Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13ARAUK1992PAZAR
4 HABERLER
Karakaş'tan
işkence SOPUSU
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosd)-SHP Grup
Başkanvekillerinden Ercan
Karakaş İçişleri Bakanı
tsmet Sezgjn 'in yanıüaması
istemiyleTBMM
Başkanlığı'na verdiği soru
önergesinde, "İşkencenin
önlenmesi için
bakanlığınızda son bir yılda
ne gibi çalışmalar yapıldı ve
hangi önlemler ahndı?" diye
sordu. Ercan Karakaş;
tstanbul'da 58 yaşındaki
esnaf Sadettin Köse'nin
götürüldüğü karakolda
dövüldüğünü anımsatarak.
Sezgin'e şu sorulan yöneltti:
"Bu dövülme olayı ile ilgili
olarak söz konusu karakol
görevlikri için ne gibi bir
işlem yapılmıştıf?
Sorumlular hakkında
herhangi bir soruşturma
açılmış mıdır? Hasköy Polis
Karakolu'nda dövülen
Sadettin Köse'ye, SHP üyesi
olduğunu söylediğinde
yaptıklan işkencenin dozunu
arttıran karakol
görevlilerinin isimleri nedir?
Sadettin Köse'ye işkence
yapan polisler, daha sonra
mağduru hastaneye
götürerek sağlam raporu
almışlardır."
Paneliste gözaltı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-İHDİzmır
Şubesi'nce Karşıyaka'da
düzenlenen "Güncel İnsan
Haklan" konulu panele
konuşmacı olarak katılan
Gülay Toraman gözalüna
ahndı. Toraman. panelde eşi
Hüseyin Toraman'm bir yılı
aşkın süredir kayıp olduğunu
vurgulayarak Türkiye'de
kayıplann sayısal olarak
giderek arttığıru, insan
haklan ihlallerinin bir gün
herkesin başına
gelebıleceğini söyledi.
Panelin bitiminden sonra
olay yerine gelen güvenlik
güçleri Tülay Toraman
hakkında yakalama karan
olduğunu açıklayarak
gözalüna aldılar. İHD İzmir
Şubesi Başkanı Dr. Yeşim
Işgelen, sekreter avukat
Kemal Bilgiç, Emniyet
yetkililerinden bilgi aldıktan
sonra Dr. Yeşim Işgelen
gözalüna alınan Tülay
Toraman'ı sağlık
kontrolünden geçirdi.
Emniyet yetkilileri,
Toraman'ın İstanbul '
Emniyeü'nce arandığını
beürttiler.
Damstay uyesi
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu asil üyeliğine
Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu yedek üyesi ve
Daruştay üyesi Yaşar Selim
Aşmaz'ı seçti. Resmi
Gazete'de yayımlanan
Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu karan ile 46 hakim ve
28 savcı ikinci dereceye
yükseltildi.
Türkiye'den
Sudan'a hastane
İSTANBUL (AA)-
Türkiye-Sudan arasında
sağlık alamnda işbirliğini
öngören protokol, Sağlık
Bakanı Yıldınm Aktuna ile
Sudan Sağlık Bakanı Faisal
Medani Mukhtar arasında
imzalandı. Hartum'da
imzalanan anlaşma
kapsamında. Türk
Hükümeti'nce Hartum'da
yapılacak 50 yataklı hastane
projesiyle ilgili gelişmelerin
gözden geçirildigjni belirten
Aktuna, proje için Türk
Hükümeti'nin 2 milyon 215
bin dolar, Sudan tarafının da
300bindolarkatkıda
bulunacağını bildirdi.
Samsun İHD
açıldıISAMSUN (Cumhuriyet) -
însan Haklan Haftası ve
İnsan Haklan Evrensel
Büdirgesi'nin kabülünün44.
yılında Samsun Valiliğj
tarafından kapatılan (İHD)
İnsan Haklan Derneği
Samsun Şubesi dün açıldı.
Hafta nedeniyle yapılmak
istenen, ancaİc izin
yerilmeyen etkinliklere de
İHD"nin açılması ile izin
verildiği öğrenildi.
ANAFtaikramiye
sorunu
• ANKARA (AA) - ANAP
Genel MerkezTndeçalışan
140'a yakın görevli, her
kongre sonrası ödenen
ikramiyenin bu kez
verümemesini tepkiyle
karşıladılar. ANAP
başkanhk divanının önccki
akşamki toplanüsında
önerilmesine karşın. 1475
sayılı iş yasası hükümleri
uyannca çabşünlan işçilere
kongre ikramiyesi verilmesi
yönünde bir karar çıkmadı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'nin düzenlediği "Yerel Seçimler \e Toplumsal Değerler" konulu toplantı Türkiye'de bir grup kadının kadın haklan konu
sunda şaşırtıcı iç kararbcı inanışlara sahip olduğunu ortay a koydu. Partili kadınlara göre dağılunda RP'li kadınlar, dayağı hak ettiklerini en çok savunan grup oldu.
Prof.Dr. Esmer, bu kadın gnıplarının eğilimlerinı ortaya koyan araştırma sonuclannı açıkladı. (Fotoğraf: CU M HURİYET)
Seçimler ve Toplumsal Değerler toplantısı kadın sorununa şaşırtıa ipuçlan sundu
Dayakîsteyen kadın da var•Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'nin düzenlediği "Geçirdiğimiz Yerel
Seçimler ve Toplumsal Değerler" konulu toplanüda konuşan Prof. Dr. Yıl-
maz Esmer, kadınlann yansından çoğunun dayağı hak ettiklerine inandığını
söylüyor. Prof. Esmer, yaptırdığı anketin sonuçlanyla izleyicileri şaşırtü. Parti-
lere göre yapilan araşürmada, SHP'li kadınlann yiızde 4O'ı, ANAP'lı kadınla-
nn yüzde 49'u . DSP'li kadınlann yüzde 54'ü, RP'li kadınlann yüzde 68'i.
DYP'li kadınlann ise yüzde 72'si "Gereküğinde kadm dayak yemeli" diyor.
Anket sonuçlanna göre SHP'li kadınlann yüzde 64'ü, DYP'lilerin yüzde 78'i,
ANAP'lılann yüzde 80'i ve RP'lilerin yüzde 95'i, "kadının görevinin çocuk ye-
tiştirmek'" olduğunu kabul ediyor.
7AFFB A k \ i B " RP'nin yenileşüğı. iyi örgütlendiği
MrLHAM^An v £ b u n u n
uzerine iküdann başansızlık-
Yerel ara seçimlerde Refah Parüsi- landaeklenınceRPninbaşansınınka-
nın başansı tüm siyasi çevreleri şaşırtı. çınılmaz olduğu görüşleri ortaya atıldı.
C n ^ . ^ t . ^X-FJ~H"Im\ Wy^r>iı*i» C-OJ~*\**>• c Wi^r-X-» D n n l i r rl/^tTrıı ortnıclpr rıpcnlfıir K r Vfi-
Şaşırtü. sözcüğü boşuna seçilmiş bir söz
değil. Beklenmeyen ya da tahmin edile-
meyen İstanbul'daki RP başansı, en
iyimser deyimle tedirginliğe neden oldu.
Kımileri RP'nin bu başansını "tepki oy-
lan" tanımlamasıyla açıklarken, kimile-
ri de "Seçmen tatile gitmeyi sandığa
gitmeye tercih etti" değerlendirmesiyle
yorumluyordu. Peki gerçek ya da bilime
en yakını hangisiydi? Türkiye Cezayir-
lcşiyor muydu? Araşürmacılar. "Türki-
ye nereye?" kaygısıyla kollan sıvadılar.
Ortaya çıkan sonuçlar. en az RP oyla-
nndaki patlama kadar şaşırntıcıydı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği'nin düzenlediği "Geçirdiğimiz Ye-
rel Seçimler ve Toplumsal Değerler"
konulu toplantıda konuşan Prof.Dr.
Yılmaz Esmer. konunun aslmda hiç şa-
şırtıcı olmadığını belirterek şunlan söy-
ledi:
Bunlar doğru görüşler değildir. RP ye-
nıleşmemiştir. Söyledikleri melodi yeni
değildir. Hatta bu melodinin 1400 yıllık
olduğunu bile söyleyebiliriz. Öyleyse bu
başan nereden kaynaklanmışür? Bunu
size yapılan anket sonuclannı göstere-
rek anlatmaya çalışacağım."
Prof.Dr. Yılmaz Esmer yaklaşık 10
anket sonucunu çoğunluğu kadın olan
izleyicilere sunarken, izleyicilerin yü-
zünde şaşkıruık ifadeleri beliriyordu. İs-
tanbullu kadınlann yüzde 4Q'ı dayağı
hak ettiklerine inanıyorlardı. Üstelik bu
kadınlar SHP'liydi. Bu oran ANAP'lı
kadınlarda yüzde 49'a. RP'li kadınlarda
yüzde 68'e, DSP'li kadınlarda yüzde
54'e ve DYP'li kadınlarda ise yüzde 72*-
ye kadar çıkıyordu.
Hoşgörü. kadmın görevleri, ideal ço-
cuk sayısı. yabancı gelin damat isteyip
istememe, dinin yaşama hangi alanlar-
da kaülması gibi konularda yapılan
anket sonuçlan da yerel seçimlerdeki
başan ya da başansızlık konulannı ay-
dınlatır nitelikteydi. Örneğin SHP'üle-
rin yansı aşın sağcı komşu istemezken,
sağ parti yandaşlannın yandan fazlası
da aşın solcu komşular istemediklerini
söylemişlerdi. Anket sonuçlannın bazı-
lan şöyle:
"Başka dinden komşu ister misiniz?"
sorusuna SHP'liler yüzde 14 orarunda
"hayır" derken. ANAP'lılar yüzde 22,
DSPlileryüzde22. DYP'lileryüzde58,
RP'liler yüzde 60 oranında "Hayır" yaru-
tını verdi.
"Müslüman kadın başörtü takmah
mıdır?" sorusuna SHP'liler yüzde 10,
DSP'lilcr yüzde 20. ANAP'lılar yüzde
29, DYP'liler yüzde 36, RP'liler yüzde
74 oranında 'evet' demiş.
"Mayo giymek günah mıdır?" soru-
suna SHP'liler yüzde 20, DSP'liler yüz-
de 30. ANAP'lılar yüzde 44, DYP'liler
yüzde 54, RP'liler yüzde 90 orarunda
"evet" yanıtını verdi.
"Kadının görevi çocuk yetiştirmek
midir?" sorusuna SHP'liler .yüzde 64,
ANAP'hlar yüzde 80, DYP'liler yüzde
78, RP'liler yüzde 95 oranında 'Evet'
dedı.
İzleyicilerin şaşkm bakışlan icinde
anket sonuclannı açıklayan Prof.Dr.
Yılmaz Esmer. ardından > oğun bir soru
bombardımanına tutuldu. Sorulann
ana eksenini ise anketlerin doğruluk de-
recesi oluşturdu. Prof.Dr. Esmer, bu
sorulan "Anket üüzlikle yapılmıştır. Bu
anketlere bakarak bir sonuca varmak
zor değildir. Çünkü oranlar bize, insan-
lann ne yönde bir eğilimi olduğunu açık
açık gösteriyor" diye yanıtladı. Ardın-
dan anket sonuclannı yorumlayan
Prof. Dr. Esmer, RP'nin başansının in-
san eğiliminden kaynaklandığını belir-
terek şunlan söyledi:
"RP'nin tabanı anketlerde de g"orül-
düğü gibi yenılikçi değil. Yani RP'nin
yenileşmeye ihtiyacı yok. Diğer partili-
İerin eğilimlerine de baktığınızda RP'ye
vakın görüşleri olduğunu farketmişsi-
nizdir. Yani RP. kendı görüşlerini an-
latmakta güçlük çekmiyor. Çünkü.
zaten insanlar bu görüşleri şu ya da bu
şekilde benimsemış. SHP'nin ise görüş-
lerini anlatmakta güçlük çekmesı doğal.
İnsanlann bu görüşleri kabul edebilme-
si için değişmesi gerekiyor. Bu da zor bir
olay. Yani RP'nin karşısında hazır bir
hedef kitle var. Ve bu kitle mesajlan he-
men alıyor. Şundi bu tablolara bakarak
karamsarlığa düşmeyin. etrafımızdakı
komşu devletlere bakın aramızdaki far-
kı anlarsınız. Tüm bu verilere karşın biz
çok yol katettik. Bunda Atatürk'ün et-
kisi çok büyük. Bakmayın siz Atatürk'-
ün bir kenara iuldiğine. insanlar ellerin-
dekinin kıymetini pek bilmezler. hep,
ellerinde olmayanın kıymeti çok derler.
Ama rehavete düşmekte gerekmez. Biz
çok yol eittik. ama daha hedefe varama-
dık."
Başbakanbk
bütçesi kabul
edikü
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Genel Ku-
rulu"nda dün Başbakanlık
bütçesi görüşülerek kabul
edildi. RPli Şevket Kazan.
Devlet Bakanı Cavit Çağlar'a
bazı kamu bankalannın bağb
olduğunu anımsatarak. "Yıl-
larca bu bankalardan kredi
almış bir kişinin bunlardan
sorumlu olması çok söz geti-
nr. çok söz götürür" dedi.
Hükümeün Cumhurbaş-
kanı'nı Çankaya'dan indire-
ceğinden söz ettiğini ifade
eden Kazan, DYP'lilerin söz
atması üzerine. "Cumhurbaş-
kam'nın indirilmesine biz va-
nz.
Siz, yazın geünn. biz haa-
nz" diye konuştu. Devlet
televizyonundan müstehcen
yayınlar yapıldığını, genelev
patronuna madalya verildiği-
ni sa\oınan Kazan, baa ba-
kanlann reklam fılmlerinde
oynamasını eleşürdi. SHP'li
Sabri Yavuz da, hükümetin
demokraükleşme yolundaki
adımlan kararlılıkla atüğını
belirterek, çağdaş bir anaya-
sanın uzlaşmayla hazırlanma-
sı gerektiğini de sözlerine ekle-
di.
Hırsızlık savıyla tutuklananA.A. büyükler koğuşunda acılı günler geçirdi
işkence A.A.'yı 14'ündeJbuldu
NECATİAYGIN
İZMİR- "...Karakoldaki da-
yakla kurtuldum sandım ama
cezaevindeki işkence korkunç-
tu..." A.A. 14 yaşında... Çocuk
mahkemesinde adli bir suçtan
yargılanıyor. Dudaklanndan
dökülen sözcükler fısıltı gibi.
güç anlaşılıyor. Sesi ağlamak-
h... Diğer yaşıüan gibi duruşma
sırasını bekliyor bir köşede.
Ancak onun çok özel bir duru-
mu var.
14 yaşında olmasına karşın
Buca Cezaevi'nde "sübyan"
koğuşu yerine, aralannda ağır
ceza gerektiren suçlardan yar-
gılananlann da bulunduğu 8.
koğuşa kondu A.A. Ve belki de
yaşamı boyunca benliğinde iz
bırakacak acılarla orada taruş-
tı. Neler geldi başına o çoçuk
yaşta?
A.A. yaşamı boyunca unut-
mayacağı 18 günü anlaüyor...
Önce karakoldan başbyor:
"Bir hırsızlık olayı olmuş.
Bornova Karakolu'ndan geldi-
ler. Beni evden alıp götürdüler.
Ellerimi, kollanmı bağladılar.
Cereyana tuttular. Carum çok
acıdı. Ne dedilerse, "Evef de-
dim..."
Ya sonra? "...'Mahkemede
A
kurtulurum" diyordum kendi
kendime. Ama tutuklandım.
Bundan sonrası çok beterdi.
Çok köröydü..." A.A. duraklı-
yor... EUeri başının arasında.
Sağa sola sallanıyor.
"Beni koca koca adamlann
arasma koydular. İçeri gjrer
girmez dayakla karşılandım.
askıya alınarak kendisine işkence yapıldığını söylı
Hiç anlamadım. önüne gelen
vuruyordu. "Yapmayın abiler'
dedim, durmadılar. Çok kork-
tum."
A.A.'nin 8. koğuş günleri
böyle başlar. Artık adı 'sübyan-
dır". Sübyan aşağı, sübyan yu-
kan. Hizmetkar gibi çalışır
A.A. Sigara içmeye zorlarlar.
RP, CHP, DSP 'hayır' oyuna hazırlanırken ANAP şimdilık net değil
Meclis'in Çekiç Güç sıkıııtısı
TLREYKÖSE
ANKARA - Çekiç Güç'ün görev süresi-
nin üçüncü kez uzatılması istemi. TBMM
Genel Kurulu'na bu ay sonunda geliyor.
Süre uzatımı istemine. RP. CHP ve DSP
"hayır" oyu vermeye hazırlanırken,
ANAP henüz kesin karannı vermedi. Sü-
renın uzaülmasına. SHP ve DYP içindeki
bazı milletvekilleri de karşı çıkıyor. Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü. "Bu durum normalleşsin diye gay-
ret sarf cdilıyor. Ancak, açmaz devam edi-
yor. "Birdefadaha fırsat verilsin.güvenlikli
çözüme ımkan verelim' denebilir. ama da-
ha hükümette görüşülmedi. Meclis karar
verecek" dedi. kiç Güç'ün süresinin uzaülmasına "hayır"
SHP icinde 15 kadar milletvekili, Çekiç d'yeceklerini bildirirken. DSP Genel Baş-
Güç'ün bölgeden tamamen aynlması gö-
rüşünü savunuyor. Salman Kaya. Celal
Kürkoğlu, Kamer Genç'in de aralannda
bulunduğu, bu milletvekillerinin Çekiç
Güç'ün görev süresinin sona errnesi yolun-
da oy kullanabilecekleri belirtiliyor.
kanı Bülent Ecevit de Çekiç Güç'ün Tür-
kiye'nin güvenliğine büyük zarar verdiğini.
bölücü terörün hızla ürmanışına neden ol-
duğunu söyledi.
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Er-
dal İnönü, Çekiç Güç'ün görev süresinin
Çekiç Güç konusunda tavnnı henüz bel- uzaülması konusunun henüz hükümette
li etmeyen tek parti, ANAP oldu. görüşülmediğini, bu konudaki karan Mec-
lis'in vereceğini söyledi. İnönü, RP'li Asil-
türk'ün Çekiç Güç'ü "işgal kuvveti" ola-CHP, RP ve DSP, Çekiç Güç'ün görev
süresinin uzaülması istemine "hayır" oyu
kullanacak.
rak nitelendirmesi konusunda, "Dil sürç-
mesi değilse, yakışıksız. Türkiye, işgal
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Çe- altında değildir" yorumunu yapü.
Geceler daha bir kabustur A.A
için::
"Gece olmasın isterdim. Beni
korkuturlardı. Bîr gece uyur-
ken canım çok yandı. Ayak
parmaklanm arasına gazete
kağıdı koyup.yakmışlar. Uyur-
ken canımın acısıyla fırladım.
Bir gece de yine yatarken kolu-
mu tuttular 'Sana döğme yapa-
cağız' dediler. İğneler koluma
gırdıkce ÇOK ağiddım. İğnelerin
izi kolumda hâlâ duruyor..."
A.A'nm 18 günlük kabusu
tahliye ile sonuçlanır.
Almanya'dan isci emeklisi
bir aılenın çocuğu A.A. sübyan
koğuşunda kalmadığını ne an-
nesine ne babasına anlatabilmış
korkusundan.Avukatı İbrahim
Ayuz bu durumu ve müvekkili-
nin 14 yaşında olmasına karşın
sübyan koğuşu yerine diğer ko-
ğuşa konuîmasını şöyle aydın-
latıvor:
"Cezaevi yöueumi nutus cüz-
danına bakmamış. Böylece ko-
ca adamlann arasına salınmış
müvekkilim. Bu durumu tahli-
yeden sonra savcıya da sor-
dum. 'Orası eğıtim koğuşu'
dedi. Birileri bunlann hesabını
vermeli."
HAFTAYA BAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Bu Kaçıncı 'Bir Kerecik'?
Olay önemli, ama çok kişinin gözünden kaçtı.
12 Eylül Anayasası, cumhurbaşkanına birçok önemli
konuda tek seçicilik' görevi veriyor. Rektörlerden Ana-
yasa Mahkemesi üyelerine kadar..
Örneğin önce YOK'e üyeler atıyor. Sonra o üyelerin
önerdiği isimler arasından rektör seçiyor, Anayasa
Mahkemesi üyesi seçiyor.
Çankaya'da oturan 'saygıdeğer kişi', son olarak
YÖK'ün kendisine önerdiği üç isim arasından, Prof. Sü-
leyman Aslan'ı Anayasa Mahkemesi'ne atadt.
Prof. Aslan, 10 Ekim 1979 tarihinde doçent, yani 'öğre-
tim üyesi" oimuş. Oysa gerek anayasanın 146. maddesi
gerekse ilgili yasa, Anayasa Mahkemesi'ne üniversite-
lerden seçilecek üyenin en az 15yıl öğretim üyeliği yap-
mış olma koşulunu getirmiş.
YÖK. Prof. Aslan ı 'bile bile' öneriyor. Özal da gene
bile bile' diğerlerinı bir kenara bırakıp, onu seçiyor.
Ama Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti ile bağdas-
mayan bu durumu kabullenmeyip, Prof. Aslan'ı gerisin
geriye Konya'ya, Selçuk Üniversitesi'ndeki görevine
yolluyor.
• • •
Olayın acıklı' birçok yani var.
Bir kere, kendisi de 'idare hukukçusu' olan bu sayın
profesör, nasıl olur da böyle bir göreve aday olmayı ka-
bul eder?
Anayasanın ve yasanın -bir ilkokul mezununun bile
rahatlıkla anlayabileceği kadar açık olan- hükmünün ne
anlama geldiğini kavrayamamış ise nasıl.üniversitede
hukuk dersleri verebiliyor? Bile bile' göreve istekli ol-
muş ise hukuka bu ölçüde saygısız bir ismi, YÖK'teki
efendiler, nasıl devletin en yüksek hukuk kurumuna üye
olarak önerebiliyorlar?
Bu sayın 'profesör'ün, yarın karşılarına yeniden çık-
mak zorunda kaldığı öğrencilerine 'hukuka saygı'yı an-
latırken yüzü hiç mi kızarmayacak?
Bir öğrencisi kendisine bu konuda soru yöneltse, Çan-
kaya'daki efendisinden aldığı 'ilham' ile mi yanıt vere-
cek? "Anayasa bir kez çiğnense ne olur" mu diyecek?
• • •
YÖK, riasıl olup da koşulları uymadığı halde Prof. As-
lan'ı Anayasa Mahkemesi üyeliği için Çankaya'ya öner-
mecüretini kendısinde buldu?
Bu sorunun bazı YÖK üyelerine yöneltildiğini biliyo-
ruz. Ve gene biliyoruz ki, o sayın üyelerin gösterebildik-
leri çok tutarlı(l) bir gerekçe vardır: Süreleri tamamlan-
maktadır ve yeniden o göreve seçilebilmeleri de pek
sayın 'Çankaya sakini'nin elindedir!.. Bu nedenle de
Çankaya'dan gelen isteğedirenememişlerdir!..
Aslmda bu kadar uzağa gitmeye de gerek yok.
Bizzat YÖK'ü kuran kişi, yasaları çiğneye çiğneye öa-
samakları çıkmadı mı? Yasalar çiğnenerek profesör
yapılan kişiler, önce rektörlüğe sonra da YÖK üyeliğine
getirilmedi mi? Yarısı Türkçe yarısı Ingilizce çalıntılar-
dan oluşan 30-35 sayfalık paçavralar profesörlük tak-
dim tezi' diye kabul edilmedi mi? Fizik profesörü, tıp
profesörü, Farsça profesörü eliyle insanlar 'sosyoloji
profesörü' yapılmadı/nı?
YÖK'ün neresi doğru ki bu işi niçin eğri yaptığı araştı-
rılıyor?
• • •
Olayın 'acıklı' bir başka yani da Anayasa Mahkemesi
ile ilgili.
Prof. Aslan'ın Anayasa Mahkemesi üyeliğinin reddi
kararına, birisi Çankaya'nın seçtiği başkan yardımcısı
olmak üzere, dört üye karşı çıkıyor!.. iyi mi?
12 Eylül Anayasası'nın kendisi, bugün Türk siyasal
yaşamının istikrara kavuşmasının önündeki belki de en
büyük sorundur. Ama o anayasanın 'marifeti' ile Çan-
kaya'ya, Anayasa Mahkemesi'ne, YÖK'e tırmananların
bile o anayasaya saygıları yok.
12 Eylül artıklarına o saygıyı öğretmeye çalışmak da
12 Eylül Anayasası'nın birçok hükmünün hukuka aykın'
olduğunu çekinmeden söyleyen Anayasa Mahkemesi
Başkanı Sayın Yekta Güngör Özden'e kalıyor şimdi!..
Işin en acıklı yani da beiki bu.
Özal'ın başındaki ANAP iktidarı, anayasaya aykırılık-
tan iptal edilen yasa çıkarma rekoru kırmıştı. "Anayasa-
nın bir kez ihlalinden bir şey olmaz" diyen saygıdeğer
kişi şimdi de Çankaya'da. Hazır oraya çıkmışken, ana-
yasaya bir kerecik
1
tecavüzlere sesini çıkarmayacak bir
Anayasa Mahkemesi oluşturmak istiyor olmalı.
Ama söyier misiniz, bu kaçıncı 'bir kerecik'?
Sayın Özal'a göre anayasa yapmak, anayasayı 'o'nun
tecavüzlerinden korumaktan galiba daha kolay!..
Laiklik panelinde konuşan Bedrettin Dalan:
Allalrm gücüAllah
9
a
iıısamıı gücü insana
İstanbul Haber Servisi - Hacı
Bektaşı Veli Kültür ve Tanıt-
ma Derneği dün İstanbul Se-
petçiler Kasn'nda "Türkiye'de
Laiklik ve Karşı Akımlar" ko-
nulu bir panel düzenledi. Pa-
nelde söz alan Prof. Dr Aysel
Çelikel, "Laik kuşaklar yeüş-
miştir bu topluma bir şey ol-
maz" diyerek. hiç kimsenin
laikliğe sahip çıkma gereği gör-
mediğini söyledi. Çelikel şöyle
Jconuştu:
"Son lOyıldıryaşananolay-
lara seyirci kahndı. Ne zaman
ki çarşaflı kadınlar cihat iste-
ğiyle sokağa döküldü biz o
zaman uyandık. Demokrasi-
den yararlanarak demokrat
olmayan bir sistemi getirmek
isteyenlerin demokrasiden ya-
rarlanmalan engellenmelidir.
Kuran kurslanna ortaokul
statüsü kazandırmak isteyen-
ler, laikliğe inanıp da politika-
da dinin arkasına sığınanlar,
Türkiye'yi derin bir açmaza
götürüyorlar."
Laiklikten aynlan ulusun
500 yıl geriye gjdeceğini belir-
ten DYP İstanbul Milletvekili
Bedretün Dalan, inananlann
haklannın en iyi laiklikte ko-
runduğunu, bunun yanında
inanmayanlann hakkının da
korunduğunu söyledi. Laik
devletin her türlü inanca eşit
davranması gerektiğini söyle-
yen Dalan, şöyle dedi:
"Düşünüyorum öyleyse va-
nm, diyerek var olmanın teme-
lini akla bağlayanlar medeni-
yette alıp başını gidiyor.
Osmanlı'da padişah bütün
mülkün sahibi olunca burjuva
doğmamıştır ve toplum geri
kalmışür. Bütün hücrelerime
kadar Allah'a inanıyorum.
Ama Allah'ın gücü Allah'a, in-
sanın gücü de insana verilmeü-
dir. Allah adına güç kullan-
mak isteyenlere, yaşadığım
sürece izin vermeyeceğim. Si-
yasi menfaatlar için dini çok
kötü şekilde kullanan siyaset-
çilerimiz var. Tüm partiler din
sömürüsü içine _ gırmişlerdir.
Rahmeüi İsmet İnönü laiklik
konusunda taviz vermemiştir.
Ama oğlu bu konuda hiçbir
şey yapmamıştır, kınıyorum.
Eğer, siyaseti dine alet ©denler-
le birlik olsaydım bugün Tür-
kiye'nin başbakanı olurdum.
Türkiye'yi geri götürmek iste-
yen güçlü cereyanlann etkisi
var. Neo Osmanlı ve 2. cumhu-
riyet tarüşmalan var. Bunlann
hepsi yuttunnacadır. Ata-
türk'ü yok etmeye kimsenin
gücü yetaıeyecekür. Akıl yaşa-
dıkça Atatürk de yaşayacaktır.
Demokratik sistem, kendini
yok eünek isteyenlere karşı bir
aşı bulmahdır."
Siyaset bilimcisi Prof. Dr.
Toktarruş Ateş, laikliğin din ile
devlet işlerinin birbirinden a
v
nlması diye yetersiz bir şekik
tanımlandığını, önemli olanın
kimin adına yönetildiği. kural-
lan kimin koyduğunun ortaya
konması olduğunu söyledi.
ŞAYIU
GÜ1NLER
Muzaffer Buyrukçu
20.000 lira (KDV icinde)
Çağdaş Yayınlan Tûrkocağı
Cad. 39-41 Cagaioğlu-lstanbul