Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 KAS1M1992 CUMARTESİ HABERLER Basın açıklamasına sopuşturma • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Nevruz olaylanru kınamak amaayla bir basın açıklaması yapan SHP,HEP,SP,RPve20 demokratik kitle örgütü yönetirisi hakkında Diyarbakır DGM'ce soruşturma açıldı. Savalıkta dün ifadeleri alınan partililer ile İHD, Mühendis ve Tabip Odası, sendikalar ve Yapı Kooperatifyöneticileri yapüklan ortak basın açıklamasında, hükümete banşçağnsında bulunduklan için yargılandıklannı öne sürdüler. Baro Başkanı Avukat Fethi Gümüş, soruşturmayla ilgili olarak, "Türkiye'de banş çağnsı yapmaİc artık suç sayıbyor" dedı. Bakkallardan Demirel'e ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Süleyman Demirel ile görüşen Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanı Bendevi Palandöken.vergi refoımunda yapılacak yeni düzenlemede peşin vergi ile hayat standardının uygulamadan kaldınlmasını isıedi. Palandöken. Başbakan Süleyman Demirel'e vergi, Tekel bayii kârlan.Bağ-Kurve kurumlar vergisi muafıyeti hakkında sorunlannı içeren birdosya verdi. Mücadele temsilcisine gözaltıllçPoütikaServisi- Haftabk Mücadele Gazetesi Samsun temsilcisi Pervin Tuğgan gözaltına ahndı. Dünsaat 12.00 sıralannda Pervin Tuğgan'ın gözaltma alınmasından sonra gazetenin Samsun Bürosu siyasişubeekipleri larafından basıldı. Mücadele Gazetesi'nden yapılan açıklamada büroda bulunan okuyuculann da gözaltı na ahnmak istendiği öne sürüldü. Özal Kâğıthane'de • İçPolitikaServisi- Cumhurbaşkanı Turgut Özal, eski bakanlardan İbrahim özdemir ve Ankara eski Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy ile bırlikte Kağjthane Belediyesini ziyaret etti. RP'li Belediye Başkanı Arif Calban ile görüşen Özal, son günlerde baa yayın kuruluşlannda Kağıthane Belediyesi ile ilgili olarak çıkan 'kadınlann kapanmaya zorlandığı' şeklindeki haberlerin yeterincc araşünlmadan yansıtıldığını söyledi. Öğretmen atamaları • ANKARA (AA)-Milli Eğitim BakanbgTnın öğretmen atamalannı, sınıf öğretmenliği branşı dışında tamamladığı öğrenildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre, başvuruda bulunan 8 bin ilkokul öğretmen adayının görev yerleri de bu ay sonuna kadar yapılacak kura çekimi ile belirlenecek. Son atamalarla İngilizce ve Edebiyat branşlan dışında öğretmen açığjnın önemli ölçüde kapatıldığı bildirildi. Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, Doğu ve Güneydoğu bölgesi dışındaki illere atanmak üzere başvuran adaylann büyük bÖlümünü ilkokul öğretmenleri oluşturdu. Göç azalıyor • ANKARA (AA>- Göçmen sorunlannın takibinden sorumlu Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu, alınan tedbirlerle Türkıye'ye göçün azaldığını belirterek, Herkes yerinde kalacak' dedi. Kilercioğlu, yapüğı açıklamada, Türkiye'ye göçün durdurulması için ekonomik ve sosyal tedbirlerin alındığını bildirdi. OZEL BORA SURUCU KURSU 94. DÖNEM KAYTTLARI DEVAM EDİVOR Hafta sonu - Hafta içi ve akşam kurslan devam eUiyor. Dershanc. ÜSKÜDAR: 3436782 3109286 KOZYATAĞI.-3624733 TARABYA: 2620818 N<>t.Tarüb>a!)Ube;:ıızdc3 donem kayıtlanmız ba^lamı^lır. Refah Partisi İstanbul Milletvekili Hasan Mezara "Tevhit ilkesi, hilafet ve eyalet sistemi istiyorum" diyor KPli Mezarcı; AnıtkabiryıkılsmTÜREY KÖSE ANKARA - Laik olmadığını ilan eden ve bu konudaki görüşleri tartışmalara yol açan RP İstanbul Milletvekili Hasan Mezarcı, 'RP'nin başana mevcut siyasal rejimin if- lasıdır. Devlet eliyle dınsizlikle sorunlar çö- zülmüyor, laiklik enflasyonu düşürmüyor, Atatürk ilke ve inkılaplan Kürt sorununu çözmüyor" dedi. Görüşleri nedeniyle "bir yıldır rejim tarafından bloke edilmeye" çalışıldığını söyleyen Mezarcı, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın 10 kasımda Anıtkabir'egitrnesinideeleşürerek,"Anıtka- bir, 70 yıldır milletin zorla götürülüp baş eğ- dirildiği yerdir, bu türbe yıkılmahdır" diye konuştu. RP İstanbul Milletvekili Hasan Mezarcı- nın görüşleri, kamuoyunun Atatürkçülük ve laıklık konulannda duvarii kesımlerde oldu- ğu kadar, kendi partisi içinde de tepkiyle karşılanıyor. RP. kendisine baa yasaklar koymuş, örgüt toplantılannda konuşturul- maması istenmiş. Mezarcı, bunlan çok önemsemiyor, "Hür fıkirli bir insan olduğu- nu, aforoza şiddetle karşı olduğunu" söylü- yor. RP'nin son seçimlerdekı başansının ne- deni, Mezara'ya göre, "RP'nin düzen deği- şirme iddiasını işlemesi". Mezarcı, seçim so- nuçlannı "mevcut siyasi rejimin iflası olarak gördüğünü" belirterek, şunlan söylüyor: "Halk, mevcut sistemi savunan bütün partilere tepki gösterdi. Dünyada artık Tür- kiyedekine benzer bir rejim kalmadı. Her ne kadar perdenin önünde demokrasi varsa da, arkasında oligarşi var, güç odaklan ipleri çe- kiyor ve demokrasicibk oynuyor toplum. İktidar değişiyor, sağ geliyor, sol geliyor, -K-I Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın 10 kasımda Anıtkabir'e gitmesini de eleştirerek, "Anıtkabir. 70 yıldır milletin zorla götürülüp baş eğdirildiği yerdir, bu türbe yıkılmahdır" dedi. Jjl ezarcı, etnik problemler dahil, diğer problemlerin, Kemalist düzenden kaynaklandığını ileri sürerek, "Dini problemler, sosyal, iktisadi, ahlaki problemler ondan kaynaklanıyor. Düzeni düzeltmek, düzeni kabul etmeîc mümkün değil, düzeni değiştirmek gerektiğini söylemek lazım. Bugün Türkiye meclisten idare edilmiyor, mezardan idare ediliyor" diye konuştu. sağ-sol birlikte geliyor. Ama sömürü değiş- miyor. zulüm değişmiyor. kan, gözyaşı de- ğişmiyor, devlet eliyle vapılan dinsizlik de- ğişmiyor. Laiklik enflasyonu düşürmüyor. Atatürk ilke ve inkılaplan Kürt meselesini çözmüyor. yeterli olmuyor. Bu düzen dini yönden de, etnik yönden de, iktisadi yönden de başansız bir düzendir. Halkın düzene tep- kisi nedeniyle, RP denemeye değer bulun- du." Mezarcı, seçimlerin ardından "RP geb- yor, tedbir aün" diye korkulannı dile getiren çevrelere, "Sanki işgal ordusu geliyor. Ana- yasa Mahkemesi Başkanı, televizyonda ağız dolusu sövüyor. Din öcü değil, Müslüman bir toplumuz. İslam geliyor diye ınsanlan korkutamazsıruz" karşılığmı veriyor. Me- zara'ya göre, "RP'liler içkiyi yasaklayacak" haberleri de kendilerine yaramış. "Büyükşe- hirlerde bunalmış insanlar. kadınlar RP'ye koşmuşlar". Mezarcı, inanç ve ıbadet konu- lannda kimseye baskı yapılamayacağını söylerken, RP'nin seçimlerdeki başansını gelecekteki iktidan için de "bir işaret" ola- rak görüyor. Hasan Mezara, açıkhkla dile getirdiği gö- rüşleri nedeniyle kendi partısinden de tepki görürken. parti üst yönetimini eleştiriyor. Mezara, yönetimle sıkıntılan konusundaki sorumuza şu karşılığı verdi: "Ben anamdan milletvekili doğmadım, milletvekili olmaya mecbur değilim. Açıkla- malanmda RP üst yönetimini hedeflemiyo- rum, mevcut düzeni hedefliyorum. İktidar değiştirmekle Türkiye'de bir yere varmak mümkün değildir, diyorum. Türkiye'nin problemi mevcut siyasal düzeni değiştirme problemidir. Etnik problemler dahil. prob- lemler, Kemalist düzenden kaynaklanıyor. Dini problemler, sosyal, iktisadi, ahlaki problemler ondan kaynaklanıyor. Düzeni düzeltmek, düzeni kabul etmek mümkün değil, düzeni değiştirmek gerektiğini söyle- mek lazım. Bugün Türkiye meclisten idare edilmiyor. mezardan idare edihyor. Bir etnik problem var, çözmeye kalkıyorsunuz, he- men Atatürk diye birileri karşınıza çıkıyor. Dini bir problem var, Atatürk diye karşınıza çıkıyorlar. 70 yıldan beri silah zoruyla da- yatılan bir düzen var. Düzen iki türlü değişir, silahlı mücadele ile sivil şuurlar. Ben silahlı mücadeleye karsıyım." Hasan Mezarcı. "La Kemalizm illallah (KemaJizme hayır, ancak Allah'a inanıyo- rum)" sözlerini sıklıkla yinehyor, "Tevhit il- kesi. hilafet ve eyalet sistemini ve lstanbul'un da başkent olmasını" istiyor. Mezarcı. RP üst yönetimine dönük çok açık eleştirilerden kaçınıyor. ama Necmettin Erbakan'ın 10 kasımda Anıtkabir'e çıkmasından hiç hoş- lanmamış. Mezara, bu konuda şunlan söy- ledi: "Türbelerin yıkıbnasına dair kanunu çı- karan Mustafa Kemal'dir. Çok acımasız birı şekilde din büyüklerimizin, ilim adam- lanmızın türbelerini yıkıyorlar ve bunu ya- panlar maalesef bir tek adamın türbesini yapıyorlar Anıtkabir'e. O kanuna göre Anıt- kabir'ın yıkılması gerekir. Anıtkabir bir me- zarbk değildir. o türbelerden çok daha gör- kemli ve şaşaab ve milletin 70 yıldır götürü- lüp zorla baş eğdirildiği yerdir. Kemalizm, kendisiyle çelişki içinde. Hem türbelerin yıkıbnasına dair kanun çıkaracaksınız, hem de 70 yıldan beri bütün bürokrasiyi, hükü- meti. muhalefeti silah zoruyla ve dayatarak Anıtkabir'e götüreceksiniz, düzene boyun eğdiğini göstereceksiniz. 28 ekim günü git- menin manası başka, 30 ekim günü gitmenin manası başka. Ama 29 ekimde gittiğiniz za- man rejimini kabullendiğiniz anlamına geli- yor. Kimseyi yaralamak istemiyorum, ama ben buna karşı çıkıyorum." Refah PartisiBeyoğlu "Hanım Komisyonu"Başkanı Esra Konar: ' Örtünmeyebir gecedekararverdim• Esra Konar'ın siyasi fıkirleri 1989 yılına kadar kendi deyişiyle "sola yatkırTmış. 1989 yılıncia RP İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanhğı'na aday olun- ca Esra Konar'm da Pefah Partisi macerası başhyor. Ailece görüş- rükleri Erdoğan'ın fıkirlerini beğe- nen Konar, belediye seçimleri sı- rasında Refah Partisi'ne daha da yakınlaşınca 'adil düzen' fıkirlerini de benimsemeye başhyor. AYŞEYILDIRIM Esra Konar, 22 yaşında, lise mezunu... Es- ra bir hafta öncesine kadar saçlan açık dola- şıyordu. Şimdi ise saçlannı türbanla sıkıca kap&mış... Kot pantolonunun üzerine uzun bir pardesü giymiş... RP Beyoğlu İlçe bina- sında 2 yıldır Başkanbğını yaptığı 'Hanım Komisyonu' ile haftabk toplantısını yapma- ya hazırlanıyor. Esra Konar'ın siyasi fıkirleri 1989 yılına kadar kendi deyimiyle "sola yatkın"mış. 1989 yıhnda RP tl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanbğı'na aday olun- ca Esra Konar'ın da Pefah Partisi macerası başlıyor. Ailece göriiştükleri Erdoğan'ın fı- kirlerini beğenen Konar, belediye seçimleri sırasında Refah Partisi'ne daha da yalunla- şınca 'adil düzen' fikirlerini de benimsemeye başhyor. Ve kendi isteğiyle RP için çalışma- lara katılıyor. 1990 yıbnda RP'nin 'Hanım Komisyonla- n' kurulunca bu kez Recep Tayyip Erdoğan ve eşinden Esra Konar'a teklif gebyor, "Ha- nım komisyonunda çabş' diye. Bunun üzeri- ne Beyoğlu Hanım Komisyonuna giren Ko- nar, Î991 Ocak ayında arkadaslannın ıs- ranvla komısyonabaşkanseçıiıyor. Kot pantolonuyla ve açık başıyla 2 yıl baş- kanlık görevini yürüten Konar, çantasında başörtü taşıyordu. Namaz vakti başörtüsü- nü takıp sonra gene çantasına koyuyordu. Bir hafta önceyse 'Ruh sağlığı' için kapan- maya karar verdi. konar, RFnin toplantılarmda ve mitinglerinde uyguladjğı haremlik-selamlık olayını faydalı buluyor.(Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Bu süre içinde gerek partili erkeklerin ge- rekse kadınlann kendisini hiçbir şekilde eleş- tirmediğini söyleyen Konar, aksine diğer in- sanlann 'başı açık bir RP'li görünce şaşır- dıklannı' anlatıyor "Refah Partisi insanlara insan olduğu için yaklaşıyor. Kadınlan ise gerçekten baştaa görüyor. Şekil olarak önemsenmiyor. O açıkmış, o kapab>Tiuş. Şu müslümanmış. bu değilmiş. Benden başka örtüsüz hanımlar da var, gerek İl Komisyonun da gerekse bizim komısyonumuzda. Örtülü-örtüsüz aynmı soz konıısu bıledeğil biçim ıçın. Erkekler he- ni örtüsüz olarak görmüyorlardı. Ortülü ar- kadaşıma nasıl muamele yapıyorlarsa bana da aynı muameleyi yapıyorlardı. Biz şekilci değiliz. Şjekillerinden dolayı insanlar yargıla- namaz. İnanan. inandığı gibi yaşayabilme- b." 3 yılın ardından bir pazar günü kapanan Konar'ı gören arkadaşlan 'şoke' oldular. "Arük kapanmaya karar verdim" diyordu Konar. 3 aydır bunu düşünen Konar"ın si- nirleri bozulmaya başlamıştı. "Eğer ınandı- ğınız gibi yaşamıyorsanız zamanla yaşadığı- nız gibi inanmaya başbyorsunuz. Bu da in- san psikolojisinde çok büyük tahribatlara yal açıvor" di\en Konar sözlerini >öyle sür- dürüyor: '\ aptığım yanlışı biliyorum' "Çünkü ben öyle yaşıyorum ama kesınlik- le öyle inanmıyordum. Yaptığım şe>in yan- bşlığını biliyordum. Fakat olaylar, içinde bulunduğunuz çevre o duruma iüyor sizi. Artık bu duruma bir son vermem gerektiğini düşündüm. Çünkü psikolojimde çok büyük tahribatlar oldu. Kendi kendimle iyi geçin- meyen bir insan oldum. Arkadaş ve aıle iliş- kilerime de yansıdı bu asabi ve sinirb habm. Gittikçe arkadaşlanmdan uzaklaşmaya baş- ladım. Onlarla mutlu olmamaya başladım. Buradaki arkadaşlanmla daha mutlu olu- yordum. Kendi sağlığım için karanmı ver- dim, inandığım gibi yaşamaya. Bir gecede karar verdim ve ertesi gün uyguladım." Ailesı eski bir CHP'b daha sonra DSFli şimdiyse RP'li olan Konar. annesinin de ka- pab olduğunu ancak kendisi gibi RP'ye gjr- dikten sonra kapanmadığını söylüyor. RP'nin "tu kaka' olarak gösterildiğini an- latan Konar, özelbkle 1 Kasım seçim çabş- malan sırasında bu fikri yıkmaya çalıştıkla- nnı belirtiyor: "Kapılan çaldığımız zaman. 'biz size oy vermeyiz iktidara gelince bizi ka- payacaksınız' deyince arkadaşlanmız he- men 'bizim başkanımız da açık" diye beni gösteriyorlardı. Tabii harumlarda büyük bir şaşkınhk oluyordu. Aslında hanımlarda RP'ye bir yatkınbk var ama "RP geb'rse İran gibi olur, bizi kapatır. beylerimiz 4 hanım alır' korkusu var." Içişleri Bakanı İsmet Sezgin'in danışmanına polisin attığı dayağı mülkiye müfettişleri soruşturacak Danışmanakarakol dayağıbüyüyorANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in danışmanı Haşmet Aysan'm Dolisler tarafından dövülmesi olayı ile ilgili olarak açılan soruşturma, mülkiye başmüfettişlerince yürütülecek. Daha önce bu tür olaylarda polis başmüfettişlerinin görevlendirilmesine karşın, bu olayın bakanbğa bağb mülkiye başmüfettişlerine verilmesi, Bakan Sezgin'in olaya gösterdiği duyarlılığa bağlanıyor. Ankara Valisi Erdoğan Şahınoğlu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Soruşturmanın daha tarafsız yapılması için dün bakanlıktan mülkiye müfettişi görevlendiribnesini istedim " dedi. Ancak, sonışturmayı mülkiye başmüfettişlerinin yapmasını İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in istediği öğrenildi. Vali Erdoğan Şahinoğlu. Aysan'ın dövülmesi olayını değerlendirirken. "Bu, ikinci oluyor. Daha önce de Refah Partisi milletvekili Omer Faruk Ekinci'nin dövülme olayı olmuştu. Gerçi o olayın tartışması sürüyor. ama polislerin dikkatini çektik" dedi. Vab' Şahinoğlu. bakan danışmanı Haşmet Aysan'ı dövdükleri ileri sürülen bir komiser yardımcısı ile olay anında karakolda bulunan polislerin açığa abnıp abnmayacağı konusunda ise. "Soruşturmayı >ürütecek mülkiye başmüfettişlerinden bir talep gelirse. elbette açığa abnacaklar "diye konuştu. Şahinoğlu. "Sizin, böyle bir yetkiniz var. Kullanmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna. "Evet var ama. açığa aldığınız zaman. idare mahkemesine gidıp. yürütmeyi durdurma karan abyorlar. Bu yüzden, müfettişlenn karannı bekliyoruz " yanıtını verdi. Oktay'ın açıkladığı cezaevleri reform paketiyle tutuklulara başka ceza verilemeyecek Malıkûıııagündüzkoğuş, gecehücre • Adalet Bakanı Seyfı Oktay, açıkladığı cezaevleri reform paketiyle devletin hükümlüye daha kolay hâkim olmasını sağlamak için birey sel hücreler öngördüklerini beîirtti. Oktay. Avrupa'da hükümlülerin geceleri birey sel hücrelerde banndınldığı- nı belirterek çocuk mahkûmlann ;n nlacağını kavdetlı. Adalet Bakanı Sevfi Oktav ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Seyfı Ok- tay, cezaevleri reform paketini acıkladı. Mahkûmlann gündüz koğuşlarda, gece ise hücrelerde barındınlmasını öngören re- form paketıne göre "Tutuklu ve hükümlülere mahkeme ka- rannda yazılı cezadan başka ceza verilemeyecek, cezaevleri- nin dış koruması jandarma ta- rafından değil. Adalet Ba- kanlığı'na bağlı silahlı infaz ko- ruma memurlan tarafından sağlanacak. Yetişkin hükümlü- lerle çocuk hükümlüler ayn yerlerde kalacak. Hükümlüle- rin günlük iaşe bedeb de 15 bin lıraya çıkanlacak." Adalet Bakanı Seyfı Oktay. devletin hükümlüye daha kolay hakim olmasını sağlamak için bireysel hücreler öngördükleri- ni belirterek Avrupa'da hü- kümlülerin diğerleriyle ikamet etmelerinin yararlı olduğu dü- şünülen koşullar dışında gecele- ri bireysel hücrelerde banndınl- dığını söyledi. Oktay, hazırladıklan tasan- da yetişkin hükümlülerle çocuk hükümlülerin normal cezaevi koğuşlan yerine eğitim evlenne abnacağını beîirtti. Cezaevleri- nin dış korumasının bugüne kadar jandarma tarafından sağlandığını anımsatan Oktay, "Bu tasanyla cezaevlerinin dış güvenliği Adalet Bakanlığı'na bağlı silahb'infaz koruma me- murlannca sağlanacak. Cezae- vi yönetimi yerel Cumhuriyet Savalığı'ndan alınarak doğru- dan Adalet Bakanlığı'na bağla- nacak, Böylece cezaevi yöneti- minde dış ve iç güvenliğin sağ- lanmasında iki başlıbk ortadan kaldınlmaktadır" diye konuş- tu. Hükümetin göreve başlama- sıyla boşaltılan Eskişehir Ce- zaevi'yle ilgili olarak Bayındır- lık Bakanbğı'nca hazırlanan projenin incelendiğini belirten Oktay, bu cezaevınden nakledi- len hükümlüler hakkında bilgi verdi. Oktay. bakanlık projesi- nin uygulanmasıyla içyapısı ye- niden düzenlenen Eskişehir Ce- zaevi'ne kent merkezinde yer alan Eskişehir Kapalı Cezaevi'- ndeki tutuklu ve hükümlülerin nakledileceğini söyledi. Oktay. diğer ceza ve tutukevlerinin fizi- ki durumlannın yenıden ele alı- narak Birleşmiş Milletler ve Avrupa standartlanna uygun bir yapılanmaya kavuşturla- caklannı söyledi. Adalet Bakanı Oktay. ilgili çev relerin görüşüne sunulduğu- nu açıkladığı ceza infaz rejimiy- le ilgili tasanda hükümlü ve tu- tuklulara keyfı ceza verilme- sinin de önüne geçileccğini sa- vundu. Çe\Te Bakanı olaya el koydu Akyürek, zehirii atık itlıaliııi engelledî ANKARA (AA) - Çevre Bakanı Doğan- can Akyürck. Yunanistan'dan Türkiye'ye ithal edilmek ıstenilen zehirii atık olayına el kovarak ithalatı durdurdu. İıhalatı yap- mak isteyen Yalova Elyaf Fabrikası, ithal edilecek maddenin "hammadde" olduğu- nu iddia cderken, bakanlık "atık" olduğu- nu söylüyor. Çevre Bakanı Doğancan Akvürek. ze- hırli atığın "hammadde" adı altında işlem gördüğünü belirterek şunlan söyledi: "Olayı fark etmeseydik variller dolusu zehir. yine Türkiye'ye girmiş olacaktı. Ola- yı duyar duymaz fabrika yetkilileriyle ve Yalova Kaymakamı ile temas kurarak it- halatı durdurduk." Yalova Elyaf Fabrikası Genei Müdürû Sclahattin Utkuolayı gelışımıni şöyle anlattı: "Fabrika ıflas edince, İtalyan bizi aradı ve ellerinde hammadde olduğunu. çok ucuza satabıleceklerini söyledi. Biz de fab- rikaya gidip numune aldık ve hammadde olarak işimize varayacağına karar verdik. Bunun üzerine. hemen hemen yan fıyatına anlaştık. Aslında bu hammadde bizim iş- imize yarardı." Ankara: Af Orgütü önyarglı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An-"> kara. Uluslararası Af Örgülü'nün (UAÖ) Türkiye raporunu. "tarafsız olmayan, ön- yargılı ve teröre cesaret verici nitebkte" şeklinde değerlendirdi. Dışişleri Bakanbğı, raporu "önyargılı" olarak nitelerken, ra- porda PKK ile ilgili ifadelerin örgütün say- gınlığına ve inandıncılığına gölge düşürdü- ğünü bildirdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan UAÖ'nün ra- poruyla ilgili olarak dün yapılan yazıu açıklamada. rapor. "haksız ve temelsiz id- dialann yer aldığı bir rapor" olarak nite- lendi. Açıklamada, raporun en dikkat çeken yönünün, "bütün Batılı ülkelerin te- rör örgütü olarak kabul ettiği örgütün, bölücü bir terör örgütü olarak değil. mu- halefet grubu olarak nitelenmesi" olduğu- na işaret edilerek şu görüşlere yer verildi: "İJAÖ'nün terörü teşvik etmesine ihti- mal vermemekle beraber. raporda yer alan bu ifadeleri fevkalade düşündürücü buldu- ğumuzu kaydetmek gerekir. Rapor, bu bölücü örgütün bir yıl içinde işlediği cina- yetleri dahi. tam manasıyla aksettirme- mektedir." Aczmendi tarikatı şeyhi Hacı Müslüm Gündüz 'Kurtuluş Savaşı'nın önderi Atatürk değildir' ŞERAFETTİNÖZCAN ELAZIĞ - 10 Kasım Atatürk'ü anma törenlerini basan ve protesto gösterisi ya- pan Aczmendi tarikatı üyelerinin tutuklan- masını "haksızbk" olarak niteleyen tarikat şcyhi Hacı Müslüm Gündüz, "Arkadaşla- nmızın yürüv üşü yasadışı değil" dedi. Mcnsupları Allah'a karşı 'acziyet' telak- kisi içerisinde olduklan için 'Aczmendi' adı verilen tarikatın şeyhi Hacı Müslüm Gün- düz, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Müritlerinin tutuklanmasını kevfi bir mü dahale olarak değerlendiren Şeyh Hacı Müslüm Gündüz, "Yürümekte olan in- sanlann yürümesine engel olunmuştur. Arkadaşlanmızın yürüyüşü onlann dikil- diği zamana rastlamıştır. O zaman biz de onlara "siz niye dikiliyorsunuz?' deriz. Mustafa Kemal'in huzurunda dikilmek zorunda değiliz" diye konuştu. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nın önderi olmadığını, ha- lıfeden emir aldığını iddia eden Şeyh Müs- lüm Gündüz. "Anadolu hareketini güzel telakki edersek herkes kendisi savaşmıştır. Daha sonra Mustafa Kemal velinimetine ihanet ederek. Türk milletinin de müteva- zılığı ve münislığı ile hak etmediği bir unva- nı zorla ele geçirmiştir" dedi.