Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1992* HABERLERÎN DEVAMI CUMHURİYET/17
Uludağ Grand Yazıcı Oteli'nin diskosunda çıkan olayda yaralanan koruma görevlisi, davaa olduğunu söyledi
îSerdar Güreş savcıya îfade verecek
Konurtan Köşk'e.
BLRS\ (ComJıuriyet) -
uncaj Başkanı Orge-
rveral Doğaa Göreş'm oğlu ve
y«ğennm adının kanştığı
LJ ludağdaki yılbaşı gecesi
oSüy.nda yaralanan Grand
V-azıcı Oteü'nin koruma gö-
r e vlısi Kemal Şahine Bursa
/Vdlı Tıp kurumu'ndan beş
giinlük rapor verildi.
Bursa Cumhunyet Başsav-
cısı Nural Lçurtım, soruştur-
rrıayı yürüten Savcı Kemal
Ö>zgül ve Jandarma Alay Ko-
miitanı Mbay Vlüfît Ozkan,
dtin Bursa <\slıye Ceza Mah-
kernesi'nde soruşturma dos-
yası uzerinde bır inceleme
toplantısı yaptılar. Başsavcı
Nural Uçurum. inceleme son-
rası şu açıklamavı v aptı
"Olayda adı geçen Serdar
Güreş'in ifadeleri sa>cılık dos-
yasında yok. Bazı tstanbul
ga-zetelerinde çıkan ifadesine
dair yazılar jandarmanın aldığı
Dolar
(Baftarafi 1. Sayfada)
dan geri adım atarak oranı yine
yüzde 10"da tuttu. Stopajın art-
tınlmaması dövü tevdiat hesap-
larını yeniden cazip bir yatınm
aracı haline getirdi ve paranın
hızL bir biçimde dövize kayma-
sına neden oldu.
Dövize yöneliş, en fazla Artıe-
rıkan Dolan'na yaradı. Serbest
piyasada 5110 liradan 5190 lira-
ya yükselen dolar gunün sonun-
da değer kazanan tek para oldu.
Bu yükşeliş, Rusya'da flyatların
serbest bırakılmasıyla oluşan
belirsizlikten ve Almanya'ın
Rusya'dan alacaklarına karşılık
bulamayacağı riskinden kaynak-
landı. Yine Alman Markı kar-
şısında 1.51'lik bir pariteyle ka-
patan dolar, dün 1.54 mark se-
viyesine yukseldi.
Serbest piyasada dün sabah
saatlerinde değer kazanan öte-
ki para birimleri ise ögle saatle-
rinde gerilediler. Dün serbest pi-
yasanın kapanışında Sterlin
9.580, Alman Markı 3.375, İs-
viçre Frangı 3.760, Fransız Fran-
gı ise 985 liradan katıldı.
Döviz piyasasındaki bu can-
hlık ÎMKB'yi de etkiledi. Yeni
yüa umutla giren borsada yılın
ilk iki gününde hisse senedi fi-
yatlan geriledi. Yılı 4370'den ka-
payan İMKB Endeksi, dün 4322
puana geriledi. Endeksin bir
gün önceye göre düşüşü de 3 pu-
an oldu.
Singapur'da
(Baparafi 1. Sayfada)
Süıgapur'da suç işleme oranı
son derece düşilk, kamu malla-
nna hemen hemen hiç zarar ve-
rilmiyor. Duvarlara yazı yazma
olaylanna da çok ender rastla-
nıyor.
1987'de hizmete giren Sınga-
pur metrosunda radyo ve ens-
trüman çalmak, bir şeyler ye-
mek ve içmek, metro trenlerin-
de hayvanlarla seyahat etmek,
büyük valizler taşımak ve kol-
tuklara ayakla basmak yasak.
Singapur'da cadde ve sokak-
larda avare adımJarla dolaşarak
trafik kurallaruıı çiğnemek, yer-
lere tükünnek, kamuya açık tu-
valetlerde sifonu çekmemek de
ağır para cezası gorüyor. Singa-
pur'da kamuya açık yerlerin tu-
valeılerinde sifonu çekmeyenle-
re, ilk kez bunun yapılması ha-
linde 617 dolar para cezası ke-
siliyor.
Meclis'te
(Bafarufi 1. Sayfada)
de faturasının kesildiği yolunda
iddıalar bulunduğunu belirtti.
Starl'in nasıl faturalandınldı-
ğı ve nasıl vergilendirildiğini so-
ran Neidim, önergesinde şu so-
rulara yer verdi:
'MaliyeBakanhgı bu konuda
bir araştınna yapnuş mıdır?
Yapüysa sonuç nedir?
Nagk Box Starl'e hangi özel
ve kamu knrum ve kuruluşlan
ne niktarda reklam vermiştir?
ReUam alan kuruluş aktıgı rek-
lanlar için ne kadar vergi öde-
•ü^ir?"
Bu arada Ahmet Özal'la Starl
telenzyonu ortaklanndan Cem
Uzin arasındaki kavga sürüyor.
Cem Uzan, Magic Box'a fılm,
diz gibi hizmetler satan şirket-
leregönderdiği yaada, faturala-
n n nından böyle Türkiye'de bu-
lıuun ve Ahmet özal'ın yüzde
1 hsseyle ortak olduğu MBI'ya
keslmesini istedi.
Bma göre Ahmet özal'ın
ikiıd büyük hissedan olduğu ve
dala önce faturalann kesildiği
yurdışı şirketi devre dışı kaldı.
Bölece, hizmetleri satın alan
MII, bunlan Starl ya da Tele-
on"i pazarlayan şirket görünü-
miialdı. Ahmet özal da yüzde
* l"li hissesiyle bu şirkette söz sa-
h i t değil.
Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Nural Uçurum, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş'in oğlu Serdar Güreş ile yeğeni Gökhan
Güreş'in en kısa zamanda ifadelerinin alınacağını söyledi. Yılbaşı gecesi
diskoda çıkan olayda tabancayla yaralanan koruma görevlisi Kemal
Şahin ise Serdar ve Gökhan Güreş ile korumalarının kendisini
dövdüğünü söyledi. Otel koruma görevlilerinden Gökhan Kırhan,
jandarma tarafından yere yatırılanlar arasında ANAP milletvekili
Cem Kozlu ile bazı sanatçıların bulunduğunu belirtti.
ifadeler olabilir. Gerekirse bu-
nu da soruşturacağız. Şu anda
olayın sanığı ve sanıkları henüz
belli değil. tfadeler alınıyor.
Serdar ve Gökhan Güreş'in de
ifadelerini almaya çalışıyonız.
Bunlar İstanbul'da olduğu için
en kısa yolla ifadeleri alınacak.
tfadeleri gerekirse İstanbul'da
alınacak. Bu aşamada başka
bir şey açıklamak bizce müm-
kün değil".
Bu arada. olayda yaralanan
otelin koruma görevlisi Ke-
mal Şahin. Adli Tıp Kurumu'-
na başvurarak beş günlük
rapor aldı. Kurum Başkanı
Doç. Dr. Atınç Çoltu imzalı
rapor aynen şöyle:
"Ramazan oğlu 1965 do-
ğumlu Kemal ŞahiıTin, yapılan
muayenesinde ve ekteki geçici
raporunun tetkikinde, her iki
göz kapağında ekimoz. bunın
uzerinde ekimoz, sağ şakakta
ekimoz, sağ el 5. parmakta ağ-
rı, sağ diz altında sıyrık ve ağrı
şikâyeti tespit edildi. El grafisi
ve kranyal grafilerinin normal
olarak değerlendirildiği, bu
lezyonların şahsın hayatını teh-
likeye maruz kılmadan 5 gün
süreyle mutat iştigaline engel
teşkil ettiğini bildirir rapor sav-
cılığınızın 3.1.1992 gün ve bila
sayılı yazınız".
Grand Yazıcı Oteli koruma
görevlileri. adliye çıkışında
gazetecilere açıklamalarda
bulundular. Kemal Şahin şun-
ları söyledi:
"Garson yanıma gelip servisı
engelleyenler olduğunu söyle-
di. Gidip nazik bir dille uyarıda
bulundum. Sonradan Doğan
Güreş'in yeğeni olduğunu öğ-
rendiğim kişi yani Gökhan
Güreş bana "Ben kimin yeğeni-
yim biliyor musun? Sana
gösteririm' dedi. Üzerime çul-
landı. I>aha sonra onlann ko-
rumalan üzerime çullandılar.
Beni dövmeye başladılar.
Altı kişi>diler. Altısının da
elinde silah vardı. Gökhan bu
arada sıktığı silahla beni yara-
ladı. Hepsinden davacıyım."
Otelin koruma görevlilerin-
den Gökhan Kırhan da şöyle
konuştu:
"Serdar Güreş ve arkadaşla-
rının ellerinde silah vardı.
Olaydan sonra 30 jandarma,
1500 kişilik diskoya gelerek
buradakileri yere yatırdılar.
En aşağı 500 kişi vardı. 5 yıl-
dızlı bir oteli jandarmanın
basması olacak şey değil. Müş-
teriler perişan oldular. Asker
elbisesi giymiş PKK'cılar oteli
bastı sandık".
Başbakan'a 'işkencebitsin' telgrafı
tstanbul Haber Servisi — Antiterör
Yasası'mn getirdiği uygulamalar,
gözaltı ve işkence ile kayıp olaylannı
protesto etmek amacıyla bir grup -
tutuklu ve hükümlü ailesi, dün
Başbakan Süleyman Demirel'e telgraf
çektiler. Sirkeci Postanesi'nin önünde
toplanan 100 kadar memur, işçi
avukat ve tutuklu ailelerinden oluşan
grubun burada yaptıkları açıkiamada,
son günlerde demokrasi, insan hakları,
özgürlük gibi kavramlann sık sık
duyulduğu, ancak uygulamada
bunların tersine hareket edildiği
vurgulanarak "Yaşadıgımız gerçekler
bu söylemlerin ciddi olmadığını
gösleriyor. Binkrce insan cezaevlerinde
yatıyor. Gözaltına alınanlar ortadan
kayboluyor ve her gün bir yenisi
ekieniyor. Antiterör Yasası'mn
yüriiıiüğe ginnesinden sonra sorgusuz
sualsiz gözaltına alınan, işkence göriip
öldürüien insaniann sayısı hızla
artıyor. Buolara karşı yapılan
»cıklamalar, çoğu kez gayri ciddi
oluyor. Suçlular yargılansın, kayıplar
buiunsun ve bunlann kaynagı Anti-
terör Yasası kaldınlsın" denildi.
Özgur-Der'li aiklerdea oJuşan 100
kişilik grup, daha sonra Sirkeci
Postanesi'nden Başbakan Süleyman
Demirel'e "işkence, infazlar,
gözaltında kayıplar son bulsun. 12
temmuzda katledilen insaniann suçu
neydi? Kamtlansm" yazılı telgrafı ayrı
ayrı çektiler. Olay yerine gelen polisin
herhangi bir müdahalede bulunmadığı
gözlendi. (NfUHARREM AYDIN)
Üniversitede hesaplaşma
YAZDIĞI
VURTTAŞLIK
BÎLGİLERİ
Yayma hazırlayan
Nuran Tezcan
8.000 lira(KDVİçinde)
ağdaş Yaymlan Türkocağı
Cd. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Odemcli göaderümez.
(Baştarafi 1. Sayfada)
akademisyen ünivcrsiteden
uzaklaştırıldı. Aym şekilde üni-
versitelerin idari işlemleri ve is-
tifalar sonucunda, 154'ü profe-
sör, 242'si doçent, 786'sı da öğ-
retim üye yardıması olmak üze-
re 1182 akademisyen daha üni-
versiteden koptu. Böylece üni-
versiteden uzaklaşan
akademisyen sayısı ilk aşamada
1255 olarak gerçekleşti. Bu ra-
kam, sonraki yıllarda daha da
arttı.
12 Eylül döneminin sona er-
mesinden sonra YÖK ve üniver-
siteler, bu öğretim üyelerinin ge-
ri dönüşüne yeşil ışık yakmadı-
lar. Üniversiteden aynlanlarm
dönüşü, Damştay'ın 1989 yıhn-
da aldığı içtihadı birleştirme sa-
yesinde oldu. Ancak aynlanla-
nn sadece yüzde 30 kadarı tek-
rar üniversiteye dönmeyi yeğle-
di.
Böylece üniversiteler içinde
YÖK düzenir.e karşı aktif mu-
halefet yapan bir ekip oluştu.
Son olarak da Doğramacı'nın
yeniden YÖK Başkanhğı'na
atanmasımn ardından başlayan
muhalefetle birlikte 1402'likler
ve diğer üniversiteden kopan
akademisyenler ön plana çıktı.
Ankara'daki Öğretim Üyele-
ri Derneği'nin başkanlığını yü-
rüten Prof. Yakup Kepenek ve
derneğin Genel Sekreteri Prof.
Tahir Hatiboglu, eski
1402'likler olarak Doğramacı ve
YÖK'e karşı bir dizi hazırlığa
giriştiler. Ankara'da aktif ola-
rak Doğramacı'ya karşı tavır
geliştirilmesini örgütleyen öğre-
tim üyeleri arasında, Prof. Dr.
Korknt Boratav, Doç. Baskın
Oran, Doç. Nurkut tnan, Prof.
Alpaslan Işıklı gibi isimler yer
alıyor.
Protestocu öğretim üyelerin-
den Prof. Hatiboglu, "Eylül
Üniversitesi" adlı kitabını önü-
müzdeki günlerde Ankara Gü-
venpark'ta yakacağım açıkladı.
Hatiboglu, Cumhuriyet muha-
birine şunları söyledi:
"12 Eylül döneminde YÖK
sistemi oluşturulurken karşı çı-
kariar diye bizi üniversiteden
uzaklaştırdılar. Doğramacı da
gidisiınizi memnuniyetle seyret-
ti. Ana sonuçta Doğramacı
haklı çıktı. Biz şimdi elbette
Dogramacı'ya ve YÖK'e karşı
çıkacagız. Karşı çıkıyonız da.
Bunun için elimizden geleni ya-
pacagız. Ben bildiğiniz gibi 12
Eylül'de üniversitelerde yasa-
nanlan kiUplaştırdım. Ama
Doğramacı'nın tekrar YÖK'ün
başına atanması gösterdi ki yaz-
dıklanmız bir işe yaramamış.
Bunun için kitabımı yakma yo-
luoa gidecegim."
öğretim Uyeleri Derneği Baş-
kanı Prof. Kepenek de Doğra-
macı ve YÖK'e karşı "imza
kampanyası" yürütüyor. İmza
kampanyasımn tamamlanma-
sından sonra Başbakan Süley-
man Demirel'e gönderilecek
mektupta, hükümetin progra-
nunda yer alan üniversitelerle U-
gili vaatlerini uygulaması ist -"ne-
cek, "Dogramacı'nın yeniden
atanmasımn huzursuzluk
yararügı" beürtilerek indirüme-
si için formül bulunması istene-
cek.
Prof. Kepenek,
"1402'liklerin dönüşünü" ise
şöyle yorumluyor:
"YÖK düzeni ve atümalar
yüzünden 2 bin 500'ü aşkın öğ-
retim görevlisi üniversiteden
uzaklaştırıldı ya da uzaklaştı.
Şimdi sesini yükseltenler, dogal
olarak bu kesim olacaktır. Bu-
rada sadece 1402'likler olarak
düşünulmemesi gerektiğini de
vurgulamak istiyorum. Çünkü
asıl kıyım, üniversitelerin idari
işlemleri sonucu yaşandı. Şim-
di bötün arkadaşlar bir döne-
min sorumlulannı, magdurian-
na hesap vernteye çağınyoruz."
Aybaylar emeklilik
düşiİDÜyor
12 Eylül döneminde 1402'lik
olan tstanbul Üniversitesi SBF
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın
Aybay ile kardeşi Ankara Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi Öğre-
tim Üyesi Prof. Rona Aybay da
Doğramacı'nın yeniden atan-
masıyla, yıllar sonra döndükle-
ri üniversiteden bu sefer kendi
istekleriyle kopmayı düşünüyor-
lar. tstanbul öğretim Üyeleri
Derneği üyesi olan Prof. Rona
Aybay, tek başına eylem yolu-
na gitmeyeceğini, derneğin ka-
rarına uyacağım söylüyor, son-
ra da ekliyor:
"AIKISI otanayan bir malın
satıcısı durumunda hissediyo-
rum kendimi. Bilimsel faaliyet-
se artık üniversite dışmda daha
rattat yapılabiliyor. Böyle bir
üniversite ortamı düzeitilmedik-
ce, kalmanın çok anlamı yok gi-
bi geliyor bana."
Mektuplu kampanya
Öte yandan bazı öğretim üye-
ieri de direkt olarak Başbakan
Demirel'e mektup yazarak bir
an önce YÖK'ün kaldırılmasını,
Doğramacı'nın da görevden
ahnmasınj isteyecekler. Uygula-
manın öncülerinden ODTÜ Öğ-
retim Üyesi Prof. Ali Gitmez,
sadece kendisinin imzasını tası-
yacak mektubu Demirel'e gön-
dereceğini söyledi. Prof. Git-
mez, bazı öğretim üyesi arka-
daşlanmn da benzer yolu izle-
yeceğini ifade etti.
THlPye zorunlu iniş
(Baftaraft 1. Sayfada)
durdurması eğiliminde olduğu
belirtiliyor. Bu bağlamda, geçen
yıl Körfez Savaşı ve grev nede-
niyle yaklaşık 500 milyar lira za-
rar eden THVnin "küçülmesi"
gerektiği ifade ediliyor.
Kamu Ortakhğı Idaresi Baş-
kanhğı, "en az 500 milyar lira"
sübvansiyon isteyen THY'ye, ya-
tırımlannı dondurmasını öner-
di.
THY Genel Müdürlüğü'ne
bir yazı gönderen KOİ, 600 mil-
yon dolarlık (yaklaşık 3 trilyon)
Airbus A-340 tipi uçak alım
projesinin ve fılodaki Airbus
uçaklanndan bazılannın satıla-
bilmesinin gözden geçirümesini
tavsiye etti.
THY, kıtalararası uçuşlar için
Airbus firmasına sipariş ettiği 5
adet A-340 tipi dört motorlu
uçakiann ilkini gelecek yıl fılo-
suna katacak. Bu uçaklardan,
alımı kesinleşen sayının dışında
5 tane de daha sonraki yıllarda
alınacak.
Filosunda 10'u kendi malı,
4'U de "leasing" yoluyla alınan
toplam 14 Airbus uçağı için
THY yılda 1 trilyon 200 milyar
lira taksit ödeyecek.
THY yetkilileri, A-340 proje-
sinin dondurulmasının, girilen
taahhütler nedeniyle önemli sı-
kıntı yaratacağını söylediler.
Filodaki bazı Airbus uçakla-
rının satılmasının, THY bünye-
sinde işçi çıkarmalara kadar gi-
debileceğini kaydeden bir üst
düzey yönetici, "Havayolu işlet-
mecüiği, başka işlere benzemez.
Anlık kararlaria, kısa vadeli ön-
Jemterle yapdamaz. Kaldı ki tek
pazar' haline gelen ve kuralsız
taşımacılıgın başladıgı Avrupa-
da rekabet edebilmemiz, ancak
büyümemizle sağlanabilir. Filo-
daki uçak saytsını 2 ya da 3'e
katlamamız gerekir. Devleti yö-
netenlerin bunlan düşünecegini
sanıyorum" diye konuştu.
Aynı yönetici, 8 bin 400 kişi-
nin çalıştığı THY'de uçak başı-
na yaklaşık 250 kişi düştüğünü
belirterek her uçak satımında,
bu kadar çalışanın işten çıkanl-
ması gerekeceğini bildirdi. Bu-
nun yanında, bugünkü piyasa-
da "ha deyince" uçak satmanın
mümkün olmadığı belirtiliyor.
Avrupa'da, çok sayıda yabancı
havayolu şirketine ait 900 civa-
nnda satılık uçak bulunduğu,
ancak alıcı çıkmadığı kaydedi-
liyor.
Geçen yıl Körfez Savaşı ve ar-
dından gelen grev nedeniyle
THY'nin 500 milyar lira zarar
ettiği belirtildi. 1992 cirosunu 5
trilyon lira olarak tahmin eden
THY, geçen yılki zararına kar-
şın devletten en az 500 milyar
destek istiyor. Bu yıl, şubat, ma-
yıs ve haziran aylarında 3 adet
Boeing-737/400 uçağı daha ala-
cak olan THY'de halen 34 uçak
uçuyor. Bu uçaklar şöyle:
Airbus 14
Boeing-727 9
DC9 9
Boeing-737/400 2
Toplam: 34 uçak
DÜŞÜNÜYORUM
ÖYLEYSEVURUN
İlhan Selçuk
2i: bası 15.000 lira (İCDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağt
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
AJMDEĞÎL
Y4ŞAM
Oktay Akbal
8.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağt
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
(Baştarafi 1. Sayfada)
riyet'in sorularını yanıtlarken, Özal'ın eski
alışkanlıklarını bir yana bırakması gerektiği-
ni belirtti:
"İçra sorumluluğu taşımadığına göre, Sa-
yın Özal'ın sorumlu hükümetin önünü tıkaya-
cak nitelikteki işlemlerinden kısa zamanda
vazgeçeceğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanı'-
nın hükümete muhalefet yapma işlevi yoktur.
Bu konuda hükümetin karşısında muhalefet
partileh vardır."
Başbakan Demirel de bu konuda son de-
rece dikkatli bir dille konuşmaya özen gös-
teriyor. Tansiyonu yükseltmek ve "devletin
tepesinde kavga"ya yol açmak istemediği-
ni sürekli belli edıyor. Dünkü telefon söyle-
şimizde bu noktayı özellikle vurguladı:
"Benim işim, pürüz çıkartmak, kriz çıkart-
mak değildir."
Ama bugün Çankaya'da Köşk'le Konut
arasındaki gerginiik de devam ediyor.
Bu nasıl aşılacak?
Sayın Demirel'den bu konuda edindiğımiz
izlenimler şöyle özetlenebilir:
— Devlet protokolüyle ilgili olarak herhan-
gi bir yanlışı olmayacağını söylüyor. "Oben-
den bir konuda bilgi istediğinde ya da benim
kendisinden bazı ricalarım olduğu zaman
Çankaya 'ya çıkarım. Bir bakanla görüşmek
istiyorsa, söyler, gönderirim" diyor.
— Ama şunu eklemeyi de unutmuyor:
"Ben Çankaya'nın memuru değilim, olmam."
— Dediği şu: "Meydanlara çıkıp şunu şu-
nu yapacağız diye söz vermişiz. Millet de bi-
ze peki deyip yetki vermiş. Şimdi bunun ge-
reğini yerine getirmeniz engellenirse olmaz.
Sorumluluk bizde, yetki de bizde."
— 12 Eytül'ün ürünü 1982 Anayasası'nın
cumhurbaşkanlığı açısından parlamenter
sistemin özüne aykırı bazı hükümler içerdi-
ğini kabul etmiyor değil Demirel de. Ama bu-
nun, bir iktidarı çıkmaza sokabilecek boyut-
larda olmadığı kanısında. Çankaya'nın ka-
rarnamelerle, hükümetin kararlanyia ilgili gö-
rüşleri olabileceğini, bunların hiç kuşkusuz
dinleneceğini, ama sonunda yürüimeden so-
rumlu ve yetkili olan hükümetin belirleyicili-
ğini Çankaya'nın kabul etmesinden başka
bir yol bulunmadığını söylüyor.
— Sayın Özal, bunu kabullenmez ve eski
alışkanlıklarında inat ederse ne olacak? De-
mirel'in bu sorumuza yanıtı şu oldu: "O za-
man, Cumhurbaşkanlığı'nı karamameler ko~
nuşunda terhis etmek lazım, yaniby-pass..."
İş bu noktaya gelebilir mi?
Bu daha çok Cumhurbaşkanı'na bağlı.
Özal, Demirel'in telefon sohbetimizdeki de-
yişiyle "bazı alışkanlık ve de alınganlık1an"n-
dan kendini sıyırabilirse, işler böylesine bo-
yutlar kazanmayacak.
Ama Çankaya'da herhangi bir değişim ol-
mazsa, anayasa değişikliği için parlamento-
da gerekli 300 sayısına dönük girişimler de
dahil olmak üzere, Cumhurbaşkanı'nı yerli
yerine oturtmayı amaçlayan girişimler yo-
ğunluk kazanacak...
Kariar düşer,
6
Özal'uı memuru olmaırf
(Baştarafi 1. Sayfada)
sonucu köylerinde topra-
ğa verildi. Olayda yaralanarak
Yüksekova Devlet Hastanesi'n-
de tedavi altında bulunan 7 va-
tandaşın sağhk durumlannın ise
iyi olduğu bildirildi. Karabey
köyündeki kurtarma çahşmala-
rına devam ediliyor.
Hakkâri kent merkezi Daggöl
Mahallesinde Necdet Yıldız'ın
evine düsen çığ maddi zarara yol
açtı ancak can kaybı olmadı.
Giresun'un Dereli ilçesine
bağlı Yeşiltepe köyünden Ali Ay-
dın, hayvanlanna yem almak
için çıktığı yolda donarak öldü.
Yağhdere ilçesinde de çığ düşme-
si sonucu Mebmet Ceylan (22)
yaşammı yitirdi. 30 koyun telef
oldu. Ankara'nın Ulus semtin-
de Ticaret Lisesi'nin bahçesinde
dün sabah bir kişinin donmuş
cesedi bulundu. Kimsesiz oldu-
ğu sanılan yaslı kişinin Uzerin-
den kimlik çıkmadı.
Ordu'nun Akkuş ilçesine bağ-
h Ketenderesi köyune gitmek is-
teyen Mevlüdc (17), Zekiye (14)
ve Serdar Kıyaklı (10) adındaki
kardeşler, yoğun kar yağışı ne-
deniyle evlerine ulaşamadılar. ,
Aralıksız 4 gündür süren kar
yağışı ve tipi yüzünden Van,
Batman, Hakkâri, Elazığ, Bitlis,
Siirt, Şırnak, Malatya ve Bin-
göl'ün birçok merkezle olan ka-
rayolu ulaşımı kesildi. Hakkâri
bölgesinde sadece Van-
Yüksekova Karayolu açık.
Kar yağışının durmadıgı böl-
gede, ilk ve orta dereceli okul-
lann tamamında dersler pazar-
tesi gününe kadar tatil edildi.
Enerji nakil hatlarında soğuk,
kar ve tipi yüzünden meydana
gelen anzajarın giderilememesi
nedeniyle bölgedeki birçok yer-
leşim birimine elektrik verilemi-
yor. Hakkâri'deki resmi kuru-
luşlarda, elektrik kesintisi yü-
zünden kaloriferler yakılamıyor.
Enerji nakil hatlarında giderile-
meyen arıza nedeniyle Elazığ'ın
köylerine elektrik verilemedi.
Soğuk kar ve tipi yüzünden
Kahramanmaraş'taki ulaşımın
büyük ölçüde aksadığı bildiril-
di. Vali Erdogan tzgi, yağışlann
devam etmesi yüzünden merkez
ve köylerdeki ilk ve orta derece-
li okullann pazartesi gününe ka-
dar tatil edildiğini söyledi.
Yakacak fiyatları
artıyor
Aşın soğuk yüzünden Bat-
man ve yöresinde yakacak fiyat-
larında ciddi artışlar oldu. Kö-
mür ve odunun tonu 400-450
bin liradan son bir hafta içinde
500-600 bin liraya kadar yükse-
lince halk, daha ucuz olan teze-
ğe hücum etti. Tezeğin ton fiya-
tında 250 bin liradan 300 bin li-
raya kadar yükselme oldu. Şır-
nak ve Silopi kömürünün, hava
kirliliğa yaptığı gerekçesiyle ya-
sak edilmesi de tezeğe talebi da-
ha da arttırdı. Batman Beledi-
yesi'nin, yakacak fîyatlarındaki
artışı önlemek amacıyla Kozluk
ve Sason'dan odun sevkine baş-
ladığı gözlendi.
Hürriyet'e
saldırı
ihbarı
tSTANBUL (AA) — Hürriyet
gazetesine dün sabah telefonla
saldınihbarındabulunuldu. Po-
lis, ihbar üzerinegazete binası ve
çevresinde geniş güvenlik önlem-
leri aldı.
Gazeteyi telefonla arayan kim-
liği henüz belirlenemeyen kişi,
Hurriyet'in Cağaloğlu'ndaki bi-
nasına "Saldında bulunacağız"
şeklindeihbarda bulundu. İhbar
üzerine, güvenlik kuvvetleri gaze-
te çevresinde geniş önlem aldılar.
Personel dışındaki kişilerin, ga-
zeteyegiriş ve çıkışları da kontrol
altında tutuluyor.
Polis yetkilileri, saldınyı yapa-
cak kişilerin önceden ihbarda bu-
lunmayacağını vurgulayarak ih-
barın ciddi olduğunu sanmadık-
lanm ve amacın "tedirginlik" ya-
ratmak olduğunu ifade ettiler.
(Baştarafi 1. Sayfada)
yoktur ya da düşüncesini söyle-
yecektir. Bunu kimse büyüt-
mesin" dedi. Demirel, Cumhur-
başkam'nın geçerli gerekçeler
ortaya koymasının da zorunlu
olduğunu ifade etti ve "Hükü-
met Çankaya'nın önüne savunu-
labiUr kararnameter veya karar-
lar koyabiliyorsa, bunlara itiraz
vaki olduğu takdirde bu itinuı
cevaplar ve sorun aşılır. Çanka-
ya buna rağmen zoriuk çıkan-
yorsa, o zaman devlet ükanır"
dedi.
Memur maaş katsayısma iliş-
kin kararnamenin Cumhurbaş-
kanhğı'na dün gönderildiğini
söyleyen Demirel, sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Sorunlar tarttsılanık aşıhr ve
biz koca koca insanlanz. Sayın
Özal Cumhurbaşkanı'dır, ben
de hükümet başkamyım. 'Mese-
leleri konuşmaz, sarpasardınr'
gibi bir tavn ne o, ne de ben ta-
lunabilirijn. Tabii, Çankaya'nın
siyasi iktidann başı gibi hareket
etmesi de düşünalemez. Siyasi
iktidann bası olarak da ben,
'Kendimden başka kimse yok'
gibi bir düşüncenin içinde ol-
mam. Bu, önümüzdeki günler-
de aşılacak. Önemli olan haklı-
lıkbr. Kim haklıysa, onun dedi-
ği olur. Kimseun, ne Çankaya-
nn ne de hükümetin kuvret
gösterisine ihtlyacı yoktur."
Demirel, haftahk olağan gö-
rüşmelerin başlaülması konu-
sunda, "Olagan veya olaganüs-
tü görüşme diye bir şey yok. Hü-
kümet başkanı ne zaman ister-
se cumhurbaşkanı ile konuşur"
dedi. Sorunun "amir-memur
ilişkisine" indirgenmemesini is-
teyen Demirel, Cumhurbaşka-
nı'nın anayasaya göre şeklen ic-
ranın başı olduğunu söyledi. De-
mirel, sorunun bir anayasa de-
ğişikliği ile çözümlenebileceğini
ve Cumhurbaşkanüğı'mn taraf-
sız bir organ olduğunu kaydet-
ti. Demirel, "tmza yetkisinden
de sorumlu degildir. Ama tabii
kamuoyu önünde bir sorumlu-
luğu doğabüiyor" dedi.
Kimsenin, anayasada mevcut
olmayan bir yetkiyi kullaııama-
yacağını vurgulayan Demirel,
"Buna ragmen surtüşmeter, an-
layış farkulıklan oluyorsa, dö-
nülür, yasalarda gerekli düzen-
lemeler yapıhr" görüşünü sa-
vundu. "Kamuoyu aracüıgıyla
konuşmanuza gerek yok. Cum-
hurbaşkanı isterse konuşmaz
nuyun?" diyen Demirel, Cum-
hurbaşkanı'nın programında 8
ocakta kendisiyle görüşme bu-
lunduğunun anımsatılması üze-
rine, "Ben programa göre hare-
ket etmiyorum. Talep, arzu, is-
tek varsa, hay hay. Ama bir
progran yazıp ilgililere teblig et-
mek yaauş" dedi. "Devletimin
işlerinhı ynrümesini eageMemenı
ve engeUetmem" biçiminde ko-
nuşan Demirel, şunlan söyledi:
"thtiyaç dnydngiı zaman, ha-
ber veririer, gider görüşünim.
ttirazım şuna oldu. Bir kagıt ya-
zıp 'Başbakan ile şu saatte, Ge-
nelkurmay Başkanı ile şu saat-
te görüşecektir' diye, devtetin bir
memuru tarafından innı^mp
gönderilmesi sık oünadı. Zaten
oiagan gornsmeter, baska rejim-
den kalan adetkrdir.
Ben şuna raa oknam. Çanka-
ya 'Sen gel, bana bir izahat ver',
öbürüne de 'Sen gel, bana bir
izahat ver' derse, ben buna nzt
olmam. Geçmişte de olmadıoı.
Kimin bilgi verecegini biz tayin
ederiz. Kimseden esirgemedigJ-
miz bilgiyi devlet başkanından
mı esirgeyecegiz? Yabuz iş karar
mekanizmasına geMifi zanıan,
sorumluluk kiminse o karar ve-
recek." Başbakan Yardıması
ttthna ise Cumhuriyet'in sorula-
rını yamtlarken Cumhurbaşka-
m'm eleştirdi. tnönü, özal'ın
"gecmişteki fiili başkaniık alış-
kanlıgını devam ettirdigini" be-
lirterek özal'ın bu tür alışkan-
lıklarını sürdUrmesine anayasa-
nın olanak tammadığım dile ge-
tirdi.
lnönü, dün SHP'li il başkan-
lanna hitaben yaptığı konuşma-
da da karamame krizine değine-
rek bu gelişmelerin, muhalefet-
te iken söyledikleri, "devlet yö-
netiminin ANAP döneminde
taaribat gördöğü" görüşünü
doğruladığını kaydetti. "Keyfl
yönetim ve 'Biz her şeyi yapanz.
Anayasa ve yasalar önemii de-
ğil" anlayışının değişmesi gerek-
tiğini söyleyen lnönü, koalisyon
hükümetinin devlet yönetimine
de yeni bir anlayış getirdiğini,
"Ciimhurbaşkanı'nın da anaya-
sa ve yasalardaki yetkisinin dı-
şına yıkmgnıası gerektigini" sa-
vundu.
"Sonunda anayasayı degişti-
recegiz. Ama degişdriletıe kadar
da anayasamn uygulanması la-
zım" diyen tnönü, "Yetkili olan
hükümet. Cumhurbaşkanı ka-
rarlan imzahyor. Cumkarbaşka-
nı'nm iıtiTBİnmag, karariara ka-
tılması M h — y gelmiyor. Çün-
kü sontmluiugu yok. Dolayısıy-
la kararlan tartışması gerekmi-
yor" diye konuştu. lnönü,
"Cumhurbaşkanı 'Ben devletin
başıyım. Ne istersem yaparım'
diyemez. Böyle bir şey yok.
Cumharbaşkanı devletin başı-
dır. Ama ne yapabilecegi anaya-
sada yszındır. Anayasada otana-
yan yetkileri elbet bırakacak,
eninde sonunda o kararnameleri
imzalayacak" dedi.
Çiller: Paket en erken
(Baştarafi 1. Sayfada)
saıayileşme ve yatınmlar konu-
sundaki öngörüleri de içerecek
ve hemen önümüzdeki dönemi
etkileyecek teşvik politikalan da
bu orta ve uzun vadeli hedefler-
le uyumlu olarak belirlenecek.
KİT reformunun, paketin en
önemli unsurlanndan biri olaca-
ğıru vurgulayan Devlet Bakanı
Çiller, bu konuda hızlı davran-
mak zorunda olduklarım, ilk
etapta gerçekleşmesi düşünülen
satışlardan sağlanacak kaynak-
lann diğer KtT'lerin rehabilitas-
yonu çalışmalannda kullanılabi-
leceğini belirtti.
Yarın Türkiye'ye gelmesi
beklenen Dünya Bankası yetki-
lileriyle yapılacak görilşmelerde
de öncelikle KİT reformu konu-
sunun ele aünacağı anlaşılıyor.
Dünya Bankası'mn KİT refor-
mu konusunda yapılan çalışma-
lan olumlu değerlendirerek bu
reform programına destek sağ-
layabileceği umudunda olduğu
izlenimini veriyor, Tansu Çiller.
DOSTUM
MOZART
Nadir Nadi
8. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
Ekonomik önlemler paketi-
nin gecikmesiyle SHP kurulta-
yı arasında bir bağ kurulması
konusunda ne düşündüğünü
sorduğumda, bu söylentiyi ba-
sından okuduğunu söyleyen
Tanju Çiller kendilerine bu ko-
nuda en ufak bir telkin bile gel-
mediğini ifade etti.
Çiller, çalışmaların uzaması-
nın, çeşitli kesimlerin görüşleri-
nin amiması ve bürokrasinin eş-
güdüm içinde çaüşması gereğin-
den kaynaklandığım anlattı.
ÇeşitU bakanhklan ilgilendi-
ren böylesine kapsamh bir eko-
nomik önlemler paketinin son
biçimini aknadan önce ilgili ba-
kanlıklarca da incelenmesi ge-
rektiğini kaydeden Çiller, bu sü-
recin de bir miktar vakit alaca-
ğını, bu nedenle kesin bir tarih
vermek istemediğini söyledi.
Ekonomik önlemler paketini
hazırlama çalışmalanna bu haf-
ta başından itibaren SHP'yi
temsilen MerRez Bankası danış-
manlanndan Aykut Ekzen'in ve
öğretim üyesi Dr. Ojuz Oyan'-
ın da katıldığı öğrenildi.
Bayındırlık Bakanı Onnr
Kumbaracıbaşı'nın önerisi üze-
rine çalışmalara katılan Ekzen
ve Oyan'ın, koalisyon ortaği
SHP'nin gelişmelerden anında
haberdar olmasıru ve çalışmala-
ra katkıda bulunmasuu sağlaya-
cağı belirtiliyor.