Katalog

JAYFA CUMHURIYET 23EKIM1992CUMA 2 OLAYLAR VE GORUŞLER AskeriYargıç Bağunsızlığı..• Vargının bağımsız olması gereğı artık çağımızda tartışıhr olmaktan çıkmıştır Yargı ıster sıvıl vargı, ıster asken >argı olsun bağımsız olmadığı surece adına *\argı" denemez Bağımsız olmayan kışılerin dağıttıklan adalet değıl, venlen emırlenn, buyruk ve relkınlenn açığa vurulmasıdır. Hâk.Kd.Alb. SEZAİ AYDINALP Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Daire Üyesi. hem de asken hâkımlık mesleğı zedelenecek- duzenlenmesını ve bunun Y uksek Asken tır Şûra'ca onajlanarak ışlem tesıs edılmesını, Asken >argıcaıdansıcılverenkıtakomuta- boylece hıçbır yargısal denetıme tabı olma- nı, tıpkı asken savcı, mudahıl ve sanık gıbı masının mevzuata uygun olduğunu ıçtıhat davanın '"tarafı" durumundadır (353 sayılı etmıştır Bu göruşe katılmak bızce murnkun go- vasa m 105 ve 196) Bılındığı uzere, hâkımın rulmemektedır Yargının bağımsız olması gereğı, artık çağı- Anayasa Mahkemesı'nm 11 Aralık 1990 gun ve E 1989 17. K 1990 33 savılı karan ıle aske- n hâkımlere ıdan sıcıl venlmesı anayasanın vargı bağımsızlığı \e yargıç guvencesı ılkelen- ne avkın bulunmamıştır Öfe \andan, Asken Yuksek İdare Mahkemesi (AYİM) Daıreler Kurulunun 30 Mayıs 1991 gun ve E 1990 7, K 1991 10sa>ılıkaranyladabır asken hâkım albayın hıçbır dısıplın soruşturma!>ı >a da mahkeme karan olmadan. sadece ılgılı Kuv- vet Komutanlığf nın duzenledığı ıdan sıcılle ve bu sıcılın Yuksek Asken Şûra'ca onaylan- ması suretı>le ışlem tesısı, mevzuata uygun bulunmuş \e açılan dava reddedılmıştır tkı yuksek yargı organının vermış olduğu bu ka- rarlardan sonra anayasamızda yer alan ">ar- gı bağımsızlığı" ve "yargıç guvencesı" ılkelen- nın ozellıkle asken yargıçlar yonunden ne derece \ar olduğu tartışmasını jenıden guncel hale getırmış. en azından bu konuda cıddı kuşkulann doğmasına neden olmuştur Inceleme konumuzun bılımsel bır tartışmaya. bu bağlamda "hâkımlık guvencesı" ve "'mah- kemelenn bağımsızlığı" kavram veılkelennın ne olup ne olmadığının gozden geçınlmesıne vesıle olacağını duşunmekteyım İdari ve Mesleki Sicil: Yururluktekı mevzuata gore asken hâkım subaylann bır kısmına sa- dece ıdan sıcıl notu venlırken başka bır kısmı- na hem ıdan, hem de mesleki sıcıl notu venl- mektedır Sılahlı Kuvvetler'ın bünvesınde olan ıkı yuksek yargı organı durumundakı Asken Yargıtay ve Asken Yuksek İdare Mahkemesi Başkanı. Başsavcısı ve uyelenne ıse ıdan ya da mesleki hıçbır sıcıl notu venl- memektedır Ancak hemen belırtmelıyım kı yuksek yargı organı olan bu ıkı kuruluşun üyelen hâkım albaylar, beşyıllık albaylık bek- leme suresı dolduğunda generalhğe terfl ede- bılmelen yonunden Y uksek Asken Şûra tara- fından venlen ıdan sıcıllerle (değerlendırme notlanyla) değerlendınlmekte, dolayısıyla ıdan sıcıl muessesesı çok daha etkılı yonuyle ve şekıl değıştırerek devam etmektedır O ne- denle, asken yuksek yargı organlan uyelen- nın ıdan sıal almadıklan yolundakı sa\a ka- tılmak bızce olanaklı değıldır Aynı durum. bu ıkı yuksek yargı organında gorevlı hâkım generallenn, tuğgeneralhkten tumgenerallığe y ukselmelennde ya da rütbe bekleme surelen- nın bır yıl uzatılıp uzatılmaması yonunden de geçerlıdır Asken yargıçlara venlen ıdan sıcıllenn ıçenğı \e venlmesı yontemı tumobursubay ve astsu- baylarda olduğu gıbıdır Aynı olçutler (knter- ler) esas alınmaktadır İlk kez 1961 Anayasasfyla Turk pozıtıf hu- kuk sıstemıne gırmış bulunan \e daha sonra 1982 Anayasasfyla korunan "'askerlık hızme- tının gereklen" kavramının asken yargıçlara ıdan sıcıl venlmesını zorunlu kılan bır yonu- nun olmadığını duşunuyorum Askerlık hız- metının gereklen kavramına yargı bağımsızlı- ğını azaltacak ya da ortadan kaldıracak bır anlam vermek, bızzat anayasamızın yargı ıçınde bır aynm yaptığını, daha da açıkçası bağımsız yargı yanında bır olçude de olsa •'bağımlı yargf'yı arzuladığını soylemekle eş- değer olur Anayasayı yapanlann ıse boyle bır çelışkı ıçınde olacaklannı duşunmek. herhal- de yennde olmasa gerek Askertik >e disiplin: Asken hâkımlık mesle- ğıyle dısıplın kavramlan ozde çelışen kavram- lar değıldırler Çunku dısıplın yasadışılığa, keyfılığe karşıdır Hâkımın gorevı de yasadışı ve kevfi davranışlan cezalandınnak olduğuna gore ortada çatışma değıl, aynı yondelık var demektır Ne var kı hâkımlık mesleğını ıfa eden kışılen guvencelı (temınatlı) kılmayacak olursak, ışte o zaman hem askerlık mesleğı verdığı hukmu sadece davanın tarafı olan kı- şıler temyız edebılırler Keza "ıtıraz" muesse- sesınde de durum aynıdır Yasa gereğı duruş- ma salonuna gelmemekle beraber davanın "tarafı" olduğundan kuşku olmayan "komu- tan"ın hukmu \eren hâkıme ıdan sıcıl verme- sının anayasanın yargı bağımsızlığı \e yargıç guvencesı ılkesıyle uyarlı bıryonunu göreme- mektevız Anayasa Mahkemesi kararları: Anayasa Mahkemesı'nın Asken Yargıtay Ba^kanlığı'- nın açtığı ıptal davası uzenne verdığı kararda (1) aynen " Mulkı \e asken ıdarede, hıyerar- şı esastır Memur, amınnden aldığı emn yen- ne getınr Yargıda, amırlık-memurluk soz konusu olmaz Hâkım memur durumuna ge- tınlırse, onun yansız kalacağına kamuoyunu ınandırmak hayal olur Öte yandan hâkımlen koyu bır hıyerarşı ıçıne sokmak, yurutme ıle yargıyı bırleştırmek demektır Boyle bır du- rumda ıse msan haklanna saygılı, hukuka bağlı, demokratık bır devletten soz edıle- mez " demış ıken ve bu goruşlennı daha son- ra verdığı ıkı karannda da korumuş olmasına karşın (2 ve 3) en son karannda (4) aynen " Askerlık hızmetlennın yurutulmesındeen bu- yuk etken amır-maıyet, ast-ust ılışkılendır Askerlığın temelı dısıplındır Dısıplın, Sılahlı Kuvvetler'ın olmazsa olmaz koşuludur Yu- kandan aşağı otonte. aşağıdan yukan ıtaat esasına dayanır. Hıçbır asken kışı ve kurum bunun dışında tutulamaz Asken hâkımler sıfat ve statulennın gereğı olarak, hâkımlıkle beraber subay lık kımlıklennı de özenle koru- mak ve kollamak durumundadırlar Bunlâr- da da karşılıkh astlık ve ustluk ılışkılen ıçınde olduklan subaylarda aranan tum nıtelıklenn bulunması gereklıdır Bu da ancak kuruluş bağlantısına gore sıcıl ustlen tarafından asken nıtelıklere venlecek notlarla sağlanabılır" de- mek suretıyle anayasanın yargı bağımsızlığı \e yargıç guvencesı ılkelennı tamamen gozar- dı etmış. asken hâkımlen aynen obur subay- lar gıbı değerlendırmış bulunmaktadır Aynı durum, Asken Yuksek İdare Mahke- mesi Daıreler Kurulu'nun karanyla (5) yıne- lenmıştır Nıtekım AYİM. bu karannda bır asken hâkım albaya "Sılahlı Kuvvetler'de kalması uygun değıldır" şeklınde ıdan sıcıl mızda tartışılır olmaktan çıkmıştır Yargı ıster sıvıl yargı, ıster asken yargı olsun bağımsız ol- madığı surece adına "yargı" denemez Bağım- sız olmayan kışılenn dağıttıklan adalet değıl. venlen emırlenn, buyruk ve telkınlenn açığa vurulmasıdır Bıraz bağımsız, bıraz da bağım- lı yargı, çıfte standarttır ve bunu anayasamı- zın kabul ettığı soylenemez Bılındığı uzere, ıdan gorevlerde amınn "emn" onemlıdır Amır, mevzuat hukumlen- nı uygularken " ıdan takdır yetkısını" kulla- nır O nedenle memur, konusu suç olan emır- ler dışında amınn \erdığı tum emırlen yenne getınnek durumundadır Oysa hâkımler emır ya da ıdan sıcıl baskısı altında karar veremez- îer Hâkımler. Turk ulusu adına adalet dağıt- makla görevh kılınan kamu gorevlılendır Bağımsız yargı, herkesın olduğu gıbı gunu ve zamanı geldığınde, bır haksızlığa uğradıkla- nnda. tum yonetenlenn de şıddetle gereksı- nım duyacaklan bır yer olacaktır Bılım ve teknolojı ılerlemektedır "Adalet mülkun temelıdır" sozu "Adalet yonetımın temelıdır" anlamında" söylenmıştır O nedenle adalet. yonetımın ana ılİcesı olmak durumun- dadır Çağdaş hukuk dûzenlen ınsan hak ve ozgurluklen konusunda artık, ortak ılkelerde bırleşmışlerdır Kışılen olduğu gıbı ıdan bı- nmlen de yargılama gorevı venlen yargıçlara, ıdarenın "ıdan sıal" duzenlemesının ınsan hak ve ozgurluklenne saygılı. hukuk devletı nıtelığı almış de\ let y apısı ıçınde sav unulama- yacağı, yargıçlann yukselmelennde sadece mesleki sıcıl notlanna ıtıbar edılmesı gerektı- ğıne ınanmaktayım (I) Ana>asd Mah nın 10 1 1974 gun vc E 1972 49 K 1974 I RG 24 6 1974-149^ (2| Anjyjsa Mdh nın 18 12 1975 gun vc E 19^4 159 K 197^ :16 RG 12 4 1976-15557 O) Ana>asa Mah nın 9 6 1977 gun v<_ E 1977 16 K 1977 86 RG 2 II 1977-16101 (4) Anavasa Mdh nın 11 12 1990 gun se E 19X9 P K. 1990 V, RG 15 6 1991-20902 ("OAVtMın V)S 1991 gun v<. E 1990 7 K 1991 10 ARADABIR MUHSÎNE HELİMOĞLU YAVUZ Bilkent Üniversitesi "Kırkaçar Cam" Prof Dr Talat Tekın 4 Ekım 1992 tarıhlı Cumhurıyet ga- zetesının 'Olaylar veGoruşler' koşesınde yer alan 'Turk Şıvelerı mı Turk Dıllerı mP' başlıklı yazısının bır bolu- munde şoyle dıyor ' Orta Asya Turk Dıllerı ıle Turkçenın ayrılığı aslında yetmış yıllık değıl, bın yıllık bır aynntıdır Selçuklu Oğuzları nın 11 yuzyılda anayurttan ayrılıp Azerbaycan ve Anadolu ya gelmelerı ıle Orta Asya'da ka- lan Oğuzlar (Turkmenler) ve obur Turk kavımlerı ıle ılışkı- ler doğal olarak tumuyle kesılmıştı Osmanlı Imparatorlu- ğu, Orta Asya ya arkasını donup, Balkanlar'da ve Avrupa - da fetıhlere gırıstıkten sonra Turkmen Kazak Kırgız özbek vb Turk soylu kavımlerle hıçbır polıtık ve kultürel ılışkıye gırılmedı Boyle olunca da başlangıçta yanı aşağı yukarı bın yıl kadar once, bırbırıne oldukça yakın olan Türk lehçelerı arasındakı ayrılıklar daha da arttı ve dıl farkı hafi- negeldı Turk cumhurıyetlerıne gıdıp gordukten sonra Sayın Te- kın'ın bu saptamasına katılmamak olası değı Çunku bu cumhunyetler ıçın dılı bıze en yakın olan Azerılerle bıle her ne kadar konuşurken anlasmakta çok buyuk bır guçluk çekmıyorsak da ış yazmaya ve çevırı yapmaya gelınce, nasıl da ayrı bır dılın karşısında olduğumuzu hemen anlı- yoruz ' Azerbaycan Halk Edebıyatı ıle Turkıye Halk Edebıyatı Arasındakı Benzerlıkler (Karşılaştırmalı Örneklerle)(1) adlı kıtabım nedenıyle, Azerbaycan Bılımler Akademısı 1 - nın cağrılısı olarak ıkı kez gıttığım Baku de, bu alanda Akademı de verdığım konferanslarda ve Baku Devlet Unı- versıtesı Doğu Bılımlerı Fakultesı ıle Âlı Humanıtar Kolej'- de verdığım derslerde bır cevırmene gereksınım duyma- dım Cunku dınleyıcılerın çoğunluğunu, bızım dılımızı oldukca lyı bılen kımseler oluşturuyordu Ama ış sokaktakı adamla anlasmaya gelınce oldukça guç anlar yasandığı- natanıkoldum Aynı guçluğu çok daha fazlasıyla Azerı Halkbılımi Pro- fesoru Azad Nebıyev ın, Nevruz torenlerını konu alan "Ila- hırCarsambalar adlı kıtabınıdıhmızecevırırkenyaşadım vebu guçluğu çevırdığım kıtabayazdığım' önsoz 'deşoy- le belırttım Yakın dıllerın bırbırlerıne çevrılmesının çok kolay olacağını sananlara bır çıft sozum var Ben de öyle sanıyordum ama ısın ıçıne gırınce hıc de kolay olmadığını anladım Hele soz konusu çevırı halk kulturü konusunday- sa ve bır sozcuğun bıle yanlış çevrılmesı yuzyılların oluş- turduğu bır geleneğın-goreneğın yanlış anlaşılmasına neden oluyorsa, o zaman ış bıraz daha guçleşıyor '(2) Bu noktada Turk cumhurıyetlerı arasında yalnızca ayrı bır dılın değıl ayrı ozgun bır kulturun de oluştuğu gozardı edılmemelıdır Yukarıda sozunu ettığım çevırı kıtapta bu- lunan ' Su Nevruzu - Su Carşambası' nın ' İnançlar" bolu- munde şoyle bır anlatım yer almaktadır "Cocuğu olma- yan kadınların basından kırkaçar camdan su dokulurse, çocuklarının olacağına ınanılır ' Burada sozu edılen "kır- kaçar cam benım bu alanda gonullu danışmanlığımı ya- pan ıkı genç Azerı dostumun karşısına, bır 'muamma' olarak cıktı ve çevırı calışmam bu noktada kılıtlendı Uzun sorup soruşturmaların sonunda bır ' Azerı kocasf ndan oğrendım kı, bu kırkaçar cam, doğumdan kırk gun sonra bır bardağa kırk damla su damlatılarak, doğum yapan ka- dının basından dokulur ve boylece onun 'kırkı açılır 'mış 'Kırkaçar cam da kırkın açılması ışlemınde kullanılan bar- dak oluyormuş (Gorulduğu gıbı, bızım halk kulturumuzde yer alan doğum geleneklerımızdekı "kırk çıkması"nın benzer bır uygulaması) Sonuç olarak, elbette bugun bır "Turk Dıllerı Aılesı" var ve bunun yanı sıra da yıne elbette bır' Turk Dıllerı nı konu- şantoplumların kultur mozayığı " (l)AN\avınlan Ankara 1991 (2lDorukYavınlan Ankara 1992 ÖZÜR Ydzanmı? MELIH CEVDET ANDAY- ın yazısını. postadakı gecıkme nedenıyle clımızc geçmedığı ıçın bu hafta yayımlayd- mıyoruz Gelecek haftd yavımldydcağımızı bıldınr. okurldnmızddn ozur dılenz TARTIŞMA Tenten ve Herge İşgale karşı dırenenlenn yayımladığı bır broşürde "ışbirlıkçı haınle- rin" vesıkalık resımlen arasında Herge de vardır ve resmin altında "Tenten ve Boncuk'un yaratıcısf eklemesı >apılmıştır. manevı babası Herge ıle 1929yıhnda Bruk- sel"de çıkardığı Katolık ve dşın sağ gazete olan "Vıngtıeme Sıecle" Yırmına Yüzyır- ın kondorİannda tdnışüğını ve ıkı gencın sıkı dost olduklannı anlatır Ardından Herge'nın kendısınden etkılenerek Ten- ten"ı yarattığını \e aslında Tenten'ın kendı- sı olduğunu yazar Tenten'ı hangımız tanımaz 0 Çocukluğu- muzun ıhtal mah çızgı roman kahra- manlan olan Teksas, Tommıks. Cumhur- başkanfnın gozdesı Red Kıt, Mandrake"- lenn yanında sevımlı kopeğı Boncuk ve ko- mık pantolonu ve fotoz saçıyla Tenten'ın ayn bır yen vardı Yıllar once deve tellal, pıre berber. Istanbul koleralı ıken mahal- İenın resımlı roman pazan Urfa lılann ış- lettığı Lale Sıneması'nın onunde kurulur- du Ve korpe dımağlar "Serbest pazar"ın ılk deneyımlennı geçer, çızgı-roman borsa- sının kurtlanna donuşurdu Yıllar ılık bır ruzgar gıbı geldı geçtı Tenten ve Boncuk. hıçbuyumeden, yaşlanmadan. Kongo dan Çın-Maçın'e maceradan avanture bızlen goturmekten yorulmadılar Sonra "Kazık kadar" adam olduğumuz ve "felsefeye ' tdkıldığımız gunlerde tekrar karşılastık Tenten'le Bu kez Bruksel'ın futbol takımı ve gocmen ışçılenyle namlı Anderlecht semtıne gıden 'Gunev Mev- danf'ndakı yuksek bınalann bınnde do- nup duran ışıklı bır reklamda gulumsuvor- du Tenten ıle kopeğı Belçıka'nın -çok fazla olmayan- ulusal gurur kaynaklann- dan bın olmuşlardı Tenten'ı bılınzde. pekı onun yaratıcısı olan Belçıkab Herge yı (Asıl a'dı Georges Remı) tanır mıydınız' 1 Pekı Tenten gerçekten yaşamış mıydı' 1 Tum bu sorulann Tentenseverlerce pek bır anlamı olmayabıbrdı, ta kı Leon Degrelle adlı azılı bır faşıstın anılan yay-Tilanana değın Nazızmın yıkıhşından sonra savaş suçlu- su olarak olume mahkum edılen Leon Degrelle. Franco'nun Ispanyasına kaça- rak canını kunarmış ve Don Jese Ramırez Rema ısmı altında. guneşlı Malaga şehn- nın denıze bakan evınde, II Dunya Sa- vaşı nın yaşayan tek faşıst şefı olarak emekblığın tadını çıkarma\a koyulmuştu Belçıkalı SS generalı, anılannda Tenlen'ın nn elındedır ve Herge tum bu gurubun daha once bırlıkte çıkardıklan yayınlarda da çalışmıştır İşgal yıllannda Tenten'ın yayımlandn dort albumunde de Yahudı duşmanlığı ızlen gorulür Almanlann ye- nılgısınden sonra Herge ve gazetedekı ış- bırlıkçıler tutuklanır Tenten'ın çızen, çok kısa bır sure sonra serbest bırakılır Yargjldnmdddn serbest bırakıldn Herge ıçın, asken mahkeme başkanı "Onu yargı- Idydrak kendımı gulünç duruma sokmak ıstemedım ' der Oysa aynı yıllarda işgale karşı dırenenlenn yayımladığı bır broşürde , _ , . , _ . , ,. _, , ^. „ , "ışbirlıkçı haınlenn" vesıkalık resımlen Emekh Flaman Volksfuhrer ı Degrelle - a r a s ı n d a H e r g e d e v a r d | r v e resmm a h ı n d a "Tenten ve Boncuk'un yaratıcısı" eklemesı yapılmıştır Tenten'ın çızen tüm yaşamı boyunca "Rexıst ışbırlıkçı" yaftası etıkelınden kur- tulmay a uğraştı 1969'da bır soyleşıde "hıç bır zaman Rex partısıne uve olmadım Kendımı ne duşunce ne de duygu olarak Rexısı hıssetmedım' dıyordu "Tenten Sovyetler"de, Tenten Kongo'da albumle- nnde dntı-komünıst ve somurgecı duşun- celen sempatık gosteren Herge'nın gunah Herge. 1940 ta Belçıka Almdn ışgdlı al- çıkarma çdbasına eskı doslu. fuhrer Leon Degrelle ne der acaba 1 Tenten faşıst mıydı sızce 1 ın "Dostum Tenten adlı anılan Belçıka da gurultu kopanr Bır kısım Tentensever tum bu uydurmalann bunamış bır Nazı es- kısının hezeyanlan olarak gorurken, bır bolum araştına ıse Herge'nın gecmışınde karanlık noktalann bulunduğunu ve bun- ldnn aydınlanması gerektığını dıle getınr Bırkaç yıl önce olen Tenten'ın çızen Her- ge nın ardından kurulan ve kendı adını taşıyan vakıf, tum arşıvlen tekrar gozden gecırme karan alır tında ıken. ışbirlıkçı Belçıka Kralı III Leo- pold'un ulusuna. "yann ışınıze donun ve çalışın" çağnsına uyarak. Almanlann yo- netımındekı adı "salılık Le Soır' a çıkan gazetede Tenten'ı y ay ımlamay a başlar Gazetenın tüm kadrosu Rexıst partılıle- ÜNAL DOĞAN Bruksel DUYURU Bu sayfada va\ ımlanmasını istediğinız yazılar için şu noktalara ozen göstenlmesını rıta edıyoruz. Yazılar, •Çıfî aralıklı, •Savfamn tek utzime \azılmalı, • ÖLAYLAR VEGÖRÜŞLER ıçın600, • 'ARADA BİR sutununa400, •" TARTIŞMA' ıçm 250 kehmeyı geçmemehdir. Bu ölçülere uymayan yazıların yayımlanamayacağını üzûlerek duyururuz. PENCERE Hoca... Cebınden paketı çıkardı, sıgarayı dudaklarına yerleştı- rıp kıbrıtı çaktı • ^ -Yahu, ne yapıyorsun sen? -Boşver Salıh tı sıgarayı tellendıren, kesın yasaktı tutun kalp yet- mezlığı vardı -Demek pakettaşımaya başladın Guldu -Boşvercanım Ustune gıdılmesını ıstemıyordu, ben de sustum, bır ses- sızlık sonra konuştu -Bız eskı toprağız bır sey olmaz -Bılımadamı boyle mı konusur? Laf ağzımdan çıktıktan sonra tartışmanın anlamsızlaştı- ğını duşundum msan ruhunun karmaşasında gunluk dav- ranışları bılımın otopsı masasına yatırmanın olanağı var mı"> Salıh Şanver, kamu malıyesı uzenne uzman profe- sor, kaç yıldan ben doktorlarla al gulum ver gulum, kalp amelıyatı olmus, ustune bırkac hastalığı daha eklemış, ama, ruhundakı fırtına hıç dınmemış kabına sığamıyor, çocuk gıbı coşkulu, genç gıbı tepkılı -Amerıka da geçırdığı kalp amelıyatını anlatırken mıza- ha dayanarak abartırdı -Anjio yaparlarken olmuşum, kardıyolog benı cerraha geç teslım etmış yırmı dakıka otekı dunyaya gıtmış gelmı- şım cerrah kardıyologa çıkışmış, neden gecıktırdın dıye Içkıcı değıldı Salıh, ıçtı mı ıçerdı solcu değıldı, solcudan daha soldaydı, tartışırken kafasının sıgortası atar, gerçe- ğın dıbını bulmak ıçın olmadık derınlığe bır kuyu açıverır, ıçınden çıkılmaz felsefe sorunlarıyla dıdışırdı Tam bır de- mokrattı, 12 EylüTden once devnmcı öğrencılerı polıse teslım etmemek ıçın goğsunu sıper ederdı Nıçın? Çunku "hoca" ıdı o • Hoca' olmak ne demek'' Hocalığın ıkı yuzu var Bırı gerçeğe donuktur Ötekı oğrencıye Hoca bılımın karşısında el pençe dıvan durur, duygusuz- dur, katıdır kılı kırk yarar öğrencısıyle sevecenlık yuma- ğında torelesmış kurallara gore ılışkı kurar Salıh Şanver 1 - ın gozunde oğrencınm sağcısı solcusu, Turku, Kurdu Suryanısı Muslumanı, Hırıstıyanı çırkını, guzelı lyısı ko- tusu yoktu Hoca hocadır, oğrencı de oğrencı Aralarında, sınırsız anlaşmanın dıle getırılmemış sozleşmesı gecerlı- dır Salıh Şanver unıversıteyı çok severdı Öğrencılerını de Ne var kı 12 Eylul faşızmı, YÖK'u unıversıteye lok gıbı oturttuğunda Şanver kursusunden ayrı Idı Hem ağlarım hem gıderım, dıyerek Son yıllarda yıne kursusune dondu Hastaydı Geçen hafta cuma gunu hastaneden çıkmıştı Kötuydu durumu Salı gunu 'Fakulteye gıdeceğım' dıye tutturdu Kımse laf anlatamadı Dersegırdığı zaman öğrencılerı şaşırdılar Dersını verdı, sonunda fenalaştı kollarına gırdıler, sınıf- tan çıkardılar O gece sabaha karşı gozlerını kapadı • Denızli'den yola çıkıp Amerıka da, Almanya'da bılım ok-' yanusuna yelken açmak, Salıh Şanver ın ozündekı guzellı- ğı bozmamış, tersıne koruklemıştı benlığı ekose kumaş ' gıbıydı bırbırıne koşut değışık renkte çızgılerın bırbırıne dıkeyaşkınlığııçdunyasınındokusunuoruyordu Enumul-' madık zamanda en ters çıkışı yaparak ortalığı allak bullak > eden yaramaz çocuk aklını hep korudu * Guzel adamdı \ Yaşar Kemal'ın dedığı gıbı 'guzeladamlar, guzelatlara ' bınıp gıdıyorlar Bır bır - '• 1 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞI BEDEN EĞİTİMt VE SPOR BÖLÜMLI KONTENJ\N ARTTIRIM1 Temmuz 1992 tanhınde vdpılmış olan Yetenek Seçme Sınavı nda belırlenen >edek lıste puanlanna gore 1992-93 ders vıh ıçın kontenjan arttınlarak 40 erkek 10 kız oğrencının ka>dı vapılacaktır Kavıt yapıırmak ısteven adaylann Alaturk Eğmm Fakultesı Öğren- a Burosu na aşağıdakı belgelerle ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde başvurmaldngerekmektedır Duyurulur İSTENİLEN BELGELER: - Nufus Cuzdan Suretı İkdmeıgâh - Dıploma aslı - OSS Puan karü aslı - Savcılık belgesı - oğrencı katkı pa>ı ılk takadı (^00 000 - TL) - 12 adet \esıkalık fotoğraf - Askerhkle ılışkısız kâğıdı (1973 doğumlular dahıl) ADRES: Mdrmard Lnıversıtesı Atatürk Eğıüm Fakultesı 81040 Fıkırtepe- İST^NBLL Tel 3459090(2) ^ Sevgili oğlum GÖKHAN SUBAŞAT Kaç yıl geçti aradan? Anılann acılanmızla yoğunlaştı, bütünleşti. Annen NTJRAN SUBAŞAT Dr. FRITZ KÜRTLERİN TARÎHİ Turkçesi: Sinan Şanlıer Turkçede ilk kez çıklı. Genel Dağıtım: Kabalcı Dağıtım, Başmusahıp Sok Talas Han Kat I, Tel 522 63 05 CAĞALOĞLU-İSTANBUL Yayinlavan: Hasat Yaymları P K 1384 SİRKECÎ-İSTANBUL (DAV) ÜLKEMİZDE BAKIMA MUHTAÇ KİMSESİZ YAŞLILAR VE SOKAĞA TERKEDİLEN ÇOCUKLAR DA VAR. DARÜLACEZE VAKFI Vefat ve özel gunlerde Çelenk bagışlannız Içln Tel. 221 79 50 (8 Hat) Fax. 221 79 54 VEFATVETEŞEKKÜR Yalova eşrafından emekli öğretmen, kıymetli büyüğümüz MEHMET ODER'in vefatı dolayısıyla başsağlığı dileyen dostlanmıza ve yakınlanmıza teşekkür ederiz. Ailesine adına BURAK ODER Mıcrosoft Windows 3.1 Türkçe!Wındws 3 1 Turkce 250 S • Network 5 kullanıcı - 750 S : Nelwork 1 kullamcı 150$. Wmdows 31 TR U pgrade 150 S KtSABJR SÜRE% 12 KDV DAHILDIR DIĞfR DRUNIEE IÇM *Mn>LZ ViSA/HASItR/EUÜOtjUİO BYINTERFIXAO YAZILIMDA TURKIYE NIN UZMAN i (1) 338 0102-346 85 51 İNGfLTERE de İNGİLİZCE: AU-PAIR lere Ingıltere de tam guvence veren yıllann Au-Paır Acentası OERİN Tel 9-1/258 S3 42 -261 43 87 İNGİÜZCEKRSLERİ BOĞAZIÇI ÜNİVERSİTESİ ÛĞRENCISİNDEN 2868931 ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 93.DÖNEM KAYITLARI DEVAM EDİYOR Hdfta sonu - Hafta ıçı ve akşam kurslan devam edıyor Dçrshane ÜSKÜDAR: 3436782 3109286 KOZYATAĞI:3624733 TARABYA: 2620818 Not Taftbjaşubemızde 1 dönem ka) ıtlannuz başlamıştır