15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30Ocakl992 ekonomi Cumhuriyet7 Bûtçe maratonu ^ 1 Ekonomi Servisi - Vlalıye ve Gümrük Biakanı Sümer Oral. 1992 mali yılı bütçe y-.asa tasansını bugin Plan ve Bütçe KLomisyonu'na sunacak. Plan ve Bütçe K.omisyonu çalışmal&nna, M aliye ve <3ümrük Bakanı OraFın yapacağı s«jnuştan sonra 3 giinara venlecek. IComisyon 3 şubat pazartesi günü toplanarak bütçenin tümünü g«küşmeye başlayacak. 2 gün yapılacak b*ı görüşmelerin ardından 5 şubat çarşambagünü Başbakanlık. DPT, D*İE ve Hazine ve DışTicaret Vf üsteşarlığı, perşembe günüde Vakıflar Genel Müdürlüğü, Diyanet tşleri Başkanlığı, Çocuk Esirgeme ICurumu, Tapu Kadastro Genel fcf üdürlüğü ve Gençlik ve Spor Genel M üdürlüğü bütçelerieleahnacak. Vergi affıMeclis'te • Ekonomi Servisi - Ödcnmemiş vergi borcu cezalannın aslını aşan kısmına af getiren 'tahsilatı hızlandırma yasa tasansı' TBMM'ye sunuldu. Tasan önümüzdeki günlerde plan ve vergi asıllannın ödenmesi şartıyla bu vergi aslına bağlı ek mali müeyyideler olan gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezası alacaklannın bir kısmından vazgeçiliyor. Trakya'da doğalgaz • CUMHURİYET (Tekirdağ)- Tekirdağ'ın Şarköy ilçesi civannda ve Marmara Denizi'nin üstünde sürdürülen petrol arama çalışmalanndan ilerisi için umut verici veriler ahndı. Bir Arnerikan ve Türk ortaklığı olan Amerikan Alaaddin Middlesat LTD Şirketi tarafındap sürdürülen çalışmalarda Şarköy İlçesi ve Hoşköy Bucağı civannda yapılan sondajlarda petrol ve doğalgaz verileri eldeedildi. Arama çalışmalannı sürdüren Amerikahjeologlar Şarköy, Hoşköy ve Barbaros bucaklannda açılan 3 kuyudan önemli miktarda petrol ve doğalgaz elde edebileceklerini belirtiyorlar. Kazakların önerisi • CUMHURİYET (Berlin) - Alman şirketleri Kazakistan'a açılmakta zorluk çekiyorlar. Alman sanayiinin "Doğu Komisyonu" Başkanı Karl-Hermann Fink, Alman şirketlerini "Kazakistan pazanna girmek için Türklerle işbirliği yapmaya" çağırdı. Alman yatı.-ımcılara, Türk şirketleriyle işbirliği yapmaian halinde Kazakistan pazanna çok daha kolay giriş yapabilecekleri söyleniyor. Almanya'nın Doğu ve Orta Avrupa'ya açılmasına öncülük eden "Doğu Komisyonu" (Ost-Aussohuss) "Alman şirketlerin, Kazakistan pazanna girmekte geç kaldığı, ama treni henüz kaçırmadığı" görüşünde. Kazakistan'ın altyapısı ve' oianaklan hakkında pek az bilgiye sahip olan Alman şirketlerinin ilk avantajı Amerikan, Türk, ttalyan ve Güney Koreli yatınmcılara kaptırdığı belirtiliyor. Toplusözleşmeye ret • AA (Ankara) - Danıştay, Tek Gıda İş Sendikası'nın bir işyerinde imzaladığı toplu iş sözleşmesinin, aynı işkolunda faaliyette bulunan 39 işyerine "teşmili" yönündeki Bakanlar Kurulu karan hakkında "yürütmenin durdurulması" karan verdi. Mabel Çikolata, Kakao ve Şekerleme Şirketi'nin teşmil karannın iptali ve yürütmesınin durdurulması istemiyle açüğı davayı görüşen Danıştay 10'uncu Dairesi davanın ilk etap talebi olan yürütmenin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti. TEKTen karöı sayaç • CUMHURİYET (Ankara) - Elektrikte kaçağı azaltmak ve kredi kartı ile ödeme olanağı yaratmak amacıyla yürütülen hazırhklar tamamlandı ve kartü sayaç kullanımı hazır hale getirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı, kartlı sayaan tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında, bu tip bir uygulamanın, "elektrik faturalan hatalı" düşüncesini kaldınp TEK'e güven unsurunu yerleştireceğini söyledi. Kaplıcalar şirketleşti • CUMHURİYET (Yozgat)- Yozgat'ta bulunan özel idare müdürlüklerine ait kaplıca tesislerinin işletmeciliğini yapmak üzere Yozgat Orta Anadolu Kaplıca Turizmi Ananim Şirketi adında şirket kuruldu. 20Cmilyon lira sermaye ije kurulan şirket ortaklan arasında İl Özel İdare Müdürlüğü, Saraykent, Sorgun, Sankaya, Boğazlıyan ve Yerköy beltdiyeleri bulunuyor. Keakısa • COMMODORE Show 1992, bugün Th: Marmara Oteli TÜYAP Sergi Sabnu'nda başlıyor. 2 şubat tarihine kacar sürecek olan etkinlikler arasında tün Commodore ürünleri ve yeni prcgramlarla Commodore'un yeni ürinleri tanıtrlacak. • JSO İstanbul Sanayi Odası 1992 sarayi rehberi hazırlanıyor. 1983'ten bu /ana yayınlanmayan sanayi rehberi, dejişen teknoloji ve bu çerçevede üreim ve mamul bazındaki gelişmeler dilkate alınarak yenileniyor. • THE PRESIDENT Hotel, uyelerine re-zrvasyon ve satış ağı konularında yadımcı olan Best Ulestern Oteller zirdrine başvurdu. •KODAK onumüzdeki ay Fransa'da yanlacak 92 Kış Olimpiyatlan'nın re-sni sponsoru olarak kuracağı 3 basın mekezinde fotoğraf ve transmisyon koıularında hizmet verecek. Yugoslavya'daki kanşıklık ve Macaristan'ın fırsatçılığı dış ticareti zorluyor Avrupa yolutıkanıyortDRİS ADİL (tstanbul) - Türkiye'nin Avrupa ülkeleri ile ticaretinde yollar tıkanıyor. Yugoslavya'daki kanşık- lıktan sonra Balkanlar'dan geçen Avrupa güzergâhını kuzeye kaydıran Türk nakliyecilerin yoluna Macaris- tan'ın transit geçiş zammı çıktı. Avrupa'ya gidişte transit geçişlerde ağırlığın kendi ülkelerine kaymasını fırsat bilen Macar- lar, gidiş-geliş ücretini 300 marktan 2 bin mar- ka çıkardı. 1 şubattan itibaren yürürlüğe gire- cek zamlı tarifenin, nakliyecilere kaldıramaya- caklan bir yük getirdiği, artan maliyetlerin taşıma ücretine yansıtılması durumunda ise Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle yaptığı ticare- tin olumsuz yönde etkileneceği belirtiliyor. 1991'in haziran ayında Yugosiavya'nın Slo- venya bölgesınde başlayan ve kısa zamanda ötekı bölgelere de yayılan çatışmalar, bu ülke üzerinden Avrupa'ya ulaşan Türk nakliyecile- ri, güzergâhlannı değiştirmeye zorladı. Batı Avrupa'ya ulaşmak için iki yeni yol kullanıl- maya başlandı. Bunlardan ilki "Türkiye-Bul- garistan-Romanya-Macaristan-Avusturya- Almanya", ikincisi ise "Türkiye-Bulgaristan- Yugoslav^a (Belgrad'dan kuzeye dönerek)- Macaristan-Avusturya-Almanya" oldu. An- cak her iki güzergâh da mesafeyi 500-700 kilo- metre uzattı. Güzergâhın değişmesi, hem yakıt ve öteki nakliye giderlerini arttırdı hem yeni ül- ke toprakları kullanıldığından ödenen toplam geçiş ücretinde arüş oldu. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Saffet Ulusoy, bugüne kadarki mali- yet artışlannı nakliye ürretlerine yansıtmadık- ALMANYA ÇEKOSLOVAKYA Budapeşte Viyana • Linz VUSTURYA Sopron raz / V . S > p o t i c a / M A C A R 1 S T A N Zagre YUGOSLAVYA Kullanılan Yeni güzergâh Eskı güzergâh Kapıkule •a. TÜRKİYE lannı belirterek Macaristan'ın geçiş ücretine yaptığı yüzde 600'e varan zammı karşılayama- yacaklannı söyledi. Ulusoy, Macaristan'ın geçiş ücretlerine yaptığı 1700 marklık zammı nakliye ücretlerine yansıtmak zorunda kala- caklannı kaydetti. Bu durumun dış ticarette önemli maliyet artışına yol açacağına işaret eden Ulusoy, "İthalat da ihracat da pahalı hale gelecek. Hükümetin Macaristan sorununa mutlaka bir çözüm bulması gerekir" dedi. Macaristan'ın zam karanndan haberdar ol- duktan sonra 10 ocakta durumu Ulaştırma ve Dışişleri bakanlıklanna ilettiklerini, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in konuyla yakından il- gilendiğini belirten UND Başkanı Ulusoy, Çe- tin'in 14 ocakta Macaristan Dışişleri Bakanı'y- la bir görüşme yaparak sorunun çözumünü istediğini bildirdi. Ulusoy, "Aynı gayreti Ulaş- tınna Bakanlığı'ndan da bekliyoruz. Bakanlı- ğımız bu sorunu sırtlanmalıdır" diye konuştu. Avrupa ülkelerine yönelik olarak çalışan İs- tanbul Nakliyat'ın sahibi Celalettin Şahin, ek masraflan karşılamakta zorlandıklannı, işle- rin durma noktasına geldiğinı anlattı. Şahin, hükümetten, artan maliyetlerinin en az yansını karşılamasını istedi. Geçen yıl Avrupa ülkelerine 71 bin sefer dü- zenleyen nakliyecilerin 1992 hedefi. dış ticaret- teki gelişmeye paralel olarak 90 bine ulaşmak. Zonguldak Kömür İşletmeleri'nde çalışan işçiler, hükümetin KİT'lerden gönüllü işten ayrılmayı teşvik edici politikasını tepkiyle karşlıyor. KIT işçisinden Çiller'e 4 hayır' BİROL ÜZMEZ (Zonguldak) - Hükümetin, Zonguldak Kömür İşletmeleri'nde başlatmayı planladığı KİT'lerden gönüllü işten ayrılmayı teşvik edici poli - tikalar, maden işçilerince tepkiyle karşılandı. Maden işçileri, ekonomik pakette öngörülen "KİT'lerde çalışan işçilerin, kendi isteğiyle ayrı- lıp aynı bölgede başka bir işe girmesi halinde 10 yıl süreyle gelir vergisinde yüzde 75 oranında in- dirim yapılması" uygulamasına, "yeni bir iş bul- malannın imkânsız olduğu" gerekçesiyle karşı çıktüar. Maden işçileri "Once yeni iş sahalan ve iş güvencesi sağlanmalıdır" dediler. Genel Maden-lş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer de TTK'nın işçi sayısmı azaltmasının Zonguldak ekonomisinin çöküşüne neden olaca- ğını belirterek "Böyle bir uygulama içine girecek- lerini tahmin etmiyorum" dedi. Geçtniş hükümet döneminde madenlerin kapa- tılacağı tehdidiyle karşılaşan, ardından uygulan- mak istenen kıdem tazminatını alarak işten ay- nlma ve emekliliğe aynlma projelerinin kararsız- lığa uğramasıyla hayal kınklığına uğı'ayan ma- den işçileri, yeni hükümetin işten aynlmayı teş- vik edici programını inandırıcı bulmadılar. Asma işletmelerinde nezaretiçi olarak çalışan Recep Poyraz pembe vaatlere pek güvenmedik- lerini belirtiyor. Madenleri kapatmadan önce Zonguldak nüfusunu denize dökmeleri gerekti- ğini savunan Recep Poyraz, "Çocuğumuz doğ- madan önce kömür mayası sürülüyor alnına. TTK'ya yatmm yapsınlar kapatacaklanna. Dev- lete güvensizlik var. 80 milyon.kıdem tazminatı verip işten aynlmayı özendirdiler. İşten aynlan- lann eline 30 milyon verdiler. İçeride alacağı du- ruyor emekli olanlann. Güvenip de başka işe ge- çer mi? Yeni hükümet hakkında konuşmamız er- ken, şimdilik izliyoruz, tavnmızı zaman gös- terecek" diyor. Abdullah Çakıroğlu ise "tktidara gelirken iş- çi alacağız dediler. Şimdi işçi azaltacağız diyor- lar. İçeride biriken farklanmız ne oldu? Karabük Demir Çelik 1984 yılında kendi işçisini madene gönderdi. Buradan oraya işçi gider mi" diyor. Kömür Işletmeleri'ne bağlı Kozlu ocağında kazmacı olarak çalışan Ali Saraç, hükümetin yeni iş sahalan açması halinde iş değiştirebileceğini söylüyor. Ali Saraç, "Olraayan işin vergi indiri- mi olur mu? Zonguldak'ta nereye kaydıracaklar? Hükümet yeni iş sahası açıp iş garantisi verirse işten aynlınz. Ocakta çaüşacağ^ma fabrikada ca- lışırım. Geçen yıl 13. maddeyle işten aynlanlar pişmanlar. Emeklilik kıdem tazminatlannı bile alamadılar. Bu proje Zonguldak'ta gecerli olmaz, önce yeni iş sahası ve iş güvencesi. Maden oca- ğında çalışacağıma. Kağıt fabrikasında çalışınm" diyor. Sondaj işçisi Temel Köksal ise şöyle konuşu- yor. "TTK'dan aynlıp nereye gideceğim?.. Demir çelikler küçültülüyor, Zonguldak KIT'lerin oldu- ğu bir il. Hepsi daraltılacağına göre biz nereye gideceğiz? Zonguldak'ta limanlar, demiryollan, karayollan, demir çelik fabrikalan olduğu hal- de neden yatmm yapümıyor? Farklı iş sahası ol- sa neden ocağa girelim, fabrikada çahşınz. Kimse bu zorluklara katlanıp ocağa girmek istemez. Zonguldak'a kalkınmada öncelikli yöre olarak yeni iş oianaklan yaratıhrsa KİT'lerden kayma olabüir, ama şu haliyle uygulama imkânı yok. Garantisi yok. Yann beni başka yere alırsa ora- da da işten çıkaracak." AT ile görüşmeler askıda ESİN SUNGUR (İstanbul) - Türkiye, Av- rupa Topluluğu ile pazarhk yapmasını niha- yet öğrendi. Tekstil ürünleri ihracatında AT'nin uyguladığı kısıtlama miktarlannı ye- nilemek üzere Brüksel'e giden heyet, toplulu- ğun Türkiye hakkında başlattığı antidamping soruşturması tamamlanmadan masaya otur- mayacağını bildirdi. AT ile hem kota hem de Türkiye'ye yönelik antidamping soruşturmalannı görüşmek üze- re geçen hafta Brüksel'e giden-heyet, ilk önce antidamping toplantısına girdi. AT, Türkiye'-' nin pamuk ipliğı ihracatına dampingli olduğu gerekçesiyle yaklaşık bir yıldır soruşturma yü- rütüyor ve bu süre içinde de ihracatçılardan yüzde 4.9 ile 12 arasında değişen oranda geçici vergi alıyordu. İhracatçılann AT pazanndaki fiyat avantajını bozan bu uygulamanın kaldı- nlması için ayncalıklı bir sistem geliştirilmesi- ni isteyen Türk tarafı, bu isteklerine geçen yıl sonunda yapılan görüşmelerde olumlu yanıt almışlardı. Geçen hafta yapılan toplantıya ayncalıklı sistemin detaylannı görüşmek üzere giren Türk heyeti, AT'den ayncalık yerine Türk fır- malanmn damping yaptığını kabul edip dam- ping oranı kadar fiyatlannı arttırmalan öneri- sini aldı. Türkiye, pamuk ipliği ihracatında fiyatların, dünya borsalannda pamuk arttıkça onun üzerine enerji, işçilik ve finansman payı eklenerek bulunmasını ve bu sistemin de dev- let garantisi altında olmasını istiyordu. AT ile Türkiye'nin beklentilerinin çok farklı olması antidampingle ilgıli toplantının sonuçsuz kal- masınayolaçtı. Daha sonra kota görüşmelerine geçen Türk heyeti, antidamping konusunda AT'nin Tür- kiye'ye yönelik tavrı kesinleşmeden kısıtlama miktarlannı konuşamayacağını belirterek toplantının ertelenmesini istedi. Heyet, ayrıca kota görüşmelerini yürüten AT Komisyonu üyelerinden, Antidamping Komisyonu üyele- riyle görüşüp Türkiye lehine karar aldırtmala- nnı istedi. AT'nin antidamping soruşturmasımn kesin sonucunun mart ayında ilan edilmesi gereki- yor. Türkiye'nin askıya aldığı kota görüşme- leri de mart ayında devam edecek. Bu süre içinde yapılacak ihracata ise geçen yılın kota miktarlan uygulanacak. Türkiye'nin özellikle doldurulan kotalarda ısrarlı olduğu görüşme- lerde AT yüzde 3 ile 9 arasında artış yapmayı önermişti. Türkiye'nin tekstil kotalan her dö- nem genel olarak yüzde 10 ile 15 arasında art- tınlıyor. Aİcdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracat- çılan Birliği Başkanı Şevki Altınöz, Adana Büromuzdan Mehmet Yapıcı'ya yaptığı açık- lamada, AT'nin kendi tekstil sanayiini ne oranda koruduğunun bir kez daha ortaya çık- tığtnı belirterek " Türkiye'nin katma proto- kolle AT'ye aday üye devlet olduğu gerçeği bir yana itilerek toplulukla organik bağı bulun- mayan ülkeler Türkiye'yle aynı kefeye konu- yor. Bunun kabul edilir bir tarafı yok" diye konuştu. Ocak artışı yüzde 9.4 oldu Mutfakta yangın var AA (Ankara) - Dört kişilik aile- nin gıda harcaması ocak ayında yüzde 9.4 oranında artarak 1 mil- yon 175 bin 300 liraya ulaştı. Türk-lş tarafından yapılan açıklamaya gö- re aralık '91'de temel girdilere yapılan zamla- nn etkisiyle fiyat artışları ivme kazanarak iki aylık sürede gıda harcaması tutannda yüzde 17.3 gibi yüksek oranda artışa neden oldu. Türk-lş Araştırma Merkezi tarafından yapı- lan araştırmaya göre son bir ayhk fiyat artışla- n nedeniyle aile bütçesine gelen ek yük 104 bin 270 lira oldu. Açıklamada, son iki ayhk fiyat artışlarının çalışanlann bütçelerine getirdiği ek yükün 172 bin 800 lirayı bulmasının dikkat çekici olduğu belütildi. BÎRGÖRÜŞ İdare-i Maslahatçüar Enflasyonla Savaşamaz TUNCAY ARTUN Değer Menku! Değerler Yönetim Kurulu Bşh Türkiye'de enflasyonla mücadele etmeye yönelik olarak baş- ta varlıkh kesimlerden bir defaya özgü 'ek vergi' ahnması ve iç borçlann konsolide edilmesi gibi somut önerilere gösterilen tepkilerin büyüklüğü, iki olguyu açıkça ortaya koyuyor. Bun- lardan ilki, 'enflasyon lobisi'nin büyüklüğü ve gücü; ikincisi de gösterilen tepkiler karşısında, değil bu önerilerin uygulan- ması tartışılmasından bile hemen vazgeçilivermesi. Bu durum, enfiasyonun ya da hayat pahalılığının salt eko- nomik değil, politik bir tercih olduğunu bir kez daha kanıt- larken iç ve dış kökenli bu politik hesaplar gündemde olduğu sürece, Türkiye'deki kronik enfiasyonun önlenmesinin olanak- sızhğım da kamthyor. Türkiye'deki enflasyon büyük ölçüde 'açıklar' sorunundan kaynaklanmakla birlikte, bu sorunun salt kamu sektöründen, özel olarak KİT'lerden kaynaklandığını söylemek büyük bir 'safsata'dır. Çünkü, özel sektörün açıklannı (kredi, tahvil, ver- gi, SKK ve üçüncü kişilere olan borçlar gibi) ihmal eden bu anlayış, genelde tüm ekonominin açıklarının nereden kaynak- landığını ve niçin bu kadar büyüdüğünü de 'es' geçiyor. Böy- lelikle, salt kamunun değil, özel sektörün 'açıklar' sorununun da izlenen kambiyo kuru politikasıyla faiz politikasından kay- naklandığı sanki gizlenmek isteniyor. Türkiye'de kur politi- kası stabilize edilmedikçe ve faizleri düşürmeye, bunun yanı sua iç borçlan ve hatta dış borçlan bir ödeme planına bağl"- maya yönelik önlemler alınmadıkça, tüm ekonominin 'açıklar' sorununun stabilize edilmesi ve dolayısıyla enfiasyonun önlen- mesi o kadar güç ki, bu 'gerçek' ya gerçekten ya da politik nedenlerle görülemiyor. Türkiye'deki enfiasyonun salt kamu sektöründen, özel olarak KİT'lerden kaynaklandığını söylemek büyük bir 'safsata'dır. Oysa, şu anda, Türki- ye'de kamunun iç borç sorununun yaklaşık ya- nsı somut olarak izlenen kambiyo kuru politika- sından kaynaklanmıştır ve bu borç konsolide edilmiş bir vaziyette Merkez Bankası'nın ak- tif hesaplannda yatmaktadır. Diğer yansının büyük bir bölü- mü de Türk banka sisteminin kaynaklanyla kısa vadeli ve yük- sek faizle sürekli ertelenmekte, bu da genel faiz oranlarını ve dolayısıyla enfiasyonu sürekli yükseltmektedir. Bu nedenle kamu, enflasyonla mücadeleye kararhysa ilk adı- mı da bu noktada atmak, iç borçlan üç-beş yıl vade ve gide- rek azalan faiz oranlanyla konsolide etmelidir. tkinci olarak, kurumlar vergisindeki muafiyetler ve istisna- lar büyük ölçüde kaldınlmalı ve kayıt dışı ekonomik düzene son verilmelidir. Ulusal gelirimizin en az yarısı büyüklüğün- deki kayıt dışı ekonomik düzenin kayıtlı ekonomiye entegre edilmesi için de Türk ekonomisindeki 'hamiline düzen' her tür kıymetli evrakta ve menkul değerde kaldınlmalı, 'nama' yani isme dönüştürülmelidir. Devletin küçültülmesi ve özelleştirme gereği ise Türk eko- nomik kamuoyunda bir 'koşullandırma'dan başka bir şey de- ğildir. Elbette devlet, özel sektörün yerine getirebileceği işlev- lerden çekilmeliüir, ama Türkiye'de kamu ve özel sektörün borçlanma ve borç maliyeti sorunlan arasında bir fark olma- dığı da unutulmamalıdır. Bu nedenle önce 'özerkleştirme' ka- ran KÎT'ler için daha gerçekçi ve tutarlıdır. Bu eylemin başanlı olmasından sonra gündeme gelecek özel- leştirmenin başansı içm de sennaye piyasasını kurumsal yatı- nmcılara açmak, bu da yetmezse bankalar için zorunlu 'ser- maye piyasası rasyosu' getirmek şarttır. Türkiye'de sermaye piyasasınm geliştirilmesinin gereğinin öncelikle kambiyo ku- ru politikasını stabilize etmek olduğu ise asla unutulmamalı- dır. Şimdi bütün bunlar değil gündeme gelmek, eğer tartışılmı- yorsa bile, izlenen yöntemin tümüyle 'idare-i maslahatçı' bü- yöntem olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. İdare-i mas- lahat'la ise ne enflasyon önlenir ne de bir başka ekonomik, sosyal ya da siyasal sorun çözümlenir. Ancak ya bir 'yeni seçim' için ya da 'parti içi iktidar' için 'zamanlama' yapılmış olunur. lnşallah yanıhyorumdur. Çiller, Avrupa'da temasta Dış borç ödemesi içinkredi aramyorHaber Merkezi - Bu yıl öden- mesi gerekli toplam 7.6 milyar dolarlık dış borç için yeni kre- di arayışlan yoğunlaştı. 1992'de 4.2 milyar dolarlık yeni kredi kullanılmasının planlandığı be- lirlendi. Frankfurt'ta dün Al- manya'nın önde gelen bankala- rının genel müdür ve yönetici- leri ile görüşen Devlet Bakanı Tansu Çiller, yabancı sermaye- nin borsa kanalıyla da Türki- ye'ye gelmesinin teşvik edilece- ğini söyledi. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarhğı'nın verilerine göre, bu yıl 3.5 milyar dolan faiz, 4.1 milyar doları da anapara olmak üzere toplam 7.6 milyar dolarlık dış borç ödemesi yapılacak. Anapa- ra ödemelerinin gerektirdiği dö- vizin 3 milyar dolarlık bölümunün orta ve uzun vadeü program ve proje kredilerinden elde edilebileceği belirtildi. Ha- zine, dış borç ödemelerinin fı- nansmanı için aynca, Avrupa ve Japon sermaye piyasalanndan tahvil ihracı yoluyla da 1.1 mil- yar dolarlık kaynak elde etmeyi tasarlıyor. Geçen hafta Kalkınma Ban- kası'nın Japonya'dan sağladığı 10 milyar yen tutanndaki Hazi- ne garantili kredi anlaşması için Tokyo'ya giden Hazine Müste- şarı Tevfik Altınok'un Japon banka ve sermaye piyasalann- dan taze kredi sağlanması konu- larında da bir dizi görüşme yaptığı bildirildi. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller, Alman bankalarımn yöneticileri ile Frankfurt'ta yaptığı toplantıda, uygulamaya konulan yeni eko- nomik onlemleri anlattı. Çiller, yeni ekonomik paket çerçeve- sinde para piyasasına yönelik önlemlerin gündemde olduğu- nu, bankalarla rekabet edebile- cek kurumlar oluşturulacağım hatırlatarak, "Para politikasın- da yabancı sermayeye büyük yer var. Bunu duyurmak için Almanya'dayım" dedi. İstan- bul'u dunya para piyasalarının merkezlerinden biri yapmak is- tediklerini anlatan Çiller, "Dünya para piyasasına girmek istiyoruz. Dövize ihtiyacımız yok" diye konuştu. Çiller, ya- bancı sermayenin, borsa kana- lıyla da Türkiye'ye gelmesinin teşvik edileceğini kaydederek, yabancı sermayenin bazı yatı- rımların yönlendirilmesinde aracüık etmesine çahşacaklannı söyledi. Ayrıca Başbakan Süleyman Demirel'in, şubat ayında yapa- cağı ABD gezisi sırasmda IMF, Dünya Bankası başkan ve üst yöneticileri ile ABD'nin önde gelen bankacüanyla bir dizi gö- rüşme yapması bekleniyor. Ha- zine Müsteşan Tevfik Altınok ve Mevkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun da katılacağı bu görüşmelerde dış finansman oianaklan değerlendirilecek. Devlet Bakanı Tansu Çiller- in Demirel'den önce yapmayı planladığı ABD gezisinde ise ba- zı pürüzler çıktığı ve bu gezinin ertelenebileceği bildirildi. IMF heyeti Ankara'da Bu arada, Tiirk ekonomisi ile ilgili yıllık olağan konsültasyo- nunu yapmak üzeıe önceki gün Ankara'ya gelen Türkiye Masa- sı Şefi Van Hautten başkanlığın- daki Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti dün görüşmelerine başladı. Dün Merkez Bankası Başka- nı Rüşdü Saraçoğlu ve Hazine Müsteşan Tevfik Altınok'u ay- n ayn ziyaret eden IMF heyeti- ne, kamu finansmanı ve Hazine'nin borçlanma politika- ları ile Merkez Bankası'nın dün açıkladığı para programı konu- larında bilgi verildi. IMF heyeti ile bugün başlaya- cak olan konsültasyon toplantı- larında da 1991 yılına ilişkin makroekonomik gelişmeler ile 1992 yıh hedefieri değerlendiri- lecek. IMF heyetinin, resmi goruş- melerin yanısıra para ve serma- ye piyasalanndaki gelişmeleri yerinde ızlemek uzere İstanbul'a gecerek bazı bankacılarla da gö- rüşeceği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle