Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1S Cumhuriyet haberler 27 Ocak 1992
BULMACA
SOM.DAN SAĞA:
1/ *Avcı kulübeleri
ve cdağ sığınakları
gibi betondan ya-
pılmış müstahkem
yer. 2/ Bir elektrik
devyesinde belb bir
değdşim meydana
getijrmeye yarayan
araç... Asya'da bir
başlcent. 3/ Hasta-
hğı iyi edeceğini
ileri sürerek oku-
yup üflemek.. Bir
nota. 4/ Bir kömür
cin&i... Buyük çivi.
5/ Notada durak
işareti... Uzaklık anlatmakta kulla-
nılajı söz... Ortak Pazar'ın kısa ya-
zılışı. 6/ Verdi'nin tamnmış bir ope-
rası_ 7/ Kimi gemilerde baş bodos-
lamasından omurgaya kadar uza-
nan yapı öğesi. 8/Hayvanlann buz-
da kaymadan yürümesini sağlayan
nal. 9/ Vücuttaki AIDS virüsünü
saptamakta kullanılan test... Bir işi
yerine getirme.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Borsada menkul kıymet alış ve satışlarında aracılık yapan
kişi... Kuzu sesi. 2/ Akyuvar. 3/ Üst yanı açık büro... Anla-
yışsız, kalın kafalı. 4/ "Gurbet ilde haberim duyarsam / Ba-
şının çaresini bul kara gözlüm" (Karacaoğlan)... Yayla ya da
bahçe kulübesi. 5/ Sina Yarımadasrnda yaşamış acayiplikle-
riyle ünlü bir kabile. 6/ Kahveci tepsisi... "Avrupa Para An-
laşması"nın simgesi. 7/ Bir bağlac... Şah İsmail'in şiirlerinde
kullandığı mahlas. 8/ Kale duvarı... Yanlar, taraflar. 9/ Kapı
ve pencerelerin üst eşiği... Eski Mısır'da güneş tanrısı.
HAVADURUMU
T . T . Î . T 1
( HAVA SICAKLlfiÛI
1
Türidytfde
İstanbul
Edime
Tekirdağ
Kırklareli
izmit
Sakarya
Çanakkale
Bilecik
Balıkesir
Bursa
2 5 Sisli
-2 6 sisli
2 4 açık
-2 6 sisli
3 5 sisli
2 5 sisli
3 5 açık
6 2 açık
-4 6 sisli
-2 6 sisli
Muğla
Denizli
Afyon
Uşak
Kütahya
Adana
Hatay
Mersin
K.Maraş
Antalya
tsparta
Burdur
An kara
Çankın
Eskisehir
Konya
Yozgat
Sıvas
-3
-3
-12
-5
-9
0
4
1
-4
2
-7
-7
-12
-13
-10
-14
-9
-13
13
10
-2
8
-2
12
13
12
8
18
3
4
0
0
-3
-3
-5
-4
açık
sisli
sisli
sisli
sisli
açık
açık
açık
aç.k
açık
açık
sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
İzmir 1 10 açık Kayseri -13 -4 sisli
Manisa 1 9 açık Kırşehir -10 -3 sisli
Nifrte
Kınkkale
Karaman
Aksaray
Botu
Kastamonu
ZongukJak
Sinop
Bartın
Samsun
Çonım
Amasya
Tokat
Ordu
Giresun
Trabzon
Rize
Gümüshane
Bayburt
Artvın
Erzurum
Kars
Ağn
Erzincan
Malatya
Elazığ
Tuncoli
Bingöl
BiHis
Mus
Van
Şımak
Hakkâri
Diyarbakır
Mardin
Siirt
Ş.Urfa
G.Antep
-10
-10
-8
-14
-10
-7
1
2
-5
0
-8
-6
-7
0
0
0
0
-13
-12
-7
-30
-24
-28
-14
-12
-11
-12
-12
-12
-20
-19
-6
-15
-9
-8
-7
-4
-7
-5
-2
-2
-5
0
-1
3
3
1
4
1
3
2
5
4
5
5
-3
-4
-2
-10
-8
-11
-3
2
4
-2
-2
-5
-6
-3
2
-a
3
-2
-2
7
7
açık
açık
açık
aç.k
sisli
sisli
açık
açık .
açık
açık
sisli
sisli
sisli
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
sisli
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
açık
aç.k
açık
açık
açık
Adıyaman -6 6 açık
Aydın -1 14 açık Nevsehir -10 -3 açık Batman -9 2 açık
İstanbul
yağmurlu
Çevre Bakanlıgı Meteoroloji
Genel Miidürtüğii'nden
aiınan bilgiye göre yurdun
knzey ve doğu kesimleri
parçalı bulutlu, öteki yerler
açık ve az buluüu geçecek.
Mannara ve yurdun iç
kesimlerİDde bir süredir
etkili olan yogun sis, devam
edecek. İstanbul'da yağmur
bcldenirken, hava
sıcakbgında bir değjşme
beklenmiyor. Rüzgâr, kuzey
ve dogu yönlerden hafif,
ara sıra orta kuvvette
esecek. Denizlerimizde
rüzgâr, Karadeniz,
Mannara ve Kuzey Ege'de
yıldız ve karayd, Giiney
Ege ve Akdeniz'de
gündogusundan 3-5, Ege ve
Akdeniz açıklannda 6-7
kuvvetinde esecek. Bo arada
yüksek basınç sisteminin
etkisi altında bulunan Dogu
Anadolu'da hava sıcakhğı
-30 dereceye kadar düştü.
Kar yüzünden, Erzurum,
Kars, Agrı, Erzincan, Muş,
Bingöl ve Tuncelİ'de 800'ün
iizerinde köy yoln ulaşuna
kapalı bulunuyor.
, T , T , T , T
HAVA SICAKLIĞI
DünyadaOsk> 1 açık
Helsinki kariı
Londra sisli
Kopenhag sisli
Amsterdam sisli
Brûksel SI3İI
Varşova
Prag
Budapeste
Zürih
Conevre
Viyana
Madrid
Barsetona
MHano
Roma
Betgrad
Sofya
-4
0
6
-3
3
4
10
13
12
15
5
-4
Sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
sisli
aç*
sisli
bulutlu
Sisli
sisli
Atina 10
Paris
açık
sisli
Bonn
Leningrad kariı
sisli Moskova -2 kart
Köln sisli Kahire 18 açık
Frankfurt sisli Bağttet 12 açık
Münih sisli Cidde 19 açık
Berlin sisli Girne 14 açık
Ankara Barosu: Yasalar
kamuoyunda tartışılsın
Ankara Barosu Başkanı Av. Özdemir
Özok, 1945 Kahramanmaraş doğumlu,
1978-79 yıllarmda Ankara Barosu
Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu
üyeliğı, iki dönem Türk Hukuk
Kurumu Saymanlığı ve Yönetim
Kurulu Üyeliğini yüruten özok,
1990'dan bu yana Ankara Barosu
Başkanı. Cumhuriyet öncesi yürütulen
avukatlık mesleği, Ankara Barosu'nda
cumhuriyetle birlikte çağdaş bir yapıya kavuşmuş, bugune
kadar savunma örgütüne olumlu katkılarda bulunmuş; şu
anda Ankara Barosu 5500 üyesiyle ülkemizin 2. buyuk
barosudur.
m m
u,lkemizin en köklü si-
yasi birikimine sahip iki par-
tisi, DYP-SHP arasında ilk
kez farklı yapıda bir birlikte-
lik gerçekleştirildi.
19 Kasım 1991 günlü
"Doğru Yol Partisi ile Sos-
yaldemokrat Halkçı Parti
arasında imzalanan ortak
hükümet protokolü ve ekle-
ri" adını taşıyan koalisyon
protokolünde bu, açık bir bi-
çimde görülmektedir.
Protokolün temel ilkeleri
bölümünde yer alan ve yıl-
lardır barolarca, barolar bir-
liğince savunulan başta "hu-
kukun üstünlüğü" ilkesi
olmak üzere birçok temel
kavramın yinelenmesi mem-
nuniyet verici bir gelişmedir.
Siyasal iktidarlann bu nok-
taya gelmesinden, hukukun
üsıünlüğünü 1970 yıhndan
bu yana kesintisiz bir biçim-
de savunan, her koşulda öz-
gür sesini yükselten l'ürkiye
Barolar Birliği'nin büyûk
katkılan vardır.
Genelde hedeflenen "hu-
kuk devleti"nin yanı sıra
onun vazgeçilmez kurumlan
olan özel düzenlemeler de
"Demokratikleşme"' tanımı
içinde sıralanmıştır. Yargı
bağımsızlığı ve yargıç güven-
cesinin gerçek anlamda sağ-
lanacağı, tabii hâkim ilkesi-
nin tüm yargıya egemen
olacağı, Hâkimler ve Savcı-
lar Yüksek Kurulu'nun yar-
gı bağımsızlığına uygun bir
biçimde yeniden oluşturula-
cağı belirtilmektedir.
Gözaltı sürelerinin kısaltı-
lacağı, Polis ve Yetki yasala-
nnın yeniden çağdaş biçim-
de düzenleneceği, Ceza ve
Usul yasalannda yapılacak
dûzenlemelerle avukatlann
ilk aşamada iddia ile birlikte
devreye girmesinin sağlana-
cağı, işkencenin önleneceği,
hazırlıkta hukuka uygun ifa-
delerin alınmasının müm-
kün olacağı, Sıkıyönetim ve
Olağanüstü Hal yasalannda
yapılacak yeni düzeltmelerle
hukuk devleti ilkesi ve huku-
kun üstünlüğü ile temel hak
ve özgürlüklerin özüne do-
kunulmamasına özen göste-
rileceği, güvenlik soruştur-
masına son verileceği, top-
lantı ve gösteri yürüyüşü,
dernek kurrna hakkında ra-
hatlama getirileceği, dilekçe
hakkına işlerlik ve etkinlik
kazandınlacağı, 1402 sayılı
yasa ile mağdur edilenlerin
haklannın geri verileceği,
Terörle Mücadele Yasası'-
nın belirtilen ilkeler doğrul-
tusunda yeniden elden geçi-
rileceği, sürgün ve sansürle
ilgili düzenlemelerin yürür-
lükten kaldırılacağı. meslek
kuruluşlan üzerindeki bas-
kılann kaldınlacağı, yurt-
taşlann hak aramasının hız-
landınlacağı, adaletin çabuk
ve az külfetli işlemesinin sağ-
lanacağının vurgulandığı
Demokratikleşme bölümün-
de, barolann; çağdaş anlam-
da bir savunma örgütü oldu-
ğu gerçeği ile buralann 'ada-
letin tevziinde' önemli bir
unsur olduğu ve vesayet al-
tında çalışmaması gerektiği
yasalarla açıklığa kavuştu-
rulacaktır denilmektedir.
19.11.1991 günlü koalis-
yon protokolündeki birçok
ilke ve anlayış, olduğu gibi
25.11.1991 günlü "Hükümet
Programf'na girmiştir.
Ülkemizde yaşanan hu-
kuk dışı uygulamalann, key-
fi davranışlann faturası çok
ağır bir biçimde aydınlara ve
halka çıkanlmaktadır. Yeni
yönetimin bunu çok iyi anla-
mış olduğunu gözlemekte-
yiz, demokrasiye, hukukun
üstünlüğüne, insan hakları-
na sahip çıkılmadığı takdır-
de nelerin olduğunu acı ör-
nekleri ile hep birlikte ulus
olarak yaşadık.
Sayın Başbakan, Sayın
Başbakan Yardımcısı, Sayın
Adalet Bakanı ile yapmış ol-
duğumuz karşılıklı görüşme-
lerde de bu kanımız ve inan-
cımız kökleşmişür. Bütün bu
gelişmeleri büyük bir mutlu-
luk ve heyecanla izliyor, her
türlü destek ve katkıyı yap-
mayı önemli bir yurtseverlik
olarak kabul ediyoruz. Baro
olarak tüm birikimlerimizi
ve yeni önerilerimizi en kısa
sürede ilgili ve yetkili ma-
kamiara sunacağız.
Tek çekincemiz, tüm bu
çalışmalann geniş bir tabana
yayılmadan, kamuoyunda
tartışılmadan, geçmiş dö-
nemdeki birikim ve beklenti-
nin etkisi ile yeterince araştı-
nlmadan yasalaşmasıdır. Bu
konudaki kaygımız bakan-
lıklardaki gözlemlerimize
dayanmakta^ır, her biri baş-
lı başına yeni bir sistem ko-
nusu olan temel değişiklikle-
rin duyarlı, kararlı ve mutla-
ka geniş bir kesimin görüş ve
önerileri ahnüıktan sonra
yaşama geçirilmesi gerekli-
dir.
Yeni yönetimin çoğunluk-
la katıldığımız ve kamuoyu-
na sunduğu ilkelerin gerçek-
leşmesinde her türlü desteği
ve katkıyı vermemizin yanı
sıra ısrarlı, duyarlı bir izleyi-
cisi de olacağımızı bildiririz.
T.C.
SERİK KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN İLAN
Sayı: 1988/644
Serik Kökez Mahallesi Taşlıklar mevkiinde bulunan 130 m;
'lik 89
ada 55 parsel nolu hizalı yerin mahkememizde icra kılınan yargıla-
ma neticesinde:
Davacı adına tesciline karar verilmiş olup, adresi tespil edileme-
yen davalı Abidin Şabanoğlu'na 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na gö-
re kararın neşrinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı
ilanen dııvıınılıır. 14/1/992
Hükümetten ne bekliyorlar?
İdareciler: Dernek hakkı verilnıeliTurk İdareciler Derneği kamu yararına çalışan derneklerden olup, 1963
yılında kurulmuştur. Derneğin, asli ve fahri olmak üzere iki tür u'yesi
vardır. Asli üyeler, valiler, kaymakamlar, vali yardımcıları, il hukuk işleri
müdurleri, il özel idare müdürleri, nüfus müdurleri, bucak müdürleri ve
ve/at eden üyelerin dul eşleridir. Fahri üyeler de idare mesieğine veya
derneğe, maddi ve manevi önemli yardımları dokunanlar veya kamu
hizmetlerindeki üstUn başarıları ile isim yapmış kişiler arasından, Genel
Yönetim Kurulu kararı ile fahri uyeliğe seçilenlerdir. Yılmaz Cemal Bor
ISBF, 1961), çeşitli ilçelerde kaymakamlık ve 1972'den itibaren Emniyet
Genel Müdürlüğü 'nden Şube Müdıirlüğü ve Daire Başkanlığı gorevlerinde
bulundu. 1980'den sonra, Turk İdareciler Derneği'nde görev aldı. Bir yıl
genel sekreterlik yaptıktan sonra da derneğin genel başkaniığtna getirildi.
Kasım 1991 günü göreve başlayan DYP-
SHP koalisyon hükümeti, 25 Kasım 1991 günü
okunan programı ile TBMM'den güvenoyu al-
dığı gibi, yıllardır türlü sıkıntılara göğüs geren
halkımızın da geniş desteğini kazanmış ve gele-
cek için umut vermiştir.
Hükumetin, insan temel hak ve hürriyetleri-
ne saygılı, özgürlükçü ve katılımcı bir demok-
rasiyi gerçekleştirme, hukuk devletini kurma ta-
ahhüdünde bulunması, kamuoyunun genel be-
ğenisine yol açmıştır.
Hükümet programı ile ülkenin başhca sorun-
larına, genellikle yerinde teşhisler konmuş ve
bunları çözümleme istenci (iradesi) açıklanmış-
tır.
Biz bu sorunları ve getirüen esasları kısaca sı-
raladıktan sonra TİD olarak bunlardan bazıları
üzerinde duracak, bazı konuları da yeniden ele
alacağız.
Hükümet programında ifadesini bulan hedefleri
ve yaklaşımlan benimsememek olanaksızdır.
Ancak TİD olarak bir iki madde üzerinde dur-
ma ihtiyacını duyuyoruz:
1- Yeni anayasa yapıhrken; 1982 Anayasası'-
nın metnine dahil bulunan "Başlangıç" kısmı-
na ve 24. maddesine'aykın olarak anayasaya ko-
nan "Din Kühürii ve Ahlak öğretimi"nin ilk ve
orta öğretim kurumlannda okutulan zorunlu
derslen arasında çıkarılmasını, laik devlet kav-
ramının bir gereği olarak görmekteyiz.
2- Yerel yönetimler yeniden düzenlenirken, ye-
rel yararları, ülkenin genel yararlan ile dengele-
yen ve hizmet olanağı olarak Genel idareye mülki
idare amirlerine tanınan "idari vesayet" yetki-
sinin degerlendirilmesinde gereken özenin gös-
terileceğine inanıyoruz.
Yerel idarelerde görev alan secilmis kişilerin
genellikle politikayı ön planda tuttuklan, küçük
belediyelerde görev alan kişilerin ise, ayrıca ye-
terli bügi ve kültür düzeyinden yoksun bulun-
dukları dikkate alınırsa 'idari vesayet kunımu'-
na olan gereksinim kendiliğinden ortaya çıkar.
Ziraat Mühendisleri:
Çözümiçin ön koşul teknoloji
X ürkiye tanmı karşı karşıya bulunduğu çok
ciddi yapı ve dönem sorunlanna rağmen top-
lumsal değişme sürecine paralel olarak son
derece önemli gelişim ve dönüşümleri de yaşa-
mıştir.
Aksi yöndeki tüm iddia ve abartmalara rağ-
men tanmın ekonomideki belirleyiciliği de
misyonu da devam etmektedir.
Toplam nüfusun yanya yakını çalışan nüfu-
sun yandan çoğu bu kesimdedir. Imalat sana-
yiİ yan yanya tanm ürünü girdi kullanmakta-
dır. Sanayileştik iddialanna rağmen sanayi
bünyesinde tanma dayalıhk büyük ölçüde bu-
gün de geçerlidir; ihracatta dolaylı payı ile bir-
likte tanmın belirleyiciliği sürmektedir. Sana-
yiye kaynak üreten tanmdır. Denetlenemeyen
bir hızla büyüyen toplumu ınsanca besleme
rolü tanmmdır. Ve satılabilir sanayi malı üre-
tilmesi Türkiye'nin acil gündemi ise tanmsal
üretim çok ciddi bir şansımızdır.
Bütün bunlar, tanmın 2000'li yıllar Türki-
yesi'nde de misyonunu sürdüreceğini çok net
biçimde göstermektedir.
Tanma yönelik genel politikalar hangi çiz-
giyi izlerse izlesin uygulamalar için hangi se-
naryo geliştirilirse geliştirilsin bize göre sektö-
rün gelişiminin önkoşulu teknolojidir.
Türkiye, ileri toplumlann gelişmelerini yal-
TMMOB Ziraat Mühen-
disleri Odası, 1955 yılında
kurulmuş kamu niteliğinde
meslek kuruluşudur. Ülke öl-
çeğinde dört subesi ve il tem-
silcilikleriyle örgütlenmiş
bulunan Oda'ntn 16074 ka-
yıtlı üyesi buiunmaktadır.
Kamu tüzel kişiliği niteliği ile
üyelerinin hak ve yararlarmı
savunma görevinin yanında, ziraat mühendiste-
rinin hizmet verdiği tarım sektörünün sorunları-
nı sahiplenme ve bilim ve tekniğin yol gösterici-
liğinde çözümlemelerini araştırmayı da sorum-
luluk sayan Oda, bu anlamda yoğun bilimsel ve
teknik etkinlikler sergilemektedir. Atatürk
Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni 1966 'da bitiren
Mahir Gürbüz, 1988'den bu yana Oda Başkan-
lığı 'm sürdürmektedir.
nızca izleyen ve mal satışının makyajlanmış
bir tanımı olan teknoloji aktanmını tek çözüm
sayan bir konumda daha fazla bırakılmamalı-
dır.
Sorunlann, yalnızca dışanda üretilmiş tek-
niklerin aktanmıyla çözüleceğini sanan anla-
yış, kesin yanlıştır ve teknolojiyi ülkemiz
koşullannda üreten bir dinamiğe, kesin dö-
nüşmelidir.
O açıdan, zaman geçirmeden tanmda araş-
tırma ve teknoloji üretme zorunluluğunu kav-
rayan bir teknoloji yaklaşımı ve politikası
oluşturulmalıdır.
Türkiye'de seksenli yıllar, yalnızca hayvan-
sal üretim açısından değil, tanm kesiminin
bütünü bakımından olumsuzu yaşamıştır.
Sektör bitkisel üretimiyle, hayvansal üreti-
miyle toptan kaynak yitirmiş, gerilemiş, kan
kaybetmiştir. Hayvancılığımız uygulanan
haksız, sorumsuz, acımasız politikalar nede-
niyle, bugün yaşadığı drama sokulmuştur.
HayvancıTıkla ilgili kamu örgütlenmesinin bu
dönemdeki olumsuz konumu, bu genelin belki
bir boyutudur.
O nedenle bıze göre tanma yönelik kamu
örgütlenmesi, grup eğilimleri ve meslek fana-
tizmi yaklaşımlanna göre değil, bilimsel te-
mellere oturtulmalıdır ve ülke tarımının beh'r-
leyici fizik gerçekleriyle bağdaşmalıdır. "Şu
bakanliKİar kurulsun" öngöriileri yerine, ka-
mu hizmetlerinin, örgüt yapılannın tanma
yönelik politikalarla bağlantılı olarak somut-
laşmasını daha doğru buluyoruz.
Bu kurumun Batı'da bulunduğunu ve iyi işle-
tilmekte olduğunu yinelemek yerinde olur.
3- Hükümet programında "Eğitim sistemi"n-
den söz edilirken kaydedilen "ortaöğretim sade-
leştirilecek; birlik saglanacaktır" cumlesi acık-
lanmaya muhtactır.
Programda, anayasanın 174. maddesi uyann-
ca korunması gereken "devrim kanunlan" ara-
sında bulunan 3 Mart 1924 tarihli ve 430 sayılı
Tevhidi Tedrisat Kanunu'na (öğretimin Birleş-
tirilmesi Kanunu) değinilmemiştir.
Bilindiği gibi, bu yasa yıllardan beri bilerek,
isteyerek ve bir amaç güdülerek ciğnenmektedir.
Hükumetin bu konuya eğümesi kaçınılmazdır.
Yeni anayasaya, 430 sayüı yasa hükmünün
alınmasını zorunlu ve yararlı bulmaktayız.
4- Hükumetin "Din görevlilerinin siyasi mü-
lahazalardan anndınlması" karan, yasamsal bir
karardır.
Çünkü bugün, din adamlannın büyük çoğun-
luğu günlük siyasetin tam ortasındadu.
Ülkemiz camilerinin, mescitlerinin hemen hep-
sinde Atatürk'ün, onun devrimlerinin ve laikli-
ğin aleyhinde açıkça vaazlar verilmekte, hutbe-
ler okunmaktadır. Vatandaşlann bir kısmını cen-
netlik, bir kısmını cehennemlik ilan eden bu din
adamlan haklannda yasal bir islem yapılmamak-
ta, cüretleri artınlmaktadır.
Camilerde ve mescitlerde verilecek vaazlann
ve okunacak hutbelerin ehil, aydın din adamla-
nna hazırlattınlmasında ve bunlara bağlı kalın-
masında sayısız yararlar vardır.
Aslında Diyanet Teşkilatı ve din adamı yetiş-
tiren öğretim ve eğitim kurumlan toptan ele alın-
maya muhtaç buiunmaktadır.
Programda Dernekler Kanunu'nun ele alına-
cağına ilişkin bir kayda rastlanmamıştır. Oysa,
bu.yasanın da ele alınması, yapılacak değişiklik-
ler arasında, eylemli kamu görevlilerine dernek-
lere girme, organlannda görev alma hakkı tanın-
malıdır.
Koalisyonu oluşturan siyasal partileri, seçim
beyannamelerinde ve konusmalannda yer alan
il ve ilçe sayısını artuınaya ilişkin yüklemini
programda ifade olunmamakla birlikte, hüku-
metin bu çıkmaz yola gireceğini gösteren beyan-
lar vardır.
Yeni idare birimlerin oluştunümasmda, oy
kaygısından uzak kalarak, belli yasal koşuUara
mutlaka uyulmasını ülke yaranna mütalaa et-
mekteyiz.
Sonuç olarak:
Turk toplumunun kalkınması, kişi hak ve hür-
riyetlerine dayalı, özgürlükçü ve katılımcı de-
mokrasinin tam olarak kurulması ve hukuk dev-
letinin gerçekleştirilmesi yolunda, genel olarak
iyi bir ileri hedefleri, esas ve düşünceleri kapsa-
yan hükümet programının, toplumun türlü ke-
simlerinden gelebilecek uyan ve önerileri de dik-
kate alınarak, hızlı ve ödünsüz olarak uygulan-
ması görüşünde olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Sürecek
5 bin memurun hak yürüyüşü
Basın: 45298
'Kamu Çalışanlan Sendikal Haklar Mitingi'ne katılan memurlar, loplusözleşme ve grev
hakkı verilmesi yolunda sloganlar altılar. (Fotoğraf: SUAT KOZLUKLU)
• Baştarafi 1. Sayfada
Eğit-Sen Genel Başkanı Ismet
Aktaş yapüğı konuşmada 12
Eylül sonrasında ilk yasal mi-
tinglerini gerçekleştirdiklerini
beürterek şöyle konuştu:
"Siyasi iklidarın memur sen-
dikalan hakkında yasal düzen-
lemeler yapacağız dediği bu
günde buradan haykırmamız
anlamlıdır. Grevli, toplusözleş-
meli, sendika hakkunız için bu-
rada yülcselttiğimiz sesimize
Türkiye'nin her bölgesinden
sesler katılmadıkça mücadele-
miz başarıh olamaz" dedi. Ak-
taş, bir taraftan demokratikleş-
me denirken bir taraftan da sen-
dikalan Üzerindeki baskıların
sürdüğüne dikkat çekerek
"Grev, toplusözleşme hakkımı-
zı kullanacağımız güne kadar
mücadelemizi sürdüreceğiz"
Tüm Bel-Sen Genel Başkanı
Feyzi Gerçek, DYP-SHP hükü-
metinin vaatleri nedeniyle çah-
şanlann bekleyiş içine girdikle-
rini belirterek şunlan söyledi:
"Bu beyhude bir bekleyiştir.
Çünkü hak verilmez alınır. Hak
almanın yolu örgütlü olmaktan,
mücadeleden geçer. Biz sendika
hakkımızı, kendi öz gücümüz-
le, baskılara rağmen ald't".
Tanm-Sen Genel Başkanı Fa-
ik Genç de memurlann kurduk-
ları sendikalarla varhklannı
gösterdiklerini "memurlann ka-
pu kulu zincirinin tarihe gömül-
mek üzere olduğunu" söyledi.
Genç, "Biz yüzdeük zamlar de-
ğil, toplusözleşme yapmak iste-
diğimiz için buradayız" dedi.
Memurlann mücadele ederek
özgür toplusözleşme ve grev
hakkını alacaklannı belirten
Tüm Bel-Sen Genel Başkanı
Vicdan Baykara da 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu kal-
dınlmadan memur sendikalany-
la ilgili düzenleme yapılamaya-
cağmı söyledi. Baykara, demok-
rasi vaatlerine karşılık, baskı ve
insan haklan inlallerinin sürdü-
ğünü savunarak "Biz yüzdeli
zamlar değil, toplusözleşme, iş
güvencesi, insanca bir yaşam,
sosyal haklar istiyoruz. Gelece-
ğimizin, amirlerin, siyasi iktida-
nn iki dudağı arasında olması-
nı istemiyoruz. Nasıl 1. olağan
kongremizi yaptıysak yann da
Çalışma Bakanlığı'na giderek
yetki tespiti talebinde buluna-
cağız" dedi.
Tüm Ray-Sen Genel Başkanı
Orhan Altuğ, hükumetin me-
murlara sendika hakkı vermek
için ayak dirediğini öne sürerek
"Hatta şimdiden 6 ay sonrası
için verilecek zammı belirleme-
ye çalışıyorlar. Sendikalanmızın
faaliyetlerine polis ve valilik
binbir türlü engeller çıkartıyor.
Bu da hükumetin, memurlann
sendikalaşmasına bakış
açısıdır" diye konuştu.
3 şubatta sendika kurma baş-
vurusunda bulunacaklannı be-
lirten Tüm Maliye Çalışanlan
Sendikal Yüriitme Komisyonu
Başkanı Hasan Elma da hükü-
metten 1982 Anayasası ve tüm
antidemokratik yasalann değiş-
tirilmesini istedi. Tüm Haber
Sen Genel Başkanı lsmail Çınar
da memur sendikalan Üzerinde-
ki kapatma davalannın kalkma-
sım isteyerek "Kamu çalışanla-
ruun sendikalan anayasa güven-
cesine alınmalı ve grevli, toplu-
sözleşmeli bir yasa çıkanlmalı,
bu yasa çıkarüırken çalışanlann
da düşüncesi alınmalı" dedi.
SAT1LIK OTO
1303 motor 1974 model
Volksvvagen satılıktır.
Tel: 325 51 40