Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM 1992 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCEL
CÜNEYT AKCAYÜREK
U Baştarafi 1. Sayfada çjan itibaren dep-
rem olacaktı. Belki yerel küçük depremler hissedildi, ama
beklendiği gibi genel bir deprem olmadı'' '
Demirel'e göre beklentiler "siyasal iktidarın sallanaca-
ğına değin uzandı". Seçim öncesi, seçimin "manasıyla
maksadını aşan sözler" ile yola çıkıldı.
Koalisyonun yara alması bekleniyordu, olmadı.
1 Kasım'dan siyasal istikrarsızlık çıkacağı sanılıyordu,
umutlar boşaçıktı.
Ne var ki DYP liderinin seçim analizleri kimilerine ters
gelebılir
13 yörede DYP oylarının yüzde 35e çıktığını, İzmir'de
yüzde 22den 29a tırmandığını, istanbul'da yüzde 16'yi
muhafaza ettiğini öne sürüyor.
30 milyon seçmenin yüzde 1.5'u ileyapılan son yerel se-
çimde DYP ile SHP'ye çıkan toplam yüzde 36 oyu koalis-
yon için yeterli görüyor.
Özetlenirse; Demirel. galibadaha kötü sayılabilecekso-
nuçlara kendisini alıştırmış, 1 Kasım'da birden önüne
umduğundan daha iyi bir tablo çıkınca, şimdi sevincini
saklamıyor. O kadar ki, ANAP liderine. her cümlesi grupta
gülüşmelere yol açan irdelemelerle yükleniyor.
Örneğin, Mesut Bey'i "yaralı kuş" diye tanımlıyor. Se-
çim öncesi saldırılara yanıt vermesini isteyenleri "benim
sıkletim değil" diye yatıştırdığını söylüyor. Bir yerde daha
başka seçim mantığı kullanıyor.
"Hadi biz iktidardık, yıprandık" diyor, "peki ama sen
muhalefettesin, ne yaptın da yıprandın?"
Ne yaptı da?..
Zaten Mesut Bey de bir iki gündür bu veya buna benzer
sorulara yanıt arıyor. Genel merkezdeki toplantılarda, se-
çim öncesi Mesut Yılmaz övgülerine bir türlü nokta koya-
mayan tirajı bol bir iki gazeteye verdiği son demeçlerde
"ne yapıp yıprandığı" sorusuna karşılıklar araştırıyor.
Mesut Bey -bize anlatılanlara göre- gerçeklere değil,
daha çok kamuoyu araştırması adı altında'önüne konulan
fal niteliğindeki degerlendirmelere itibar etmiş, ediyor.
Üst perdeden konuşmasırta, seçimi kazanacağına inart-
masına tek etken kamuoyu anketleri...
Birkaç firmaya birbirine zıt araştırmalar yaptırmış. Aldı-
ğı sonuçlardan sonra gönül rahatlığıyla 1993te başbakan-
lığını ilan etmiş. Daha önemlisi, İstanbul'da her seçim
bölgesinde oyları katlayacağı söylentilerine kanmış!
1 Kasım serüveninden sonra parti içi muhalefetin aylar-
dır sürüklediği görüş, artık önüne bir oldubitti gibi geliyor.
Mesut Bey, önümüzdeki pazarolağanüstü kongreye karar
erecek. Karar verme zorunluğu ile karşı karşıya.
Çünkü parti yöneticileri ikiye bölündü. Kongreyi isteyen
var, istemeyen... Hukuk yoluyla kongreyi toplamaya çalı-
şan parti içi muhalefet lideri Hüsnü Doğan ve arkadaşları-
na karşı, siyasal bir kararfa aynı noktaya varmaktan artık
kaçınamayacak olan Mesut Bey... Çarpışıyor.
Kamuoyuna yeni bir siyasal eğlence daha çıkıyor.
ANAP olağanüstü kongresi en geç ocak ayında. Genel
varsayımlara göre kasım sonlarında ya da aralık başların-
datoplanabilir.
Şu andaki veriler şayet yeni etkenlerle değişmezse Me-
sut Bey olağanüstü kongrede genel başkanlığı sıyırabilir.
Bir olasılık; ya tersi çıkarsa?..
Demirel'in dün grupta söylediği gibi, ilgili yasaya "vak-
tinden önce siyasal emeklilik" diye bir madde eklemek
gerekecek!
Clinton Bush'un önünde
FUATKOZLUKLU
ARKANSAS - ABD baş-
kanlık seçimlerinden ahnan ilk
sonuçlara göre, Arkansas Vali-
si Demokrat Parti adayı Bill
Clinton önde gidiyor.
Gazetemiz baskıya verildiği
01.30'a kadar gelen haberlere
göre CNN, CBS, ABC, NBC
gibi önde gelen televizyon ku-
ruluşlannın sandık başlannda
oylannı kullanan seçmenler
arasında yapükian nabız yok-
lamasında Bill Clinton'a oy ve-
renlerin çoğunlukta olduğu
gözlendi.
Öte yandan CNN televizyo-
nunun bildirdiğine göre Clin-
ton ve George Bush, geleneksel
olarak koyu Cumhuriyetçi olan
Indiana eyaletinde başabaş
gidiyor. ABD'de oy verme işle-
minin ilk tamamlandığı ve Ge-
orge Bush'un yardımcısı Dan
Quayle'nin eyaleti olan In-
diana'da Demokrat oylann
Cumhuriyetçi oylan yakaladı-
ğının belirlenmesi üzerine CBS
televizyonunun yorumcusu
Dan Rather, "eger Bush-Quay-
le ikilisi Indiana'da sıkıntı için-
deyse, nerede kazanmayı uma-
bilirler" yorumunu yaptı.
Amerikan seçim tarihinde en
sert kampanya döneminin ya-
şandığı bu seçimler, Soğuk Sa-
vaş sonrasının ilk seçimi olma
özelliğini de taşıyor. Yaklaşık
183 milyon Amerikalı seçmen
dûn ABD'nin 42. baş-
kanını belirlemek için sandık
başına gitti. Seçmenler, aynı za-
manda senatonun 100 sandal-
yesinden 34'ü, 435 sandalyeli
Temsilciler Meclisi ve 12 eyalet
valisi içjn de oy kullandılar.
Katılım oranınm yaklaşık
yüzde 80'le rekor düzeye ulaştı-
ğı seçimlerde, ülkenin geneline
hâkim olan kötü hava koşulla-
nnın sandık başına gitmeyi en-
gellemediği bildirildi.
ABD seçimlerinden ilk so-
nuçlar aslında dün öğlen saatle-
rine doğnı geleneksel olarak
New Hampshire eyaletinin
Dixville Notch köyünden geldi.
Köyün adının dünya çapında
duyurulması amaciyla 1960 yı-
lından bu yana sandıklannı ge-
ce yansından bir dakika sonra
açma ayncalığına sahip olan
Dixville Notch'ın 30 kişilik seç-
meninin büyük çoğunluğu gele-
neksel Cumhuriyetçi çizgisini
değiştirmeyerek Bush'a oy ver-
di. Sandıktan Bush'a 15, Clin-
ton'a 2, bağımsız Perot'a da 8
oy çıktı. Diğer bağımsız aday
Andre Marrou da 5 oy aldı.
Başkan Bush oyunu, Teksas
eyaletinin Houston kentinde
kullandı. Bush ve eşi Barbara
dün sabah yerel saatJe 08.30'da
sandık başına geldiler. Bush
oyunu kullandıktan sonra, gü-
lümseyerek çevresinde biriken
halka yapuğı açıklamada,
"kampanyanın sona ermesin-
den çok memnunum" dedi.
Dallas'ta oy veren Ross Pe-
rot ıse, Bush ve Clinton'ın aksi-
ne oyunu gizlice kullandı. Evi-
nin dışında bekleyen foto
muhabirlerini ve kameraman-
lan. şoförünü arabasıyla ön
kapıdân göndererek atlatan Pe-
rot, daha sonra bir başka ara-
bayla oy vermeye gjtti.
80 kadar televizyon kanalı
Ginton'un evinde seçim sonuç-
lannı beklerken naklen yayın
yapü. Bill Clinton, oyunu kul-
lanmaya 200 kadar gizli servis
görevlisinin koruması altında
gitti. Oyunu kullandığı halk
eğitim merkezine eşi, kızı ve ga-
zeteci ordusu ile gelirken, ken-
disine büyük sevgi gösterileri
yapıldı. Çoğunluğu Zenciler-
den oluşan seçmen kuyruğunda
20 dakika kadar bekledi.
Kıbrıs'ta federasyon pazarlığı
ERDALGÜVEN
NEW YORK - Bırleşmış Mil-
leüer (BM) gözeümınde sürdürü-
len Kıbns pazariığında anayasal
düzentemelere ilişkın görüşmekre
geçüdı. BM Genel Sekreteri But-
ros Gali eşliğjnde önceki gece bir
araya geten Türk ve Rum top-
lunîlan liderleri Rauf Denktaş ve
Yorgo Vasiliu, Gali'den gelen is-
tek üzerine yerlerinden edümiş
kişüere ilişkın görüşmelere ara ve-
rerek kurulması öngörükn fede-
rasyonda merkezi devlete tanına-
cak yetkileri ele aklılar.
TŞI 23:30'da başjayan ve iki sa-
at süren anayasal düzenlemelere
ilişkin görüşmeler öncesinde Ge-
nel Sekreter taraflara yerlennden
edilmış kişiler konusunda Rum ve
Türk görüşjerine ek olarak "dü-
şünceler dizia"nde yer alan öneri-
teri de içeren "yorumsuz" bir özet
metni sûndu.Genel SekreterGali.
taraflardan metni değerlendırerek
kauhp kaulmadıklan yohmda gö-
rüş belirtmelerini istedi.
Türk tarafindan edinilen bilgi-
lere göre, Vasiliu, Gali'nin isteğine
olumsuz yaklaşarak. böyle bir
yöntem izlenmemesini istedi.
Denktaş ise, yöntemden memnun
olduklannı, çünkü böylelikle
Rum tarafinın da "düşünceler di-
zja"nde yer alan birçok öneriyi
kabul etrnediğinin açıkça ortaya
çıktığını beürtti.
Denktaş, görüşmeden sonra
düzenledığj basın toplantısında
üçüncü tur görüşmeleri, "durum
ve tutum saptama görüşmeleri"
dive nitekdi. Denktaş, "Övle eö-
rünüyor ki, Gend Sekreter du-
rum ve tutum saptamaa yapıyor.
Üçüncü tur böyle geçerse iş bir
haftada biter. Ondan sonra, Ge-
nel Sekreter ne yapar bilmiyo-
rum"dedi.
Denktaş üçüncü tur görüşme-
lere birdenbire hız kazandınlma-
sını, şubat ayında Kuzey Kıbns'ta
yapüacak cumhurbaşkanhğı se-
çimlerine bağlayarak, "toprak
ayarjamasına ilişkin görüşrneler
de benzer biçimde geliştirüecek ve
Vasfliu Kıbris'a döndüğunde, 'tş-«
te gördünüz. Türklere ödün ver-
medim' diyerek oy toplayacak"
dedi.
Görüşmede, kurulması öngö-
rükn federasyonda federal devle-
te verilecek yetkilen tarüşuklannı
beürten Denktaş. Vasüiu'yu
"Kjbns Rum Cumhuriyeti"ra
Türklere bazı yetkifer tanıyarak
sürdürmeye çabşmakla suçiadı.
Dentaş, Rum tarafinın, iki federe
devletten birinde federal görevleri
üstlenecek memurlann o federe
devletten olmasına karşı çıktığını.
aynca federe devletin bir başka
devletk anlaşma yapmasını da fe-
deral devletin onayına bırakmak
istediğini söyledi. Denktaş'ın ver-
diği bilgUere göre Vasiliu, merkez
bankaa müdürü ile maliye baka-
nının ayn taraflardan obnası yö-
nündekı öneriye de olumsuz yak-
laşü. Denktaş ve Vasiliu, hafta
sonuna kadar yasama, yargı ve
>ürütmede gözenlecek ükeleri ele
alacaklar. Türk tarafi, ilk iki alan-
da kolaylıkla uzlaşma sağlanabi-
leceğini, ancak asıl sorunun yü-
rütmede başgöstereoeğini vurgu-
luyor.
Lııar'm Cınnhııriy^'e lıacizLSteıııi
• Baştarafi I. Sayfada
A.Ş.'nin
avukaü Akm Atalay, bu talebin
yasal birdayanağının olmadığı-
nı bazı yanlış saptamalarla,
tmar Bankası ile hıçbır ilgi ve
ilişkisi bulunmayan Yeni Gün
A.Ş.'nin gelirlerine el konul-
mak istendigini belirtti. Atalay,
Hr'eni Gün A.Ş.'nin ne Imar
Bankası ile ne de gazeteyi ya-
yınlayan eski şirketle bir ilgisi
olmadığı gibi. isim ve imtiyaz
hakkı konusunda herhangi bir
istihkak iddialan olmadığını
vurgulayarak, tmar Bankası'-
nın talebinin mahkemeyi ya-
nıltmak suretiyle yayınladıklan
gazetenin yayınına engel ohnak
amacı taşıdıgını söyledi.
Talebi inceleyen Istanbul 9.
Icra Tetkik Mercii Hakimliği,
dosyanın icra müdürlüğünce
kendisine gönderilmesini ge-
rektiren yasal bir neden görül-
mediğini ve hukuki anlamda
bir istihkak iddiası uyuşmazlığı
oluşmadığı gerekçesiyle İmar
Bankası'run istemini geri çevir-
di.
öte yandan Cumhuriyet Ga-
zetesi'nin Cankurtaran'daki
deposunda bulun hacizli gazete
kağıdı bobinlen tmar Bankası
avukatlan eşliğinde ayn bir de-
poya taşınmaya başlandı.
Cumhuriyet Gazetesi avu-
katlan daha sonra yaptıklan
açıklamada olayın nasıl gelişti-
ğini şöyle anlattılar:
•'tmar Bankası Cumhuriyet
Gazetesi'ni eskiden yayınlayan
şirketin borçlan nedeniyle bu
şirketin Basın tlan Kunımu'-
ndan ve diğer dağıüro şirketin-
den gelen gelirlerine haciz uy-
gulamışü. Şirkeün kan damar-
lannı ukayarak gazetenin mali
sıkmüya düşmesine ve fıilen if-
las durumuna girmesine neden
olan bu durum sonucunda, şir-
ket Cumhuriyet gazetesini ya-
yınlayamaz hale gelmişti.
Cumhuriyet Gazetesi'nin
isina ve imtiyaz hakkı sahipleri
olan gazetenin kurucusu Yu-
nus Nadi'nin mirascılan, isim
haklanna ilişkin kira sozleşme-
sini feshederek, bu şirkete gaze-
teyi artık yayınlayamacakJannı
bildirmişti.
Cumhuriyet Gazetesinin ça-
lışanlan, bu gazetenin tmar
Bankası'run her türlü engeUe-
mesi ve dayatmasına karşın
yayınlanması gerektiği inanay-
İa yeni bir şirket kurdu. Bu yeni
şirket Cuînhuriyet gazetesini
yayınlayabümek için isim ve
imtiyaz hakkı sahibi Yunus
Nadi varisleri ile görüştü ve
Cumhuriyet Gazetesini kendi
kurduklan Yeni Gün A.Ş.'nin
yayınlamast konusunda anlaş-
ülar.
13.10.1992 tarihinden bu ya-
na Cumhuriyet Gazetesini ya-
yınlayan bu yeni şirket, yayın
nedeniyle gerekli bütün giderle-
ri kendisi ödeyerek, büyük öz-
veriîerle gazeteyi yaşatmaya
çaüşıyorlar. Gazeteyi yayınla-
yan şirketin, ilan ve reklam ge-
lirleri ile yaşadığı açıkür. Ayn-
ca, Cumhuriyet Gazetesi'ni şu
anda yayınlayan Yeni Gün-A.
Ş'nin, tmar Bankası'na herhan-
gi bir borcu yoktur."
UNDAN ONCE PEKCOKULKEDE OLDUGUGİBİ
PAKISTAN'DA DAONEMU BİRPROJETISIFAGERCEKLESTIRECEK!
Kardeş Pakistan 'ın Karachi ve îslcımcıb&cl feentlerini
birleştirecefe Indus Otoyolu 'ntın yapımını üstlenmekten
Türkiye adıncı gururluyuz.
Indtts Otoyoltt'nun 156 fem'lik iki kısmının, imztz törenine
teatılıp sözleşmeye tanıfe olarak imzalarını koyan ve
ertesi günkii temel atma törenini
Pakistan Başbakanı Sayın Navaz Şerif 7e
b>irlikte ontırlandınp toizlere büyük moral ı?e destek veren
Bctşbtifecıttıırıız
Sttytn SÜIJEYIV1AJV DEMİREL'<?
t>u vesile ile teşekkürü bir borç biliriz.
Dileğimiz, Pakistan'da da ilk Türk müteahhidi olarak
Türk mühendis ve işçisinin gücünü tekrar kanıtlatnak,
başartlarımıza yenisini eklemektir. Bundan önce bir çok ülkede
olduğu gibi... Bu sevinç hepimizindir, bu gurur hepitnizindir...
Erbakan
'Kara Ses'i
eleştirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan. "kara ses"
olarak bilinen Cemallettin
Kaplan ve müritlerinin Al-
manya'da düzenledikleri laik
cumhuriyet ve Atatürk aleyhta-
n törenler ile ilgili olarak, "RP
iktidara geldiğinde böyle hare-
ket olmaz. RP'nin silahh bir
hareketi olmamıştır" dedi. İçiş-
leri Bakanı Ismet Sezgin, Ce-
malettin Kaplan'ı, Türk milleti-
nin sağduyusunun durduraca-
ğını söyledi.
RP lideri Erbakan, dün dü-
zenlediği basın toplantısında,
Cemalettin Kaplan ve müritie-
rinin AJmanya'da düzenledik-
leri ve Show-TV'de önceki gece
görüntüleri ^erilen törene iliş-
kin bir soru üzerine şu yanıtı
verdi:
"RP bir kitle, fıkir, dava par-
tisidir. Bundan dolayı RP rnilli
görüşünü bugüne kadar silah-
la, anarşiyle hiçbir zaman gö-
rüşlerini yayma hareketi ile ilgi-
si olmamıştır. Diğer partilerin,
doğrudan ya da dolayh yoldan
anarşik olaylara kanştıklan
söylendiği halde, RP'nin silahL
bir hareketi olmamıştır. Dûn-
yanın ceşitli yerlerinde çeşitli
şeyler vardır. Bir başka televiz-
yon da ABD'nin Klu-Klux-
Klan gösterilerini gösterebilir.
Bir başka televizyon da, mason
ayinlerini gösterirse ne yapaca-
ğız? Bunlan. sadece seyrede-
riz."'
Alnıaıı
Bakan
yapt
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Federal Alman Savun-
ma Bakanı Volker Ruhe'nin
Ankara gezisi krizle floktalan-
dı. Ruhe'nin "Güneydoğu'da
bulunan Alman silahlannın
başka bölgelere kaydınlması"
görüşünü Türk yetkililere iletti-
ğini açıklamasma karşın, bu
durum Ankara tarafından ya-
lanlandı.
Milü Savunma Bakanı Nev-
zat Ayaz da, Ruhe'yi yalanladı.
Dışişleri kaynaklan, Ruhe'nin
"Alman kamuoyuna yönelik
siyasi show" yapma çabasında
olduğunu savundular.
Ruhe, Ayaz'la ortak düzenle-
nen basın toplantısında, bir
Alman gazetecinin, "Alman si-
lahlannın Güneydoğu'dan baş-
ka bölgelere konması" konusu-
nun gündeme gelip gelmediğini
sorması üzerine, "Bu konuya
burada da değindim. Fakat
karşı taraftan, silahlann başka
yerde konuşlandınlmasına yö-
nelik bir reaksiyon gelmedi"
yanıtmı verdi.
Nevzat Ayaz ise, Türkiye'nin
NATO çerçevesinde Güney-
doğu'ya yerleştirdiği silahlann
başka yerlere gönderümesinin
söz konusu olamayacağını söy-
ledi.
GÖZLEM
UĞURMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
lerle birlikte ortaya çıktı. Geçen ay Mesut Barzani
ve Celal Talabani'nin ABD ziyaretleri, bu ziyaretier
sonrasında elde ettiğimiz bilgiler, Israil ve Suriye'nin
Golan tepeleri hakkında anlaşma çabaları, çeşitli
emperyalist ülkelerin Irak rejimine karşı takındığı
yeni tavırlar, Irak'taki Şiilerin de yeni bir statü tanın-
ması yönünde atılan adımlar bize emperyalizmin
Ortadoğu 'da neler yapmak istediğini gösteriyor
PKK, Kürt sorununda ABD emperyalizminin birincl
derecede rol oynadığını uzun süreden beri kendisi
kabul edip yazıyor.
Bizler aynı olguya dikkat çektiğimiz ve "Kürt örgüt-
leri arasında dostluklar ve düşmanlıklar, ABD'nin
Ortadoğu siyasetine göre belirleniyor" diye yazdıgı-
mızda ceşitli Kürt örgütleri ve yayın organlannca
suçlanıyoruz.
Bugün PKK ile "Kürdistan Cephesi" arasında ateş-
kes anlaşması imzalandı. PKK, böylece, düne kadar
en ağır biçimde suçladığı "Kürt Federe Devieti" yö-
netiminesığındı.
PKK'nın yayın organı Berxwedan'm 15 Haziran
1992 günlü sayısında (s. 1 ve 5) KDP Merkez Komitesi
üyesi şöyle tanıblmışt; isterseniz bunu da okuyalırtr.
Sadun Mutni'nin aşireti Silopi'den Güney Kürdis-
tan'a yıllar önce göç etmiştir. KDP-MK üyesi olan bu
şahıs, aynca Daho sorumlusudur. Dahası herkes ta-
rafından bilinen en ömemli gerçek ise Sadun Mutni'-
nin MlT'in bir elemanı olarak çalıştığıdır. Görüştüğü-
müz tüm kesimler, Sadun Mutni'nin hem MİT'le nem
de Irak istihbaratı ile ilişkisinin olduğunu söylüyorlar.
Bu tür "illegal" örgütlere hemen hemen her devle-
tin ajanı sızar.
KDP içinde de ajanlar vardır, PKK içinde de htç kuş-
ku yok, bunların bir kısmı CIA ajanıdır, bir kısmı da
Alman istihbarat örgütünün ajanlan!
Ne işler yaparmış bu Sadun Mutni?
PKK'ya göre uyuşturucu kaçakçılığı ve kadın ticare-
ti...
Aynı yazıdan bir parça daha okuyalım:
-Sadun Mutni, M/T ile birlikte eroin ve esrar kaçak-
çılığı ve beyaz kadın ticareti de yapmakta.
PKK, Sadun Mutni'yi, Sadık ömer adlı bir Kürdü öl-
dürmekle suçluyor.
Barzani ve Talabani, "Güney Kürdistan'da ilkei
milliyetçilerdir" ve "iflası ve ihaneti oynamaktadır-
lar."
Kim söylüyor bunlan?
PKK'nın kendisi!
"Kürt realitesi"n\n bir yanı da şu:
Kürt ayaklanmalarında Kürt liderleri ve aşiret reis-
lerinin bir kısmı devletten yana tavır almışlar, bir kıs-
mı da devlete karşı ayaklanmışlardır.
Birbirlerinin başını kesip sıkıyönetim komutanlan-
na sunan Kürtler de vardır, bugün birbirlerini Avrupa
sokaklarında kurşunlayan Kürtler de.
PKK, hem Celal Talabani'yi hem Barzani'yi "işbir-
likçi ve ihanetçi" olarak görüyor.
Ve bu işbirlikçilere ve bu ihanetçilere sığınıyor!
Bugünkü koşullarda PKK yeniden bir "durum de-
ğerlendirmesi'' yapmalıdır.
* Bugün PKK, daha düne kadar "işbirlikçi" ve "iha-
netçi" ve MİT ile ilişkili ve aynca uyuşturucu ve kadın
ticareti yaptıklarını yazdığı yazdığı Kürt lideherine s\-
ğınmışbr.
Şimdi onların koruması altındadır.
Çeşitli Kürt örgütlerinin ne zaman birbirleriyle çan-
şacakları, ne zaman birbirleriyle dost, ne zaman düs-
man olacaklarını kestirme olanağı yoktur.
70'li yıllarda Talabani ve Barzani kanlı bıçaklıydı-
lar bugün el ele ve kol kolalar. 1982-1968 arasında
Barzani-Talabani ve Abdullah öcalan, Türkiye Cum-
huriyeti'ne karşı aynı cephe içindeydiler.
"Kürt Cephesi" ile PKK, bu ay kanh çatışmalara
girdiler, bugün ise aralarında "ateşkes anlaşması"
yaparak barışnlar.
PKK, Amerika'nın Ortadoğu'da kurmak istediği ye-
ni düzen içinde -istese de istemese de- kendisine
uygun görülen görevi yapıyor.
Ya da bu görevi yapmak zorunda kalıyor...
Hükümet İnsan Haklan Derneği:
Kilis'te6kişiye
»f;
• Baştarafi 1. Sayfada
manda getireceğiz. Dolayısıyla,
bankalar da bunu istemiyorlar.
Yani, özel kesim bankalan da,
kamu kesimi bankalan da bu-
nu ıstemiyor.
- Ziraat Bankası'na bir uyan
söz konusu mu?
ÇtLLER - Hayır, uyarma
yok. Bunun gereği yok. Ama,
faizler bir miktar aşağıya inecek
zaten şu sırada. Yüzde 2'lik bir
aşağıya inme hemen olacak.
- Ziraat Bankası'run faizleri
arttırması, yüksek enflasyon
beklentısiyle ilgili mi?
ÇİLLER- Hayır, hayır. Ta-
mamen kendilerinin bazı özel
sıkıntılanndan dolayı.
- Diğer kamu bankalannda
da, benzeri bir operasyon ola-
cak mı?
ÇtLLER- Ziraat Bankası,
biliyorsunuz Başbakana bağlı.
Onun talimatıyla faizler beÜı
bir miktarda hemen aşağıya in-
dirilmesi gündemde.
yargısız ıniaz uygulandı
İstanbul Haber Servisi - İn-
san Haklan Derneğı(IHD) İs-
tanbul Şubesi'nde dün dü-
zenlenen toplantıda, Gazian-
tep'in Kilis ilçesi yakınlannda,
27ekim I992günüsınmkaçak
geçmek isterken güvenlik güç-
leri tarafından öldürülen 6
kişinin "devlet terörü'yle
yargısız infaz edildikleri öne
sürüldü. Kilis'teki olayda ölen
6 kışiden Mehmet Şahin'in
amcası Hasan Çicek % e ağabe-
>i Hacı Çiçek, dün İHD istan-
bul Şubesi yönetim kurulu
üyesi Av. Metin Kozan ile bir-
likte yaptıklan ortak basın
toplantısında cenazeleri alma-
ya gittiklerinde jandanna ve
polisin yoğun baskılanyla
Kar>ı'a5tıklannı belirttiler. 6
kişinin yakınlannın cenazele-
rin ahnması sırasında 3.5 saat
sorguya çekildiğini, cesetlerin
morgda uzun süre bekletilmesi
sonucu kokmasına izin verildi-
ğini anlatan Şahin'in yakınlan
aynca olyda kesinlikle çatış-
ma çıkmadığmı da vurguladı-
lar. Bu arada IHD istanbul
Şubesi Yönetim Kurulu Sekre-
teri Av. Eren Keskin.dün Baş-
bakan Süleyman Demirel.
SHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı Erdal tnönü,
{çişleri Bakanı İsmet Sezgin ile
İnsan Haklanndan Sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet Kah-
raman'a faksla ayn ayn birer
dilekçe göndererek, derneğe
yönelik polis baskılannın gide-
rek arttığını belirtti.
STFAINŞAATA.Ş.
Demirel, Koç'ayardım sözüverdi
lç Politika Servisi • TASPV'm (Türkiye Afle Sağüğı ve Plariaması Vakfı) ConnKİ Otd'dedûzenkBen
topiantısına katılan Başbakan Süleyman Demirel, nüfus arnşı ve ce\re kirliliğinijı ortaya çdurdığı
tehlikelere dikkat çekti. Demirel, "Nüfus böyle artmava devsun ettikçe, insanoğtu kûreyi tahrip ettik-
ce, kiire öiûr" diye komıştu. Konunun sadece hükümet ve devlet meselesi ofanadığnı, ilgili ve bjlgfli
toplumun da meselesi olduğunu hatırlatan Demirel, vakfa çahşmalan için teşekkür ederek, gerekli her
türlü v ardımı da yapmay a ha/ır olduklannı söyledi. Vakrf Başkanı Vehbi Koç da yapdğı konuşmada
vakfın kuruluş aşamasım ve anıaçlarını anlattı. Koç, sonmun çözâmü için bir aiie pUnlaması sefertter-
liği başlatmak gerektiğmi belirtti. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA)