Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8KASIM1992PAZAR
PAZAR KONUĞU
Leyla Tavşanoğlu, oypatlamasıyapan Refah Partisi'nin bu çıkışını, Prof. Ersin Kalaycıoğlu'nasordu
RP'yibaşanya'modern' yapüanmataşıdı-/ Kastm yerelseçimlerinde RP'nin ka-
zandığı başarıyı nasıl yorumluyorsunuz?
Bir siyaset bilimcisi olarak stce bunun ne-
deni ve anlamı nedir?
KALAYCIOĞU - Bu gayet doğal.
öncelikle belirtmekte yarar var: Benim
için şaşırtıcı bir olay değil. Çünkü yap-
makta olduğumuz son araştırmalar RP
ve RP'ye yakın çizgide olan partilerin
pontansiyelinin Türkiyedeki toplam
oyun yüzde 20'si dolayında olduğunu
gösteriyor. Son seçimlerde yüzde 16-17
arası bir oy aldı RP ve onunla ittifak ku-
ran partiler. Bu yüzde 16-17 oy. alabile-
ceklerinin tamamı değildi, tahmin ede-
rim. Şu anda alabileceklerinin tamamına
daha yakın bir oyu İstanbul'da almakta
olduğu gözûküyor. Oysa Anadolu'da
pek fazla bir desteği yok. Daha önceki
bulgulanmız yine gösteriyor ki RP'nin
en ziyade hitap ettiği ve destek aldığı kit-
müthiş
__ RP,diğer
partilerdençok daha iyi
örgütlenmiş bir parti.
Örgûtlenmişolmasının yarn
sıra çok rahat ve sistematik
çahşan birorganizasyona
sahip. Diğer partilerdaha
çok seçim zamanlannda
etkin hale gelmeye
çahştyorlar.
le gecekonduya gelmış. gecekondu böl-
gesinde. büyûk kentin kıyısında yaşa-
makta olan, doğmuş olduğu bölgenin
normlanndan, oradaki bağlantılanndan
kopmuş, içinde yaşadığı metropol kente
henüz entegre olamamış, ancak ona ade-
ta kızarmış tavuğa bakan insanlar gö-
züyle bakan. buna imrenen. fakat ona
bir türlü ulaşamayan ve bunun verdiği
derin engelleme duygusuyla hareket
eden topluluk. Bu kitle, özellikle Tür-
kiye'nin sosyo-ekonomik düzeninin
kendisi aleyhine çahşüğı, yeterince on-
dan yararlamadığı inancında. Aynı za-
manda burada bir mıkıar kentteki geliş-
melerden olumsuz yönde etkilenen bir
grup da söz konusu. Bunlar da küçük es-
naf ve zanaatkar türündc mesleklerden
olanlardır. Büyük şirketler çıktıkça bu
mesleklerini yavaş yavaş kaybetmekte
olan ve bunun sonucunda da işçileşmek-
te olan bir kitle. Bunlar da büyük bir sta-
tü kaybı içinde, bulunduklan sınıftan
daha aşağı sınıfa düşmekte olduklan bi-
lincıvle büyük bir tepki içine girmiş du-
rumdalar. Ve düzene aynı derecede
büyük bir hınç veya kin beslemekteler.
Bu kitleler arasında Refah'ın destekleyi-
cileri oklukça fazla. Ama bunlann içinde
en fazla oyu da Refah almıyor. Bu kitle-
ler daha fazla soldaki veya sosyal de-
mokrat birtakım partileri destekler nite-
likteydi bugüne kadar. Hele böyle bir
yerel seçimle ve birkaç gecekondu bölge-
sinde olan bir yerel seçimle İstanbul'da
elde edilen başan bu şekilde çok genel bir
iddiada bulunmamızı yeterli kılmıyor,
benim bıldığım kadanyla.
Bu olayı açıklayacak birkaç temel un-
sur üzerinde durmakta yarar var. Birincisi
gecekondu bölgesi. tkincisi gecekondu-
daki herkes değil. Gecekpnduda daha
çok dindar olan kesim. Özellikle sağın
ucundaki partilere doğru eğilimde bulu-
nan kimselerin içinde birkaç unsur çok
önemli. Bunlardan biri demin bahsetti-
ğim gibi dindarlık İkincisi. özellikle laik
eğitim kurumlannda fazla zaman harca-
mamış olmak. Yani eğitim düzeyi üni-
versite ve sonrasına doğru aktıkca Tür-
kiye'de radikal sağın oylarında hızlı bir
düşme oluyor. Dolayısıyla burada daha
çok eğitim düzeyi düşük olan. vasıfsız iş-
çi nıteliğinde bulunan, ama bu arada kıs-
men zanaatkar, kısmen esnaf. kısmen
sokak satıcılanndan oluşan bir kiüeyle
karşı karşıyayız. Bunlann içinde dindar
olanlannın büyük ölçüde tercih ettikleri
parti RP ve MÇP gibi partiler. Ama en
çok tercih edileni RP.
Uindar olmayanlann gcneline bdka-
cak olursanız o zaman bunlann arasında
daha çok SHP ya da DSP gibi bir parti
daha büyük tercih buluyor.
Türkiye'de üçüncü olay. özellikle de-
ğişmeden büyük ölçüde etkilenmiş ve
düzenin kendi lehlerine çahşmadığına
inanan insanlann dönebilecekleri parti
sayısmda özellikle 1980'lerde azalma
var. Özellikle 1970'lerin ortalannda çok
geniş bir yelpazeyle karşı karşıya>dılar.
Hemen hemen solun ve sağın her türünü
içeren geniş bir yelpaze kendilerine su-
nulmaktaydı. 1989 ve sonrasında Doğu
Avrupa ve Rusya'daki gelişmeler solun
dünyada olduğu gibi Türkiye'de de krize
girmesine neden odu. Aynı zamanda sol-
daki siyasal partilerin Türkiye'de kendi
içlerinden kaynaklanan problemleri ol-
duğu bir dönemdi. CHP kuruldu. SHP.
CHP'yle ilişkisini galiba henüz belirleve-
bilrniş değil. DSP nereye gidecek belli
değil. Solda şimdi böyle üçe bölünmüş
bir durum var. Sol içi çekişmeler ve bo-
ğuşmalar devam etmekte. Hiçbir nitelik
kazanmış değil. Soldaki partinin seçim-
de ne sunduğu da biraz havada kalmış
bir konu. Onun için solun orıasındaki
sosyal demokrat ya da demokratik sol
gruplann tercihleri pek belirginlik ka-
zanmıyor. Daha soldavsa yeni veni bir-
kaç parti kcndini göstermeye başladı.
Ama bunlann da bugüne kadar fazla bir
etkinliği yok. Aynı zamanda solun ucun-
daki partiler de büyük ölçüde etkinlikle-
rini kaybettiler. mesajlannı kaybettiler.
Kendi iç hesaplaşmalanna. kendi ıdeo-
lojilerini yeniden kurma. yenidcn oluş-
turma, yeni gelişmeler çerçe\esinde yeni-
den anlamlandırma boğusmasına girdı-
ICT. BU durumda seçmene yeni bir ımaj,
yeni bir politika sunabilme durumunda
değildiler. Seçmenin anlayabileccği. des-
tekleyebileceği bir vizyon sunabilme du-
rumunda da değiller. Bu yetenekJerini
kaybettirmiş durumdalar. Zamanla ka-
zanabilirler. ama şimdilik yok. Soldaki
hiçbir partide bu insanlar bir alternatif
görmediler. Kaldı ki SHP'nin İstanbul-
daki seçim başansı, yönetmede bir başa-
nya dönüşmedi. Dalayısıyla İstanbul'da
SHPden beklenen şeyler giderek azalı-
yor. Onun yanı sıra Istanbul'da bir de
ANAP var karşısına çıkan. ANAP daha
çok bir düzeni tam temsil eden bir partı
niieliğınde. Onun gönderdiğı ve uyguladı-
ği politikalar ise son üç-dört yıllık geliş-
meler çercevesinde devamlı olarak bu
partinin içinde. sunmakta olduğu politi-
kalar ve ortaya çıkarmaya çalışüğı yapı,
yani ekonomide piyasa ekonomisi gibi,
özellikle gecekondudaki kitlenin büyük
ilgisini çeken unsurlar değil. Hatta RP'ye
doğru dönmeyi düşünen insanlar bu şe-
kilde liberal bir piyasa ekonomisini ken-
dilerinin mahvolmasına neden olan
unsurlardan biri olarak görmek duru-
mundadırlar. Dolayısıyla bu partinin de,
bu kitleler için fazla bir çekiciliği yok.
DYP zaten 1970'lerin başından itiba-
ren îstanbul'da fazla mevcut olmuş bir
parti değil. Süleyman Demirel'in başın-
da olduğu partiler zaten İstanbul'da faz-
la taraftar bulamıyorlar.
Bu koşullar altında sağda en fazla pro-
testo oylannı çekebilecek bir MÇP. bir
de RP İcahyor. Yani düzeni beğenmiyor-
sunuz, düzenle özdeşleşmiş partileri be-
ğenmiyorsunuz, hangi tarafa gidip oyu-
nuzu yereceksiniz? Solda bir almaşık
yok. Üstelik onlann yüzünden bu hale
geldiğinizi hissedıyorsunuz. O zaman
sağdaki bir partiye döneceksiniz. Sağda-
ki partilerden birine döndüğünüz za-
mansa MÇP giderek düzenin partisi
olma özelliği gösterir. Özellikle Orta As-
ya ve Kafkaslar konusunda izlenen poli-
tikalarla adeta tam bir uyum sağlamış
durumda. Gerçekleşmesine uğraştığı
önemli bir kısım şeyler gerçekleşmiş du-
rumda. Şuandayeni hedeflertavinetmiş
ve bunlan göstermis bir parti niteliği de
taşımıyor. MÇP böylece ununu elemiş.
Prof. ERSİN
KALAYaOĞLU
1973ydındaİ.Ü.İktkat
Fakültesi'nden mezun oldu. I9
7
7'de
ABD 'deki Iowa Üniversites't'nde
doktorasmıyagtt. Aymytl Türkiye'ye
drmdü ve I. Ü. İktisat Fakûltesi'nde
doktor-asistan olarak 1982'ye kadar
çalıştt. 1982 'de doçent oldu. Daha
sonral. U. SiyasalBilgiler
Faküttesi'negeçti. 1984'te Boğaziçi
t'niversitesi'ndegöreve başhıdı.
1989 'da bu ûniversitenin Smısal
Bifgiler Böîütnü'ndeprofesöroldu.
Çalışmaakınısiyasaltemsil ve siyasal
kaldma üzerme, Bu komdarda
kitaplan veyaztlarıyayıml&ub.
yoriar. 1990'larda böyle bir inanç ve öz-
veri diğer partilerde gözükmüyor. 1970'-
lerin CHP'sinde çahşan kadrolarda da
bu tür bir özellik vardı.
Bunun ötesinde bu, insanlann yaşam
tarzlanyla da bağlantıb. Bir kere çok et-
kin olarak kullarulan bir araç camiler ve
camilerin çevresinde oluşan Uetişim. Ya-
ni namazdan önce ve sonra çok sayıda
insanın buluşması söz konusu. Bunlann
arasında konuşma, bu konuşma sırasın-
da etkileme, ikna etme, kolayhkla yapı-
labilecek bir olay. Diğer hiçbir parti, bu
şekilde insanlann topluluk haünde bu-
lunduğu örgütlenme olayına başvurmu-
yor. Diğer partiler neden, camilerde
bu tür propagandayı bir tek RP yapsın
diye bırakülar. onu ben bilmiyorum. Di-
ğer partilere sormak lazım. Bunu algıla-
yamamış olmalan bence. kendileri açı-
sından bir diğer örgütsel hata.
Ounun yanı sıra diğer siyasal partileri
bu örgütsel hataya iten bir ikinci olay
var. O da Siyasi Partiler Yasası. Tür-
kiye'deki Siyasi Partiler Yasası çok ko-
mik bir yasa. Bütün partileri aynı şekilde
örgütlüyor. Belli başlı hiçbir demokrasi-
de bütün partiler aynı şekilde örgütlen-
dığı Partıler >asasını tamam.\la kaldıra-
bilirsiniz. Her parti istediği gibi örgütlen-
sin. Niye engelliyorsunuz?
Burada RP ve dığer partiler sanki eş
koşuüarda yanşmıyor. RP hiç olmazsa
gecekondu bölgelerinde daha çok iç kul-
varda koşuyormuş gibi gözûküyor.
Çünkü dayandığı düzey itibanyla ve ya-
pılabildiği yerler itibariyle diğer partilere
karşı kendisine bir fark yaratmış durum-
da.
A m a yasal düzenleme partiler konu-
sunda olmasın. demiyorum. Olmalı.
ama idari yapısı konusunda değil. Onu
istedikleri gibi örgütlesinler. Benim gör-
düğüm bir tek yasal düzenlemeye ihtiyaç
var, Türkiye'de. O da partilerin finans-
man sorununu nasıl halletuklen konusu-
dur. Partilere gelen kaynak nereden geli-
yor? Bunu tamamen ve düzenli olarak
yayımlamak, bunu belirtmeyen siyasi
partiyi ise kapatmak. İkı üçmaddelik bir
yasayla yeni yasal düzenlemeye gitmek
lazım. Başka bir şeye gerek yok. Isteyen
bütün siyasi partilere istediği parasal
yardımı yapabilir. Hiç önemli değil. Kim
yapıyor bu yardımı. hangi kaynaktan
geliyor? Açıkça yapılan yardım da doğru
tanımıyorum ki o ülkenin yasalannda
milis teşkilatı kurmak serbest olsun. Mi-
lis olabilir, ama silahsız olsun. Silahlı
mılis teşkilatı var mı? Türkiye'nin müm-
kün olduğu kadar Alman dış poliükası
çercevesinde mümkün olduğu kadar zor
durumda bırakılmasıru güden bir politi-
ka izleniyor.
Sadece bu konuda değil. Türkiye'deki
etnik terör konusunda aynı politika iz-
lenmeye çalışılıyor. Bunu daha henüz
görmedik. Ama milis teşkilatı silahlı ola-
rak ortaya çıkmışsa bu herhalde bir şey
için kullamlacak.
Burada benim vurgulamak istediğim
şey, doğrudan doğruya Alman hüküme-
tinin yetiştirmesiyle değil. sağlanan or-
tam dolayısıyla bunun yetişmesı. Alman
yerel politikasının içine ginneleri, orada-
ki politik yapıyı görmeleri, o partilerde
çabşmalan. o partilerin nasıl çahştıği ko-
nusunda aynnülı bilgı almalan, yazma-
lan. öğrenmeleri sonucunda demokrauk
bir ortamda seçim kampanyası nasıl dü-
zenlenir, nasıl başanlı olur konusunda
diğer siyasal partilerin olmadığı kadar
bir post-endüstriyel. demokratik toplum
becerisini buraya aktarmış durumdalar.
Bu secimlerde 8-10 bin kişilik bir seç-
men artışı kaydedilmiş durumda. Bunla-
nn seçmen İcütüğüne kaydedilmesi la-
zım. Bu kaydetme işleminde RP etkin
olarak çalıştı. Aynı zamanda önemli bir
kısmı RP'ye gitti. Yani kendi seçmeninı
kaydettirmeyi dahi düşünen bir örgüt.
Buna karşılık diğer örgütler seçmenle bu
derece yoğun biçimde ilgilenmiyor. Oysa
burada seçmeni gidip kaydettiren, kart-
lannı temin ettiren. alıp sandık başma
götüren, sandığa oyu attıktan sonra evi-
ne geri getiren, ona her türlü hizmeti ve-
ren bir yapıyla karşı karşıyasınız. Bunda
çahşan çok sayıda insan var. Maddi ola-
naklar da geniş. Bunu çok konforlu oto-
mobillerle çok rahat bir şekilde yapabil-
mekte ve maddi açıdan hiç sınır yokmuş
gibi davTanabilmektedirler. Asılan bay-
raklann en iazlası, dağıülan bildirgelerin
en fazlası RP'nin. Dolayısıyla diğer siya-
sal partilere kıyasla çok daha fazla har-
eleğıni asmış bir parti görüntüsünde.
Ortada bir tek RP alternatifi kalıyor.
Dolayısıyla protesto oylannın büyük öl-
çüde alt orta sınıf ve orta sınıf tatminsiz
kitlenin yönelebileceğı doğal bir protesto
elemi görüntüsü kazanabilecek parti
RP. Bu üçüncü faktör
JLIördüncü bir faktör, RP'nin diğer si-
yasal partilerden çok daha iyi örgütlen-
miş olması. Örgütlenmiş olmasının yanı
sıra çok rahat ve sistematik çahşan bir
organizasyona sahip. Diğer partiler da-
ha çok seçim zamanlannda etkin hale
gelmeye çalışıyorlar. Secimlerin arasın-
daki faaliyeüeri ise son derece sönük.
Oysa RP seçimler arasında da sürekli
olarak çahşan bir kitle partisi görüntü-
sünde. Dolayısıyla seçmeni hiçbir zaman
kendi haline bırakmıyor. Devamlı seç-
menin peşinde gidiyor. Konferanslarla,
kapı kapı dolaşmakla, onlara birtakım
mesajlan sürekli olarak yaymakla çalış-
masını güzel ve etkin bir şekilde yapıyor.
Diğer partiler bunu beceremiyor. Parti
örgütlenmesı ve çalışması itibanyla Tür-
kiye'deki en modern kitle partisi görün-
tüsünde RP.
- Bunu tizce na<;ılhaşarahilivnrlar?
KALA^CIOĞLl - Bir kere benim
Almanya'da
eğitim
Özellikle yönetim
kadrosunun önemli bir
kısmı siyasal değerîeri ve
siyasal düşimcelerinin bir
bölümönû Almanya'da
oluşturmuş.
aniadığım kadanyla bunu Almanya'da
görmüş ve öğrenmiş durumdalar. Özel-
likle >öneüm kadrosunun önemli bir kıs-
mı siyasal değerîeri ve siyasal düşüneele-
rinin bir bölümünü Almanya'da oluştur-
muş. Siyasal faaliyetlerin nasıl yapılaca-
ğına dair temel şeyleri de Almanya'da i\i
öğrenmişler. Onu getirip burada uygulu-
yorlar. Bir kısmı da bu partinin kendisini
bir misyon partisi olarak görmesınden
kaynaklanıyor. Aynı zamanda metafizik
kökleri olan bir idcolojileri \ar. Bu ideo-
lojişı gerçekloştırmck için büyük özve-
ri\le çalı^ma cğılimındeler. Bu insanlar
sadece bir snasal faaliyet için değil. ade-
ta onun ötesine geçen bir inançla. belki
de diğer dünyaya hazırlanırcasına çalışı-
mezler. Çünkü partiler kendi ideolojile-
rine göre kendilerini daha kolay bir şekil-
de kabul ettireceklerine inandıkhın
kitlelerin yaşam koşullanna göre kendi-
lerini örgütlerler. Onun için faşist parti-
ler milis örgütüne dayanmışlardır. Yerel
örgütlenmeler bu şekilde yapılmıştır.
Komünist partisi işyeri bazında ve hücre
şeklinde örgütlenmiştir. Milis örgütü
mevcut değildir. Buna karşılık liberal ve
muhafaıakâr partilerin örgütlenme bi-
cimleri daha dağınık ve yerleşim düzeni-
ne göre ağırlık kazanan. ilçe düzeyinde,
hatta mahalle düzeyinde ve bunlann
ulusal örgütlenmesi biçimindedir. Bizde
böyle bir şey söz konusu değildir. Bizde
ilcenin altında siyasal partinin örgütlen-
mesi mümkün değil.
RP ise, cami düzeyinde, yani mahalle
içinde. birçok mahallelinin toplanabile-
ceği bir mekânda. caminin civannda faa-
hyetini sürdürebilirken diğer partiler en
az ilçe düzeyinde etkinük gösterebümek-
tedir.
-Evevde örgütleniyorlar büdiğimiz ka-
danyla...
KALAYCIOĞLU - Bu sürekli yapılan
bir faaliyet. Ev ev de gezmek suretiyle ör-
gütlenebiliyorlar. Tabii bu RP'ye özgü
bir çalışma değil. Batı'daki kampanyala-
nn birçoğu bu şekilde yürütülüyor. Di-
ğer partilerin bunu yapmamasını açıkla-
mak lazım bence. Yani diğer partilerin,
kendilerine karşı olan bu örgütlenme
modelinin sonuçlannı ele alıp. buna kar-
şı ne yapabih'riz, nasıl yanşabiliriz, dü-
şüncesi içinde olmamalan bugüne kadar
belki çok ciddiye almamalanndandır.
Oysa bir tek RP böyle örgütleniyor.
Köyden kopmuş, kentle daha bütünleşe-
memiş, iş koşullan daha yerleşmemiş,
içinde yaşadığı ev başına yıkılacak mı yı-
kılmayacak mı bilmeyen, hayatı havada
olan bir insan için çok güçlü bir dayanak
olma durumunda.
Yani onu insan yerine koyduğu, onu
desteklediği, onun endişelerini paylaştı-
ğı, bunlar için bir cevap üretmeye çalışü-
ğı, maddi ve manevi olarak destek temin
etmeye gayret ettiği görülen bir örgütlen-
me modeli. Bunun yarattığı, sonuçta seç-
menin en azından şükran duygusuyla
ona cevap vermesidir. Dolayısıyla o tür
bir cevap vavaş yavaş ortaya çıkmaya
başlıyor. Diğer siyasal partilenn bu tür
bir etkinliği kesinlikle söz konusu değil.
Bugünlerde siyasal partiler yasası çok
tartışılıyor. Benim kanım Türkiye'nin
Siyasal Partiler Yasası'na ihtiyacı olma-
belirtilmek suretiyle olmalı. İnceleme so-
nucu yanlış çıkarsa cezalandırmah. Doğ-
ru olarak belirtilmek suretiyle kamuya
açıklama zorunluluğu geünlmeli. Yani
bu seçim fmansmanı yasası olmalı.
RP'nin iyi maddi olanaklan var. Bu,
gözle görülüyor. Ama bunu rakama dö-
kemiyorsunuz. Çünkü böyle bir yasa
yok ortada. Ortada görülen Almanya'-
dan temin edilmiş, Alman markalı, Mer-
cedes Benz. BMW gibi otomobillerin bol
sayıda kullanıldığı, bu otomobillerle in-
sanlann secim günü evlerinden alınıp
sandıklara götürüldüğü ve geri getirildi-
ği biliniyor. Hiçbir illegal tarafı yok, ama
çok büyük paralan gerektiren bir şey. Bu
paralar nereden geliyor? Bu paralann
nereden geldiği diğer partiler açısmdan
da, o partilere bu paralann nereden gel-
diğini bilmek bakımmdan büyük yarar
vardır. Türkiye'de demokrasiyi yerleşti-
recekseniz, demokrasiye ilişkin yozlaş-
ma tartışmalannı giderecekseniz. bunun
giderileceği ilk yerlerden biri seçim kam-
panyalannın finansmanı meselesidir.
Bunu kamuya açık hale getirirseniz bu
meselelerdeki kapahlık ve kirlilik temiz-
lenir. En azından temizlenmesi yolunda
bir adım atılır. Yasalarda boşluk ortaya
çıkarsa da kapatırsınız. Tek ki, demok-
rasinin yerleştirilmesi konusunda bütün
partiler samimi olsun. Özellikle de ikti-
ciarda bulunan partiler...
- Acaba doğru beyanda bulunacaklar
mı?
KALAYCIOĞLU - Yanlış beyan geti-
rirlerse devletin elinde adalet mekanız-
ması, İçişleri Bakanlığı var. Soruştursun-
lar yanlış beyanı. Yalan söyleme duru-
munda, yanlış beyan durumunda parti-
nin kapatılması gibi bir ceza getirilmesi
lazım. Ceza ağır olmalıdır ki bunlar bu
yasaya göre davransınlar ve ortada ya-
pılmakta olan faaliyetlerin dayandığı
maddi temelın ne olduğunu bılelım. Bu
bilinmediği zaman kimin kime ne para
verdiği de bilinmiyor.
- Partinin örgütlenme modelinin. hirta-
kım otomobillerin, hatta belli bir kayna-
ğtn Almanya 'dan geldiğini söyledik. Bun-
lar Almanva 'dan nereden gelmis olabilir?
KALAYCIOĞLU - Almanya demok-
rasiyle yönetilen bir ülke. Almanya,
demokrasiyle yönetilmesinin ötesinde
Türkiye'dcn gclenler konusunda kaçak
işçilerin çalıştınlması dışında son derece
liberal bir politika izliyor. Almanya'da
bazı gruplar örneğm milis teşkilatı oluş-
turuyor. Bu milis teşkilatlanna Alman
hükümeti göz yumuyor. Ben hiçbir ülke
cama yapabilen bir parti görünümünde.
Bu partinin devlet bütçesinden aldığı
miktar belh. Aradaki farkın ise bir yer-
den geliyor olması gerek. Ama nereden?
Belli değil. Seçmeni en iyi seferber etmeyi
beceren parti RP'dir.
RP, bir seçimde alabileceği oyun he-
men hemen tamamını alma durumunda
olan bir siyasal parti. Diğer siyasal parti-
lerin çoğu bu durumda değil. ANAP İs-
tanbul'da alabileceği desteğin hiçbir se-
çimde tamamını almış değil. SHP aynı
durumda. Bununla kıyasladığınızda
RP'nin çok daha başanh bir örgütlenme,
çok daha güçlü bir mali yapıyla ortaya
çıktığını görüyorsunuz.
Bir maddi kaynak da, partiye oy ve-
renlerin yaptıklan büyük parasal yar-
dımlar. Dığer partilerde bu böyle değil.
- Bir de insanlann partiye duyduklan
vicdan borcundan söz edilivor...
KALAYCIOĞLU - Şükran duygusu
vardır. Bu insanlann yükselmesine bü-
yük katkılar olmuştur. ellerinden tutul-
muştur. Kendilerinin büyük kentte kala-
bilecekleri bir yer yokken yer verilmesi.
hatta mali olanak sağlanarak aç açık
kalmamalannın sağlanması, okumalan-
na olanak verilmesi. mezun olduktan
sonra iş temininde yine parti doğrudan
Cezayir gibi olmaz
Cezayir
benzetmesi gayet komik.
Bizim yapımız Cezayir gibi
bir yapı değil. İ946'da
böyle bir olay olsaydı belki
Cezayir'e benzerdi. Ama
şu anda çok parti sistemi
var.
doğruya olmasa bile partiye yakın kım-
selerin çalışması, kendilerini belü bir top-
luluğun üyesiymiş gibi hissctmelerinin
sağlanması. topluluğun üyesi olmanın
bir göstergesinin de partiyi desteklemek
olduğunun kendilerine anlatıbnası...
Bunlar önemlidir. Bu arada partiye ma-
nevinin yanında maddi destek de böyle-
ce sağlanmaktadır. Bu yardımın karşıh-
ğında da parti belki maddi olanaklar
sağlıyor. Yardım ediyorsunuz. parti ka-
zandığı vakit odasize>ardımediyor. Bu
şekilde bir patronaj ilişkisi de söz konusu
olabilir. Ancak bunda bir araştırma bazı
yok. Bu söylediklerim spekülasyon. Do-
layısıyla ille de böylcdir, diyebilecek du-
Profesör Kalaycıoğlu, Refah Partisi'nin diğer partilere oranla çok iyi yapılanma ve örgütlenme içinde olduğu görüşünü savundu (Fotoğraf:HATİCE TUNCER)
rumda değilim. Fakat tabii burada göz
önünde bulundurulması gereken şey İs-
tanbul dediğinizde bunun sadece gece-
kondulardan ibaret olmadığıdır. İstan-
bul seçime gittiği zaman gecekondular-
daki bu oy oranı bugünkü etkisini
yaratmayacaktır.
Ama RP güçlü bir partidir. Bundan
sonraki genel seçimlerde de güçlü bir
parti olarak kalacak.
RP adeta modernliğinin başansını te-
min ediyor. Diğer partilerden çok daha
modem bir yapıya sahip olması ve o ya-
pıyı çahşürması onu diğer partilerden
ayn bir noktaya getiriyor. İdeolojisi bir-
çok kişi tarafından anti-modern gibi gö-
rülse de örgütlenmesi, çahşması ve
kampanya yürütme biçimiyle diğer par-
tilerden çok daha post-endüstriyel toplu-
Öraekalınm
gereken
modernlili.
RP adeta
modernliğinin başansını
temin ediyor. Diğer
partilerden çok daha
modern bir yapıya sahip
olması ve o yapıyı
çalıştırması onu diğer
partilerden ayn bir
noktaya getiriyor.
mun kitle partisi olma nitelığini kendısı-
ne veriyor. Diğer partiler de bunu örnek
alırlarsa daha modern bir sisteme sahip
olabilirler. Siyasal sisternde nutuk mo-
dernciliğinden yaşam bıçımi moderncili-
ğine geçebilirsiniz. Yoksa diğer siyasal
partilerin ideolojik olarak daha ilerleme-
ye dönük. modernliğe dönük mesajlan,
siyasal yaşam biçimleriyle tam bir çelişki
oluşturuyor. Bunun yarattığı yapı ol-
dukça ilginç. Bunun üzerine oldukça
modern bir ideoloji oturuyor. Buna kar-
şıhk RP'nin ideolojisi yan modern, yan
geleneksel, birçok unsurlan bir araya ge-
tiriyor. Endüstriyelleşmeyi istiyor, hızlı-
hğı istiyor, devlet eliyle yatınm istiyor.
Bu da ilginç. Devletciliğe tek sahip çıkan
parti görünümünde. Milli görüş içinde
lvlet ehyle yatınm söz konusu.
Ö\'rgütlenme itibanyla sıralayacak ol-
sanız RP'yi en üst sıraya koymanız gerek
modernlik açısından. İdeoloji açısından
koyacak olursanız esasında tam anla-
mıyla geleneksel bir ideolojiye de sahip -
değil. Ekonomik program iubanyla yan
modern ıçenkte, dığer siyasal partilerin
hepsinden fazla endüstriyelleşme tarafh-
sı olan bir görüntüsü var. Onun dışında
eğitim ve kültür konulannda son derece
muhafazakâr bir görünüm ortaya çıkı- .
yor. Kadının statüsü gibi olaylara geldi- j
ğiniz zaman muhafazakâr bir ideoloji
görülüyor.
- Bu seçim sonuçlannı sizce Ortadoğu'-
da son zamanlarda iyice güçlenen İslami
akım etküemiş olabilir mu?
KALAYCIOĞLU - Ortadoğu'da İs-
lam bazında protesto oyu çıkmakta olan
pek çok siyasal partiye kıyasla RP çok
daha ilginç.
Ortadoğu'da sözünü ettiğim partilerin
çeşitli türleri var. Biz, Baü'dan kaynak-
lanan betimlemeyle bunlann hepsini
köktenci siyasal parti türü olarak nitele-
dik. Bunlara köklere dönüş anlamında
'fundamentalist' adını verdik. Oysa bu
şekilde bir sınıflama bütün gri alanlan
yok ediyor. Biraz daha aynntılı bakmak
lazım. RP, bütün bu anlattıklanmla on-
lardan aynhyor. Bence, basında yapıl-
mış olan Cezayir benzetmesi gayel ko-
mik. Bizim yapımız Cezayir gibi bir yapı
değil. 1946'da böyle bir olay olsaydı bel-
ki Cezayir'e benzerdi. Ama şu anda çok
parti sistemi var. Çok parti sisteminin ta-
mamını dışlayan ve onun içindeki bütün
siyasal partilere karşı olduğunu iddia
ederek köktenci bir değişme isteyen bir
siyasal parti tipiyle karşı karşıyasınız. Bu
daha çok Baü'da köktenci olarak siyasal
sistemi reddeden partilere benzer bir
imaj çiziyor. Daha çok Baü'da görmüş
olduğumuz örnekler komünist partiler,
faşist partilerdir. Bu partiler diğerlerini
demokrasinin ya da burjuvazinin temsil-
cileri olarak görüp, aynı kefeye koyarak
toptan reddeden. yeni bir rejim öneren
partilerdir. Buradaki parti de böyle bir
parti. Bugün Türkiye'nin de bir anti-sis-
tem partiye sahip olduğunu görmekte-
yiz. İtalya'daki Komünist Partisi zaman
zaman yerel seçimlerde oy oranını yüzde
40'a kadar çıkarmıştır. Fransız Komü-
nist Partisi, genel seçimlerde yüzde 25
civannda oy almayı başarmış bir parti-
dir. Bu da gösteriyor ki bu tür anti-sis-
tem partiler son derece güçlü etkenler
olarak sisteme gidiyorlar. Ama zaman
içinde bu etkileri yavaş yavaş törpülen-
miştir. Özellikle yerel seçim başanlan
partilerin fazla lehıne çahşmamışür. Ya-
ni eleştirilmiş olan birçok konuda onlar
da aynı tür davranış içine girmişlerdir.
Bu. anti-sistem partiler için ciddi bir
problemdir. Bu belediyelerin karşısında
ciddi bir sorun vardır. Bunlar oradaki
rantın paylaşımı meselesinde karar vere-
ceklerdır. İstanbul'da toprak kıtür, daire
sayısı kıtür. kat sayısı kıttır. Burada kat,
daire üretilecek ve buradaki insanlara
dağıülacaktır. Buradaki kıt kaynaklann
dağiümını hangi ilkelere göre yapacaksı-
nız? Hangi ilkelere göre yaparsanız ya-
pın bazı insanlar kıt kaynaklardan daha
az pay alacaklardır. Sizi desteklemiş
olan bazı insanlan taunin edemeyeceksi-
niz. Edemediğinız zaman da bugünkü
çekiciliğinız azalmaya başlayacak.
Dolayısıyla buradaki seçim başansı
belediyelerdeki faaliyetle zaman içinde
adeta bir dezavantaj haline dönme olası-
hğını taşımaktadır, bu partiler için.