Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23EKİM1992CUMA CUMHURİYET
KÜLTÜR 11
Kayacan'dan
TüPk ŞiiPi
Antolojisi
• Kültür Servisi - İstanbul
Tiirk-İngiliz Kültür Derneği,
Feyyaz Kayacan'ın
I ngiltere'de haa rladığı
"Modern Turkish Poetry'
(ModernTürkŞiiri)
antolojisinin yayımlanışını
kutlamak üzere Şiir Günleri
düzenledi. Kayacan'ın
haariadığı antolojide 20.
yüzyılda doğmuş Türk
şairîerinden örnekler
sunuluyor. Türk-İngiliz
Kültür Derneği'nce
düzenlenen Şiir Günleri
kapsamında 2 Kasım
Pazartesi günü saat 18.00"de
Dernek Merkezinde
yapılacak kutlamaya Prof.
Dr. Cevat Çapan. Feyyaz
Kayacan ve antolojiyi
İngiltere'de yayımlayan
Rockingham Press'in sahibi
Davıd Perman da
katılacaklar. 3 Kasım Sah
günü 18.00'deise
Antolojiden bazı örnekler
İngilizce veTürkçe olarak
okunacak ve tartışılacak.
Kent göpöntöleri
Kültür Servisi- Fotoğraf
tarihi araştırmacısı Engın
Çizgen"in kendi
koleksiyonundan derlediği
" 19. yy Kent Görüntüleri"
fotoğraf sergisi, 2 kasımda
İstanbul Nişantaşı Ayşe Takı
Galerisi'nde açılıyor.Bonfils,
Zangaki, L.Fiorillo,
Abdullah Freres,
Sebah&Joaillier.
Kargopoulos, P.Sebah, Ali
Sami EÎey ve Dumas gibi
birçok ünlü fotoğrafçırun
eserlerinden oluşan yaklaşık
40 fotoğrafın yer aldığı sergi
19. yy ikinci yansına ait
İstanbul, Bursa. Filistin,
Beyrut gibi kentlerdeki
görüntülerden oluşuyor.
Karikatür
yarışması
• ANKARA (UBA>- Sincan
Belediye Başkanı Aziz
Gürsoy. karikatür sanatının
desteklenmesi ve sanatçılann
teşvik edilmesi amacıyla 1.
Ulusal Karikatür Yanşması
düzenlediklerini açıkladı.İlk
üç dereceye girenlere 20,15
ve lOmilyonverilecek
yanşmada, kankatürlenn en
geç 15 aralık tarihine kadar
Sincan BelediyesiEğitim
Kültür ve Sosyal İşler
Danışmanlığı'na
gönderilmesi gerekiyor.
Seçici kurulda daruşmajüri
üyesi olarak bulunan
Gürsoy, "Daha önce
yayımlanmamış olan en fazla
4 karikatürle katıhnacak
yanşma sonuçlan 22 arahkta
açıklanacak.
GiPiş yasak mı?
PARİS(AA)- Fransanın
önde gelen yazarlanndan
Bernard-Henri Levy'nin
davetlisi Salmaa Rüşdi iki
kere girişimde bilunmasına
rağmen Fransa'ya
giremedi."Salman Rüşdi'nin
girişi gerçekten
engellendiyse, bu, Fransa için
gerçekten. pnur kıncı bir
davranıştırVdiyen Levy,
Filistinli radikal liderGeorge
Habaş'ın bile Fransa'ya
kabul edildiğıni hatırlattı.
Tpio konsep
Küâtür Servisi- Sadako
Yokoyama(Japonya) flüt.
M.EminÖzistek(Türkiye)
obua, Verena Lutz(İsviçre)
org üçlüsünden oluşan grup,
24ekimde St. Antuan
Kiksesi'ndesaat 19.00'da,25
ekimdedeAlman
Kilisesi'ndesaat 17.00'de iki
konserveriyor. Sanatçılar
programda Telemann.
Lübeck, VVehrle Britten,
Debussy, Akın. Ginastera,
'Frank, Calviere ve
Quantz'dan eserler sunacak.
DÖPdüncö Boyut
• Kültür Servisi -İstanbul
Üniversıtesi İletişim
Fakültesıtarafından
yayımlanan'4. Boyut' adlı
dcrginin Sonbahar 1992
sayısıçıktı/4. Boyut" adlı
kültür ve sanat dergisinin
yeni sayısında geçen
aylardaki sanat
etkinlikleriyleilgıli yazılann
yanı sıra gazeteci ve yazar
Yalçın Doğan, sunucu
Orhan Boran ve İstanbul
Fransız Kültür Merkezi
Müdürü François Neuville
ile yapılmış söyleşiler yer
alıvor.
DÜZELTME
Ataol Behramoğlu'nun dün bu
sayfada yayımlanan "Ve Rüz-
gann Taşıyıp Getirdiği Türkü-
ler..." başhklı yazısmda teknik
bir hata sonucu bir cümle yanlış
Çikmıştır. Behramoğlu'nun,
Rusya'nın günümüzdeki duru-
mundan söz ederken yer verdiği
"Yakın bir gelecek için umutlu
olmak güç' cümiesi, yanlışbkla
'Yakın bir gelecek için umutlu
olmak suç' biçiminde yayım-
lanmıştır. Düzeltir, Ataol Beh-
ramoglu'ndan ve okurlanmı-
zdan özür dileriz.
SINEMA
'Batman Dönüyor' ABD'de ve İngiltere'de haftalardır gişe rekorlan kınyor
NörotiksünerkahramanBatman• Filmin çekildiği 6 ay
içinde Michelle Pfeiffer
içintanesi lOOOdolardan
60 giysi yapılmış. Filmin
sessiz kahramanlan ise,
King denilen türden 50
penguen. 'Batman Dö-
nüyor"un hasılatı, ilk
'Batman'i şimdiden fer-
sah fersah geçmiş du-
rumda,.
EDİPEMtLÖYMEN
LONDRA- "Batman Dönü-
yor", Amerika'da 17 haftada
162.5 milyon dolar gibi inanı-
lmaz bir gişe hasılatı yaptı.
İngiltere'de de 14 haftadır gös-
terimde ve şimdiye kadar 7 mil-
yon dolar hasılatı var. Rakam-
lar, 1989'daki ilk "Batman"i
fersah fersah geçmiş durumda.
Hem de vizyonda, "Lethal We-
apon 3". "Alien 3" ve Harrison
Ford'un yeni süper- Bond fılmı
"Patriot Games" varken.
Demek ki insanlann. gerçek-
lere hiç uğramayan, masal kah-
ramanlan ile dolu, cinsel çekici-
lik oranı mega boyutlarda Mic-
helle Pfeiffer'in daracık siyah
deri giysiler içinde kıvırttığı cin-
sel mesaj yüklü bu tür fihnlere
ihtiyacı varmış.
Nörotik süper kahraman
"Batman" yine Michael Kea-
ton ile dönüyor. Ama bu kez
yanında iyilik- kötülük geçitin-
de kararsız. süper bağımsız,
90'lar feminizminin simgesi
Michelle Pfeiffer ile. Kedikadın
için Michelleden başkası ola-
mazmış gibi geliyor. Dünyaya,
"penguen"olarakgeIen"Pengu-
en" de Danny de Vito, "kötü "-
yü, Christopher Walken ise
"Max Shreck"de "çırkin'i oy-
İlk fılmde olduğu gibi devamfîbnindede Batman'i Michael Keaton canlandırıyor. Ama bu kez
yanında 'süper' bağunsız', 90'larjeminizminin simgesi Kedikadın Michelle Pfeiffer ile.
nuyor.
îyilik ile kötülük arasındaki
ezeli çekişmenin. iyilik lehine
sonuclandığı filmde, Kedi-
kadın bu yalın deriklemi sürekli
bozuyor. Kedi besleyenlenn
çok iyi anlayacaklan bu Kedi-
kadın, tam bağımsız. bağ-
lantısız. akh ve vicdanı kimden
yana çıkmayı emredıyorsa on-
dan yana çıkan, çoğu kez de sa-
dece kendisine çalışan bir sim-
ge. 90'lann feministi denilmesi
boşuna değıl. Batman ile Kedi-
kadın arasındaki elektriklen-
meye dikkat. Birlikte olduklan
her an görülen bu elektriklen-
me, Keaton ile Pfeiffer"ın eski-
den sevgili oluşlanndan.
Michelle Pfeiffer'in giydiği,
vücuduna tamamen yapışan si-
yah deri giysinin külot ağı, ak-
sesuarcılan en uğraştıran iş ol-
muş. Batman ve Penguen'i giy-
diren İngjlız kauçuk uzmanı
Paul Barrett- Brown, yüzü bi-
raz kızararak, ama profesyonel
bir ifadeyle "Bayan Pfeiffer'in
bacak arası sorun çıkarttı"' di-
yor. Bir kere Kedikadın. acayip
judo numaralan sırasında geniş
açılı bacak hareketleri de yap-
mak zorundaydı. Bacaklannı
savururken "hassas bölge"nin
korunması gerekiyordu. Bir de
bu bölgenin Jilmde "adaba uy-
gun" görünmesi şarttı.
Siyah deri kılık, daima erotik
anlam yüklü, fetişist sado- ma-
zoşist seks sinyalleri yollar.
Filmde de Michelle, sıradan ve
uyuz bir kadınken. siyah deri
kılığına bürününce bastınlmış
cinselliği birden açığa çıkar ve
dışa dönük bir saldırgan kedi
olur. Bu değışimi yansıtacak
Sekiz kentte on dört sinemadakültür Servisi - Tim Burton'ın yönettiği "Bat-
man Dönüyor', dün Türkiye'de 8 kentte 14 si-
nemada gösterimegirdi. Başlıca rollerini Micha-
el Keaton, Michelle Pfeiffer, Danny De Vito ve
Christopher Walken'ın paylaştıklan fılm İstan-
bul'da Beyoğlu Emek. Şişli Kent, Kadıköy
Reks, Maslak Mövenpick, Bakırköy 74 veÇem-
berlitaş Şafak sinemalannda gösteriliyor.
'Batman Dönüyor'. Ankara'da Akün. İzmir-
de İzmir ve Karşıyaka Deniz, Bursa'da Burç,
Adapazan'nda Yıldız, Eskişehir'de Kılıçoğlu,
Kayseri'de Onay ve Adana'da An sinemalan-
nda gösterimde. İlk filmdeki Batman, Jack Nic-
holson'ın oynadığı Joker ile mücadele ediyordu.
"Batman Dönüyor'da Joker'ın yerini, Danny
De Vito'nun oynadığı Penguen aldı. Batman'i
ilk filmde olduğu gibi yine Michael Keaton'ın
canlandırdığı Batman Dönüyor'da, paragöz
Max'ı Christopher VValken, Kedikadını da
Michelle Pfeiffer oynuyorlar.
kılıkta, "hassas bölge"nin çok
sıkı olmaması. "ahlaki açıdan"
gerekliydi. Yoksa sansür kuru-
lu, fılmi sadece büyüklere uy-
gun bulup. çocuklara yasakla-
yabilirdi. Hoş. şimdi de zaten
12 yaşından küçüklere yasak
İngiltere'de.
Filmin çekildiği 6 ay içinde
Michelle için tanesi 1000 dolar-
dan bu tür 60 giysi yapılmış.
Neden bu kadar çok? Michele.
giysiye ancak kupkuruyken gi-
rebiliyormuş. Ama tıpkı bu-
laşık eldiveni gibi. içi terden bir
kere ıslanınca tekrar aynı gjysi-
yi kullanamıyormuş.
Filmde en alıcı sahnelerin
sessiz kahramanlan 50 pengu-
en. "King" denilen türden.
Yani aileboyu. Bu nedenle 1.50
boyunda. 1989da Güney Kut-
bu'nda. alınan yumurtalann
ürünü. İngiltere'de özel bir hay-
van çiftliğınin gözde eleman-
lan.
Penguenler filmde. Batman'i
yenmeye gıderlerken. sırtlanna
çanta gibi roket asıb. Hayvan
haklannı savunan gruplar, fılm
gösıerime girince buna taktılar.
Hayvanlara fılm uğruna eziyet
edildığini öne sürdüler. Oysa
yapımcılar, penguenlenn
bakıcısı, tanınmış kuş uzmanı
Richard Hill'in sıkı taleplerini
yerine getirmişti. Sette sürekli
bır veteriner vardı. Hayvanlan
sinirlendirecek hıçbir hareket •
yapılmıyordu. Pensuenler,
lngiltere"den Hollyvvoc- .>zel
bir buzlu akv. - ..,ıia gıtüler.
Sette kendi havuzlan vardı.
Günde 500 kilo buz ve istedik-
leri kadar taze balık sağlanıyor-
du. Silahlı nöbetçıler vardı baş-
lannda. Penguenler Güney
Kutbu'nda yaşasalardı bu ka-
dar rahat edemezlerdi. Hayat-
lanndan memnundular. Film
çekimi geçen yıl kasım ayında
tamamlandığında çoğu çiftleş-
mişti ve geçen ağustos ayında
fılm gösterime girdiğinde çoğu
yumurtlamıştı. Penguenlenn
şansı İngiltere'ye dönüşte iyice
açtldı. Reklam filmlerine
çıktılar.
Film gereği penguenlerin sırt-
lanndan roketler havalanmaya
başladığında, penguenler hava-
da uçuştuklannda, başlanna
takılı kulaklıklar patladığında,
hep kuklalar kullanıldı. Gerçek
penguenler, sadece sırtlannda
taşıdıklan roket maketleri ile
ordan buraya yürüdüler o ka-
dar. Sadece bir tanesi bunu tak-
mayı reddetmiş. Ona da hemen
Michael Keaton adını vermiş-
ler. Onun da Batman kılığını
bazan giymek istemediği olu-
yormuş
8. BASTIA AKDENIZ KULTURLERIFESTIVALI
Zeytin Dalı'nakimler konacak?
ATtLLADORSAY
BASTİA- Akdeniz kültürii
denen şey, güvenihr, tanımla-
nabilir, ele avuca sığar bir kav-
ram mı? Tarihin en eski dönem-
lerinden başlayarak. bu denizin
çevresinde oluşmuş onca farkh
ve önemli uygarlığın mirasını
günümüze taşıyan 15'i aşkın ül-
kenin halklan, ortak bir coğraf-
yanın, ortak bir iklimin ve or-
tak bir tarihin getirdiği özellik-
leri, ortak öğelere sahip bir kül-
türe dönüştürebilirler mi?
Korsika'nın başkenti Bas-
tia'da bu yıl 8.kez yapılan Ak-
deniz ülkeleri sinema şenliği,
işte bu sorulara yanıtlar anyor.
Çok farkh kültürel süreçler ya-
şayan, bunca ülkeden gelen
fılmler, çeşitlilikleri içinde, belli
bir "Akdenizlilik" olgusunu ve
kimliğini evrensel sanat günde-
mine getirebilecek mi? Bizler de
filmleri bu gözle izliyor ve de-
ğerlendiriyoruz.
Çeşitlilik elbette ki hoş bir
şey. Ama her zaman ortak bir
düzeyi getirmiyor. Akdeniz'i
çe\Teleyen ülkelerin. birbirle-
riyle keşisen tarihlerine karşın,
çok farkh rejimleri, sistemleri,
çok farklı sosyo-ekonomik ko-
şullan var. Ve de kültür denen
olaya verdikleri anlam ve önem
de birinden öbüriine değişiyor.
Bu yüzden. Akdeniz ülkeleri
sinema festivali dediğinizde,
daha baştan oldukça farklı
ürünleri yanştırmayı, bir an-
lamda clmalarla armutlan top-
lamayı önceden kabul etmiş
oluyorsunuz.
8.Bastia şenliğinde de bu izle-
nimi edindik. ilk kez sinerna
dünyasına bir fılmle katılan Ür-
dün'den gelen "Doğu Hikaye-
si" adlı filmi. bütün zaaflanna
ve eksikliklerine karşın, ilgiyle,
sempatiyle karşılamamak
mümkün müydü? .Necdet An-
zur'un orta sınıf Ürdünlü'nün
Festivalin yartşmalı bölümündeki "Soğukru ve \ ağmur Çiseliyordu'da başroDeri Türkan Şoray
ve Ekrem Bora paylaşıyorlar. Engin Ayça'nın fılmi Altın Zeytin Dalı için yanşan tek Türk filmi.
tüm korku ve kaygüanru. bir mek, popüler bir film olmak kü dolayısıyla, soyut ve egzotik
uğruna bu denli ödün verme-gazetecinın naif biçimde an-
Tatılmış öyküsü içinde dile geti-
ren fılmi, Akdeniz kültürü de-
ummana küçük ama an-nen
lamlı bir damla gibi
du,
İsrail'den gelen "Okyanusla-
nn Ötesinde" 1960'larda bir İs-
railü ailenin bireylerini, onlann
çeşitli sorunlannı, Kanada'ya
göç ederek yeni bir hayata baş-
lama umutlannı anlatan sevim-
li bir güldürüydü. Ancak ne pa-
hasına olursa olsun hoşa git-
seydikeşke!.
Italyan ve Fas filmleri, doğ-
rusu içimizi kararttı, umutlan-
katılıyor- mızı söndürür gjbi oldu. Car-
mine Fornari, tümüyle Tunus
Çöllerinde geçen ilk filminde, bu
ülkede çalışan bir İtalyan mü-
hendisinin bu çok farklı toplu-
mundaki yabancılaşma serüve-
nini anlatacakmış gibi başlıyor,
sonra film mühendisin "Arap
arkadaş"ının (filmin adı da
buydu) anlattığı bir masal- öy-
bir dünyaya kayıyordu. Tonu-
nu ve rengini tam bulamamış
bir estetik deneme, bir tür "faki-
rin Çölde Çayı" olarak kalıyor-
dubufüm...
Fas fılmi "Kazablanka'da
Bir Aşk" ise çekici ismine kar-
şm çok başansız bir fılmdi. Ko-
nusuyla, mizanseniyle, Fas top-
lumundan yapay ve gerçek-dışı
bir görünüm veren kişileriyle,
kaba ve sevimsiz bir fılmdi bu...
Ancak olumlu sürprizler de
vardı kuşkusuz...Christine Pas-
cal'ın Fransa'yı temsil eden ve
ilk gösterimi Cannes'da
yapılmış olan fılmi "Küçük
Prens Dedi Ki"nin başansı,
aslında bir sürpriz değildi. An-
nesi-babası aynlmış bir küçük
kızın aniden ölümcül br hastah-
ğa yakalanmış olduğunun orta-
ya çıkmasıyla gelişen öyküyü,
melodrama. sulugözlülüğe kay-
madan, denetimli, ölçülü ve ki-
şilikli bir sinemayla anlatıyor-
du, bu kadın oyuncu- sinemaa.
Ancak tipik bir Fransız psiko-
natüralizmi içeren bu fılm yeri-
ne. Fransa'dan biraz daha dışa,
Akdeniz'e dönük birfilmsecile-
mez miydi diye sormak da akla
geliyordu.
Yunan (kadın) yönetmeni
Tonia Marketaki'nin "Kristal
Gece" fılmini yine Cannes'da
görmüş ve yazmıştık. İstanbul
Şenliği'nde de göreceğimiz bu
oldukça biçimci. oldukça so-
>aıt, biraz entellektüel ve yer yer
uzatılmış fılm, bunlara karşın
yadsınamaz bir kişisellik de za-
man zaman görkemli bir sine-
ma duygusu taşıyor ve Tonia
Marketaki'yi Angelopoulos
sonrası Yunan yönetmenleri
arasında önemli bir konuma
getiriyordu.
Ancak şu ana dek yanşmak
bölümde gördüğümüz en hoş
fılm, "Kit Kat" adb Mısır fılmi
oldu. Kahire'nin popüler semti
Kit-Kat'da, körlüğünü bir tür-
lü kabul etmeyen sevimli serseri
Şeyh Hüsnü çerçevesinde bir
dizi canlı upin kanştığı bir olay-
lar öyküsünü kjvrak, esprili bir
mizah diliyle anlatan bu film,
yönetmeni Davud Abdül Said
hesabına tam bir başanydı. As-
la bayağılaşmayan bir tür po-
püler güldürü örneğin. Kahire
denen dev metropolün yaşamı-
ndan görkemli bir kesit veren
ve evrenselliğe ulaşmasım bilen
bir ulusal sinema ürünü olarak,
sevgiyle bağnmıza bastık.
Orta Asya Türki Cumhuriyetleri belgeseli gerçekleştiriliyor
YeşerenOtlaklar, Kaf Dağı
?
nın ArdındaKültür Servisi-1990 yıhnda 12 bölüm-
lük "Turkuaz" belgeselini yapan Kon-
sept Filmcilik, bu kez "Yeşeren Otlak-
lar" ve "Kaf Dağının Ardında" başlıklı
iki ayn belgesel çabşması gerçekleştire-
cek.
Orta Asya Türki Cumhuriyetleri Bel-
geseli'nin ilk çalışması Kazakistan mer-
kez olarak Orta Asya'da yapılacak.
Daha önce Türkiye'den başlayıp İpek
Yolu'nun gürfey güzergahını ızleyerek,
Hazar Denizi'nin altından İran. Pakis-
tan ve Çin topraklanndan geçerek
Moğolistan'da , Orhun Yazıtlan'nda
noktalanan "Turkuaz" belgeselinden
sonra bu kez de 30'ar dakikalık 6 bö-
lümden oluşan "Yeşeren Otlaklar"' bel-
geselinde; Orhun Yazıtlan'ndan geriye
Tpek Yolu'nun kuzcy güzergahı takıp
'Yeşeren Otlaklar' belgeselinde Orhun Yazıtlan'ndan
geriye İpek Yolu'nun kuzey güzergahı izleniyor, Göç
Yollan üzerinden Türkiye'ye doğru geliniyor.
Bu ay sonunda yayına hazır olacak 'Kaf Dağının Ardı-
nda' belgeseli 60'ar dakikalık 6 bölümden oluşuyor.
edilerek. Göç Yollan üzennden Türki-
ye'ye doğru gelinecek. Belgesel. "Genel
Olarak Türki Cumhuriyetler", "Kaza-
kistan". "Ozbekistan", "Türkmenis-
tan", "'Kırgızistan" ve "Tacikistan-
Afgani«t^n" bölümlerinden oluşuyor.
Âynca 60'ar dakikalık 6 bölümden
oluşan "Kaf Dağının Ardında" belge-
seli ise ekim ayı sonunda yayına hazır
olacak. "Efsaneleriyle Kafkasya", "Ka-
radeniz'den Hazar'a"." Dağlann Özle-
mi" ."Tarihte Kafkasya"," Rüzgar Ye-
leli Atlar" ve "Gelenekler, Sanat ve
Kültür" başlıklı bölümlerden oluşan
"Kaf Dağının Ardında"nın çekimlerı
Azerbaycan. Gürcistan, Dağıstan, Çe-
çen İngus. Kabartay-Balkar, Adigey
Özerk Bölgesi, Kuzey Osetya, Krasna-
dor Eyaleti, Abhazy'a ve Karaçay- Çer-
kes Özerk Bölgesi'nde gerçekleştirib-
yor.
Konsept Filmcilik'in gerçekleştirece-
ği 12 bölümlük belgesel TV dizisinde
ipek Yolu'nun kuzey güzergahını Orta
Asya ve Kafkasya'yı içeriyor. "Yeşeren
Otlaklar"ın yönetmeni Tülin Eraslan.
Yapımcısı Selçuk İnanç (Konsept Film-
cilik), ortak yapımcı Leyla Bebekov /
Tan TV Kazakistan, görüntü yönetme-
ni Mete Şener. "Kaf Dağının Ardında"
yönetmeni F.Bumin Güneri. görüntü
yönetmeni de Kemal Öner. Bu belgese-
lin yapıması da Nevin İnanç (Konsept
Filmcilik).
Türk Filmleri Haftası kasımda
Anvers'te çağdaş
Türk sinemasıANVERS (Cumburiyet)-Anvers Belediyesi kültür ve eğleace
bölümünün himayesinde. Belçika'mn Anvers kentinde'2O-J2^
Kasım 1992 tarihleri arasında bir "Türk Filmleri Haftası" dü-
zenlendi.
Kültür ve eğlence bölümü organizatörü An Renard'ı "An--
vers'te oturan yaklaşık 8 bin Türk yurttaşına ve Belcikalılara
modern Türk sinemasını izleme olanağı sağlamayı. uzun süre-
dir ülkesinden uzak kalmış Türklere Türk sinemasındaki geliş-
meleri yansıtmayı" amaçladıklannı belirtti. Bütçenin kısıtlı ol-
ması nedeniyle, diledikleri gibi bir program gerçekleştireme-
diklerini söyîeyen Renard. Hollandaca altyazılı fılm bulma güç-
lüğü çektiklerini vurguladı. An Renard. Anvers'te oturan
Türklerin önerileriyle . "çağdaş Türk sinemasının temsil edebi-
lecek" filmler seçildiğini ve bu haftayı geleneksel hale getirmeyi
istediklerini ifadeetti.
Deurne Rix Kültür Merkezi'nde yapılacak "Türk Film Haf-
tasf'nda gösterime sunulacak fılmler ve yönetmenleri şunlan
"Piano Piano Bacaksız" Tunç Başaran, "Camdan Kalp"
Fehmi Yaşar, "Benim Sinemalanm" Füruzan ve Gülsürn Kara-
mustafa. "Umuda Yolculuk" Xavier Koller, "Bir Avuç Cen-
net" Muammer Özer. "'Gizli Yüz" Ömer Kavur. "Sis" Zülfü
Livaneli ve "Düğün" İsmet Elçi.
12 Eylül dönemini konu alıyor
' Moskova'da
çekilen ilk Türkfilıııi
Kültür Servisi-Kültür Bakanlığı'nın Sinema Destekleme
Fonu tarafından desteklenmekte olan "'Vagon" filminincekim-
lerine Moskova'da başlandı.
Tamamı Moskova'daki Gorki stüdyolannda gerçekleştirile-
cek olan film. 12 Eylül asken rejimi süregelirken Türkıye"ye
dönmek istemeyen bir genç Türk sanatçısının serüvenlerini ve
ruhsal durumunu işliyor.
Senaryosu ve yönetmenliği Marmara Üniversitesi. Sinema-
TV Bölümü öğretim üyelerinden Semir Aslanyürek tarafından
gerçekleştirilen filmin prodüktörlüğünü İbrahim Karamemet
reji asistanlığını Birsel Karamemet yapacak.
Filmde oy uncu. teknik elemanlar ve diğer yaratıcı görevler
Bağımsız Devletler Topluluğu"nun çeşitli uluslanndan sanatçı-
lar tarafından paylaşılıyor. Vagon. Hilmi Taşkın, Hiltaş Ltd. ve
Vaktang Yergenieviç Mikaladze. Ekoloji Film ortak yapımı
olarak Kültür Bakanlığı'nın da desteği ile gerçekleştiriliyor.
İki Sovyet halk sanatçısının da rol aldığı filmin oyunculan;
Edvvard Martseviç, Aleksanr Martinov. Olga Ivanova, Maria
Rubınçik, Yuri Çernov, Sergey Taramayev ve Fadi Baddur.
Görüntü yönetmenliğini Hayk Kirakosyan üstlenirken, sa-
nat yönetmenliğini Akşarbeg Tsavklikov. yardımcı yönetmen-
liği de Nina Ivanova yapacaklar. Filmin kostüm ve dekorlannı
da Alla Grigoroş gerçekleşürecek.
İlginç bir senaryosu olan Vagon, Moskova'daki Devlet Si-
nema Enstitüsü'nün yön'etmenlik fakültesinden mezun olan Se-
mir Akyürek'in ilk filmi.
6
Antrakt' dergisinde
Altın Portakal dosyası
Kültür Servisi-Antrakt'ın 13.sayısında ağırbklı dosyayı" An-
talya Altın Portakal Fılm Festivali" oluşturuyor. Bu bolümde
festivale katılan fılmler ve yaratıcılanyla ilgili söyleşi ve yaa-
lar bulunuyor. Aynca Sungu Çapan'ın " İtalyan Sineması"
üzerine araştırmasının üçüncü bölümü de bu sayıda yer abyor.
Türk Sineması bölümünün bu ayki konusu ise Sırn Gültekin.
Sanatçının sinema serüvenini Agah Özgüç yazmış. Sanattaki
"Postmodernizm" akımı ve bu akımdan etkilenen sinema dün-
yası ile bu türdeki fılmlerin incelendiği "Çılgın Projeler" de bu
ayın dikkat çeken deneme konusu.
Aynca bu ay vizyona girecek fılmlerin starlan, Jean Claude
Van Damme, Michelle Pfeiffer. Michael Keaton.Tom Cruise
vc Kim Basinger gibi isimler "ayın oyuncusu" köşesinin ko-
nuklan.