15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 Cumhuriyet haberler 27 Ocak 1992 Lojmanlardan çıkmıyoriar • ANKA (Ankara) - Başbakanhğın, aralannda ilk ANAP hükümeüerinde görev yapanlann da bulunduğu 13 eski bakandan, Dostlar Sitesi'ndeki bakanlık lojmanlarını boşaltmalannı istemesi değişik tepkilerle karşılandı. ANAP'tan istifa ettikten sonra DYP'ye geçen eski bakanlar Veysel Atasoy ve Mustafa Tinaz Titk, Or-An Sitesi'ndeki milletvekili lojmanlanna taşınmaya hazırlanırken, Şükrü Yürür ile Kazun Oksay isteğe uyacaklannı Başbakanhk MüsteşarhğYna bildirdiler. Işın Çelebi ile tmren Aykut isc çeşitli gerekçeler öne sürerek lojmanlardan çıkmayacaklannı belirtirken Metin Emiroğlu, Oltan Sungurlu, Cemil Çiçek, Safa Giray, Mükerrem Taşçıoğlu, Vehbi Dinçerler ve Ekrem Pakdemirli Başbakanlığa yanıt vennedüer. Erulrta4 PKK'lı ölü «CUMHURİYET (Diyarbakır) - Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden dün yapılan açıklamaya göre Siirt'in Eruh ilçesinin Yılan Dağı kesiminde önceki gün bir grup PKK'lıyla karşılaşan güvenlik güçleri "dur, teslim ol" uyarısında bulundu. Ateş açılarak karşıhk verilmesi üzerine çıkan çatışmada biri kadın 4 PKK'U öldürüldü, biri de sağ yakaladı. Açıklamada, PKK'lılann barındığı çadırlarda bol miktarda yiyecek ile örgütsel doküman bulunduğu da belirtildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin açıklamasında ayrıca, 24 ocakta aynı bölgede gerçekleştirilen operasyonda da 3 PKK'hnın öldürulduğü, birinin de yakalandığı anımsatıldı. İPKK'lılar için tören • CUMHURİYET (SUrt) - Güvenlik güçlerinin Başgöze bucağı yakınlarındaki Karadağ'da gerçekleştirdiği operasyonlar sırasında öldürülen 3 PKK'lı dün Bozatb köyünde toprağa verildi. Çevre köylerden yurttaslann da katıldığı cenaze töreninde olay çıkmadı. Bu arada Siirt'in Güreş Caddesi'nde önceki akşam 19.00'da 15 işyerinin camlan kırıldı. Sarhoş durumda yakalanan sanık Remzi Durmuş'un (27) gözaltına alındığı ve saldınyı siyasi bir nedenle yapıp yapmadığı konusunda sorgulandığı bildirildi. 'Müttü tayin edilmez' • AA (Kahramanmaraş) - Refah Partisı milletvekili ve TBMM tnsan Haklan Komisyonu üyesi Hasan Mezarcı, devletin dinin yakasım bırakması gerektiğini, hacılann hacca resmi bir protokolle götürülüp getirilemeyecekkrini söyledi. Mezarcı, RP Kahramanmaraş İl BaşkanhğYnda düzenlediği basm toplantısında, devletin dine kanşmasına karşı olduklarını belirterek, "Bizim görüşümüz, insanlar kimin arkasında namaz kılacaklanna kendileri karar vermeliler" dedi. 'JVNAPta yapılanntf • ANKA (Ankara) - ANAP il örgütlerinden büyük çoğunluğunun, partinin izlediği muhalefet stratejisini 'yumuşak' buldukları ve 'sert' muhalefet yapılmasıru istedikleri öğrenildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'm seçimlerden sonra partide başlattığı 'yeniden yapılanma' çahşmalanmn önemli bir halkası daha uyguiama aşamasına geldi. İşbaşaran baba oldu' • tç Politika Servisi— ANAP İstanbul Milletvekili Fevzi İşbaşaran ile eşi Süreyya İşbaşaran'ın önceki gün Hacettepe Doğumevi'nde bir çocukları dünyaya geldi. ANAP İstanbul 11 Başkanı Semra özal'ın önerisiyle yeni doğan bebeğe Uğur ismi verildi. Baykal, seçimde Inönü'ye oranla delegelerden daha çok oy aldı Yarışbittiama,tartışmasürüyorCUMHURİYET(Ankara)- Baykal, kaybettiği genel başkanlık seçiminde, delegelerden"İnönü'yeoranladahafazlaoy" aldı. Baykal yanlısıde- legeler "Örgüt-Baykal omuz omuza" diye slogan atarken, Ertuğrul Günay,"SHP' nin parlamentogrubu, partimeclisive HalkçıParti gru- bu, bu ahlak sınavında sınıfta kaldı" dedi. Gergin bir atmosferde başlayan SHP kunıl- tayı, yine gerilimli bir hava içinde sona erdi. Genel başkanlık seçimi sonunda oy dağıhmı- nagöre, Baykal, delegelerin kullandığı 17 san- dıkta 22 fark sağladı. Bu sandıklardan İnönü'yell8,Baykal'aisel40oyçıktı.Ancak İnonu, milletvekilleri, bakanlar, parti mecli- si ve merkezdisiplin kurulu üyelerinin oy kul- landığı ilk üç sandıkta 52 oy fark yapınca öne geçti. Oy dağıhmımn açıklanmasından sonra, Baykal taraftarı delegeler "Örgüt-Baykal omuz omuza" diye slogan atarken, İnönü'ye de'' örgütsüz başkan'' diye bağırdılar. İnönü ile Baykal yanlıları karşılıklı bağırıp birbirle- rine laf atarken, bir de yumruklaşma sahnesi yaşandı. Mersin Belediye Başkanı Kaya Mut- lu, Baykal taraftarı bir delegeye "Mersin'e gelme" diye bağırdı. Delege bunun üzerine Mutlu'yu yumruklayınca salon kısa süreli bir kargaşaya tanık oldu. Bazı delegeler İnönü'- ye bağırırken, kavga büyümeden yatıştırıldı. Bu arada kurultayda Baykal'ı destekleyen Ertuğrul Günay, yanmdakileri teselli ederek "Üzülmeyin örgüt bizimle, örgütte güçlüyüz" dedi. Günay, "OrgütBaykal'danyana.Sayın İnönü, daha çok milletvekillerinin ve parti meclisinin oy kullandığı sandıklarla öne geç- miştir. Örgütten birtek insançıkaragitmemiş. Bu başkan, örgütünden destek almayan bir başkan" diye konuştu. Yeni bir kurultaymı? Bu tartışmalar üzerine, Deniz Baykal, gaze- tecilerin " Yeni bir olağanüstü kurultay isteye- cek misiniz" sorulanyla karşılaştı. Baykal, buna "Olağanüstü kurultaya ben karar ver- mek durumunda değilim" yanıtını verirken, partiden istifayı duşünmediğini belirtti. Baykal, "Başkabir parti kurmayıdüşünü- yor musunuz" şeklindeki bir soruya ise sinir- lenerek, "Bu konudaki görüşlerimi dahaönce açıklamıştım" dedi. Sonuçların' 'sürpriz'' olmadığını söyleyen Baykal, "Kurultaya sonsuzsaygımızvar. De- mokratik bir yarıştı. Kurultay sonucu hiç kim- se için sürpriz değildir" diye konuştu. Deniz Baykal, daha sonra parti meclisi seçim sonuç- larını beklemeden salondan aynldı. Baykal sa- londan aynhrken, bazı delgeler "Baskı, şantaj, iştekurultay" diyesloganlarattılar. Kurultayın yapıldığı Atatürk Spor Salonu'- nun çıkış kapısında Baykal ile İnönü karşılaş- tılar. Baykal, İnönü'yü kutladıktan sonra kendisini destekleyen bir grupdelegeilearaba- sınayürüdü. Ancak, arabaya kendisinden baş- ka kimsenin binmemesini isteyerek aynldı. Oyların dağılımı Oykullanılan 20 sandıktan 1 l'inde İnönü, 8'inde Baykal dahaçokoyahrken.birsandıkta daoylareşitçıktı. Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğdedelegelerininoy kullandığı 16 numaralı sandıktan her iki aday da25'eroyaldı. İnönü'nün önde olduğu sandıklar İnönü'nun, Baykal'ı geçfiği 11 sandık ve bu sandıklardaoy kullanandelegelerininillerego- re dağıhmı şöyle: 1 numaralı sandık: Parti Meclisi ve Merkez Disiplin Kurulu (51-18 İnönü lehinde. Bu san- dıktan 3 de geçersiz oy çıktı.) 2 numaralı sandık: MiHetvekiHeri ve merkez disiplin kurulu üyeleri (32-14 İnönü lehinde. 2 geçersiz oy çıktı.) 3 numaralı sandık: Milletvekilleri ve Adana (35-14 İnönü lehinde. 2 geçersiz oy çıktı.) 4 numaralı sandık: Adana, Adıyaman, Af- yon, Ağrı, Amasya (35-16 İnönü lehinde.) 5 numaralı sandık: Amasya, Ankara, An- talya (27-25 İnönü lehinde.) 9numaralı sandık: Elazığ, Erzurum, Erzin- can, Eskişehir, Gaziantep (31-19 İnönü lehin- de.) 10 numaralı sandık: Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Hatay, lsparta, Mer- sin (29-13 İnönü lehinde.) 13 numaralı sandık: İzmir, Kars, Kastamo- nu.Kayseri (32-19 lnönü lehinde.) 17 numarah sandık: Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sıvas (33-19 İnönü lehin- de.) 18numaralısandık: Sıvas/Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Urfa (29-23 İnönü lehinde.) 19 numaralı sandık: Urfa, Van, Yozgat, Zonguldak, Uşak (27-24 İnönü lehinde.) Baykal'ın önde olduğu sandıklar Baykal, İstanbul delegelerinin oy kullandığı sandıktan önde çıktı. Baykal'ın önde olduğu sandıklar da şöyle: 6numaralı sandık: Antalya, Artvin, Aydın, Bahkesir, Bingöl, Bilecik, Bitlis (30-22 Baykal lehinde.) 7 numarah sandık: Bitlis, Burdur, Bursa, Bolu, Çanakkale, Çankırı (31-19Baykal lehin- de.) 8 numarah sandık: Çankırı, Çorum, Diyar- bakır, Edirne, Elazığ (40-11 Baykal lehinde.) NOTLAR Baykal "Koalisyonda bize düşeni yapmak zorundayız" dedi DemireFe hükümette uyum mesajıBaykalmecburen sola döndü DOĞAN AKIN (Ankara)- Sağ eli kalbinin üzerinde kürsüye çıktı Deniz Baykal. Kurultay'a se- lam, "yürekten" olsun istiyor- du. Kendisinin kaç delegenin yüreğinde olduğunun merakıyla. Herkesi kucaklamak istediğini söylü- yordu. öyle ki kıyasıya eleştirdiği, seçilir- se hükümeuen aynlacağını açıklayan bakanlarla da beraber çalışacağını, on- lardan görev bekiedigini vurguladı. Çizgiler içindeydi... Gri takım elbisesin- deki eğik çizgiler, gömleğindeki düzmavi çizgiler, kravatında bordo san yatık çiz- giler, gri paltosunda bahk sırtı çizgiler. Her türlü çizgi... Partideki tüm çizgüere mesaj veriyordu sanki. Alkışlar arasında çıktığı kürsüyü iki eliyle şöyle bir tuttu. Ortalama bir ton vermeye çahştığı sesini daha sonra kont- rol etmekten vazgeçti. Vücut dili daha doğruyu söylermiş. Baykal'ın başlangıç- taki gerilimini, sesi biraz gizleyibildi. Ama ya elleri, ayaklan... Konuşurken de buluşan ellerinin baş parmaklan birbiri- ni kovaladı bir süre. Ayaklan ise kürsü- nün oturtulduğu platforma sığamadı başlangıçta. ZtraolıılstlkMMtSıl Delege ve görevliler ile basın mensup- lan dışında kimse ahnmadı salona. Kür- sünün solunda kalan tribünler doluydu yalnız, sağı ve karşısında kalan tribûnleT ise bomboştu. Konuşmalar değilse bile konusmacılar sola kaymışü! İki saati aşan konuşmasının sonunda kendisine destek veren partililerin alkış- lan, kuüamalan ve öpücükleri arasında tribunleri salondan ayıran trabzanla- nn üzerinden atlayarak ter içinde delege- ler arasındaki yerine oturdu. Saatine bakü.. 12.35'i gösteriyordu. Partililer kulağına bir şeyler fısıldıyor, notlar geliyor, mesajlariletiliyordu. Hâlâ kararsız delegeler vardı ve kulis İnönü'- nün konuşması sırasında da sürdü. Bir daha baktı saatine: 12.45... Bir arkadaşıyla birlikte doktor oğlu Ataç Baykal yanına gelerek kutladı. Bir süre konuştular. Kötümserdi Ataç Baykal. Babasının konuşmasını değerlendirirken, seçim so- nuçlanna üişkin tahmininin ipuçlanm da vermişti. "İktidarda yıpranma doğaldır" diyor- du Baykal, "ama muhalefette yıpranma- nın zayıflamanın siyaset biliminde yeri ohnadığını" söylüyordu. Eğer bu gözlem doğrulanırsa genel başkanhğa seçilecek- ti. Oyle ya kendisi de parti içi muhalefetin lideri olarak adaydı ve son aldığı sonuca yüzde 2'lik bir katkı bile genel başkanlı- ğın yoluau açacaktı. Kurultayın yapıldığı Atatürk Spor SA- lonu çok soğuktu, ancak iki saati geçen konuşma Baykal'ı terletmişti. Arka sıra- dan uzatılan beyaz bir mendilhle alnını sildi uzun uzun. Sanki önceki kurultay- lardan gelen alın yazısını da silmek ister gibiydi... CUMHURİYET (Ankara) - "Bize de bir şans tanıyın" diye oy isteyen Deniz Baykal, Demirel'e "hükümette uyum" mesajı verdi. Baykal, "Sa- yın Genel başkamm" diye İnönü'yü selamlaya- rak başladığı konuşmasını önce yumuşak bir üslupla sürdürdü. Ancak yanm saatin sonunda sesinin tonunu ve eleştirilerinin dozunu arttırdı. Baykal konuşmasını bitirdiktensonra merdi\enintrabzanlanndanatlayarak yerine oturdu. (Fotoğraf: AA) İttifak dağıldı, RP kendini dinliyor TURAN YiLMAZ (Ankara)- MÇP'den sonra IDP'nin de ittifaktan kopması, RP'yi kendi iç sorunları ile başbaşabırakü. RP, sonbahardayapılacak büyük kongreye dönük iç hesaplaşma sürecine girdi. IDP'nin ise istifalan SHP ku- rultayı öncesine denk geürerek, DYP'ye ileriye dönük mesaj ver- diği öne sürülüyor. Seçimlere RP listelerinden gi- rerek milletvekili seçilen 1DP es- ki Genel Başkanı Aykut Ediba- li ile iki arkadaşı, İbrahim Ku- maş ve Recep Kırış'ın önceki gün RP'den istifa etmeleri, RP içinde "beklenen bir gelişme" olarak değerlendirildi. Bir RP yöneticisi, Edıbali ve arkadaşla- nnın istifalarının uzun bir süre- dir beklendiğini söyledi. RP yönetimi, özellikle MÇP kökenli 19 milletvekilinin istifa- sından sonra, 1DP kökenli 3 milletvekilini partide tutacak ciddi herhangi bir girşimde bu- luıunadı. RP yönetimi, başlan- gıçta, şu anda Yasin Hatipoğlu- nun seçildiği Meclis Başkanve- killiği görevi için önce MÇP es- ki Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'i düşündü. Türkeş'in, bu önerinin kendisine götürüleceği gün RP'den istifasını açıklaması üzerine, aynı görev daha sonra grup başkanvekilliği seçeneği ile birlikte Edibali için düşünüldü. Ancak Edibali'nin, RP'den ko- pabileceğini içeren açıklamala- rı üzerine bundan vazgeçildi. Bu olaydan sonra ise Edibali ve ar- kadaşlannı partide tutabilecek herhangi bir girişimde bulunul- madı. RP'den ayrılan 1DP kökenli milletvekillerinin, istifalarını, koalisyon ortağı SHP kurultayı arifesine denk getirmeleri de dikkat çekici bulunuyor. RP'den daha önce ayrılan MÇP köken- li milletvekillerinin, hükümete güvenoyu vermelerine ve daha sonraki tutumlarına dikkati çe- ken siyasi çevreler, IDP köken- lilerin de benzer bir tavır sergi- leyeceklerini savunuyorlar. Ay- nı çevreler, MÇP gibi IDP'nin de koalisyonun geleceğine ilişkin beklenti içinde olduğunu, Baş- bakan Süleyman Demirel'in da- ha önce görüştuğu Alpaslan Türkeş'e verdiği bazı mesajlar gözönünde tutulduğunda, bu beklentilerin önem taşıdıgını be- lirtiyorlar. Aynı çevreler, Demi- rel'in, yapacağı bir yasal değişik- likle, MÇP gibi IDP'ye de Ha- zine yardımı sağlayabileceğini. bunun yanı sıra gelişmelere gö- re başka bazı olanaklar da sağ- layabileceğini öne sürüyorlar. Bir IDP yöneticisi de, Cum- huriyet'in sorusu üzerine, koa- lisyonun geleceğine ilişkin bazı beklentiler içinde olmalannın doğal sayılması gerektiğini söy- ledi. ^ynı yönetici, Edibali'nin, RP \c MÇP dışında yeni ittifak arayışlarını sürdürdüğünü, an- cak IDP tabanından Edibali'nin yeniden parti genel başkanhğı- na dönmesi için yoğun baskı ol- duğunu anlattı. Edibali'nin, önumüzdeki günlerde kuracağı bir "hülle partisi" yardımı ile ye- niden IDP'ye döneceğine kesin gözüyle baİcılıyor. Ayıu yönetici, RP'nin, Edibali ve arkadaşlarını istifaya zorladı- ğını, bu amaçla kendilerini ta- ciz ettiğini de savundu. Kendi- lerine parti organlannda her- hangi bir görev verilmediğini, Meclis kürsüsünde ya da TV'de konuşma hakkı tanınmadığını da savunan yönetici, "Hatta bu taciz, bir RP milletvekilinin, Kahramanmaraş Milletveküimiz İbrahim Kumaş'a, 'Bizim oyla- rımızla buraya geldiniz, oylan- mız size haram olsun' deme noktasına kadar ulaştı" iddia- sında bulundu. IDP'nin de ayrılmasıyla bir- likte ittifakın tümuyle dağılma- sı, RP'yi yoğun iç sorunlar ile başbaşa bıraktı. ittifaka başm- dan bu yana karşı çıkanlar, şim- di parti yönetiminde ortaya çı- kan gelişmelerin hesabını sor- maya hazırlamyor. Bu konuda, başta Genel Başkan Necmettin Erbakan ve Genel Sekretef Oğuzhan Asiltürk olmak üzere bazı parti yöneticilerinin eleşti- rildiği ögrenildi. İl kongrelerini yapmaya başlayan, sonbaharda da büyük kongresini gerçekleş- tirecek olan RP^nin bu kongre- sinin, ittifakın oluşumuyla bir- likte, buna bağlı olarak giden Güneydoğu oylan nedeniyle he-ı saplaşmaya sahne olacağı öne sürülüyor. Giden Güneydoğu oylarını yeniden toparlamak üzere, MÇP'lilerin istifaianndan sonra bölgeye sık sık üst düzey katıhmlı heyetler gönderen RP'deki bu iç hesaplaşmaların faturasının Genel Sekreter Oğuzhan Asiltürk ile birlikte son dönem partiye damgalannı vuran parti yöneticilerine çıka- nlabileceği de ifade ediliyor. Deniz Baykal, konuşmasın- da özetle şunlan söyledi: 20 Ekim'e iktidar partisi ola- rak değil, ana muhalefet parti- si olarak girdik. tktidar yıpran- ması söz konusu değildi. tktidar yıpranması, siyaset biliminde bilinen bir olay. Ama muhale- fet yıpranması tanınan bir olay değil. Sosyal deokrasinin önem ta- şıdığı, yaygınlaştığı bir seçime girdik ve sosyal demokrasinin ana partisi olarak seçim kaybet- tik. Bir ideolojik acıhm yaptığı- mız için seçim kaybetseydik, ba- şımız dik gezer, geleceğe dönük mücadelemizi sürdürürdük. Arkadaşlanmız bu yenilginin parti içi çekişmeden kaynaklan- dığı kanısında. Ama yoğun iç tartışmalann partinin başarısı- nı engellemediğini, hatta tam tersine bunun nedeni olduğunu büiyoruz. Sayın Günay dün işa- ret eni. 1972'de CHP içinde tar- üşmalar yoğunlaştı, parti bö- lünme noktasına geldi, genel başkan istifa etti ama 1.5 yıl sonra parti Türkiye'nin en güç- lü siyasi partisi olarak ortaya çıktı. özel araştırma kurumlarına ısmarlanan araştırmalar parti- nin yasadığı gerçeği örtbas et- meye yetmez. Partinin örgüt ya- pısının yeniden ele almması ge- rektiğini düşünüyorum. O ne- denle bir tüzük kurultayını ge- rekli görüyorum. Bir parti, program ve tüzü- ğüyle seçim kazanmaz. Basanh yönetimle seçim kazaıhr. DYP seçimi neyle aldı. Bizden daha iyi bir programı ve tuzüğü oldu- ğu için mi? Hepimiz büiyoruz ki DYP'yi Süleyman Demirel, CHP'li Bülent Ecevit, ANAP'ı da Turgut özal iktidara getirdi. Liderler siyasi partilerin duyar- lıhklannı, güzelliklerini, halkın beklentilerini taşıyan, anlatan parti mekanizmalarıdır. Parti görüşünü, yaklaşımını halka ak- taracak olan liderdir. Bir büyük kitle partisi, bir marjinal parti haline gelmeye başladı. SHP küme düştü, şim- di başka bir kümedeyiz. Arka- mızda RP'nin nefesi var, onun- la yanşıyoruz. 20 Ekim, 31 temmuz kurulta- yımn çocuğudur. SHP yeni bir lidere, yeni bir yönetime muh- taçtır. Bu yanşlar benimle de- vam etmezse, başkasıyla devam edecek. 6 kasımda kurultay fiiLi ola- rak engellenmemiş olsaydı, bu- gün SHP bu hükümette daha etkiü bir konumda olurdu. Bu kurultay 3.5 ay ertelenmişse, ar- tık olağanüstü kurultay değildir. Niçin SHP'de Milli Eğitim, Köyişleri, Sağlık Bakanlığı yok. Ama bu koalisyon ortakhğında partimize düşen neyse, artık onu benimsemek, bize düşeni yapmak zorundayız. Bu hiikü- met, partimizin hükümetidir, hepimizin hükümetidir. Kimse- nin hükümeti değildir. Bu hü- kümet devam edecektir, devam etmeüdir. Demirel, hükümet ve koalisyon arasında üişki görme- diğini açıkça söyledi. Oyleyse neden hükümet krizinden medet umar hale gelmişlerdir. Bazı ba- kanlar istifa ederiz diyoTİar. Ba- kanlığın ne olduğunu önce ora- da görev yapan arkadaşlarımı- zın içlerine sindirmeleri lazım. Ama ne yazık ki bazı arkadaş- lar bakanhğı partinin kendileri- ne verdiği bir görev olarak de- ğil, kişisei tasarruflanndaki bir meta gibi görüyorlar. Yine de ben şu ana kadar söylenen bü- tün sözleri unutuyonım. Kabi- nedeki arkadaşlanma göreve aynen devam edebileceklerini söylüyorum. Parti bunalımdan geçiyor. Ben siyasetin kuUarmıp kullanı- lıp limon gibi kenara atma an- layışı olarak uygulanmasına karşıyım. Kimsenin de Baykal- cı olduğunu düşünmüyorum. BütUn partimle kucaklaşma, bütünleşme anlayışına sahibim. Partimin arkadaş gruplanyla yönetihnesine karşıyım. Parti- min yeni ve etkin bir liderliğe üı- tiyacı vardır. Ayrıca Parti Mec- lisi'nin de partideki tüm dene- yimli, birikimli arkadaşlan içe- ren bir ulusal takım niteliğinde olması gereklidir. KULIS Politika sahnesine bir 'baba' daha CUMHURİYET (Ankara) İki gün boyunca sert tartışmala- ra, gergin anlara sahne olan SHP kurultayında, yer yer "gülümseten" olaylar da yaşan- dı. Kurultayın yapıldığı Atatürk Spor Salonu'ndaki Foto Muha- birleri Derneği lokalinde bir ara gazetecilerle çay içerek sohbet eden Erdal İnönü, kendisini iz- leyen gazetecilerin fotoğraflan- nı çekti. Bir gazetecinin makinesini alan İnönü, fotoğ- rafı çektikten sonra, "Fişleri ge- tirin, fotoğrafları alın"diye espri yaptı. Daha sonra İnönü, salonun bahçesinde dolaşırken de 19 Mayıs Stadyumu'nun dış saha- larındaki maçları izleyen fut- bolseverlerin sevgi gösterile- riyle karşılandı. Futbolseverler, "inönü Baba, askerliği kısalt, askerliği lOayaindir" diyeses- lendiler. inönü de bu sözlere el sallayarak karşılık verdi. Divan Başkanı Ünal Ozan, genel başkanlık seçimi sonuçla- rını acıklarken, parti meclisi üyeliğine aday olan İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş'a da iki oy çıküğım duyurdu. Oylar Ercan Karakaş "genel başkan adayı olmadığıiçin" geçersizsa- yıldı. Ancak Karakaş durumu oğrendiğinde, "İyi bir başlangıç" diye espri yaptı. Genel başkan adaylan İnönü ve Baykal, parti mecilisi üyelik- leri için ayrı ayrı liste hazırladı- lar. Baykal'ın listesi mavi, İnönü'nün listesi ise pembe ze- minliydi. Listelerin renkleri, ba- zı delegelerin "seçimler sonucunda doğacak çocuğun kız rru erkek mi olacağı" yolun- dakiesprilerineyol açtı. Sonun- da, zaferi kazanan "pembe liste" oldu. SHP Genel Başkanı Erdal İnonü, rakibi Baykal'ın konuş- masını "Çok güzel bir konuş- maydı, ama gerçekdeğildi" diye yorumlarken, eşi Sevinç İnönu de şu değerlendirmeyi yaptı: "Erdal Bey'in konuşması çok gerçekçiydi. Deniz Bey'in ko- nuşması ise duygusaldı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle