15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURİYET/13 KDV pazariıgı • ANKARA (ANkA) — Memur maaşlan ve işci Ocrctlerindeki artışlara karsılık vergi iadesi tutar ve oranlannda önemli biı <fc|i$iklik yapılmaması aonucu iade iyice eridi. llkokul mezunu en düşük «ierecedeki memurua aldığı •vergi iadesi 1986 yıknda sjuaşuun yüzde 18.9'una lraryıhlt gelirken oran son snaas artışı ile birlikte yüzde 6.8'e geriledi. Servüi — CThemical ve Manufaaurers Hanover firmaları yeni yılla tvirlikte birleşti. Chemical Bankası adını alan yeni fannka böylece ABD'nin en tvuyük ikinci bankası oldu. Chemical, birleşmenin ne •pbi sonuçlar doğuracağını naüsterilerine anlatmak için b i r reklam kampanyası t>aslatacak. Benzinde buçuklu KDV • ANKARA (ANKA) — AJcaryakıt ürünlerinde KDV oranının yüzde 13.5 olması v e yazar kasaların küsüratlı oranlar üzerinden işlem yapmaması nedeniyle satıcılar satış fişlerini elle düzenleyebilecek. MaJiye ve Gümrük Bakanlığı'nın Resmi Gazete"de yayımlanan tebliğiyle akaryakıt satıcılannın elle satış fışi düzenlemesine izin verildi. Kutlutaş işçisi Ankara'da • ANKARA (AA) — Kutlutaş'ın fstanbul Ataköy şantiyesinde çalışan 180 işçi, kıdem ve ihbar tazminatları ile 3 aylık maaşlannı alamadıkları gerekçesiyle işvereni protesto e'mek için Istanbul'dan Ankara'ya geldiler. Görüsmelerin sonunda işçilere 3 aylık maaşlarının ödeneceğini söyleyen işveren yetkilileri, kıdem ve ihbar tazminatlannın ise daha ileri bir tarihte ödenecegini belirttiler. Belediyeden dolarlâ kira • KOCAELİ (AA) — Körfez Belediyesi, nhtım ve asfalt şantiyesini dolar üzerinden kiraya verdi. Atalar mahallesinde buiunan eski nhtım, yıihk 250 bin dolar ve yüzde 20 kâr payı karşılığı "Rota Denizcilik" firmasına kiralandı. SSK bölge mtidtir kadroeu • ANKARA (ANKA) — Genel kadro ve usul hakkında kanun hükmünde kararnamenin ek cetvellerinin SSK Genel Müdürlüğü bölümünde deği$iklik yapüdı. Yapılan değişiklikle, SSK Bölge Mttdür ve Müdür Yardımcılığı kadroları kaldınldı. Sermaye piyasasına öneri • İSTANBUL (AA) — Borsa Aracı Kurumlar Yöneticileri Derneği, sermaye piyasasının teşviki için vergileme rejiminde yapılabilecek değişikliklere ilişkin önerilerini açıkladı. Demekten yapılan açıklamada, sermaye piyasasının öncelikli sorununun talebin büyütüJmesi, kahcı küınması ve bu amaçla kurumsal yatırımcılara ilişkin düzenlemelerin yapılması olduğu bildirildi. Mevdııatta artış .__ • ANKARA (ANKA) — Toplam mevduat, 6-13 arahk günleri arasında 2 trilyon 250 milyar lira artarak, 95 trilyon 783 milyar liraya yükseldi. Merkez Bankası verilerine göre, toplam mevduatın en önemli bölümünü oluşturan vadeli tasarruf mevduatı anılan dönemde 553 milyar lira artarak 63 trilyon 208 milyar liraya ulaştı. Beyaz ete alışamadık • SAMSUN (AA) — Türkiye'de, yılda kişi başına 6 kilogram tavuk eti tüketildiği bildirildi. Tarım-lş Sendikası'nın yaptığı bir araştırmada, 'beyaz et' olarak tanınan tavuk eti tüketiminin ülkemizde, Batı Avrupa ülkelerine oranla düşük olduğu beürtildi. Imar Bankası'nın hem alacaklarıyla hem de çalışanlarıyla başı dertte Imar, mahkeme kapısmdaEkonomi Servisi - Alacakla- rını tahsil için sık sık mahke- me yoluna giden İmar Banka- sı bu kez çalışanlamla mah- kemelik. Çalışanların Emekli Sandığfna ait Bostancı'dakı 50 milyar lira değerindeki ar- sanın kullanımı konusunda Emekli Sandığı Vakfı yöneti- mi ile banka yönetimi birbiri- nedüştü. Bu arada tmar Bankası. Günaydın'a da son darbeyi indırebilmek için dört koldan saldınyor. Gazeteler yeni isimler altında ilan ve satış ge- lırlerini bankadan kaçırınca. İmar Bankası alacağını kur- tarmak için çareyi "gazetele- rin yavuunı durdurmakta" gör- tneye basladı. Arsa olayından sonra İmar Bankası, 40 dolayında perso- neiini işten çıkarttı ve Emekli Sandığı Vakfı Genel Kurulu'n- da usulsüzlük yapıldığı ge- rekçesiyle mahkemeye baş- vurdu. Banka aynca, sandığa yatırması gereken primleri de yatırmadı. Böylece sandık emeklilerinin ocak maaşını ödeyemedi. Bununla da yetin- meyen banka, Emekli Sandığı Emekli Sandığı Vakfı, primleri ödemediği için İmar Bankası'nı mahkemeye veriyor. Vakıf yöneticileri, aynca Kemal Uzan'ı Başbakan Demirel'e şikâyet ettiler. Günaydın Gazetesi'nden alacağını kurtarmak için son darbeyi vurmaya hazırlanan İmar Bankası, matbaa makinelerine el koyma girişiminin yanı sıra ipotekli binaları satmaya ve gazeteleri çıkartan yeni şirketi borçlandırmaya çalışıyor. Vakfı"nın hesabını banka bünyesinden çıkartarak Zira- at Bankası Beşiktaş Şubesı'ne aktardı. Buna kârşılık Imar Ban- kasfndan işten çıkartılanlann da aralarında bulunduğu grupla birlikte Doğan Sigorta Emekli Sandığı Vakfı yöneti- mi Kemal L'zan'ı Başbakan Demirel'e ve Çalışma Bakan- lığı'na şikâyet etti. Vakıf Ge- nel Müdürü Tuna Sözer, Demirel'in konuyla ilgilenece- ğıni belirtti. Maaşını alama- yan 144 emekli dün Kemal Uzan'a birer telgraf çekti. İmar Bankasfnın Vakıfa 1 milyar lirası prim borcu, 1 milyar lirası da temerrüt faizi olmak iizere toplam 2 milyar lira borcu bulunduğunu belir- ten Tuna Sözer, bunun için hukukçulann hazırlıklannı tamamladıklannı ve pazartesi günü Şişli İcra Tetkik Hâkim- liği'ne başvuracaklannı açık- ladı. Teftiş Kurulu'nda müfettiş iken işten çıkartılanlar arasın- da yer alan Tuna Sözer, Ke- mal Uzan'ın arsayı ele geçire- bilmek için Vakıf yönetimini zor duruma düşürmeyi amaç- ladığını, bu nedenle de primle- ri yatırmadığını ileri sürdü. Daha önce haciz karan al- dığı Avcılar'daki matbaa ma- kinelerine el koyma girişimin- de buiunan Imar Bankası. 92 f DENNEBEKLİYORLAR? Narin'in gözlükleri pembe Ekonomi Servisi - Tekstil Işverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, 1992'de Türk Lirası'run daha az değer kaybedeceğine, enflasyon oramnın da 1991'in altında kalacağına inanıyor. "1992'nin enffatsyonu yüzde SO'yi, doların Türk Lirası karşıhf ı da 7 bin lirayı asmaz" diyen Narin, en çok hükümetın sanayiciye yaklaşımından memnun. ' Narin, "Bu hükümet her kesim ile samipıi diyalog içine girdi. Sanayici ile de sağlıkiı bir diyalog kurulması islegi görüyonız. Saoaykiye de işçiye de umut verdiler" diye konuşuyor. Kısmen pembe bir tablo Halit Narin çizdiği 1992'de yatınm konusunda büyük bir atılım beklemediğini belirten Narin, bu konudaki sorumuzu, "Maziye bak, ne kadar sendik" şarkısını hatırlatarak yanıtladı. Narin Tekstil, Narin Kadife ve Marmaris'teki Martı Motel gibi kuruluşlann sahibi olan Halit Narin, şirketlerinde 1992'de 4-5 milyon dolarhk yatırımı hedeflediğini belirtiyor. Narin, "Tabii yine de yatınm karanmız, ekonomik istikrar pakeüne baglı. Pakel beyecan yaraUcak kararian içerebiür" diyor. 1992'deki tek korkusu "dampingli üriin itbalatı" olan Narin, "Eger aotidamping kararian uygulanamazsa, 1992 tekstile bye-bye yılı olacak" diye konuşuyor. 1991 yılında birçok şirket zor durumda kaldı Borç sarktı, icra patladı ŞENOL KONUKÇU ödeme güçlüğünün yoğun olarak yasandığı 1991 yılında, borçlanm ödemeyenler hakkın- da yalnızca İstanbul'da yapılan icra takibi sayısı 575 bin 132'yi buldu. Piyasadaki durgurüuğun ya- nı sıra, Körfez Savaşı ve yüksek kredi faizlerinin de etkisiyle 1991 şirketler için sıkıntılı bir yıl oldu. Birçok şirket iflasın eşiğine geldi. Çok sayıda tanınmış fir- ma da borçlardan kurtulmak ve rahat soluk alabilmek için çareyi konkordato ilan etmekte buldu. Daha yaygın bir eğilim ise Körfez Savaşı ile ortaya çıkan 'borç takma' oldu. Savaşı baha- BÜYÜK ŞİRKETLERE GİRMEK YA DA İŞ DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER MULAKATI NASIL GECERSİNİZ? TÜRKİYE'DE BELLİ BAŞLI ŞİRKETLERE GİRERKEN, MÜLAKAnA SİZİ HANGİ SORULAR BEKLİYOR?... NASIL CEVAPLAR VERMELİSİNİZ?... NE ŞEKİLDE HAZIRLANMAUSINIZ?... DEĞERLENDİRMELER NASIL YAPIUYOR?... MULAKATI GEÇMENİN PÜF NOKTALARI NELER? YAMAN TÖRÜNER: "BAZI ÖNLEMLERLE 1992 "BORSA YIU" OIABİUR" İSO BAŞKANI MEMDUN HACIOĞLU PANORAMA'YA ÖZEL KONUŞTU EFA ANIAŞMASI HANGİ SEKTÖRLERİ NASIL ETKİLEYECEK? İHRACATI GEUŞTİRME MERKEZİ ARAŞTIRDI... JAPON PAZARINA GİRMEK GÜÇ DEĞİL • MERİÇ KÖYATASI GÖKOVA KAMPANYASINI ANLATIYOR DÜNYA EKONOMİSİ RESESYONU ATLATABİLECEK Mi? MNORAMA ne eden birçok firma, çek ve se- net ödemelerini geciktirdi. Şirketler arasındaki borç ta- kiplerinin yanı sıra küçük çap- ta borçlanm ödemeyen ücretli- ler de sık sık icra takipleri ile karsılaştılar. Odenmeyen çek ve senetler- den ötürü başlatılan icra takip- leri, adliyelerde icra müdürlük- lerinin en yoğun birimler olma- sına neden oldu. Büyük çaplı icra takiplerinin yaru sıra, odenmeyen ev kirası, beyaz eşya veya ansiklopedi tak- sitleri nedeniyle yapılan icra ta- kibi ve sonucunda gerçekleştiri- len hacizler birçok aileye zor an- lar yaşattı. Hacizler nedeniyle işyerini kapatmak zorunda kalan küçük işletmeciler ve iflas veya borcu- nu ödeyememeyi kendine yedi- remeyip yaşamına son veren isa- damları ekonominin portresini çizdi. 373 bin 843 olan 1990 yıhna göre yüzde 35 civannda bir ar- tışla 572 bin 132'ye ulaşan icra takibindeki artışın ekonomide- ki durgunluğun göstergesi oldu- ğunu kaydeden FkMsat Profesö- rü Erdogan Alkio. "tcra iflas ve protostolu senetlerin yoğun- laşinası, geçen yılın bir durjtmı* luk yılı oldugunu gösteriyor" dedi. Hükümetlerin sürekli 'dur- kalk potitikaa' uygulamalannın durgunluğu körüklediğini de kaydetti. Özelleştirmeye yeniyasa hazırhğı ANKARA (AA) — Özelleş- tirme konusunda, hukuksal so- runları gidermek ve netlik ka- zandırmak amacıyla yeni bir ça- lışma baslatıldı. Yapılan çalışma ile özelleştir- menin temel stratejileri belirle- necek kavramlar, tanımlar ve süreçlere açıklık getirilerek te- mel ve tek bir özelleştirme ya- sası oluşturulması yoluna gidi- lecek. Yetkililer "mevcut kanunlar" ile Özelleştirme programmı yü- rütüp basanya ulaşmanm müm- kün olmadıgını belirterek yeni temel yasa ile hukuksal açıdan bazı sakıncaların da ortadan kalkacağını bildirdiler. özelleştirme programmın hız- h yürümesi için yeni bir örgüt- lenmeye gidilmesi de öneriliyor. Buna göre özelleştirme konu- sunda uygulayıcı organ yine Ka- mu Ortakhğı İdaresi olacak. An- cak karar mercii olarak, üye sa- yısının daha az olduğu Savun- ma Sanayii İcra Komitesi'ne benzer bir kurul ya da komite kurulacak. EKONOMİDE KULİS MERAL TAMER diğer yandan gazetelerin ipo- tekli binalannın satışı için de mahkemeye başvurdu. İmar Bankası'nın Asil Nadir'le da- ha önce. yapılan borç ödeme anlaşmasını da geçersiz kıla- rak, geçmişteki icra takiple- rinden vazgeçmediği, eski şir- ketlerin devamı olduklan iddiasıyla muvazaa davası açarak gazeteyi çıkaran yeni şirketleri de borçlandırmaya çalıştığı ve alacak çemberini böylece daha da daralttığı kaydediliyor. Mahkeme karanna daya- narak Yeni Günaydın, Süper Tan ve Ekonomik Bülten Ga- zeteleri'nin yayınında kullanı- lan Avcılar'daki matbaa ma- kinelerini haczetmeye çahşan, ancak engellemevle karşılaşan İmar Bankası avukatı Sümer Altay, "Valilik ve tçişleri Ba- kanhğı'na başvurarak gerekli güvenlik önlemlerini sağladık- tan sonra, haciz kararını en kı- sa sürede veniden uygulamaya koyacağız. Makineleri matbaa binasından kaldırarak bir de- poda muhafaza altına alaca- ğız" dedi. Veb Grubu'nun Flyay adlı şirketine ait oden- meyen 8 milyar liralık bir se- net nedeniyle temmuz ayında alınmış bir haciz karan bulun- duğunu kaydeden Sümer Al- tay, bu şirketin sahibi bulun- duğu matbaa makinelerinin muhafaza altına alınması icin yaptıklan başvurunun da Is- tanbul 6'ncı İcra Hâkimliği'nce onaylandığım ifade etti. Mali- ye'nin de alacağı nedeniyle bu makineler üzerinde ipoteği bu- lunduğu ve tahsilatta önceliğin devlete ait olduğu yolundaki açıklamalann da doğru olduğu- nu söyleyen Sümer, "Ancak bi- i zim makineleri koruma altına almamız, Maliye'nin alaca- ğını devre dışı bırakmamız anlamına gelmez. Maliye'nin alacağı da bizim yaptığımız iş- lemi engellemez. Mallar satı- lır, alacaklılar arasındaki bö- lüşümde öncelik Maliye'ye ait olur. Bövlece biz maiları ko- nıyarak Maliye'nin de hakkını korurauş olacağız"şeklinde konuştu. Bakalım kime dokunacaklar?Ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı Tansu Çiller'in hafta başında Ankara'da özel sektör temsilcileriyle yaptığı toplantı galiba pek kimseyı memnun etmedi. Belki en memnun olan Çiller'in kendi- si olmuştur. Çünkü TÜSİAD'- dan İSO'ya, EBSO'dan TZOB'a ve TOBB'ye kadar çok sayıda meslek odası ve derneğin yöneticilerinı pazar- tesi sabahı Başbakanlık'ta toplayan Devlet Bakanı Çil- ler, kendi mesajlannı ilettik- ten hemen sonra toplantıdan ayrıldı. Toplantıya katılan bir işadamının deyişiyle öğret- menlik kimliğinden yine ta- vfz vermedi.' Çiller, bu toplantıda işa- damlarına "Sizlerden 2 önemli isteğim var" dedi: 1—Tasarruf yapın. Gereksiz harcama kalemlerinizi azaltın. 2—Fazla zam yapmayın. Zamlarınızı bir süre sınıriı tu- tun. Çiller'o göre enflasyonun yavaş yavaş indirilmesi pek mümkün değildi. Gelecek yı- lın ağustos-eylülünde enflas- yonun iniş trendine girebil- mesi için psikolojik olarak da hazıriık gerekti. "Biz bu konuda devlet olarak örnek olacağız, siz de bizi takip edeceksinlz' diyen Çiller, devletin KİT zamlarına, aslında gerektiği haide bir süre ara vereceği- ni, yani yeni zamlar yapılma- yacağını ısrarla vurguladı. Çiller, aynca "Bundan böy- le devletin tek bir araba ya da lojman aldığını görmeyeceksiniz" diyerek çok net bir tavır ortaya koydu. Enflasyonla mücadelenin önemli bir yönü 'de tüketim- den tasarrufa yönelmek ve yeni fonları, kaynaklarm bir bölümünü de böylece sağla- maktı. Devlet bu konuda ön- cü olacaktı, zaten devlete ör- nek olmak yakışırdı. Ama sa- nayiciler de bunu izleyecek- lerdi. Çiller sanayicilere, "Siz de gereksiz harcamalarınt- zı kısın, tasarrufa yönelin. Slrketlerinizdeki harcama Altınok, "Ben kime dokunacağıma karar vermekte çok zorlanaçagım" demiş. İstikrar paketinde her kesime bir miktar ! " dokunulacağı" anlaşılıyor. kalemlerini yenkJen gözden geçirin ve böylece malh/et- lerin artmasını önlersiniz, daha az zamla yetinmeniz mümkün olabilfr" dedikten sonra salonu terk etti. Meslek odaları ve sektör temsilcilerinin dileklerini din- lemek ise Hazine Müsteşarı Tevflk Altınok ile Müsteşar Yardımcısı Osman Ünsal'a kaldı. Toplantıda kendilerine 15'er dakikaiık süre verilen sektör temsilcilerinden he- men tümü son yıllarda çok mağdur edildiklerinden ya- kındılar. Sanayiciler son yıllarda dengen/n kendi aleyhine bo- zulduğundan yakınırken, tu- rizmciler de tarım sektörü- nün temsilcileri de son dö- nemde vurgun yediklerini be- lirttiler ve "Biz geçen dö- nemde yeterlnce sıkıntı cektlk, artık biraz da diğer- leri.." demeye getirdiler. Sektör temsilcilerini sabır- la dinleyenHazine Müsteşa- n Altınok, iki sitemde bulun- du. Birincisi temsilciler, bu görüşmeye gelirken somut öneriler getirmemişler, yuvar- lak talep ve tavsiyelerde bu- lunmuşlardı. Örneğin herkes 'enflasyon düssün' diyordu, ama enflasyonun nasıl düşü- rülecegi konusunda somut hertıangi bir öneri yoktu. Ya da herhangi bir kanunun her- hangi bir maddesine atfen bir düzenlemeden söz eden de yoktu. Bu kadar yuvarlak ve genel önerilerle bir yere va- rılamazdı. Altınok'un ikinci sitemi ise "Biz geçen dönemde çok sıkıntı çektik, bu konuda sı- ramızı savdık" diyen sektör temsilcilerineydi. Altınok, "Hepiniz o kadar yakındı- nız, ortaya öyle bir tablo çı- kardınız ki, şimdi ben bu tablo karştsında kime doku- nacağıma karar vermekte çok zorlanaçagım" diye bir saptama yaptı. İstikrar tedbir- lerinden her kesimin bir mik- tar nasibini alacağını vurgu- layan Attonak, "Herkese bir ölçüde dokunulacak her halde" diyerek toplantıyı ka- partı. TEKFEISrin cirosu 5.25 trilyon TEKFEN Holding, 1991 yı- lında Amerikan Dolan'nın TL karşısında yüzde 74 gibi yük- sek oranlı değer kazanması- na rağmen, dolar bazında ci- rosunu korudu, hatta arttırdı. 1990 yılında 1 milyar 184 mil- yon dolar ciro yapan Tekfen Grubu'nun 1991 yılı konsoli- de cirosu 1 milyar 263 milyon dolar oldu. Bu rakamlarm Türkçe ifa- desi şoyle. Tekfen Grubu 1990 yılında ortalama dolar değerini 2612 lira olarak ka- bul etmiş. Bu durumda gru- bun 1990 yılı konsolide ciro- su 3 trilyon 93 milyar lira oluyor. 1991 yılı içinse ortala- ma dolar kuru 4160 lira olarak alınmış. Şu anda hesapların noktası virgülü konmarnış ol- makla birlikte 1991 yılı konso- lide ciro 5 trilyon 255 milyar lira dolaylarında. Şirketlerin birbirlerine sat- tıklan malların ait arta toplan- Feyyaz Berker masıyla, yani biri üretim ya- pan, diğeri ise üretim yapan şirketin mallannı pazarlayan iki şirketin ciroları ait alta ek- lenerek yapılan ciro hesabın- da ise 1991 yılı için 1 milyar 630 milyon dolarlık bir ra- kam görülüyor. Bu rakamın Tk olarak ifadesi 6 trilyon 780 milyar lira, ki bazı büyük holdıngler ciro hesabını bu yöntemle yapıyor TEKFEN'in 34 şirketi, 10 bini aşkın çalışanı var. Büyük ihracatçı şirketler arasında yer alan Tekfen Dış Tlcaret 200 milyon dolar ciro yapmış, İnşaat grubu da başanlı bir yn lı geride bırakmış, 2 trilyon It-' ra ciro yapmış. Ancak diğer müteahhitlerin olduğu gibi Tekfen'in de otoyol inşaatla- nndan dolayı devletten alaca- ğı 90 milyon doiarı bulmuş. Bugünkü dolar fiyatıyla 450 milyar lirayı aşkın. Toros Gübre ise 1991'in ilk yarısında Körfez krizi nede- niyle yediği darbeyi ikinci ya- rıda telafi etmiş. Cirosu 400 bin dolar dolaylarında. Mls Sut de başanlı bir yılı geride btraktı. DİSÜTAŞ'ı satın ala- rak büyüdü. Yoğurda girdi. Tekfen Ampul ise ithal ampullerle mücadele ediyor, dolayısıyla bu aralar bir du- raklama dönemi geçiriyor. TÜPRAŞ'a talip Fransa'nın 4. büyük kuruluşu olan dev akaryakıt şirketi Erf-Aquitaine, Ankara'da ilk benzin istasyonlarını actı. Fransız Renautt ve Türk Oyak firmalarıyia üçte bir eşit ortak- lar olarak Türkiye'ye gelen Elf, sadece Shell, Mobil ve BP gibi petrol şirketlerine rakip olmakla kalmayacağa benziyor. Ankara'daki bazı kuş'arın uçurduklan ha- berlere bakılırsa Elf, TUPRAŞ ve Petrol Ofi- si gibi özelleştirilmeleri gündemde olan ku- ruluşiarı da yakından izlıyor. Hatta bazı ben- zin istasyonlarının satın alınması konusun- da pazarlıkların başladığı bile söyleniyor. Petrol Ofisı ile pazarlıkta söz konusu olan, benzin istasyonlarının Elf'e satışıymış. TÜPRAŞ'a olan ilgi daha da "derin..." TÜPRAŞ'ın bir bölümü halka açıldı, geri- sinin de "paket satışı" söz konusu. İşte Elf, bu paket satışa katılıp Türkiye'de rafineri sa- hibi olmak için kolları sıvamış. Şu günlerde harıl harıl çalışıyormuş. Kadere bakAnkara'da topun ağzındaki bürokratlardan biri de Yabancı Sermaye Baskanı Aflf De- mirkıran. Demirkıran, seçimlere 15-20 gün kala o dönemin Başbakan Yardıması Prof. Ekrem Pakdemirli tarafından göreve geti- rilmişti. Daha doğrusu Yabancı Sermaye'nin o dö- nemdeki baskanı Osman Ünsal, bir yurtdı- şı gezisindeyken görevden alınmış, yerine de Unsal'ın yardımcısı Demirkıran getirilmişti. Ama Demirkıran, bir türtü Unsal'ın yardım- cısı olmaktan kurtulamadı. Çünkü seçim sonrasında Hazine'de yapılan organizasyon değişiklikleriyle DPT'nin uygulamalı bölüm- leri Hazine'ye baglandı. Bu arada Pakdemir- M'nin son dakikada görevden aldığı Osman Ünsal da DYP'den Hazine'ye geçen bölüm- lerin de bağlandığı müsteşar yardımcılığına getirildi. Yani yine Demirkıran'ın patronu ol- du. Anlaşılan bu ast-üst ilişkisi yürümeyecek. RAM'da işten çıkarmalar Koç'üYı dış ticaret şir- keti RAM'da geçen günlerde önemli mik- tarda personel işten çı- kartıldı. Çünkü diğer pek çok büyük ihracat- çı şirkette olduğu gibi RAM'da da elinde çan- tası dolaşan satış elemanlarına ihtiyaç kalma- dı. RAM, "günün koşullanna göre" yeniden yapılanıyor. Bu çerçevede Koç'un yurtdışında- ki ithalat şirketi Kofisa ile birleşti. Artık bura- dan gönderilen satış eiemanlarıyla dışarıda mal pazarlama değil, yurtdışına yerieşerek dağıtım şirketteri aracılığıyla malı "yerinde" pazarlama yoluna gidiliyor. Kofisa'nın Cenevre'deki merkeziyte Mila- no ve Frankfurt'taki şubelerı, bu dogrultuda RAM'ın dağıtım şirketlerine dönüşüyor. Bu arada Londra'da Ibrahim Yazıcı'nın başında bulunduğu Arnes firması da dağıtım grubu- nun Londra ayağı olarak çalışıyor. Arnes'in adı da değişmiş, BEKO U.K. olmuş. Bu reorganizasyon çerçevesinde satış ele- manlarmın yanı sıra halkla ilişkiler ve hukuk servisi gibi departmanlara da gerek kalmadı- ğından, buralardaki personel "srfırlanmış." Aynca RAM'a fason üretim yapan küçük teks- til atelyeleri kapatılmış. Türkiye'de üretilen Arçellk'lerin, bu şirket- ler aracılığıyla yurtdışında pazarlanması amaçlanıyor. Zaten kısmen başlamış da. Ama bizim Arçelik'lerin A/rupa'daki adı BEKO. Ne- denine gelince: Saatçi-Saatçi firması tavsi- ye etmiş. "Bakın Japonlara kısa, dört harf- II Sony demisler. Çok iyi akılda kalıyor. Ç harfi Avrupa'da yok. Siz en iyisi BEKO'yu dünyada tanıtın." BEKO ismini Avrupa'da oturtmak uğruna, Londra'daki şirketin adı bile değişmiş. Oysa Arnes çok düşünülerek bulunmuş bir isim- di. Hatırlayacaksınız, vehbi Koç'un dört ço- cuğundan Rahmi Koç'un R'si ile isimleri S harfiyle başlayan üç kız kardeşin S'leri alın- mış ve İngilizce telaffuz edilerek Arnes keli- mesi bulunmuştu. 8u arada Türkiye'de de bir süredir "BEKO dünya markasıdır" türünden reklamlar yapı- lıyor. Anlaşılan bu reklamların "sırrı" da Saatçi-Saatçi'nin tavsiyesinde yatıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle