02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 TÜYAP'ta imza Kültür Servisi- 11. TÜYAP İstanbul Kitap Fuan etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen imza günleri kapsamında bueün 14.00-18.00 arasında TYS standında. Asım Bezirci. Arslan Yüzgün. Behzat Ay. Burhan Günel, Bülent Habora, Celalettin Çetin, Halit Çelenk. İlhan Selçuk, Kasım L'çkan, Namık Do>muş. Nursen Karas. Oral Çahşlar. Ömer Faruk Ciravoğlu.ÖnerCiravoğlu. Yılmaz Elmas, Yusuf Ziya Bahadınh ve Zeynep Aliye kitaplannı imzalay acaklar. Çocuk Vakfı Yaymlan standında kitap ımzalayacak iki sürpriz isım ise. çocuk yazarlar. Işıl Gözen ile Melis Bilgin. Ataol Behramoğlu, 15.00-16.00 arasında. Can Yücelde 14.00-15.00 arasında Yeni Dünya Plak standında şiir kasetlerini. Zeynep Oral Mılliyet Yaymlan standında 13.00-17.00 arasında, Doğu Perinçek 16.00'da.Cemşid Benderde 13.00'deKaynak Yaymlan standında Mücap Ofluoğlu 15.00-18.00 arasında Boyut Yayınlan'nda kiıaplannı imzalayacaklar. Kitap Fuarı etkinlikleri Kültür Senisi- Kitap fuanndaTYS ile Alman Kültür Merkezi'nin düzenlediği. Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu A katı konferans salonunda sürüyor. Bugün saat 14.00'de başlayacak oturumda. Fatih Erdoğan. Karin Richter-Halle, Turgay Kurultay ve Gundel MaUenklott konuya ilişkin bildirilerinı sunacaklar. Saat 17.00'de başlayacak, "Türkiye'de Çocuk ve Gençlik Edcbiyatının Özendirilmesi \ e Bir Çocuk Gençlik Kitabı Ödülü'nün Oluşturulması" konulu panelin katılımcılan ise, Gundel Mattenklott. Meral Alpay. Füsun Ant. Zeynep Oral. Alpay Kabacalı ve Hasan Bülent Kahraman. "Üç öykü üç film' Kültür Servisi- Bugün Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde (KSM)-Üçöykü.üçfilm" adlı bir gösteri sunulacak. Saat 15XX)'te başlayacak programda. Sabahattin Ali'nin "Genç Bir Delikanlf, Oktay Akbal'ın "Bir Kadın Bir Erkek" ve Faik Baysal'ın "Nuni" öykülerinin video fılmleri gösterilecek. Aynca, Oktay Akbal ile Faik Baysal konuyla ilgili söyleşi yapacaklar.(3609095) Senaryo ve sinopsis yarışması ANKARA(AA)- Kültür Bakanhğı. "Senaryo ve Sinopsis" yanşmasında belirlenecek sinopsislerin senaryolaştınlması süresini 15 mart tarihine kadar uzattı. Bakanhkça yapılan âçıklamada, belirlenecek sinopsislerin senaryolaştınlmasında katılımın fazla olması nedeniyle, sürenin uzatıldığı belirtildi. Açıklamaya göre Bakanlık, en başanlı 20 sinopsisi 11 aralık tarihmde yapacağı değerlendirme kurulu toplantısında belirleyecek. En başanlı 10 senaryo ise. 17nisan 1993'te açıklanacak. bugün bilsak 14 Kaam Cumartesi: Görsel Sanat Atölyejeri Mehraet GÜLERYÜZ yöneüminde Perşembc-Cuma Fotoğraf ve Sinema Atölyes Selçuk TURANU Seramik Atölyesi KadriycEzcl AĞAOĞLU yöneaminde Salı - Perşembe-Cumartesi Rus Dili Çalışmaları Pazanesi-Perşembe 19.00-21.00 Cafe-Foyer-Bar(Giriş) Rock Cafe-Bar(5.Kart KesmeŞeker bilsak, sıraselviler cad., soğancı sok. 7 cihangir 243 2& 79-99 tNGİLİZCE'yi S koaoşu stzi Aacrikab dott Bahariye Cad. 62/3 349 59 3* 29 ekimde 62 yaşında ölen ünlü koreograf Sir Kenneth MacMillan IngilizBalesfni dünyayatamtb MacMillan belki dünya balesine yeni bir yön veren deha değildi ama, üslubu ile bale dünyasının en gözde koreograf- lanndan biriydi. GEYVAN MCMİLLEN 62 yaşında kalp krizinden ölen Sır Kenneth Macmillan dünyanm en önde gelen kore- ograflanndan sayılıyordu. İngiliz Kraliyet Balesi'nin bu ünlü ismi, Frederick Ashton'la beraber İngiliz Balesi ekolünün dünyada tanınmasında en fazla etken olmuş koreograf olarak kabul ediliyor. Konulu balelerde ustalığı tartışılmaz olan MacMillan'ın "Romeo Jüliet" balesinin (1%5), bugüne kadar yapılrruş bütün koreografıler içinde en iyisi olduğu bale literatüründe kabul ediliyor. Sanatçı "Ma- nan", "Mayerling Faciası" gibi birkaç perdelik eserlerinin yanı- nda klasik bale adımlannı dan- tel gibi işleyerek ortaya tartışı- lmaz ustahkta tek perdelik ba- leler çıkarmıştır. Prokofıev'ın müziğiyle yaptı- ğı "Triad" adlı tek perdelik ese- rinde duygulan soyut hareket- ler araabğıyla son derece şiirsel bir yolla anlatır, ki bu eser izle- diğim yüzlerce dans yapıu arasında belleğinde iz bırakan balelerden biridir. MacMillan belki Balanchine gibi dünya balesine yeni bir yön veren bir deha değildi ama, mu- hakkak ki îngiliz Balesi'nin is- mini dünyaya duyuran, üslubu ile bale dünyasının en gözde koreograflanndan biriydi. Yapıtlannı. başta American Ballet Theatre olmak üzere bir Kenneth MacMillan, "The Judas Tree"(Erguvan Ağacı) adlı baJede balet Michael Nunn ile. çok isim yapmış topluluk reper- tuarlanna aldı. Kralice Eliza- beth tarafından kendisine. İngiltere'nin en iyi sanatçılanna verilmekte olan "Sir" ünvanı verildi. Yıllar önce Ankara Devlet Balesi de onun tek perdelik iki eserini sahnelemişti; "The Bur- rov\" ve "Sohtaire". 1960'lann başında her iki bale de seyirci tarafından ilgiyle izlenmişti. Kenneth MacMillan 1929 yı- lında tskoçya"nın Dunfermline kentinde doğdu. Danseğiümini Sadler's VVells bale okulunda yaptı ve bugün ismi Kraliyet Balesi olan Sadler's VVells Dans Topluluğu'na katıldı. İlk kore- ografi denemesini 1953 yılında 24 yaşındayken koreografik grupta gercekleştirdi. Yeteneği yaptığı ilk eserlerle hemen orta- ya çıkan ve o yıllarda kendisin- den "yeni yetişen en iyi yete- nek" diye söz edilen MacMil- lan. ilk profesyonel balesr'Dan- ces Concertain"ı Sadler's VVells Balesi için yaptı. Bu çalışmalannı House of Birds (1955). Noctambules (1956), The Burrow (1958), Ba- iser de la Fee (1960), Invitation Diversions (1961) ve 1970'li yı- Uarda gerçekleşürdiği Anasta- sia, Elita. Syncopations, Requi- em, Song of Earth gibi ünlü ba- leler takip etti. 1966- 1970 yıllannda Berlin operası'nda sanat yönetmenliği yapan ve 1970 yılında Kraliyet Balesi'nin sanat. yönetmenliği- ne atanan sanatçı, hareketli ve en çok beğeni kazanan eserleri- ni de bu yıllarda yarattı. Koreografı mesleğindeki en büyük gerçei, çok genç yaşta yeteneğin ortaya çıkması. Ya- raülan her eserin diğer eserler- den daha iyi ve anlamlı olabil- mesi... Bir eser bittiğinde, bir yenisini düşünebilecek nitelikte olmak. Martha Graham ilhamını ve yaratıcılığını % yaşına kadar sürdürebilmişken, MacMil- lan'm en iyi çalışmalannı yarat- makta olduğu bir dönemde ve 62 yaşında ölüme yenik düşme- si bale camıası için son derece üzücü olmuştur. Bale sanatı diğer sanatlar gibi kalıcı olamıyor, çünkü yaratıcı ya da koreografın yaşadığı sü- rece yaratüklan sahnelenirken, yazarlann kıtaplan, bestecile- rin besteleri ya da ressamlann resimleri gibi öldükten sonra yüzyıllarca izlenemiyor. 19. yüzyıl ve 2O.yüzyıl başın- dan kalma çok az bale yapıtı bugün sahnelenebümekte. 21. yüzyıla girerken ünlü bir kaç koreografın dışında bale. sah- nelemek için yeni yapıtlar pe- şinde koşmaktadır. Bunda aynı zamanda gösteri sanatlannda güncelliğin aranır olmasırun da rolü var. Shakespeare veya Pe- tipa gibi çok az sanatçının eseri bu yüzyılda hala izlenmektedir. Çoğu koreografın eserleri de ölümüyle bırlikte yok olmak- tadır. İngiliz ve Türk Baleleri'nin kurucusu değerli hocamız Da- me Ninette de Valois, 94 yaşı- nda hala yaşamını süidürüyor olmanın mutluluğunu yaşar- ken. Sir Kenneth MacMillan'ı bu denü erken kaybetmiş ol- marun acısı da içime çöküyor. 1991 yazı Londra'da kendisiyle yaptığım görüşmede. İstanbul Devlet Balesi ile bir eser sahne- lemesini istemiştim ye kendisi 1993'te boş olabileceğini, sağlığı elverirse memnuniyetle gelebileceğini söylemişti. Artık anılarda kalacak bu söyleşisi ile onu son yolculuğuna üzüntüyle uğurluyorum. lO.Uluslararası Gitar Festivali Flamenco'nun inarulmazçekidliği ORALÇALIŞLAR Angel Gabarre. genç bir flamenco dançısı. Güzel ve zarif bir Madndli. Havaya savrulan etekleri, gergin bakışlan ve kıvrak danslanyla İstanbul seyircisinin hayranlığmı kazandı. Uluslararası 10. İstanbul Gitar Festivali'nin Atatürk Kültür Merkezi'ndeki pazartesi ve salı gecesinin konuklan Cordobalı gitar ustası Paco Pena ve arkadaşlanydı. Genç yaşta İngiltere gibi, müzik devlerinin çarpıştığı bir ülkede şöhrete kavuşan Ispanyol Flamenco gitarcısı Pena, bu kez ülkemize gençlerden oluşan bir Flamenco topluluğu ile geldi. Belen Fernandez, Jesus Losada ve Jesus Heredia üç İspanyol çingenesi. Bu üçlü. gitar, şarkı ve vurmalı çalgılarla olağanüstü bir gösteri yaptı. Ustalan Paco'nun yönetimindeki konserler bittiğinde tamamen dolu salonun tümü ayağa kalkıyor ve Paco Pena grubunu alkışlıyordu. İspanyol müziğınin, hele de Flamenco'nun bizler için ina- nılmaz bir çekiciliği var. Paco Pena büyük usta, otoriteler birin- ci sınıf müzik yaptığmı belirtiyorlar. Ama, bir gitar topluluğu iki gece üst üste Atatürk Kültür Merkezi'ni dolduruyorsa bu- nun bizim açımızdan başka bir nedeni olduğunu kabul etmeli. Paco, parçalannı sunarken, bazı şarkı- lannın An- dalucia yö- resinden olduğunu söylüyor- du. Anda- lucia, bi- zim Endü- lüs. Arap- İspanyol Endülüsü. Yahya Ke- mal'in "ZİUŞalve Gül"lü Endülüs'ü. İşte belki de bu tarihsel bağlantı bizleri etki- liyor. Angel kıvrak danslannı yaparken, o eski tarihten sanki bir parça sunuyor gibiydi. İnce ve ahmlı vücudu, bir kavga ha- vasım veeren bakışlanyla dans ederken ortaya çıkan tablo da bazı şeyleri çağnştınyordu. Angel'in arkasında dört İspanyol erkeği tempo tutup, Iaf atarak ona eşlik ediyorlardı. Bir güzel kadın bedeninin bütün hünerlerini ortaya koyarak dansediyor, üç erkek şarkı söyleyip gitar cahyor ve tempo tutuyor. Erkekler için danseden bir kadın. Bizim alışık olduğumuz erkeksi tablo. Bu yönüyle de bize belki sıcak geliyor. Bu görüntü. hem garip, hem de her şey bizim gelencksel erİccksi değerlerimize uygun. Paco'nun Türkiye'ye beşinci gelişi bu. Her seferinde daha yo- ğun bir ilgi. daha kalabahk bir seyirci kitlesi. Güzel çekiçi bir kadın. etkili çingene sesi ve dünyaca ünlü bir gitar ustası. İstanbul seyircisine bir sonbahar gecesi alışık ol- madığı bir müzik ve dans ziyafeti çektiler. Lyle Kessler'ın "Çıkmaz Sokak Çocuklan" oyunu Haldun Taner Sahnesi'nde 'Çıkmazsokak'takiABDtoplumuDOĞU PERİNÇEK Lyle Kessler'in "Çıkmaz Sokak Ço- cuklan". Kadıköy Haldun Taner Tiyat- rosu'nda oynuyor. Oyunu Ali Neyzi çe- virmiş, akıa bir dili var. Yöneten Gen- cay Gürün. Basında çıkan eleşüriler, mesajın hiç anlaşılmadığını gösteriyor. Bu oyunun anasız babasız kalan çocuklann sorun- lanyla bir ilgisi yok. Böyle okuduğumuz zaman, oyunun örgüsü bütünüyle an- lamsızlaşıyor, temalar havada kahyor. Aslında "öksüz" olan eleştirmenleri- mizdır. Köksüz, temelsiz ve birikimsiz eleştirinin öksüzlüğü!.. Oyundaki öksüz kardeşler Treat ve Philip birer simge aslında, Amerikan toplumunda bireyin öksüzlüğünü yansıtıyorlar. Sevgiden öksüz kalmış- lardır. insan ilişkilerinden öksüz kal- mışlardır. Yitirilen anne. aslında sev- gjdır. insan sıcakhşdır. "Anneciğim an- neciğim" özlemleri, Baü'run kapitalist toplumundaki insanm, bir tarihte göğ- sünden sökülüp ahnan yüreğjni arayışıdır. Amerikan yurttaşı yalnız- laşmışur, topluma ve kendisine bile ya- banalaşmıştır, parçalanmışür, unufak olmuştur. Samanyolu galaksisi içinde. güneş sisteminin üçüncü gezegeni olan Dünya'nın Kuzey Amerika kıtasında. Filadelfiya kentinın falan sokağındaki bir kum tanesi kadar yalnızdır. O kadar yalnız ki, uçsuz bucaİcsızlığın ortasında haritaya muhtaç, pusulasız, yönsüz... Yalnızlaşan bireylerin birbirleriyle ve toplumla ilişkisini çatışma, gergjnlik, ta- hakküm ve şiddet belirler. İşte bu or- tamdaki bireyin karşısına sistem, bir koruyucu edasıyl^ çıkar: "Bana güven. başını omuzlanma koy" der. Oyunda sistemi Harold simgeler. Ha- rold'suz yapamazsınız. Tıpkı piyasasız. girişimcisiz, televizyonsuz, Errol Flyn"- sız ve Michael Jackson'sız yapamaya- cağınız gibi. Harold, oyuna sistemin soyguncu- luğu ile bireyin yasadışı soygunculuğu arasındaki çelişmeyi sokar. Sokakta sustah çakıyı dayayıp ceplerdeki cüz- danlan. kollardaki bileziklen almak ye- rine. bu işi borsadan hisse senedi satın alarak yapmak sistemin yasal çözümü- dür. İlk kez bir oyununu seyrettiğim Lyle Kessler, işte burada sistem çelişme- lerini sanki didikliyor, birer birer seyir- cinin yüzüne çarpıyor. Sistem basınıyla, televizyonuyla, medyalanyla bireye tü- ketim hırsı, zenginleşme hırsı pompala- maktadır; aşınlığı ye şiddeti kışkırtmak- tadır durmadan. Öte yandan bireyden ölçülü ve dengeli olmasını istemektedir. Hazım Körmükçü. bu çelişmeyi yaşa- yan Treat'in ruhundaki fırtınayı kırk yıllık bir usta gibi yansıtıyor. Bireyi şid- dete iten sistemdir; karaderiliye düşman kılan gene sistemdir. Bireyden hukuki ölçüler. normlar içinde davranmasını le. ideolojik hegemonyasıyla tahakküm ve bağnnlılık üretmektedir ve sevgiyi ayaklan altına almakta. çiğnemekte, ez- mekte. insan ilişkilerini acımasızca insa- ni duygulardan temizlemektedir. Top- luma sistemin dayattığı ihtiyaç, Kraft marka mayonezd'ir, Planters fıstıkür, tonbalığıdın ama ABD >Tirttaşının asıl ihtiyacı. yitirdiği sevgiyi ve insan sıcağını bulmaktır. Tüketim kalıplan. 'Bireyin öksüzlüğünü anlatan oyunda_Kamran L sluer ve Yıldıraj Şahinler. isteyen de sistemdir. Treat'in önüne ko- nan seçenekler, kendi hırsına ölçüsüz teslim olarak suça yönelmek ya da sis- temin hırsı ile bireyşel hırsı arasındaki uyumu kurmaktır. İkind seçenek. sis- sevgi ihtiyacını bile pencesine almıştır. Yıldıray Şahinler'in bütünleşerek oy- nadığı Philip. tüketimin esıri olmuştur. o pençede kıvranır. Sistemin kendisine hediye ettiği san mokasen ayakkabısmı temin seçeneğidir ve sistemin şiddetine severken. ayakkabı ile arasına sımsıcak alet olmak anlamına gelir. Seyirci bile, bir ilişki girer. Tüketim sıcağı, o an in- sistemin fedaisi olmayı alkışlar: sistemin san sıcağının yerine geçmiştir. Tüketim değerleri o kadar baskındır. aşkı ile insan sevgisi orada birbirine Sistem, piyasasıyla, özel girişimcisiy- kanşır. Bu sahneyi izlerken aklıma bir- den, eski ABD Adalet Bakanı dostum Ramsey Clarkın 1991 yazında söyle- dikleri geldi: "Amerikalı yalnız evini ve arabasını sever, çocuklannı ve kansım bile sevemez." Ipıssız bir evrenin ve şiddetin orta- sında yalnız ve sevgjsiz kalan .Amerikan yurttaşı, çaresizliğini bağımlılık ilişkile- riyle giderecektir. Sistem yalnız tüketim mallan değil. hem toplumsal ilişkilerde hem de insan ruhunda tahakküm ve bağımLlık üretir. Birey. tahakküm et- meye veya edilmeye bağımlı hale gel- miştir. Treat, kardeşine tahakküm ede- mezse yapayalnız kalacaktır. Philip ise, haritayı bulduğu zaman ağabeyine bağımLlıktan kurtulur. ama haritaya bağımlı hale gelir. Ama o haritanın için- de yapayalnızdır, belki daha da yalnızdır Daha önemlisi, birey sistemin tahakkümüne bağımlı kıhnmıştır. Ök- süzler, uyuştunıcuya bağımh gibi Harold'un tahakkümüne muhtaçtırlar. onsuz boşjukta kahriar. Oyunda biricik sıcak insan iüşkisi, bir ınsanın ölüsüyle kurulan ilişkidir. Ya- zar, fınalde bu toplumda yaşayan insan- lar arasında sevgiye dayanan, eşit, içten, şiddetten annmış. derin insan ilişkisinin olmayacağı mesajını verirken perde iner. ABD yurttaşı öksüzdür ve ABD toplumu "çıkmaz sokak"tadır. istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan güzel bir eser seçmiş. Önüne "Küçük Amerika" projesi konan toplumumuza 2000Tİ yıllann aynaşını tutuyor, yitire- ceklerini gösteriyor. İnsanbğın yüz yüze olduğu büyük yıkım yanında, insanlık tarihinin karşılaştığı en barbar sistem haline gelen kapitalizmin vitrininde olanlar sahneye konuyor. Hazım Körmükçü ve Yıldıray Şahin- ler usta birer oyuncu. Yaşadıklan ıssız yalhızlığa, tahakküm ve bağımlılığa, sevgi susuzluğuna. şiddet ile banş özle- mi arasındaki gelgıtlerle bütünleşiyor- lar; çizdıkleri kişıliklerde yoğunlaşarak oynuyorlar. Kamran Usluer, sistemi bütün ölçü ve dengeleriyle, olmazsa ol- maz "konıyuculuğu" ve "güven vericili- ği"yle çiziyor. Oyun temposu sünikleyici. Gencay Gürün'ün yönetimi, yazann vurgulannı başanyla vermiş. Dekor. yasadışı bire- yin dağınık dünyası ile sistemin ya- sallığının bireye verdiği yapay rahatlık arasındaki çelişmeyi yansıtmış. Ne var ki. o yapay rahatlık içinde insan yüreği kanamaya devam etmektedir. İSTANBUL VE OSMANLI İMPARATORLUĞU'NA AİT BÎLİNEN ÎLK FOTOĞRAFLAR KOLEKSİYONU 1853-1857 JAMES ROBERTSON PIONKFR OF PHOKHJRAPHY THE OTTOMAN EMPIRE v \v ÇIKTI EREN Yaymcılık ve Kitapçılık Ltd.Şti. TÜIM-I, Sofyalı Sokak !So: 34 BEYOĞLU-İSTANBLT Tel: 25128 58 - 252 05 60 Telefax:2433016 Kitap Fuan'nın konuk yazan Almanya PEN Kulüp Başkanı Gert Heindenreich: DemokrasidesözözmirlüğütehditaltmdaKütür Servisi 11. TÜYAP İs- ıerPk Simavı Yavınlan tarafı- ırkçı alotrîlar" olduğunu vuTgu- lık, sorunun temelinde, Avrupa sağlar. Böyle bir dıKütûr Servisi 11. TÜYAP İs- tanbul Kitap Fuan'nın bu yılki konuk yazarlanndan Almanya PEN Kulüp Başkanı Gert Hei- denreich, her demokraside "sö- zün özgürlüğünün" tehdit altı- nda olduğunu belirterek, sözün özgürlüğünü korumak için uyanık olunması ve edebiyatçı- lann bu konuda işbirliği yap- ması gerektiğini söyledi. Bu yıl "Taş Toplayan Ka- dın" adlı kitabı. Yüksel Pazar- kaya tarafından dilimize çevri- lerek Simavı Yaymlan tarafı- ndan yayımlanan Heidenreich. kitap fuanna çağnlı olarak ilk kez katıldığını bildirdi. Gert Heidenreich bir soru üzerine şu anda eski Demokra- tik Almanya'daki PEN Kulüp- le birlikte Almanya'da iki PEN Kulüp bulunduğunu. bunlann birleştirlemsi konusunda calış- malar yaptıklannı söyledi. Al- man PEN'i olarak üzerinde ağırlıkla durduklan konunun "yabancı düşmanlığı ve gelişen ırkçı aKmflar" olduğunu vı layan Hendenreich şöyle de- vam etti: "Bir başka ağırlık lı çahşmamız da tüm dünyadaki, sansüre uğrayan. kovuştu- rulan. bir bölümü de hapislerde olan yazarlarala ilgilenmek. Bunlar bir anlamda bizim 'ev- latlıklanmız". Bunlardan biri de sızin ülkenizde bulunuyor, Me- cit Cnal. kendisiyle ilgilenmcyi sürdüreceğiz." Heidenreich, Salman Rüşdi konusundaki bir soruya karşı- lık, sorunun temelinde, Avrupa hükümetlerinin, İranla olan ti- cari ilişkilerini, bu ülkedeki in- san haklannın üstünde gör- melerinin bulunduğu karşılığını verdı. Avrupa Birlığinin kuruhnası karşısında Alman kültürünün durumunun ne olacağı yolun- daki bir soruya karşılık şöyle konuştu:"Avrupanın birleşme- si yerel kültürler açısından olumsuz sonuçlara yol açmaz, tersine daha da gelişmelerini sağlar. Böyle bir durumda baş- ka bir tehüke var: Birleşik Av- rupanın sınırlannı, dışanya mümkün olduğunca sıkı biçim- de kapatarak. diğer ülke kül- türlerinden uzaklaşması. kop- ması Avrupa dışındaki kültür- lere "bakış açısmın" kapanma- ması için gerekli girişimlerde bulunup. gerekli bağlan kur- mak ve birleşik Avrupa oluştu- ğunda da o sınırlann ötesindeki kültürlerle abşverişı sürdürmek gerek." PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZf KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ Anne sevgisine yakın sıcak bir ortam DANIŞMAN DR. ERDAL ATABEK »• 0-12 yaş grubu • Pedagogvedoktordenetiminde • 10 kişilik sınıflar • Resim. müzik. satranç. yabancı dil. Folklar • Açık büfe sabah kahvahısı • Sabah 07.30'dan akşam 19.30a kadar açık Yeni adresimiz: MelHMtÇİh Sk.No: 3 Alt»lt8|»/İSL 4171636 3B61431 İNGİLTERE de İNGİLİZCE: AÜ-PAIR lere Ingıltere de tam güvence veren yılların Au-Foiı Acentası DERİN Tel: 9-1/258 53 42 -241 43 87 İÜ B.ısın Yavin Yüksek Okulun"- dan almi} oiduğum paso ve öğ- rcncı kımlik belgem kaybettira. Hükumsüzdür. R<\Bİ BURCL BATURER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle