Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM1992 CUMARTESİ
DIZIYAZI
InönüUniversiteli'nin
bitmeyen yolcıüuğu
•Ana kampusu, kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki üniver-
sitenin 8 bin öğrencisi var. Bunlardan yaklaşık 3 bini, çevre il ve il-
çelerdeki bölümlerde okuyor.
SELAHATTİNGÖKATALAY
ü
'y°
r
Yücesoy a göre, üruversıte öğreni-
; mı paralı olmalı. Gerekçesı de şöyle:
MALATYA - 17 yıl önce İktisadi ve "Bakıyorsunuz insanlar. çocuklannın
îdari Bilimler, Fen-Edebiyat ve Eğitim orta öğrenimi için milyonlarca lira har-
fakülteleriyle kurulan İnönü Üniversı- cıyor. Ama üniversitede 1 milyon lira is-
tesı, 1988 yılında tıp ve mühendislik fa-
kültelerini de oluşturdu. Üniversite'nin,
Malatya'dakinin dışında, Arapgir,
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi ve
Adıyaman'da da meslek yüksek okulla-
n bulunuyor.
21'i profesör, 32'si doçent, 85'i yar-
dımcı doçent olmak üzere 138 öğreüm
üyesi bulunan İnönü Üniversitesi'nde
Üniversitede dikkatimizi ilk çeken, konuşruğumuz öğ-
rencilerin adlannın vazılmasuıı keanlikle istememeleri.
tendiğinde, buna karşı çıkıyor. Eğer ço-
cuğunun geleceğini düşünüyorsa, yük-
sek öğrenim için de belli bir kaynak ayı-
rması gerekir."
Ana kampusu, kent merkezine 10 ki-
lometre uzaklıktaki üniversitenın 8 bin
öğrencisi var. Bunlardan yaklaşık 3 bi-
ni. çevre il ve ilçelerdeki bölümlerde
okuyor. Merkezdeki 5 bin öğrenci için
ise. sorunlann başında.
her gün 10 kilometre-
lik yolculuğu yapmak
geliyor. Ulaşım yalnızca
belediye otobüsü ve mi-
nibüsle sağlandığından.
öğrencıler henüz derse
girmeden yorgun düşü-
yor. Akşam kente dö-
nüşler ise. bir sefalet fil-
minin karelerini andın-
yor.
Üniversitede dikkati-
çeken ilk şey. ko-
bir o kadar da öğretım ve araşürma gö-
revlisiyle okutman görev yapıyor.
Üniversıte. daha da gelişmesi ve adıru
uluslararası ölçütlere çıkarması umudu-
nu. yapımı halen süren Turgut Özal Tıp
Merkezi'nin tamamlanmasına bağla-
mış durumda.
Rektör Prof. Dr. Mehmet Yücesoy,
üniversitelerin sorunlannın, YÖK'ten
önce de var olduğuna dikkat çekiyor ve
çağdaş üniversıte kavramının. slogan
olmaktan kurtanlması gerektiğıni belir-
nuştuğumuz öğrencilerin, adlannın ke-
sinliklc yazılmaması için ısrar etmeleri.
Kimle neyi konuşsak. "Adım geçmeye-
cek. değil mi?" diye endişeyle kaş çatı-
yor. Bazılan, fotoğraflannın çekilmesi-
ne de karşı. Yine ad konusunda özen
gösteren bir grup öğrenci, şunlan söylü-
yor "Çağı yakalamak için gayret gös-
termeüyiz. Bir an duraklamamak gerek.
Çünkü toplum, sürekli değişim içinde.
Çağdaş üniversiteli olmanın yolu, yöne-
timde temsil edilmekten geçer."
Cumhuri} et'in çeşitli fakülte ve yüksek okuiundan öğrenciler, gereksinimkri olan sağlıkla ilgili ve sosyal öğe-
lerin karşılanamamasının, kendilerini zor durumda bıraknğını vurguluyorlar. (Fotoğraf: HATİCE BtÇER)
Cumhuriyet Üniverateliler Öğretim üyeleriyle diyaloğumuz yok
Kongre keııtiııiıı öğrencileri
koııuşamamaktaıı yakınıyorr
»97A
HATİCE BtÇER
SIVAS - 1.974 yılmda kurulan
Cumhuriyet Üniversitesi, 4 fakülte,
7 meslek yüksekokulu ile eğitim ve
öğretime devam ediyor.
44 profesör, 47 doçent. 86 yar-
dımcı doçent, 102 öğretim görevli-
sı, 49 uzman. 61 okutman ve 33
araştırma görevlismin
bulunduğu üniversitede
Tıp. Mühendislik ve
Fen-Edebiyat fakültele-
ri ve son alınan kararla
üniversite olma kapsa-
mına alınan Tokat Zira-
at Fakültesi ve Hemşire-
lik MYO. Sıvas MYO.
Sağhk MYO, Divriği, Tokat Zile
veNıksarMYO'nu bünyesinde bu-
lunduruyor. 4 fakülte ve 7 meslek
yüksekokulunda toplam 8 bin 342
öğrenci öğrenimgörüyor.
Cumhuriyet Üniversitesi Rektö-
rü Asım Gültekin, şunlan anlaü-
yor: "Şehre 8 kilometre uzaklıkta
kurulan üniversiteler kampusu-
muzda 5 bin 718 öğrenci bulunur-
ken bu öğrencilerden bin 994'ü
Kredi ve Yunlar Kurumu'na bağlı
yuıtlarda bannıyor. Tokat, Zile,
Divriği ve Niksar'da bulunan 2 bin
624 öğrenci ise bulunduklan yerler-
de bannma ve diğer ihtiyaçlannı
karşılıyorlar. Daha önce kent mer-
kezinde bulunan ve 4 Eylül Sıvas
Kongresi Şenlikleri esnasında Baş-
bakan Süleyman Demirel'ın açılışı-
nı yaptığı Tıp Fakültesi Hastanesi'-
nin kampusa taşmması sonucu ye-
• Üniversitenin bünyesinde Tıp, Mühendislik. Fen-
Edebiyat fakülteteri ve son alınan kararla üniversite
ölma kapsamına alınan Tokat Ziraat Fakültesi ve
Hemşirelik MYO, Sıvas MYO, Sağlık MYO. Divriği,
Zile ve Niksar MYO bulunuyor.
mekhanelerimizde sıkışıklık yaşı-
yoruz. Sıvas Valisi Ahmet Karabil-
gin'in girişim ve önerisiyle de Sı-
vas'ta 320 milyon liraya iki otel ki-
ralandı. 300 öğrencinin bannacağı
iki otelle hiçbir öğrenci açıkta kal-
mayacak."
1992-1993 öğretim yılı ıçerisinde
Cumhuriyet Üniversitesi öğrencile-
rinin sorunlan genellikle kendileri-
nin dışında gelişen olaylar olarak
görünüyor. En çok yakındıklan
konu. boş zamanlan yeterince de-
ğerlendirememe ve birincil derece-
deki ilişkilerin oluşmaması .
Yurt sorunundan harç ve öğre-
nim kredisi, spor yapamama, kül-
türel etkinliklerin yetersizliği. sa-
natsal eğılimlerinin değerlendiril-
mesinde îiderlik yapacak. yön veri-
ci kişilerin olmamasından yakınan
Cumhuriyet Üniverşitesi.öğrencile-
ri. YÖK hakkında
tam bir bilgiye sahip
olmadıklannı belirti-
yorlar.
Gereksinimleri
arasında bulunan
sağlıkla ilgili ve sosyal
öğelerin karşılanama-
masının kendilerini
zor durumda bıraktığını vurgula-
yan öğrenciler; telefon, TV, sıcak
su. yemeklerin yetersiz kalması, si-
nema, tiyatro. eğlence, arkadaşlar-
la gezme. spor. ulaşım,-arkadaşlar-
la, öğretim üyeleriyle diyalog kura-
mama. yabana dil eğitiminin yeter-
siz kalışı. derslere devam zorunlu-
luğunun kaldınlması, Sıvas halkıy-
la aradakı kopukluğun yükünün
kendi omuzlanna binmesi ve bunu
izleyen birçok sorunlan sıralıyor-
lar.
Olayların üniversitesi SERGÜZEŞT-İ İHSAN KEMAL GÖKHAN
Dicle'nin dertleri
Karacadağ'ın
zirvesiııi aştı
OSMAN \TLDIZ
DİYARBAKIR - 7 fakülte ve 7 yük-
sek okulda 11 bin öğrencinin okuduğu
Dicle Üniversitesi'nde sorunlar, dağ gi-
bi yükseliyor. Bu nedenle de öğrenci
olajlan eksik olmuyor.
Otekı Anadolu üniversitelerinde ol-
duğu gibi. DÜ"de de sorunjar. araç ge-
reç eksikliğiyle sınırlı değil. Öğretim ele-
manı sayısındaki yetersizliğe ek olarak
temizlik, sağlık. bannma, yemek ve
ulaşım. öğrencileri canından bezdirecek
kerteye gel- ^ ^ ^ —
mış.
Bunlara
ek olarak.
okulun has-
sas bölgede
bulun-
masının da
etkisiyle, po-
lis baskısı,
öteki okul-
lardan çok
daha yoğun
• DÜ'-
de de so-
runlar
araç ge-
reçle
sınırlı de-
ğil. Te-
mizlik, sağlık, ban-
nma, yemek ve ulaşım,
öğrenciyi canından
bezdirmiş.
biçimde görülüyor. Öğrencilerin, po-
tansıyel suçlu yerine konmalannı ve sık
sık gözaltına ahnmalannı protesto
amacıyla gerçekleştirdikleri eylemler.
doğal olarak öğrenimi engelliyor.
YÖK kaldırılmalı
Dicle Üniversiteliler, YÖK'ü "Yük-
sek öğrenim gençliğine karşı suç işleme
dönemi"' olarak değerlendiriyor. Kuru-
)un temel amacının tek tip yaratmak ol-
duğunu belirten bazı öğrenciler, gele-
ceğin bilım adamlannı yetiştirecek ku-
rumlann özerk ve demokratik olması
gerektiğine dikkat çekiyorlar. Ünıversi-
telerarası bir kurulun gerekliliğine ina-
nan DÜ'lüler. "Ama bu kurum, kolek-
tif bir çahşmanın ürünü olarak doğmalı
ve yaşamalı" diyorlar.
Kadro dengesizliği
Rektör Prof. Dr. Sedat Antürk ise,
YÖK"ün en çok üniversite öğretim ele-
manlan ve kadrolannın dağıümında ye-
tersiz kaldığını sövlüvor. Buna örnek
.olarak da, kendilerine yeterli kadro veril-
men:
t>
sini gösteriyor. Antürk. "Buna
karşın YÖK, hükümet ve bakanlık ara-
sında koordinasyonu sağlama görevini,
bugüne kadar yerine getirmiştir" diyor.
Rektör Yardıması Prof. Dr. Bünya-
min Işıkoğlu da. YÖK"ü eleştirenleri,
alternatif getırmemekle suçluyor. Işı-
koğlu"nun değerlendirmesi şöyle:
"YÖK yanlışsa, doğru olan nedir?
Bunu sövleyebiliyor musunuz? Bence
bugünkü koşullarda YÖK"ü tartışmak.
kökten yanlıştır. Çünkü biz. herşeyi tek
taraflı olarak ortaya atıp, uygulanması
için başkalanna dayatıyoruz. Bence
YÖK'ün getirdıği ve götürdüğü aynı-
dır. Ancak daha güzeli yaratılmak iste-
niyorsa. kolektif çalışma yapılmalı,
YÖK'ün eksiklikleri giderilmelidir."
YARDV: 19 Mayıs, KTÜ ve
Gaziantep üniversiteleri
Akdeniz Üniversitesi
Bir öğretim
üyesine
11.3 öğrenci
BÜLENTECEVtT
ANTALYA - Turizm kenti Antal-
ya'da 1982 yılında kurulan Akdeniz
Üniversitesi, bir yandan sorunlannı
çözmeye çalışırken, bir yandan da bü-
yümeye devam ediyor.
Rektör Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğ-
lu'nun kafasından geçen üniversite,
ABD üntversiteleri modeli. Prof. Kar-
puzoğlu, yıllardan beri hükümet üyele-
ri ve cumhurbaşkanına anlatuklanrun
hayata geçirileceği günü bekliyor.
YÖK tartışmalanna, rektörlük ata-
ması tartışmalanna girmek istemeyen
Karpuzoğlu. "Kimı nasıl ve ne jjekilde
rektör yaparlarsa yapsınlar. Onemli
olan üniversitenin çağdaşlığı. bilim
üretmesi. çözüm üretmesi. beyinleri ge-
liştirmesidır. Demokrasilerin 'olmazsa
olmaz'ı seçımdir. Ancak sadece seçim
ekleyerek yönetim sistemini demokra-
tik yapmak mümkün değildir" diyor.
Öğretim üyesi başına düşen öğrenci
sayısının 11.3 olması, eğitim açısından
olumlu bulunuyor. Ancak öğrencilerin
eğitim konusundaki sıkıntılan da yok
değil. Üniversite kampusundaki en
önemli sorun ulaşım. 3 bin 777 dönüm
alanda kurulmuş olan kampusta Tıp
Fakültesi'nin bir bölümü, Ziraat Fa-
kültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yük-
sek Okulu, Turizm Okulu. yurt ve rek-
törlük binası bulunuyor. Fen-Edebiyat
Fakültesi kampusa 25-30 kilometre
uzaklıklaki Topçular bölgesinde eğitim
venyor. Tıp Fakültesi'nin bir bölümü
de 12-15 kilometre uzaklıkta Kepez
bölgesinde yer alıyor. Kampustaki
okullar arası uzaklık da 2-3 kilometreyi
buluyor.
Konuştuğumuz öğrencilerin. rektör
seçimı konusundaki görüşleri özetle
şöyle: "Öğrencinin üniversite veya fa-
külte yönetimıne katılması gerekli. Se-
natoda bir öğrenci temsildsi olmalı.
Rektör seçimınde de öğrencilerin
katılımı gerekli."
Öğrenciler, derslerde tarüşma ortamına kuşkuyla bakılmasından yakınıyor
100. Yıl: Ezberle, diplomayı al, git
VAN (Cımynariyet) -100. Yıl
Üniversitesi Rektönl Prof.
Dr. Mehmet Seyit Şen,
YÖK'ün, üniversiteleri di-
siplin altına aldığını ve başı-
na buynık, dükalık olmak-
tan kurtardıgını öne sürdü.
Üniversitelerin, YÖK saye-
sinde Anadolu'y
a
yayıldığı-
nı savunan Prof. Şen, "Üni-
versiteleşme, YÖK'e kadar
fevkalade yavaşu" dedi.
Fen-Edebiyat, Ziraat, Ve-
teriner, Eğitim, Tıp ve İlahı-
yat fakülteleriyle Tatvan ve
Hakkari meslek yüksek
okullan ve üç enstitüden
oluşan Van 100. Yıl Üniver-
sitesi*nin, 419 kişıden oluşan
öğretim elemanlan kadrosu
bulunuyor. Altı fakülte, üç
enstitü ve iki yüksek okulda
okuyan toplam öğrenci sayı-
sı 2 bin 856. İlahiyat ve Tıp
öğrenciye daha eğitim ola-
nağı sağlayabıleccklcrini
söyledi. Bitüs, Ahlat, Adilce-
vaz, Erciş ve Van'da beş
meslek yüksekokulu açıbna-
sı için planlama ve hazırhk
nın, başka bir üniversitede
rastlanamayacak kadar hızlı
çahşmalar sonucunda ulaşıl-
dığına dikkat çektı.
100. Yıl öğrencüeri, en
önemli sorunlannın, yurttaki
• Üniversıte, ikilı eğitime hazır olduğunu YÖK'e bildirdi. Rektör Şen. önerileri
kabul edildiği takdirde, 260 öğrenciye daha eğitim olanağı sağlayabileceklerinı
söyledi ve üniversitelerin, YÖK sayesinde Anadolu'ya yayıldığını savundu. Prof.
Şen, "Üniversıteleşme, YÖK'e kadar fevkalade yavaştf dedi.
fakültelerinde öğretime, ge-
lecek yıl başlanacak.
Üniversite. ücıli eğitime
hazır olduğunu YÖK'e bil-
dirdi. Rektör Şen. önerileri
kabul edildiği takdirde, 260
yapuklannı belirten Şen, ilk
inşaata sekiz yıl önce başla-
malanna kafşın, bu süre
içinde 60 yataklı misafirha-
nesi, 76 daireli lojmaru bulu-
nan bir üniversite olmalan-
koşullar ve yemek parası ol-
duğunu söylüyor. Yurt ka-
pasitesinin düşüklüğünden
yakınan öğrenciler şunlan
söylüyor: "Şu anda size so-
runlanmızı anlattığımızı po-
lis ya da okul idaresinden
biri, hatta bir yurt görevlisi
görse, müthiş tepki gösterir.
Arök belirü yaşa gelmiş, kişi-
likleri oturmuş insanlanz.
Sorunlanmızı anlatarak çö-
züm aramaya çalışmamızı
anlayamıyorlar. Derslerde
demokrasi yok. Bir konuda
hocayla çelişiyorsanız, söz
hakkınız elinizden alınıyor.
Üniversite dediğiniz, tarüş-
ma ortamıdır. Belli bir sınır
içinde de olsa, fikirler tarü-
şılmazsa, üniversite ol,ur mu?
Ama burası 100. Yıl Üniver-
sitesi. Burada böyle şeyler,
kuşkuyla karşılanır..."
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Bfgisayarlı Rştenme..Bizde devletin ışleyişini jurnal (fişlenme) üstüne ku-
ran padişah Abdülhamittir. Meşrutiyet ilan edilince bu
jurnaller Ittihatçıların elinegeçmiştir Emekli Süvari 8in-
başısı Asaf Tugay, jurnalleri incelemekle görevlendiril-
miş. Ibret' diye iki ciltlik bir kitabı var (Okat Yayınevi).
Asaf Tugay, bu fişlenmeler için şöyle der:
"Jurnaller diye dillerde dolaşan bu yıldız evrakı, bil-
mem şimdi kimi ilgilendirir. Bu kağıtların içeriğinin şim-
di eskisi kadar bir anlamı yoktur. Ama gene de iftira,
külah kapma için jurnal verenler olmuştur."
Bu yıldız evrakının bir çoğu Cağaloğlu Hamamı Kül-
ham'nda yakılmış, birçoğu da şurada burada yitmiştir.
Bunların içinde birbirine padişaha gammazlayan dev-
rimcilerde vardır.
Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinden sonra Içişle-
ri Bakanlığı'nın kaloriferleri sürekli yanmıştır. llgililerin,
fişleri yaktığı söylenir. Yeni iktidar partisinin eline geç-
mesin diye bunlar yakılmıştır
Birkaç hafta sonra Başbakan Yardımcısı Samet Ağa-
oğlu, içişleri Bakanlığında bir basın toplantısı düzenle-
miş, bu fişleri basına açıklamıştı. Bu basın toplantısında
bulundum. Yalan yanlış öyle fişlemeler olmuş, öyle çok
jurnaller verilmiştir ki herkes şaşmıştır.
Ağaoğlu bu fişlerin bir daha tutulmayacağını, eskileri-
nin de yakılacağını söylemişse de fişler yakılmamış,
üstelik yenileri tutulmuştur.
Demokratların tutturdukları fişler, 27 Mayıs'ta askerle-
rin yönetime el koyduklarında ortaya çıkmıştır. 27 Ma-
yısçılar da bu fişlerin bir daha tutulmayacağını söyle-
mişlerse de 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbesinde fişler
yeniden ortaya çıkmıştır. Dahası 12 Eylül faşizmi fişlen-
meyi bir yöntem olarak benimsemiş, hatta yasallaştjr-
mıştır. 12 Eylül faşizmi sadece fişlemeyle kalmamış,
buna baskı ve işkenceyi de eklemiştir.
Kurulan koalisyon hükümetinin programı içinde de-
mokratikleşme ve fişlerin yok edilmesi vardır. Gerçi ta-
sarı Meclise gelmiş, geri dönmüşse de demokratikleş-
me ve fişlerin yok edilmesi zorunludur. Demokrasinin
ölçeği fişlerin yok edilmesidir.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın açıkladığına göre "Tür-
kiye'de fışlenmiş insan sayısı bir milyonu aşmaktadır."
Bakan şöyle demektedir: "Bir milyon demekten kaçın-
mıyorum, belki daha da fazladır. Elde, şu anda gerekli
bilgiler yok. Türkiye'de fişlenmiş insan sayısı gerçekten
çoktur."
12 Eylül rejimi fişlemeyi bir yöntem olarak benimse-
miştir. Arşivler dosyalarla doludur. Devletin bir görevi
de vatandaşını fişlemek olmuştur. "Bugüne değin fiş-
lenmiş ne kadar insan varsa onların dosyaları tek tek
elden geçirilecektir. Amaç bunların toplu halde yok edil-
mesi, yakılmasıdır."
Hersıyasal iktidar dabufişlenmelerdenyakınır, bu fiş-
lerin yakılacağını söyler. Ama aradan belli bir süre gec-
tikten sonra bu fişler gene ortaya dökülür. Kalktığı, yok
edildiği söylenen fişlenmeler, dosyalar yeniden ortaya
çıkar. Şimdi fişlenmeler, dosyalar yeniden ortaya çıkar.
Şimdi fişlenmelere bilgi sayarlar da karışıyor.Soylendi-
ğine göre fişlenmeler bilgisayara dökülmüştür. Dosya-
lar, fişler yakılsa bile bilgisayarın belleği bunları koru-
mayacak mıdır?
Bir yüz yıldan beri fişlenmelerden yakınılır. Komis-
yonlar kurulur, dosyalar çıkarılır, hatta yakılır. Ama fa-
şizm ucunu azıcık göstermeye başladı mı bu fişlenmeler
bir yerden çıkıp gelirler. Abdülhamit döneminde böyle
olmuştur, Halk Partisi döneminde böyle olmuştur. Her
yeni dönemde böyle olduğu kanıtlanmıştır. Bakalım bil-
gisayarlı dönemde nasıl olacaktır? Bakanın söylediği
gibi her şey bilgisayara yüklenmiştir, bu yükü nasıl çe-
kecekler?
BULMACA
SOLDANSACA: 1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Osmanlı devletin-
de üst düzey yetkili-
lerinin vekil ve yar-
dımcılanna verilen
unvan. 2/ Düsman...
Pilotlar ve havacılar
için yayımlanan bül-
ten. 3/ Zorunlu ge-
reksinme maddeleri
için devletçe sapta-
nan fiyat... Iran'da
tarihi bir kent. 4/
Çalgılı meyhanc 5/
Gemiyi baştan ya da
kıctan halatla kara-
ya bağlama. 6/ Ar-
jantüı'in plaka işareti... Güney Ana-
dolu'da bir dağ. 7/ Serbest meslek
adamlannı içinde toplayan resmi bir-
lik... Eski dilde erik. 8/ Erzunım'un
bir ilçesi... En kısa zaman süresi. 9/
Avrupa'da bir ülke.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Hekimlikte kulİanılan, san çiçekli
ve küçük bir bitki. 2/ Borç ödeme...
Harrnan kaldınldıktan sonra yerde
kalan toprak ve samanla kansık ta- _
hıl taneleri. 3/ Meyveli ya da kakaolu bir pasta... Güzel sanat.
4/ At ve benzeri hayvanlann sırtına vurulan keçe, meşin ya da
kalın kumaş parçası... Bir nota. 5/ Şöhret... Avustralya'da ya-
şayan keseli bir hayvan. 6/ Yaldızlı... Olumsuzluk belirten bir
önek. 7/ Gümüşbalığı. 8/ Eski dilde göz... Hadise. 9/ Kemik-
lerin yuvarlak ucu... Vurgun yiyen bir dalgıcın iyileşebilmesi için
tekrar indirilmesi gereken aynı su derinliği.
GERCEK ÇIKTI
BAYİLERDE
Gözaltında "kaybolma" öyküleri
"ÇOCUĞUMU İSTİYORUM!"
Analarçocuklarını arıyor.. Görgü tanıkları polis
tehtidi altında. Devlet "kayıplar
M
ın hesabını vere-
miyor. Kaybetmek: Bir dehşet politikası.
PKK- Peşmerge
Antlaşmasının tam metni!
PKK- Peşmerge savaşında neleroldu?
TSK'nın "güvenlik kuşağı" işe yarayacak mı?
Cephe gerisinde PKK eylemleri.. Antlaşma
maddeleri tarafları memnun etti.
• Diyarbakır'da polis gösterisi • Dersim'de hukuk
var mı'' • Elazığ Cezaevi'nde açlık grevi sürüyor
• Memurlar toplu sözleşme aşamasında • Takimsan'a
sendika geldi, fabrika kapandı • Laspetkım-lşten öne-
n: "Referanduma gtdelim" • Petrol-Jş Batman şubesi:
"Susmak teslimiyettir!" • Uzak Kurt kadınları
• Gençlik 6 Kasım'ı tartıştı • Dubçek'e kim ajladı
7
• Küba inadı • Beıiin'de silahlar geri tepti • TUYAP'ta
kitaba saldın • Can Yucel • Ahmet Kahraman