27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 CUMHURİYET/15 0UMARTESIİ UMARTESI HÜSEYİN BAŞ Pin's ya da öldüren iğneler oda, ister gjyimde, ister başka konularda olsun ülkemize biraz gecikerek gelme alışkanüğındadır. Bu yüzden şu sıralar başta Fransa olmak üzere hemen Avrupa'nın tttmOntt etkisi altına aJmaya hazırlanan *ifn<" modası ortalığı kasıp kavuruyor. Çok şttkür henüz bizim kapımızı çalnuş değil. Araa yakın zamanda buralara da ulaşacağından kuşku yok. Iğne dedikleri, ashnda bir rozet. Çeşitli firma ya da kurumlan simgeleyen isaretler. Rozet boyunda olanlan da daba büyük olanlan da var. Doğup geliştiği giderek türa Avrupa'ya yayıldıgı ülke ise Fransa. Okyanusu henüz gecmiş değil. Fransızlar bu saçmasapan olduğu kadar çılgın salgını tngilizce sözcükle anıyorlar: Pin. Daha doğrusu Pin's olarak, iyelik formunda kullanılıyor. Pin's'lerin çeşitleri binierle ifade edüiyor. Şimdiden tarihleri bile oluşmuş durumda. "Antik"leri, "Klasik"lerı, "Post- Nf odera"leri mevcut. Koleksiyonu yapılıyor. Deli divaneleri, "fan"ları var. Gerçek bir tutku. Milyonlarca paraya alınıp satıhyor. Borsası, Paris Borsası'nı aratmıyor. Inişli çıkışlı. AJtın değerinde olduğundan zaman zaman hırsızJann hışmına uğruyor. Dahası uğnına cinayet işleniyor. Fransa'da başlayıp şu sıralar Belçika ve lsviçre'yi etkisi alüna alan "igne"nin geçmişi bile var. Gerçekten de "igne"lerin geçmişi oldukça eskilere dayanıyor. Bilinen en eski "iğne" bir Amerikan gubre fabrikasına ait. 1890 tarıhini taşıyor. bu bulunmaz hintkumaşının yanına yaklaşmak, kuşkusuz her babayiğidin harcı değil. Mona Lisa KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK KUTU Yanlışlık S H P ' l i Makmnt Alınak, Güneydoğu görüşmelen sırasında kendisini zor kullanarak Meclis kürsusünden indiren üç DYP'li milletvekili aJeyhine 100'er milyonluk dava açmış. Sayın Alınak haklı. Gerekçesi ne olursa olsun demokrasilerde kürsüye satasılmaz. Dahası DYP'li milletvekilleri "imUnnek" için yanlış adam secmişlerdir. Belleğimiz bizi yanıltmıyorsa, asıl indinneyi vaat ettikleri adam Meclis kürsüsünde değil Çankaya'da. Tank Akan sigarayı nasıl bıraktı? M. eni yılla birlikte, sigara denilen illeti bırakan bırakana. Daha doğrusu bırakmak isteyen isteyene. MarkTwain,"Sigarayı btrakjaak çok kotay, ben Od Ua kez bvaktm" demiş. Bu bir yol. Ama sigarayı bırakmanın başka yollan da var. Bu yollardan en ilgi çekeni bizce, sinemamızın usta oyuncusu dostumuz TankAkaı'ın. Yaptıgı her filmle hakh övgüler alan ünlü yönetmenimiz Şerif Gören'in setindeyiz. Başrolde Tank Akan. O sırada sigarayı bırakmıştır. Bu yûzden oldukça sinirlidir. Stresini bastırmak için de iki dakikada bir fllmin sevimü kostümcüsü Canaa Gdknfl'in sigarasmdan 'otianıp' durmaktadır. Sonunda Canan dayanamaz, ünlü aktöre: "Tank ağabey, hani sen rigarayı bıraknuştu" diye sorar. Amayanıt Gören'den gelir. "Canan Hamm, bunda fftfilacak bir şey yok. Tank hep kendi sigarasını içmeyi btrakır." T E M E L ' I N Y E R İ Kaleci... K.aradeniz'in sakin ve şirin kıyı kasabalarından biri. Vakit gece yarısı. Üç katlı ahşap bir konak cayır cayır yanıyor. Alevler, duman, her yeri sarmış. ttfaiye, projektörlerin ışığında bütün gücüyle yangını söndurmeye çalışıyor. Butun kasaba halkı toplanmış, endişeyle felaketi izliyor. Derken, konağın uçuncü katından bir feryat duyulur. Pencerede bir kadın, kucağuıdaki çocuğu ile çaresiz, "Kurtann bizi" diye haykırmaktadır. ltfaiyeciler merdiven yetiştirmeye uğraşırken Temel, kalabalığın içinden fırlayarak kadına seslenir: — Bacum, at ha uşağu bağa... Meraklanma tutanım oni. Penum adım Temel, Sebatspor'un kaJecisiyum... Kadın bir arüık tereddütten sonra çaresiz çocuğu "* " boşluğa bırakır. Temel, olayı nefeslerini tutarak, buyuk bir heyecanla izleyen kalabahğın içinden kurulmuş yay gibi yerinden fırlayarak müthiş bir planjonla çocuğu son anda yakalar ve inanılmaz bir uyum ve yumuşaklıkla yere düşer. Sonra, kalabalığın çılgınca aJkışlan ve yaşa varol sesleri arasında yerinden doğrulur ve... Ve... O her zamanki muthiş degajlanndan birini yapar... A V C I L I K - A T I C I L I K fcrgıç-avukat B»ir avukatla bir yargıç ava çıkmışlardı. Birdenbire çalıların arasından bir tavşan fırladı. Yargıç hemen çiftesine davrandı. Ateş ederken acımasız kararını bildirmeyi de ihmal etmedi: "Seni ölume mahkûm ediyorum." Ama boşunaydı. Karavana atmış, tavşan da büyük bir hızJa kaçıp gitmişti. Avukat, alaycı bir sesle yanıtladı Yargıç 1 !: "Evet" dedi. "Ölume mahkûm bir tavşan. Ama gıyabında." DlŞBASINDAN gibi ulaşılması olanaksız. ulaşılması olanaksız. Geçenlerde Bercy'de düzenlencn bir açıkarttırmada "antik" bir Pin's 25 milyon Turk Lirası'na alıcı bulmuş. Yine geçen eylulde bir ceketin ön yüzünün yansım örtecek sayıda bir "iğııe" koleksiyonuna Amerikalı bir dolar milyarderi 500 milyon Turk Lirası karsılığı dolar saymış, ama 'iğne'erin sahibi Fraak Lenoir, dönüp bakmamış. Talihsizüğe bakın ki bu olaydan iki gün geçmeden Lenoir bu değerli koleksiyonu hırsızlara kaptırmış. tş sadece "hırsıztıkla" kalsa iyi. Aubergenville'diîCharles' Donnet adlı bir Pin's koleksıyoncusu "iğne"sini çalmakla suçladığı 48 yaşındaki Daniel Fernandez'i tufekle ateş etmek suretiyle öldürmekte tereddut etmemiş. 1991 yılının son aylarında Ulusal Polis Teşkilatı'nın "armalannı" piyasaya surerek milyonlar vuran şebeke ise hâlâ ortaya çıkanlamamış. Yine 1991'm kasım ayında bir Pin's çetesi konvoyun yolunu kesip Albertville Oh'mpiyat Oyunları için yaptırılan 6000 "iğne"ye el koymuş. Bir başka benzin istasyonu soygununda hırsızlar, para yerine ESSO firmasının tüketicilere dağıttığı 400 "igne"yi alıp savuşmayı yeğlemişler. Pin's çılgınlığının "savunuculanna" bakılırsa bu tutku insanlan birbirlerine yaklaştırıyor, insanlararası iletişimi arttırıyor. Kimilerine göre yeni bir kültür biçimi. Kimilerine göre ise alınıp satılan, değişı tokuşu, spekülasyonu yapılan, uğruna cinayet işlenen yoz ve anlamsız bir tutku. Dileriz bize uğramaz. Nerede o eski kumarbazlar \ ılbasmda bu kez 'evlerde' eğlenmeyi seçenler çoğunluktaydı. Biraz dünyamn halinden biraz da fiyatlann hısmından çoğu lokanta ve gece kulübü 'sinek' avladı. Ama Ece, Çicek Bar gibi 'entel' barlarla, bazı gece kulüpleri için aynı şey söylenemezdi. Sıradan gunlerde oraJan dolduran 'gediknler' yılbaşı gibi müstesna bir günde de doğal olarak, 'ikinci adreslerindeki' yerlerini aldılar. Hayati Bey bu yılbaşı, yakuı dostlanyla birlikte Istanbul un ünlü deniz kulüplerinden birindeydi. Yemekler, müzik, atmosfer fiyatlar, servis hemen her şey yerli yerindeydi. Bütün bir gece herkes gönlünce eğlendi. Hayati Bey, bir ara, yandaki 'oyun salonuna' geçti. Bir ramanlar büyük kumarlann oynandığı bu salonu doğrusu her zaman merak etmişti. Ama salon bomboştu. Yeşil çuhalı masalar, boyunlan bttkuk, öylece bekleşiyorlardı. O sırada yamnda beliren emektar şefe sormadan edemedi: "Oyun salonunuz bomboş. Ydbasıian böjk mi oior hep?" Yaşh şef, Ah nerede o esld gÜBİer' diye iç geçirerek, nostalji dolu bir sesle yarutladı: "Hayır efendtm", dedi nazikçe. "Yübaşı ile Ugisi' yok. Esld kumarbazlar, yerlerine yenüerini yetiştirmeden birer ildşer göçtip gittiler. Hepsi bn..." Ne memleket diye hayıflandı Hayati Bey. Artık kumarbaz bile yetiştiremez olduk! 0£A/ TAMAMMl! 3/A iım, Jâ/ftn, İ>ır//Att fılmlen, YAM/Ş OsiM yö (/şünogor. Yoo. , c/aAka daha Sotj/e So evde PÎKNİK PtYALE MADRA HIZU GAZETECİ NECDET YASAMMDA 0İ KACIH OLMAOi&tNCA BBRBffT UlSSe&YORUM . OLUNCA p» e e r e e D ' fJERBSTUK İCEHPI İÇ AtCUN SlNKttAKINI A~ZOK OAUA öTevz &G1l£ YAPIHCA MVTLU MBVZU OLUÇSON. ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI GARFIELD jm DAVIS li l L ~*L. < t X N BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEUAS Zamanı seçmek, zaman kazanmaktır. FRANCIS BACON Schopenhaur belki de haklı: Ben başkalanyım. Herhangi tdri de bütün insanlar. BORGES Parayı sadece zengin olmak için istiyorum. JOHN LENNON En süper emekliye milyarlık öneriler /Vğalann "eU tutBtataz." Yeni Rusya'nın kurucusu ve lideri Boris lUtata de öyle. Ayağımn alüna karpuz kabuğu yeTİeştirip "tarikc havale ettigi" eski yol arkadaşı Gorbacov'a "kıyak etMİdflik" sağlamak için itcaMfaı afzuı acmış'' görünüyor. Eski Sovyet liderinin henüz eşyalanm bile toplamadığı odasına yerleşirken Rus gazetecilere, Gorbaçov'a sağlanan "tftu m d d ü i | W şahsi bağışı olduğunu hatırlatmış ve "200 kornma \*ksot*m. Bmmm om* böMaa ve kaMerine 20 konma (akab ettim" dcmis. Aaıa kuşkusuz, "rerüeııler" bu kadarla sııırlı değil. Sovyetler Birliği'ni ^•oktalayaa" eski liderin emrine aynca ik de araba veriliyor. Bunlardan biri Scvyet "Cadfllac"ı, "ZB", öbürü "en burjava" araba olarak ünlenen "Vdga." Gorbaçov'a bağlanacak emekli aylığı ve sağlanacak diğer olanaklar tüm aynntılanyla düşünülmüş. Buna göre eski lider Moskova yakınlaruıda oturmakta plduğu "Daca"yı tüm eşyalanyla iade edecek. Buna karşılık kendisine yeni bir "Daça" ile bir apartman katı tahsis edilecek. Emeklilik aylığı ise son aldığı ücret olan 4000 ruble olacak. (Resmi kurda 2400 dolar, turıstik kurda 40 dolar.) Ancak bu para, ülkedeki enflasyon düzeyine göre artacak. Yan resmi "Interfax" Ajansı'na "poiitika arenasuu" terk etmeyecegini, tüm gücüyle Bağımsız Devletler Topluluğu'nu desteklemek ve yaşamasını sağlamak için çalışacagını açıklayan Gorbaçov'un bir başka arzusu da kendi adım taşıyan "SosyopoUtik Etütkr Ensdtfisa n nün başına gecmek. Ama perestroyka ve glasnostun yaratıcısma parlak telifler, her zamanki gibi yine Batı'dan geliyor. Avrupa ve Amerika'nın ünlü üniversite ve fınans kuruluşlarının yanı sıra mültimilyarder isadamları, eski Sovyet liderine milyarlar teklif etmenin yanşında birbirlerini eziyorlar. En parlak teklif Nevedah bir kumarhane kenti sahibinden geliyor. Kumar şirketinin patronu Don Laughlin kuruluşunun "halkla iüskileriııiıı" başına geçmesi kaJrşüığında eski lidere milyonlarca dolar öneriyor, "tmkânsu ohuu gercekieştiren bn insana, milyonlar az" diyor. Doğru söze ne denir? BULUT BEBEK NURAY ÇİFTÇI İçine yumuşaücı ihmal TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARBUN 4 OCAK BAĞIMSIZ BURMA.. 134G'P£ 8UGÛH, BURMA (SİKMAUYA} BAĞtMŞiZ- UĞIUI teAZAASMIŞn. B<R. SÜMEY ASyA ÛLKESt OLAM BUfSMA, İ92.4 'TE SÖMÛ&GECl l'ueittZ- te/zce MucAoet£YE e^şLAMtf, ANCAK u&e Ğ ' BURMA, ONLAe. TA&4F/N~ OAM HltJDrSTAN EYALST/AIE &4£L4AJMlf77. 132O'LEePEÖ6REMCt EYLEMLEgl g/Ç/A, Ç OB CANLAMAN OzeÜeiJJK MUCAD£LJESi GİOeB-EK yAYGtNLAÇMIŞTI. UZAYAN ÇAT7Ş- MA, AMCAK û"- PUfJYA SAVAŞl'NPAU SOA/ fZA MEYV6S/AJI VeeeBILO/- İS4€ YILI BAŞLAief/VDA, (NGlUZLEe gUeAAA'Yt 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle