Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURİYET/13
KDV pazariıgı
• ANKARA (ANkA) —
Memur maaşlan ve işci
Ocrctlerindeki artışlara
karsılık vergi iadesi tutar ve
oranlannda önemli biı
<fc|i$iklik yapılmaması
aonucu iade iyice eridi.
llkokul mezunu en düşük
«ierecedeki memurua aldığı
•vergi iadesi 1986 yıknda
sjuaşuun yüzde 18.9'una
lraryıhlt gelirken oran son
snaas artışı ile birlikte
yüzde 6.8'e geriledi.
Servüi —
CThemical ve Manufaaurers
Hanover firmaları yeni yılla
tvirlikte birleşti. Chemical
Bankası adını alan yeni
fannka böylece ABD'nin en
tvuyük ikinci bankası oldu.
Chemical, birleşmenin ne
•pbi sonuçlar doğuracağını
naüsterilerine anlatmak için
b i r reklam kampanyası
t>aslatacak.
Benzinde
buçuklu KDV
• ANKARA (ANKA) —
AJcaryakıt ürünlerinde KDV
oranının yüzde 13.5 olması
v e yazar kasaların küsüratlı
oranlar üzerinden işlem
yapmaması nedeniyle
satıcılar satış fişlerini elle
düzenleyebilecek. MaJiye ve
Gümrük Bakanlığı'nın
Resmi Gazete"de
yayımlanan tebliğiyle
akaryakıt satıcılannın elle
satış fışi düzenlemesine izin
verildi.
Kutlutaş işçisi
Ankara'da
• ANKARA (AA) —
Kutlutaş'ın fstanbul Ataköy
şantiyesinde çalışan 180
işçi, kıdem ve ihbar
tazminatları ile 3 aylık
maaşlannı alamadıkları
gerekçesiyle işvereni
protesto e'mek için
Istanbul'dan Ankara'ya
geldiler. Görüsmelerin
sonunda işçilere 3 aylık
maaşlarının ödeneceğini
söyleyen işveren yetkilileri,
kıdem ve ihbar
tazminatlannın ise daha
ileri bir tarihte ödenecegini
belirttiler.
Belediyeden
dolarlâ kira
• KOCAELİ (AA) —
Körfez Belediyesi, nhtım ve
asfalt şantiyesini dolar
üzerinden kiraya verdi.
Atalar mahallesinde
buiunan eski nhtım, yıihk
250 bin dolar ve yüzde 20
kâr payı karşılığı "Rota
Denizcilik" firmasına
kiralandı.
SSK bölge
mtidtir kadroeu
• ANKARA (ANKA) —
Genel kadro ve usul
hakkında kanun hükmünde
kararnamenin ek
cetvellerinin SSK Genel
Müdürlüğü bölümünde
deği$iklik yapüdı. Yapılan
değişiklikle, SSK Bölge
Mttdür ve Müdür
Yardımcılığı kadroları
kaldınldı.
Sermaye
piyasasına
öneri
• İSTANBUL (AA) —
Borsa Aracı Kurumlar
Yöneticileri Derneği,
sermaye piyasasının teşviki
için vergileme rejiminde
yapılabilecek değişikliklere
ilişkin önerilerini açıkladı.
Demekten yapılan
açıklamada, sermaye
piyasasının öncelikli
sorununun talebin
büyütüJmesi, kahcı
küınması ve bu amaçla
kurumsal yatırımcılara
ilişkin düzenlemelerin
yapılması olduğu bildirildi.
Mevdııatta
artış .__
• ANKARA (ANKA) —
Toplam mevduat, 6-13
arahk günleri arasında 2
trilyon 250 milyar lira
artarak, 95 trilyon 783
milyar liraya yükseldi.
Merkez Bankası verilerine
göre, toplam mevduatın en
önemli bölümünü oluşturan
vadeli tasarruf mevduatı
anılan dönemde 553 milyar
lira artarak 63 trilyon 208
milyar liraya ulaştı.
Beyaz ete
alışamadık
• SAMSUN (AA) —
Türkiye'de, yılda kişi başına
6 kilogram tavuk eti
tüketildiği bildirildi. Tarım-lş
Sendikası'nın yaptığı bir
araştırmada, 'beyaz et'
olarak tanınan tavuk eti
tüketiminin ülkemizde, Batı
Avrupa ülkelerine oranla
düşük olduğu beürtildi.
Imar Bankası'nın hem alacaklarıyla hem de çalışanlarıyla başı dertte
Imar, mahkeme kapısmdaEkonomi Servisi - Alacakla-
rını tahsil için sık sık mahke-
me yoluna giden İmar Banka-
sı bu kez çalışanlamla mah-
kemelik. Çalışanların Emekli
Sandığfna ait Bostancı'dakı
50 milyar lira değerindeki ar-
sanın kullanımı konusunda
Emekli Sandığı Vakfı yöneti-
mi ile banka yönetimi birbiri-
nedüştü.
Bu arada tmar Bankası.
Günaydın'a da son darbeyi
indırebilmek için dört koldan
saldınyor. Gazeteler yeni
isimler altında ilan ve satış ge-
lırlerini bankadan kaçırınca.
İmar Bankası alacağını kur-
tarmak için çareyi "gazetele-
rin yavuunı durdurmakta" gör-
tneye basladı.
Arsa olayından sonra İmar
Bankası, 40 dolayında perso-
neiini işten çıkarttı ve Emekli
Sandığı Vakfı Genel Kurulu'n-
da usulsüzlük yapıldığı ge-
rekçesiyle mahkemeye baş-
vurdu. Banka aynca, sandığa
yatırması gereken primleri de
yatırmadı. Böylece sandık
emeklilerinin ocak maaşını
ödeyemedi. Bununla da yetin-
meyen banka, Emekli Sandığı
Emekli Sandığı Vakfı, primleri ödemediği için
İmar Bankası'nı mahkemeye veriyor. Vakıf
yöneticileri, aynca Kemal Uzan'ı Başbakan
Demirel'e şikâyet ettiler. Günaydın
Gazetesi'nden alacağını kurtarmak için son
darbeyi vurmaya hazırlanan İmar Bankası,
matbaa makinelerine el koyma girişiminin yanı
sıra ipotekli binaları satmaya ve gazeteleri
çıkartan yeni şirketi borçlandırmaya çalışıyor.
Vakfı"nın hesabını banka
bünyesinden çıkartarak Zira-
at Bankası Beşiktaş Şubesı'ne
aktardı.
Buna kârşılık Imar Ban-
kasfndan işten çıkartılanlann
da aralarında bulunduğu
grupla birlikte Doğan Sigorta
Emekli Sandığı Vakfı yöneti-
mi Kemal L'zan'ı Başbakan
Demirel'e ve Çalışma Bakan-
lığı'na şikâyet etti. Vakıf Ge-
nel Müdürü Tuna Sözer,
Demirel'in konuyla ilgilenece-
ğıni belirtti. Maaşını alama-
yan 144 emekli dün Kemal
Uzan'a birer telgraf çekti.
İmar Bankasfnın Vakıfa 1
milyar lirası prim borcu, 1
milyar lirası da temerrüt faizi
olmak iizere toplam 2 milyar
lira borcu bulunduğunu belir-
ten Tuna Sözer, bunun için
hukukçulann hazırlıklannı
tamamladıklannı ve pazartesi
günü Şişli İcra Tetkik Hâkim-
liği'ne başvuracaklannı açık-
ladı.
Teftiş Kurulu'nda müfettiş
iken işten çıkartılanlar arasın-
da yer alan Tuna Sözer, Ke-
mal Uzan'ın arsayı ele geçire-
bilmek için Vakıf yönetimini
zor duruma düşürmeyi amaç-
ladığını, bu nedenle de primle-
ri yatırmadığını ileri sürdü.
Daha önce haciz karan al-
dığı Avcılar'daki matbaa ma-
kinelerine el koyma girişimin-
de buiunan Imar Bankası.
92 f
DENNEBEKLİYORLAR?
Narin'in gözlükleri pembe
Ekonomi Servisi -
Tekstil Işverenleri Sendikası
Başkanı Halit Narin, 1992'de
Türk Lirası'run daha az değer
kaybedeceğine, enflasyon
oramnın da 1991'in altında
kalacağına inanıyor.
"1992'nin enffatsyonu yüzde
SO'yi, doların Türk Lirası
karşıhf ı da 7 bin lirayı
asmaz" diyen Narin, en çok
hükümetın sanayiciye
yaklaşımından memnun. '
Narin, "Bu hükümet her
kesim ile samipıi diyalog içine
girdi. Sanayici ile de sağlıkiı
bir diyalog kurulması islegi
görüyonız. Saoaykiye de
işçiye de umut verdiler" diye
konuşuyor.
Kısmen pembe bir tablo
Halit Narin
çizdiği 1992'de yatınm
konusunda büyük bir atılım
beklemediğini belirten Narin,
bu konudaki sorumuzu,
"Maziye bak, ne kadar
sendik" şarkısını hatırlatarak
yanıtladı. Narin Tekstil, Narin
Kadife ve Marmaris'teki
Martı Motel gibi kuruluşlann
sahibi olan Halit Narin,
şirketlerinde 1992'de 4-5
milyon dolarhk yatırımı
hedeflediğini belirtiyor. Narin,
"Tabii yine de yatınm
karanmız, ekonomik istikrar
pakeüne baglı. Pakel beyecan
yaraUcak kararian içerebiür"
diyor.
1992'deki tek korkusu
"dampingli üriin itbalatı"
olan Narin, "Eger
aotidamping kararian
uygulanamazsa, 1992 tekstile
bye-bye yılı olacak" diye
konuşuyor.
1991 yılında birçok şirket zor durumda kaldı
Borç sarktı, icra patladı
ŞENOL KONUKÇU
ödeme güçlüğünün yoğun
olarak yasandığı 1991 yılında,
borçlanm ödemeyenler hakkın-
da yalnızca İstanbul'da yapılan
icra takibi sayısı 575 bin 132'yi
buldu.
Piyasadaki durgurüuğun ya-
nı sıra, Körfez Savaşı ve yüksek
kredi faizlerinin de etkisiyle
1991 şirketler için sıkıntılı bir yıl
oldu.
Birçok şirket iflasın eşiğine
geldi. Çok sayıda tanınmış fir-
ma da borçlardan kurtulmak ve
rahat soluk alabilmek için çareyi
konkordato ilan etmekte buldu.
Daha yaygın bir eğilim ise
Körfez Savaşı ile ortaya çıkan
'borç takma' oldu. Savaşı baha-
BÜYÜK ŞİRKETLERE GİRMEK
YA DA İŞ DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER
MULAKATI NASIL GECERSİNİZ?
TÜRKİYE'DE BELLİ BAŞLI ŞİRKETLERE GİRERKEN,
MÜLAKAnA SİZİ HANGİ SORULAR BEKLİYOR?...
NASIL CEVAPLAR VERMELİSİNİZ?...
NE ŞEKİLDE HAZIRLANMAUSINIZ?...
DEĞERLENDİRMELER NASIL YAPIUYOR?...
MULAKATI GEÇMENİN PÜF NOKTALARI NELER?
YAMAN TÖRÜNER: "BAZI ÖNLEMLERLE 1992 "BORSA YIU" OIABİUR"
İSO BAŞKANI MEMDUN HACIOĞLU PANORAMA'YA ÖZEL KONUŞTU
EFA ANIAŞMASI HANGİ SEKTÖRLERİ NASIL ETKİLEYECEK?
İHRACATI GEUŞTİRME MERKEZİ ARAŞTIRDI...
JAPON PAZARINA GİRMEK GÜÇ DEĞİL •
MERİÇ KÖYATASI GÖKOVA KAMPANYASINI ANLATIYOR
DÜNYA EKONOMİSİ RESESYONU ATLATABİLECEK Mi?
MNORAMA
ne eden birçok firma, çek ve se-
net ödemelerini geciktirdi.
Şirketler arasındaki borç ta-
kiplerinin yanı sıra küçük çap-
ta borçlanm ödemeyen ücretli-
ler de sık sık icra takipleri ile
karsılaştılar.
Odenmeyen çek ve senetler-
den ötürü başlatılan icra takip-
leri, adliyelerde icra müdürlük-
lerinin en yoğun birimler olma-
sına neden oldu.
Büyük çaplı icra takiplerinin
yaru sıra, odenmeyen ev kirası,
beyaz eşya veya ansiklopedi tak-
sitleri nedeniyle yapılan icra ta-
kibi ve sonucunda gerçekleştiri-
len hacizler birçok aileye zor an-
lar yaşattı.
Hacizler nedeniyle işyerini
kapatmak zorunda kalan küçük
işletmeciler ve iflas veya borcu-
nu ödeyememeyi kendine yedi-
remeyip yaşamına son veren isa-
damları ekonominin portresini
çizdi.
373 bin 843 olan 1990 yıhna
göre yüzde 35 civannda bir ar-
tışla 572 bin 132'ye ulaşan icra
takibindeki artışın ekonomide-
ki durgunluğun göstergesi oldu-
ğunu kaydeden FkMsat Profesö-
rü Erdogan Alkio. "tcra iflas
ve protostolu senetlerin yoğun-
laşinası, geçen yılın bir durjtmı*
luk yılı oldugunu gösteriyor"
dedi.
Hükümetlerin sürekli 'dur-
kalk potitikaa' uygulamalannın
durgunluğu körüklediğini de
kaydetti.
Özelleştirmeye
yeniyasa
hazırhğı
ANKARA (AA) — Özelleş-
tirme konusunda, hukuksal so-
runları gidermek ve netlik ka-
zandırmak amacıyla yeni bir ça-
lışma baslatıldı.
Yapılan çalışma ile özelleştir-
menin temel stratejileri belirle-
necek kavramlar, tanımlar ve
süreçlere açıklık getirilerek te-
mel ve tek bir özelleştirme ya-
sası oluşturulması yoluna gidi-
lecek.
Yetkililer "mevcut kanunlar"
ile Özelleştirme programmı yü-
rütüp basanya ulaşmanm müm-
kün olmadıgını belirterek yeni
temel yasa ile hukuksal açıdan
bazı sakıncaların da ortadan
kalkacağını bildirdiler.
özelleştirme programmın hız-
h yürümesi için yeni bir örgüt-
lenmeye gidilmesi de öneriliyor.
Buna göre özelleştirme konu-
sunda uygulayıcı organ yine Ka-
mu Ortakhğı İdaresi olacak. An-
cak karar mercii olarak, üye sa-
yısının daha az olduğu Savun-
ma Sanayii İcra Komitesi'ne
benzer bir kurul ya da komite
kurulacak.
EKONOMİDE KULİS
MERAL TAMER
diğer yandan gazetelerin ipo-
tekli binalannın satışı için de
mahkemeye başvurdu. İmar
Bankası'nın Asil Nadir'le da-
ha önce. yapılan borç ödeme
anlaşmasını da geçersiz kıla-
rak, geçmişteki icra takiple-
rinden vazgeçmediği, eski şir-
ketlerin devamı olduklan
iddiasıyla muvazaa davası
açarak gazeteyi çıkaran yeni
şirketleri de borçlandırmaya
çalıştığı ve alacak çemberini
böylece daha da daralttığı
kaydediliyor.
Mahkeme karanna daya-
narak Yeni Günaydın, Süper
Tan ve Ekonomik Bülten Ga-
zeteleri'nin yayınında kullanı-
lan Avcılar'daki matbaa ma-
kinelerini haczetmeye çahşan,
ancak engellemevle karşılaşan
İmar Bankası avukatı Sümer
Altay, "Valilik ve tçişleri Ba-
kanhğı'na başvurarak gerekli
güvenlik önlemlerini sağladık-
tan sonra, haciz kararını en kı-
sa sürede veniden uygulamaya
koyacağız. Makineleri matbaa
binasından kaldırarak bir de-
poda muhafaza altına alaca-
ğız" dedi. Veb Grubu'nun
Flyay adlı şirketine ait oden-
meyen 8 milyar liralık bir se-
net nedeniyle temmuz ayında
alınmış bir haciz karan bulun-
duğunu kaydeden Sümer Al-
tay, bu şirketin sahibi bulun-
duğu matbaa makinelerinin
muhafaza altına alınması icin
yaptıklan başvurunun da Is-
tanbul 6'ncı İcra Hâkimliği'nce
onaylandığım ifade etti. Mali-
ye'nin de alacağı nedeniyle bu
makineler üzerinde ipoteği bu-
lunduğu ve tahsilatta önceliğin
devlete ait olduğu yolundaki
açıklamalann da doğru olduğu-
nu söyleyen Sümer, "Ancak bi- i
zim makineleri koruma altına
almamız, Maliye'nin alaca-
ğını devre dışı bırakmamız
anlamına gelmez. Maliye'nin
alacağı da bizim yaptığımız iş-
lemi engellemez. Mallar satı-
lır, alacaklılar arasındaki bö-
lüşümde öncelik Maliye'ye ait
olur. Bövlece biz maiları ko-
nıyarak Maliye'nin de hakkını
korurauş olacağız"şeklinde
konuştu.
Bakalım kime dokunacaklar?Ekonomiden sorumlu Dev-
let Bakanı Tansu Çiller'in
hafta başında Ankara'da özel
sektör temsilcileriyle yaptığı
toplantı galiba pek kimseyı
memnun etmedi. Belki en
memnun olan Çiller'in kendi-
si olmuştur. Çünkü TÜSİAD'-
dan İSO'ya, EBSO'dan
TZOB'a ve TOBB'ye kadar
çok sayıda meslek odası ve
derneğin yöneticilerinı pazar-
tesi sabahı Başbakanlık'ta
toplayan Devlet Bakanı Çil-
ler, kendi mesajlannı ilettik-
ten hemen sonra toplantıdan
ayrıldı. Toplantıya katılan bir
işadamının deyişiyle öğret-
menlik kimliğinden yine ta-
vfz vermedi.'
Çiller, bu toplantıda işa-
damlarına "Sizlerden 2
önemli isteğim var" dedi:
1—Tasarruf yapın. Gereksiz
harcama kalemlerinizi
azaltın.
2—Fazla zam yapmayın.
Zamlarınızı bir süre sınıriı tu-
tun.
Çiller'o göre enflasyonun
yavaş yavaş indirilmesi pek
mümkün değildi. Gelecek yı-
lın ağustos-eylülünde enflas-
yonun iniş trendine girebil-
mesi için psikolojik olarak da
hazıriık gerekti.
"Biz bu konuda devlet
olarak örnek olacağız, siz
de bizi takip edeceksinlz'
diyen Çiller, devletin KİT
zamlarına, aslında gerektiği
haide bir süre ara vereceği-
ni, yani yeni zamlar yapılma-
yacağını ısrarla vurguladı.
Çiller, aynca "Bundan böy-
le devletin tek bir araba ya
da lojman aldığını
görmeyeceksiniz" diyerek
çok net bir tavır ortaya koydu.
Enflasyonla mücadelenin
önemli bir yönü 'de tüketim-
den tasarrufa yönelmek ve
yeni fonları, kaynaklarm bir
bölümünü de böylece sağla-
maktı. Devlet bu konuda ön-
cü olacaktı, zaten devlete ör-
nek olmak yakışırdı. Ama sa-
nayiciler de bunu izleyecek-
lerdi. Çiller sanayicilere, "Siz
de gereksiz harcamalarınt-
zı kısın, tasarrufa yönelin.
Slrketlerinizdeki harcama
Altınok, "Ben kime
dokunacağıma
karar vermekte çok
zorlanaçagım"
demiş. İstikrar
paketinde her
kesime bir miktar
! " dokunulacağı"
anlaşılıyor.
kalemlerini yenkJen gözden
geçirin ve böylece malh/et-
lerin artmasını önlersiniz,
daha az zamla yetinmeniz
mümkün olabilfr" dedikten
sonra salonu terk etti.
Meslek odaları ve sektör
temsilcilerinin dileklerini din-
lemek ise Hazine Müsteşarı
Tevflk Altınok ile Müsteşar
Yardımcısı Osman Ünsal'a
kaldı. Toplantıda kendilerine
15'er dakikaiık süre verilen
sektör temsilcilerinden he-
men tümü son yıllarda çok
mağdur edildiklerinden ya-
kındılar.
Sanayiciler son yıllarda
dengen/n kendi aleyhine bo-
zulduğundan yakınırken, tu-
rizmciler de tarım sektörü-
nün temsilcileri de son dö-
nemde vurgun yediklerini be-
lirttiler ve "Biz geçen dö-
nemde yeterlnce sıkıntı
cektlk, artık biraz da diğer-
leri.." demeye getirdiler.
Sektör temsilcilerini sabır-
la dinleyenHazine Müsteşa-
n Altınok, iki sitemde bulun-
du. Birincisi temsilciler, bu
görüşmeye gelirken somut
öneriler getirmemişler, yuvar-
lak talep ve tavsiyelerde bu-
lunmuşlardı. Örneğin herkes
'enflasyon düssün' diyordu,
ama enflasyonun nasıl düşü-
rülecegi konusunda somut
hertıangi bir öneri yoktu. Ya
da herhangi bir kanunun her-
hangi bir maddesine atfen bir
düzenlemeden söz eden de
yoktu. Bu kadar yuvarlak ve
genel önerilerle bir yere va-
rılamazdı.
Altınok'un ikinci sitemi ise
"Biz geçen dönemde çok
sıkıntı çektik, bu konuda sı-
ramızı savdık" diyen sektör
temsilcilerineydi. Altınok,
"Hepiniz o kadar yakındı-
nız, ortaya öyle bir tablo çı-
kardınız ki, şimdi ben bu
tablo karştsında kime doku-
nacağıma karar vermekte
çok zorlanaçagım" diye bir
saptama yaptı. İstikrar tedbir-
lerinden her kesimin bir mik-
tar nasibini alacağını vurgu-
layan Attonak, "Herkese bir
ölçüde dokunulacak her
halde" diyerek toplantıyı ka-
partı.
TEKFEISrin cirosu 5.25 trilyon
TEKFEN Holding, 1991 yı-
lında Amerikan Dolan'nın TL
karşısında yüzde 74 gibi yük-
sek oranlı değer kazanması-
na rağmen, dolar bazında ci-
rosunu korudu, hatta arttırdı.
1990 yılında 1 milyar 184 mil-
yon dolar ciro yapan Tekfen
Grubu'nun 1991 yılı konsoli-
de cirosu 1 milyar 263 milyon
dolar oldu.
Bu rakamlarm Türkçe ifa-
desi şoyle. Tekfen Grubu
1990 yılında ortalama dolar
değerini 2612 lira olarak ka-
bul etmiş. Bu durumda gru-
bun 1990 yılı konsolide ciro-
su 3 trilyon 93 milyar lira
oluyor. 1991 yılı içinse ortala-
ma dolar kuru 4160 lira olarak
alınmış. Şu anda hesapların
noktası virgülü konmarnış ol-
makla birlikte 1991 yılı konso-
lide ciro 5 trilyon 255 milyar
lira dolaylarında.
Şirketlerin birbirlerine sat-
tıklan malların ait arta toplan-
Feyyaz Berker
masıyla, yani biri üretim ya-
pan, diğeri ise üretim yapan
şirketin mallannı pazarlayan
iki şirketin ciroları ait alta ek-
lenerek yapılan ciro hesabın-
da ise 1991 yılı için 1 milyar
630 milyon dolarlık bir ra-
kam görülüyor. Bu rakamın
Tk olarak ifadesi 6 trilyon
780 milyar lira, ki bazı büyük
holdıngler ciro hesabını bu
yöntemle yapıyor
TEKFEN'in 34 şirketi, 10
bini aşkın çalışanı var. Büyük
ihracatçı şirketler arasında
yer alan Tekfen Dış Tlcaret
200 milyon dolar ciro yapmış,
İnşaat grubu da başanlı bir yn
lı geride bırakmış, 2 trilyon It-'
ra ciro yapmış. Ancak diğer
müteahhitlerin olduğu gibi
Tekfen'in de otoyol inşaatla-
nndan dolayı devletten alaca-
ğı 90 milyon doiarı bulmuş.
Bugünkü dolar fiyatıyla 450
milyar lirayı aşkın.
Toros Gübre ise 1991'in ilk
yarısında Körfez krizi nede-
niyle yediği darbeyi ikinci ya-
rıda telafi etmiş. Cirosu 400
bin dolar dolaylarında. Mls
Sut de başanlı bir yılı geride
btraktı. DİSÜTAŞ'ı satın ala-
rak büyüdü. Yoğurda girdi.
Tekfen Ampul ise ithal
ampullerle mücadele ediyor,
dolayısıyla bu aralar bir du-
raklama dönemi geçiriyor.
TÜPRAŞ'a talip
Fransa'nın 4. büyük kuruluşu olan dev
akaryakıt şirketi Erf-Aquitaine, Ankara'da ilk
benzin istasyonlarını actı. Fransız Renautt
ve Türk Oyak firmalarıyia üçte bir eşit ortak-
lar olarak Türkiye'ye gelen Elf, sadece
Shell, Mobil ve BP gibi petrol şirketlerine
rakip olmakla kalmayacağa benziyor.
Ankara'daki bazı kuş'arın uçurduklan ha-
berlere bakılırsa Elf, TUPRAŞ ve Petrol Ofi-
si gibi özelleştirilmeleri gündemde olan ku-
ruluşiarı da yakından izlıyor. Hatta bazı ben-
zin istasyonlarının satın alınması konusun-
da pazarlıkların başladığı bile söyleniyor.
Petrol Ofisı ile pazarlıkta söz konusu
olan, benzin istasyonlarının Elf'e satışıymış.
TÜPRAŞ'a olan ilgi daha da "derin..."
TÜPRAŞ'ın bir bölümü halka açıldı, geri-
sinin de "paket satışı" söz konusu. İşte Elf,
bu paket satışa katılıp Türkiye'de rafineri sa-
hibi olmak için kolları sıvamış. Şu günlerde
harıl harıl çalışıyormuş.
Kadere bakAnkara'da topun ağzındaki bürokratlardan
biri de Yabancı Sermaye Baskanı Aflf De-
mirkıran. Demirkıran, seçimlere 15-20 gün
kala o dönemin Başbakan Yardıması Prof.
Ekrem Pakdemirli tarafından göreve geti-
rilmişti.
Daha doğrusu Yabancı Sermaye'nin o dö-
nemdeki baskanı Osman Ünsal, bir yurtdı-
şı gezisindeyken görevden alınmış, yerine de
Unsal'ın yardımcısı Demirkıran getirilmişti.
Ama Demirkıran, bir türtü Unsal'ın yardım-
cısı olmaktan kurtulamadı. Çünkü seçim
sonrasında Hazine'de yapılan organizasyon
değişiklikleriyle DPT'nin uygulamalı bölüm-
leri Hazine'ye baglandı. Bu arada Pakdemir-
M'nin son dakikada görevden aldığı Osman
Ünsal da DYP'den Hazine'ye geçen bölüm-
lerin de bağlandığı müsteşar yardımcılığına
getirildi. Yani yine Demirkıran'ın patronu ol-
du.
Anlaşılan bu ast-üst ilişkisi yürümeyecek.
RAM'da işten çıkarmalar
Koç'üYı dış ticaret şir-
keti RAM'da geçen
günlerde önemli mik-
tarda personel işten çı-
kartıldı. Çünkü diğer pek çok büyük ihracat-
çı şirkette olduğu gibi RAM'da da elinde çan-
tası dolaşan satış elemanlarına ihtiyaç kalma-
dı.
RAM, "günün koşullanna göre" yeniden
yapılanıyor. Bu çerçevede Koç'un yurtdışında-
ki ithalat şirketi Kofisa ile birleşti. Artık bura-
dan gönderilen satış eiemanlarıyla dışarıda
mal pazarlama değil, yurtdışına yerieşerek
dağıtım şirketteri aracılığıyla malı "yerinde"
pazarlama yoluna gidiliyor.
Kofisa'nın Cenevre'deki merkeziyte Mila-
no ve Frankfurt'taki şubelerı, bu dogrultuda
RAM'ın dağıtım şirketlerine dönüşüyor. Bu
arada Londra'da Ibrahim Yazıcı'nın başında
bulunduğu Arnes firması da dağıtım grubu-
nun Londra ayağı olarak çalışıyor. Arnes'in adı
da değişmiş, BEKO U.K. olmuş.
Bu reorganizasyon çerçevesinde satış ele-
manlarmın yanı sıra halkla ilişkiler ve hukuk
servisi gibi departmanlara da gerek kalmadı-
ğından, buralardaki personel "srfırlanmış."
Aynca RAM'a fason üretim yapan küçük teks-
til atelyeleri kapatılmış.
Türkiye'de üretilen Arçellk'lerin, bu şirket-
ler aracılığıyla yurtdışında pazarlanması
amaçlanıyor. Zaten kısmen başlamış da. Ama
bizim Arçelik'lerin A/rupa'daki adı BEKO. Ne-
denine gelince: Saatçi-Saatçi firması tavsi-
ye etmiş. "Bakın Japonlara kısa, dört harf-
II Sony demisler. Çok iyi akılda kalıyor. Ç
harfi Avrupa'da yok. Siz en iyisi BEKO'yu
dünyada tanıtın."
BEKO ismini Avrupa'da oturtmak uğruna,
Londra'daki şirketin adı bile değişmiş. Oysa
Arnes çok düşünülerek bulunmuş bir isim-
di. Hatırlayacaksınız, vehbi Koç'un dört ço-
cuğundan Rahmi Koç'un R'si ile isimleri S
harfiyle başlayan üç kız kardeşin S'leri alın-
mış ve İngilizce telaffuz edilerek Arnes keli-
mesi bulunmuştu.
8u arada Türkiye'de de bir süredir "BEKO
dünya markasıdır" türünden reklamlar yapı-
lıyor. Anlaşılan bu reklamların "sırrı" da
Saatçi-Saatçi'nin tavsiyesinde yatıyor.