15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 7 Ocak 1992 ekonomi Cumhuriyet 7 Yabana sermayegipiş» M AA (Ankara) - Geçen yıl 2 milyar dolar düzeyindeyabancı sennayeye giriş izni verilirken fiili giriş 7 6 3 milyon dolar oldu. Hazine ve Dış Tıcaret MüsteşarlığYndan (HDTM) e<iinilen bilgiye göre yabana sermaye izinleri kapsamında 1991 yılında 214 adet yaünm ızni verildı. Bu izinlerden 6 2 bin 278 kişiye istihdam olanağı sağlandı. Yaünm izni verilen belgelenn ülkelere göre dağıhmında Aimanya, 54 adet yatınm izin belgesi ile ülkeler sıralamasında birinci sırada yer aldı. 23 adet izin belgesi ile ABD ikıncı sırada yeralırken Fransa, H ollanda, İsviçre gibı ülkeler de en fazla yatınm izin belgesi alan ülkeleri oluşturdu. G-7toplantılan • AA (Garden City-New York> - Önde gelen sanayileşmiş 7 ülkenin maliye ve ekonomiden sorumlu bakanlan ile merkez bankası başkanlan, yaklaşık 10 yıldan bu yana en düşük performansını gösteren dünya ekonomisini masaya yatırdılar. G-7 liderleri, eski Sovyet cumhuriyetlerindeki malı durumu da görûştüler. Ortak açıklamada bu cumhuriyetlerin ekonomik durumlanndakı iyileşmenın ancak aralannda işbirliğine gitmeleri, serbest ticaretı sürdürebilmeleri ve verimli idari yapılar kurabilmeleri halinde sağlanabileceği ifadeedildi. Erefinkardeşibaşkan • EkoDomi Servisi — Toprak Işvcrcnlen Sendikası BaşkanlığYna tstanbul Ticaret Odası eski Başkanı Yalım Erez'in kardeşi Zekâi Erez seçildi. Onceki gün İstanbul'daki sendika merkezinde toplanan 16. olağan genel kurulunda yönetim kuruluna seçilen işverenler şunlar oldu: Süleyman Caner (Başkanvekili), Ahmet Ulukış (Başkanvekili), Ismet Milor, Bülent Yücesoy, Şadi Burat, Şinasi Acar, Osman Ulukan Birgin ve Fethi Hinginar. Neftçi, paketi degeriendirecek • Ekonomi Servisi - Ekonomik ve Sosyal Etütler Konferans heyeti.hükümetin ekonomik önlemler pakeüni tanışmaya açıyor. Heyetin Sheraton Oteli'nde bugün yapacagı toplantıda, bir ara Demirel hükümetinin ekonomik programıyla ilgüi hazırbklara da katılan Prof. Dr. Salih Neftçi bir konuşma yaparak paketi değerlendirecek. Bu konuşma için ABD'den gelen Neftçi, yeni vergiler ve radikal önlemler önerdiği için kimi çevrelerden tepki görmüştü. Nejat Eczacıbaşı başkanhğında 1961 yılında kurulan heyet, bu yüın ilk toplantısını ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in yeni önlemleri anlattığı konuşması ile başlatmıştı. • ANKA (Ankara) -Bankalann verdiği gayrimenkul kredileri yılın ilk sekiz ayında yüzde 26 oranında artarak 6 trilyon 406.8 milyar liraya yükseldi. Bankalar Birliği'nden edinilen verilere göre gayrimenkul kredileri turizm kredileri ile birlikte yüksek artışın gözlendiği ihtisas kredisi oldu. Bu dönemde turizm kredileri de yüzde 26 oranında artarak 1 trilyon 527.9 milyar liraya yükseldi. Fındığa 52 milyar • AA (Giresun) - FındıkTanm Saüş Kooperatifleri Birliği (FİSKOBIRLİK). fındık ahmlanndan üreticilere olan 52 milyar liralık borcunun tamamını, 10 şubata kadar ödeyeceğini büdirdi. FİSKOBİRLİK yetkilileri, birkaç gün önce gönderilen 10 milyar liraya ek olarak 25 milyar lira daha kaynak aktanmı sağlandığını belirterek toplam 35 milyar liranın ay sonuna kadar Akçakoca, Ordu, Trabzon, Giresun ve yöresindeki üreticilere dağıtılacagmı bildirdiler. Kalan 17 milyar lira ise 10 şubata kadar ödenecek. Muttalibov, btanbui'da • AA (lsUnbul) - - Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ayaz Niyazioğlu Muttalibov, iktisadi alanda ne kadar iyi olunursa, siyasi bağımsLzlığın da o kadar iyi olacağını belirterek . "Ekonomik özgürlük, siyasi özgürlüğün temelidir" dedi. Muttalibov, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) bünyesindeki Türkiye-Azerbaycan Iş Konseyi yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye-Azerbaycan iktisadi ilişkilerinin geliştirilmesi yolunda garantilerini koyduklannı bildirdi. Muttalibov, Azerbaycan'da ekonomik ilişkileri yavaşlatan bazı kanunlar olduğunu bildirdi. Petlas, Azerbaycan'da • AA (Kifşehir) -Kırşehir'de kurulu kamuya ait lastik fabrikası Petlas'ın Genel Müdürü Uğur Sümer, Azerbaycan'daki bir lastik fabrikasının modernizasyonunun, Petlas tarafından gerçekleşürileceğini bildirdi. Genel Müdür Sümer, konuya ilişkin açıklamasında, bir süre önce Petlas Yönetim Kurulu Başkanı ve Kırşehir Valisi Mustafa Yıldınm ile birlikte Azerbaycan'da temaslarda bulunduklannı belirterek "Azerbaycan'daki lastik fabrikasmın modernizasyonunun Petlas tarafından yapılması için ön anlaşma sağlandı. BDT pazarına Doğıı A vrupa köprüsü YONCA ÖZKAYA- Bağımsız Devletler Topluluğu'nu oluşturan cumhuriyetlerde serbest piyasa ekonomisine geçilmesi, Doğu Avrupa ülkelerini eski pazarlarına kavuştururken Türk işadam- larına da yeni fırsatlar yaratabilecek. Eski Sovyetler Birliği'nin, kornünizmin çöküşü sonucu Doğu Avrupa ile sarsılan ticaretleri bugün düzelme yoluna girdi. Doğu Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki temsilcileri eski Sovyet pazarını çok iyi tanıdıklarını belirterek tekrar yoğunlaştı- nlacakilişkilerinTürkişadamları için de yeni fırsatlar doğuracağını ileri sürüyorlar. Macaristan, Çekoslovakya ve Polonya, Bağımsız Devletler Topluluğu'nu oluştu- ran eski Sovyet cumhuriyetleri ile ticari ve- ekonomik ilişkilerini yeniden yoğunlaştır- maya hazır. COMECON'un dağılması ve Doğu Avrupa ülkelerinin karşılıklı ticarette ruble yerine döviz kullanmaya başlaması sonucu eski Sovyet cumhuriyetleri ile ya- pılan ihracat ve ithalatta büyük düşüşler yaşanmıştı. Polonya'nm eski Sovyetler Birliği'ne 1989 yılı ihracatı bir yıl öncesine göre yuz- de 20.8 oranına düşerken bu oran 1990'da yüzde 15.4 oldu. Ithalat oranları aynı yıl- lar içerisinde once yüzde 18.1, sonra yüz- de 20.1 oranlarında azalch. 1989 yılında Sovyetler Birliği yuzde 29.8 oranı ile Po- lonya'nm birinci dış ticaret ortağı iken 1990'da yüzde 17.2'ye düşerek yerini Al- manya'ya (yüzde 23) bıraktı. Macaristan'ın Sovyetler Birliği'ne 1990 yılı ihracatı hammadde olarak 337.9 mil- yon ruble iken 1991'de 73.5 milyon ruble oldu. Aynı yıllarda tüketim maddeleri ih- racatı 335.4 milyon rubleden 87.1 milyon rubleye, tarım ve gıda maddeleri de 308.4 milyondan 60.8 milyon rubleye düştü. 1990'dan 1991 yılına hammedde ithalatı 608.9 milyon ruble ike,n 94.8 milyon rub- leye, tüketim maddeleri de 102.4 milyon- dan 25.4 milyon rubleye indi. Çekoslovakya'nın Sovyetler Birliği'ne 1989 yılı ihracatı bir yıl öncesine göre yüz- de 7, 1990'da yüzde 18.5 oranında düştü. Aynı yıllar ithalat oranlanndaki düşüş yüz- de 1.9 ile yuzde 19.4 oldu. Polonya ticaret ataşesi Andrezej S. Lot- yazonok, "Polonya'da ortak yatırımagi- ren Türk şirketlerinin, Polonya şirketleri- ne BDT pazarında sağlanan koşullardan aynen yararlanabileceklerini" belirtti. Po- lonyalı ataşe, Lodz kentinin yüz yıldır Sov- yet pazarına tekstil ürünleri ihraç ettiğine ve Türk-Polonya işbirliğinin bu alanda ol- dukça gelişmiş olduğuna dikkat çekerek "tekstil alanında doğabilecek yeni fırsatlan" vurguladı. Çekoslovakya Konsolosu Ludvvig Ol- sowsky, "Biz bu pazarı yarım yüzyıldır ta- nıyoruz. Dilini ve insanının mantalitesini de biliyoruz" diyerek Türk işadamlarının bu olanaklardan yararlanabileceklerine işaret etti. Çekoslovakya ticaret ataşesi Rastislav Sulla, eski Sovyet sınınndaki kentlerinin BDT ile ticarete uygun koşul- lara sahip olduğunu belirtti. Sulla, özellikle Kosice kentinde şube açmak için her tür- lü olanağın bulunduğunu hatırlattı. Macaristan Büyükelçisi Dr. Istvan Va- sary, Bağımsız Devletler Topluluğu paza- rında gerek Ankara'nm gerekse Budapeş- te'nin işbirliğine girmesi için gerekli koşul- ların uygun olduğunu belirterek "Biz, Türkiye'nin devlet kontrolündeki bir piya- sada yolunu bulmasını sağlayabiliriz. Türkiye de bizim Orta Asya ve Kafkasya'- daki projelerine ortak olmamıza yardım- cı olabilir" dedi. Yann: D. Avrupa: Pazanmıza güvenin Harbiye'deki >eni binanın restorasyonu yapılıyor. (Fotoğraf: UĞUR GUNYÜZ) TÜSİAD, mayısta yeni binasında Ekonomi Servisi — TÜSİAD, restorasyonunu yaptırdığı Harbiye'deki yeni binasına tamamen bitmesini beklemeden taşınacak. Yeni binaya mayıs ayında yerleşmeye hazırlanan TÜSİAD, taşınmadan sonra tamamlanacak olan konferans salonunun iç tefrişatı için iki daıresini satıyor. Yeni bina projesi yaklaşık iki yıldır gündemde olduğu halde, ilk önce ikinci derece tarihi bina olan yeni yerin yasal izinlerinin alınmaşını, sonra da içindeki kiracılann çıkmasını bekleyen TÜSİAD, inşaata geçen yıhnbahanndabaşlamıştı. 1 milyar 80 milyon bedelle ve şubat sonunda teslim edilmek üzere ihale edilen projede, kaba inşaatın yüzde 100, dış cephenin ise yüzde 80 oranında bittiği bildirildi. Yeni binayla ilgili olarak TÜSİAD Genel Kurulu'nda bilgi veren Güler Sabancı, binanın dış cephe ve kaba inşaatı için 1 milyar 80 milyon dolann harcanacağını, iç dekorasyonu için ise 150 bin dolar gerektiğinı söyledi. Sabancf nın açıklamalanna göre müteahhıte bugüne kadar 760 bin dolar ödeyen TÜSİAD, önümüzdeki ay 320 bin dolar daha ödeyecek. İç dekorasyon için gereken 150 bin dolann da taşınmaya karar verilen mayıs ayında ödenmesi gerekiyor. Bu paranın konferans salonunun iç döşemesine yetmediğini anlatan Güler Sabancı, genel kuruldan TÜSÎAD'ın şu anda oturduğu iki dairesini satma yetkisi istedi. Dairelenn satılmasıyla elde edilecek gelir projesinin tamamlanmasına kullanılacak. Paket devleti küçültüyor SEVtM GÖRGÜN, İstanbul Üniversitesi SBFÖğretim Üyesi Acıklanan ekonomik paket, iktisat politikası ile ilgili demeç ve belgelerde daha evvel görme- diğimiz bir ilkeyi içeriyor: Dev- leti küçültmek ya da daraltmak. Prognimla ilgili açıklamalar bu ilkenin KİTlerin tasfıye ve özel- leştirilmesi ile sınırb olmadığıru, ^SClerde başlayan kamu hiz- metlerini azaltma ve kalitesini düşürme eyleminin devam ede- ceğini gösteriyor. Devlet, ülkenin egemenliğini ve bağımsızlığını korumakla, toplumu yönlendiren ilke ve ku- rallan uygulamakla, toplumun refahını yukseltmekle yukumlu üstün bir merkezi otoritedir. Bu görcvlerini, başta koruyucu hiz- metler olmak üzere, kamu hiz- metleri ile gerçekleştirir. 1983'ten bu yana kamu hiz- metleri Uretimine tahsis edilen cari harcamalar ve'yatırım har- camalan giderek azalmış ve so- nuç olarak kamu hizmetlerinin GSMH içindeki payı %12-13 gi- bi çok düşük bir düzeye inmiş- tir. Bunun başlıca sebebi cömert vergi bağışıklıklanndan dolayı vergi gelirlerinin azalması ve bütçe açıklannın büyümesidir. Bütce açıklannın fınansmanı için başvurulan borçlanma yön- temi, giderek kendi kendini bes- leyen bir sürece dönüşmüş ve büyük bir borç stoku meydana gelmiştir. 1985'ten bu yana büt- çe fonlannm yaklaşık %40'ı devlet borcu faiz ödemeleri için kullanılmaktadır. Faiz ödcmele- rinin bütçe üzerindeki yttkünUn azalması için vergi gelirlerinin artması gerekir. Vergi artışı faiz ödemelerini karşüayacak düze- ye yükseldiği zaman, diğer bir deyişle, bütce denkliğı sağlandı- gında bütce faiz yükünden kur- tulur. Borç stokunun eritiknesi için bütçenin fazla vermesi ge- rekir. Ancak bu durumda yeni- den borçlanmaya gidilmeksizin, devlet borçlannın vergi gelirleri ile geri ödenmesi mümkün olur. Ekonomik program ve 1992 bütcesi ile ilgüi açıklamalar dev- letin uzun bir süre daha borçlan- maya devam edeceğini ve bütçe- den kamu hizmet uretimi için ayrılan fonların artmayıp belki daha da azalacağını gösteriyor. Bugüne kadar yapıian açıklama- lardan anladığımıza göre 1992 bütçesinde kamu hizmetlerine ayrılan fonlan arttırmak için alı- nacak tek önlem demirbaş, bi- nek otomobili, konut ve hizmet büıası aumlanm durdurmak. Kamu hizmetleri genellikle, en basit donatımdan yoksun, ba- kımsız, kohne binalarda yerine getirilmektedir. Yıllardır tekrar- lanan bu savurginlık önleme önlemi, ancak bazı üst düzey yö- netim birimleri için geçerli ola- Jbilir. Sorun, söz konusu alımlar için aynlan fonlann gereğinden fazla olması değil, yanlış kulla- nımıdır. KlT'lerin özelleştinlmesi ya da tasfıyesi temel iktisat politi- kası stratejisini belirlerken siya- sal iktidann yapacagı bir tercih-, tir ve tanışmaya açıktır. Ancak,; kamu hizmetlerinin fon yetersiz-; liğinden dolayı azalması sonucu,' devletin kuçulerek temel görev-.' lerini yerine getirmeyecek dunı- ma düşmesini savunmak müm- kün değildir. Bugünkü iktidann iktisat po- litikası ile ilgili kararlan, başta iç ve dış borç yükü olmak üze- re, geçmişteki uygulamamn koy- duğu sımrlar içinde almak zo- runda olduğu doğnıdur. Harca- malarm hemen hcmen hepsi gecmişte bağlandığı için, bütçe kısa sürede değiştirihneye elve- rişli, esnek bir yapıya sahip ol- madığı gibi, wrgi sisteminde kı- sa dönemde köklü değişiklikler yapmanın siyasal sınırlan ve olumsuz iktisadi etkileri vardır. Ancak bu gerekcelerin hiçbiri uzun dönem hedefler içeren bir programda kamu hizmetlerinin iyileştirılmesine ve belli bir süre sonunda vergi gelirlerinde yeterli bir artış sağlamaya yönelik ger- çekçi bir stratejiye yer verilme- miş olmasını haklı göstermez. Bu gerçeği, ne vergi geürlerinde öngörülen ve gerçekleşmesi tar- tışmalı 12 trilyon TL'lik artış, ne eğitim ve sağhk hizmetlerine ay- nlan fonlarda öngörülen ve bü- yük bir olasılıkla gerçekleşmeye- cek artış, ne de mevcut olmayan' hizmetler için dağıtılması plan-> lanan yeşil kart değiştirir. Prof. Taşkent: tş güvencesi gerekli Ekonomi Servisi — Çalışma Bakanı Mehmet Moğııltay'ın gündeme getirdiği iş güvenliği yasa tasarısıyla ilgili olarak Türk Sanayicileri ve İşadamla- n Derneği genel kurulunda dile getirilen tepkileTe, tstanbul Tek- nik Unıversıtesi iş hukuku pro- fesörtı Savaş Taşkent'ten yanıt var. Taşkent, Koç Holding En- düstri İlişkileri Koordinatörü Tuğrul Kutadgubüik'in "AT üyesi 12 ülkeden ll'inin inua- lamadığı ILO konvansiyonunu Türkiye'ye imzalatmak istiyorlar" yolundaki sözleriyle ilgili olarak "O ülkelerde iş gü- vencesiyle ilgüi düzenlemeler za- ten yıllardan beri var. AT ülke- lerinin hiçbirinde keyfi işten çı- karmalar söz konusu değildir. Bu nedenle AT üyesi 11 ülkenin ILO konvansiyonunun altına imza atmalarına ihtiyaç yok" diyor. Bu ülkelerde aynca işten çı- kanlanlar için işsizlik sigortası gibi önemli bir güvencenin da- ha bulunduğunu da hatırlatan Prof. Taşkent, keyfi işten çıkar- ma konusunda "keyfiliğin" ne olduğunun iyi tarif edilmesi ge- reğinin altını çizerek "Turkiye L de sendikaya üye olan işçı işten atılabiliyor ya da bir toplusöz- leşmenin bağıtlanmasının ardın- dan kitle halinde tensikat var. Koşullar boyleyken Türkiye'nin 158 sayılı ILO Sözleşmesi'ni im- zalaması, bir zorunluk olarak kendini gostermektedir. Pekiyi, ya firmanın kaldıra- mayacağı oranda yüksek zam- larda direnen ve sonuçta hem iş- yerini yıpratan hem de işçinin vaat edilen ücreti alamayarak maddi zora sürüklenmesine yol açan sendikalar yok mu?.. Prof. Taşkent bu sorumuza "hayır" demiyor. Gecmişte ba- ğıtlanan toplusözleşmelerin bir bölümünde sendikalann da ha- talı davrandıklanm kabul edi- yor ve "Sendikacılar da ücret artışı talebinde bulunurken he- saplannı gerçekçi bir biçimde yapmalı, özellikle işverenlerin kaldıramayacağı aşın taleplerde bulunmamalıdırlar. Öte yandan işyerlerinde verimhlik artışı sağ- lanmasımn sadece işverenlerin değil, işçilerin de görev alanı içinde olduğu unutulmamalı- dır" diyor. Mîgros'ta müzik eşl iği nde abş veriş ESER ATtLLA (tstanbul) - Et, süt, peynir ya da temizlik malzemesi, sebze-meyve veya beyaz eşya almak isteyip de alışverişe mi çıkı- yorsunuz? Buyrun bugün Migros'un 27 temmuzda Şişli'de açılan ikinci büyük mağazası MMM Migros'a gidelim. Şöyle bir fiyatla- ra göz gezdirip havasına koklayalım. Alışveriş yapanlarla İconu- şup Migros çalışanlarıyla sohbet edelim. ğınızı behrleyıp daha sonra Migros çah- şanlannın bulunduğu tartılara gidip fiyatını üzerine işletebilirsiniz. MMM Migros'ta temizlik dikkat çe- kici. Tüm reyonlar birbirinden ayn. Ve mekân oldukça aydınlık. Hiçbir mal gölgede kalmıyor ve her an danışılacak birini bulmak mümkün. Mağazanın ilk katında daha çok günlük gereksinimlere yanıt veren ürünler satıhyor. Et, süt, ma- karna, sebze-meyve ve temizlik malze- meleriyle şarküteri ürünleri, çikolata ve sigara gibi mallar bu katta. Yürüyen merdivenlerle yukan çıkıldığında ise merdivenin hemen karşısında Divan'ın pastanesi var. Küçük bir havıız başında yeşillikler içinde yorgunluk atabilirsiniz. Size bir fıyat da verelim. Serinletici bir vişne suyu Divan'da 3 bin lira. Pastane- nin tam yanında yapay ve doğal çiçekle- rin satıldığı bir bölme var. Buradan alış- veriş yapılabildiği gibi bu bölme aynı zamanda pastanenin bir tarafının da de- korunu oluşturuyor. Karşıda oyuncak, mutfak eşyalan, beyaz eşya, ithal ve yer- li çeşitli süs eşyalannı bulmak mümkün. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün reyonu, video kasetler de bu katta. Şişli Migros'a otomobille gelmek isterseniz aman dik- kat, çünkü Migros'un kendine özel ga- rajı ne yazık ki yok. Fiyatlara gelince... Migros'a gelme- den önce civardaki diğer bakkal ve şar- küterilere de şöyle bir göz attık. Baz Şişli Migros, Migros zincîrinin ikinci büyük halkası. 30 bin değişik ürünün sa- tıldığı iki katlı mağazada günlük gerek- sinimlerinize yanıt verecek her türlü malı bulmak mümkün. Şişli MMM Migros'a büyük camlı ka- pılardan giriliyor. Mağazının girişinde hemen sağ köşede özel imalat. yürüyen merdivenleri rahatca tırmanabilen yü- rûr sepetler sizi bekliyor. İçeri girince ilk dikkati çeken ise müzik. Çünkü Mig- ros'ta alışveriş müzik eşliğinde yapılı- yor. Ürünlerin dizili bulunduğu standlar arasında rahat harekete olanak sağla- yan geniş bir mekân var. Yukandan aşa- ğıya doğru sarkan renkli reyon panolan uzaktan bakıldığında almak istediğiniz malın ne tarafta olduğunu size gösteri- yor. Örneğin makarna mı almak istiyor- sunuz? Tavandan sarkan kırmızı, mavi, san ya da turuncu göstergeler makarna- nın yerini hemen belli ediyor. Yolc ha>ır siz tavuk ya da et mamullerinin satıldığı yere gideceksiniz. O zaman ışıklı pano- lar rehberiniz. Panolan izleyip sebze-meyve reyonu- na mı gittinız? Burada kendiniz seçıp kendiniz alışveriş yapıyorsunuz. Özel tartılarda bunlar tartıhp fıyatlanıyor. MMM Migroslarda diğer Migroslardan farklı olarak aldığınız sebze meyvenın kilosunu kontrol edebileceğiniz, ancak fıyatlandırmayan, size özel tartılar da var. Bu tartılarda ne kadarlık sebze aldı- aldığımız mallann bazılannm Migros'ta daha ucuz, bazılannın ise daha pahalı olduğunu gördük. Örneğin civardaki bir bakkalda 9 bin 500 liradan satılan Pınar dilpeyniri Migros'ta 10 bin liradan, ikili Solo tuvalet kâğıdı bakkalda 3 bin 500 Migros'ta ise 3 bin 750 liradan satılıyor. Migros'ta dolaşırken tüketicilerle de görüştük. Birlikte çarşıya çıkan ev ha- mmlan Serap Yabaş ve Ayşe Yılmaz, "Neden Migros'u seçtiniz" sorumuza. "Buraya liste yapıp gelmemize gerek yok. Bakınca her şeyi görebiliyoruz. Her türlü malın çeşitleri burada var. Özellik- le sebze-meyveyi tek tek seçebiliyorsu- nuz. Bir de her yer temiz ve çalışanlar güleryüzlü" diye yanıtlıyorlar. Buradan 10 yıldır alışveriş yaptığını söyleyen Eti Zavaro da Migros'u seçme- sinin nedenini ferahhk, temizlik, çalışan- lann güleryüzlüğüyle özetlerken "Alda- tılmamış olmak güveni bence en önemli- si" diyor. Zavaro, her malı Migros'tan almadığmı, birçok yerle Migros'taki fı- yatlan karşılaştınp ucuz ve güvendiği mallan buradan aldığını sözlerine ekli- yor. Ev hanımı Nurten Demiroğlu ise Migros'u evine yakın olduğu için seçen- lerden. Migros'uıi tüketiciye bazı özel fiyatla- n da var. İlanlarla duyurulan ve mağa- zanın girişinde boy boy afışlerle tüketici- ye ulaşan Migroskop bunlardan biri. Migroskop, her 15 günde bir bu süre içinde Migros'un hangi mallarda indi- rimli fıyat uygulayacağını gösteriyor. Bir de aynca salı, çarşamba ve perşembe günleri sabah saat 11.00-12.00, öğleden sonra da 14.00-15.00 saatleri arasında yine her gün değişen mallarda indirim söz konusu. MMM Migros'ta özel olarak imal len yürür sepetler ne kadar dolu olursa olsun yürüyen merdivenlerde rahatça duruyor. Dampîng saldınsı İDRİS ADİL (istanbul) - Türki- ye'nin Avrupa Topluluğu (AT) ülkelerine yönelik ihracatı gide- rek zorlaşıyor. Türkiye'nin topluluk üyesi ülkelere tek- stil ürünleri ihracatını, getirdiği kotalar- la sınırlayan, pamuk ipliğine anti- damping vergisi koyan AT makamlan, bu kez de her türlü pamuklu bez urünlerini 'damping yapıldığı' iddiaları üzerine in- celemeye aldı. Anti-damping vergisi AT'nin önümüzdeki dönemde Türk pamuklu bezine de geçici anti-damping vergisi koyacağı öğrenildi. AT'nifı pamuk- lu ürünlerden sorumlu Eurocotton Baş- kanlığı'nca alınan 'inceleme* kararı, ilgi- li ihracatçılara henüz resmen tebliğ edil- medi. AT makamlannın damping yapıl- dığını iddia ettikleri, Türkiye'den ithal edilen 'her türlü pamuklu bez' sınıfına, şu urünler giriyor: Baskılı bez, çarşaflık bez, ham bez, poplin, blue jean kumaşı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İh- racatçıları Birliği yetkililerinden alınan bilgiye göre Türkiye, AT'ye yılda yakla- şık 25 bin ton pamuklu bez ihracatı ger- çekleştiriyor. Karşılığında da yılda 110 milyon dolarlık doviz girdisi elde ediliyor. Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı yetki- lileri, AT'nin, Türkiye'den ithal ettiği pa- muklu beze anti-damping vergisi koyması halinde, bu ürünlerin fıyatının vergi ora- nında artacağına işaret ediyorlar. Bu da Türkiye'nin AT ülkelerine yönelik ihraca- tını zorlaştıracak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle