Katalog

14KASIM 1992 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada tabii vatandaş daha sağduyulu' derken. sözlerini gülü- şüylesüslüyordu. Halk, bu anlatıma göre "gidişatı" acaba muhalefetten daha iyi mi değerlendiriyordu? inönü, siyasal polemik- lere yol açacak tuzağa yakalanmadı. Daha önceki yoru- munu sürdürdü. "Desteğini devam ettiriyor" demekle yetindi. Demirel'e soracak olursanız, inönü ile hemen hemen aynı koşutta yanıtlar verecek. Her hafta başında çeşitti soru ve sorunları içeren anketin sonuçlarını alan Başba- kan'a göre kasımın ilk haftasındaki fırtınalı günlerde, "Halkın hükümete desteği yüzde 50-60 arasmda devam ediyor" Söyleşiler zaman zaman halkın nabzından kimi başka konulara kayıyor. Örneğin bugünlerde sona ermesi bek- lenen sınır ötesi harekât, inönüye göre "Esas itibanyla bitti. Şimdilerde rötuşlar yapılıyor." Başbakan Demirel daha kesin zaman veriyor. Temiz- lik harekâtının -başlayan kış koşullarında- on üç, on beş gün daha süreceğini söylüyor. Başbakan Yardımcısı, "Dışandan gelen yardım kesi- lince içerideki terörün sona ereceğine" inanıyor. Demi- rel yargıyı paylaşıyor. Ancak -anket sonuçlarına daya- narak- bir önemli ek yapıyor: "halkın yüzde 80'inin Kürt meselesinde fevkalade hassas olduğunu". üstelik altını çizerekbelirtiyor. Kesişme noktası Biryasa. içerideki vedışarıdaki irdelemelerin bir nok- tada kesişmesine, birleşmesineyol açıyor: Ceza Muha- kemelerı Usulü Kanunu! Demirel, Meclis grubunda CMUK'un bir an önce çık- ması gereğini vurgularken, "Gelen giden bu yasanın ne olduğunu soruyor"diyordu. Gelen giden, açıkçası Batılı- lardı. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le bakanlığın üst düzeyi, Batı'nın, demokratikleşmenin "yavaş işlemesin- den" yakındığını hükümete duyuruyor; İnönü, yakınlar- dagittiğiTunus'ta demokratikleşmeye CMUK benzeri bir yasayla hız verildiğinden söz ediyor. Başta ABD, sonra Avrupa ülkeleri, PKK'ya karşı sava- şı anlayışla karşılıyorlar. Ama demokratikleşme bahsin- de?.. Bu hükümete büyük prim verdiklerini, ancak henüz somut bir şey yapılmadığını duyuruyor, "insan hakları ve demokratikleşmede ciddi adımlar beklediklerini" söylüyorlar. Ek konu olarak, Kıbrıs sorununu "şöyle ya da böyle çözmemizi" her fırsatta yineliyorlar. Dışandan bakıldığında, içeride olduğu gibi demokra- tikleşmenin belli başlı soruna dönüştüğü açık seçik gö- rülüyor. Bu gerçeğe karşın partilerimiz, milletvekilleri- miz yasayı geciktirmek için acaba ne gibi yeni oyunlar düşünüyorlar? Dışarıdan içeriye, içeriden dışarıya söyleşirken, Tür- kiye'yi nasıl gördüğünü anlatan inönü "bir karamsarlı- ğa"değiniyor. "Meclis'in elindekiyasalar vemeseleler üzerinde biraz çabuk davranması, zannederim çok bü- yük değişiklikyapacak"diyor, sonra bir yargıya varıyor: "işler çok -Meclis'te- yavaş gidiyor. Son günlerde ka- ramsarlığa neden oluyor. Bunu değiştirdiğimiz zaman mesele kalmayacak" örnek olarak CMUK söylendiğinde onaylıyor ve şöyle konuşuyor: "Kaç haftadır aynı yasa üzerinde uğraşıyorlar. Ilerle- me olmuyor. Bekleyen işler var, mese/a ILO söz/eşme- leri, ekonomiyle ilgili olanlar... Karamsarlığı atabilmek için Meclis 'in çalışması, tabii sorumluluk bizde, çalıştır- mamıztetzım'.' - - - Bir bakıma dışandan içeriye sorun, demokratikleşme üzerinde odaklaşıyor. HAVADURUMU M " • • ' • ~ - ~ - • - - - - • llleteorolO|i Gene) Mj- C*~K >--•—•»» durtuğu nden aiınan Dilgıye /jm^t^^^-j^î^ ^~~^_^.^—_ r^~^S gore yurdun batı kesımlerı f^ n ~J r? r J- / "~? ? <^^^J) L. cok bulutlu Marma'a. Ege " f K f A ^ ' ^^^7)—~" ^ ^ 3atıKaradenız,IçAradolu- r£ j i p *p* / %% \ nurı kuzeyöatısı ıle Batı ve ^ %£,— , _ ^ ı _ ^ 7 i Orta Karaderız yağmurlı, V^ _' \ ^ p ^Jj ^ii?"*V dığer yerier parçalı az DU- ' S . ' v T A f * ^ J / * ^ utlu gececek Hava sıcakiı- ^"^ +*•-* \y» ğı bıraz artacak, ruzgâr guney ve batı yofilerden orta ve yer yer kuvvetlı ve kısa SLrelı Mına seKİınde esecek Demz'ennızde ruzgâr Günbatısı ve lodostar 4-6 yer ye'T . Ma'mara ve Karadenız de 8 kuvvetnde saatte 14-27 yer yer 33 deniz mılı hııa esecek. Van Goiu nde ha\.a parça- ıveazöulutlugeçecek. TURKIYE Aaa^a Atyon Ağn Ankara Antalya Aydın Bursa Çanakkate Dıyatıakır Edırne Eskısehır Istanbul Izmır Kooya Mersın Samsun Trabzon Zonguldak DE B 22 Y 12= A 6' Y 13' Y 22' Y 20" Y 16" Y 18- A 15' Y 15" A 6' Y 12" Y W~ Y 19' Y 12" B 21' Y 23" B 23' Y 18' 1C- 0' -T -2" 9° 10' 4" 7" 2" 4" -8' 0* 7" 10" -3' io" 9' 9' T • s * DUNYADA Amstertarr Amman Atına Bağdat Bfûksel Cenevre Frantfurt Letkoşa Petensturg Londra MadrKj Milano Moskova Mûnıh Pans Prag Rryad Roma Vryana K r A 24' Y 16" A 24' K 8" K 8* K r B 23" K 0" B 8° B ir B 91 K -2" K 6" K 8* K 8* A 28" B 13° K 9" A-acık B-Ouıjtiu G-gunesl K-karlı S-as Y-yağmurlu Atalay: Beııi teröristler vıırdu PKK: Devlet işi olduğu belli PKK Iğdır'damahalle bastı Haber Merkezi - Iğdır'ın Doğubeyazıt Mahallesi'ne bas- kın düzenleyen PKK milıtanla- n bazı ev lere ateş açtı ölen ya da varalanan olmadı. Elinde bom- ba patlayan bir PKK'lı öldü. Diyarbakır'da iki meslektaşla- nnın öldürülmesini protesto eden bir grup öğretmen sessız vürüyüşyaptı. Iğdır'ın Doğubevazıt Mahal- lesi önceki gece saaı 24 00 sıra- lannda bir grup PKK'lı militan tarafından basıldı. PKK'hlar Basın Sokak'ta Alay Çetre adlı kişinın evı ile diğer bazı konut- lan uzun namlulu sılahlarla ta- "dılar. Açılan ateşte ölen ya da ralanan olmadı, bazı konut- lann camlan kınldı. Bu sırada mahalleye bomba atmak iste- yen PKK militanı Oruç Ate- şoğlu bombanın elinde patla- ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Evıne giderken önceki gece uğradığı bombah-silahlı saldında varalanan Divarbakır Belediye Başkanı Turgut Ata- lay. olayla ilgili olarak, ""Terö- ristlerin yapuğı belli" dedi. Koruma polisi Orhan Kara- dağ'ın hayatını kaybetmesine neden olan saldınnın. Atalay'ın göreve geldiğinden beri PKK'- ye haraç vermemekte direnmesi üzenne gerçekleştiği iddia edili- >or. Atalay. tedavi altına alın- dığı Ankarada. Başbakan Sü- leyman Demirel, CHP Gene! Başkanı Deniz Baykal, Ana- kcnt Belediye Başkanı Murat Karayalçın, bakanlar veçok sa- yıda milletvekili tarafından zi- yaret edildi. 3 kurşun ve şarapnel parçala- nyla varalanan Divarbakır Be- lediye Başkanı Turgut Atalay. dün sabah Ankara'ya getirile- rek, Bayındır Tıp Merkezi'nde tedavi altma alındı. Atalay bu- rada. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken. "Şüphelendiğim kimse yok. Ancak. 1 yıl, 1.5 y\\ önce telefonla birkaç kez tehdit aldığımı hatırlıyorum. Ama son zamanlarda. bu tür şeyler yoktu. Ben.de her türlü tedbıri- mi almışüm. Fakat maalesef. böyle bir olaya muhatap ol- maktan kurtulamadım" dedi. Atalay, "Olayla ilgili kuşkula- nn PKK üstünde yoğunlaşma- sını nasıl değerlendiriyorsu- nuz?" sorusuna. "Bilemiyo- rum. Ama şunu söyleyeyim; teröristlerin yaptığı belli" yanı- tını verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yakınlığıyla bi- lınen eski milletvekili ve SHP Parti Meclisi üyelerinden kar- deşi Fuat Atalay ile eşi Dr. Se- vinç Atalay'ın, süreklı başında bekledikleri Turgut Atalay. Ba- yındır Tıp Merkezi'ndekı oda- sında, olayı şöyle anlattı: "' 12 kasım perşembe giinü sa- at 22.00'ye kadar belediyede çalışmalanıtiı sürdürdüm. Ge- ce saat 22.05'te. yanımda koru- ma polisim ve şoförüm olduğu halde. eve gelmek üzere beledı- ycyi terk ettım. Oturduğum ev. bir başkanlık konutu dcğil. ya- nı lojman değil. Başka insanla- nn da oturduğu bir apartman dairesi. Onun yan girişi var. Araba onun yanında park etti. Önce koruma polisi. arkasın- Başbakan Demirel, Dharbakır Belediye Başkanı'nı Bayındır Tıp Merkezi'nde ziyaretinde, "Vlerak etme kardeşim, bir kaç gün sonra hiç bir şeyin kalntaz " dedi. (Fotoğraf: R1ZA EZE R) ması sonucu olay yennde öldü. Silvan'da güvenlik güçleriyle çatışmaya giren 2 PKK'lı mili- tan öldürüldü. Dıyarbakır'ın kırsal kcsımin- . . . . , - de PKK'ya ait içinde muhtelif dan şotor ındıler. Bendeonlan gıda maddeleri bulunan 33 sığı- nak ortaya çıkanlarak kullanıl- mazhalegetirildi. PKK militanlan tarafından takip ederek indim. Demek ki benim ınişimi beklemışler. Tam "ben iniyordum ki. korumam "başkanım' diye uyardı. O sıra- da karşıdakı nıarkette bir genç gördüm. İner inmez. 4 metre gende bir genç adamı gözlcdım. Once, "Acaba benimle konuş- maya mı gelmiş" diye düşün- düm. Fakat arkasından. elinde silah gördüm. Tabancaydı. Fa- kat bir tutukluk yapmıştı her- halde. bana doğru yöneltti. ama ateş almadı önce. Ben o arada. hemen üstünegıdip. sila- hı elinden almayı düşündüm bir an. Fakat mekanizmayı çalıştı- np. hemen ateş etmeye başla- yınca, tabii ki bundan vazgeç- tim." Pkk'nıniddiasi PKK'nm yayın organı ola- rak bilinen Berxwedan Haber Ajansfnca gazetelere gönderi- len açıklamada. "Devlet, her zaman olduğu gibi kendini pır-ü pak ilan ederek. olavı Ankara'dan 'savaş esiri9 tanınıına tepki üç gün önce Diyarbakınn Çı- ilçesine bağlı Aktepe kö-nar yünde öldürülen ilkokul öğret- meni Vural Akdeniz ile Bismü'- in Bölümlü köyü ilkokulu öğretmeni Emin Ayın ve eşi için dün Diyarbakır Valıliği önünde cenazetörenidüzenlendi. Bölge Valisi Ünal Erkan \e Divarba- kır Valısi İbrahım Şahin'in de katıldığı cenaze töreninde 700 metre sessiz yürüyüşyaptı. Memurdan eylem planı • Baştarafı 1. Sayfada tşkollannınözelliklerinegöre işe toplu gidiş geliş, vızite. iş yavaş- latma ve iş bırakma eylemleri yapılacak. 19aralıkta tüm iller- de "Kamu emekçilerinin sendi- kal mücadelesinın dünü, bugü- nü ve önümüzdekı sürede sorunlanmız" konulu paneller düzenlenecek. 21 aralıkta bü- tün illerden Ankara'ya otobüs- lerle topluca gidilerek aynı gün TBMM Başkanı'yla görüşüle- cek. Öte yandan demiryollannda örgütlü Tüm Ray-Sen birinci kuruluş yıldönümünü dün Haydarpaşa Gan'nda düzenle- diği bir törenle kutladı. Tüm Ray-Sen'e üye 300 dolayında demiryolu memuru. öğlen saa- tinde gar içinde toplanarak "Yaşasın sendika; işte geldik bir yaşına" sloganı ve alkışlarla coşkulannı dile getirdiler. ba- lonlar uçurdular. İstanbul Valiliği'nin başvu- rusu üzerine Kadıköy Cumhu- riyet Savcıhğı'nca Tüm Ray- n'in kapatılması talebiyle açı- lan davanm ılk duruşması da dün 1. Asliye Hukuk Mahke- mesi'nde yapıldı. Savcılık. id- dianamesınde "657 Sayılı Dev- let Memurlan Kanunu'na göre sendika kurmalan mümkün ol- mayan. 9 devlet memuru tara- fından kuruluş başvurusu vapı- lan Tüm Ray-Sen'in 2821 sayılı Sendıkalar Yasası kapsamında sendika sayılamayacağı" belir- tilerek sendikanın faaliyetlen- nin durdurulması ve kapatıl- ması talepedıldı. Dava. 22ocak tarihmeertelendi. Devlet Hava Meydanlan İş- letmesi'nde örgütlü Tüm Hava- Sen Genel Başkanı Cengiz De- mır ve 6 yönetim kurulu üyesi- nin başka illere tayin edildiği bildirildi. Bugüne İcadar yapı- lan bildirimlerlerde üç kişinin Urfa. Divarbakır ve Gazian- tep'e tayinin çıktığını diğer bil- dirimlerin de önümüzdeki gün- lerde yapılmasını beklediklerini belirten Çengız Demir uygula- mayı "Önümüzde 1. olağan genel kurulumz vardı. Genel kurul öncesi yapılan bu tayinler resmen sendikayi kapatmak amacını taşıyor" diye eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanlığı yet- kilileri. Kürt lider Celal Tala- bani'nin teslim olan PKK'lıla- nn "Cenevre Anlaşması çerçe- \esinde savaş esiri" olarak değerlendirileceği yolundaki sözlerine sert lepki göstererek, bu sözleri "çok ağır ve vahim bir hata" olarak niteledi. Içışle- ri Bakanı İsmet Sezgın de. olayı "PKK'lılan bize vermemenın bir gerekçesidir bu" diye nıte- lendırdi. Başbakan Süleyman Demirel. sınınn Irak tarafının peşmergelerin eline geçmek'.e olduğunu. onların sınır güvenli- ğinı güvence altına alacaklannı açıkladı. Demirel. dün Başbakanlık'ta bir gazetecinin, "Kuzey Irak'ta son durum ıle ilgili sıze gelen bılgı nedir? Esırlenn ladesi ko- nusunda sıze somut garantı ve- nldi mi?" sorusunu yanıtlar- ken. üzerinde çalışılan konu- nun "sınır güvenliği" olduğunu ıfade ederek. "Sınır uzunca bir süredir PKK'nın elindeydi. PKK bu sınırdan tümüyle uzaklaştınlmıştır. Sınır şimdi peşmergelerin eline geçmekte- dir. Onlar sınır güvenliğini te- minat altma alacak ve nihavet karşılıklı sınır güvenliğinin na- sıl sağlanacağı onlarla görüşü- lüyor" diye konuştu. Demirel. Kürt liderlerle esirlerin iadesi için görüşen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bit- lis'ın dün kendisinı arayarak. görüşmeler hakkmda bılgı ver- diğini açıkladı. Sılopi'de önceki gün Jandar- ma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Biılis ve diğer Türk yetki- lıler ıle Kürt liderler Celal Tala- banı ve Mesut Barzani'nın katı- lımıvla yapılan toplantı sonra- sında. Talabani'nin PKK militanlannın Türkive'ye iadesi konusundakı soruya verdiğj. "Cenevre Anluşması'na bağlıyız. Biz uluslararası kurallara bağlı- yız" yolundaki sözleri, An- kara'da tepki yarattı. Dışişleri çevreleri. PKK'lılann. Cenevre Anlaşması hükümleri çerçeve- sınde "savaş esiri" olarak kabul edilmesinin olanaksız olduğu- nu bildirdiler. Üst düzey bir jetkili, peşmergelere teslim olan PKK'lılann "iç suçlu ve te- rörist" olduklannı belirterek, "Cenevre Anlaşması bunlar ıçın geçerli değildir" dedi. Teslim olan PKK'lılara "savaş esiri" muamelesi vapılamayacağını Sezgin: Atalay'ı PKK cezalandırdı • Baştarafi 1. Sayfada kınıvorlar mı kınamıyorlar mı? Önce bunun hesabını versinler. sonra ölüm orucu tutsunlar" diye konuştu. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. bobreklerindeki rahatsızlık ne- deniyle tedavi gördüğü Gülha- ne Askerı Tıp Akademisi'nde Cumhuriyeı'in sorulannı yanıt- larken PKK'nın, "Benden son- ra tufan" diyerek bölgede baş- ka eylemlere de girişebileceğine dikkat çekti. Sezgin. bu eylem- lenn önüne geçilebilmesi için vakın bir zamanda yurtiçine dönük büyük bir operasyon başlatılacağını bildirdi. İçişleri Bakanı Sezgin, Diyar- bakır'da önceki gece belediye başkanı Turgut Atalav'a yapı- lan saldırı ile ilgili olarak şunlan sövledi: "Turgut Atalay'ın ötcden be- rı bir sıkıntısı vardı. PKK, ken- disine pek rahat vermıyordu. rahatsızdı. PKK. o bölgeyi bü- tünüyle etkisi altına almak ve haraca bağlamak istiyor. 1991 milletvekili seçimlerinden sonra adeta. "Ekim seçimlerinde bu bölgede seçim olmadı. Devlet voktu. Orada bir nevi zorbahk egemen oldu. Bu zorbahk so- nunda işte oylar bu şekılde te- celli etti' diyerek PKK. millet- vekillen ve beledive başkanlan- nın hepsinı kendismin seçtirdi- ğini varsayıyor. Kendi emrin- den dışan çıkılmaması gerekti- ğini ileri sürüyor. Tabii bunun dışına çıkanlar da cezalandınh- yor. Sayırı başkanımız Atalay da sanıyorum. bu cezalandın- lanlann arasında. Son derece değerlı bir arkadaşımızdır, be- nım de sevdiğım bir kardeşim- dir. Son derece üzüldüm PKK burada. son olaylardan sonra büyük çapta gücünü yitırdikten sonra. bir bakıma henüz daha bitmediğinı kanıtlamak ıstiyor. Militanfan, sempatızanlan nez- dinde de güç gösterisinde bulu- nuvor. Yaptıklan çılgınlıklann da bundan kdvnaklandığını sa- nıvorum Ama en kısa zaman- da. hıçkımsenin şüphesı olma- sın. bu çılgınlıklan yapabilecek güçlen de bulamayacaklar. Ya- nı her zaman ifade ettığimız gibi 'İç ve dış odaklan söndürece- ğiz' diyoruz. Dış odağı. büyük ölçüde söndürmek üzereyiz. Sı- ra ıç odaklara gelıvor En kısa zamanda da belli mıhraklardan merkezlerden başlamak üzerc. bu odaklan da söndüreceğiz." İçışlen Bakanı Sezgin. PKK'nın olaylara "Benden sonra tufan " mantığı ile >ak- laştığını belirterek "Büvük kumar o>na\abilirler" dedi. Sezgin. HEP'lı 18 milletveki- linin ölüm orucunu değerlen.ii- rirken de bu milletvekillerinin da kavdeden yetkili. "O zaman bunlara sıfat tanınmış olur. Biz o sıfatı hıçbir zaman tanımadık \e tanımayız da. Biz orada sa- vaş da vermiyoruz. Yapılan iş terörle ve teröristlerle mücade- ledir" diye konuştu. Aynı yetkili. "Bu sözler üze- nne uyan yapıldı mı?" sorusu- na. "Bu sözler söylendigi anda yapılmıştır" yanıtını verdi. Sezgin. Cumhuriyet'in Türkıve PKK'lıları gen isti- yor. Âncak Kürt liderler, PKK'lılara savaş esiri statüsü uygulanmasını istiyorlar. Böy- lesi bir tavır karşısında. iade nasıl gerçekleşebilir?" yolunda- ki sorusuna. şu karşılığı verdi: "O başka. Ben istenm. bana verir veya vermez. Kendi irade- si var onlann. Ben onun irade- sine bağlı değilım ki. Savaş esiri statüsü uygulanır veya uygu- lanmaz. Ama işin aslı, PKK'- lılan bize vermemenin bir ge- rekçesidir bu." Askeri yetkililer ise Cenevre Söz'.:şmesi'nin savaş esirlerine uygulandığını belirterek, "Bun- lar devlete isyan etmiş eşkiya- dır" diye konuştular. "korku ve panik içensinde" ol- duklannı belirtti. Sezgin. HEP'li milletvekillerine "PKK'vı kınıvorlar mı kınamı- \orlar mı? Önce bunun hesabı- nı versinler. sonra ölüm orucu tutsunlar" eleştırisini getırerek şu görüşlere yer verdi: " Açıkça ifade etsinler. PKK'vı benımsiyorlar mı. be- nımsemıyorlar mı? İstiklal Marşı söylerken öldürülen öğ- retmenler var. Bunu kınıvorlar mı kınamıyorlar mı? Hani'de 12 kişinin öldürülmesini kını- vorlar mı kınamıyorlar mı? Bunlann hesabını versinler, ölüm orucunu sonra tutsunlar. Bunlar esasen bir tedirgmliğin içerisindeler. Bütün bunlar, o korkunun. tedirgmliğin ürünle- ri. Bunlar. şimdi millet nezdin- de. bunlar maalesef PKK'yı himaye ediyor görüntüsünde- ler. Öndan kurtulsunlar her şeyden önce." PKK'nın üstüne yıkmaya çalış- tı. Görüştüğumüz PKK kay- naklan. olayın devlet tarafın- dan yapıldığını belirttiler" görüşü yer aldı. Görgü tanıkla- nnın ifadelerine de yer verilen açıklamada. saldınyı düzenle- yenlerin 47 AV 666 plakab araçla önce Silvan yoluna doğ- ru gittikleri. aradan 15 dakika geçtikten sonra aynı aracın bu kez Mardinkapı yönüne gittiği, araç içindekilerin yüksek sesle türkü söyledikleri belirtildi. Koalisyon CMUK'ta aıılaştı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Koalisyon parülerinin Ceza Muhakemeleri Usulü Ka- nun Tasansı (CMUK) üzerin- deki anlaşmazlıklan giderildi. DYP ve SHP grup başkanve- killeri ile Adalet Bakanı Seyfı Oktay. dün TBMM'de bir ara- ya geîerek CMUK'a son şeklini verdiler. Tasannın, soruşturma ve ko- vuşturma organlannın, huku- ka aykın şekilde elde ettiklen kanıtlann, terör suçlusu olsa bi- le geçerli sayılmamasını öngö- rcn maddesi üzerinde uzlaşma sağlanırken tasannın, Terörle Mücadele Kanunu ve DGM'- nin kuruluş ve yargılama usulü hakkındaki kanun ile Polis Va- zife ve Selahiyetleri Kanunu'- nun bazı maddelerinin yürür- lükten kaldınlmasını öngören 30. maddesi de yeniden yerine kondu. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, DYP Grup Başkanvekilleri Güneş Müftüoğlu ve Bekir Sa- mi Daçe ile SHP Grup Başkan- vekili Aydın Güven Gürkan dün TBMM'de bir araya gele- rek CMUK üzerinde görüştü- ler. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmeden sonra açıklama yapan Adaleı Bakanı Oktay, CMUK üzerinde anlaşma sağ- landıeını söyledı. Oktay şöyle konuştu: "DGM. bundan sonra sade- ce doğrudan doğruya terörle ilgili suçlara bakacaktır. İkınci önemli konu: hukuka aykınde- liller. terör suçlusu da olsa ka- bul edilmeyecek. Hükümet ortağımız. aynca tutuklama ıçın 7 yıl olan ceza sınınnın 5 yı- la ındinlmesi talebınde ve hü- kümlülüeün dcvamına itiraz yolunun kapaiılması talebın- dende vazgeçti." Uzlaşma sağlanmasında. Başbakan Demirel ile Başba- kan Yardımcısı İnönü'nün. her ikı partide oluşturduklan zemi- nin önemli rol o\nadıgı ve özel- likle Demirel'ın grup toplantı- sında yaptığı konuşmanın ctkili olduğu belirtıliyor. GOZLEM UCURMUMCU • Baştarafi 1. Sayfada gazetesi yazarlarından Taha Akyol, Kürt sorunu konu- sunda görüşlerini açıkladılar. Bu açıkoturumdan önce de Cafer Tayyar Şafak'ın, "Kürdistan Yurtseverler Birliği" lideri Celal Talabani ile yaptığı görüşme ekrana getirildi. Müjdat Gezen de "etnik kökenli fıkralar"\\e programa renkkattı. Program, Şefik Uyguner'in piyanosu eşliğinde, Le- man Sam'ın Nâzım Hikmet'in çocuk ölümlerini konu alan Hiroşima'da ölen kız çocuğunu konu alan şürinden yapılan şarkı ve hep bir ağızdan söylenen "Memleke- tim" şarkısı ile kapandı. "Memleketim " şarkısını, Malatya doğumlu Orgeneral Bitlis ile Mardin doğumlu HEP Genel Başkanı Türk ve Yozgat doğumlu Akyol birlikte söylediler. Ne güzel yazmış Nâzım: -Kapı/arı ça/an benım / kapılan birer birer I Gözünüze görünemem I göze görünmez ölüler I Benim sizden kendim için I hiçbir şey istediğim yok I Şeker bile yiye- mez ki I kâğıt gibi yanan çocuk I Çalıyorum kapınızı I teyze, amca, bir imza ver I Çocuklar öldürülmesin I şe- ker de yiyebilsinler." Nâzım bir başka şiirinde "Dörtnala gelip Uzak Asya'- dan I Akdeniz e bir kısrak başı gibi uzanan I bu memle- ketbizim"d\yor. -Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak I ve bir ipek halıya benzeyen toprak I bu cehennem, bu cen- net bizim. Cenneti cehenneme, cehennemi cennete çevirmek bizlerin elindedir; Türküyle, Kürdüyle, Arabı, Çerkezi, Lazı ile bu topraklarda yaşayan ve içinde insan yüreği taşıyan herkese bu konuda görev düşüyor. Bu kan selini durdurmak ve bu kan gölünü kurutmak... Bu kan selinin durdurulması ve bu kan gölünün kuru- tulması için başta Musa Anter cinayeti olmak üzere böl- gedeki "faili meçhul cinayetler"\n bir an önce aydınlan- ması gerekiyor. Kuzey Irak ve Güneydoğu'da binbir türlü karanlık odak ve ajan cirit atıyor. Bu yüzden olaylara sağlıklı tanı- lar koymak ve cinayetleri aydınlatmak da güçleşiyor. örneğin, 18 Şubat 1992 günü öldürülen "2000e Doğ- ru" dergisi muhabiri Halit Güngen cinayetinde kullanı- lan silah, 27 ekim günü yapılan operasyonlarda sağ olarak ele geçirilen iki PKK'lıdan birinin üzerinde ete geçiyor! Bu önemli bir ipucudur. Bu konudaki soruşturma bir an önce derinleştirilmeli ve karanlık olay ortaya çıkarılmalıdır. Basın olarak bu karanlık ortamda Türk ve Kürt düş- manlığını tırmandıracak ve etnik kin tohumları ekecek yazı ve yorumlardan kaçınarak elden geldiğince nesnel olgulara ve belgelere dayalı, aydınlatıcı ve Kürt sorunu konusunda bilgi verici yayınlar yapmaya özen göster- meliyiz. Yabancılar, bizlerden çok daha önce Kürt sorunu ko- nusunda araştırma ve inceleme yapmışlar bile! örneğin, Berlin'de "Berliner Institüt für Vergleichen- de Sozialtolkschung" adlı araştırma enstitüsü ile Kürt sorununu başlıça çalışma konularından biri olarak se- çen Almanya'daki "Medico International" adlı sağlık kuruluşu "Kurden im Exil=Sürgündeki Kürtler" başlığı ile 1991 yılında "e/k/fab/"yayımlayarakbugün Avrupa'- ' nın çeşitti ülkeleriyle Amerika'da yaşayan Kürt aydınları ve sanatçıları ile Kürt yayın organlannın adres ve tele- fon numaralarını veriyorlar. Bu yayında "Kürt Yahudileri" başlıklı biryazıda israil'- de yaşayan Kürtlerle ilgili bir inceleme yer alıyor. Bunlann dışındakimbilir, Batılı istihbaratservislerinin hazırladıkları kaç rapor vardır? Kürt örgütleri konusunda basmımızda kaç tane özgün araştırma çıktı? PKK, önümüzdeki 22 kasım günü Al- manya'da "Ulusal Meclis" adını verdikleri PKK Meclisi için milletvekili seçimi yapıyor. Kimin haberi var bu se- çimlerden? Haydi bunları da bir yana bırakalım; üniversitelerimiz- de Kürt sorununu içeren kaç doktora tezi yazıldı? "Şimdiyekadaryasaktı" diyelim, peki şimdi? Kürt sorunu, yalnızca Türklere ve yalnızca Kürtlere bı- rakılmış bir sorun değil. Bu yüzden Kürt sorununun çö- züm yolları yalnızca Kuzey Irak ve Güneydoğu'da değil, Batı dadır. Sorunun çözümünü güçleştiren de işin bu yanıdır. Kürt sorununda bütün yollar Roma'ya değil, bütün yol- lar Kerkük'e ve Musul'a ve Ankara'ya da değil, bütün yollar VVashington'a, Paris'e, Bonn'a ve Berlin'e çıkı- yor... Moğultay: Bozuk düzen • Baştarafi 1. Sayfada Sos- val Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay. "Bu ülkedeeştsizlik, adaletsizlik. enflasyon ve za- man zaman da insan haklan ihlalleri oluyor. Biz olmuyor demıyoruz. Ancak bunlann se- bebi biz değiliz. Değjştirmeye çalışıyoruz" dedi. Moğultay. memurlann sen- dikal haklanyla ilgili İçişleri Bakanlığı genelgesinin Danış- tay'da iptalini memnunlukla karşıladığmı belirterek, "Benim hukukçulanm bunu İçişleri Ba- kanına ve hukukçulanna anla- tatnadı. ancak yargı anlattı. Yargıyı tebrik ediyorum" diye konuştu. Moğultay. yönetenlerin yö- nettiklerini dinlemedikleri du- rumlarda bunun bedelini öde- diklerini belirterek, "Bu hükümet de çalışma hayatında- ki haklan korumazsa bundan nasibini alır" dedi. Hayali ihraeatta karşılıkb • Baştarafi I. Sayfada göndenlen "gızir mektupta, Hazine ve DışTicaret Müsteşar Yardımcısı Yalgn Burçak'ın vanısıra. Hazine Dış Ticaret Müsıeşarlığı'nın (HDTM) Dış Ticaret Bölümü'nde görevli ba- zı daıre başkanlannın adlan da îiralanarak. hayali ihracat iş- InegöPde kaza: 8 ölü Haber Merkezi- Bursa'nın İnegöl ilçesi yakınlannda oto- büs-kamyon çarpışması sonu- cu meydana gelen trafık kaza- sında 8 kişi öldü. 24 kişi yara- landı. Nun Köse yönetimindeki 08 AK 001 plakah otobüsle sürü- cüsünün kimliği belirleneme- yen 14 EC 557 plakah kamyo- nun. Mezıtler-Güneykestane kövü mevkiınde çarpısmalan sonucu meydana gelen kazada, otobüs sürücüsü Nuri Köse, volcular Ali Osman Köse, Mu- rat Korkmaz. İfaze Genç ve Nermin Yıldız ve kimliği belir- lenemeyen 3 kişi yaşamını yitir- di. Yaralan 24 kişi de Bursa, İnegöl vc Bozüyük'teki hasta- nclerde tedavi altına alındı. Yurdun diğer yerlerinde meydana gelen trafık kazala- nnda da toplam 10 kişi öldü. lemlerine geçen dönemde göz- yumduklan, buna karşın görev başında bulunmalannın çok dikkat çekici olduğu ileri sürü- lüyor. Mektupta adı geçen dai- re başkanlannın, HDTM İhra- cat Genel MüdürlüğüileTeşvik Uygulama Dairesi Başkanlı- ğınd-a görevli olduklan belir- lendi. Ankarada siyaa ve ekono- mik çevrelerde yoğun tartışma- lara konu olan mektup konu- sunda HDT Müsteşar Yardım- ası Yalçın Burçak'ın yakın çevresine şu savunmayı yaptığı öğrenildi: "Komisyon başkanı bazı atamalar yapmamı istedi, ben bunlara olumlu yaklaşmayınca bu iddiayı ortaya attı. Oysa ha- yali ihracat olaylannın en yo- ğun cereyan ettiği söylenen dönemde ben, dış ticaretle ilgili herhangi bir sorumluluğa sahip değildim, benim, Hazine'nin Dış Ticaret Bölümü'nde görev almam. 1989 yılından sonra ol- du." HDT Müsteşar Yardımcı- sı Yalçın Burçak'ın, Öztürk aleyhine manevi tazminat da- vası açmayı planladığı da yakın çevresince ifade ediliyor. 91-92.92-93. öğrenci okul kımli- ğımi. hüviyetimi, Etibank banka hesap cüzdanımı kaybettım. Hü- kümsüzdür. HATİCEATMACA