25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 Ocak 1992 kültür Cumhuriyet 13 Düdüklüde Kıymalı Bamya • Cumhuriyet (Zonguldak) - İstanbul Devlet Tiyatrosu yurtıçi turne etkinlikleri çerçevesinde, Memet Baydur'un yazdığı.Can Gürzap'ın yönetmenliğini yaptığı "Düdüklüde Kıymalı Bamya' adlı oyunul2-13şubatl992 tarihlennde saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde iki kez sahneleyecek. Sevinç Aktansel Çetinok, Hanife Şahın, Tülın Oral, Sıdıka Şenkan.Seray Düşenkalkar. Sadrettin KıİJÇ, Atilla Şendil.Sevim Senöz'ün oynadığı "Düdüklüde Kıymalı Bamya"nın dekor tasanmı Ethem Özbora'ya, kostümleri Hale Eren'e, ışıl düzenlemeleri Orhan Tetikcan'aait. Eski Fotoğraflar • AA (Antaha) - Ankara Devlet Tiyatrosu, "Eski Fotoğraflar" adlı oyunu. 31 ocak-1 şubat günlerinde Antalya'da sahneleyecek. Dinçer Sümer'in yazdığı. Rüştü Asyalı'nın yönettiği oyunda, yaşlı bir konsomatrisin, eski fotoğraflarla canlanan yaşaıp öyküsü anlatılıyor. Özel İdare Salonu'nda sahnelenecek oyunda, Ümit Sergen ye Mehmet Ege rol alıyor. Öte yandan, Kaleiçi Sanatevi'nce düzenlenen "Şiir Akşamlan"nın ilki, 31 ocak cuma akşamı yapılacak. Sanatevi'ndeki "Şiir Akşamı"nda, şairler ve sanatseverler, şiirlerden örnekler sunacaklar ve şiir üzerine söyleşecekler. Kitapsızlar köpsüsö • Kültür Servisi-Kadıköy Bitpazarındaki Fırat Kitap Galerisi bugüne kadar kitaplarını yayımlatamayan yazarlar şairler için "Kitapsızlar Kürsüsü" kurdu. Bu haftadan iübaren herçarşamba ikındi vakti. yazarlar/şairler Kitapsızlar Kürsüsü'nde yapıtlannı diledikleri gıbi sergileyerek okuyabilecek ve okurlarla tartışabilecekler. Fırat Kitap Galerisi "Kitapsızlar Kürsüsü"nün kuruluşuyla ilgili olarak bir çağn yayımladı. Mayıs Rüzgân konseri • AA (İstanbul) - Pop-folk türündemüzik çalışmalannı sürdüren "Mayıs Rüzgân" topluluğu, Kartal'da bir konser verecek. Bir yıl önce çıkardıklan "Önce Biz Vardık" isimli kasetleriyle isımlerini duyuran topluluk, söz ve müzikleri kendilerine ait parçalardan oluşan repertuarla, 1 şubat cumartesi günü, Kartal Belediyesi Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi'nde solo konserlerini gerçekleştirecekler. Yaşama merhaba • Kültür Servisi - Cüzamia Savaş Vakfı ile Be>men Status Dergişi, ilk, orta ve lise öğrencilerinin katılabileceği bir resim yanşmasıdüzenledi. İki kuruluşun dört yıldır bırlıkte yürüttüğü "Leprasız Bir Dünya İçin Elele" kampanyası çerçevesinde düzenlenen yanşma, "Sevgi İle Yaşama Merhaba'" temasını içeriyor. Status Dergisi Yayın Yönetmeni Neylan Dinler, "Dördüncü yılına giren kampanyamız süresince, hastalarayapılan tıbbi ve maddi yardımlar kadar manevi desteğin de nikşmelerinde etkili olduğunugördük. Gençlerde sosyal sorumluluk bilincini ya^gınlaştırmak amacıyla ilk kez geçen yıl cüzamı terna alan bir kompozisyon yanşması düzenlemiştik. Richard Attenborough, Charlie Chaplin'in yaşamını beyazperdeye uyarbyor. Charlie Chaplin yeniden sahnede Kültür Servisi - 5 yaşın- da annesinin bakımını üstlenmek için sahnede. 14 yaşındayken akıl hastası annesi tımarha- neye yatıyor. Fred Kar- no tarafından keşfedi- lince bir anda müzik- hollerin genç yıldızı oluyor. Ve 10 yıl sonra Hollyvvood'- da: Genç sinema endüstrisinin güçlü yıldızlarından biri. Sine- ma tarihinin kilit noktaların- dan. Dolu dolu yaşanmış bir 88 yıl: Richard Attenboro- ugh'un "Charlie"si, Charlie Chaplin'i böyle ele ahyor. "Gandhi" adlı filmi ile 8 Os- car ödülü kazanan Attenbo- rough şu sıralar Londra'da. Shepperton stüdyolarında "Charlie" fılmınin çekimleri ile meşgul. Attenborough ve ekibi Londra çekimleri öncesi 10 hafta boyunca California'- da gerçekleştirmişler çekimle- ri. "Charlie", Charlie Chap- lin'i ilk sahne denemelerinden ABD'ye dönüşüne dek olan süreçte ele alıyor. Attenboro- ugh'un filmi, Charlie Chap- lin'in yaşam öyküsünü aktar- manın yanında temelde sine- manın gelişimini de ortaya koymayı amaçlıyor. Böylece Chaplin üzerine bir inceleme- nin yazan, tarihçi David Ro- binson da ekipte. Charlie kutlanacak bir fılm olmayacak mı? Attenboro- ugh, "Kesinlikle hayır!" dı- yor. Filmde Charlie Chaplin "herşeyden önce bir insan"... Filmde Geraldine Chaplin büyükanne Hanna'yı canlan- dınyor. Üvey kardeş Sydney rolünü Paul Rhys üstlenmış. 19101u yıllann başmda Char- lie Chaplin'i konu alan bir film çeken ilk kadın yönet- menlerden Mabel Norman'ı Marisa Tomei canlandınyor ve Charlie'nin Hollywood'- daki en yakın dostu Douglas Charlie Chaplin Fairbanks Attenborough'un filminde Kevin Kline. Charlie Chaplin'i konu alan filmde en büyük sorun başrol oyuncusunu belirlemek ol- ^Bu iş için yürütülen araş- tırmaların üç yıllık bir geçmişi var. Attenborough hem 18 ya- şındaki Charlie'yi canlandıra- cak kadar genç. hem de 80 yaşında yaşlı bir ihtiyan oyna- yabilecek kadar yaşlandırıla- cak birini aramış. Ve sonunda karar verilmiş: Robert Dow- ney Jr. Charlie Chaplin'in kızı Geraldine'in başrol oyuncusu üzerine düşünceleri ise şöyle: "Hiç kimsenin babamı ekran- da yeniden canlandırabilece- ğıne inanmıyordum." Erbaplan kostümcülüğü anlattı Bu kez kostümler konuşuyor AHTJ ANTMEN (İstanbul)- Eğer izlediyseniz, Atıf Yıl- maz'ın "Asiye Nasıl Kurtu- lur" filminde, sokakta, Tadım Lokantasf nın hemen önünde fahişelerin dansını hatırlarsı- nız. Bir 'kostüm şovu'dur san- ki. Oyuncular, şarkılar ve dansın ötesinde, vücutlan sımsıkı saran allı, morlu, si- yahlı, 'kaplan desenli', dantel- li -olabildiğıne rüküş- ama bir bütün olarak kişilik taşıyan kostümlerdir bunlar. Hele başrol oynayan Müjde Ar'ın mini lameeteği, fermuan yan- sına kadar açık lame ceketi ve çızmeleri. fılmin bir başka sahnesinde Müjde Ar'ın siyah ilkokul önlüğü içindeki görü- nümü, sonra o bej pardesü içindeyken yansıttığı "muzip" masumiyet ile. kostümler de kendi oyunlannı oynuyorlar- dır sanki film sürdükçe... "Asiye Nasıl Kurtulur" fıl- minin kostümlerini Canan Göknil hazırlamıştı. 1982 yı- lında Floransa Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan, sinemanın yanı sıra Şehir Ti- yatrolan için de kostümler hazırlayan Göknil işini çok se- viyor ve insanlann "kostüm- cü" ile "terzi" arasındaki far- kı. daha doğrusu ikisinin aynı şey olmadığını farketmelerine seviniyor. Göknil, kostümcü- nün bir modacıdan da çok farklı olduğuna dikkat çeki- yor, öyle ki "Bu işin gramerinı biliyoruz biz" diyor. Bu "iş'in grameriyle uğra- şanlardan biri de Niyazi Er. Onu "Yeşüçam kostümcüsü" olarak tanırsınız belki. Binler- ce kcstümle dolu atölyesine gittiğirnizde, telefonda konuş- tuğu birisine "Bizim tüfekler şöyle böyle" diyerekten uzun uzun bir şeyler anlatıyordu. Besbelli bir sipariş almış, an- laşmaya çahşıyordu. Çevrede göz gezdirdik. Yalnızca kos- tüm değil. kundura. çizme imalatı da yapıhyordu bura- da, üstelik kılıç ve tabancalar da. Niyazi Er'in Beyoğlu'nda Mis Sokak ile Kurabiye Soka- ğın kesiştiği noktadaki apart- mandan sonra (şimdi dersha- ne) taşındığı Sanayi Sitesi'- ndeki yerinde 60 bini aşkın kostüm var. Sanki Yeşilçam burada; dinleniyor. Niyazi Er, her biriyle övünüyor. Hepsi- nin öyküsü ayn. Anılannda saklı duruyorlar öylece. Müzelerde bile bulunma- yan bazı kostümlerin bulun- duğu bu koca "anılar deposu'- 'nda bizi gezdirirken anlatıyor Niyazi Er:"Bunu Mine Mutlu giymişti. A bakın şurada du- ran elbise Türkan Şoray'a o kadar çok yakışmıştı ki.'Para- Asker'in, hani Tony Curtis"- Niyazi Er'in atöhesinde 60 bini aşkın kostüm var. in oynadığı filmin kostümleri- ni de biz yaptık." Niyazi Er. aslında, "kostümlerin altında kalmış". 1938'de tiyatro ve operet oyuncusu olarak başlamış sahne mesleğine. 1950'lerde sinemaya dekoratör ve yönet- men asistanı olarak geçmiş. Ya kostüm? O yıllarda yalnız- ca bir hobi... Tiyatroda çalı- şırken belki bir gün işe yarar diye toplarmış kostüm. Yoksa kostümcü olmak... Ama işte bu hobi. Er'in ilerdeki mesle- ğini, üstelik kendisini "Yeşil- çam'ın kostümcüsü" yapan mesleğini belirlemiş, kendili- ğinden. Niyazi Er'in aklında bir müze kurma projesi var. Onun uzun vadeli bir hayali bu, ancak atölyesindeki kos- tümlere bakılırsa, devlet yar- dımı olmaksızın gerçekleşecek bir hayal değil bu. "Benim ya- pacağım müze. ancak devlet yardımıyla olur Devlet bana bir yer tahsis etse, en az beş se- nede dünyada eşi olmayan bir müze kurarım. Benim düşün- düğüm kuru müzecilik de de- ğil üstelik. Genelde müzelerde kostümlere doğru dürüst ba- kamıyorsunuz, el süremiyor- sunuz, kupunu göremiyorsu- nuz. Benim tasarladığım müzede gezenler giysilere do- kunabilecek. Gerekirse, giye- bilecek." Kostümle özdeş (tabii de- korla da) bir başka isim de bu yıl otuzuncu sanat yılını kutla- yan Osman Şengezer. Bu ne denli kısa bir süre önce çıkar- dığı "Dekor ve Kostüm" adlı kitap. bir sanatçının yaşamın- dan kesitlerle dolu. Galalar, provalar. turneler...Fotoğraf- lar, Bedia Muvahhit, Vasfi Rıza Zobu, Yıldız Kenter, Adıle Naşit ile... Otuz yıldır, "sezon başı" deyimi anlamını yitirmemiş Şengezer için. Ağustos ayının son günlerin- de yeni sezon için Devlet Ti- yatrolan'na geri döndüğünde, Atatürk Kültür Merkezi'nde aldığı solukta yine o eski heye- can, yine o eski telaş var. Tıpkı ilk günlerdeki gibi. (Hala 'tah- taya vurduğunu' anlatıyor ti- yatronun kapısından gırer- ken.) Heyecan ve telaşı yitirmek, gerçekten de bir anlamda sa- natçılığı yitirmek. sanattan başka bir şey yapmak anlamı- na gelmiyor mu zaten? Sanatçı hiçbir zaman evine gidip, ka- pılannı. ışıklarını kapatıp otu- ramıyor, çünkü kendi zıhni- nin kapılannı kapatması mümkün değil bir kere. Bir dekor ve kostümcünün "nasıl" çalıştığı da başlı başı- na bir konu. Şengezer önce okuduğunu, anladığını ve kendi tepkisini ölçtüğünü söy- lüyor. Sonra yapıtın yazann hangi devresinde yazılmış ol- duğu da önemli: "Bir insanın 80 yıllık yaşamında en az dört devresi vardır. İşçi hareketini anlatan bir yazann yıllar son- ra aşk şiirleri yazabildiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla bir yazarın bir yapıtı hangi döne- minde yazmış olduğu. kostüm ve dekor için birer önemli ipucu"diyor Osman Şengezer. Canan Göknil'in "ipucu bulma" sistemi de pek farklı sayılmaz: "Heykellerden. ga- zete arşivlennden. eski fotoğ- raflardan, yabancı sefaretler- den oyunun geçtiği dönemle ilgili ipuçlan bulunuyor. Yani iyi bir arşiv araştırması yap- mak şart." Tabii "olduğu gi- bi" yansımıyor bu kıyafetler sahneye. Kostümcünün yara- tıcılığı bu "ön bilgi" sağlan- dıktan sonra devreye giriyor. Oyuncunun "giyinik" ola- rak sahneye geldiği an ise, bir kostümcü için en zor (hatta kabuslu denilebilir) anlar... Kostümler uzun geliyordur ya da bir kapı açılmıyordur örne- ğin. Hem zaten basamaklar neden o kadar yüksek olmak zorunda ki? Şengezer, tüm bu örnekleri vererek oyuncunun dekora ve kostümüne çok zor alıştığını söylüyor. Ama birde alıştı mı; bir sonrakı kostüm, bir sonraki dekor için burun kıvırmaya başlıyor... Canan Göknil de kostümler hazırlandıktan sonra oyuncu- ları giydirmek konusunda ol- dukça zor anlar yaşamış anla- şılan. Kendı deyimiyle "kan, ter ve gözyaşı" içinde gerçek- leşiyor bu. Çünkü oyuncuyu giydirmek, "Türk kadınını giydirmekten bile güç..." Osman Şengezer, Canan Göknil ve Niyazi Er kostüm- cülük mesleğini anlattılar Sergi Masalsı resimlerde sirkler, palyaçolar CAN KÜÇÜKTEPEPI- NAR (Ankara)- Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Tiyatro Bölümü'- nde eğitim gören ve 1976 yı- lında mezun olan Banş Eren 1982'den buyana Ber- lin'de tiyatro ve resim çalış- malannı sürdürüyor. Eren için sanat bir bütün- dür. Onun içindir ki resim- lerinde tiyatronun etkisi kolaylıkla görülebilir. Eren'in yeni yaptığı çalış- malanndaki, bazı resimleri- nin konusu ise şu sıralarda Berlin'de oynadıkları Carlo Goldoni'nın "İki Efendinin Uşağf'ndan uyarladıklan oyun olmuştur. Oyunda Al- man ırkçılığı ağır bir dille eleştirilmektedir. Masalı çok sevdiğıni be- lirten Eren'in resimlennde masal kahramanlan, palya- çolar, balıklar. sırkler. oda- lar, insan vücudunun devi- nimi ve serüveni oldukça sık olarak işlemektedir. "Masalı önce zihnimde oyunlaştınnm. Daha sonra boya. fırçayla kâğıt veya tu- val üzerinde belirgenleştiri- rim" diyen Eren, çalışmala- nnı karışık tekniklerde sıcak ve canlı renklerden oluşturuyor. Bazen masaldaki konuyu tamamen değiştirerek yeni bir masal yazıp onu resme aktardığını belirten Eren, masaldaki tipleri, karakter- leri önce zihninde vücut öl- çülerine kadar saptadıktan sonra bu karakterlerin yo- rumunu yaptığını belirterek "oyuncu olarak sahneye na- sıl kan verebilirim, ressam olarak da tuvale ve kâğıda nasıl yansıtabilirim düşün- cesiyle resme başlanm" di- yor. Doğu masallannı özellik- le Hint ve Binbir Gece ma- sallannı çok çarpıcı buldu- ğunu belirten Eren, önü- müzdeki senelerde sadece bu masallardan bir seri re- sim yapmayı planhyor. Akademik olarak resim eğitimi almayışını kendisi için büyük bir şans olarak gören Eren. hiç bir ekole bağlı kalmadan özgür ve öz- gün olarak sadece kendisi için resim yapmaya başladı- ğını, sergilemelerinin ise duygulannı. düşüncelerini, renklerini, insanlara göster- me isteginden kaynaklandı- ğını belirtiyor. İSTANBUL BUYUKSEHIR BELEDİYESİ KÜLTÜR İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ŞUBAT 1992 KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ ATATÜRK KITAPLIĞI 1 Şubat Cumaıtesı Toplantı Sa"onu 3-21 Şubat SerçtSaionu 5 Şubat Çarşamba Toplantı Salonu 6 Şubat Pwşembe Toplantı Salonu 7 Şubat Cuma Toolantı Salonu 8ŞubalCumanesı Toplantı Salonu 10 Şubat Pazanesı Toplantı Salonu 11 Şubat Salı Toplantı Salonu 12 Şubat Carşamba Toplantı Salonu i3ŞubatPwşembe Toplantı Salonu 14 Şubat Cuma Toplantı Salonu 15 Şubat Cumartesı Toplantı Salonu V7 28Şubat OKuma Salonu 19 Şubat-t Mart Gifis 19 subat Cârsamba Toplantı Salonu 20 Subat Petşemba Tbplaniı Salonu 24 Şubat Pazartesı Toplantı Salonu 25 Şubaı Salı Toolanlı Salonu 26 Şubat Carşamba Toplantı Salonu 27 Şubat Petşembe Toplantı Salonu 28 Subat Cuma Toplantı Salonu . ' PANEL • Gunumuz Turkıyesınde /yjtn Kesımın Muzrğe Bakış >V:ısı Basın Mensuplan Katılanlar AtıHa Oorsay Besır Ayvazoğlu Ooğan Hızlan Saat 1400 Yon Gonul Paçacı Isaac Monııero ResKn Sergısı Açile Saat 1800 De^sık Sorunlar Değısık Açılar Saat 1600 Alkol ve İnsan Konusmacı Psıkotog Julıde Aral Yon P^ıkotojıK Dantşman Ferhan Ozenen Salman ŞaıfterveOdullerŞaat 1600 Katılanlar Şureyya Berte Aönan Ozer (1992 Cemal Şureyya Şıır Odulu) Yon EnverErcan " Tanh ye Y6n«em Saat iaoo >^lKın T^nhımızın Sorunları Konusmacı MeteTunçay Kultur ve PoMıka Saat 1600 Turk Saûında Ne Degıstı' 1 Globallesıne surecıyle yasanan kulturel pobtık değısım hem sağı hem solu etkıiıyor Turkıye sağındalu bu tarblasma uıerme •arastnmacı gazaea Rusen Cakır ile Atılgan Bayar soyiesecek Kultur ve Polıtıka Saat 1600 Keşfedılmemış Kıta Doç Or fydm Uğur ile Gunluk Yasam ve Zıhnıyet Kalıplanmız' uzerıne Atılgan Bayar konuşuyor Sanat soyiesılen Saat 1600 Aykut Koksal Beral Madra >le soyiesıyor Fa/uk Şuyun un yoneteceğı Oobra DoOra nın konuğu Azız Nesın Saat 1600 IncıAıaüeYeniRomanı OkjErkekKuşlar uzemeEnverErcan konusacak Saat 1600 Modemızm ve Sonrası Saat 1600 Endustrı Ibplumu ve Moderruzm* Konusmaci 0( Ferhat Kenlel Leman Mızah Dergısı Yayın Kuruluyia MızahOkunan üeman Dergısı cızertefi MehmetCağcağ Kemal Aratan ve Bahadır ' Ayın Venı Kıtaplan Sergısı ••••FotogratSergısı OostGozuyteIstanbul Lutıhansa Borbuch OcakŞubat 1992 Oegısık Sorunlar Degısık Açılar Saat 1600 Boşanmıs Aılelenn Yetıskın Cocuklan Konusmacı Psıkoloıık Damsman Ferhan Ozenen Salman Eoebıyatta Ask Saat 1600 Katılanlar NurselDuruel MahırOztasYon EnverErcan Kultur ve Polıtıka Saat 1600 Modern Mahrem Doç Or NıluterGole ile Islamm modemleşmesının sımgssı olan turoaıı uzerınc A^gao Rayaf soviesryor 1991 de Tufc Edebıyatında Oyku ve Roman EtestırmenKonurErtop 199ı yılınıdeğerlendınyor Saal 1600 Forum SeyttAlıAk MenhAkoğlu Mehmet Bayhan Mehmet Cevızlı CemCetın EngmCızgen AhmetOnerGezgın IbrahımGunel AranvsKalay CengızKarKva HdımKulaksız CenguOzalcıncı Nal lbpcuoglu Alı Ustundağ ızteycılenn katılımı ile Turkıyede Fotografm Sorunları nı tamsacaklar Yoneten Faruk Şuyun Saat 1600 OkjnvununB YılındaTezetOzlu yuLf/taErbıl SenfiuıSezerve Ahmet Cemal anlatacak VBneıen EnverErcanSaaı 16CX) Moöemızm ve Soması Mımarıde Modernızm Konusmacı Prol Dr Alıte Batur Saaı 1600 • Bu etKmlık İstanbul Beledıyesı Konservatuvarı Turk Muzığı Mezun ve Mensuptar. Derneğı ısbırlığııleduzenlenmıstır '' Bu Etkmlık Tanh ve Toplum Dergısı ısoırlıgı ile duzenlenmıstır "• Bu etkmlık Yaymcıtar Bırtıgı Işbırtığt ile duzenlenmıstır Bu Sergı Lufthansa AJman Hava Yolları Isbırtıgı ile duzenlenmtstır Bu etfcmlıkler ucretsızdır ATATÜRK MUZESt 8 Şubat Cumartesı Turk Oevnmının Sosyal AntropolO|<k Acıdan Saat 1500 DeOerlendırılmesı lcınde Kadın Hakları Konusmacı Gurbuz Tulekcı Sosyalantropolog. OOTUAtatürk llketen. TuıkDevnmTanhıOg Gor Gırış Ucretsızdır Adres Halaskargazı Cad No 2S0ŞıslıTel 1406319 KADIN ESERLERI KÜTÜPHANESI VE BİLGİ MERKEZI 1 Şubat Cumanesı 14 Şubat Cuma 15 Şubat Cumartesı 29 Şubat Cumartesı Tüm Etkınlıkler Ucretsızdır Adres Fener Mah Abdülezelpasa Cad Bulgar Kıltsesı Yanı HAÜÇ Td.' 523 M 08 Şemsa Yegın Bılınclenme Konulu Atoyie' Saat 1200 Kadın FotoğrafçılarSergısıAçılıs Saat taoo PaneF'Boşanma ve Aıle HukuKu Saaı 1200 Laleper Aytek "RûzganJa Mum Dıa Gostensı Saat 1600 KARIKAFURVE MİZAH MÜZESİ ı30Subaı 8 Şubat Cumartesı 11-28 Şubat 15 Şubat Cumartesı 21 Şubat Cuma Cemal Nadır Guler'ı Anma Şergısı Baskı Gostensı Saat 1400 Nevıde Gökaydın/Portre Kankaturter Şergsı Acıiıs Saat 1800 Ebnj Gostensı (Kâgıt Baskı) Saat 1400 Baskı Gostensı Saat 1400 • Karıkaur ve Mızah Müzesı Pazar ve Pazartesı gunlen dısında her gun acıktır •Ozgun Baskı AıotyesındePazarvePe<sembegıınlen<*şında hergunçahsılatnto Gınş Ucretsızdrr Adres KırkçeşmeMah KovacdarCad No 2Fatıh1el 52112 64 T.C. GAZİANTEP 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1988/533 Davacı Ilhan Scrvet vekili Av. Sermet Sıvacı tarafından davalılar Ayşe Çoban ve ark. aleyhine açılan Gaziantep ili Şahinbey ilçesi Hoş- gor Mah. Kargasekmez mevkii pafta 88, ada 1652, parsel 20'de ka- yıtlı bulunan taşınmaz hakkında açılan ortaklığın gidenlmcsi davasının yapılıp bitinlen duruşması sonunda: Davada davalı bulunan Şefika Özkamalı ile Ekrem Karakuzulu'- nun tum aramalara rağmen karar kendisine tebliğ edilmemiştir. Dava yokluğunda bilirilmiş ve taşınmazın satılarak ortaklığın gi- derilmesine karar verilmiştir. Davalıların söz konusu karara bir itirazı var ise ilan tarihınden iti- baren 8 gun içerisinde mahkememize itirazlarını yapmaları, yapma- dıklan takdirde karann kesınleşeceği tebiigat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 4.12.1991 Basın: 45294 İLAN T.C. KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayr. 1985/207 Esas 1990/426-Karar Davacı M. Nazif Kuçukay 'ekili tarafından davalılar Fikret Faik Şahenk ve Filiz Şahenk aleyh ne açılan Zorunlu Geçıt Hakkı davası- nın yapılan duruşması sonjuda: Karamursel ilçesi, Hersek Köyü, Kumyalı mevkiinde kaintapunun Pafta: 8, Parsei: 159, 160, 161, 162 ve 348'de kayıtlı beş parçadan ıbaret davacıya ait taşınmazların kuzeyindeki tarla yoluna çıkışını sağ- laraası için davalılar Ferit Faik Şahenk ve Filiş Şahenk'e ait pafta: 8, parsel 163'te kayıtlı taşınmazından 4 metre eninde ve toplam 1002 metre karelik kısmının tespıt edilen 501.000 TL. bedelle davacının davalılara odemesi kaydı ile geçiş yolu olarak irtifak hakkı tesciline karar verilmiştir. Davalılardan Filiz Şahenk'in adresi bilinmediğinden iş bu ilan ka- rar yerine kaim olmak uzere ilan olunur. 26.9.1991 Basın: 45293
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle