15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 4 OCAK 1992 ^BLOKNOT V.VCMl K \TSI/ İki Olay, Bir Dizi Ders BONN — 31 Aralık 1991 salı günü cereyan eden iki oiay, Türkiye bakımından çok önemli gelişmelerin öncüleri sa- yılabilir: Bunlardan biri, Almanya'nın derhal geçerli olmak üzere, sabık Sovyetler Birliğı varıslerınden sekiz devleti daha tanımasıdır. Letonya, Litvanya, Estonya, Rusya, Uk- rayna ve Akrusya'yı Bonn zaten tanımıştı. Şımdi bunlara Moldavya, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkme- nistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakıstan da eklen- di. Demokratik şartların henüz gerçekleşmedıği gerekçe- siyle Almanya'nın şimdilik tanımadığı tek devlet Tacikis- tan'dır. Almanya, tıpkı Hırvatıstan'la Slovenya'nın tanınıp tanın- maması konusunda olduğu gıbi, burada da VVashington'a kafa tutmuştur ki Bonn yöneticileri için bundan bir iki yıl öncesine kadar bunu düşünmek bile cüret anlamına ge- lirdi. Ancak ışin Türkiye açısından asıl önemli yanı, Bonn ve VVashıngton arasındaki itişmeden zıyade (o da önemli ama ayn konu!) Almanya'nın dıplomatık ılişkılere paralel olarak derhal ekonomık ılişkıleri de geliştirme program- ları hazırlamakta oluşudur. Şimdı Bonn, bir yandan yeni temsilciliklerin masrafları için 1992 bütçesıne yeni bir fa- sıl ekler ve büyükelçilik makamlarını ucuza mal etmek için İngiltere ile ortaklaşa kullanılabilecek büyücek ve elve- rişli bınalar arama yoluna gıderken aynı zamanda 'eko- nomik delege büroları' da kurmak üzere çalışmaiarını sür- dürüyor. 'Alman Ekonomisi Doğu Komitesi' Yönetmeni Karl- Hermann Fink daha da ileri giderek söz konusu yeni dev- letlerdekı ekonomık ve resmi kurumlarla ilişkilerı daha da hızlandırmak ve yoğunlaşt»rmak amacıyla orta düzeyli ek aracı kuruluşlar da ^ Gelişmeler, Türkiye'nin bir yandan kendine olağanüstü yakın Türki cumhuriyetlerle ilişkilerini yoğunlaştırmada ne kadar isabetli davradığını kanıtlarken öte yandan bu konuda sahip olduğu avantajlann da büyük bir hızla azalmakta olduğunu haber verirgibi. öneriyor. Bir ekonomik dele- ge bürosuyla ek ör- gütlerin ilk kurulaca- ğı Türki cumhuriyet muhtemelen Kazakis- tan olacak. Almanlar, gerek büyüklüğü ve potansiyeli, gerekse halkının önemli bölü- mü Rus ve Ukran asıllı olduğu için Ka- zakistan'a özel önem verıyorlar. Nitekim Dı- şişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher'in şimdıye kadar ziyaret ettiği ilk ve son Orta Asya Türk devleti Kazakistan olmuştur Bu gelişmeler bir yandan Türkıye'nin, kendine olağanüstü yakın bu ülke- lerle ilişkilerini yoğunlaştırmada ne kadar isabetli davran- dığını kanıtlarken öte yandan yine Türkiye'nin, soy, dil ve kültür yakınlığı dolayısıyla sahip olduğu avantajlann bü- yük bir hızla azalmakta olduğunu da haber verir gibi. Bu- nun ne anlama geldiğini fark etmek için sadece Alman- ların bu tür işlere -bir başladılar mı- nasıl yüklendiklerını hatırlamak kafidır. Kısacası Türkiye, eğer avantajlarının semeresını gerçek- ten almak niyetindeyse, elini çok daha sıkı tutmak zorun- da. 1991'in son günü Türkiye açısından cereyan eden ıkin- ci önemli olay ise ilk bakışta -ama sadece ilk bakışta!- "polisiye" nitelik taşıyor! Geçen salı Fransız Hazır Kuvvet Polisi (ORS) Marsil- ya'dakı bir kılıseye girerek orada açlık grevi sürdüren 50 kadar Kürt sığınmacıyı feci şekilde copladı ve dağıttı. Aç- lık grevine sebep, Fransız hükümetinin, ülkedeki 13.600 " Kürt sığınmacıya, "Ülkeyi terk edin!" çağrısı yapmış olma- sıydı. Açlık grevcileri bu kararı protesto ederek geri alın- masını sağlamak istiyorlardı. Peki, Paris hükümetinin bu kararı ne anlama gelıyor? Bir kere her ipini koparıp kapağı Avrupa'ya atanın polıtik sığınmacı olmadığı, bırçoğunun ekonomik amaçlar güt- tüğü gerçeğinin artık Fransa'da da ıdrak edilmiş olduğu anlamına geliyor. Açıkçası Paris, Türkiye kökenli bu Kürt- lere şöyle diyor: "Bakın, hükümetiniz inandırıcı biçimde, artık insan haklarına tam anlamıyla riayet edeceğini be- lirtti ve biz de buna güveniyoruz. Onun için bundan böyle ömrünüzün sonuna kadar sizlen beslemeye niyetimiz yok. Gidin, Ankara'daki demokratik hükümetinizle ne haliniz var- sa görün!" Gerçekten de mesela bundan üç dört ay önce Fran- sa'nın Kürt sığınmacılara karşı şiddet kullanması, orada kamuoyunu ayağa kaldırır, üstelik Madame Mitterrand'ın da "gazab-ı şâhânesini mûcib" olurdu. Oysa bugün Ma- dame da bu yüzden Noel ve yılbaşı tatılini bozmaya ge- rek görmüyor. Ama en az bunlar kadar önemli bir başka sebep daha var: Fransa 1990'larda beraberce milyarlık işler çevirmeyi tasarladığı Türkiye'yi artık itip kakmak is- temiyor. Üstelik bu sayede Almanya'ya da bir iki madik atma fırsatını hesaba katınca. OKÇİDOGUKONFERANSI Görüşmeler tehlikedeDiş Haberier Servisi — tsrail ile Filistinliler arasında bu kez 12 Filistinlinin sınırdışı edilme- si kararı yilzünden çıkan sürtüş- me Ortadoğu banş görüşmele- rini tehlikeye soktu. Filistin he- yeti Washington'a gitme tarihi- ni ertelerken ABD, Israil'i ağır bir dille kınayarak Filistinlileri sınırdışı etme karannı geri cek- mesini istedi. tsrail Savunma Bakanı Moşe Arens ise hiçbir baskırun Israil'i karanndan dön- düremeyeceğini söyledi. Filistin Kurtuluş örgütü (FKÖ) sözcü- sü Ahmed Abdinrthnımn, banş görüsmelerine heyet gönderen Urdün, Suriye ve Lübnan ile da- nışmalarda bulunduktan sonra 48 saat içinde görüşmeleri boy- kot edip etmeme kararı alacak- lannı söyledi. Filistin heyeti söz- cüsü Hanan Aşravi de şimdilik yalnızca Washington'a gitme ta- rihini ertelediklerini, boykot yö- nünde bir karar alınmadığını açıkladı. Gazze Şeridi'ne yerleştirilen Yahudileıden birinin öldürülme- sine misilleme olarak alındığı ögrenilen lsrail'in kararı, Filis- tinlilerce, "banş gönismelerini fikamava yöndik bir karar" ola- rak değerlendirildi. ABD, lsrail'in işgal altında- kı topraklarda bulunan 12 Fi- listinliyi sınırdışı etme karannı şiddetle kınadı. Dışişleri Bakanlığı sözcusü Rk- hard Boucher alışılmadık ölçü- de sert demecinde, "ABD, Filis- ttalileri sınırdışı etme karann- dan ötünı Israil'i şiddetle kına- maktadır. tsrail'i karannı göz- den geçirmesi ve geri çekmesi Için oyarmış bulunuyoruz" de- di. Alınan kararın Filistin-lsrail görüşmeleri öncesine rastlama- sına bir anlam veremediklerini belirten Boucher, ABD'nin her şeye karşın Filistin heyetinin Washington'a gelip görüşmele- ri sürdürmesini istediğini söyle- di. tsrail ise hiçbir baskımn Fi- listinlileri sırurdışı etme karan- nı geri aldıramayacağını bildir- di. Savunma Bakanı Moşe Arens, dün televizyonda yaptı- ğı konuşmada "ABD baskısının bile" tsrail'i söz konusu karann- dan caydırmayacağını söyledi. "ABD yönetimi, bu baskıiann bizi etkilemeyecegini iyi bilir" diyen Arens, Filistinlilerin Was- hington'a gitmekten vazgeçme- lerinin tsrail ile banş yapmak is- temediklerini göstereceğini öne sürdü. KKTC lideri' lamansız anlaşma Türkiye'nin başına daha büyük dertler açar* Denktaş'tanAnkara'ya mesajLEFKOŞA (Cumhuriyel) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns sorununun çö- zümü konusunda Türkiye'yi uyararak "zamansız bir anlaş- maBin Türkiye'nin başına dert açacağım" söyledi. Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin de çözüm için "iki tarafın masaya oturmasj" gerektiğini vurguladı ve "Dış baskılaria ve keyfi tak- dirlerle çözüm sağlanatnaz" dedi. Dışişleri Bakanı Çetin'in KKTC gezisi dün başladı. Anka- ra ile Lefkoşa arasındaki ortak politikaların gözden geçirilme- sini hedefleyen gezi, Rum tara- fının tepkisine yol açtı. Rum yö- netimi, Çetin'in ziyaretini BM KKTC'yi ziyaretine dün başlayan Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in onuruna verilen yemekte konuşamDenktaş, 'Kıbns sorunıma zamansız çözüm Türkiye'ye dert açar' dedi. Çetin de konuşmasında, soruna dış baskılaria çözüm bulunamayacağını söyledi. Kıbns Rum kesimi Çetin'in ziyaretini protesto etti. Denktaş Genel Sekreterliği ve Güvenlik Konseyi nezdinde protesto etti. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün akşam Girne'de Dışişleri Bakanı Çetin onuruna bir yemek verdi. Denktaş, ye- mekte yaptığı konuşmada, Rumların 1963 yılında yıkılan cumhuriyetin ve hükümetin "nufaf olmadıklanru ve dünya- nın Rum tarafına bunu açıkça söylemesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Rnmlar bu oyunu sürdünne- ye çabşıyoriar, ancak bizün oyun oynamaya vaktimiz yoktur. Lüt- fen Türkiye Cumhuriyeti olarak dosüannıza ve dünyaya anlatı- nn Eğer insan baklan diyoriar- sa, biz insan haklanmızı istiyo- ruz. Eger yeni dönya düzeninde hukukun üstunlugü olacak di- yorlarsa, biz de Kıbns'ta bakkın ve hukukun saglanmasıııı istiyo- Bush yönetimi, Kıbns konusunda kalınan yerden devam edilmesini istiyor ABD: Dörtlti zirve iyi fikirWASHINGTON (AA) - Amerikan yö- netimi, "Ögffi taraflanfl çözüm tstefnMİe sa- •ümi olnuüan halindc", Kıbns sorununa iki-üç ay içinde çözüm bulunabilecegine inanıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, "Kıbns so- rnnnyla dofnıdan Ugili" üst düzey bir gö- revlisi, Bush vönetiminin son gelişmeler ışı- ğmda Kıbns a nasıl baktığını anlattı. Washington'un, görüşme sürecinin 1991 sonbahannda kesintiye uğramasından ra- hatsızlık duyduğunu belirten yetkili, yeni yıl ile birlikte "Her şcyin bıraküan yerden dcvaa etmesini istedikierini" bildırdi. Adının saklı tutuJmasıru isteyen ABD Dı- şişleri yetkilisi, şimdiye dek yapılan temas- larda, "ÖBemii ilerlemeler'^ kaydedildiği- ni belirterek, "BM, Güvenlik Konseyi, ABD ve •Inslararası toplulugun bunnn yi- Ü i i ya da beba edUmesini istemedi- büdirdi. Kıbns konusunda bir "takvim" amaç- lamadıklannı, ancak Güvenlik Konseyi'nin 1 nisana dek yeni genel sekreterden rapor beklediğıni hatırlatan yetkili, şöyle konuş- tu: "TakTİm yok. Ama 1991'de çok iyi is ya- pddı. GüvenBk Konseyi, BM, ABD ve alaft- lararas toptalok bu çauşmanın heba edil- mtmtA gerektifiııe inanıyor. Bu calışma ftadiye dek yapdanlardan çok daha ken- dtee özgü, farkü, daha radftal, daha ay- müta ve daha kapsamlı. Bn yitirilmemeli. Bıraktıfıııuz yerden devam etmeliyiz." ABD nin bu temaslarla, "Taraflaruı an- laşma zeminlne girmelerini, karşı görüşle- rin Itirtkinr InhifTfffnrr ] nlmlaîı»aıwıı Tr bdgeyi tamamlayıp imralanMik üzere New York'a geiecek kadar güven kazanmafaui- •ı" hedeflediğini kaydeden yetkili, şunlan söyledi: "Eğer taraflar samimiyse zirve iki, üç ay içinde olur. Çözüm isteklerinde samimi ol- daklanna inanmak istiyoruz. 17 yıldır sü- rea şey sonsnza dek böyle gjdemez. Taraf- lana siyasi esitUğicıe dayalı, iki kesimli, iki toptamhı federal çözüm, en alulcı ve man- bkh çözümdür." Yetkili, dörtlü zirveden çok, "Toplnm- lararası görüşmekre" ağırlık verilmesi yo- lundaki teze karşüık, "İki kavramuı birbi- ri tte çeUvmedigini ", ancak BM ve ABD'- nin "Denktaş-Vasilliu buluşmasını öngör- medigini" vurguladı. Yetküi, dörtlüzirve önerisinin Türkiye*- den geldiğini ve "iyi bir fikir" olduğunu vurgularken şimdi bu fikri izleyeceklerini ve ocak ayındaki ilk temaslarda dörtlü zir- ve için gerekli zeminin oluştunılacagını an- latü. ruz. Bizim Rum topraklannda gözümüz yoktur, ama Rum yö- netimini de kendi hükümetimiz olarak hiçbir zaman kabul et- meyiz. Türkiye'ye Kıbns konu- sunda zorluk çıkartmak istemi- yonız, ama bu sorunun çözü- münde vazgeçilmez parametre- ler vardır ve bu pararoetreler göz önüne aunmadan yapılacak za- mansu bir anlaşma, Türkiye'nin başına daha büyük dertler aça- caktır." Banş arayışının 28. yılına girdiğini hatırlatan Rauf Denktaş, "Bugüne kadar, ban- şı, Rumlarla uzlaşmayı saglaya- mamışsak, bunun sebepleri or- tadadır. Rum tarafı, kendisine 'Kıbns'ın meşru bükümeti' un- vanının armagan edilmesinden sonra, bizimle yetki paylaşımı- nı gereksiz görmüştür" dedi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin de yemekte yaptığı konuşma- da, bu ziyaretindeki temasları- nın iki ülke arasında var olan ilişkilere ve işbirliğine yeni bo- yutlar getireceğini söyledi. Çe- tin, dünyadaki son gelişmelerin gönül nzasıyla kurulmayan or- takhkların yaşayamayacağını gösterdiğine dikkat cekerek "Kıbns'ta çözüm de iki halkın gönüllü nzalanyla ve iradeJeriy- le olmalıdır. Dış baskılaria ve keyfi takdüierle Kıbns'ta çözüm sağlanamaz" şeklinde konuştu. Çetin, şunlan söyledi: "Hedefimiz ve amacunız, Ku- zey Kıbns'taki Türk halkının meşru haklaruu korumak, Kıb- ns Türklerinin yaşamlanm hu- zur içinde sürdürmelerini güven- ce altına almaktır." KKTC'deki temaslannı bugün de sürdürecek olan Dışişleri Ba- kanı Çetin, gece 23.20'de Anka- ra'ya hareket edecek. TtııeVıVı n m t P « t n Avustralya'ya yaptığı dört günluk zivaretini tamamlayan ABD Başkanı George Bush, dün sa- r » U » l l i l p i X » l C S i « J b a h sjn ga p u r «a gitmek üzere Melbourne'dan aynldı. Gezisinin ilk uç buçuk gününü olaysız at- latan Bush, onceki gün protesto gösterisiyle karşılaştı. Bush'un önceki gun öğle yemegini yediği ve bir konuşma yaptığı, "Dunya Kongreleri Merkezi" önunde meydana gelen gosteride, yaklasık bin kişiden oluşan proleslocular, polisle çatıştı. Polis kordonu- nu yarmayı başaran iki gösterici, Bush'un bulunduğu binaya girdi. Polis yetkilileri, gostericilerden dordünün tutuklandığını, bazı polislerin küçük yaralar aldığını açıkladılar. Avustralya Başbakanı Paul Kesting tarafından uğurlanan Bush, ticari sonınla- nn ağırlık taşıdığı Uzakdoğu gezisi kapsamında Singapur'dan sonra Güney Kore ve Japonya'ya geçecek. (Fotograf: AP) Fransa'dan Çad'a askeri destek MtNE G. SAULNIER PARİS — Fransa, Kuzey Afrika ülkele- rinden Çad'da hükumete karşı ayaklana- neski Cumhurbaşkanı Hissen Abre kuvvet- leriyle düzenli ordu arasında çıkan sert ça- tışmalar karşısında, ülkeye asker gönder- meye başladı. Çatışmalarda hükumet bir- liklerine destek verecek olan Fransa, ken- di topraklarının güneyindeki kara ve hava ordusunu da kırmızı alarma geçirdi. Eski bir Fransız sömürgesi olan Çad Cumhuriyeti, 1986 yılından bu yana önce Libya ile Çad, daha sonra ülkenin eski cumhurbaşkanı ile yenisi arasındaki bir iç savasa sahne oluyor. Fransa, ülkenin de- mokratikleşme sürecine gecmesinde müca- dele veren yeni Cumhurbaşkanı tdris De- bi ve duzenli ordunun yanında yer almak- ta. Eski Cumhurbaşkanı Hissen Abre'nin kuvvetleri ile Çad ordusu arasındaki çar- pışmaların yoğunluk kazanması, Fransa- nın dünden başlayarak bölgeye önemli sa- yıda asker sevkine yol açtı. Dün sabah 400 Fransız askeri Çad baskenti Camena'ya va- nrken Fransa'nın Toulon Üssü'ndeki Jagu- ar tipi dört bombardıman uçağı Çad'ın Abese kentine havalandı. Bu ilk asker sevkinin yanı sıra Toulouse kenti yakınlanndaki Uç Fransız tugayı her an harekete hazır bekliyor. Fransız Dışişleri Bakanlığı, dün Quai d'Orsay'de düzenlenen bir basuı toplantı- sında, olayla ilgili şu açıklamada bulundu: "Fransa, Çad'dald gelişmeler karştsında derin bir endişe taşımaktadır. Sivil halkın üstünde, denetknemeyen silahlı çete güç- lerinin büyük lehlike oluşturduğuau düsü- nüyoruz. Bu olaylar, Cumhurbaşkanı Id- ris Debi'nin ülkede demokratikleşme süre- dni basiattıgı ve Frasa'nın destekkdigi bir gjdişe set çekmek amacını taşımaktadır." LOCKERBIE~ Libya'ya yaptırımdan vazgeçilmedi Dış Haberler Servisi — ABD, Fransa ve ingiltere, Lockerbie ve Nijer facialanna ilişkin olarak Libya'ya yeni yaptınmlar uygu- lamaktan vazgeçtiklerine ilişkin haberleri yalanladı. ABD'de yayımlanan Was- *^ıington Post gazetesinin Fran- sa, ABD ve îngiltere'nin BM Güvenlik Konseyi aracıhğıyla Libya'ya yeni yaptırımlann uy- gulanmasını istemekten vazgeç- tiklerine dair haberi, ABD Dı- şişleri BakanlığYnca yalanlandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü- su Richard Boucher, konuyla il- gili bilgilerin yanlış olduğunu açıkladı. Boucher, ABD'nin aralannda BM Güvenlik Konseyi üyelerinin de bulunduğu birçok ülkenin başkentinde, Libya'nın, Locker- bie faciasmda ve Nijer'deki uçak kazası olayındaki sorumluluğu- nu kabul etmesi için yoğun dip- lomatik çaba sarfettiğini ha- tırlattı. VVashington Post'un haberini Paris ve Londra da yalanladı. Fransa, yaptırımlann hâlâ gün- celu'ğini koruduğunu belirtirken, Jngiltere de üç ülkenin hiçbir olasılığı göz ardı etmediklerini vurguladı. VVashington Post dün diplomatik kaynaklara da- yanarak verdiği bir haberde, Ba- tılı ülkelerin, hava ambargosu ve ticari yaptırımları içerecek yeni önlemlerini BM Güvenlik Kon- seyi'nin bu tür girişimlere sıcak bakmaması üzerine geri çektik- lerini duyurmuştu. Haberde ay- rıca, Güvenlik Konseyi'ne üye üçüncu dünya ülkelerinin Fran- sa, İngiltere ve ABD'nin yakla- şımlarında terorizme karşı bir kampanyadan çok Libya lideri Muammer Kaddafi'nin belini bukmeye yönelik bir yol gördük- leri kaydedilmişti. Öte yandan, ABD, Fransa ve tngiltere, Mısır ve Arap Birliği- ne, olayı BM Güvenlik Konseyi- ne götüreceklerine ilişkin bilgi verdi. 'Scudlar imha edilmedi 9 • KUDÜS (AA) — tsrail Hava Kuvvetleri haber alma servisi başkanı, Körfez Savaşı sırasında ABD'nin Irak'a ait tek bir füze rampasını bile imha ettiğine ilişkin kanıt olmadığuu öne sürdü. tsrail Hava Kuvvetleri Dergisi'nin son sayısmda yayımlanan bir yazıda, adı yalnızca Tuğgeneral Y. olarak açıklanan istihbarat şefi, ABD'nin böyle karmaşık bir harekâtı yönetmekte gösterdiği lojistik beceriyi övmekle birlikte, füzeleri yok etmek için gösterdiği çabalarda basansız olduğunu iddia etti. Soğuk füzyon can aldı • MENLO PARK (AA) — Soğuk füzyon denemesi, ABD'de bir can aldı, üç kişinin yaralanmasına neden oldu. San Francisco yakınlanndaki bir enstitüde, soğuk füzyon yoluyla ucuz nükleer enerji elde etme deneyi yapıldığı sırada patlama oldu. Enstitü sözcüsü, bilim adamlanndan birinin içinde 'ağır su' bulunan bir kaba pladyum çubuğu daldırdığında patlama meydana geldiğinin sanıldığını belirtti. Sözcü, patlamadan sonra, radyoaktif sızıntı meydana gelmediğini kaydetti. STASI arşivi açıldı • FRANFURT (AA) — Eski Demokratik Almanya'nın istihbarat servisi STASPnin arşivleri, fışlenenlere açıldı. Alman vatandaşlan, STASI tarafından fişlenip fışlenmediklerini, kimin bu servis hesabına çauştığuu artık kendileri öğrenebilecekler. Arşivlerin açıldığı önceki gün sadece Berlin şehrinde 3 bin kişinin dosyalannı görmek için başvuruda bulunduğu bildirildi. Türkiye'ye teşekkür • VVASHİNGTON (AA) — ABD yönetimi, Irak konusundaki katkılanndan dolayı Türkiye hükümetine ve Türk halkına teşekkür etti. Dışişleri'nin dünkü brifinginde, sözcü Richard Boucher, "Kuzey Irak halkının acılanmn dindirilmesi için cömertçe harekete geçen Türk halkına ve Türk hükümetine teşekkür ediyoruz" dedi. Yeni yılda Irak'taki durumu değerlendiren sözcü, huzur operasyonunun 6 ay daha uzatılması konusunda Türkiye hükümeti ile gerekli anlaşmamn sağlandığını ve işlemin tamamlandığını duyurdu. K.iibalılar ABD ? ye sıg^ndı • MİAMİ (AA) — Küba'dan gelerek ABD'ye inen Rus yapımı helikopterdeki kişilerin, ABD'den siyasi sığınma hakkı istedikleri bildirildi. ABD Gümrükler Sözcüsü Mike Sheenan, CNN Televizyonu'na verdiği demeçte, Rus yapımı bir helikopterle Kübü'dan kaçarak ABD'ye gelen 34 kişinin siyasi sığınma talebinde bulunduğunu ifade etti. Sheenan, bu kişilerin uyruklan ile ilgili bilgi vermedi. Söz konusu helikopter, bu sabah ABD'nin Miami kenti yakınlanndaki bir havaalanına inmişti. 100 mahkumdan 80'i uyuşturucu kullanıyor DEHŞETVERICİ UYUŞTURUCU RAPORU Cezaevlerinde her türlü uyuşturucu maddeyi bulmak hiç de zor değil... Mahkeme tutanakları ve nastane tahlil raporları... Cezaevinde uyuşturucu kullananların itirafları... İçeriye uyuşturucu sokma yolları... Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden: "Çankaya kararnameleri bekletemez" • Duygu Asena Gaziantep'te • Siz de TV istasyonu kurabilirsiniz! Nasıl ve kaça? • Ekonomiden sorumlu yazar: Işın Çeiebi • Türkiye II.Cumhuriyeti tarhsması sürüyor # Borsa'ya da parmak athlar •Ahan Oymen: "Çankaya'nın arz ederim krizi komik" • Akrep Nalan'ın yası bitti! Bahtiyar mort, yaşasın Tin Tin • Radyo'ya "Gecenin içinden" isyanı: Yap bir program, entelsiz olsun • Göz sağlığında koyun kadar değerimiz yok! • Cennet ve cehennem arasındaki Gökova •Cambaz, palyaço, sihirbaz... Sokak dolusu eğlence • Almanya yeni bir süper güç olmaya mı soyunuyor? 0 Cindy Crawford, Richard Gere'in "Özel Kadını" olmayı nasıl becerdi? • Hol(ywood'da megastarlann sıkınhlı anları ve batan filmler H A B E R C İ L İ K T E S O N M O K T A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle