29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31EKİM1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13i Gyirgy Saıdor'un resitalî • KatürServisi-Cemal ReşıtReyKonser Salonu"nda bu ayın son konsen György Sandor'un pıvaııo resıtalı. Bugün saat 18.00'de başlayacak resitalde Macarasıllı solist Bach, Busoni. Beethoven. Schumann, Brahms, Liszt ve Bartok"un eserlerini >orumlayacak. 10. İstanbul Gitar Festivali •Kütür Servisi - İstanbul Filarmoni Derneğı'nin düzenlediği Uluslararası 10. İstanbul Gitar Festivali, 9 kasım-3 aralık tanhleri arasında Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşürilecek. Festivale PacoPenaFlamenco Topluluğu(İspanya), MıchaelTroster(Almanya). BalalaykaTopluluğu (Rusya). Kosta Koçiolıs (Yunanıstan), Aleksandr Frauçi( Rusya) ve Helmut Gerhardt-VVerner Nowak (Almanya) katılacaklar. lürkiye, AICT yönetiminde • Kültür Servisi - Uluslararası Tıyatro Eleştirmenleri Birliei (AICT)'ninl2.Genel Kongresi geçen hafta Varşova'dayapıldı. Dünyanın çeşitli kıtalanndan 48 ülkenin delegelerinın katıldığı kongrede "değışen politıkalar ve tiyatro" teması çerçevesinde sayısız bildiriler ve tartışmalar yer alırken aynı zamanda yeni görev bölümü yapıldı. Türkiye"yi kongrede, bir bildiri sunan Ayşegül Yüksel, Dıkmen Gürün Uçarer ve Zeynep Oral temsil etti. Yenı görev dağıhmında. yedi yıllık süresi sona erdiği ıçin başkanlıktan aynlan John Elsom'un (Ingiltere) yerine Prof. Carlos Tindemans (Belçika) başkan seçildi. Çekişmeli bir seçim sonunda yönetim kuruluna giren ülkeler ise şöyle belirlendi. (Oy sırasına göre) Fransa. Polonya, A.B.D., Türkiye. Fınlandiya, Uruguay, Rusya. Hong Kongvelrlanda. Kadınlık Bizde Kalsın'• Kültür Servisi - Yascmin Yalçın Tiyatrosu. Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı. Metin Serezli'nın yönettiği "Kadınhk Bizde Kalsın" adlı mûzikli güldürüyü Beşiktaş Yumurcak Sineması'nda sahneliyor. Oyunun müziklerini Grup Çağn, koregrafisini Melih Çardak, dekorunu Selahattin Taşdöğen, kostümlerini Feyza Unal hazırladı. Yasemin Yalçın, EceÖrge. Ferdi Akarnur, Erdoğan Dıkmen, İlyas İlbey, Selahattin Taşdöğen, Renan Bilek, Tülay Taşdöğen ve Savaş Barutçu'nun rol aldıgı oyun, perşembe ve cuma 21.15'te, cumartesi ve pazar 15.00 ile 18.30'da aörülebüir. Edebiyat sohbetlerî •Kültür Seryisi - Belcdiye Radyo Televizy onu'nun (BRT)buakşamsaat 21.00'de başlayacak Edebiyat Sohbetlen programına Yaşar Kemal, Oktay Akbal ve Demirtaş Ceyhun kaulacaklar. BAR'a Bogaza Gidilır^ Arnavutköy 1. Cad. No:17/A 263 32 34*26513 65 BİLSAK ROCK BAR Bugün 21.30 NÜHIGEMİSJve 13.00-18.00 ROCK PARTY Ghangir243 28 79-99 Ergin Orbey'in sahnelediği 'Ferhat ile Şirin' Ankara Devlet Tiyatrosu'nda Devlet, ilk kez Nazııııoynuyor• Orbey: "Bir zamanlar, bazı kararlan vermek, ma- lum insanlann tekelindey- di. Bundan Nazım Hikmet de payını aldı." AYŞESAYIN ANKARA - Nazım Hikmet. ölümün- den yaklaşık 30 yıl sonra Devlet Ti- yatrolan'nda. Devlet Tiyatrolan. ilk kez kapılanm Naam Hikrnet'e bir sevgı oyunuyla açtı: "Ferhat ile Şirin." Nazım Hikmet'in Bursa Hapishane- sfndeolduğuyıllarda. 1946*da yazdığı 3 perdelik "Ferhat ile Şirin". tekil bir sev- ginin. toplumsal sevgiye dönüşümünün öyküsü. "Ferhat ile Şırin'i ilk kez 1980 yılıhda Ankara Şanat Tiyatrosu'nda sahneye koyan Ergın Orbey yönetiyor. 12 Eylül öncesi Şehır Tiyatrolan, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu ve 1980'in başında AST'ta sahnelenen "Ferhat ile Şirin", Devlet TiyatrolarT- yla birlikte 4. kez perde açacak. ilk kez 1979 yıhnda olmak üzere bir çok kez Devlet Tiyatrolan repertuanna alın- masına karşın. bir türlü "sahneye çık- ma" olanağı bulamayan "Ferhat ile Şi- rin", ancak yazannın ölümünden 29 yıl sonra "sahne" diyebildi. "Ferhat ile Şirin"i sahneye koyan Er- gin Orbey, bu geç kalışın nedenini, "Bili- yorsunuz bir zamanlar, bazı kararlar, malum insanlann tekelindeydi. Çok il- ginç yasaklar vardı. Nazım Hikmet de bundan nasibini aldı" diye açıklıyor. Orbey. "Nazım Hikmet'in kitaplan ya- sak değjldi, ama tiyatroda oynanması zordu. Ödenekli tiyatroda oynanması daha da zordu. Radyo, televizyonda ise neredeyse mûmkün değüdi. Nazım da. payını aldı bu fırtınadan" diyor. Türk dilinin güzelliğini, yetkinliğini ortaya koyan yazarlara mutlaka öde- 'Ferhat ile Şirin'de sevginm her türlüsü var. Karşı cinse duyulan sevgi, toplum sevgisi, doğa sevgisi, yaşam sevgisi. Tekil sevgiden çoğul sevgiye bir yokuluk. nekli tiyatrolarda yer verilmesi gerekti- ğjrıi söyleyen Orbey,"'Farklı dünya gö- riişünden de olsa bu tür insanlar Devlet Tiyatrolan'na mutlaka kazandınlmalı. Nazım Hikmet'le farkh dünya görüşü- ne sahip olan Necip FazıPa da Devlet Tiyatrolan kapılanm açmah. Fazıl'ın "Sabırtaşı" adlı oyunu kendi alamnda en iyi oyunlanndan biri"görüşünü dile geüriyor. "Ferhat ile Şirin" de izleyici Nazım Hikmet'i de görecek. Orbey'in oyun kurgusuna getirdİği bir yorumla, Fer- hat, zaman zaman Nazım Hikmet ola- rak çıkacak izleyici karşısına. Hikmet, Ferhat ile Şirin'i yazarken, Memet Fu- at'a, Piraye Hanım'a oyunuyla ilgili gönderdiği mektuplannı kendisi okuya- cak. Orbey oyunu. Nazım Hikmet'in Hapishane'deki günleriyle özdeşleşıir- diği içın bu öğeyi kullandığını söylüyor. Orbey, "Çünkü oyunda Nazım Hikmet vahdetten söz edıyor. Yani bir kişinin bir kişiye, daha sonra bir kişinin toplu- ma duyduğu sevgiyi anlatıyor. Düşünce olarak, Feıhat da, Hikmet de aynı şey- leri duyuyor" diyor. Nazım Hikmet'in 2 perde olarak yazdığı ama mektupla- nnda "3 perde olacak" dediği "Ferhat ile Şirin"i Orbey, 3 perde olarak sah- neye koyuyor. "Ferhat ile Şinn"de sevginin her tür- lüsü var. karşı cinse duyulan sevgi. top- lum sevgisi. doğa sevgisi, yaşam sevgisi" diyen Orbey sözlerini şöyle sürdürüyor: "Nazım Hikmet bu masalı, sağlam tarihsel bir zemine oturtuyor. Ferhat, ülkenin en iyi nakkaşıdır ama sevdiği kızla arasında müthiş bir sınıfsal fark var. Sevdiği kıa alabilmesi için Demir- dağ'ı delip, Arzen Şehri'ne su getirmesi gerekiyor. Ferhat. ilk başta sadece sev- dığine kavuşabilmek için Demirdağ'ı delmeye karar veriyor. Ama kazı cahş- malan sürerken, Ferhat, susuzluktan kınlan halkının sevgisini kazaruyor. Bu kez aynı zamanda onlara su ulaştırabil- mek için vargücüyle çalışıyor. Ferhat Demirdağ'ı delerken, Nazım Hikmet'in doğa sevgisine de tanık oluyoruz. Çün- kü Demirdağ'la. ağlayan nar. gülen ayva ile konuşur. Bu sahnelerde Fer- hat'la Nazım birleşiyor, Şinn. Piraye oluyor zaman zaman." Orbey, oyunda zaman zaman hapis- hanede olması nedeniyle Nazım Hik- met'in, kendini Ferhat'la bütünleştirdi- ğine inanıyor. Orbey, "Çünkü birisi ha- pishanede tutsak, birisi aşk tutsağı" di- yor. İstanbul ve îzmir'den Parliament Superband geçti 3 kuşaktancazıntehlikesizyüzüCEMYEGÜL Çazın özünde doğaçlama yatmaktadır. Pekçok caz mü- zisyeni için caz ile doğaçlama eşanlamlıdır. Doğaçlamanın anlık tılsımı, cazı belki de diğer tüm müzikal yaklaşımlardan ayırmaktadır. Caz aynca bir hayat biçimidir de. Superband kitapçığının iç kapafından, cazın yaşayan bir sanat olduğu- nu vurgulayan Louis Armst- rong alıntısı herşeyi özetliyor ashnda: "Biz hayatı çalıyoruz." Parliament'in caz etkinlikleri bu yıl "Jazz Generations" adı altında gerçekleştiriliyor. Et- kinliğin adı A.B.D'de koyulu- yor. Pek uygun bir isim ol- madığım düşünüyorum. Caz nesilleri adı altında sunulan et- kinlikte, sadece bir dönemin müziğinin, üç ayn nesil tarafı- ndan yorumlanmasına tanık oluyor ve başanlı tanıtım kam- panyasıyla Parliament'in bu yü bize cazın tehlikesiz yüzünü sunduğunu görüyoruz. İlk nesil Dovvn Beat dergjsi- nin arka sayfalanndan çıkmış gibiydi. Trompette Ryan Kisor ve Michael Leonhart, alto sak- sofonda Jesse Davis, tenor sak- sofonda Joshua Redman, basta Christian McBride, davulda Lewis Nash ve piyanoda toplu- luğun aranjörü ve müzikal di- rektörü Mike LeDonne'dan oluşan topluluğun konsen Mike LeDonne'un bestesiyle açıldı. Temiz, pak , şık müzis- yenler, düzerdi sololar, parça anonslan, sahne gerisi sesi ve müzisyenlerin tavırlan bana, caza romantik ve sürreal bir bo- yut getiren Spike Lee'nin "Mo' Better Blues" adlı filmini anı- msam. Evet, topluluk bop çalı- yordu ama doğaçlama unsunı olmadan. Konser Cedar Walton ve Kenny Dorham'ın parçalanyla devam etti. Kenny Dorham'ın San Fransisco Beat adh parça- sındaki Michael Leonhart'ın trompet solosu çok temiz, cilah ve kınlgandı. Aynı parçadaki Jesse Davis'in alto saksofon so- losi ise çok daha duvgu yüklüy- dü. Basta Christian McBnde ve davulda Lewis Nash müziği sıkı örüyorlar ancak topluluğun bölümde aradıgım yeğınliği bulduğumu söyleyemem. îkinci nesil ise, şarkıcı Nnen- na Freelon'un topluluğuydu. Piyanoda Norman Simmons, gitarda Scott Savvyer, basta Bob Cranshavv, davulda Kenny VVashington ile başladı Feelon'un topluluğu. Başlarda bıraz kontrolsuz olmasma rağ- men, Nnenna Freelon'un sesi de kendisi gibi güzeldi. Freelon sonradan açıldı ve sesinin kat- na Freelon, gitarist Scott Saw- yer ile sahneyi terkettikten ve tenor saksafoncu David Sanc- hez sahne aldıktan sonra müzık yoğunluk ve derinlik kazandı. Da\id Sanchez de oldukça genç ve bana kahrsa yeni nesil nüzis- yenler arasında en çok gelecek vaadeden de o. Tüm etkinlik boyunca vücudunu kullanan tek müzisyen de David Sanc- hez'di. Topluluğun son parçası bir Archie Shepp bestesiydi. Bu •j^kx , J I n ,T"ı m *ga—m r I 1 m •Christian McBride'ın elleri, basın tellerini ustaca yaladı. Nnenna Free- lon'un sesi de kendi gibi güzeldi. Archie Shepp bestesinde ise herkes müzi- ğin içindeydi, izleyenler de! Son parçada bütün müzisyenler sahne aldılar. enerji katsayısı bir türlü yüksel- mıyordu. Pıyanist Mike Le- Donne'un bu ilk bölümü kapa- tan bestesinde enerp biraz yük- seldi. Da\Tilcu Lewis Nash'in trompet solosu, kısa bir an için bile olsa Art Blakey'i anımsattı. Christian McBride'ın elleri de basın tellerini ustaca yaladı bu parça boyunca. Joshua Red- man'ın solosu ise, 1960 hareke- tinin önemli isimlerinden biri olan babası Dewey Redmanın sololannı pek anımsatmadı. Bu manlannı sergiledi. "Scatting" yaparken kimi zaman Ella Fitz- gerald'ı andınyordu. "Never Let Me Go" adh bossa-nova kokan parçada Bob Cranshovv ve Kenny Washington çok iyi ritm tuttular. Bir süre sonra ele aldıklan caz klasiği "Body and Soul" da ise trompet üzerinde süpürge ve piyano Freelon'un sesini ba- şanyla okşadılar. Gitar ve piya- nonun birlikteliğinin müziği böldüğü hissediliyordu. Nnen- parçada herkes müziğin için- deydi. İzleyenler de! Son nesü ise cazın devleri ola- rak tanıüldı. Trompette Do- nald Byrd, alto saksofonda Phil Woods, trombonda Slide Hampton, piyanoda Kenny Barron, basta yine Bob Crans- havv ve davulda yine Kenny Washington ile tenor saksofon- da da topluluğun müzikal di- rektörü olduğu anlaşılan Jimmy Heath vardı. Bu son konser Jimmy Heath'in kendi bestesiyle açıldı. Nefesliler sı- rayla sololannı attılar. Phil Woods'un pürüzsüz solosunda neredeyse her notayı yakala- mak mümkündü. Bas, davul ve piyano tek vücut olmuştu ade- ta. Ritm kuvvetliydi. Sadece Jimmy Heath'in sololan biraz zayıf kahyordu. Bu ilk parçanm ardından, Jimmy Heath'in 1954'te Miles Davis ile birlikte yaptığı, C. T.A. adh parçayı dinledik. Bu parçayı izleyen Benny Carter bestesinde ise, Phil Woods'un keskin alto tonu, trompet gezi- nen süpürge ve piyanonun yu- muşak tuşlan oldukça etkileyi- ciydi. Bu parçayı loş bir caz ku- lübünde, sigara dumanlan arasında dinlemek de çok keyfı- li olurdu herhalde. Phil Woods bestesi olan dör- düncü parçada tempo yükseldi, ritm sağlamlaştı, Shde Hamp- ton'un sololan kuvvetliydi. Kenny Barron piyanoda, Jimmy Heath'in sololannı çok iyi ördü bu parça sırasında. Kenny Barron'un çahş stilinin kimi andırdığını bir türlü çıka- ramadım. Konser bir caz klasiği olan Monk'un Round Midnight'ı ile devam etti. Bir sonraki parça Slide Hampton'un bestesi On The Plane'di. Bu parçada solo- lanyla müziğe en çok giren de Slide Hampton'du. Etkinlik bir Kenny Dorham parçasıyla son buldu. Bu parça için tüm müzisyenler sahne aİdılar. Nefesliler, vurmahlar ve son nesil cazcılar Jimmy He- ath'in yönetiminde sahnedeki enerjiyi doruga çıkardılar ve se- yirciyle bütünleşerek kuvvetli bir fınal yaptılar. Seyirciler de tüm müzisyenleri uzun süre ayakta alkışlayarak duygu- lannı dile getirdiler. Hiçbir taklitçi iş üstünde yakalanmadı 'Enayiheykelleri' müzedeseı^ileııiyor GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Güvenlik güçlennin çeşitli ope- rasyonlarda ele geçirdıği 'taklıt tarihi eserler' halkm eğıtilmesi amacıyla Gaziantep Müzesi'nde sergılenmeye başlandı. Yetkililer, taklit tarihi eserlerin, konuya merakh yurttaşlan kandıran bazı kişilerce piyasaya sürüldüğünü behrterek, "Efes Artemisi, Mer- yem Ana ve Viking heykellerinin' de aralannda bulunduğu 10 taklit eserin müzede sergilendiğini söylediler. Gaziantep ve yöresinde "enayı heykellen" diye de adlandınlan taklit tarihi eserler ile dolandıncılık yapıldığı bildirildi. Gaziantep Müzesi ve Emniyet Müdürlüp yetİcilileri, sahte hazine haritalan ve maden dedektörleri ile yapılan dolandıncılığı şöyle anlattılar: 'Yeni yaptıklan heykelcikleri san yaldızla boyayıp altından yapılmış görüntüsü vererek çeşitli yerlere gömen dolandınalar, saf kişilen sahte hazine haritalanyla kandınyorlar. Dolandıncı- lar. tuzaklanna düşen saf kişileri önce taklit eserleri gömdükleri yere götürüyorlar. Orada dedektörle arama yapan dolandınalar, büyük bir heyecanla kazıva girişiyorlar. Daha sonra da çıkardıklan taklit eserlen büyük paralar karşıbğında tuzağa düşündürdüklc- ri kişilere devrederek kayıplara kanşıyorlar." Taklit eserleri gerçeklerinden ayırt etmenin bir hayli güç ol- duğunu ^Tirgulayan müze yetkilileri, ellerinde haritalarla "Hazine anyoruz!" diyenlerin mutlaka ihbar edilmesini istediler. Yetkili- ler. 'Hiç kimse gerçek bir harita bulduğunda ya da bulacağına inandığında kendine ortak aramaz. Bu düpedüz tuzaktır, sahteci- liktir. Dıkkatli olun!' diye uyanda bulundular. Sabahışığında'köm-ür'gösterisi II' etkinlikleri kapsamında düzenlediği "Köm-ür' adb gösteri, bu sabah saat 10.00'da Yedikule Gazhane'de gerçekieştınlecek Aydın Teker, Gazhane ıçın özel olarak hazırladıgı 'Kom-ür' goste- risini. sabah ışığınm yapıta yeni boyutlar kazandıracağıru düşündüğü için saat 10.00'a aldığını belirtti. Müziğini Mete Sakpmar'ın besteledıği, kostümlerini Ayşegül Alev'in hazırladıgı gösteri- ye dansçı olarak Ebru Anıt Ahunbay, Zeynep Arkök, Erdal Atik, Ziya Azazi, Mustafa Kaplan, Olcay Karahan, Canan Şadalak. Aydm Teker. Meltem Tezmen ve Bahar Vidinlioğlu katıhyor. İSTANBUL BUYUKSEHİR BELEDİYESİ KULTUR İŞLERİ DAİRE BASKANLIĞI KUTUPHANE VE MUZELER MUDURLUGU KASIM1992 KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ ATATURK KITAPLIGI taska GIRIŞ ZUMhSII Sınan Goksel "Sudan Foloğraflar' Sergısı Sergı Salonu Caner Karavit "Ozgün Baskı" Sergisı — UstOkumaSalonu Ayın Yenı Kıtaplan Sergisı Yayıncılar Bırlığı işbıriığı ıte düzen- lenmıstır Toplantı Salonu Canlı Elestıri Kontk Ahmel Oktay Duzenleyenler Orhan Alkaya, Gü- ven Turan Saat 16 00 30 Ekım de yaptlamayan topiantı bu tanhe alınmıştır Toplantı Salonu "AlaturKa Şıırten'yle Mebn Altıok Duzenleyen EnverErcan 11-14 Kasa1M2 Toplantı Salonu Felsefe Açısırtdan Tanh Toplantı Salonu Plastık Sanatlarda Bu Hafla Vasıt Kortun ile Bıenal' ûzerıne soyleşı Düzenleyen NurNırven Saat 15 00 Toplantr Salonu "3* ölum Yıldonumunde Anılarda Yahya Kemal' Konuk CahıtTanyol Duzenleyen EnverErcan Saat 1600 "Variık Alanı Olara1 - "r c'-> " -.ıa- rı' Konuşmacılar. loanna Kuçuradı (Açılış Konuşması), Ismaıi Demır- döven (CHurum Başkanı). Arda Den- kel. Zeynep Davran. Tûten Arığ, Betul Çotuksoken "Çeşitli Bılgı Dallan Olarak Tarıh ve Sorunları' Konuşmacılar Cemıl Akdoğan (Oturum Başkanı), Arslan Kaynar- dağ. Mehmet Alı Kılıçbay, Salıh Ozbaran Toplantı Salonu Dunden Yanna •50 Yılında Vartık Vergısı" Katılanlar Rıdvan Akar, Yılmaz Ka- rakoyunlu, Cemıl Kocak Yoneten. SolıOzel Saat 1600 Çocuk Kıtaplığı Dunya Çocuk Kıtaplan Haftası Çocuk Kıtaplan Sergısı Yayıncılar Bırlığı Işbıriığı ile duzerv lenmıştır 1IIKMİH2S* Toplantı Salonu Gençlık Haftası Panellerı "Gelecek II Cumhuriyet Neo- Osmanlı, Yukselen Değerler Yoneten Tuncay Guttıan Saat 1600 Panele Katılacaklar daha sonra tlan edılecektır 10-17 Kasım Dunya Gençlık Haftası Duzenleme Komıtesı ışbırlığı ile du- zenlenmiştır Toplantı Salonu Karıkatürumuz Sorgulanıyor ' Kankaturcûler Derneğı Katılanlar Erdoğan Bozok. Yurda- gün Göker. Ismaıi Gulgeç. Muhıttın Koroğlu, Tan Oral Düzenleyen FarukŞüyun Saat 16 00 14KM1İN2C Toplantı Salonu 'Tarıhte Açıklama ve Anlama So- runları Konuşmacılar Dogan Ozlem (Otu- rum Başkanı) KurtuluşDınçer. Ak»n Erguden Önay Sözer. Hılmı Yavuz (Oturum Başkanı) Halıl Berktay Oğleden sonra toplantı tartışma ve yuvarlak masayla devam edecektır Yuvarlak Masaya katılanlar Hılmı Yavuz (Yoneten), Dogan Ozlem, Ce- mıl Akdoğan, Yaman Ors, Ismaıi H Demırdoven IIUMiitnPaıartKi Toplartı Salonu Gençük Haftası Panelleri Unıversıteler Yenıden' Yapılırken NasılBırUnıversıte'" Yoneten Tuncay Gürhafi SaaL16 00 Panele Katılacaklar daha sonra ılan edılecektır 10-17 Kasım Dunya Çocuk Gençlık Haftası Duzenleme Komıtesı ışbırlı- ğı ile duzenlenmıştır 17USHİMZMI Toplantı Salonu Gençlık Haftası Panellerı "Gençlık Alt Kulturlerı From Floc- kers to Islamıcs ' Yoneten Tuncay Gürnan Saat 16 00 Panele katılacaklar daha sonra ılan edılecektır Ç Toplantı Salonu KARİKAFÜR VE MİZAH MÜZESİ Bulgarıstan Karıkatürcûterı Sergısı Açılış 6 Kasım 1992 Cuma Saat 1800 Açılış 6 Kasım 1992 Cuma Saat 1800 VVorkshop Remzı Koklü ve Oğrencıler gosterı- sı Tahta Baskı Saat 14.00-18 00 2SKSMİ99ZCH» Ingılız Karıkaturu Konuşmacı Yurdagun Göker Saat 18.00 1-MIUMI Anma Sergısı Burhan Solukçu Gırış ûcretsızdır Adres. Ataturk Bulvan 'Kovacılar Sok No 12 34230 Fatıh Tel: 521 12 04 Gınş ücretsızdir Adres Ataturk Bulvan Kovacılar Sok No 12 34230 Fattı Tel: 5211204 KADIN ESERLERİ KUTUPHANESJ VE BİLGİ MERKEZİ Ayfer Karamanı Atolyesı Karma Sergısı Katılanlar SAkkaya BBayraktar, EE Bereket N Bırler. E Gençer. A. Karamanı. S Keçecı, I utay. S Rona. F önal, F Özel. S Türkmen, B Uzun- yol, H Urkezgıl Açılış Saat 18 00 Gınş ucretsızdır. Adres Fener Mah. Abdüleselpasa Cd. Bulgar Kılısesi yanı Haltç Tel. 52374 08 İLAN İZMİR 4. ASLÎYE CEZA MAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN 1991/218 E. 992/530 K. Hâkim: Ş. Zeki Bayar 14671 Y.İş Müd.: Ülker Atom 1181 I^arşılıksız çek vermek suçundan sanık NECİP ARSLAN, hakkmda verıletı gıyabi karar, tüm aramalara rağmen sanık bulunup kendisine tebliğ edilememiş obnakla, Gereği d.: Necip ve Fatma'dan olma Denizli Merkez Akdere kö- yünde nüfusa kayıtlı, NECİP ARSLAN'ın hakkında 3167 SK'jıun 16/1 maddesi gereğince BİR YIL süre ile hapıs cezası ile mahkûmiyeüne, sanığın takdiren bir yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keside etmesinin yasaklanmasına, butün bankalara duyurulmak üzere TC Merkez Bankası'na bildirilmesine, ceman 27.000V TL. mah- keme masrafının sanıktan tahsiline mutedair, iş bu karann sanığın tüm aramalara rağmen sanık bulunup usulüne uygun tebligat yapü- mamış olmakla, masrafı daha sonra sanıktan tahsil edilmek üzere, îzmir'de yayımlanan gazetelerden birinde neşri ile sanığa ilanen teb- liğine karar verilmiştir. İlanen tebliğ olunur. 9.10.1992 Basın: 40978 İLAN ÜSKÜDAR1. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİGİ'NDEN Esas No: 992/558 Davaeı Satı Aker tarafından ikame olunan gaiplik davasının yapı- lan duruşmasında: Davaeı Satı Aker eşi Mehmet Aker'in 1979 yıhnda Üsküdar Çen- gelkoy'de denıze serinlemek için girdiğini ve bir daha su ytlzüne çık- madığını ve tum aramalara rağmen cesedinin bulunamadığını, muhtemelen eşinin denizde boğulduğunu, Üsküdar C. Savcüığı'nın 980/3775 hazırlık sayılı dosyasıyla yapılan tahkikattan bir netice alı- namadığını ve eşinın ölmüş olması durumu hasıl olacağından gaipli- ğine karar verilmesıni istemiş olmakla: Mehmet Aker'in hayat ve mematından haberdar olanlann iş bu ila- nın yayın ta/ihinden itibaren kanuni s\)K icerisinde mahkememizin 992/558 dosyasmdan bahisle haberdar etmeleri hususu ilan olunur. 27.10.1992 Basın: 12287
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle