Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23EKİM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Demirel
Pakistan'a
gidiyor
• ANK ARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Süleyman Demirel. iki
günlük resmi bir ziyaret için
yann Pakistan'a gidiyor.
Demirelin Pakistan ziyareti
sırasında iki ülke arasında
"anlayış mutabakatı"
imzalanacağı bildirildi.
pemirel, Pakisıan'dan sonra
İran'ada uğrayacak.
Dışişleri çevreleri, Demirerin
Pakistan ziyaretinin iki ülke
arasındaki ekonomik
ilişkilerin geliştinlmesi
"açısından önemli olduğunu.
iran ziyaretinin de bu ülkeyle
olan "soğukluk" döneminin
aşılması anlamına geldiğini
bildiriyor.
Klose: PKKterör
öpgütö
ANKARA (Cumtauriyet
Bürasu)- Alman SosyaJ
Demokrat Partı Parlamento
Grubu Başkanı Hans Ulrich
Klose, "PKKnın partilerine
ve federal hükümetin
görüşünegöre birterör
örgütü" olduğunu belirterek.
"PKK Almanya için de bir
siyasi sorun oluşturuyor.
PKKnın Almanya'nın
uyuşturucu trafıgıni
yönlendirdiğini veTürklerden
para topladığını biliyoruz"
dedi. SHP'nin davetlisi olarak
Türkiye'ye gelen Hans Ulrich
Klose, dün TBMM'de SHP
gnıbunuziyaretetti. Klose,
burada yapüğı konuşmada.
halkın kendi kararlannı
kendisinin vermesi prensibine
dikkat çekerek. "Ancak bu
prensip her halka kendi devleti
verilecek anlamına gelmez.
Azınlık haklannın garanti
altına alınması, kültürel,
sjsyal ekonomik haklar
önemli "dedi.
Koalisyonda mutabakatın bozulmasma neden olan CMUK için SHP'nin görüşü:
Değişiklikişkenceyikoruyor
Soapes'in
temaslam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Resmi bir ziyaret
amaeıyla Ankara'da
bulunan Portekiz
Cumhurbaşkanı Mario
Soares, dün temaslannı
sürdürdü. Cumhurbaşkanı
Soares, dün sabah
Anıtkabir'i ziyaret etmesinin
ardından Bilkent
Üniversitesi'ni gezdi.
öğretim görevlileri ve
öğrencilerte görüşen konuk
Cumhurbaşkanı. iki ülke
arasında öğrencı değişim
programlan uygulanmasını
istedi. Anadolu
Medeniyetleri Müzesi'nide
gezen Cumhurbaşkanı
Soares, öğleden sonra da
ANAPGenel Başkanı Mesut
Yılmaz'ı kaldığı otelde kabul
ederek birsüregörüştü.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıda reform ola-
rak nitelenen Ceza Muhakeme-
leri Usulü Kanunu (CMUK)
nedeniyle koalisyon ortaklan
SHP ve DYP arasındaki uzlaş-
ma bozulurken. TBMM Ada-
let Komisyonu'nda "sanığa ılaç
verilmesini ve ruhı müdahale-
yı" yasaklayan hükmün terörle
mücadele yasasına gjren suçlar
için kapsam dışı bırakılması, iş-
kenceyi " korumak" olarak ni-
telendi. İstanbul Barosu Başka-
nı Turgut Kazan, benimsenen
metnin bazı suçlann faillerin-
den hukuksal himayeyi ve sa-
vunma hakkmı esirgediğini be-
lirterek "Demokratikleşme ha-
reketi sınıfta kalmıştır" dedi.
SHP ve DYP yöneticileri ara-
sında süren uzun görüşmelere
karşın. CMUK'un Adalet Ko-
mısyonu"nda. DYP'lilerin is-
tekleri doğrultusunda. DGM
ve olağanüstü hal ilanına neden
olan suçlar kapsam dışı bırakı-
larak kabul edilmesi iki ortak
arasındaki uzlaşmazlığı yeni-
den ortaya koydu. SHPliler
özellikle bazı düşünce suçlan-
nın da yasa kapsamı dışına çt*-
kanlmasına ve DGM ve ola-
ğanüstü hal kapsamındaki suç-
lar için 30 günlük gözaltı süresi-
nin değiştirilmemesine tepki
gösterirken, SHPli Adalet ko-
misyonu başkanı Cemal Şahin,
CMUK konusunda DYP ile
SHP arasındaki mutabakatın
bozulduğunu açıkladı.
Cemal Şahin Cumhuriyet"e
yaptığı açıklamada, CMÜK'-
un, komisyondan DYP'lilerin
istekleri doğrultusunda geçen
biçimine katılmadıklannı bil-
dirdi. Şahin, "Mevcut yasayı
korumak demek. işkenceyi ko-
rumak demektır. Yargıca tanı-
madığınız yetkıyi polise tanı-
yorsunuz, bundan sonra Al-
lah'a emanet" diye konuştu.
CMUK görüşmeleri sırasında
SHP. DYFnin RPve ANAPla
• Koalisyon ortaklannın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu üzerindeki mutaba-
katları bozuldu. Adalet Komisyonu Başkanı SHPli Şahin, mevcut yasayı koru-
manın işkenceyi korumak anlamına geldiğini söyledi. Şahin: "Yargıca tanınma-
yan yetki polise tanınıyor. İşkence yasal düzenleme olmadan önlenemez" dedi.
Kapsamdışımaddeler
DGM, Terörle Mücadete Yasas ve olağanüs-
tü hal bölgesıne gıren suckra uygulanmayacak
maddeler
Madde 4: Üst sırun 7 yüdan fazla olmayan ce-
zalar için tutuklama karan verilmez.
Madde 5: Gözaltında avukat bulundurma, lu-
tuklamanın nedeni ve sanığa neyle suelandığmın
bildirilmesi zorunhıluğu.
Madde 6: Gözaltı süresinin 24 saate indirilme-
â, sanığın sorgusunda cumhuriyet savası ve avu-
katın bulunabilmesi.
Madde 9: Toplu suclarda gözalü süresinin 4.
gerekirse hakim karanyla 8 güne kadar uzaola-
bilmesi.
Madde 12: Sanığın sorgu şekü: İddia kendisine
anlaukr. Gerekirse avukat bulundurabileceği
söytenir. Yakınlanna haber verilir. Ifade vesorgu
tutanağa geçirilir. (Yer ve tarih belirtilir) Ifade
alanın avukaü ve sorguya çekenin ısim ve afat-
lan açıkça yazılır. imzası alinır. Ifade verenin ve
sanığın beyaru özgür iradesine dayaror. Bunu eo-
gelkyici nitelikte kötü davranma, işkence, zorla
ilaç vertne, bedensel cebir ve şkJdette bulunma,
bazı araçlar uygulama gibi iradeyi bozan bedeni
ve ruhi müdahaiekr yapüamaz. Yasalara aykın
çıkar sözü verilemez. Bu yöntemlerle alınan ifa-
dekr nza olsa dahi delıl olarak kullanılamaz.
Madde 14: Gözaltında avukat tutma,
Madde 15: Sanığın avukat tutma olaıiağı yok-
sa baronun kendisine avukat tayin etmesi.
Madde 18: Toplu suclarda ortak avukat tutu-
labfleceği...
Madde 19: Haarlık soruşturmasıınn gizliliği-
nin kaldınlarak avukatlann hanrlık evraİdannm
ömeğini harçaz alma hakkı... Hazuiık soruştur-
masının gizHtiğine savcının isteği üzerine sulh hu-
kuk hakimi karar verebilecek.
Madde 20: Avukatlann sanıklarla gözaltında
da serbeste ve kimse dinlemeden görüşebilmesL
Madde 22: Avukat tayini nedeniyle Hazine'-
den Baro'ya bedelinin ödenmesi.
Madde 24: Soruşturma ve koğuşnırma organ-
lannın hukuka aykın şekilde elde ettikleri deiiller
hükme esas ahnmaz.
Madde 29: Tutukkmaya ve tutukluluğun de-
vamına iü'raz. Bu karann 24 saat içinde verilmesi.
birleşerek getirdiği yeni düzen-
lemelerin hepsıne karşı çıktı.
Ancak. değışiklikler komisyon-
da 4 hayır oyuna karşılık 14
evetle kabul edildi.
Koalisyon ortaklan arasında
büyük sorun olmaya devam
eden CMUK, SHP ile DYP
arasında krize yol açtı. îkı partı-
nin uzun süren görüşmelerinde
sonuç alınamaması üzerine
Adalet Komisyonu'na getirilen
yasa taslağı DYP'nin diğermu-
haliflerle birleşerek verdiği de-
ğişiklik önergeleriyle SHP'nin
karşı çıktığı biçimde çıkanldı.
DYP Adana Milletvekili Ali
Yalçın Öğütcan'ın verdiği bir
önergeyle, DGM kapsamında-
ki bazı suclarda CMUKun ge-
tirdiği hükümlerin uygulana-
mayacağı kararlaştınldı. öğüt-
can'ın "yurtdışında başunıza
epey iş acacak" diye yorumla-
dığı önergesi şöyle:
"Bukanunun4.5,6,7,9,12,
14. 15. 18. 19. 20, 22, 24. 30.
maddeleri ile getirilen değişik
hükümler DGM görev alanına
giren suclarda uygulanmaz.
Bunlar hakkında 1402. 2845.
2559 ve 3713 numarah kanun-
lann, bu kanunun yukanda
sayılan maddeleri ile değiştiri-
len veya kaldınlan hükümleri,
değiştirilmeden veya kaldınl-
madan önceki şekliyle uygula-
nır."
CMUK ile ilgili görüşmeler
konusunda Cumhuriyet'in
sorulannı yanıüayan Adalet
Komisyonu'nun SHP'li Baş-
kanı Cemal Şahin, sorulanmıza
şu karşılıklan verdi:
"Biz görevimizi yaptık. 14
kabul oyuna karşı 4 ret oyu var.
Biz bütün gücümüzle direndik,
karşı oylanmızı da yazdırdık.
Şimdi mevcut yasayı korumak
demek, işkenceyi korumak de-
mektir. Bakın, açık söylüyo-
rum, yasal kalıbı doldurmadan
işkenceyi önlemek mümkün
değildir. Yasal açıklan doldu-
ramadan bu işler önlenemez,
niye? Çünkü. insan malzeme-
miz, yasal yapımız ortada. Eği-
Buca Cezaevi'nde eylemcilerin tedavisine başlandı. Doktorlaruyanyor:
Tedavfler özeııleyapdıııalıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bfiroso) - Buca bulunan yedi eylemciden Ali Miıil'e serum
Cezaevi'nde 37 gün süren açlık grevinin bağlandığ). Ümit Doğan Gönül, Cengiz
bitirilmesinin ardından hekimler, eylemci- Şengül. Kenan Karadağ. Mustafa Ergün.
lerin özel bir dikkatle tedavi edilmeleri ge- Deniz Keskin ve Deniz Sankaya'nın kan
rektiğini belirtti. ve diğer tahlillerinin yapıldığı öğrenildi. 7
Cumhuriyet Başsavası Melih Tan grev- eylemcinin yapılacak tahjillerc göre bu-
cilerin tedavilerine başlanacağını, doktor- gün taburcu olabileceği belirtildi.
lann gerek görmesi durumunda. Yeşilyurt
Devlet Hastanesi ya da Ege Üniversitesi Doktorlardan uyan
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlabile-
ceklerini söyledi.
Buca Cezaevi'nde 37 gün süren açlık gre-
ardından eylemcilerin tedavilerinevının
başlandı. Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde
Hekimler ise uzun süren açlık grevinin
ardından dikkatli bir tedaviye başlanılması
gerektiğini vurgulayarak bu konunun öne-
mine dikkat çekti. Izmir Tabip Odası için
"Açlık grevlerinin insan sağlığı üzerine et-
kileri"konulu bir çalışma yapan Dr. Meh-
met Tunca, "Grevin ardından, çok uzun
süre aç kalan kişiler özel bir dikkatle. teda-
vi edilmelidir.
Her hastada ciddi bir enfeksiyon varmı-
şcasına önlem alınmalıdır. Gerekirse. kan
transfüzyonlanyla desteklenmeli. sık sık
yavaş yavaş ağızdan beslenerek organiz-
manın dengesini bulmasına yardıma
olunmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, bu denli aç kalrruş
bir kişinin tedavisi, özel bilgi ve beceri ge-
rektirir" dedi.
tim durumumuz ortada, polisi-
miz ve aldığı eğitim. eğitim du-
rumu ortada. Bir de bunun ya-
sal boşluğunu dolduramaz-
sanız, nasıl önleyeceksiniz? Po-
lis Vazife ve Selahıyetleri Ka-
nunu'nun 16. maddesi durduk-
ça, bunu nasıl önlersiniz? Haki-
me vermediğiniz yetkiyi polise
veriyorsunuz. Ondan sonrası
Allah'a emanet olur artık. Bi-
zim 30. maddede belirttiğimiz
düzenleme yapılmaz ve ayıkla-
malar DGM yasasından yapı-
lmazsa. CM UK iyileştirme sağ-
layamaz. Bizim DYP ile
CMUK konusunda bir muta-
bakatımız kalmamıştır.
CMUK mutabakat olmaktan
çıkmışür. Biz CMUK'un bu
şekline karşıyız. Ben SHP adına
konuşuyorum, 30 madde böyle
kaldığı sürece sorun çözülernez.
DGM hakimine vermediğiniz
yetkiyi polise veriyorsunuz. Bu
olamaz."
Tardşmanın odağı
Komisyonda CMUK gö-
rüşülürken en çok tartışılan
noktayı ise 12. madde oluştur-
du. Bu madde ile ister DGM
kapsamında olsun, ister olağa-
nüstü hal bölgesinde. işkence ve
kötü muamele yapılmasının
önüne geçiliyordu. Ancak, bu
maddenin DGM ve olağanüstü
hal kapsamına giren suclarda
uygulanması engellendi. Bu
uygulamanın ek olarak yasa
taslağına geçirilmesine SHP'li
milletvekilleri ile komisyona
katılan hukukçular karşı
çıktılar. İşkencenin önlenebil-
mesi için yasal düzenlemenin
gerektiğini belirlen hukukçu-
lardan İstanbul Barosu Baş-
kanı Turgut Kazan, savunma
hakkının terörle mücadele ge-
rekçe gösterilerek kısıtlanma-
masını, bunun olamayacağını
dile getirerek, yasanın 12. mad-
desinın kapsam dışında tutul-
masını "işkencenin tescili" diye
yorumladı.
DYP lçişleri Komisyonu
Başkanı Bakı Tuğ. komisyon-
daki görüşmeler konusunda
Cumhuriyet'in sorulanna şu
yanıtı verdi: "Bana göre
CMUK çıkmıştır. Artık genel
kurula gidiyor. Dün (önceki
gün) komisyonda bizim verdi-
ğimiz iki önerge de geçti. Kimse
itiraz etmedi. Onergeler olduğu
gibi geçti. Sayın Turgut Kazan
da oradaydı. O da izledi. Yanlış
yapmasınlar, yanlışı sevmiyo-
rum. İşkencenin yasallaşması
diye bir olayı nereden çıkan-
yorlar? İşkence insanlık suçu-
dur. Keşke Türkiye şartlan gü-
zel olsa da gözaltı süresini 24 sa-
ate indirsek. Bunlar zaman
içinde düzelir."
Balçova'da çekişme SHP ile ANAP arasında
•NÜVİTTOKDEMtR
İZMİR - Balçova kavşağına
geldiğjnizde Ata Caddesi bo-
yunca büyük bir bayrak yoğun-
Juğuna tanık olursunuz. Partı-
jer artık son kozlannı oyna-
makta, liderlerinin katılımıyla
•"mutlu son"a- ulaşma çabasını
hızlandırmaktadır.
İnsanlann balkonlarda, cad-
'de boyunca dizilişinde seçim
heyecanını yaşadığını. soludu-
^unu gözlersiniz. Kimi eski Bal-
çova'yı özlemektedir. kimi gele-
cekteîci çağdaş oluşumlann
4cavgasını verme düşüncesinde-
dir.
Bir başka düşünce de " Balço-
•va turizm beldesi mi olmalı"
yoksa "eski kimliğini bulmalı
mıdır?" Balçova'nın turizm bel-
desi olma yolunda hızlı adım-
ian var. Bir teferik. kaplıca
olayı ve ardından hızla gelişen
çok yıldızlı otel yapımı, yöreyi
bir anda turizm alanında İzmir
içinde bir numara durumuna
getirmiş. Kaplıca turizminde
îürkiye'nin önemli merkezi
t)lan Balçova'da 12 yıl sonra ye-
niden oluşacak belediyecilikle
ine tür gelişmeler sağlanacağı
merak konusuduı*.
1
Eski Balçova deyince yerlile-
rin deyimiyle "badem" ağaç-
lannın salkım saçak oluşu, sala-
talık ve domates scralan ile
•yemyeşil bir belde geliyor akla.
'Ama onlar bugün adı geçen
-.-ürünleri ilk kez yiyememenin
-hüznünü yaşıyor! Kimliği belir-
siz kent olmanın yılgınlığı vur-
anuş insanlann yüzüne. "Hani
eski Balçova?" derken yannı
•nasıl yakalayacaklannın bilinç-
•sizliği var. Artık eski Balçova
-olmayacak; her şeyden önce
•bunun bilinmesini isteyenler de
çoğunluku.
Balçova'da belediyeciliğe 12
Eylül'le birlikte son verilmişti.
; Şimdi 12 yıl aradan sonra çetin
• bir mücadele var. Partiler tüm
güçlerini secime 10 gün kala yo-
Iğun bir biçimde ortaya koyu-
.yorlar. Yörenin sorunlan sap-
|tanrnış, kişiler seçilme uğruna
'çeşitli vaatlerle yola koyulmuş.
İZMİR/ BALÇOVA
\ ; MANİSA
• MeoŞnen
•Kemalpasa
V
Torbalı Bayindır •
Odemış
AYDIN
Halk şu anda dinlemede. Kim-
se kesin konuşmuyor. Ama bir
gerçek var ki o da kimin uyum
içinde cahşabileceğini sapta-
mak. Bugün için halkın büyük
çoğunluğu gecmişte yaşadığı
bunahma girmek istemiyor.
Örneğin. belediyelik plunan
dönemde yaşananlar. İzmir"e
şube olduğu dönemde yaşanan-
lar, ince boyutlarda değerlendi-
riliyor.
Emekliler kenti
Balçova'run en önemli özel-
liklerinden biri gecekondu yö-
resi olmaması ve bu yönde de
sorunlan bulunmaması. Parti-
lerin belediye başkan adaylan
bu yönden çok rahat. Çünkü
belli bir kesime vaat vermekten
uzak kalıyorlar. Kentin çok
önemli bir bölümü ki bunlar
yüzde 70'e varan bir kesim
emeklilerden oluşuyor. Yani
geçmişin 'Yeşil Balçovası" bu-
gün emekliierin istilası altında.
Yörenin yerlilerinin zamanla
ellerindeki arazileri satmalan
sonucu oluşan kooperatif evleri
200 bine yakın nüfus ortamını
yaratırken acaba 37 bın 850
seçmeni bulunan Balçovalı ter-
cihini hangı partiye kullana-
cak?
Balçova'nın önemli sorun-
lanndan biri olarak nitelenen
minibüslerin kaldınlması ko-
nusuna ağırlık veren DYP
adayı Şenol Sezen, sorunun çö-
züleceğini, hükümet bazında
girişimde bulunacaklannı söy-
lüyor. Ancak yöre halkı bu ko-
nuda son derece duyarlı olduğu
için aynca 130 dolayında mini-
büsçünün bugüne kadarki gjri-
şimlerinin sonuçsuz kaldığını
bıldiğinden. DYP adayı Sezen
gibi olaya sıcak bakmıyor!
Partilerin adaylan konusun-
da da çeşitli söylentiler var. Ör-
neğin DYP adayı Şenol Sezen'-
in Belediye Şube Başkanlığı
yaptığı dönemde yöre sorun-
lannı çözmekten uzak kaldığı
şeklindeki şikayetler Balçova'-
da çoğunlukta. Her ne kadar
DYP'nin bayan adayı Sezen,
Demirerin de katıldığı miting-
de moral bulmaya çalıştıysa da
halkın kendisi hakkındaki dü-
şüncelerini silme yolunda bir
hayli zorlanacağı görülüyor.
SHP adayı Mustafa Şentürk,
14 yıl Balçova Belediyesi'nde
calışmış olmanın yanı sıra 20
vnlrlır avnı vörede vasamanın
avantajını kullanmak istiyor.
Kendisinden son derece emin
olan Şentürk, "Biz bu seçimde
DYP ile çekişiriz" diyor. Şen-
türkle görüşürken ilginç sapta-
malanna tanık olurken CHP-
nin de kendilerini destekleyece-
ğini anbyoruz. Şöyle diyor Şen-
türk:
"CHP kanadı SHP'ye oy
verecek. Bu konuda kendileriy-
le toplantılar yaptık ve belli bir
söz aldık. ANAP'la çekişılir di-
yemiyorum. Çünkü genel se-
çimde bir Cemal Tercan faktö-
rü vardı. O zaman esnaf kesimi
oyunu ona kullandı. Şimdi
ANAP'ta düşüş olacağını sanı-
yorum. Oradan bize kayabile-
cek oylan sağlam tutmamız
gerekiyor. Bunu sağladığımız
an DYP ile çekişiriz."
SHP'li Mustafa Şentürk'ün
Balçova için düşündüğü geliş-
melerin başında yörenin "kül-
tür ve dinlenme kenti" yapıl-
ması geliyor. A'dan Z'ye tüm
tesıslerin yeniden ele aLnmasıy-
la birlikte bunun başanlaca-
ğına inanıyûr Şentürk. "Bir de
14 yıllık belediyecilik deneyimi
eklenince niye olmasın" diye de
soruyor.
Balçova'da doğup büyüyen.
annesi-babasmın da Balçovab
olmasına güvenen ANAP
adayı Hayri Kolcu ise "Belediye-
cilik hizmetleri mutlaka yapıla-
cakur. Durması mümkün değil.
Ama Balçova'ya özgü, bize
özgü bir şeyler yapmak önem-
li" diyor.
200 bine varan nüfusun bu-
gün için en önemli sorunlan-
ndan birinin pazar yerinin ku-
rulduğu Hacıahmet Deresi ol-
duğunu vurgulayan ANAP
adayı Hayri Kolcu anlatıyor:
"Şimdi bu Hacıahmet Dere-
si'nde pis su duruyor. Bunun
kenannda yaşamak mümkün
değil. Üstelik beldenin ortası-
ndan geçiyor. Kapaülması ge-
rekiyor. Minibüs olayı bizim
dışımızda, boyutlanmızı da aşı-
yor."
Karadenizli faktörü
ANAP adayı Hayri Kolcu'-
nun seçim çalışmalanndaki slo-
ganı, Balçova'ya bir şeyler ver-
mek, yeni çehre kazandırmak.
Kolcu, artık seçimi kazandığı
havasına girmiş bile! Ama halk
Kolcu gibi düşünüyor mu? İşte
bu soru 1 Kasım'da yanıtlana-
cak... Üstelik Kolcu'yu beledi-
ye meclisi üyeliği seciminde suç-
layan bir grup •'Karadenizli"-
nin aleyhine çalışması da göz
önüne alınırsa şansı biraz yiti-
yor gibi!..
DSP adayı Yaşar Aslan
kendine özgü bir seçim çalış-
ması sistemi oluşturmuş. DSP
İlçe Başkanı Recep Pervanlar.
diğer partilerin tersine ev ev
propaganda yapüklannı anlatı-
rken "Onlar araçlanyla, biz
ayaklanmızla dolaşıyoruz.
Halk da bundan memnun.
Çünkü müziğin yarattığı gürül-
tü yok. Halk bundan rahatsız
oluyor" diyor. DSP'liler tüm
partilerden oy alacaklanna
inanıyor. Özellikle SHP'de ya-
şanan CHP bölünmesinin ken-
dilerine yarar sağlayacağını,
ANAP'taki "Karadenizliler"
olayının etkili olacağını, DYP'-
de ise Şenol Sezen'e karşı olan-
lann bölünmeyi getireceğini ve
tüm olaylann kendilerini aka-
cağını savunuyorlar.
HEP'in Balçova adayı Ha-
san Kul, "Bütün halk kesimle-
rinin istek ve özlemlerine cevap
veren. insanm özgürleşmesine
olanak tanıyan, insana meta
gözüyle bakmayan, gerçek an-
Tamda ve doğrudan demokra-
tik. çoğulcu, katıhmcı. eşitlikçi.
toplumcu üretken belediyeler"
için yola çıkmış.
İşçi Partisi adayı Ali Karşıla-
yan ise "Düzen partilerinin
adamlan kendilerine öğretilen
rolleri oynuyor. Belediye mecli-
si çok önemli konularda karar
almadan önce halkoyuna baş-
vuracakür" diyor.
MÇP adayı Kenan Alkan ise
sağ oylan bölme çabası içinde.
1 Kasım'a lOgünlükbirsüre
kala vaatlerin giderek artacağı.
büyük bir çekişmenin yaşana-
cağı ortaya çıkıyor Balçova'da.
Son genel seçimlerde SHP 8
bin, ANAP 8 bin 300, DYP 5
bin 200 oy almış. DSP'nin oyu
ise 4 bin 70. Dengenin büyük
ölçüde değişmesi söz konusu
değil gibi.Ama çekişme SHP ile
ANAP arasında. ANAPtan
kayacak oylar SHP ile DYPye
yarayacak gibi.
1KASIMARA YEREL SEÇİMLERİNEDOĞRU
POLntKAGÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Memurlar Direniyor,
Hükûmet Seynediyop...
Cumhurbaşkanı Turgut özal ne diyor?
Şöyle.
"İndirsinler de görelim. Gülüp geçiyorum. Hadi bakalım
görelim aslanlan..."
Ardından da ekliyor:
"Hodri Meydan..."
Bakalım bu oyun daha ne kadar sürecek?
Cumhurbaşkant Özal, siyasal gündemi elinden kaçır-
mamak için gazetelerimizin manşetlerine ustaca kurul-
masınt artık gelenek haline getirdi. Onun için durmadan
çıkış yapıyor. Daha doğrusu DYP-SHP hükümetine meydan
okuyor.
"Gündem bunlann elinden çıktı. O nedenle gündemi de-
ğiştirmek için uğraşıyorlar."
Bu arada DYP-SHP hükümeti ne yapıyor? Hani söz ver-
dikleri, ama bir türtü gerçekleştiremedikleri demokratikleş-
me paketi ne oldu?
1 Kasım'da yerel seçimler olduğu için DYP'li ve SHP'li
bakanlar seçim yörelerinde dolaşıyorlar. Dozerler hani
harıl işliyor, KİT'lere adam yerleştiriliyor. Telefon istemleri
yerine getiriliyor. Ebe, hemşire, öğretmen ataması yapı-
lıyor.
Daha başka?
Görünürde bunlar gerçekleşiyor...
DYP-SHP hükümeti koalisyon protokolünde memur sen-
dikacılığının önündeki tüm engelleri kaldıracağını açıkla-
mamış mıydı?
Biz bu soruyu sık sık karşılaştığımız DYP'li ve SHP'li ba-
kanlara soruyoruz. Aldığımız yanıt şu oluyor:
"Bekleyin canım. Daha 500 gün dolmadı..."
Memurlar beklerken, memur sendikalarının yöneticileri
15 Temmuz'da yapılan "hak direnişi" nedeniyle bugün An-
kara'da yargı önüne çıkıyorlar. Suçları Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşü Yasası'na karşı koymak. 32 memur sendikası yö-
neticisi Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılana-
cak. Şöyle gazetelere baktık tek satır bir haber yok. Çok sa-
tan gazetelerimiz, Sayın Özal'a ayırmış sayfalannı.
Ne diyor Özal:
"Hodri meydan!"
Bu arada memurlar haklı olarak hükümeti protesto edi-
yorlar. Yüzde 28.5'lik memur zammını az buluyorlar.
Bem-Sen ve Sağlık-Sen'in açıklamalarına bir göz atıyo-
ruz.
Şöyle başlıyor:
"Halen koalisyon hükümeti memura sendika hakkından
hiç bahsetmezken, diğer taraftan gerçek enflasyonun yüz-
de 100'lere dayandığı bir zamanda komik zamlardan bah-
sediliyor ki, bu da siyasi iktidarın memura sendika veril-
mesi konusunda ne kadar samimi olduğunun en iyi göster-
gesidir. Fakat bizler, nasıl ki sendikalarımızı kendi müca-
delemizle kurduk, toplu sözleşme ve grev hakkımızı da
kendi öz gücümüzle yasal güvence altına aldırtacağız. Bu-
gün koalisyon hükümeti tamamen inandırıcılığını kaybet-
miştir. Çünkü onlar, demokratikleşme dedi, emekçi halka
katliamları yaşattı. Kürt sorununa çözüm dedi, kentleri ka-
sabaları ve masum halkı topa tuttu. Herkese insanca ya-
şam hakkı dedi, sefaleti sundu. Bu politikaların biz kamu
emekçilerine yansıması da baskı, gözdağı, sindirme ve
sürgünlerle beraber yüzdelik komik zamlar oldu. Bu anti-
demokratîk politikaları boşa çıkarmak, sendikalarımızla
beraber diğer demokratik kitle örgütleriyle dayanışma içe-
risinde olmak ve sesimizi daha gür haykırmakla mümkün-
dür."
Eh bu arada şu ünlü Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası
budana budana değiştirildi. Hükümetin SHP kanadı budan-
mayı bir güzel izledi. Yani SHP'nin hiçbir isteği kabul gör-
medi. Ünlü yasa Adalet Komisyonu'ndan DYP'nin istedigi
gibi geçti.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay diyor ki:
"Yasanın son şeklinde katılmadığımız yönler var. Ben
yasanın geniş ölçüde düzeltileceğini sanıyorum. Ben yol-
ların tümüyle tıkanmadığma inanıyorum..."
Görüldüğü gibi Sayın Oktay iyimserliğini koruyor...
Sayın inönü daha gerçekçi geldi bize.
Oda diyor ki:
"Hayırlı olsun komisyonun takdiridir..."
Siyasal gündemimizde "Indirme-bindirme" tartışması
yapılırken Adalet Komisyonu'nda ANAP ve RP'liler işbirliği
yapıp CMUK'u DYP'nin isteği doğrultusunda değiştirirler-
ken, memurlara sendikal hak ve özgürlüklerinin verileceği
elbet düşünülmez.
Onun için de ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz hükü-
meti eleştirir ve sorar:
"Hani demokratikleşme paketi ne oldu?"
Şimdilik demokratikleşmeyi unutunuz...
Bilmem SHP, 1 Kasım seçimlerinde meydanlarda neler
söyleyecek?
32 memur sendikası yöneticisi yargı önünde çıkıyor, Is-
tanbul'da memurları polis copluyor.
Cumhurbaşkanı özal'ın zaten Çankaya'dan indirileceği
filan yok. Bunu Sayın Demirel de biliyor Özal da. Şimdilik
karşılıklı atışlar yapılıyör.
' Meyve dalında olunca ya dibine düşerya koparırlar..."
Bu söz Başbakan Demirel'in...
RP'li Oğuzhan Asiltürk'ün açıklaması daha ilginç:
"DYP'nin her dediğini yapan kukla bir cumhurbaşkanına
razı olmayız..."
Bizler böyle tartışmaları ulus olarak çok seviyoruz... Sev-
mediğimiz tek şey galiba demokrasi oluyor...
Seçimlerde oy için briketten yapılmış tek odalı^gecekon-
dulara elektrik ve su verilmesini solculuk sayan bizler, me-
murların demokratik haklarına karşı nedense sessiz kalıyo-
ruz.
Tıpkı DYP-SHP hükümeti gibi...
Müftüoğlu'ndan Özal'a yanıt:
w
Za val 1f kelinıesiııi
Özal'aiadeedi vorunı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut
Özalın Çankaya'dan indiril-
mesi formülünü içeren anayasa
değjşıkliği önerisinın hazırlayıa-
lanndan DYP Grup Başkanve-
kili Güneş Müftüoğlu. Özal'ın
kendisine yönelik eleştirilerine
sert bir dille yanıt verdı. Özal'ın
kendisi için kullandığı" zavalh"
kelimesini" aynen iade ettiğini"
bildiren Müftüoğlu. Özal'ın "in-
dirileceğim" korkusuyla veto ve
referanduma sığındığını söyledi.
Müftüoğlu. " indirsinler de
görelim" dıyerek meydan oku-
yan Özal'ın eleştirileri ile ilgili
olarak gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken, cumhurbaşkanırun
anayasayı anlamadığinı bildirdi.
Müftüoğlu, " anayasanın ne şe-
kilde değiştirileceği 175. madde-
de belirülmiş. Orıaokul mezunu
normal zekaya sahip bir genç.
bu maddedeki düzenlemeyı ko-
laylıkla anlayabilir" dedi.
Özal'ın görev süresi dolma-
dan Çankaya'dan indirileme-
yeceği savını.kamu hukukunda
kazanılmış hakkın söz konusu-
olmadığını anımsatarak yanıüa-
yan Müftüoğlu, DYP ve SHP
gruplan olarak çağdaş ve de-
mokratik bir anayasa tâslaği or-
taya koyabilmek için çalışük-
lann, bu calışmalann 102.
maddeye kadar tamamlandığını
bildirdi. Cumhurbaşkanı'nın se-
çimini düzenleyen 102. madde-
nin yeniden yazıldığını. sonuç
olarak da Cumhurbaşkanhğı
rnakamının yenilenmesi gerekti-
ğini anlatan Müftüoğlu, Görü-
nen odur ki, bu çalışmadan
Cumhurbaşkanı fevkalade ra-
hatsız otmuştur. Bu çahşmalar
devam edecek ve haarlayaca-
ğımız anayasa taslağını kısa sü-
rede siyasi partilerin ve kamuo-
yunun önüne getireceğiz"dedi.