15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23EKİM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel Pakistan'a gidiyor • ANK ARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Süleyman Demirel. iki günlük resmi bir ziyaret için yann Pakistan'a gidiyor. Demirelin Pakistan ziyareti sırasında iki ülke arasında "anlayış mutabakatı" imzalanacağı bildirildi. pemirel, Pakisıan'dan sonra İran'ada uğrayacak. Dışişleri çevreleri, Demirerin Pakistan ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştinlmesi "açısından önemli olduğunu. iran ziyaretinin de bu ülkeyle olan "soğukluk" döneminin aşılması anlamına geldiğini bildiriyor. Klose: PKKterör öpgütö ANKARA (Cumtauriyet Bürasu)- Alman SosyaJ Demokrat Partı Parlamento Grubu Başkanı Hans Ulrich Klose, "PKKnın partilerine ve federal hükümetin görüşünegöre birterör örgütü" olduğunu belirterek. "PKK Almanya için de bir siyasi sorun oluşturuyor. PKKnın Almanya'nın uyuşturucu trafıgıni yönlendirdiğini veTürklerden para topladığını biliyoruz" dedi. SHP'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Hans Ulrich Klose, dün TBMM'de SHP gnıbunuziyaretetti. Klose, burada yapüğı konuşmada. halkın kendi kararlannı kendisinin vermesi prensibine dikkat çekerek. "Ancak bu prensip her halka kendi devleti verilecek anlamına gelmez. Azınlık haklannın garanti altına alınması, kültürel, sjsyal ekonomik haklar önemli "dedi. Koalisyonda mutabakatın bozulmasma neden olan CMUK için SHP'nin görüşü: Değişiklikişkenceyikoruyor Soapes'in temaslam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Resmi bir ziyaret amaeıyla Ankara'da bulunan Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Soares, dün temaslannı sürdürdü. Cumhurbaşkanı Soares, dün sabah Anıtkabir'i ziyaret etmesinin ardından Bilkent Üniversitesi'ni gezdi. öğretim görevlileri ve öğrencilerte görüşen konuk Cumhurbaşkanı. iki ülke arasında öğrencı değişim programlan uygulanmasını istedi. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nide gezen Cumhurbaşkanı Soares, öğleden sonra da ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz'ı kaldığı otelde kabul ederek birsüregörüştü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıda reform ola- rak nitelenen Ceza Muhakeme- leri Usulü Kanunu (CMUK) nedeniyle koalisyon ortaklan SHP ve DYP arasındaki uzlaş- ma bozulurken. TBMM Ada- let Komisyonu'nda "sanığa ılaç verilmesini ve ruhı müdahale- yı" yasaklayan hükmün terörle mücadele yasasına gjren suçlar için kapsam dışı bırakılması, iş- kenceyi " korumak" olarak ni- telendi. İstanbul Barosu Başka- nı Turgut Kazan, benimsenen metnin bazı suçlann faillerin- den hukuksal himayeyi ve sa- vunma hakkmı esirgediğini be- lirterek "Demokratikleşme ha- reketi sınıfta kalmıştır" dedi. SHP ve DYP yöneticileri ara- sında süren uzun görüşmelere karşın. CMUK'un Adalet Ko- mısyonu"nda. DYP'lilerin is- tekleri doğrultusunda. DGM ve olağanüstü hal ilanına neden olan suçlar kapsam dışı bırakı- larak kabul edilmesi iki ortak arasındaki uzlaşmazlığı yeni- den ortaya koydu. SHPliler özellikle bazı düşünce suçlan- nın da yasa kapsamı dışına çt*- kanlmasına ve DGM ve ola- ğanüstü hal kapsamındaki suç- lar için 30 günlük gözaltı süresi- nin değiştirilmemesine tepki gösterirken, SHPli Adalet ko- misyonu başkanı Cemal Şahin, CMUK konusunda DYP ile SHP arasındaki mutabakatın bozulduğunu açıkladı. Cemal Şahin Cumhuriyet"e yaptığı açıklamada, CMÜK'- un, komisyondan DYP'lilerin istekleri doğrultusunda geçen biçimine katılmadıklannı bil- dirdi. Şahin, "Mevcut yasayı korumak demek. işkenceyi ko- rumak demektır. Yargıca tanı- madığınız yetkıyi polise tanı- yorsunuz, bundan sonra Al- lah'a emanet" diye konuştu. CMUK görüşmeleri sırasında SHP. DYFnin RPve ANAPla • Koalisyon ortaklannın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu üzerindeki mutaba- katları bozuldu. Adalet Komisyonu Başkanı SHPli Şahin, mevcut yasayı koru- manın işkenceyi korumak anlamına geldiğini söyledi. Şahin: "Yargıca tanınma- yan yetki polise tanınıyor. İşkence yasal düzenleme olmadan önlenemez" dedi. Kapsamdışımaddeler DGM, Terörle Mücadete Yasas ve olağanüs- tü hal bölgesıne gıren suckra uygulanmayacak maddeler Madde 4: Üst sırun 7 yüdan fazla olmayan ce- zalar için tutuklama karan verilmez. Madde 5: Gözaltında avukat bulundurma, lu- tuklamanın nedeni ve sanığa neyle suelandığmın bildirilmesi zorunhıluğu. Madde 6: Gözaltı süresinin 24 saate indirilme- â, sanığın sorgusunda cumhuriyet savası ve avu- katın bulunabilmesi. Madde 9: Toplu suclarda gözalü süresinin 4. gerekirse hakim karanyla 8 güne kadar uzaola- bilmesi. Madde 12: Sanığın sorgu şekü: İddia kendisine anlaukr. Gerekirse avukat bulundurabileceği söytenir. Yakınlanna haber verilir. Ifade vesorgu tutanağa geçirilir. (Yer ve tarih belirtilir) Ifade alanın avukaü ve sorguya çekenin ısim ve afat- lan açıkça yazılır. imzası alinır. Ifade verenin ve sanığın beyaru özgür iradesine dayaror. Bunu eo- gelkyici nitelikte kötü davranma, işkence, zorla ilaç vertne, bedensel cebir ve şkJdette bulunma, bazı araçlar uygulama gibi iradeyi bozan bedeni ve ruhi müdahaiekr yapüamaz. Yasalara aykın çıkar sözü verilemez. Bu yöntemlerle alınan ifa- dekr nza olsa dahi delıl olarak kullanılamaz. Madde 14: Gözaltında avukat tutma, Madde 15: Sanığın avukat tutma olaıiağı yok- sa baronun kendisine avukat tayin etmesi. Madde 18: Toplu suclarda ortak avukat tutu- labfleceği... Madde 19: Haarlık soruşturmasıınn gizliliği- nin kaldınlarak avukatlann hanrlık evraİdannm ömeğini harçaz alma hakkı... Hazuiık soruştur- masının gizHtiğine savcının isteği üzerine sulh hu- kuk hakimi karar verebilecek. Madde 20: Avukatlann sanıklarla gözaltında da serbeste ve kimse dinlemeden görüşebilmesL Madde 22: Avukat tayini nedeniyle Hazine'- den Baro'ya bedelinin ödenmesi. Madde 24: Soruşturma ve koğuşnırma organ- lannın hukuka aykın şekilde elde ettikleri deiiller hükme esas ahnmaz. Madde 29: Tutukkmaya ve tutukluluğun de- vamına iü'raz. Bu karann 24 saat içinde verilmesi. birleşerek getirdiği yeni düzen- lemelerin hepsıne karşı çıktı. Ancak. değışiklikler komisyon- da 4 hayır oyuna karşılık 14 evetle kabul edildi. Koalisyon ortaklan arasında büyük sorun olmaya devam eden CMUK, SHP ile DYP arasında krize yol açtı. îkı partı- nin uzun süren görüşmelerinde sonuç alınamaması üzerine Adalet Komisyonu'na getirilen yasa taslağı DYP'nin diğermu- haliflerle birleşerek verdiği de- ğişiklik önergeleriyle SHP'nin karşı çıktığı biçimde çıkanldı. DYP Adana Milletvekili Ali Yalçın Öğütcan'ın verdiği bir önergeyle, DGM kapsamında- ki bazı suclarda CMUKun ge- tirdiği hükümlerin uygulana- mayacağı kararlaştınldı. öğüt- can'ın "yurtdışında başunıza epey iş acacak" diye yorumla- dığı önergesi şöyle: "Bukanunun4.5,6,7,9,12, 14. 15. 18. 19. 20, 22, 24. 30. maddeleri ile getirilen değişik hükümler DGM görev alanına giren suclarda uygulanmaz. Bunlar hakkında 1402. 2845. 2559 ve 3713 numarah kanun- lann, bu kanunun yukanda sayılan maddeleri ile değiştiri- len veya kaldınlan hükümleri, değiştirilmeden veya kaldınl- madan önceki şekliyle uygula- nır." CMUK ile ilgili görüşmeler konusunda Cumhuriyet'in sorulannı yanıüayan Adalet Komisyonu'nun SHP'li Baş- kanı Cemal Şahin, sorulanmıza şu karşılıklan verdi: "Biz görevimizi yaptık. 14 kabul oyuna karşı 4 ret oyu var. Biz bütün gücümüzle direndik, karşı oylanmızı da yazdırdık. Şimdi mevcut yasayı korumak demek, işkenceyi korumak de- mektir. Bakın, açık söylüyo- rum, yasal kalıbı doldurmadan işkenceyi önlemek mümkün değildir. Yasal açıklan doldu- ramadan bu işler önlenemez, niye? Çünkü. insan malzeme- miz, yasal yapımız ortada. Eği- Buca Cezaevi'nde eylemcilerin tedavisine başlandı. Doktorlaruyanyor: Tedavfler özeııleyapdıııalıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bfiroso) - Buca bulunan yedi eylemciden Ali Miıil'e serum Cezaevi'nde 37 gün süren açlık grevinin bağlandığ). Ümit Doğan Gönül, Cengiz bitirilmesinin ardından hekimler, eylemci- Şengül. Kenan Karadağ. Mustafa Ergün. lerin özel bir dikkatle tedavi edilmeleri ge- Deniz Keskin ve Deniz Sankaya'nın kan rektiğini belirtti. ve diğer tahlillerinin yapıldığı öğrenildi. 7 Cumhuriyet Başsavası Melih Tan grev- eylemcinin yapılacak tahjillerc göre bu- cilerin tedavilerine başlanacağını, doktor- gün taburcu olabileceği belirtildi. lann gerek görmesi durumunda. Yeşilyurt Devlet Hastanesi ya da Ege Üniversitesi Doktorlardan uyan Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlabile- ceklerini söyledi. Buca Cezaevi'nde 37 gün süren açlık gre- ardından eylemcilerin tedavilerinevının başlandı. Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde Hekimler ise uzun süren açlık grevinin ardından dikkatli bir tedaviye başlanılması gerektiğini vurgulayarak bu konunun öne- mine dikkat çekti. Izmir Tabip Odası için "Açlık grevlerinin insan sağlığı üzerine et- kileri"konulu bir çalışma yapan Dr. Meh- met Tunca, "Grevin ardından, çok uzun süre aç kalan kişiler özel bir dikkatle. teda- vi edilmelidir. Her hastada ciddi bir enfeksiyon varmı- şcasına önlem alınmalıdır. Gerekirse. kan transfüzyonlanyla desteklenmeli. sık sık yavaş yavaş ağızdan beslenerek organiz- manın dengesini bulmasına yardıma olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki, bu denli aç kalrruş bir kişinin tedavisi, özel bilgi ve beceri ge- rektirir" dedi. tim durumumuz ortada, polisi- miz ve aldığı eğitim. eğitim du- rumu ortada. Bir de bunun ya- sal boşluğunu dolduramaz- sanız, nasıl önleyeceksiniz? Po- lis Vazife ve Selahıyetleri Ka- nunu'nun 16. maddesi durduk- ça, bunu nasıl önlersiniz? Haki- me vermediğiniz yetkiyi polise veriyorsunuz. Ondan sonrası Allah'a emanet olur artık. Bi- zim 30. maddede belirttiğimiz düzenleme yapılmaz ve ayıkla- malar DGM yasasından yapı- lmazsa. CM UK iyileştirme sağ- layamaz. Bizim DYP ile CMUK konusunda bir muta- bakatımız kalmamıştır. CMUK mutabakat olmaktan çıkmışür. Biz CMUK'un bu şekline karşıyız. Ben SHP adına konuşuyorum, 30 madde böyle kaldığı sürece sorun çözülernez. DGM hakimine vermediğiniz yetkiyi polise veriyorsunuz. Bu olamaz." Tardşmanın odağı Komisyonda CMUK gö- rüşülürken en çok tartışılan noktayı ise 12. madde oluştur- du. Bu madde ile ister DGM kapsamında olsun, ister olağa- nüstü hal bölgesinde. işkence ve kötü muamele yapılmasının önüne geçiliyordu. Ancak, bu maddenin DGM ve olağanüstü hal kapsamına giren suclarda uygulanması engellendi. Bu uygulamanın ek olarak yasa taslağına geçirilmesine SHP'li milletvekilleri ile komisyona katılan hukukçular karşı çıktılar. İşkencenin önlenebil- mesi için yasal düzenlemenin gerektiğini belirlen hukukçu- lardan İstanbul Barosu Baş- kanı Turgut Kazan, savunma hakkının terörle mücadele ge- rekçe gösterilerek kısıtlanma- masını, bunun olamayacağını dile getirerek, yasanın 12. mad- desinın kapsam dışında tutul- masını "işkencenin tescili" diye yorumladı. DYP lçişleri Komisyonu Başkanı Bakı Tuğ. komisyon- daki görüşmeler konusunda Cumhuriyet'in sorulanna şu yanıtı verdi: "Bana göre CMUK çıkmıştır. Artık genel kurula gidiyor. Dün (önceki gün) komisyonda bizim verdi- ğimiz iki önerge de geçti. Kimse itiraz etmedi. Onergeler olduğu gibi geçti. Sayın Turgut Kazan da oradaydı. O da izledi. Yanlış yapmasınlar, yanlışı sevmiyo- rum. İşkencenin yasallaşması diye bir olayı nereden çıkan- yorlar? İşkence insanlık suçu- dur. Keşke Türkiye şartlan gü- zel olsa da gözaltı süresini 24 sa- ate indirsek. Bunlar zaman içinde düzelir." Balçova'da çekişme SHP ile ANAP arasında •NÜVİTTOKDEMtR İZMİR - Balçova kavşağına geldiğjnizde Ata Caddesi bo- yunca büyük bir bayrak yoğun- Juğuna tanık olursunuz. Partı- jer artık son kozlannı oyna- makta, liderlerinin katılımıyla •"mutlu son"a- ulaşma çabasını hızlandırmaktadır. İnsanlann balkonlarda, cad- 'de boyunca dizilişinde seçim heyecanını yaşadığını. soludu- ^unu gözlersiniz. Kimi eski Bal- çova'yı özlemektedir. kimi gele- cekteîci çağdaş oluşumlann 4cavgasını verme düşüncesinde- dir. Bir başka düşünce de " Balço- •va turizm beldesi mi olmalı" yoksa "eski kimliğini bulmalı mıdır?" Balçova'nın turizm bel- desi olma yolunda hızlı adım- ian var. Bir teferik. kaplıca olayı ve ardından hızla gelişen çok yıldızlı otel yapımı, yöreyi bir anda turizm alanında İzmir içinde bir numara durumuna getirmiş. Kaplıca turizminde îürkiye'nin önemli merkezi t)lan Balçova'da 12 yıl sonra ye- niden oluşacak belediyecilikle ine tür gelişmeler sağlanacağı merak konusuduı*. 1 Eski Balçova deyince yerlile- rin deyimiyle "badem" ağaç- lannın salkım saçak oluşu, sala- talık ve domates scralan ile •yemyeşil bir belde geliyor akla. 'Ama onlar bugün adı geçen -.-ürünleri ilk kez yiyememenin -hüznünü yaşıyor! Kimliği belir- siz kent olmanın yılgınlığı vur- anuş insanlann yüzüne. "Hani eski Balçova?" derken yannı •nasıl yakalayacaklannın bilinç- •sizliği var. Artık eski Balçova -olmayacak; her şeyden önce •bunun bilinmesini isteyenler de çoğunluku. Balçova'da belediyeciliğe 12 Eylül'le birlikte son verilmişti. ; Şimdi 12 yıl aradan sonra çetin • bir mücadele var. Partiler tüm güçlerini secime 10 gün kala yo- Iğun bir biçimde ortaya koyu- .yorlar. Yörenin sorunlan sap- |tanrnış, kişiler seçilme uğruna 'çeşitli vaatlerle yola koyulmuş. İZMİR/ BALÇOVA \ ; MANİSA • MeoŞnen •Kemalpasa V Torbalı Bayindır • Odemış AYDIN Halk şu anda dinlemede. Kim- se kesin konuşmuyor. Ama bir gerçek var ki o da kimin uyum içinde cahşabileceğini sapta- mak. Bugün için halkın büyük çoğunluğu gecmişte yaşadığı bunahma girmek istemiyor. Örneğin. belediyelik plunan dönemde yaşananlar. İzmir"e şube olduğu dönemde yaşanan- lar, ince boyutlarda değerlendi- riliyor. Emekliler kenti Balçova'run en önemli özel- liklerinden biri gecekondu yö- resi olmaması ve bu yönde de sorunlan bulunmaması. Parti- lerin belediye başkan adaylan bu yönden çok rahat. Çünkü belli bir kesime vaat vermekten uzak kalıyorlar. Kentin çok önemli bir bölümü ki bunlar yüzde 70'e varan bir kesim emeklilerden oluşuyor. Yani geçmişin 'Yeşil Balçovası" bu- gün emekliierin istilası altında. Yörenin yerlilerinin zamanla ellerindeki arazileri satmalan sonucu oluşan kooperatif evleri 200 bine yakın nüfus ortamını yaratırken acaba 37 bın 850 seçmeni bulunan Balçovalı ter- cihini hangı partiye kullana- cak? Balçova'nın önemli sorun- lanndan biri olarak nitelenen minibüslerin kaldınlması ko- nusuna ağırlık veren DYP adayı Şenol Sezen, sorunun çö- züleceğini, hükümet bazında girişimde bulunacaklannı söy- lüyor. Ancak yöre halkı bu ko- nuda son derece duyarlı olduğu için aynca 130 dolayında mini- büsçünün bugüne kadarki gjri- şimlerinin sonuçsuz kaldığını bıldiğinden. DYP adayı Sezen gibi olaya sıcak bakmıyor! Partilerin adaylan konusun- da da çeşitli söylentiler var. Ör- neğin DYP adayı Şenol Sezen'- in Belediye Şube Başkanlığı yaptığı dönemde yöre sorun- lannı çözmekten uzak kaldığı şeklindeki şikayetler Balçova'- da çoğunlukta. Her ne kadar DYP'nin bayan adayı Sezen, Demirerin de katıldığı miting- de moral bulmaya çalıştıysa da halkın kendisi hakkındaki dü- şüncelerini silme yolunda bir hayli zorlanacağı görülüyor. SHP adayı Mustafa Şentürk, 14 yıl Balçova Belediyesi'nde calışmış olmanın yanı sıra 20 vnlrlır avnı vörede vasamanın avantajını kullanmak istiyor. Kendisinden son derece emin olan Şentürk, "Biz bu seçimde DYP ile çekişiriz" diyor. Şen- türkle görüşürken ilginç sapta- malanna tanık olurken CHP- nin de kendilerini destekleyece- ğini anbyoruz. Şöyle diyor Şen- türk: "CHP kanadı SHP'ye oy verecek. Bu konuda kendileriy- le toplantılar yaptık ve belli bir söz aldık. ANAP'la çekişılir di- yemiyorum. Çünkü genel se- çimde bir Cemal Tercan faktö- rü vardı. O zaman esnaf kesimi oyunu ona kullandı. Şimdi ANAP'ta düşüş olacağını sanı- yorum. Oradan bize kayabile- cek oylan sağlam tutmamız gerekiyor. Bunu sağladığımız an DYP ile çekişiriz." SHP'li Mustafa Şentürk'ün Balçova için düşündüğü geliş- melerin başında yörenin "kül- tür ve dinlenme kenti" yapıl- ması geliyor. A'dan Z'ye tüm tesıslerin yeniden ele aLnmasıy- la birlikte bunun başanlaca- ğına inanıyûr Şentürk. "Bir de 14 yıllık belediyecilik deneyimi eklenince niye olmasın" diye de soruyor. Balçova'da doğup büyüyen. annesi-babasmın da Balçovab olmasına güvenen ANAP adayı Hayri Kolcu ise "Belediye- cilik hizmetleri mutlaka yapıla- cakur. Durması mümkün değil. Ama Balçova'ya özgü, bize özgü bir şeyler yapmak önem- li" diyor. 200 bine varan nüfusun bu- gün için en önemli sorunlan- ndan birinin pazar yerinin ku- rulduğu Hacıahmet Deresi ol- duğunu vurgulayan ANAP adayı Hayri Kolcu anlatıyor: "Şimdi bu Hacıahmet Dere- si'nde pis su duruyor. Bunun kenannda yaşamak mümkün değil. Üstelik beldenin ortası- ndan geçiyor. Kapaülması ge- rekiyor. Minibüs olayı bizim dışımızda, boyutlanmızı da aşı- yor." Karadenizli faktörü ANAP adayı Hayri Kolcu'- nun seçim çalışmalanndaki slo- ganı, Balçova'ya bir şeyler ver- mek, yeni çehre kazandırmak. Kolcu, artık seçimi kazandığı havasına girmiş bile! Ama halk Kolcu gibi düşünüyor mu? İşte bu soru 1 Kasım'da yanıtlana- cak... Üstelik Kolcu'yu beledi- ye meclisi üyeliği seciminde suç- layan bir grup •'Karadenizli"- nin aleyhine çalışması da göz önüne alınırsa şansı biraz yiti- yor gibi!.. DSP adayı Yaşar Aslan kendine özgü bir seçim çalış- ması sistemi oluşturmuş. DSP İlçe Başkanı Recep Pervanlar. diğer partilerin tersine ev ev propaganda yapüklannı anlatı- rken "Onlar araçlanyla, biz ayaklanmızla dolaşıyoruz. Halk da bundan memnun. Çünkü müziğin yarattığı gürül- tü yok. Halk bundan rahatsız oluyor" diyor. DSP'liler tüm partilerden oy alacaklanna inanıyor. Özellikle SHP'de ya- şanan CHP bölünmesinin ken- dilerine yarar sağlayacağını, ANAP'taki "Karadenizliler" olayının etkili olacağını, DYP'- de ise Şenol Sezen'e karşı olan- lann bölünmeyi getireceğini ve tüm olaylann kendilerini aka- cağını savunuyorlar. HEP'in Balçova adayı Ha- san Kul, "Bütün halk kesimle- rinin istek ve özlemlerine cevap veren. insanm özgürleşmesine olanak tanıyan, insana meta gözüyle bakmayan, gerçek an- Tamda ve doğrudan demokra- tik. çoğulcu, katıhmcı. eşitlikçi. toplumcu üretken belediyeler" için yola çıkmış. İşçi Partisi adayı Ali Karşıla- yan ise "Düzen partilerinin adamlan kendilerine öğretilen rolleri oynuyor. Belediye mecli- si çok önemli konularda karar almadan önce halkoyuna baş- vuracakür" diyor. MÇP adayı Kenan Alkan ise sağ oylan bölme çabası içinde. 1 Kasım'a lOgünlükbirsüre kala vaatlerin giderek artacağı. büyük bir çekişmenin yaşana- cağı ortaya çıkıyor Balçova'da. Son genel seçimlerde SHP 8 bin, ANAP 8 bin 300, DYP 5 bin 200 oy almış. DSP'nin oyu ise 4 bin 70. Dengenin büyük ölçüde değişmesi söz konusu değil gibi.Ama çekişme SHP ile ANAP arasında. ANAPtan kayacak oylar SHP ile DYPye yarayacak gibi. 1KASIMARA YEREL SEÇİMLERİNEDOĞRU POLntKAGÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Memurlar Direniyor, Hükûmet Seynediyop... Cumhurbaşkanı Turgut özal ne diyor? Şöyle. "İndirsinler de görelim. Gülüp geçiyorum. Hadi bakalım görelim aslanlan..." Ardından da ekliyor: "Hodri Meydan..." Bakalım bu oyun daha ne kadar sürecek? Cumhurbaşkant Özal, siyasal gündemi elinden kaçır- mamak için gazetelerimizin manşetlerine ustaca kurul- masınt artık gelenek haline getirdi. Onun için durmadan çıkış yapıyor. Daha doğrusu DYP-SHP hükümetine meydan okuyor. "Gündem bunlann elinden çıktı. O nedenle gündemi de- ğiştirmek için uğraşıyorlar." Bu arada DYP-SHP hükümeti ne yapıyor? Hani söz ver- dikleri, ama bir türtü gerçekleştiremedikleri demokratikleş- me paketi ne oldu? 1 Kasım'da yerel seçimler olduğu için DYP'li ve SHP'li bakanlar seçim yörelerinde dolaşıyorlar. Dozerler hani harıl işliyor, KİT'lere adam yerleştiriliyor. Telefon istemleri yerine getiriliyor. Ebe, hemşire, öğretmen ataması yapı- lıyor. Daha başka? Görünürde bunlar gerçekleşiyor... DYP-SHP hükümeti koalisyon protokolünde memur sen- dikacılığının önündeki tüm engelleri kaldıracağını açıkla- mamış mıydı? Biz bu soruyu sık sık karşılaştığımız DYP'li ve SHP'li ba- kanlara soruyoruz. Aldığımız yanıt şu oluyor: "Bekleyin canım. Daha 500 gün dolmadı..." Memurlar beklerken, memur sendikalarının yöneticileri 15 Temmuz'da yapılan "hak direnişi" nedeniyle bugün An- kara'da yargı önüne çıkıyorlar. Suçları Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yasası'na karşı koymak. 32 memur sendikası yö- neticisi Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılana- cak. Şöyle gazetelere baktık tek satır bir haber yok. Çok sa- tan gazetelerimiz, Sayın Özal'a ayırmış sayfalannı. Ne diyor Özal: "Hodri meydan!" Bu arada memurlar haklı olarak hükümeti protesto edi- yorlar. Yüzde 28.5'lik memur zammını az buluyorlar. Bem-Sen ve Sağlık-Sen'in açıklamalarına bir göz atıyo- ruz. Şöyle başlıyor: "Halen koalisyon hükümeti memura sendika hakkından hiç bahsetmezken, diğer taraftan gerçek enflasyonun yüz- de 100'lere dayandığı bir zamanda komik zamlardan bah- sediliyor ki, bu da siyasi iktidarın memura sendika veril- mesi konusunda ne kadar samimi olduğunun en iyi göster- gesidir. Fakat bizler, nasıl ki sendikalarımızı kendi müca- delemizle kurduk, toplu sözleşme ve grev hakkımızı da kendi öz gücümüzle yasal güvence altına aldırtacağız. Bu- gün koalisyon hükümeti tamamen inandırıcılığını kaybet- miştir. Çünkü onlar, demokratikleşme dedi, emekçi halka katliamları yaşattı. Kürt sorununa çözüm dedi, kentleri ka- sabaları ve masum halkı topa tuttu. Herkese insanca ya- şam hakkı dedi, sefaleti sundu. Bu politikaların biz kamu emekçilerine yansıması da baskı, gözdağı, sindirme ve sürgünlerle beraber yüzdelik komik zamlar oldu. Bu anti- demokratîk politikaları boşa çıkarmak, sendikalarımızla beraber diğer demokratik kitle örgütleriyle dayanışma içe- risinde olmak ve sesimizi daha gür haykırmakla mümkün- dür." Eh bu arada şu ünlü Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası budana budana değiştirildi. Hükümetin SHP kanadı budan- mayı bir güzel izledi. Yani SHP'nin hiçbir isteği kabul gör- medi. Ünlü yasa Adalet Komisyonu'ndan DYP'nin istedigi gibi geçti. Adalet Bakanı Seyfi Oktay diyor ki: "Yasanın son şeklinde katılmadığımız yönler var. Ben yasanın geniş ölçüde düzeltileceğini sanıyorum. Ben yol- ların tümüyle tıkanmadığma inanıyorum..." Görüldüğü gibi Sayın Oktay iyimserliğini koruyor... Sayın inönü daha gerçekçi geldi bize. Oda diyor ki: "Hayırlı olsun komisyonun takdiridir..." Siyasal gündemimizde "Indirme-bindirme" tartışması yapılırken Adalet Komisyonu'nda ANAP ve RP'liler işbirliği yapıp CMUK'u DYP'nin isteği doğrultusunda değiştirirler- ken, memurlara sendikal hak ve özgürlüklerinin verileceği elbet düşünülmez. Onun için de ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz hükü- meti eleştirir ve sorar: "Hani demokratikleşme paketi ne oldu?" Şimdilik demokratikleşmeyi unutunuz... Bilmem SHP, 1 Kasım seçimlerinde meydanlarda neler söyleyecek? 32 memur sendikası yöneticisi yargı önünde çıkıyor, Is- tanbul'da memurları polis copluyor. Cumhurbaşkanı özal'ın zaten Çankaya'dan indirileceği filan yok. Bunu Sayın Demirel de biliyor Özal da. Şimdilik karşılıklı atışlar yapılıyör. ' Meyve dalında olunca ya dibine düşerya koparırlar..." Bu söz Başbakan Demirel'in... RP'li Oğuzhan Asiltürk'ün açıklaması daha ilginç: "DYP'nin her dediğini yapan kukla bir cumhurbaşkanına razı olmayız..." Bizler böyle tartışmaları ulus olarak çok seviyoruz... Sev- mediğimiz tek şey galiba demokrasi oluyor... Seçimlerde oy için briketten yapılmış tek odalı^gecekon- dulara elektrik ve su verilmesini solculuk sayan bizler, me- murların demokratik haklarına karşı nedense sessiz kalıyo- ruz. Tıpkı DYP-SHP hükümeti gibi... Müftüoğlu'ndan Özal'a yanıt: w Za val 1f kelinıesiııi Özal'aiadeedi vorunı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut Özalın Çankaya'dan indiril- mesi formülünü içeren anayasa değjşıkliği önerisinın hazırlayıa- lanndan DYP Grup Başkanve- kili Güneş Müftüoğlu. Özal'ın kendisine yönelik eleştirilerine sert bir dille yanıt verdı. Özal'ın kendisi için kullandığı" zavalh" kelimesini" aynen iade ettiğini" bildiren Müftüoğlu. Özal'ın "in- dirileceğim" korkusuyla veto ve referanduma sığındığını söyledi. Müftüoğlu. " indirsinler de görelim" dıyerek meydan oku- yan Özal'ın eleştirileri ile ilgili olarak gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, cumhurbaşkanırun anayasayı anlamadığinı bildirdi. Müftüoğlu, " anayasanın ne şe- kilde değiştirileceği 175. madde- de belirülmiş. Orıaokul mezunu normal zekaya sahip bir genç. bu maddedeki düzenlemeyı ko- laylıkla anlayabilir" dedi. Özal'ın görev süresi dolma- dan Çankaya'dan indirileme- yeceği savını.kamu hukukunda kazanılmış hakkın söz konusu- olmadığını anımsatarak yanıüa- yan Müftüoğlu, DYP ve SHP gruplan olarak çağdaş ve de- mokratik bir anayasa tâslaği or- taya koyabilmek için çalışük- lann, bu calışmalann 102. maddeye kadar tamamlandığını bildirdi. Cumhurbaşkanı'nın se- çimini düzenleyen 102. madde- nin yeniden yazıldığını. sonuç olarak da Cumhurbaşkanhğı rnakamının yenilenmesi gerekti- ğini anlatan Müftüoğlu, Görü- nen odur ki, bu çalışmadan Cumhurbaşkanı fevkalade ra- hatsız otmuştur. Bu çahşmalar devam edecek ve haarlayaca- ğımız anayasa taslağını kısa sü- rede siyasi partilerin ve kamuo- yunun önüne getireceğiz"dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle