Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 Ocak 1992 haberler Cumhuriyet5
Mantı günleri
• ANKA (Ankara) -
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın eşi
Berna Yılmaz politika
faaliyetini, "mantı"
günleriyle başlatıyor.
Parti yönetiminin isteği
üzerine genei merkez çalışmalarına
akctif olarak katılma karan alan ve
genel merkeze gelerek incelemelerde
bulunan Berna Yılmaz, eski ve yeni
milletvekülerinin eşleri ve partili
hanımlarla sık sık bir araya gelerek.
AJNAP Genel Merkezi'nce pazar
gilnleri yapılacak yemekli toplantıların
ilkinin "mantı" günü olarak
gerçekleştirilmesi düşünülüyor. Genel
merkezin pazar günleri açık ve aktif
olmasını sağJamak amacıyla
milletvekillerinin eşleri ve çocuklanyla
genel merkeze gelmeleri, yemekli
toplantının düzenlenmesi planlanıyor.
Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz'ın
da zaman zaman katılacağı bu
toplantılar dışında Berna Yılmaz'ın
aynca milletvekili eşleri ile çay
sohbetleri yapacağı bildirüdi.
Belediyecilere gözaltı
• CUMHURİYET (Sürt> - Siirt
Belediyesi Zabıta Müdürii Salih
Kılıçarslan ile SOM (Su, Otobüs,
Mezbaha) Işletme Müdürü Halit Oran
gözaltına alındılar. Beşir ören adlı
kişinin kullandığı otomobille
Diyarbakır'a giderken gözaltına alınan
2 belediyecinin, "Sirt'te düzenlenmek
istenen yürüyüşe ilçelerden katılımı
sağlamak istediği" savlandı. Polisin bu
gerekçesine karşın, belediye başkan
yardımcısı Neşet Bilek ise "2
arkadaşımız da Diyarbakır'da yapılan
belediye memurlan sendikasımn
toplantısına bizim bilgimiz dahilinde
gidiyordu. Emniyet Müdürluğü,
belediyemizi potansiyel suçlu olarak
görüyor. Daha önce belediyeye baskın
yapan polisler, bazı görevlûeri
dövmüşlerdi" dedi.
İpek halnJaki Demirel
• AA (Isparta) - Ispartalı ünlü
portre halıcısı Ahmet Aksakal,
Başbakan Süleyman Demirel'in
portresini ipek halı üzerine dokudu.
Ahmet Aksakal, dokunan portre
halının dizaynını bir ayda hazırladığını
belirterek halı üzerine 432 bin düğüm
atıldığını, 100x120 cm. ebadmdaki
halının 2 bayan tarafından 6 ayda
tamamlanabildiğini söyledi. Aksakal,
ipek halıda 60 ayrı renk kullanıldığını,
çevresine de DYP amblemi ile Isparta
gülü ve Anadolu'da baharı müjdeleyen
çiğdem çiçeklerinin dokunduğunu
kaydetti.
Haçlı seferieri
• AA (Berlin) -Sosyal ve
Ekonomık Araştırmalar Merkezi'nin
Berlin'de düzenlediği 'Islam ve
Diaspora (zorla göç)' adlı konferansın
açış onuşmasını yapan RP Genel
Başkanı Necmettin Erbakan, 'Eğer
Müslümanlar din özgürhlğüne bu
kadar önem vermeseydi, yüzlerce yıl
Osmanlılar'ın idaresinde yaşayan
Balkanlar'da bir tane bile Hıristiyan
kalmazdı' dedi.
Yeni siyasi yapılanma
• ANKARA (AA) - Kayseri
Milletvekili Aykut Edibali, TürkiyeUe
muhafazakâr insanlan tüm renkleri ve
tonlanyla bir arada barındıracak yeni
bir siyasi yapıya ihtiyaç duyulduğunu
belirterek "Ittifak lazımdı, ama bu tür
bir ittifak olmahydı. Bizim RP çatısı
altında seçilmemiz oldu bittiye
getirilemez" dedi. IDP'nin yemekli
küçük kunıltayı bugün Bulvar Palas
Oteli'nde yapüdı. Yemekli kurultaya, il
başkanlan ve partinin MYK üyeleri
katıldılar. Kurultayda bir konuşma
yapan Kayseri MiÛetvekili Aykut
Edibali, RP'den istifa etme
gerekçelerini anlattı. Mevcut yapı
içinde bir ittifakın mümkün
olamayacağını ifade eden Edibali,
muhafazakâr insanlan tüm renkleri ve
tonlanyla banndırabilecek yeni bir
siyasi yapılanmaya ihtiyaç
bulunduğunu söyledi.
Baskı politikası
• tSTANBUL (AA) - Halkın Emek
Partisi (HEP) Genel Sekreteri Ahmet
Karataş, Türkiye'de ne Türk halkının
Kürt halkına, ne de Kürt halkının Türk
halkına düşman olduğunu söyledi.
Ahmet Karakaş, Kâğıthane'de Uzay
Düğün Salonu'nda yapılan HEP
Istanbul 1. Olağanüstü İl Kongresi'nde
yaptığı konuşmada, 800-900 yıldır bir
arada yaşayan Türk ve Kürt halklannı,
"Kemalist resmi ideolojinin" birbirine
düşman ettiğini öne sürdü. Karataş,
"Dünyada bloklaşmalar vardı." diye
konuştu.
Göneydoğu'da plaka
• CUMHURİYET (Sürt) -PKK'lılardan
' gelebilecek olası saldınlara hedef
olmamak için resmi kunıluşlara ait
araçlann üçe ve köylere gjdiş gelişi
suasında resmi plaka kullanmamalan
kararlaştırıldı. Güvenlik için alınan
karar nedeniyle siyah zemin üzerine
beyaz yazıh resmi plakalar sökülerek
yerine beyaz zemin üzerine siyah yazıh
özel plakalar yerleştirildi.
ımdi ne olacak? Baykal'ın bu soruya verdiği yanıt, kurultay-
severleri yüreklendirici, inönücülerin sevincini ise gölgele-
yici. Baykal şöyle diyor: "Bugüne kadar yaptığım gibi, bun-
dan sonra da partideki hizmetlerıme devam edeceğim."
snucun ilanından sonra, delegelerden yükselen "Baykal-örgüt
el ele" temposunda da âdeta yeni kurultayların sınyallerı gizli.
Şimdı ne olacak?
Lıste pazarlıklarının döndüğü otel lobilerinde. lokantalarda Bay-
kalcılar, dün gece de bu soruyu tartıştılar.
Delegelerın bir bölümü, bilenmiş denecek kadar inatçı ve kes-
kindi.
Bunlara göre, "nerede hesap hatası yapıldığını bulup, ilk fırsat-
ta yeniden denemek" gerekirdi.
Bu görüştekilere itiraz ediliyordu:
"Baykal'ın üç defa yenilgi aldıktan sonra artık siyasette topar-
lanması, bir daha liderliğe oynaması kolay değil."
İtiraza da itiraz vardı:
'Baba'ya bakın. Altı defa başbakanlıktan gitti, yedinciyi denedi
ve kazandı."
Buna da başka bir itiraz:
"Baba bir defa olsun genel başkanlık yanşını kaybetmedi."
Bir kurultay daha. Ama ne zaman?
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Kurultaylar Buzdolabına...
Bu soruya keskın detegelerın verdiği yanıt şöyle:
"Demirel nasıl olsa, SHP'yi ilk virajda terk edecektir. O zaman
bir olağanüstü kurultay çağrısı yapılır, seçime öyle gidilir."
Genel başkan adaylarının alabildiği oylar. SHP'de cepheleş-
menin kemikleştiğini ne yazık ki bir kez daha ortaya koyuyor.
Lider seçildi. Partı üst yönetimı belli oldu.
Belli olmayan yalnızca bu cepheleşmenin nasıl aşılacağı ve bir
kitle partisi olarak SHP'nin kitlelerle. yeniden nasıl iletişım kura-
cağı idi.
Olağanüstü kurultay çağrısı yapanların hedefi ve iddıası, bu-
nun yollarını ve iletışim araçlarını, mekanızmalarını konuşmak,
tartışmaktı.
Ama bu hedef ve iddıa, öncekı kurultaylarda olduğu gıbi yine
ıskalandı. Tüm tartışmalar İnönü ve Baykal'ın adı üzerine kilitle-
nip kaldı.
Zaten değişim ve yenileşmeyi, üç yıldan beri değişmemiş ve
yenıleşmemiş olan bir kurultay delegasyonu nasıl gerçekleştire-
bilirdi ki?
Gerçekleştirse gerçekleştirse, partinin liderlik makamı için tah-
liye karan çıkarabilirdi. Onu da yapmadı.
Yalnızca kurultay güç dengelerine göre siyaset yapma alışkan-
lığındaki Baykal'a ve Baykalcılara bir kez daha yenilgi getirdi.
Baykalcılar, kurultay kararını verirken, siyasal ve toplumsal zo-
runlulukların, kitlesel gereksinmelerin rüzgarını ölçmek yerine,
hesaplarını yalnızca delege sayısına dayandırdılar.
Kurultay profesyoneli Baykal, bir kez daha "profesyonelliğinin"
kurbanı oldu.
Siyaset amatörü İnönü ise delege hesabıyla değil, "iktidarkar-
tı"n\ kullanarak liderliği bir kez daha kazandı.
Baykal'ın dün kürsüden övünçle sözünü ettiği "noter tasdikli
kurultay çağrısı yapan" 500 küsur delegenin kımisi fikır değiştir-
mışti. Baykal'a 486 oy çıkmıştı.
Acaba imzacılar arasına İnönücüler mi sızmıştı?
Dünkü kurultayın bir yararı oldu.
"Usta, bir SHP ver, kurultaysız olsun!" esprisi hıç değilse bir süre
için buzdolabına kondu.
İnönü, "Genel başkanlığı partiye yararlı olmaz" dediği Baykal'a çok sert çıktı:
Baykal,sorumluluktan hep kaçarCUMHURİYET (Ankara) - Erdal İnönü, DenİZ Baykal'dan SOnra Çlktl- karşı çıktığını anlatarak şöyle dedi:
ğı kürsüde yaklaşık bir buçuk saat konuştu. Üniversitede ders ve-
rir bir üslupla konuşan İnönü, Baykal'a sert eleştiriler yöneltti.
Inonü konuşmasında şu konulara değin-
di:
"Sayın Baykal, 'İnönü beni adaylığa
zorladı' şeklinde sözler etti. Kendisinin ge-
nel sekreterlikten istifa ettiği dönemde parti
Bayrampaşa seçimlerinden yenilgiyle çık-
mıştı. Sayın Baykal'ın sorumluluktan kaç-
mak diye bir kusufu var. Ne zaman bir be-
lirsizlik ortaya geliyor, riskler taşıyan bir
nokta ortaya çıkıyor, Sayın Baykal gorün-
muyor. Bu yapısal bir mesele. Partide ve ül-
kede tehlikeler, sorumluluk almak gereken
bir durum görunduğunde ortaya çıkmıyor.
Bu bir liderde bulunmaması gereken bir ku-
sur. Adaylığını normal karşılıyorum da, ge-
nel başkan olmasını partinin gelişmesi için
yararlı bulmuyorum. Benim liderlik karak-
teri taşımadığımı soyluyorlar. Ben de Sayın
Baykal'ın meziyetlerine karşın genel başkan
olmasındaki eksikliğini söyluyorum, söyle-
mek zorundayım. Artık bu noktadayız!'
İnönü, Baykal'ın koalisyon hakkında
yaptığı goruşmede, hukumet ortaklığına
"Sayın Baykal, SHP'nin hükümete girer-
se eriyeceğini, yapılan işlerdeki başarının
DYP'ye, başarısızlıkların ise SHP'ye fatu-
ra edileceği endişesini dile getirdi. Benim si-
yaset anlayışım farklıdır. Ben konuya böy-
le yaklaşmadım. Siyaset halka hizmet ara-
cıdır. Halk bunu isterse, birtakım hesaplar
içine giremezsiniz. Şimdi memnunlukla go-
ruyorum ki, Baykal ve arkadaşları da koa-
lisyona sahip çıkıyorlar. Ama bunu keşke
o zaman yapsalardı."
İnönü ve hayalleri
Iktidar olarak daha işin başında bulun-
duklarını, hukumetin, Turkiye'nin sorunla-
rını çözeceğini söyleyen İnönu şöyle devam
etti:
"Sorunların çözulmesini, hayallerımızın
gerçekleşmesini kim yapacak? Hükümet ya-
pacak. Hükümette kim var? Biz varız. Şim-
di bunları yaparken, bunlar bir şey değil,
biz başka ne yapalım diye duşunmeye mi
başlayacağız? Ben bu anlayışı hiçbir şekil-
de gerçeğe uymayan, bir gölge oyunu diye
gorüyorum. İnsanlan gölgelerle oyalamak
ve bir başka doğrultulara göturmeye çalış-
mak yanlıştır.
İktidar demek gerçekle karşı karşıya gel-
mek demektir. Hayallerimizi gerçekleştirir-
ken bugünkü gerçeği de görüyoruz. Bugün-
ku gerçeği hayallerimiz doğrultusunda de-
ğıştirmeye çalışıyoruz. Bu bir partinin bü-
NOTLAR
Kaymakh
kadayıf
HAKAN AYGÜN (Ankara) - Inönü,
kurultay salonuna ilk gelenlerdendi. Saat
09.00 civarıydı ve 1027 delegenin büyük
çoğunluğu ortada yoktu.
SHP lideri önce boş tribünlerin en ön
sırasına oturdu ve ga7eteleri gözden geçir-
di. Salon kalabalıklaşınca ise tribünlerin
üst sıralarından birine geçerek delegelerin
arasına oturdu. Yarunda eski HP Genel
Sekreteri ve SHP delegesi Engin Aydm ile
lzmir İl Başkanı Turan Karakaş vardı.
önünde ise Devlet Bakam Güler 1leri otu-
ruyordu.
İnönü, oturduğu yerden Baykal'ın ko-
nuşmasını, "kuşbakışı" izledi. "Tepeden
baktığı" Baykal'ın konuşması süresince
notlar aldı.
İnönü, konuşmasmda "hayalleri"ni dile
getirecek kadar rahattı. Iktidarda gerçek-
leştireceklerini anlattı. Kurultayın ilk gü-
nü de konuştuğu için, "Baykal'a haksız-
hk ohnasın" diyerek konuşmasuu kısa tut-
tu.
Alkışlar arasmda konuşmasım tamam-
ladıktan sonra eski yerine, delegelerin ara-
sına döndü.
Eline tutuşturulan ilk kâğıt parçası ise
Baykal'ın listesi oldu. Çabucak gözden ge-
çirip, "Güzel" demekle yetindi.
İnönü, salona oylama sırasmda gelen eşi
Sevinç İnönü'nün yanına gittiğinde eşi ta-
rafından kendisine kek, poğaça ve porta-
kal suyu ikram edildi. Bu sırada çevrede-
ki sohbet de, "yeme-içme" üzerine oluş-
tu:
— Efendim, seçimden sonra bir pasta-
neye gidip kaymakh ekmek kadayıfı yiye-
cekmişiz.
— Sevinç Hanım ısmarlayacakmış.
Bunun üzerine Sevinç Hanım, "Yok öy-
le bir şey" dedi. Çevredekiler ise ısrarla-
nm sürdürdüler:
— Beklediğimiz sonucu ahrsak, hep be-
raber gideriz.
Bunun üzerine İnönü, "Genel başkan-
lığına yakışır" bir müdahalede bulundu:
— Kurultaydan sonra sonuç ne olursa
otsun, gidip kaymakh ekmek kadayıfınızı
yiyin. Soğuk olan kongre salonunda üşüyen inönü, bir partilinin yardımıyla paltosunu giydi. (Fotoğraf: AA)
tun hayatında uğraştığı, gelmek istediği yer-
dir. Tek başımıza gelsek daha iyi olurdu.
Ama biz tek başımıza nasıl geliriz: Elbet bu-
günkü icraatlarımızla halkımıza kendimizi
daha iyi tanıtarakr Deniz Baykal'ın KO-
nuşmasında partide "Baykalcıhk" olmadı-
ğını söylediğini hatııiatan İnönü, bu sözle-
rin kendisini destekleyenler tarafından da
alkışlanmadığım bildirdi.
Baykalcı kesimin bu kez milli takım ku-
racaklarını ve her görüşe yer vereceklerini
söylediklerini kaydeden tnönü, bu milli ta-
kım içinde de arkadaş takımınm çekirdeği
oluşturacağını ve her karan grubun vermesi
nedeniyle bu çekirdek kadro dışındaki in-
sanların fikirlerinin hiçbir değer taşımaya-
cağını savundu.
PORTRE ERDAL İNÖNÜ
1926 yılında Ankara'da doğdu. Siya-
setin tümüyle içinde bir ailede yetişme-
sine karşın, babası tsmet İnönu ve an-
nesi Mevhibe İnönü'nün sürekli telkin-
leriyle olsa gerek, kendisini bilime ada-
dı. Ancak, 12 Eylül koşulları, onu is-
teksizliğine rağmen pohtikaya sürükle-
di.
CHP'nin, diğer bütün partiler gibi ka-
patılmasınm ardmdan 1983'te yeni bir
sosyal demokrat parti olusumu düşünül-
duğunde, tabanın ittifakla üzerinde bir-
leştiği lider oldu. Eşi Sevinç İnönü'nün
de karşı çıkmasına rağmen 1983'ün ni-
san ayının son günlerinde bir sabah ken-
disini Esenboğa Havaalanı'nda buluver-
di.
Ailesiyle uzun yıllannı geçirdiği, çe-
cukluk ve gençlik anılarıyla dolu Pem-
be Köşk'te bir aylık bir çahşma sonucun-
da SODEP'i kurdu. Genel başkanlığı,
Milli Güvenlik Konseyi'nce veto edihniş-
ti. Genel başkanlık görevini bir süre SO-
DEP kuruculanndan Cezmi Kartay'a bı-
raktı.
Milli Güvenlik Konseyi'nin hukuki
varhğmm 1983 arâJık ayında sona ermesi
üzerine, partinin kurucular kunılu tara-
fından yeniden genel başkanhğa getiril-
di.
SODEP ile Halkçı Parti birleşmesinin
Aydın Güven Gürkan ile birükte miman
oldu. İki partinin birleşmesiyle oluşan
SHP'nin 1986 yüında yapılan olağanüs-
tü kurultayında genel başkanhğa seçil-
di. Aynı yıl yapılan ara seçimlerde İz-
mir Milletvekili olarak Meclis'e girdi.
20 Ekim seçimlerinin ardmdan DYP
lideri Süleyman Demirel'in başkanhğın-
da koalisyon hükümetinin oluşumunda
etkin rol oynadı. Demirel hükümetinde
başbakan yardımcüığı görevini ustlendi.
Çok iyi İngilizce ve Fransızca biliyor.
Inönu, genel başkan adayı BaykaPla,
6. Olağanüstü kurultayda karşı karşıya
geldi. 20 Eylül 1990 tarihinde yapılan
kurultayda İnönü 504 oy ahrken, Bay-
kal ancak 405 oy elde edebildi. İnönü ve
Baykal arasında geçen ikinci kurultay-
da ise üç tur gerçekleşti. Birinci turda
İnönü 510 oy ahrken, Baykal 483 oy ala-
bildi. ikinci turda İnönü 511 oyla birin-
ciliğini korurken Baykal 479 oy elde et-
ti. Kurultayın sonucunu belli eden üçün-
cü oylamada ise înönü, Baykal'ın ka-
zandığı 451 oya karşın 534 oy alarak
ikinci kez yeniden SHP'nin genel baş-
kanlığına seçildi.
17Baykalcıyönetimde
CUMHURİYET (Ankara) — Baykal,
genel başkanhk yanşını 30 oy farkla kay-
bederken hstesinden 17 kişi Parti Meclisi'-
ne girdi.
44 kişilik Parti Meclisi için yapılan seçim-
de, iki listede birden yer alan Mümtaz Soy-
sal 726 oyla "en çok oy alan kişi" oldu.
Onu, yine iki listede birden bulunan Ab-
dülkerim Zilan 634 oyla izledi. Hem înö-
nü'nün hem de Baykal'ın listesinde yer
alanlardan Ender Karagül de Parti Mecli-
si'ne girdi.
Seçim sonucunda Seyfı Oktay, Mehmet
Moğultay, Emre Kongar, Ercan Karakaş ve
Fikri Sağlar İnönü'nün listesinden, Ismail
Cem, Ertuğrul Günay, Uluç Gürkan da
Baykal'ın listesinden Parti Meclisi'ne gir-
diler.
Parti Mechsi'ne İnönü listesinden 24 ki-
şi girerken Baykal hstesinden 17 kişi liste-
yi deldi. Her iki listede yer alan Soysal, Zi-
lan ve Karagül de yüksek oylarla PM'ye gir-
diler. Genel sekreter adaylığı içüı adı geçen
Hasan Fehmi Güneş, Parti Mechsi'ne dör-
düncü sırada girerek durumunu güçlendir-
di. Baykal listesinde ise en fazla oy alan İs-
temihan Talay oldu. Baykal kanadımn
önemli isimlerinden Fuat Atalay, Atilla
Sav, Erol Tuncer PM'ye giremediler.
9 üyeden oluşan Merkez Disiplin Kuru-
lu'na Baykal listesinden Nilüfer Yeğinaltay
ve İsmet Camuzoğlu girmeyi başardüar.
Her iki listede yer alan Metin Somuncu en
ytlksek oyu alırken İnönu listesinden Cen-
gizhan Yorulmaz, Nazan Askeran, Kamil
Aşan, Feyza Pamuk, Hüseyin Sorgucu ve
Hikmet Tepe Merkez Disiplin Kunılu üye-
si oldular. Geçen dönem MDK'ya Baykal
hstesinden hiçbir isim girememişti.
Parti Meclisi
SHP Parti Meclisi seçimlerinin sonuçla-
n, gece yansı açıklanabildi. Parti Mechsi'ne
seçilenler oy sırasına göre şöyle:
Mümtaz Soysal (726), Abdülkerim Zilan
(634), Ender Karagül (600), Seyfı Oktay
(552), Hasan Fehmi Güneş (545), İstemi-
han Talay (520), Mehmet Moğultay (519),
Ziya Halis (509), Emre Kongar (502), Er-
can Karakaş (500), Ertuğrul Günay (500),
Ali Dinçer (499), İsmail Cem (498), Fikri
Sağlar (495), Mustafa Gazalcı (491), Cev-
det Selvi (486), Uluç Gürkan (486), O.Veli
Yıldınm (484), Sedat Doğan (483), Algan
Hacaloğlu (474), MusUfa Kul (474), Enis
Tütüncü (473), Mehmet Kahraman (473),
Cumhur Keskin (469), Adnan Keskin (467),
Rıza Yılmaz (465), Ahmet İsvan (464), Eş-
ref Erdem (463), Birgen Keleş (463), Asu-
man Çiğiltepe (461), Veli Aksoy (461), Et-
hem Cankurtaran (460), Mehmet Alp (460),
Nilgün Süer (459), Erdal Kalkan (455), Ay-
tekin Kotü (454), Gülay Gün (454), Türk-
ân Akyol (449), Güler Tanyolaç (445),
önay Alpago (440), Üstün Küsefoğlu (423),
Ayşe Akman (421), Şadan Kaya (420) ve
Tülay Ateş (420).
SHP merkezinde
açlıkgrevibaşladı
CUMHURİYET (Ankara) - S H P yö-
neticileri dün kurultay heyecanı-
nı yaşarken, bir grup öğrenci ge-
nel merkeze giderek, açlık grevi-
ne başladı.
Önceki gün Milli Eğitim Bakanlığı önün-
de izinsiz gösteri yaparken yakalanan ar-
kadaşlarının serbest bırakıhnamasını pro-
testo ederek açhk grevine başlayan Türki-
ye Öğrenci Dernekleri Federasyonu'na
(TODEF) üye öğrenciler, SHP yöneticile-
rinden destek istediler.
Arkadaşlarının bırakılmasını sağlamak
için önceki gün DYP Genel Merkezi'nde
Başbakan Süleyman Demirel'le görüştük-
lerini belirten öğrenciler, "Demirel, İçişle-
ri Bakanı İsmet Sezgin'i arayarak 'Onları
bırakın' dediği halde, arkadaşlarımız
bırakılmadı" diye konuştular.
Bunun üzerme akşam üzeri tekrar DYP
Genel Merkezi'ne gittiklerini söyleyen öğ-
renciler, "Burada çıkan olaylarda da 6 ar-
kadaşunız gözaltına alındı" dediler. *
Söz verümesine rağmen arkadaşlarının
bırakılmamasını lunadıklannı söyleyen Tö-
DEF'ü öğrencileT, "Arkadaşlanmız bıra-
kılana kadar süresiz açlık grevine
başhyonız" dediler.
Öğrenciler, parti yöneticilerinden ve
SHP'h bakanlardan yardım istemek üzere,
dün de SHP Genel Merkezi'ne gittiler.
TÖDEF'li öğrenciler açhk grevine SHP
Genel Merkezi'nde devam ettiler. Öğren-
ciler dün öğlen saatlerinde HEP il merke-
zinde başlattıklan açhk grevini SHP Genel
Merkezi'nde sürdürdüler. Genel başkan se-
çimi sonuçlandıktan sonra kunıltay salo-
nundan, genel merkeze gelen SHP Genel
Sekreteri Cevdet Selvi, İçişleri Bakanı İs-
met Sezgini arayarak gözaltındaki öğren-
cilerin durumunu sordu. İçişleri Bakanı öğ-
rencilerin işlemlerinm tamamlandığıru, ya-
nn Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gönde-
rileceklerini bildirdi. Bunun üzerine öğren-
ciler, arkadaşları bırakıhncaya kadar SHP
Genel Merkezi'nde bekleyeceklerini ve aç-
hk grevine son vermeyeceklerini söylediler
ve binayı terk etmediler.