanesi'- nin tarihçesını araştınrken Amerikan varlığının 1800'lerden beri topraklan- mızda bulunduğu gerçeğıyle karşılaş- tım. Bir yandan onîan "en çok müsaa- deye mazhar memleket' durumuna geçiren tıcaret anlaşmalan ımzalanır- ken öte >andan mısyonerlen de Ana- dolıTyayayılıyordu. Misyonerliğin amacı konusundage- nellikle. "Hırisııyan olmayanları Hı- ristiyanlaştırmak ya da belirli bir mez- hepten olmayanları o mezhebe yönelt- mek*" biçiminde bir lanım yapılmak- tadır. Misjoncrler görünüşte böylc "ilahi" bır amaa gerçekleştirmek için hastaneler açarak sağlık hizmetı ver- mek. okullar kurarakeğitime katkıda bulunmak, basımevleri açıp bilgilen- meyi sağlamak gibi araçlan kulla- nıyorlardı. Kısacası. çıkış noktası din olsa bıle mısyonerlık. dünyevi etkin- liklerde bulunarak siyasal ve kültürel yayılmacılığın aracı olmayı üstlenen bir kurum olmuştu. Bu bağlamda Antep'e de ilk misyo- nerler 1830"larda gelmiş ve ileride Merkezi Türkiye Misyonu"nun temeli olacak bu kentte hastane. basımevi. il- kokullar ve ortaderecelı eğitim ku- rumlan açarak örgütlenmeye başla- mışlardı. Söz konusu eıkinliklerden önemli birisı de burada 11 Ekim 1876'- da Merkezi Türkiye Koleji'nin açılma- sı olmuştu. Tıp. eczacılık. dışçilik. ekonomi gıbı bolümlen bulunan bu yüksekokulun yanı sıra aynı misyoner örgütünün ("Board'ununlda İzmir'de ve Anadolu'nun başka yerlerinde ko- lej düzeyinde okullan bulunuvordu. Halkın sağlık hizmetine duyduğu gereksinim Gaziantep'teki Amerikan Hastanesi'ni ("Azariah Smith Memo- rial Hospital')günümüze kadar geti- ren etkenlerden birisidir. Kolejin geçi- ci olarak kapandığı 1878'de ve daha sonralan da Beyrut'a taşındığı yıllarda halk. hastanenin açık kalmasını sağla- mıştır. Bugün Gaziantep Amerikan Hastanesi. kentın üç özel hastanesın- den bırisi olarak Tepebaşı semtinde sağlık hızmeti vermeyi sürdürmekte- dir. Günümüzde Türkive'deki yoğun 'Amenkan varlığı": pek çok •gelişmek- te olan ülke" için de geçerli olduğunu sandığım tarihsel. toplumsal. iktisadi. siyasal vb. değişkenlerin belirlendiği bir sonuç biçiminde karşımıza çık- maktadır. 1900'lerden başlayarak Türk öğrencilenn de bu okullara rağ- bet etmeleriyle başlayan süreç: bugün "Üniversıte sınavlannın İngüizce ya- pılması gerektiğı. çünkü bu dilde eği- tım görenlenn Türkçe (demek oluyor ki kendi anadillerindeki) sorulan anla- yamadıklan" gibi bence hani neredey- se "ölümcül" bir sınıra dayanmış bu- lunmaktadır. Elbette misyoner çalışmalan bu so- nucu yaratan etkenlerden sadece bir tanesidir. Bu yazıda. ötekilerin yanın- da. dinsel görünüşlü ama okul, hasta- ne vb. hizmetleri gibi (özıinde olumlu) etkinliklerin de burada rolü olduğu vurgulanmak istenmiştir.(**) Misyoner Elı Smıth. Tillman Trowbrigde... ve ötekiler. yerlerinde "huzur içinde" yatabilirler; çünkü üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yeri- ne getirmiş göriinüyorlar. • Bağ!jlanma\ı dılcvcrck. Sa>ın Uygur Kocaba^oğ lu'nun Anaıiolu'djkı Amenka'sını, bu anlaml ba^lığını a\ncn kallanıyorum. ** RcdhouseYa>ınlandabucikınlığınolumlu>an lanndan olsa gerckur Ajnntılı bılgı için. bkz I- Uvgur Bj>oglj Anadolu' dakı Amenka Arba Ya\ınlan. 2 baskı. isunhul 1991 2- L'ğurol Barlas Osmanlı DöncTnmdc Gazıantep" tc Kurulan tlk Tıp Fakültra, Yöre tO: 10-13. 1992 i- Bcrna Arda Tûrk Tip Tanhindc tlginç Bır Olav Anadolu'da Kurulan Bıf Tıp Okulu: Gazıantc| ^ k Hdstanesı AÜTF Mecmuası. 1992 (Bas ARADABIR YUSUF ÇALIŞKAN Makine Mühendisi Sosyal DemokraUara Çağrı... :; 12 Eylül 1980'de kesintiye uğrayan demokrasinin, ülkemizde gerçek demokrasi olarak tekrar yerleşmesi için demokrat insanlara ve bu insanların TBMMdeki temsilcilerı durumunda bulunan sosyal demokrat parti- lere ağır görevler düşmektedir. Sayın Ecevit, İnönü ve Baykal çeşitli donemlerde dev- let yönetiminde görev almış kişiler olmalarına karşın bazı önemli noktaları bilerek ya da bilmeyerek gözardı etmektedirler. Bunlardan en önemlisi, sosyal demokrat- ları bölmek isteyenlerin oyunlarına gelmişler ve bölün- müşlerdir Bu oyuna gelmeleri ülkeye ve Anadolu in- sanına çok pahalıya mal olmaktadır. Aynı görüşteri pay- laşan bu üç partinin birleşmeleri neden olanaksızlaşı- yor? Yoksa sosyal demokratları üçe bölenlerin senaryo- larını hâlâ oynamayı yeğleyenler mi var? Bir çatı altında birleşip tek parti olmayı engelleyen güçler Anadolu ın- sanından daha mı güçlüler? Böyle düşünenler varsa çok yakında derslerini alacaklardır. ilk genel seçımde her üç parti de böyle devam eder- lerse yüzde on barajını aşamayacaklardır. Oysa sosyal demokratlarınTürkiyedeki oy oranıyüzde35'tir. Budu- rumda yüzde 35lik kesim ilk genel seçimde parlamen- toda hiç temsıl edılemeyecektir. SHP, CHP ve DSPnin li- der ve öbür yoneticileri bu gerçeğe karşı çıkacak olur- larsa ya tabandaki kesımle hiç bağlantıları yok ya da ta- banla bağlantıda bulundukları kişiler kendilerine yanlış bilgi vermektedirler. Artık bu gerçeği görmelerinin za- manı gelmiştir, belki de çok yakında geçmek üzeredir. Şayet hâlâ bu tavır- larında ısrar edecek olurlarsa tarih karşısın- da sorumluluktan kur- tulamayacaklardır. 1 Kasım 1992seçimle- rinde Refah Partisi'nin oylarını arttırması rast- lantı değildir. RP, kitle örgütlenmesıni çok iyi bilmekte ve yapmak- tadır. öbür partiler üst düzeyde örgütlenirken RP köy ve mahalle düze- yinde örgütlenmektedir. Bunun yanında sosyal demokrat partiler, bırakın tabanda örgüt- lenmeyi, tepede bıle bir uzlaşma sağlayama- mışlardır. Yazıklar olsun umut bağladıklarımıza. Bir sosyal demokrat ar- kadaşıma ilk genel se- çimde SHP ye oy vere- lim dediğim zaman ne- den CHPye ya da DSP- ye vermeyelim diye soru soruyor ve birçok yorumlar getirerek kime oy vereceğini kararlaştı- ramadığını belirtiyordu. İlk genel seçimde, çevremdeki demokrat insanlara "oylarımızı CHP'ye verelim" dedi- ğimde "hayır ben oyu- mu SHP ya da DSP'ye vereceğim" derse, o in- sanlara bu üç parti arasındaki farkı acaba nasıl anlatacağım. Birbi- rinden farkları var mı ki? SHP, CHP ve DSP yo- neticileri çevrelerinde bulunan birkaç kişinin alkışlarına aldanıyor ve oylarına güveniyorlarsa büyükyanılgı içerisinde- dirler. önemli olan, ses- siz halk kitlesinin oyları ve alkışlarıdır. SHP, CHP ve DSP'nin yöne- ticilerı bu ülkenin de- mokrasiye bel bağ- lamış, bütün sorunların gerçek demokrasiyle üstesinden gelinebile- ceğine inanmış olan Anadolu'nun demokrat insanını üçe bölme gü- nahından bir an önce kurtulmalıdırlar. Biliniz ki Anadolu nun sessiz demokrat insanı, seçimlerde sosyal de- mokrat partilere şımdi- ye kadar vermış olduğu desteğini çekmek üze- redir. Ve bu sessiz kitle sizlere şu mesajı gön- deriyor: "Sosyal demok- rat parti olarak ya tek parti halinde birleşirsı- niz ya da hepiniz silinir gidersinız." TARTIŞMA 'Eti senin kemiği benim...' T oplumumuzda "•kutsalmeslek" olarak bilinen bazı meslekler vardı. Bu mesleklerin her birisıraylabu tanımlannı yttirdiler. İlk yitiren de öğretmenlik oldu. Otuz yıldır bu mesleğın ferdi olmama karşın. bu şekildc düşünmem için tabiı ki pek çok neden var çevremde. Ancak bu nedenlerin cn acısı son zamanlarda öğrencilerimden sıkça duyduğum bir soru: "Öğretmenim siz ne olmak istıyordunuz da olamayıp, öğretmen oldunuz?" Bu soruyla her karşılaştığımda acıy la ıçım burkulup. kendıme karşı gerçekçi olmaya çalışarak. "gerçekten böyle miydi?" diye düşünüyorum. Ama hayır. böyle değildi. Ben ve benim kuşağımdan bu mesleği seçenler, gerçekten öğretmen olmayı istemiştik. Oğretmcn okuluna girebıldiğim için duyduğum kıvancı.çevremdengelen takdir hislerini sankı daha dünmüşgibi hatırlıyorum. Henüz büy ük önder Atatürk'ün öğretmenler için söylediği sözlerin unutulmamış olduğu o yıllarda. öğretmenlik para ile ölçülmez ve öğretmenin okulun dışında başka bir işi olacağı düşünülmezdi. Öğrend velısinin zengınliği, bulunduğu mevkı ya da pozisvonu hiçbir karşılık düşürülemediği. hâla okuma yazma bılmeyen vatandaşsayısının küçümsenemeyecek biroranda bulunduğu ülkemizde öğretmene olan gereksinim mi haline getirdi. Çünküöğretmen şoför oldu. bakkal oldu, pazarcıoldu... , Onu bu duruma dûşüren toplumun belirli bir kesımi eskiden "eti senin kemiği zaman öğretmene duyulan saygı ve sevginin üstüne çıkamazdı. Öğretmen de kendisine verilen değerin karşılığını vermenin ve bu topluma olan borcunun sorumluluğu içinde bılgı dağarcığını devamlı olarak geliştırmeyeçalışır. okur. araştınr kendisinı yenilemcye ve yctiştıımeyeçalışırdı. Şimdi ncoldu? Nedeğişti de "başka birşey olamayan öğretmen olur" düşüncesi öğrencilerimizin sorulanna kadar yansıdı?Nüfusarlış hızımızın bütün çabalara azaldı y oksa? Ancak öğretmenin kork unç bir y aşam savaşı içinde bulunduğu. normal kazancı ile ailesinın zorunlu ihtiyaçlannı bile karşılavamâdığı. aylık gelirinin lamamının. ancak normal bir evın kırasını ödeyebilecek seviyede olduğu ülkemizde, köşeleri kolay dönebilmc yollannı keşfedemcyen öğretmenlik mesleği giderek kendisine duyulan sevgi ve saygıyı yitirdı. Çünkü öğretmen, okul dışına çıktı. Çünkü öğretmen özel ders v ermeyi ana gelir kay nağı benim" diyerek teslım ettiği çocuklanna. öğretmenliği "hıçbir şey olamayanlann seçtiğimeslek" olarak ' tanıtmaktan çekinmedi ve çekinmiyor. Herşeye rağmen. bûtün mesleklerin kazanılmasını sağlayan öğretmenlik mesleğinın, yeniden eski değerine kavuşturulması için tüm yetkilileri veöğretmenleri bu uğurda gereklı çabayı göstermeye çağınyorum. Hümeyra Özkaynak Öğretmen/İstanbu], .,,.^, A L I Ş V E R İ Ş L E R İ N İ Z İ A R T I P A Z A R L A M A Y A B I R A K I N IV' ÂRTI PAZARLAMA ARTI PAZARLAMA KANAL6'DA Artık alışverişlerin rengi değişiyor. Alışverişte Artı Pczarlama çağı açıhyor. Dünyanın en yenı ürunleri, en ekonomik fiyatlarla Artı Pazarlama'da. Artı Pazariama Kanal 6'da...izleyin, seçin, arayın... Yorulmodan mağaza mağaza dolcşmcdan. Ustelik farklı ödeme seçenekleriyie. Artı Pazarlamc'nın artıları bitmiyor. Yakındo, pek yakında Artı Pazariama özel kredi kartıyla hizmetinizde. Ş i m d i d e n i y i a l ı ş v e r i ş l e r . Artı Pazartama bir Kanal 6 kuruluşudur. Tel: 9 (1)234 00 00 PENCERE Sinek Vızıltısı... Karasinek bir odaya girdi mi, duyulur duyulmaz bir vı- zıltı insanın kulağını tırmalar. Ortalıkta sankı bir karasi- nek dolaşıyor, oraya buraya konuyor, kovsan gitmiyor: -77777777 Kimi ınsan 'r'leri genzinde eritip 'yumuşak g' gibi söy- ler. geliyorum' yerine 'geliyoğum' der. Rahmetli Özde- mir Asaf da böyle konuşûr, çok da sevimli olurdu: edebi- yat matinelerinde şiir okurken ortalığı kırıp geçırırdi: "Ölünceye kadağ bekleyecekmiş, Seğsem. Ben seni bekleğken ölmem ki.. Bekleğsem." Kimisideyarıkekemedir, bazı harfleretakılır. Birdos- tum var, z' ile başı belada. Sözcüklerde sıra z'ye geldi mi, bizimki zızlıyor. Geçen gün aramızda bır tartışma geçti. O hukümetten yana, ben yüklendım -Ne zaman duracak bu enflasyon? -Zzzzzıngadak durmaz, zzzzamanı var.. -Ama herkes şikâyetçi... -Zzzzzzırlamasınlar... -Ev kadınları çarşıya çıkamıyoruz diyorlar... -Zzzzzzennelere kulak asma!.. Aldm mı başına belayı, herif sürekli zzzızlıyor. -Fiyatlar durmadan yükseliyor.. -Zzzzzorunlu zzzzzamlar bunlar.. -Istanoul'da lüks. şatafat. ya hey!. Doğudatedirginlik, korku, bam bum!. Kürt sorunu ne olacak'' -Zzzzabıta tedbiriyle bu iş çözulmez. ancak zzzevahir kurtarılır, birazsabır... -Ana muhalefet de parçalandı -Zzzzokayı yediler, Özal. zzzzzorlayınca gördu göre- ceğını! Muhalefet liderlerının zzzzamirleri bellidir, zzzzzzırvalamayla muhalefet olmaz, 'Baba' hepsinin zzzzzzzarına bakar. Baktım ki bizimki vızıldayıp duruyor. tartışmayı kes- mekte yarar gördüm ... • Bütçe görüşmelerinde liderler ortaya çıktılar. atıp tut- tular, elense çekip peşrev yaptılar, sonuçta sıfıra sıfır elde var sıfır. Dedim dedi çorbası... Polıtıka öylesine kör bir alana girdı kı, ortada muhalefet de kalmadı. Neden'' Çünkü merkez solun bir ucu iktidarda. bir ucu muhale- fette!.. Merkez sağın da bir ucu muhalefette. bir ucu ikti- darda!.. Hükümetle muhalefet ayrı şeyler söylemiyorlar ki!.. Eskiden ne güzeldı, yasol -kısa sürelı de olsa- iktida- ra geçer, sağ dışarıda kalırdı; ya da sağ iktıdardayken sol muhalefette tozu dumana katardı Şimdi herkes şa- şırmış durumdadır; basın, ayrıntılar üzerine gargara yapıyor, çoğu zaman bir incir çekirdeği doldurmaz dedi- kodu üzerine manşetler atıyor. Yılmaz ile Baykal, ANAP-CHP ortaklığında hükümet kursalar ne değişecek? Her ikisi de vaktiyle sınanmış, denenmiş, dünya görüşleri belli. piyasacı. ekonomide li- beral ve özelleştirmeci politikacılar değil mi? Muhalefetin içinde. dünya görüşü koalisyon hüküme- tine ters düşen bir Refah Partisi var; ama Erbakan Hoca da kuru sıkı atıyor, geniş kitleleri inandıramıyor, Müslü- manlıklaçağdaşlıkvekalkınmagerçekleşseydi, Iran'da. Suudi Arabistanda, Pakistan'da, Afganistan'da halkın başı göğe ererdi. • Politika, kör alanda kuru sıkı atış yapıyor... Muhalefet sinek vızıltısı... Kamuoyunda şaşkınlık sürüyor. zzzzengin arabasını dağdan aşırıyor, fakir düz yolda şaşırıyor. Zzzzahmin 7777i ıimfi sürüp gidiyor. Anadolu halkı, zzzzaten Bosna- Hersek, Azerbaycan. Somali derken kendini unuttu. is- tanbul'un Zzzzzevat-ı kiramı bu yüzden pek keyifli; zzzzzurnada peşrev yapıyor, tekelciliğin tadını çıkarı- yor. Düzeltme:Dünküyazımın14. satırındayeralan "Bilimın dine'sözcükleri, "Dininbilime" biçiminde olacaktı. GENElKURMArDA 2. CUMHURİYET KISKKIOramiral ve Orgeneral Bayazıt kardeşlenn ilginç yükselişi... Doğan Avcıoğlu, Bayazıtlar'ın dedesi için ne yazmıştı..? Doğan Güreş'ten "yalnız kaldım" şıkâyeti... Özal'ın ordudaki kulağı kım..? Genelkurmay Başkanı, Somali'ye asker gon- dermeye karşı çıktı... Recep Ergun: "2. Cumhurıyet'e hayır diyemem"... Orduya Mason çengelınde kılit ad Ulusu.. Ge- nelkurmay'ın kara lıstesindeki gazetecıler... Millı Guvenlik Kunjlu'nun "Kontrgerilla" uyarısında hedef ahnan gazete ve yazartar... Askeri pilotlar anlatıyor: Demokrat Parti ik- tidarının Lübnan iç savaşında Müslumanlara karşı Hı- ristiyanlar'a gönderdiği silah yardımının öyküsü... Emekli general Metin Okçu: "Saratoga'da kasıt olabilir..." IBOSNA TABURU HAZIR Özel Kuvvetler Komutanlığı işbaşında. Hazırlık yasal değıl. İşçi Partisi'nin "Çekiç Güç Defol" kampanyası: 19 Ara- lık'ta İstanbul'da, 20 Aralık'ta Ankara'da miting • Irak Büyükelçisi: "Saddam'dan Demirel'e, Kürtler'e sal- dırmayacağız sözü getırdim" • Öğrenci Birlikleri İs- tanbul'da 50 lisede örgütlendi • İran Büyükelçisi Hiz- bullah için ne diyor? • Eğit-Sen Genel Başkanı İsmet Aktaş memur hareketinin zaaflannı yazdı • Petrol-İş İs- tanbul Şube Başkanı Fikri Sarıkayanın Rusya ızlenimleri: "İşçiler sosyalizmden yana" • İç harekât bilançosu: Di- yarbakır nüfusu patladı • Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik ve Refah Partisi • Doğu Perinçek, "İnsan hak- ları "nın bugünkü anlamını yazdı ŞİŞLİ 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ 1992/83 Davacı Dr. Ercument Balkır vekili Av. B. Hayrettin Gören tarafın- dan davalı MİTA Emlak İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. ale>hine açılan iti- razjn kaldınlması davasının yapılan > r argılamasınır. ara kararı gerejince: Cumhuriyet Cad. Seyran Apt. 2 Harbiye/Şişli-ISTANBUL adre- sinde ikamet ettiği bildırilen davalı MİTA Emlak Inş. San. ve Tıc. Ltd. Şti. tüm aramalara rağmen adresinde bulunamadığından ve zabıtaca yapılan tahkikatta da adresi tespit edilemediğinden duruşma günu olan 2.2.1993 günu saat 10.30'da mahkememızde hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz. aksi takdirde duruşmanın >ok- luğunuzda yapılıp bitirileceği hususu dava dılekçesi yerine kaım ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.12.1992 Basın: 13902
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle