Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
TÜYAP'ta imza
Kültür Servisi- 11. TÜYAP
İstanbul Kitap Fuan
etkinlikleri çerçevesinde
düzenlenen imza günleri
kapsamında bueün
14.00-18.00 arasında TYS
standında. Asım Bezirci.
Arslan Yüzgün. Behzat Ay.
Burhan Günel, Bülent
Habora, Celalettin Çetin,
Halit Çelenk. İlhan Selçuk,
Kasım L'çkan, Namık
Do>muş. Nursen Karas.
Oral Çahşlar. Ömer Faruk
Ciravoğlu.ÖnerCiravoğlu.
Yılmaz Elmas, Yusuf Ziya
Bahadınh ve Zeynep Aliye
kitaplannı imzalay acaklar.
Çocuk Vakfı Yaymlan
standında kitap ımzalayacak
iki sürpriz isım ise. çocuk
yazarlar. Işıl Gözen ile Melis
Bilgin. Ataol Behramoğlu,
15.00-16.00 arasında. Can
Yücelde 14.00-15.00
arasında Yeni Dünya Plak
standında şiir kasetlerini.
Zeynep Oral Mılliyet
Yaymlan standında
13.00-17.00 arasında, Doğu
Perinçek 16.00'da.Cemşid
Benderde 13.00'deKaynak
Yaymlan standında Mücap
Ofluoğlu 15.00-18.00
arasında Boyut
Yayınlan'nda kiıaplannı
imzalayacaklar.
Kitap Fuarı
etkinlikleri
Kültür Senisi- Kitap
fuanndaTYS ile Alman
Kültür Merkezi'nin
düzenlediği. Çocuk ve
Gençlik Edebiyatı
Sempozyumu A katı
konferans salonunda
sürüyor. Bugün saat 14.00'de
başlayacak oturumda. Fatih
Erdoğan. Karin
Richter-Halle, Turgay
Kurultay ve Gundel
MaUenklott konuya ilişkin
bildirilerinı sunacaklar. Saat
17.00'de başlayacak,
"Türkiye'de Çocuk ve
Gençlik Edcbiyatının
Özendirilmesi \ e Bir Çocuk
Gençlik Kitabı Ödülü'nün
Oluşturulması" konulu
panelin katılımcılan ise,
Gundel Mattenklott. Meral
Alpay. Füsun Ant. Zeynep
Oral. Alpay Kabacalı ve
Hasan Bülent Kahraman.
"Üç öykü üç film'
Kültür Servisi- Bugün
Kadıköy Belediyesi Kültür
ve Sanat Merkezi'nde
(KSM)-Üçöykü.üçfilm"
adlı bir gösteri sunulacak.
Saat 15XX)'te başlayacak
programda. Sabahattin
Ali'nin "Genç Bir Delikanlf,
Oktay Akbal'ın "Bir Kadın
Bir Erkek" ve Faik Baysal'ın
"Nuni" öykülerinin video
fılmleri gösterilecek. Aynca,
Oktay Akbal ile Faik Baysal
konuyla ilgili söyleşi
yapacaklar.(3609095)
Senaryo ve
sinopsis
yarışması
ANKARA(AA)- Kültür
Bakanhğı. "Senaryo ve
Sinopsis" yanşmasında
belirlenecek sinopsislerin
senaryolaştınlması süresini
15 mart tarihine kadar uzattı.
Bakanhkça yapılan
âçıklamada, belirlenecek
sinopsislerin
senaryolaştınlmasında
katılımın fazla olması
nedeniyle, sürenin uzatıldığı
belirtildi. Açıklamaya göre
Bakanlık, en başanlı 20
sinopsisi 11 aralık tarihmde
yapacağı değerlendirme
kurulu toplantısında
belirleyecek. En başanlı 10
senaryo ise. 17nisan 1993'te
açıklanacak.
bugün
bilsak
14 Kaam Cumartesi:
Görsel Sanat Atölyejeri
Mehraet GÜLERYÜZ
yöneüminde
Perşembc-Cuma
Fotoğraf ve Sinema Atölyes
Selçuk TURANU
Seramik Atölyesi
KadriycEzcl AĞAOĞLU
yöneaminde
Salı - Perşembe-Cumartesi
Rus Dili Çalışmaları
Pazanesi-Perşembe
19.00-21.00
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
Rock Cafe-Bar(5.Kart
KesmeŞeker
bilsak, sıraselviler cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
243 2& 79-99
tNGİLİZCE'yi S
koaoşu stzi
Aacrikab
dott
Bahariye Cad. 62/3
349 59 3*
29 ekimde 62 yaşında ölen ünlü koreograf Sir Kenneth MacMillan
IngilizBalesfni dünyayatamtb
MacMillan belki
dünya balesine
yeni bir yön veren
deha değildi ama,
üslubu ile bale
dünyasının en
gözde koreograf-
lanndan biriydi.
GEYVAN MCMİLLEN
62 yaşında kalp krizinden
ölen Sır Kenneth Macmillan
dünyanm en önde gelen kore-
ograflanndan sayılıyordu.
İngiliz Kraliyet Balesi'nin bu
ünlü ismi, Frederick Ashton'la
beraber İngiliz Balesi ekolünün
dünyada tanınmasında en fazla
etken olmuş koreograf olarak
kabul ediliyor.
Konulu balelerde ustalığı
tartışılmaz olan MacMillan'ın
"Romeo Jüliet" balesinin
(1%5), bugüne kadar yapılrruş
bütün koreografıler içinde en
iyisi olduğu bale literatüründe
kabul ediliyor. Sanatçı "Ma-
nan", "Mayerling Faciası" gibi
birkaç perdelik eserlerinin yanı-
nda klasik bale adımlannı dan-
tel gibi işleyerek ortaya tartışı-
lmaz ustahkta tek perdelik ba-
leler çıkarmıştır.
Prokofıev'ın müziğiyle yaptı-
ğı "Triad" adlı tek perdelik ese-
rinde duygulan soyut hareket-
ler araabğıyla son derece şiirsel
bir yolla anlatır, ki bu eser izle-
diğim yüzlerce dans yapıu
arasında belleğinde iz bırakan
balelerden biridir.
MacMillan belki Balanchine
gibi dünya balesine yeni bir yön
veren bir deha değildi ama, mu-
hakkak ki îngiliz Balesi'nin is-
mini dünyaya duyuran, üslubu
ile bale dünyasının en gözde
koreograflanndan biriydi.
Yapıtlannı. başta American
Ballet Theatre olmak üzere bir
Kenneth MacMillan, "The Judas Tree"(Erguvan Ağacı) adlı baJede balet Michael Nunn ile.
çok isim yapmış topluluk reper-
tuarlanna aldı. Kralice Eliza-
beth tarafından kendisine.
İngiltere'nin en iyi sanatçılanna
verilmekte olan "Sir" ünvanı
verildi.
Yıllar önce Ankara Devlet
Balesi de onun tek perdelik iki
eserini sahnelemişti; "The Bur-
rov\" ve "Sohtaire". 1960'lann
başında her iki bale de seyirci
tarafından ilgiyle izlenmişti.
Kenneth MacMillan 1929 yı-
lında tskoçya"nın Dunfermline
kentinde doğdu. Danseğiümini
Sadler's VVells bale okulunda
yaptı ve bugün ismi Kraliyet
Balesi olan Sadler's VVells Dans
Topluluğu'na katıldı. İlk kore-
ografi denemesini 1953 yılında
24 yaşındayken koreografik
grupta gercekleştirdi. Yeteneği
yaptığı ilk eserlerle hemen orta-
ya çıkan ve o yıllarda kendisin-
den "yeni yetişen en iyi yete-
nek" diye söz edilen MacMil-
lan. ilk profesyonel balesr'Dan-
ces Concertain"ı Sadler's VVells
Balesi için yaptı.
Bu çalışmalannı House of
Birds (1955). Noctambules
(1956), The Burrow (1958), Ba-
iser de la Fee (1960), Invitation
Diversions (1961) ve 1970'li yı-
Uarda gerçekleşürdiği Anasta-
sia, Elita. Syncopations, Requi-
em, Song of Earth gibi ünlü ba-
leler takip etti.
1966- 1970 yıllannda Berlin
operası'nda sanat yönetmenliği
yapan ve 1970 yılında Kraliyet
Balesi'nin sanat. yönetmenliği-
ne atanan sanatçı, hareketli ve
en çok beğeni kazanan eserleri-
ni de bu yıllarda yarattı.
Koreografı mesleğindeki en
büyük gerçei, çok genç yaşta
yeteneğin ortaya çıkması. Ya-
raülan her eserin diğer eserler-
den daha iyi ve anlamlı olabil-
mesi... Bir eser bittiğinde, bir
yenisini düşünebilecek nitelikte
olmak.
Martha Graham ilhamını ve
yaratıcılığını % yaşına kadar
sürdürebilmişken, MacMil-
lan'm en iyi çalışmalannı yarat-
makta olduğu bir dönemde ve
62 yaşında ölüme yenik düşme-
si bale camıası için son derece
üzücü olmuştur.
Bale sanatı diğer sanatlar gibi
kalıcı olamıyor, çünkü yaratıcı
ya da koreografın yaşadığı sü-
rece yaratüklan sahnelenirken,
yazarlann kıtaplan, bestecile-
rin besteleri ya da ressamlann
resimleri gibi öldükten sonra
yüzyıllarca izlenemiyor.
19. yüzyıl ve 2O.yüzyıl başın-
dan kalma çok az bale yapıtı
bugün sahnelenebümekte. 21.
yüzyıla girerken ünlü bir kaç
koreografın dışında bale. sah-
nelemek için yeni yapıtlar pe-
şinde koşmaktadır. Bunda aynı
zamanda gösteri sanatlannda
güncelliğin aranır olmasırun da
rolü var. Shakespeare veya Pe-
tipa gibi çok az sanatçının eseri
bu yüzyılda hala izlenmektedir.
Çoğu koreografın eserleri de
ölümüyle bırlikte yok olmak-
tadır.
İngiliz ve Türk Baleleri'nin
kurucusu değerli hocamız Da-
me Ninette de Valois, 94 yaşı-
nda hala yaşamını süidürüyor
olmanın mutluluğunu yaşar-
ken. Sir Kenneth MacMillan'ı
bu denü erken kaybetmiş ol-
marun acısı da içime çöküyor.
1991 yazı Londra'da kendisiyle
yaptığım görüşmede. İstanbul
Devlet Balesi ile bir eser sahne-
lemesini istemiştim ye kendisi
1993'te boş olabileceğini,
sağlığı elverirse memnuniyetle
gelebileceğini söylemişti. Artık
anılarda kalacak bu söyleşisi ile
onu son yolculuğuna üzüntüyle
uğurluyorum.
lO.Uluslararası Gitar Festivali
Flamenco'nun
inarulmazçekidliği
ORALÇALIŞLAR
Angel Gabarre. genç bir flamenco dançısı. Güzel ve zarif bir
Madndli. Havaya savrulan etekleri, gergin bakışlan ve kıvrak
danslanyla İstanbul seyircisinin hayranlığmı kazandı.
Uluslararası 10. İstanbul Gitar Festivali'nin Atatürk Kültür
Merkezi'ndeki pazartesi ve salı gecesinin konuklan Cordobalı
gitar ustası Paco Pena ve arkadaşlanydı. Genç yaşta İngiltere
gibi, müzik devlerinin çarpıştığı bir ülkede şöhrete kavuşan
Ispanyol Flamenco gitarcısı Pena, bu kez ülkemize gençlerden
oluşan bir Flamenco topluluğu ile geldi.
Belen Fernandez, Jesus Losada ve Jesus Heredia üç İspanyol
çingenesi. Bu üçlü. gitar, şarkı ve vurmalı çalgılarla olağanüstü
bir gösteri yaptı. Ustalan Paco'nun yönetimindeki konserler
bittiğinde tamamen dolu salonun tümü ayağa kalkıyor ve Paco
Pena grubunu alkışlıyordu.
İspanyol müziğınin, hele de Flamenco'nun bizler için ina-
nılmaz bir çekiciliği var. Paco Pena büyük usta, otoriteler birin-
ci sınıf müzik yaptığmı belirtiyorlar. Ama, bir gitar topluluğu
iki gece üst üste Atatürk Kültür Merkezi'ni dolduruyorsa bu-
nun bizim açımızdan başka bir nedeni olduğunu kabul etmeli.
Paco,
parçalannı
sunarken,
bazı şarkı-
lannın An-
dalucia yö-
resinden
olduğunu
söylüyor-
du. Anda-
lucia, bi-
zim Endü-
lüs. Arap-
İspanyol
Endülüsü.
Yahya Ke-
mal'in
"ZİUŞalve
Gül"lü Endülüs'ü. İşte belki de bu tarihsel bağlantı bizleri etki-
liyor. Angel kıvrak danslannı yaparken, o eski tarihten sanki
bir parça sunuyor gibiydi. İnce ve ahmlı vücudu, bir kavga ha-
vasım veeren bakışlanyla dans ederken ortaya çıkan tablo da
bazı şeyleri çağnştınyordu. Angel'in arkasında dört İspanyol
erkeği tempo tutup, Iaf atarak ona eşlik ediyorlardı. Bir güzel
kadın bedeninin bütün hünerlerini ortaya koyarak dansediyor,
üç erkek şarkı söyleyip gitar cahyor ve tempo tutuyor. Erkekler
için danseden bir kadın. Bizim alışık olduğumuz erkeksi tablo.
Bu yönüyle de bize belki sıcak geliyor. Bu görüntü. hem garip,
hem de her şey bizim gelencksel erİccksi değerlerimize uygun.
Paco'nun Türkiye'ye beşinci gelişi bu. Her seferinde daha yo-
ğun bir ilgi. daha kalabahk bir seyirci kitlesi.
Güzel çekiçi bir kadın. etkili çingene sesi ve dünyaca ünlü bir
gitar ustası. İstanbul seyircisine bir sonbahar gecesi alışık ol-
madığı bir müzik ve dans ziyafeti çektiler.
Lyle Kessler'ın "Çıkmaz Sokak Çocuklan" oyunu Haldun Taner Sahnesi'nde
'Çıkmazsokak'takiABDtoplumuDOĞU PERİNÇEK
Lyle Kessler'in "Çıkmaz Sokak Ço-
cuklan". Kadıköy Haldun Taner Tiyat-
rosu'nda oynuyor. Oyunu Ali Neyzi çe-
virmiş, akıa bir dili var. Yöneten Gen-
cay Gürün.
Basında çıkan eleşüriler, mesajın hiç
anlaşılmadığını gösteriyor. Bu oyunun
anasız babasız kalan çocuklann sorun-
lanyla bir ilgisi yok. Böyle okuduğumuz
zaman, oyunun örgüsü bütünüyle an-
lamsızlaşıyor, temalar havada kahyor.
Aslında "öksüz" olan eleştirmenleri-
mizdır. Köksüz, temelsiz ve birikimsiz
eleştirinin öksüzlüğü!..
Oyundaki öksüz kardeşler Treat ve
Philip birer simge aslında, Amerikan
toplumunda bireyin öksüzlüğünü
yansıtıyorlar. Sevgiden öksüz kalmış-
lardır. insan ilişkilerinden öksüz kal-
mışlardır. Yitirilen anne. aslında sev-
gjdır. insan sıcakhşdır. "Anneciğim an-
neciğim" özlemleri, Baü'run kapitalist
toplumundaki insanm, bir tarihte göğ-
sünden sökülüp ahnan yüreğjni
arayışıdır. Amerikan yurttaşı yalnız-
laşmışur, topluma ve kendisine bile ya-
banalaşmıştır, parçalanmışür, unufak
olmuştur. Samanyolu galaksisi içinde.
güneş sisteminin üçüncü gezegeni olan
Dünya'nın Kuzey Amerika kıtasında.
Filadelfiya kentinın falan sokağındaki
bir kum tanesi kadar yalnızdır. O kadar
yalnız ki, uçsuz bucaİcsızlığın ortasında
haritaya muhtaç, pusulasız, yönsüz...
Yalnızlaşan bireylerin birbirleriyle ve
toplumla ilişkisini çatışma, gergjnlik, ta-
hakküm ve şiddet belirler. İşte bu or-
tamdaki bireyin karşısına sistem, bir
koruyucu edasıyl^ çıkar: "Bana güven.
başını omuzlanma koy" der.
Oyunda sistemi Harold simgeler. Ha-
rold'suz yapamazsınız. Tıpkı piyasasız.
girişimcisiz, televizyonsuz, Errol Flyn"-
sız ve Michael Jackson'sız yapamaya-
cağınız gibi.
Harold, oyuna sistemin soyguncu-
luğu ile bireyin yasadışı soygunculuğu
arasındaki çelişmeyi sokar. Sokakta
sustah çakıyı dayayıp ceplerdeki cüz-
danlan. kollardaki bileziklen almak ye-
rine. bu işi borsadan hisse senedi satın
alarak yapmak sistemin yasal çözümü-
dür. İlk kez bir oyununu seyrettiğim
Lyle Kessler, işte burada sistem çelişme-
lerini sanki didikliyor, birer birer seyir-
cinin yüzüne çarpıyor. Sistem basınıyla,
televizyonuyla, medyalanyla bireye tü-
ketim hırsı, zenginleşme hırsı pompala-
maktadır; aşınlığı ye şiddeti kışkırtmak-
tadır durmadan. Öte yandan bireyden
ölçülü ve dengeli olmasını istemektedir.
Hazım Körmükçü. bu çelişmeyi yaşa-
yan Treat'in ruhundaki fırtınayı kırk
yıllık bir usta gibi yansıtıyor. Bireyi şid-
dete iten sistemdir; karaderiliye düşman
kılan gene sistemdir. Bireyden hukuki
ölçüler. normlar içinde davranmasını
le. ideolojik hegemonyasıyla tahakküm
ve bağnnlılık üretmektedir ve sevgiyi
ayaklan altına almakta. çiğnemekte, ez-
mekte. insan ilişkilerini acımasızca insa-
ni duygulardan temizlemektedir. Top-
luma sistemin dayattığı ihtiyaç, Kraft
marka mayonezd'ir, Planters fıstıkür,
tonbalığıdın ama ABD >Tirttaşının asıl
ihtiyacı. yitirdiği sevgiyi ve insan
sıcağını bulmaktır. Tüketim kalıplan.
'Bireyin öksüzlüğünü anlatan oyunda_Kamran L sluer ve Yıldıraj Şahinler.
isteyen de sistemdir. Treat'in önüne ko-
nan seçenekler, kendi hırsına ölçüsüz
teslim olarak suça yönelmek ya da sis-
temin hırsı ile bireyşel hırsı arasındaki
uyumu kurmaktır. İkind seçenek. sis-
sevgi ihtiyacını bile pencesine almıştır.
Yıldıray Şahinler'in bütünleşerek oy-
nadığı Philip. tüketimin esıri olmuştur.
o pençede kıvranır. Sistemin kendisine
hediye ettiği san mokasen ayakkabısmı
temin seçeneğidir ve sistemin şiddetine severken. ayakkabı ile arasına sımsıcak
alet olmak anlamına gelir. Seyirci bile, bir ilişki girer. Tüketim sıcağı, o an in-
sistemin fedaisi olmayı alkışlar: sistemin san sıcağının yerine geçmiştir. Tüketim
değerleri o kadar baskındır. aşkı ile insan sevgisi orada birbirine
Sistem, piyasasıyla, özel girişimcisiy- kanşır. Bu sahneyi izlerken aklıma bir-
den, eski ABD Adalet Bakanı dostum
Ramsey Clarkın 1991 yazında söyle-
dikleri geldi: "Amerikalı yalnız evini ve
arabasını sever, çocuklannı ve kansım
bile sevemez."
Ipıssız bir evrenin ve şiddetin orta-
sında yalnız ve sevgjsiz kalan .Amerikan
yurttaşı, çaresizliğini bağımlılık ilişkile-
riyle giderecektir. Sistem yalnız tüketim
mallan değil. hem toplumsal ilişkilerde
hem de insan ruhunda tahakküm ve
bağımLlık üretir. Birey. tahakküm et-
meye veya edilmeye bağımlı hale gel-
miştir. Treat, kardeşine tahakküm ede-
mezse yapayalnız kalacaktır. Philip ise,
haritayı bulduğu zaman ağabeyine
bağımLlıktan kurtulur. ama haritaya
bağımlı hale gelir. Ama o haritanın için-
de yapayalnızdır, belki daha da
yalnızdır Daha önemlisi, birey sistemin
tahakkümüne bağımlı kıhnmıştır. Ök-
süzler, uyuştunıcuya bağımh gibi
Harold'un tahakkümüne muhtaçtırlar.
onsuz boşjukta kahriar.
Oyunda biricik sıcak insan iüşkisi, bir
ınsanın ölüsüyle kurulan ilişkidir. Ya-
zar, fınalde bu toplumda yaşayan insan-
lar arasında sevgiye dayanan, eşit, içten,
şiddetten annmış. derin insan ilişkisinin
olmayacağı mesajını verirken perde
iner. ABD yurttaşı öksüzdür ve ABD
toplumu "çıkmaz sokak"tadır.
istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan
güzel bir eser seçmiş. Önüne "Küçük
Amerika" projesi konan toplumumuza
2000Tİ yıllann aynaşını tutuyor, yitire-
ceklerini gösteriyor. İnsanbğın yüz yüze
olduğu büyük yıkım yanında, insanlık
tarihinin karşılaştığı en barbar sistem
haline gelen kapitalizmin vitrininde
olanlar sahneye konuyor.
Hazım Körmükçü ve Yıldıray Şahin-
ler usta birer oyuncu. Yaşadıklan ıssız
yalhızlığa, tahakküm ve bağımlılığa,
sevgi susuzluğuna. şiddet ile banş özle-
mi arasındaki gelgıtlerle bütünleşiyor-
lar; çizdıkleri kişıliklerde yoğunlaşarak
oynuyorlar. Kamran Usluer, sistemi
bütün ölçü ve dengeleriyle, olmazsa ol-
maz "konıyuculuğu" ve "güven vericili-
ği"yle çiziyor.
Oyun temposu sünikleyici. Gencay
Gürün'ün yönetimi, yazann vurgulannı
başanyla vermiş. Dekor. yasadışı bire-
yin dağınık dünyası ile sistemin ya-
sallığının bireye verdiği yapay rahatlık
arasındaki çelişmeyi yansıtmış. Ne var
ki. o yapay rahatlık içinde insan yüreği
kanamaya devam etmektedir.
İSTANBUL VE
OSMANLI
İMPARATORLUĞU'NA
AİT
BÎLİNEN ÎLK FOTOĞRAFLAR
KOLEKSİYONU
1853-1857
JAMES ROBERTSON
PIONKFR OF PHOKHJRAPHY
THE OTTOMAN
EMPIRE
v \v
ÇIKTI
EREN Yaymcılık ve Kitapçılık Ltd.Şti.
TÜIM-I, Sofyalı Sokak !So: 34 BEYOĞLU-İSTANBLT
Tel: 25128 58 - 252 05 60
Telefax:2433016
Kitap Fuan'nın konuk yazan Almanya PEN Kulüp Başkanı Gert Heindenreich:
DemokrasidesözözmirlüğütehditaltmdaKütür Servisi 11. TÜYAP İs- ıerPk Simavı Yavınlan tarafı- ırkçı alotrîlar" olduğunu vuTgu- lık, sorunun temelinde, Avrupa sağlar. Böyle bir dıKütûr Servisi 11. TÜYAP İs-
tanbul Kitap Fuan'nın bu yılki
konuk yazarlanndan Almanya
PEN Kulüp Başkanı Gert Hei-
denreich, her demokraside "sö-
zün özgürlüğünün" tehdit altı-
nda olduğunu belirterek, sözün
özgürlüğünü korumak için
uyanık olunması ve edebiyatçı-
lann bu konuda işbirliği yap-
ması gerektiğini söyledi.
Bu yıl "Taş Toplayan Ka-
dın" adlı kitabı. Yüksel Pazar-
kaya tarafından dilimize çevri-
lerek Simavı Yaymlan tarafı-
ndan yayımlanan Heidenreich.
kitap fuanna çağnlı olarak ilk
kez katıldığını bildirdi.
Gert Heidenreich bir soru
üzerine şu anda eski Demokra-
tik Almanya'daki PEN Kulüp-
le birlikte Almanya'da iki PEN
Kulüp bulunduğunu. bunlann
birleştirlemsi konusunda calış-
malar yaptıklannı söyledi. Al-
man PEN'i olarak üzerinde
ağırlıkla durduklan konunun
"yabancı düşmanlığı ve gelişen
ırkçı aKmflar" olduğunu vı
layan Hendenreich şöyle de-
vam etti: "Bir başka ağırlık lı
çahşmamız da tüm dünyadaki,
sansüre uğrayan. kovuştu-
rulan. bir bölümü de hapislerde
olan yazarlarala ilgilenmek.
Bunlar bir anlamda bizim 'ev-
latlıklanmız". Bunlardan biri de
sızin ülkenizde bulunuyor, Me-
cit Cnal. kendisiyle ilgilenmcyi
sürdüreceğiz."
Heidenreich, Salman Rüşdi
konusundaki bir soruya karşı-
lık, sorunun temelinde, Avrupa
hükümetlerinin, İranla olan ti-
cari ilişkilerini, bu ülkedeki in-
san haklannın üstünde gör-
melerinin bulunduğu karşılığını
verdı.
Avrupa Birlığinin kuruhnası
karşısında Alman kültürünün
durumunun ne olacağı yolun-
daki bir soruya karşılık şöyle
konuştu:"Avrupanın birleşme-
si yerel kültürler açısından
olumsuz sonuçlara yol açmaz,
tersine daha da gelişmelerini
sağlar. Böyle bir durumda baş-
ka bir tehüke var: Birleşik Av-
rupanın sınırlannı, dışanya
mümkün olduğunca sıkı biçim-
de kapatarak. diğer ülke kül-
türlerinden uzaklaşması. kop-
ması Avrupa dışındaki kültür-
lere "bakış açısmın" kapanma-
ması için gerekli girişimlerde
bulunup. gerekli bağlan kur-
mak ve birleşik Avrupa oluştu-
ğunda da o sınırlann ötesindeki
kültürlerle abşverişı sürdürmek
gerek."
PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZf
KIRMIZI BALIK
ÇOCUKEVİ
Anne sevgisine yakın sıcak bir ortam
DANIŞMAN DR. ERDAL ATABEK
»• 0-12 yaş grubu
• Pedagogvedoktordenetiminde
• 10 kişilik sınıflar
• Resim. müzik. satranç. yabancı dil. Folklar
• Açık büfe sabah kahvahısı
• Sabah 07.30'dan akşam 19.30a kadar açık
Yeni adresimiz: MelHMtÇİh Sk.No: 3 Alt»lt8|»/İSL
4171636 3B61431
İNGİLTERE de İNGİLİZCE:
AÜ-PAIR lere Ingıltere de tam
güvence veren yılların Au-Foiı
Acentası DERİN
Tel: 9-1/258 53 42 -241 43 87
İÜ B.ısın Yavin Yüksek Okulun"-
dan almi} oiduğum paso ve öğ-
rcncı kımlik belgem kaybettira.
Hükumsüzdür.
R<\Bİ BURCL BATURER