Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Bcriı Nadi • Gencl Yayın Yönetmeni: Özgea Acar • öenel
Yayin Koordinalörü: Hlkmel Çctinkayı • Yazı lşlerı Muduru: Olal BaşUngif
• Gflrsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme: Musnf» Sağlamer
• Ankaıa Temsilcisı: Cimyt Areayiırck Haber Müdürlen: MıuUfa Ralbay,
Iıık Ka>» tzmir Temsilci V.. Scrdır kızık Adana Temsilcısi
Çctto Yl|eaoti*
tstanbut Haberleri: Şenay KaHtn Dıs Haberler: &g»n Bala Iş-Ekonomi: Şikna Kclenci Yun Bastm. Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecüik T.A.Ş. • Yayımlayan: Ytni Gûn Haber
Haberleri: Mctamct Saraç Kültur: Oial Üster Makaleler: Samj Kanöreı Spor: AMilkadir Ajansı Basın ve Yaymcılık A.Ş. Ttlrkocagı Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 Ist. PK: 246
Yacdmu Düzehme. Abdullak YazKi • Müessese Mudur V.: En>4 Erkul • Koordinatör: lstanbul»Tel: 512 05 05 (20 hat), Telec 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Btimlar Aıkan: Z.
Ahmet Konılsan • Muhasebe: Bukat \Sener • tdare: Hascyia Gircr • tşletme: Öodcr Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Td: 433 11 41-47, Tyet 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
Çtük • BUgı-lslem: Nail taal Bilgisayar Sislem: Moriivct Çikr • Personel: Se»gi t n i n H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 TW: 83 12 30, TUo: 52359, Fta: (51) 89 53 60 • Adaac
BosUnaogu • Reklam: Reha Işıtaua tnönü Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telec 62155, Fax (71) 59 25 78
TAKVİM: 23 EKİM 1992 İrasak:4.52 Güneş:6.17 Oğle: 11.53 Ikındi: 14.50 Akşam: 17.20 Yatsı: 18.40
Benetton'un
prensi
Istanbul'da
• İstanbul Haber Servisi -
Italyan modasırundünyaca
ünlü temsilcısi Benetton
tmparatorluğu'nun
kurucusu Luciano
Benetton'un büyük oğlu
Maruo Benetton. geçen kış
sezonunda ülkenuzde
faaliyete geçen Sisley
mağazalannı ayaret etmek
amaayla dün Türkiye'ye
geldi. Benetton SPA'nın bir
yan kuruluşu olan Sisley'de 6
yıldırgörev yapan Maruo
Benetton Istanbul'da önce
A^ıköy Galleria'da açılan ilk
Sisley mağazasım gezerek
incelemelerde bulundu.
Kisi başına bir
turist
• ANTALYA (AA)-
Antalya Valisi Saim Çotur,
nüfusu bir milyona
yaklaşan Antalya'nın bu yıl
nüfusu kadaryabancı
turisteev sahipliği yaptığıru
söyledı. Çotur, yöreye eylül
ayı sonu itıban> la 900 bine
yakın yabana turist
geldiğini belirterek bu
sayının ekim ayı sonuna
kadar bir milyona
ulaşacağını bildirdi.
Antalya yöresinde bu yıl,
"Kişi başına bir turist"
oranma ulaşıldığını
kaydeden Vali Çotur,
önümüzdekı yıl bu oranın
daha da artacağmı. bunun
için tanıtım çalışmalannın
yoğunlaştınlacağını ifade
etti.
HamileliKte
beslenme
yetepsizfiği
•ANKARA(ANKA)-
Hamilekadınlarda
beslenme yetersizlıği, diş,
göz ve saçlarda
bozulmalarla su yüzüne
çıkıyor. Gebe kadınlarda
beslenme yetersizliği ile
ilgili klinik belirtiler ûzerine
. yapılanbiraraştırma,
beslenme yetersizlığinin saç
dökülmesine. diş çürümesi
ve gece körlüğün neden
olduğunu belirledi. Prof.
Dr. Ayşe Baysal tarafından
yapılan vegebe kadınlarda
yeterli beslenmenin
öneminin vurgulandığı
araşürmada incelenen 100
gebe kadından 43"ünde saç
dökülmesi. 37'sinde saçlann
incelmesi ve parlakhk kaybı
gibi şikayetler görüldü.
MissSunshine
1992'
Danimarkalı
•ANTALYA (AA)-
Antalya'da dün gece
yapılan "Miss Sunshine
İ992" Güzellik Yanşmast
sonuçlandı. Yanşmada 24
yaşındaki Danimarkalı
Alice Kjaer Jensen birinci
seçildi. Danimarka"nınen
yüksek trajlı magazin
dergilerinden 'Se Og Hör'
tarafından düzenlenen
"Miss Sunshine 1992"
(Güneş Işığı" güzellik
yanşması. Sheraton
Voyager Oteli'nde yapıldı. 8
Danimarkalı fınalistin
katıldığı güzellik
yanşmasında, birinciliği
hosteslik ve sekreterlik
yapan Alice Kjar Jensen,
ikinciliği biracentede
çalışan Michalle Hansen ve
üçüncülüğü ise barmenlik
yapan Anne Marie Illum
İcazandı.
Tropikal deri
antibiyotiği
İstanbul Haber Servisi - Sedef
hastalığı. egzama gibi hafif ve
orta şiddetteki deri
enfeksiyonlannda etkili deri
antibiyotiği Bactroban
önceki gün düzenlenen bir
toplanüda basın
mensuplanna tanıtıldı. Fako
İlaçlan A.Ş'ince yapılan
açıklamada. Bactroban"ın
yan etkileri minumum, ve
diğer ilaçlarla birlikte
alındığında çapraz duyarlılık
göstermeyen bir deri pomadı
olduğu öne süriildü.
Karpuz gibi elma
• EĞİRDİR(AA)-
Eğirdirlı elma üreticisinin
yetiştirdiği starking cinsi
elmalar karpuz
büyüklüğünde. Üretici
Ahmet Kılınç, karpuz
büyüklüğündeki elmalan
bilinçli bir üretim ve iyi bir
zirai mücadele sonucu elde
ettiğıni. hormonsal hiçbir
ilaç kullanmadığını
belirterek AA muhabirine
şunlan söyledi: "Starking
cinsi elmaîann biri 835,
diğeri 765 gram ağırlığinda.
Bu elmaîann karpuz gibi
yetişmesınde. iyi bir
budama vedallararasını
seyrek tutma etkili oldu.
Petra Kelly ve Gert Bastian'ın nasıl öldüğü büyük olasılıkla hiç aydınlanmayacak
Kınlgan, şefkatli ve mücadeleci
• Petra Kelly, fotoğrafçıların objektifme hep o soluk yüzü, kısa saçlan
ve gözlerinin altından hıç eksik olmayan mor halkalarla; gülerken bile
daima hüzünlü kalan bakışlanyla yakalanırdı. 1984'teki bir söyleşide
"Yeşil" olmayı şöyle tanımlamıştı: "Şefkatli ve aynı zamanda yıkıcı ola-
bilmek. Benim için 'yeşil* çalışma ve w
yeşil' kimlik budur."
• "Bana güç veriyor" dediği, kendisinden 25 yaş büyük Gert Bastian
ona 1980'den beri yol arkadaşhğı yaptı. Hassas karakteri ve "dünyanın
bütün yükünü kendi omuzlanna alma" eğilimi onu kınlgan yapmıştı.
Ara sıra depresyon geçiriyordu. Ama dünyanın bugünkü gidişatında
hassas olup morali bozulmamak mümkün müydü?
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Şiddeti kesinlikJe redde-
den ve kaba kuvvete başvurmak için
hiçbir meşru neden gösterilemeyece-
ğini savunan bir insan vurularak öl-
dürülmeyi kabul eder mi? Gelecek
için türlü planlan olan bir insan bir
anda yaşamaktan vazgeçebilir mi?
Ölümünü topluma bir işaret, bir pro-
testo eylemi olarak planlasa geriye bir
mektup bırakmaz mı?
Petra Kelly ile hayat arkadaşı Gert
Bastian'ın ölümü nereden bakılırsa
bakılsın anlaşılması güç, tuhaf, trajik
bir olay olarak karşımızda duruyor.
Soruşturmayı yöneten Bonn Cina-
yet Masası Başkomiseri Hartmut Ot-
to'nun verdiği bilgi kısa ve öz: Yeşille-
rin en tarunmış isimleri Petra Kelly ve
Gert Bastian tahminen ekim ayının
başından beri yaşamıyor.
Ölüm nedenJeri: Kurşun
Petra Kelly'nin cesedi yatağında
bulunuyor. Olüm nedeni: Sol şakağı-
na dayanarak ateşlenen bir tek kur-
şun. Eşi Gert Bastian'ın cesedi yatak
odasıyla koridor arasında yerde bu-
lunuyor. Ölüm nedeni: Alnının tam
ortasından gırip kafatasına saplı ka-
lan tek bir kurşun.
Çiftin oturduğu evde herhangj bir
mücadele izi yok. Eve zorla girilnıe-
miş. Etraf derli toplu. hırsızlık söz ko-
nusu değil. Kurşunlar aynı silahtan;
Gert Bastian'ın üzerine kayıtlı 39 ka-
librebk Derringer tipi kısa namlulu
tabancadan ateşlenmiş. Tabanca
Bastian'ın yanıbaşında. yerde duru-
yor.
Savcıhk, salı sabahı verdiği "ceset-
lerde bıçak ve kurşun izin var" şeklin-
deki ilk haberini otopsi yapıldıktan
sonra düzeltiyor. Cesetlerde bıçak izi
yok.
Sonuç: Erkek önce kadıru öldür-
müş, sonra kendisi intihar etmiştir.
Petra Kelly'nin yatağında yatarken
tek kurşunla öldürülmüş olması
karşısmda iki ihtimal van Ya kendi
nzasıyla öldü ya da uyurken öldürül-
dü. Bu soruya yanıt vermeye imkân
yok artık. Polis olayı, açıkJandığı ge-
rekçesiyle rafa kaldınyor ve "Cinayet
soruşturması başlatmak için hiçbir
neden yok" diyor.
ölümler spekülasyona açık
Kelly - Basüan çifü'nin ölümü her
türlü spekülasyona açık. tnsanın ha-
yal gücü sınırsız. ömeğin: Evde hiç-
bir mücadele izi yok ama... Kapıyı
maymuncukla açıp giren veya tanıdık
birisi evdeki tabancayla Petra Kelly'-
yi yatağında şakağından vurarak.
kurşun sesini duyup gelen Bastian'ı
ise odanın girişinde alnından vurarak
öldürmüş olabilir mi?
Kelly ve Bastian başka bir yerde öl-
dürülüp eve getirilmiş olamaz mı? Ce-
setler öyle durumda ki bu sorulara
kesin yanıt alınmasma elvermiyor.
Yoksa 65 yaşındaki Gert Bastian
bir "cinnet" anında önce her şeyden
habersiz Petra Kelly'yi, sonra
kendisini mi vurdu?
Bu, yıllar önce Paris'te böyle bir
cinnet anında kansını boğarak öldü-
ren, sonra kendini öldürmeyi becere-
meyen Fransız filozof Louis Althus-
ser'i hatırlatmıyor mu? Bu tür trajik
olaylara günlük hayatta. magazin
basının renkli sayfalannda boî bol
rastlanmıyor mu?
Açık mektup ve karşı tehdit
Gert Bastian'ın eylül ayı ortalann-
da Yeşil Parti'ye gönderdiği ve parti-
nin periyodik bülteninde yayımlanan
bir "Açık Mektubu" var. Bastian
yazısında Almanya'da ırkçı saldmlar
ve "'faşizmin yeniden tırmanışı"
karşısında duyduğu kaygıyı dile geti-
riyor ve sessiz çoğunluğun içten içe
"oh" diyerek seyrettiği bu saldınlann
kendisini Hitler döneminde yaşadığı
Hassas karakteri ve "dünyanın bütün yükünü kendi omuzlanna alma" eğüimi onu kırdgan yapmıştı.
çocukiuk yıllanna geri götürdüğünü
söylüyor. Bu mektup Bastian'ın inti-
har karan hakkında önemli bir ipucu
sayılabilir mi?
Kimine göre Bonn'ndaki aşın sağ
bir grubun birkaç hafta önce Bonn ci-
vannda oturan ünlü sol ve Yeşil poli-
tikacılara gönderdiği bir tehdit mek-
tubu "cinayet" göstergesi. Neonazi-
ler bu mektupla ünlüleri tehdit ediyor
ve "Hiçbir provokasyon karşılıksız
kalmayacaktır" diyordu.
Almanya, intiharlar iilkesi
Kimine göre Almanya "tuhaf inti-
harlar" ülkesi: Baader-Meinhof üye-
lerinin 1970'lerde cezaevinde "inti-
han" sayılan ama hala kafalarda
soru işaretleri bırakan ölümü... Bir si-
lah ve rüşvet skandabna kanşan eski
eyalet başbakanlanndan Uwe Barsc-
hel'in İsviçre'de bir banyo küvetinde
bulunan ve apar topar "intihar" diye
nitelenerek dosyası rafa kalkan ölü-
mü...
Spekülasyonun sonu yok, insanoğ-
lunun hayal gücü sınırsız. Ama yapıl-
ması gereken tek şey zihin jimnastik-
lerinde boğulmadan soruşturma so-
nucunu kabul etmek. Çünkü Petra
Kelly ile Gert Bastian'ın nasıl öldük-
leri aynnüsıyla hiçbir zaman acığa
kavuşmayacak gibi görünüyor.
Bastian ona güç veriyordu
Ordudan aynlan eski bir generale
aşık olmuştu. "Bana güç veriyor" de-
diği, kendisinden 25 yaş büyük Gert
Bastian ona 1980'den beri yol arka-
daşhğı yaptı. Hassas karakteri ve
"dünyanın bütün yükünü kendi
omuzlanna alma" eğilimi onu
kınlgan yapmıştı. Ara sıra depres-
yonlar geçiriyordu. Ama dünyanın
bugünkü gidişatında hassas olup mo-
rali bozulmamak mümkün müydü?
Anneannesi ve evlatlığı vardı
Petra Kelly'nin kendi nzasıyla ölü-
me gitüğine ihtimal vermeyenler
yalnız onun mücadeleci kişiliğini de-
ğil. üstlendiği iki sorumluluğu da
hatırlatıyor. Petra Kelly Nürnberg'de
oturan 86 yaşındaki ağır hasta an-
neannesiyle ilgileniyordu. Yaşlı
kadının başka hiç kimsesi yoktu ve
Petra Kelly onun bütün bakımını üst-
lenmişti. Öte yandan Tibet'teki kim-
sesiz bir kız çocuğunu evlat edinmişti
ve onun masraflannı karşılıyordu.
Petra Kelly'nin ölümü karşısında
bugün Alman Yeşilleri üzüntülü de-
meçler vermekte yanşıyorlar. Oysa
Yeşiller onu yaşarken dışlarruş. bir
bakıma öldürmüşlerdi.
Parti içinde "ünlüler" adı takılan
Petra Kelly'ye, yazar Heinrich Böll'e
ve sanatçı Joseph Beuys'a karşı geniş
bir hareket başlatılmış. "kendilerini
ön plana çıkartmakla suçlanan"' Kely
ve diğerleri yaşarken sistematik ola-
rak kenara iülmişti.
Yeşilleri terk etmemişti
Petra Kelly ve Gert Basüan Yeşil
Parti'ye bunca emek verdikten sonra
dışlanmayı hiçbir zaman anlamadı-
lar. Hayal kınklığı Bastian"ı 1987'de
partiden istifa etmeye kadar götürdü.
Petra Kelly ise her şeye rağmen Yeşil-
leri terk etmeyerek gelecek Avrupa
Parlamentosu seçimlerinde partiden
adaylığını koymaya hazırlanıyordu.
Onu partiden dışlayanlar bugün şunu
hiç kıskanmadan kabullenmek zo-
runda: Alman Yeşilleri Petra Kelly'-
yle dünyada yegâne tanınmış ve en se-
vilen üyesini kaybetti.
Brandftan
sonra 2.
büyük kayıp
Petra Kelly, fotoğrafçılann
objektifine hep o soluk yüzü, kısa
saçlan ve gözlerinin altından hiç eksik
olmayan mor halkalarla: güJerken
bile daima hüzünlü kalan bakışlanyla
yakalanırdı. 1984'teki bir söyleşide
"Yeşil" olmayı şöyle tanımlamıştı:
"Şefkatli ve aynı zamanda yıkıcı
olabilmek. Benim için 'yeşil' çalışma
ve "yeşil' kimlik budur." Yıkıcı
olmaktan ne>i kastettiğini yıllarca
bıkıp usanmadan söyledi, haykırdı,
yazdı: Toplum yanlış hedeflere
yönelmişti, rota değiştirmeliydi.
Banşadalet,eşitlik... İnsan ve
vatandaşlık haklannın
zedelenmediği, insanlann
demokratik yapılanmaiariçinde
gerçekten iktidara katıldığı ve kendi
kendini yönelttiği, yaşadığımız
çevrenin "ilerleme" saplantısına ve
kar hırsına feda edilmediği, ahlak ve
poliükanın birbirini dışlamadığı bir
toplum düzeni... Petra Kelly böyle bir
toplum düşleyecek kadar "hayalci",
bu düşünü somut adımlarla
gerçekleştirmeye çahşacak kadar
mücadeleci. hayatını buna adayacak
kadar dürüsttü. Alman Yeşilleri'nde
"eski hayallerini bir yana bırakıp
bugün mevki sahibi olan gerçekçi
politikaalarla" arasında dağlar
kadar fark vardı. 1970'lerinsonunda
kuruculuğunu yaptığı Yeşil Parti'nin
bugün içinde bulunduğu durumu
onaylamıyordu. Geçen yıl Yeşu
Parti'ye açık bir mektup yazarak
kendisinin parti çalışmasından ne
anladığını aalatmıştı. Körfez Savaşı
karşısındaki dehşetini tarifedecek
kelime bulamıyordu. "Nereden gelir-
se gelsin şiddete karşı çıkmalıyız"
diyordu. Petra Kelly için Yeşiller
"Partilere karşı bir siyasi parti"
(Anti-Parteien-Partei>olma!ıydı. Bu
karmaşık kavramdan şunu
anlıyordu: "Ahlak ve iktidararasında
secimini yapabilen. her türlü baskıya
karşı yaratıcı sivil itaatsizük
yöntemlerine başvuran. en geniş ha-
yal gücünü efektif çalışmayla
bağdaştırabilen, dünyada banşla her
bireyin iç huzuru arasındaki
bağlantıyı kavrayabilen bir siyasi
parti." Petra Kelly için böyle birparti
klasik anlamda iktidara gelmekle
yetinemezdi."Yeşillerin en önemli
koalisyon ortaklan Uluslararası Af
Örgütügibi insan haklan gruplanyla
Yeşil Banş (Greenpeace)gibi
ekolojik öncülerdir" diyordu.
Petra Kelly ABD'de Amerikah üvey
babasının yanında büyümüştü.
Washington'da siyasal bilimler
öğrenimi görmüştü. Biteviye teorik
tartışmalariçinde boğulan Alman
entelektüel-soluna karşın pratik,
çarpıa. ses getiren eylemleri
savunuyordu. Bueylemlerarasında
kısa menzilli füzelerin Almanya'ya
yerleştirilmesine karşı askeri
kamplan ablukaya almak vardı.
Oturma grevlen vardı. Dogu
Berlin'in göbeğinde banş için gösteri
yapıp tutuklanmak vardı.
Almanya'da çok az rastlanan
kozmopolit insanlardan biriydi (bir
başkasına, Willy Brandt'a daha geçen
hafta vedaettikj. Petra Kelly'nin
bütün dünyada dostlan vardı.
Budizme merak salmıştı. Tibet'te
Dalaı Lama'mn banşcı mücadelesini
aktif olarak destekliyordu. Doğu
Bloku yıkılmadan önce rejirn
muhaliflerine yardım etti.
Demokratik Almanya'daki banş
mücadelesini destekledi ve sonunda
orada "istenmeyen kişi" ilan edildi.
"Hep doğru bulduğum şeyleri
söyledim ve yapüm" demişti bir
söyleşide. '"Ben dik kafalının tekiyim
işte."
Öldürücü mıkrop
Şimdide
lejyoner
hastalığı
• Bulaşıa mikrobun,
kümalardaki filtrelerin
belli dönemlerde temiz-
lenmemesi sonucu bura-
da gelişmesini tamam-
ladığı ve nefes yolu ile
bulaştığı belirlendi.
BÜLENT ECE\tT
ANTALYA - Asnn has-
talığı olarak kabul edilen
AIDS'e karşı tedavi araştır-
malan sonuç vennezken bu
kez daha çok tatilcileri yaka-
layan öldürücü zatürree. lej-
yonelli mikrobu Türkiye'ye
sıçradı. İlk kez 10 yıl önce
Philadelphia'da ortaya çıkan
mikrobun Türkiye'de 20 ka-
dar kişinin ölmesine neden ol-
duğu belirtildi. Bulaşıa mik-
robun kümalardaki filtrelerin
belli dönemlerde temizlenme-
mesi sonucu burada gelişme-
sini tamamladığı ve nefes
yolu ile bulaştığı belirlendi.
Antalya'da sona eren 4.
Uluslararası Turist Sağlığı
Kongresi'nde Dünya Sağlık
Örgütü, Dünya Turizm Or-
gütü ve Türk Turistik Sağlığı
Demeği ile bakanlık yetkilile-
ri, "lejyoner hastalığı" deni-
len hastalık için gerekli du-
yarblıgın gösterilerek erken
tam için insanlann duyarlı ol-
malanistendi. \
Türk Turist Sağlığı Derne-
ği Başkanı Prof. Dr. Güler
Gürsu, Türkiye'de bu has-
talığı taşıdığı beürlenen bazı
otellerin bulunduğunu, isim
açıklayamayacağmı belirte-
rek "Ismi açıklarsak Ispan-
ya'nın düştüğü haiaya düşe-
riz. Bu, yeni bir öldürücü bu-
laşıcı hastalıktır. Türkiye'de
bu hastalıktan ölen sayısı da
10'larla 20'lerle ifade edildiği-
ni söyleyebilirim" dedi.
Su sıcaklığı standardı
Kongrede turistik tesislerin
soğuk sulannı 20 derecenin
altına, sıcak suyunu da 55 de-
recede tutması gerektiği işaret
edildi. Bu sıcaklıktaki ortam-
larda mikrobun yaşamadığı
için bulaşma tehlikesinin de
ortadan kalkacağı öne sürül-
dü.
Prof. Güler Gürsu, bu has-
talığa daha çok orta yaşlı er-
keklerin yakalandığını, za-
manında teşhis edihnesi ha-
linde tedavisinin çok kolay
olduğunu söyledi.
Gürsu. "AIDS gibi erken
teşhis halinde korkulacak bir
şey yok. Aynca ölen insan
sayısı da çok az. Hastahğın
belirtileri öksürük ateş ve gj-
derek hastahğın ilerlemesi"
diye konuştu. "özel tanı mer-
kezlerine gereksinim var mı
tedavisi nasıl" şeklindeki so-
ruya "Hayır, yok. Herhangi
bir sağhk kuruluşunda be-
lirlenebilir. Önemli olan he-
kimlerimizin de bu konuda
duyarh olması. Tedavisi ise
bol antibiyotik kullanmak"
diye yanıtladı.
Haritalar gerçekçi değil
4. Uluslararası Turist
Sağlığı Kongresi'nde ele ah-
nan konulann başında sıtma,
sanlık geldi. Özellikle Alman-
ya'da sıtma haritasının gerçe-
ği yansıtmadığı da toplanüda
Türk yetkililer tarafından an-
latıldı, rakamlar verildi.
Sanlık konusunda da özellik-
le gıda temizliğine önem veri-
lerek mutfakta çalışanlann
kişisel temizliğinin dikkat
edilmesi önerildi. Bu arada
eski Turizm Bakanı Tınaz Ti-
tiz de özürlülerin tatil olanak-
lannın sağlanması konusun-
da görüşünü ortaya attı.
Yusufeli'nde ayı ve dağ keçisi avcılığı artık zengin uğraşma dönüştü
6
Aıııaıı avcı, 2200 dolara vur beni'
CEMİL 0ĞERtM
TURGUTKOÇOĞLU
ARTVtN-Artvin'in Yusufeli
ilçesindeki Kaçkar dağlannda
1 ağustos tarihinde başlayan
ayı ve dağ keçisi avcılığı boş pet
şişeler ve çöpler arasında yapılı-
yor.
Ayı ve dağ keçisi avı için baş-
latılan "av turizmi" yerlilere
ucuza, yabanalara ise pahahya
patlıyor. Bugüne kadar 8 ayı 2
dağ keçisi avlandı, karşılığında
da yabancı avalar yaklaşık 150
milyon lira ödediler.
Kaçkar dağlannda gezinen
ayılar, ellerinde tüfekle dolaşan
yabana bir avcı gördüğü za-
man "Ama avcı 2200 dolara
vur beni" diyorlar. Aynı ayılar
• Yabancı avcılar bir günlük ava giriş ücreti olarak 50 dolar, avladıklan her
ayı başına 2200 ABD Dolan, her dağ keçisi başına da 1000 dolar ödüyorlar.
Yerlilere uygulanan "tarife" ise şöyle: Ava giriş ücreti 50 bin lira. avlanan ayı 2
milyon, dağ keçisi ise 1.250.000 lira.
yerli avcılara 2200 dolar yenne
"2 milyon lira" türküsünü söy-
lüyoriar.
Yusufeli'nde av turizmi yöre-
ye ayn bir görünüm kazandır-
maya devam edi\or. Yusufeli'n-
de ilk ayı avı İstanbul'dan ge-
len yazar Ömer Borovah tara-
fından 23 Ekim 1984'te yapıldı.
Borovah'yı 12 Kasım 1984'te
Amerikalı Stuart Willory ve bir
yıl sonra da yine Amerikalı avcı
Bert Klinburger'in iki ayı vur-
ması izledi. 14 Ekim 1986'da da
ABD'nin Kalifornia eyaletin-
den gelen Miss Natalie Eckel*-
de bir ayı vurunca Yusufeli'ne
gelen avcılann avla ilgili
görüşleri Avrupa ülkeleri ile
ABD'nin çeşitli av dergilerinde
yayımlandı ve tüm gözler Yu-
sufeli'ne çevrildi. İlçenin rek-
lamını yapan yerli ve yabana
avcılardan sonra Yusufeli'ne
gelen ava sayısında artış oldu.
Yabana avcılar bir günlük
ava giriş ücreti olarak 50 dolar,
avladıklan her ayı başına 2200
ABD Dolan, her dağ keçisi ba-
şına da 1000 dolar ödüyorlar.
Yerlilere uygulanan "tarife" ise
şöyle: Ava giriş ücreti 50 bin li-
ra. avlanan ayı 2 milyon, dağ
keçisiise 1.250.000 lira.
Bunun yanında Yusufeli'n-
deki köylü vatandaşlara da
beslenme, bannma. yolculuk ve
hediyelik eşya alımında da ya-
bancılar yüklüce döviz bırak-
maya devam ediyorlar. Kaçkar
dağJannm tepesinde geçen yıl
kamp kurup 15 gün avlanan
AmerikaL Robert Kubit, "Ben,
Teksaslıyîm ama burayı Tek-
sas'la değişmem. Çünkü hava-
sı, suyu, çiçek kokusu, rengâ-
renk doğasıyla doyulmaz bir
yer. Ölünce mezanmın burada
olmasını çok isterdim" diye ko-
nuştu. Türkiye'de de gösterilen
"Ayı" adlı fılm için önceki yıl-
larda Fransa'dan bir ava ile iki
kameraman Yusufeli'ne gele-
rek Kaçkar dağlannda avladık-
lan ayının vurulmasını da filme
almışlardı.
Yusufeli'nde ayı ve dağ keçisi
avcılığı artık zengin uğraşına
dönüştü.
Av sezonunun başladığı 1
ağustostan bu yana Yusufeli'ne
gruplar halinde gelen avalar, 8
ayı, 2 dağ keçisi avladılar. Avla-
dıklan bu hayvanlar için de
17.600 dolan ayılar için olmak
üzere 19.600 dolar döviz öde-
mesinde bulundular.