Katalog

30Ocakl992 **** haberler Cumhuriyet 19 \TAKZ Honda işsiz bıraktı ABD Otomobil îşçi- leri Sendikası önceki gün bir protesto tertip- ledi. Brighton kentin- deki Honda fabrikası Amerikalı işçüerine yol verdi. İşinden olan Amerikaİılar da fabri- kanın önünde toplana- rak Honda yönetimi- nin karannı protesto ettiler. Aülan sloganlar arasında "Amerikan otomobilleri alın" çağ- nsı da yer aldı. Japon firması Honda'nın ABD'de elde ettiği ge- lir Japonya'ya transfer ediliyor. (Fotoğraf: AP) Balık tezgâhında sürpriz İspanya, Akdeniz ve Atlas Okyanusu'na kıyısı olan bir ül- ke olunca, balık, halkın ana gı- da maddelerinden biri sayılıyor. îspanyol, istediği balığı isteği tezgâhtan seçmekte özgür. Henüz Akdeniz'deki deniz kir- liği düzeyi bu tezgâhlara endişe ile bakmayı gerektirecek düzeye ulaşmadı. Bu düşüncede olanlar Ispanya'nın Marbella ken- tinde küçük bir şok yaşadılar. Bir balıkçı tezgâhında duran 'peluda' (kılh balık) sanki satıcıya ait de- ğil de alıcıymışcasına iriydi. Ku- zeybatı kıyılannda tutulan bu ba- lığın ağırlığı 100 kilo, boyu da 187 cm. (Fotoğraf: REUTER) Fransız-Türk karma evliliği AA (Paris) - 1991 yılında Fran- sızlann yabancılarla yaptıkları evliliklerin beşte birinin Türkler ve Kuzey Afrikahlarla gerçekleş- tiği açıklandı. Fransız Nüfus Araştırmaları Enstitüsü'nün (INSEE) açıkla- jnasına göre 1989 ve 1990 yılla- ıda Fransa'da gerçekleşen kar- ma evlilikler, toplam evlilik sa- yısının yüzde 70 artmasına yol açtı. Fransa'da 1972-88 yılları ara- sında genel evlilik düzeyinde önemli düşüşler görülürken kar- ma evlilikler, ayda 20-21 bin ol- mak üzere istikrarlı durumunu korudu. 1988'den itibaren artan karma evlilikler, aynı yıl ayda 22 bine, 1989'da ayda 26 bine, 1990'da ise 30 bin 500'e yüksel- di. 1991 yılında Fransızlarla ya- bancüar arasında yapüan evlilik- ler, Fransa'daki toplam evlilik- lerin yüzde 10.6'sını oluşturdu. Hong Kong'da muz kapmaca Maymun için muzdan daha cazip bir yiyecek olabüir mi? Bu meyve en tehli- keli yerde bulunsa bile her maymun ona ulaşmak için tüm yolları dener. Hong Kong'daki bir parkta yapüan deney bu gerçeği kanıtladı. Sabah turuna çıkan minik maymun gözde yiyeceğine adım adım yaklaştı. Tehlike büyük olabilirdi, ne de olsa muz bir gorilin elindeydi. Ney- se ki goril sadece bir oyuncaktı. İsteyene Günevdoğu'da öğretmenlik Demirel Batı'ya açıhyor4 7 «7 O ü a gaStarafi ı% Sayfada Özel uçağı ile bu sabah CUMHURİYET (Ankara) - Doğu veGüneydoğu' dakil7ilesınavsız öğretmen alınacak. Öğret menlerin mecburi hizmet süresi dört yıldan iki yıla indirildi. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, dün düzenlediği basın toplantısında öğretmen istihda- mıyla ilgili esaslan açıkladı. Mart ayı içinde yapılacak ata- malar için başvurular 17 şubat- ta başlayacak, 28 şubata kadar sürecek. Sınav yapılmadan, öğ- retmen ataması yapılacak iller şunlar: Adryaman, Ağn, Bingöl, Bit- lis, Hakkâri, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Van, Bat- man, Şırnak ile merkez ilçeleri hariç olmak üzere Diyarbakır, Erzurum, Sıvas ve Şanlıurfa. Öğretmen alınacak branşlar da şöyle sıralanıyor: Edebiyat, İngilizce, kimya, yabancı dil kimya, matematik, yabancı dil matematik, fizik, yabancı dil fızik, yabancı dil bi- yoloji, beden eğitimi, resim-iş, müzik, din kültürü ve ahlak bil- gisi, imam-hatip lisesi meslek dersi, ticaret lisesi meslek ders- leri, beslenme ve ev Yönetimi, çocuk gelişimi, resim, bilgisa- yar, elektrik, elektronik, tesvi- ye, motor, mobilya dekorasyon, makina ressamlığı, metal işleri, sıhhi tesisat, yapı-yapı ressam- lığı, el sanatları-çiçek, giyim, nakış. Öğretmenlerle ilgili öteki ye- ni düzenlemeler de şöyle: — Öğretmen açığı bulunan 17 ile bütün başvurulan karşı- layacak şekilde yaklaşık 20 bin öğretmen alınacak. Bunların dı- şındaki öğretmen gereksinimi bulunmayan illere şimdilik ata- ma yapılmayacak. Yeterlik sma- vı yerine bilgisayarda kura çekilecek. Atamalar mart ayı içinde yapılacak. Yeni mezunlar için temmuz ayı içinde atama- lar tekrar açılacak. — Halen dört yıl olan mec- buri hizmet süresi Doğu ve Gü- neydoğu'ya başvuruların arttınlması amacıyla kısaltıldı. Bölgede iki yıl görev yapan öğ- retmen, istediği coğrafi bölgeye atanacak. Bölgede görev yapan öğretmenlerin çocukları, sınav- Milli Piyango çekildi AA (Ankara) — MUli Piyan- go'nun 29 Ocak İ992 çekilişi dün Ankara'da yapıldı. Ikramiye kazanan numaralar şöyle: 5MİLYAR E10967 Manisa, Ankara, Anka- ra, Istanbul 500 MİLYON A78284 Gaziantep, Istanbul, İs- tanbul, İzmir P10325 Istanbul, Istanbul P46907 Adana, İzmir, Bursa, İzmir 200 MtLYON A73739 B87257 H49081 M31079 M52634 100 MtLYON A26617 A633O5 A76416 C94382 E15352 E52090 E91609 K24491 P10432 P52539 50 MtLYON A12686 A73O36 C11186 C99639 E52137 K56413 K83220 M48878 P63OO1 P72057 A16949 B10106 C28688 E04048 E88151 K68706 M09042 P25581 P70288 P82524 A62766 B34643 C68580 E04909 K29981 20 MtLYON A62705 A82887 B2159O B44904 B88647 B99063 C17260 C53752 C59929 C64729 C72623 C76464 E02593 E10573 E24789 E46008 E5O331 E95767 H00460 H04867 H24961 H32673 H33375 H37202 H43924 H82903 H90199 K10612 K57517 K58396 K58634 K59316 K91573 M08366 M23890 M57O65 M60696 M73710 M88704 M92111 M96024 P233O2 P23981 P285% P40610 P77521 P94234 P98518 P99417 P99611 10 MİLYON A02732 A08416 A08584 A17770 A27759 A45067 A56841 BO5549 B15783 B19976 B21661 B23854 B26109 B39767 B45314 B47171 B47692 B48598 B68106 B70683 B82363 C00965 CO5234 C12952 C18676 C35386 C533O1 C53312 C54119 C62393 C69804 C76418 C90841 C93617 E02967 E04963 E16919 E17287 E23886 E27171 E38308 E41155 E44444 E47563 E53865 E53916 E55O35 E6O432 E65099 E74961 E83741 E87485 E95033 E96429 HO4557 H07021 H09738 H11847 H12029 H16248 H16365 H21076 H26427 H38340 H41528 H42451 H63682 H68346 H83208 H97600 KO8004 K54188 K55835 K56807 K6O356 K65903 K66133 K72899 K87983 MO3O85 M03295 M26613 M40977 M42612 M44896 M49351 M57566 M82365 P13144 P17764 P22940 P23320 P3352O P34657 P39317 P40180 P50642 P52168 P52529 P59116 5 MtLYON A04991 A06113 A19833 A32425 A36137 A3835O A49086 A50275 A511% A52188 A57O11 A58O56 A59829 A61332 A67323 A70094 A7052O A82121 A87944 B01006 B12776 B21331 B22360 B24657 B319O8 B33886 B34O83 B35725 B39493 B4İ935 B43649 B45171 B46478 B47942 B49390 B51231 B513O3 B53O72 B53814 B59529 B62806 B65506 B65717 B69430 B69679 B72738 B72956 B74547 B82343 B84887 B89196 B90174 B9O983 B99280 CO3O4O C06583 C11572 C1333O C36425 C43159 C48290 C52698 C52781 C56949 C62093 V65857 C69654 C72605 C78736 C81103 C85209 C90331 EO1551 E11805 E19776 E19897 E20706 E21095 E21475 E22554 E31841 E36927 E37489 E39106 E41799 E46249 E49302 E52371 E53451 E59214 E62850 E68227 E75607 E79313 E79399 E89546 E93469 E95148 H01062 H01918 H02913 H09830 H13746 H14792 H17915 H22346 H29690 H32149 H33341 H34811 H36261 H39352 H42570 H42577 H44396 H5O7OO H64405 H65289 H69895 H82243 H83O2O H84543 H89508 H92727 K05748 K12339 K37902 K39883 K46532 K51485 K52208 K57401 K58979 K64319 K73208 K74042 K75899 K76557 K76859 K78060 K82403 K84511 K85632 K86819 K97008 K97060 MOO631 M03420 M06475 M07388 MO8856 M11573 M12756 M16879 M19528 M28069 M31613 M33143 M36283 M36809 M40420 M40994 M43323 M49945 M61356 M76684 M81446 M85O1O M86744 M871O6 M90434 M90863 M93672 M94944 M95211 P04739 P11516 P13053 P18980 P23213 P28280 P31816 P31855 P31921 P32720 P41600 P52115 P53907 P54044 P61779 P64622 P65001 P66867 P71524 P72728 P8O591 P81562 P86081 P95516 P96414 2 MtLYON 00167 00372 03128 03841 04047 07018 08854 12831 13047 17893 18819 26217 26847 27548 27658 27990 34327 38066 39202 39289 42549 42911 46119 48638 50751 52861 52966 53229 56609 56974 59145 65468 69748 70691 72357 7701979201 84296 85525 88491 SON 4 RAKAM 0016 0221 0222 1416 2339 2632 2901 2952 325S 3694 4819 5146 5427 6834 8227 9396 SON ÜÇ RAKAM 126 128 199 396 422 936 SON İKİ RAKAM 36 69 84 91 AMORTt 1 9 TESELLİ A10967 B10967 G40967 E10967 E10067 E10167 E10267 E10367 E10467 E10567 E10667 E10767 E10867 E10907 E10917 E10927 E10937 E10947 E10957 E10960 E10961 E10962 E10963 E10964 E10965 E10966 E10968 E10969 E10977 E10987 E10997 E11967 E12967 E13967 E14967 E15967 E16967 E17967 E18967 E19967 E20967 E30967 E40967 E50967 E60967 E70967 E80967 E90967 H10967 K10967 M10967 P10967 sız olarak parasız yatılı okulla- rında öğrenim görebilecek. Çocuklan üniversite öğrencisiy- se, başka koşul aramaksızın yurtlarda yer sağlanacak ve yükseköğrenim kredisi verile- cek. — Önümüzdeki yıllarda öğ- retmen adaylarının başvurulan kontenjandan fazla olursa, Ba- kanhk Müsteşan başkanlığında- ki bir değerlendirme kurulu, kimlerin atanacağını saptaya- cak. Kesinükle sınav yapılmaya- cak. — Bu yıl öğretmen yetiştiren eğitim kurumlan haricinde, da- ha önce öğretmenlik hakkı ta- nınan fakültelerin mezunlarına da öğretmenlik hakkı tanına- cak. Öncelik öğretmen yetişti- ren kurumların mezunlarına verilecek. — Bu yıl sınav açılmayan Al- manca, Fransızca, tarih, coğraf- ya, biyoloji, rehberlik gibi branşların mezunları, başvur- maları halinde ilkokul öğretme- ni olarak atanacaklar. — İngilizce eğitim yapan Bo- ğaziçi ve ODTÜ gibi üniversite- lerin bazı bölümlerinden mezun olanlara d, öğretmenlik hakkı verilecek. — Geçen yıllarda açılan sı- navlara girmeyen veya atandığı yerlere gitmeyen öğretmenlerin başvurulan bu yıl da kabul edi- lecek. Ancak gelecek yıllarda atandığı yere gitmeyen öğret- men adayı bir yıl süreyle yeni başvuruda bulunamayacak. Bakan Toptan, bakmakla yü- kümlü olduklan eş, anne ve ba- balarının sağlık durumları nedeniyle tayin isteyen öğret- menlerden de Sağlık Kurulu ra- poru isteyeceklerini ve bu öğretmenlerin istedikleri illere değil, bakanlıkça öngörülen il- lere atanacaklannı da bldirdi. Toptan, öğretmen çocuklanrun Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlara koşulsuz kabul edilmesinin sadece Doğu'da gö- rev yapanlar için değil, bütün öğretmenler için geçerli olacağı- nı bildirdi. Baştarafi 1. Sayfada ye katılacağını düşünerek Sama- ras'ın Davos'a gitmesini karar- laştırdı. Sonunda, Yunan hükü- metidünakşam, Samaras'mDa- vos'a gönderilmeyeceğini açıkla- makzorundakaldı. Davos'taki görüşmenin içeri- ğine ilişkin belirsizlik ise hâlâ sü- rüyor. Türkiye, görüşmenin özel bir nitelikte olduğunu, Yunanis- tan'ın ise görüşmeye resmi bir ni- telik kazandırmaya çaüştığını sa- vunuyor. Işinilginci Yunanistan da Türkiye'yi Davos buluşması- na resmibir nitelik kazandırmak istemekleeleştiriyor. Zaten, Sa- maras'ın Çetin giderse Davos'a gideceği yönündeki düşünce de bu eleştiriden kaynaklanıyor. Yunanistan Başbakanı Kons- tantin Mitsotakis, dün parla- mentodayaptığı konuşmada Da- vos görüşmesinedeğindi. Mitso- takis, "Davos'a Türk-Yunan ilişkileri konusunda Sayın Demi- rel'in niyetini öğrenmeye gidiyo- rum. Biz, her zamandiyalogdan yanayız, aynı niyetin Türk tara- fından da olacağım sanıyoruz. Sayın Demirel'i yakından tanı- yorum. Türkiye'nin son açıkla- malarının tahrikten uzak oldu- ğunu gözlüyorum. Türkiye'yle dostluk ve iyi komşuluk anlaş- ması imzalanacağı istediğimi ve bu anlaşma imzalanıncaya kadar tarafların birbirlerini tahrik et- mekten kaçınmaları gerektiğini Sayın Demirel'den isteyeceğim" dedi. Bu arada, Yunanistan'ın An- kara Büyükelçisi Dimitris Mak- ris, önceki gün Demirel'i ziyaret ederek Mitsotakis'in bir mesajı- nı iletti. Edinilen bilgiye göre Mitsotakis mesajında Davos gö- rüşmesi öncesinde iki tarafın da dikkatli hareket etmesi gerekti- ğini vurguladı. Davos öncesinde dışişleri ba- kanlan ve görüşme içeriği konu- lannda ortaya çıkan belirsizlik, Türkiye'nin ve Yunanistan'ın Demirel-Mitsotakis buluşmasın- dan parlak bir sonuç bekleme- diğinin de işaretini verdi. içağı ile bu sabah saat 10.30'da Ankara'dan aynlacak olan Başbakan Demirel 12.30 ci- varında Zürih'e varacak. öğle- den sonra İsviçre televizyonu ta- rafından kendisiyle yapılacak bir söyleşiye katılacak olan De- mirel akşam İsviçre-Türk Tica- ret ve Sanayi Odası'nca düzenle- nen ve İsviçreli işadamlarının davetli olduğu kokteylde kendi- sine yöneltilecek çeşitli soruları da yanıtlayacak. Yarın sabah İsviçre'nin önde gelen gazetelerinden köşe yazar- lanyla sabah kahvaltısı yapacak olan Başbakan Demirel daha sonra sırasıyla İsviçre'deki Türk dernekleri temsilcileri ve İsviç- re'nin önde gelen şirketlerinin temsilcileriyle göriişecek. Demirel ve heyeti öğle saatle- rinde Davos'a hareket edecekler. Demirel aynı gün saat 16.30'da başlayacak olan Dünya Ekono- mik Forumu genel oturumuna katılacak. Basın açık olarak ya- pılacak bu oturumda AT tek pa- zan, Doğu ve merkezi Avrupa- daki ekonomiler, Asya'daki ge- lişmeler üzerinde durulacak: Demirel akşam yemeğinde ise foruma katılan diğer liderlerle bir arada olacak. Başbakan Demirel forumda cumartesi sabahı düzenlenecek Türkiye özel oturumda "Bölge- sel ve Küresel İşbirliği için Ge- niş İmkânlara Sahip Türkiye" başhklı bir konuşma yapacak. ABD'nin eski dışişleri bakanla- rından Henry Kissinger'ın yöne- teceği oturumdaki konuşmasın- da Demirel, Türkiye'nin strate- jik konumu, Türkiye'de insan hakları, özelleştirme ve enflas- yonla mücadele gibi konular üzerinde duracak. Daha sonra "Yeni Dünya Dü- zeni Gerçekten Ne Anlama Gel- mektedir?" baslıkh oturuma ge- çilecek. Başbakan Demirel ile Yuna- nistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis arasındaki görüşme de aynı gün saat 12.00"de Davos Kongre Merkezi'nde gerçekleşe- cek. Davos... • Baştarafi 1. Sayfada nomik Forumu'nun yıllık toplantısını izliyor- dum. O tarihte başbakan olan Turgut Özal gel- memişti o yıl Davos'a. Ama Yunan Başbakanı Papandreu oradaydı. Bir yıl önce, 1986'da Özal'la Papandreu Davos'ta birlikte olmuşlar; ancak Türk tara- fının ve Özal'a yakın bazı işadamlarının yo- ğun çabasına karşın buluşma gerçekleşeme- mişti. Papandreu, Özal'la bir kahvaltı etmek- ten bile son dakikada vazgeçmişti. 1987 toplantısında Papandreu'nun peşin- deydim konuşmak için. Sonunda iki soruma kendisinden yanıt alabilecek bir fırsatı yaka- layabildim. Birinci sorum: "Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyeliğine taraftar mısınız?" Papandreu, gülerek ve alaycı titreşimlerte dolu bir sesle: "Hayır!" İkinci sorum: "Gerçek bir Türk-Yunan diyatoğu nasıl ger- çekleşebilir?" Papandreu: "Türk askeri Kıbrıs'tan çekilmeden ve Türkiye Ege'deki taleplerinden vazgeçmeden diyalog olamaz." Papandreu'nun bu yanıtlarında Atina'nın tutumu belirginleşiyordu: Kıbrıs bir önkoşul- du. Ege de tümüyle "Yunan"dı... Atina'nın bu temel yaklaşırftı bugün de de- ğişmiş değil. • Ama aynı Papandreu, bir yıl sonra Davos'ta Özal'la bir araya gelebildi. Yaklaşan seçim- ler, VVashington'un baskısı ve Özal'ın 1987 seçimlerini kazanması, Yunanlı liderin dış po- litika üslubunda bir degişime yol açtı. Böyle- ce iki lider, 1988 Dünya Ekonomik Forumu'nda buluştular. "Davos ruhu" o günlerde diplomatik söz- lüğümüze girmiş oldu. Özellikle Özal iktidarı büyük umutlar bağladı bu sür^ce. Türk- Yunan uzlaşmasının mimarı olarak Turgut Özal'ın Nobel Barış Ödülü'nü kazanacağını düşleyebilecek kadar ölçüyü -hem basında hem de Özal'ın çevresinde- kaçıranlar da var- dı o günlerde. • Gerçekte Davos süreci olumlu bir geliş- meydi. Tabii ölçüyü kaçırmamak koşuluyla. Özal'la Papandreu'nun Davos buluşmasıri- dbn sonra bu köşede şu satırlara yer vermiş- tik: "Ege'nin Türkiye ile Yunanistan arasında bir 'barış köprüsü' ojması, kuşkusuz yerinde bir dilek ve hedeftir. İlişkilerde çatışma ve ge- rilim değil, diyalog ve yumuşama havası ge- çerli olmalıdır. Ege'nin iki yakasında güven ortamının oluşturulması her iki ülke insanının da yararınadır. Bu çerçevede Davos zirvesi olumlu bir başr langıçtır. Ancak ihtiyat elden bırakılmasın! Davos'un iyi başlangıç olduğu açıktır. Amâ yalnızca bir başlangıç... Kamuoylarına iyimserlik aşılamakta eğar ölçü kaçırılacak olursa, daha sonra doğabi- lecek düş kırıklıkları da aynı ölçüde büyük olur. Onun için sorunlara serinkanlı yaktaş- makta yarar var. 'Oldu da brtti maşallah' ha- vasından kaçınmanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Çünkü Türk-Yunan sorunları bugünden ya 1 - rına çözülecek gibi değillerdir. İki ülke arasın- da barışın ve dostluğun sağlam temellerini atabilmenin öyle kolay bir iş olduğu öne sü- rülemez. Sadece iyi niyet beyanlarıyla, arabesk çit- giler taşıyan nutuklarla Ege'nin bir barış köp- rüsü olabilmesi olanaksızdır. ; Evet, Davos olumlu bir başlangıçtır." ;, • Ve yalnız bir başlangıç olarak kaldı, sonu gelmedi Davos'un. Özal büyük bir gösteriyle Atina'ya gitti, Pa- pandreu lütfedip Ankara'ya bile teşrif etme? di. Bir süre sonra da Davos ruhu, eski deyişle tebahhur etti, yitip gitti. Bu kez Demirel'le Mitsotakis'i Davos'ta tz- leyeceğiz. Her iki tarafın da Birinci Davos'tan gerekli dersleri çıkarabilecek deneyim ve devlet adamlığına sahip olduklarına inanıyoruz. Sayın Demirel'in, Türk-Yunan ilişkileri ile Kıbns'ı yerli yerine koyduğu biliniyor. Herhal- de Özal döneminde tanık olunan bazı ölçü- süzlüklerin yarardan çok zarar getirdiğinin de farkındadır. O zaman ne yapmalı? Davos'ta iki lider, gerçek bir diyaloğun ka- pısını açacak bir mekanizmanın oluşturulma- sında ilke anlaşmasına varabilmeli ve ilk adım olarak da Başbakan Mitsotakis, Papandreu'- nun yarım bıraktığım tamamlayıp en kısa za- manda Ankara'ya bir ziyaret yapabilmelidir. Kısacası, diyaloğu başlatmakta yarar var. ÖzaTın gizü genelgesi • Baştarafi 1. Sayfada üzennde zaman zaman aış po- litika alanında kullanabilecekle- ri önemli bir koz elde etme imkânına kavuştukları görül- mektedir. Ancak, ihale mevz'.-u projenin münhasıran ekonomik ve teknik kıstaslar göz önünde tutularak muzakere edilmesi ve ihalenin bu kıstaslara göre ka- rara bağlanması halinde, söz ko- nusu ihalelerin böyle bir koz olarak kullanılmasına imkân vermeyeceği de apktırî' Bu nedenle, "değerlendirme- KULİS I Baştarafi 1. Sayfada da olsa "istisnai" atama uygulamasına son verilmişti. Demirel hükümeti, prensip olarak bu görevlere, devlet deneyimi fazla olan bürokratların atanmasını benimsemişti. Üstelik bu görevlere daha önce yapılmış "istisnai" atamaları da geçersiz kılarak... Kanun hükmünde kararnamenin yayımlanmasıyla Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Aybar, DPT Müsteşar Yardımcısı Turgut Tuten, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Osman Ünsal da müsteşar yardımcılığı sıfatını yitirmişlerdi. Aybar ve Tüten neyse de Ünsal'ın durumu herkesi şaşırtmıştı. Çünkü o, Devlet Bakanı Tansu Çiller'in istemiyle bu hükümet tarafmdan atanmış ve daha bir ayını bile doldurmamıştı. Gerçi sonradan yatışmıştı, ama kanun hükmünde kararnameyi durumu bilmeden imzalayan Çiller'in, Ünsal'ın başına gelenleri gazetelerden okuyunca epeyce sinirlenip söylendiği gunlerce konuşulmuştu. v En yakın çalışma arkadaşlarından biri, kimseye sezdirilmeden görevden alınmış, kendisi de hiç farkında olmadan olaya seyirci kalmıştı. > Üç müsteşar yardımcısı, en fazla genel müdur yardımcısı düzeyinde görev alabilecekler, ancak müsteşar yardımcılığından genel müdür yardımcıhğına geçmek geleneklere ve hiyerarşiye aykırı olduğundan çaresiz müşavir olacaklardı. Nitekim müsteşar yardımcılarının üçü de Başbakanlık Müşaviri yapılmıştı. Tansu Çiller, gunlerce çare aradı, tedviren atama gibi formüller bulmaya çalıştı, ama Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Tevfik Altınok uyardı: "Tedviren de atanamaz" Çiller direncinden vazgeçmeyince de Ünsal, muşavir olarak, müsteşar yardımcılığına vekâlet etmeye başladı. Şimdi soruluyor: Vekâleten aynı göre\' yaptırılacaktı da neden asaleten atama yolu kapatıldı? Madem birkaç gün sonra delinecekti, müsteşar ya da yardımcısı olmak için 12 yıl hizmet ilkesi neden getirildi. Bu soruları herhalde hükümet de kendi kendisine soracak ve uygun bir yanıt bulacaktır. Ama kulislerde konuşulan bir başka şey var ki Ünsal bu görevde kalamayacak, kalacaksa da rahat olamayacak. Hazinecilerin yıldızının kendisiyle pek barışık olmadığı söyleniyor. de teknik ve ekonomik kıstasla- rın yanı sıra siyasi mülahazalann ve özellikle iha- leye iştirak eden ülke ile müna- sebetlerin, ayrıca bu ülkedeki siyasi cereyanlar ve tercihlerde- ki gelişmelerin de göz önünde tutulmasının büyük önem taşıdığı" kaydedilen genelgede, şöyle denildi: "Söz konusu projelerle ilgili milletlerarası ihalelerde, ihaleyi açan kuruluşlanmızın, buna ka- tılan şirketlere, değerlendirmede teknik ve ekonomik kıstaslann yanında siyasi kıstaslann da göz önünde bulundurulacağını işin başında bildirmeleri ve ihale so- nuçlandırılmadan önce, konu- nun dış politika hedeflerimiz açısından değerlendirilmesine imkân sağlamak üzere, Başba- kanhk'ın görüşünü almalan uy- gun görülmüştür!' Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne de bilgi için gön- derüen genelgenin, 1987'de ikin- ci kez yayımlandığı da öğrenildi. Cezayirtle • Baştarafi I. Sayfada İslamcılar daha sonra Başa- rah'ın ana yolunu barikatlarla kapattılar. Güvenlik güçlerinin de bölgeye yığınak yaptığı bildi- rildi. Bunun üzerine 3 saat sü- ren olaylardan sonra İslamcılar, sessizce dağıldılar. Cezayir Ha- ber Ajansı APS, olaylar sırasın- da 30 İslamcının tutuklandığını duyurdu. Güvenlik güçlerinin Başarah bölgesindeki iki imamı niçin tu- tuklamak istediği belirlenemedi. Cezayir'de yönetimi elinde bu- lunduran Yüksek Devlet Komi- tesi (YDK), camilerin siyasi amaçla kullanılmasına izin ve- rilmeyeceğini açıklamıştı. Ceza- yir'de son birkaç gün içinde çok sayıda imamın siyasi propagan- da nedeniyle tutuklandığı bildi- rüiyor. BOIAŞ'ta trilyonluk zarar • Baştarafi l. Sayfada do- ğalgaz tahsilatı nedeniyle bu se- neye kadar nakit varlığı en yük- sek seviyelerde bulunan devlet kuruluşlanndan birisi olmuştur. Öyle ki muhtelif bankalarda tu- tulan yabancı para ortalaması 30 milyon dolara, Türk lirası nakiti de ortalama 300 milyar li- raya kadar çıkmıştır." Ancak, bu gelirin değerlendi- rilme şeklinin "korkunç bir su- iistimal mahiyetinde tecelli ettiği" öne sürülen bu durumun 1989 kasımında göreve başlayan Teftiş Kurulu Başkanı Birol Yüksel'in bilanço ve mizanları incelemesi sırasmda ortaya çıka- nldığı belirtildi. Teftiş Kurulu Başkanı'nın konuyu inceleme isteminin, dönemin BOTAŞ yö- netimince geri çevrildiği de öne sürülen suç duyurusunda, şöy- le devam edildi: "Bu yasaklamaya rağmen, bu büyük konunun peşi bırakıl- mamış, mali işlerden sorumlu olanlara büyük bir ihanet için- de olduklan, suç işledikleri söy- lenerek kendileri sıkıştınlmıştır. Bunun üzerine, 1990 yılında (boru hatlannın gelirleri 1 ağus- tostan itibaren kesilmiş olması- na rağmen) yıl sonuna kadar, sadece paranın vadeli hesaplar- da, hazine bonosunda, repo iş- lemlerinde değerlendirümesi so- nucunda 70 milyar lira kazan- dırılmıştır." Suç duyurusuna göre kuru- mun, boru hattının açık olduğu önceki yıllardaki faiz gelirleri ise şöyle saptandı: "1984'te4.3 milyar, 1985'te 3.3 milyar, 1986'da 5.4 milyar, 1987'de 1.7 milyar, 1988'de 3.8 milyar ve 1989'da da 9 milyar li- ra." Suç duyurusunda, günlük va- ziyet cetvellerinin büyük bir bö- lümünün sorumlular tarafmdan kasten imha edildiği de öne sü- rülerek, "Bu nedenle, tek tek dekontlann tetkiki ile bir sonu- ca ulaşılacaktır" denilerek, şu görüşlere yer verildi: "Halbuki Sayın Kazım Ok- say'ın kendi bakanlık dönemin- de yayımladığı ve BOTAŞ'a gönderilen talimata göre devle- te ait bu tür paraların müdeb- bir bir işletmeci gibi en iyi bir bi- çimde nemalandırılmalan ve mutlaka devlet bankalannda bulundurulmalan gerekirdi." BOTAŞ Genel Müdürlüğü yöneticileri ise, olayın geçmişte meydana geldiğini ve konunun incelenerek sonuçlannın Başba- kanlık'a bildirüdiğini söylediler. Bakanlar boş • Baştarafi 1. Sayfada dı. Bazı arkadaşlar Bakan'ın ya- nında kararnameyi incelerken, erken çıkmak isteyenler bakma- dan imzaladılar. Ben de merak edip bakmadım" diye konuştu. Bir bakan Cumhuriyet'in soru- sunu yanıtlarken, Başbakan De- mirel'in "Vaüler devleti ve cum- hurbaşkanım da temsil sıfatına sahiptir. O nedenle cumhurbaş- kanının da görüşü ahnacaktır" sözlerini hatırlattı ve "Kararna- meye son şekil cumhurbaşkanı ile görüşülerek verilecek" dedi. Kararname bugün Köşk'e gön- derilecek. Edinilen bilgiye göre karama- me ile Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ne, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetin- kaya Denizli Valiliği'ne, Elazığ Valisi Yılmaz Ergun Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar Erzunım Valüiği'ne, emekli em- niyet müdürlerinden Necdet Menzir İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü'ne getiriliyor. 40 vali merkeze alınırken, İstanbul, Ankara ve İzmir valileri yerleri- ni koruyor. Eskişehir Valisi Ba- haeddin Güney ve Antalya Va- lisi Saffet Arıkan Bedük'ün merkez valiliğine alındığı, Af- yon Valisi İsmail Çotur'un An- talya'ya, Bahkesir Vaüsi Enver Hızlan'ın Sakarya'ya, İçişleri Hukuk Müşaviri Yüİcsel ÖğVnin Amasya'ya atandığı belirtildi. Bu arada İnönü'nün danışman- lanndan Ahmet Karabilgin ve- Kemal Nehruzoğlu'nun da vali- olarak atandıklan kaydedildi. Kaip nastalıklan sadece kadınlarda, Çocuklarda şışmanlarda gorutmez Şıjlı 175 12 44 /45 - 166 02 7< Nı|anli|ı 148 58 66-Fıı: 166 47 12 NUfus cûzdanımı kaybettim. Hükümsuzdür. RAMAZAN ÖZÇELtK Orduevi kartımı kaybettim. Hükümsüzdur. HALÛK AÇIKAUN Villa Levent sürücü kursundan aldığım 10 Ocak 1991 tarihli sürücü belgemi kaybettim. Hükümsuzdür. ELtF CEMAL