15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 Cumhuriyet ekonomi 27 Ocak 1992 BORSA NOTLARI Borsada yeni bir şenlik başlıyor ABDURRAHMAN YILDIRIM Ekonomik paket açıldıktan sonra Hazine bonolannın stopajı 5 puan art- tınlarak yüzde 15'e çıkanldı. Hazine bonosu ve devlet tahvilinin faizi düşü- rülüyor, aynca miktar olarak da azaltı- hyor. Para piyasasının yıldızı duru- mundaki repo faiz oranları yaklaşık 10 puan düşmüş durumda. Repo düzenle- niyor ve karşılık aynlması zorunluluğu getiriliyor. Sermaye piyasasında yeni kanun de- ğişıklıği yapılacak. aracı kurumlar güçlendırilecek. Aracılık faaliyetleri çerçevesinde yatınm danışmanlığı, portföy yönetimi ve acente faaliyetleri getiriliyor. Açığa satış, kredili menkul İcıymet alım satımı ve menkul kiymet ödünç verme düzenleniyor. Sigorta fonlannın hısse senedine yönelmesi özendiriliyor. Bankalann sermaye pi- yasasındaki faaliyetlcrine çekidüzen veriliyor ve denetim altına alınıyor. Menkul kıymet yatınm fonlannın his- se senetlerine yönlendirmesi, nsk ser- mayesi yatınm fonlan, derecelendirme şirketi, fınansman şirketleri kuruluyor. Sermaye piyasasında yeni mali araçlar getiriliyor.Varlığa dayalı menkul kıy- metler. altın sertıfikası, vadeli sözleş- meler, gayrimenkul yatınm fonu, oydan yoksun hisse senetleri yatınmcı- lann seçeneğine sunulacak. Bunlara Kamu Ortaklığı İdaresi'nin yeniden borsaya dönüşünü de eklemek gerekıyor. KOİ'nin bu dönüşü biraz farklı olmakla bırlikte hedef yine aynı. özelleştirmeye zemin hazırlamak. Geçmişte sadece satıcı olarak piyasaya giren KOİ bu kez alıcı olarak da borsa- da faaliyet gösterecek. Görevi, 'Mar- ket Maker'lık. Tnlyonluk portföye sahip KOİ'nin 1992 özelleştirme hedefı ise 5 trilyon lira. Her ne kadar blok sa- tılacak veya yurtdışı borsalarda satışa sunulacak hisseler varsa da özelleştirme- den Istanbul borsasının nasibini alması kaçjnılmaz. Finans reformu ile birlikte ekono- mik pakete bir bütün olarak bakıldı- ğında, fonlar para piyasasından ser- maye piyasasına yöneltıliyor. Para piyasasında faaliyet gösteren bankala- ra yeni yükler getirilirken sermaye pi- yasası faaliyetleri sınırlanıyor ve bu alanda faaliyet göstermeleri için ayn bir aracılık şirketi kurmaya zorlanı- yorlar. Aracı kurumlar birer mali ku- ruma dönüştürülüyor. Bu düzenlemeleri yapan kamu kesi- minin, sermaye piyasasından büyük bir beklentisi var: Özelleştirmeyı yapa- cak ortamı hazırlamak. Bu yıl 32 tril- yon lira öngörülen bütçe açığının yak- laşık yüzde 10'unu bu piyasadan kapat- mak. Bir yanda devlet, diğer yanda özel sektör. Borsaya yaratılacak talebe kar- şı arz da hazır. Sermaye piyasamızın yeni dönemine hoşgeldiniz. Sonu nasıl biteceği tahmin edilemeyecek yeni bir şenlik başlıyor. Sermaye Piyasası Kurulu 2, yolda Sermaye piyasasına büyük önem ve- ren ve teşvik yağdıran ekonomıden so- rumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller. finans müsteşarlığının kurulacağını bir süre önce açıkladı. Bu müsteşarlığın iki ana faaliyet konusu olacakmış. Biri ser- maye piyasası,ikıncisi ise mevcut fonla- nn tasfiyesi. Fonlann tasfıyesinin nasıl olacağını ve bu ış ıçin bir müsteşarlığın gerekip gerekmediğıni bilemiyorum, ama sermaye piyasasına yönelik bir müsteşarlığın kurulacak olması bu alandaki işleri biraz daha ağırlaştıraca- ğa benziyor. öncelikle işlerin nasıl yürüdüğüne bir bakalım. SPK, piyasanın denetiminden ve düzenlenmesmden sorumlu bir ka- mu kunıluşu. Bu faaliyetlerini çeşitli birimleri aracılığıyla yürütüyor. Ama kendi yapısı içinde ikiye aynlmış du- rumda. Birincisi, üretim ve denetlemeyi fiilen yapan SPK'nın çeşitli birimleri. tkincisi ve asıl SPK'yı temsil eden kurul üyeleri. Birimlerin yaptığı bütün çaüş- malar onlann imzalanndan geçiyor. 7 kişiden oluşan kurula, Hazine 3 üye ol- mak üzere, Adalet Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Merkez Bankası ve Bankalar Birliği birer üye veriyor. Ku- rula gelen üyelerin piyasaya yaİcınlığı ve bu yapısı içinde kurulun etkin çalışıp çahşmadığı tartışmalı. Böyle bir kurulun yanına şimdi bir de müsteşarlık eklemek, işleri daha da uzatmak ve aslında güçlendirilmesi ge- reken SPK'nın gücünü azaltmak anla- mına geliyor. Sermaye piyasası ağırlıklı çalışacak böyle bir müsteşarlık, piyasa açısından ikinci bir SPK olacağa benzi- yor. Bir ikinci, SPK yaratmak yerine birincisinin güçlendirilmesi, etkinleşti- rilmesi ve kurulun oluşumunun yeniden düzenlenmesi daha iyi olmaz mı acaba? Karar verici konumdakileri bu konuyu bir kez daha düşünmeye davet ediyo- ruz. Vadeli borsanın yeriİkinci bir menkul kıymetler bor- sasının İzmir'e açılmasını sağlaya- mayan Egeli işadamlan, gözlerini gündemde olan vadeli işlem borsa- sına çevirdiler. Vadeli işlemler bor- sasının ilk etapta pamuğa dayalı olarak kurulmasının planlanması bu borsanın İzmir'de kurulması yö- nünde Egeli işadarrilanna güç verdi. Kolları sıvayan İzmırlı işadamlan kendi aralannda bir komite kura- rak rapor hazırladılar. Ve şubat ayı ortasında vadeli borsalann kurul- ması konusunda Türkiye'ye gelecek Dünya Bankası heyetine sunmayı planlıyorlar. Izmirlilerin bu konu- daki bir güvencesi de köklü ve bü- yük bir borsa olan İzmir Ticaret Borsası deneyimleri. Pamuk Ege'de ve Adana'da, ama borsada işlem görmesi kâğıt üzerin- den olacak. Vadeli işlemler borsa- sında sözleşme alınacak, sözleşme satılacak. Pamuğun büyük alıcısı ve kapital sahibi ise lstanbul'da. Bu konuda erken davranan ve yol alan İzmirlı ve îstanbullu ışçevreieri ara- sında bir mücadelenin yaşanacağı kesin. Bügi yasağı kime? Borsa başkanlığı, geçen hafta his- seleri işlem gören şırketlerin yöneti- cilerine bir faks geçerek bilanço ve gelir tablolan konusundaki açıkla- malann sadece borsaya yapılması- nı, basına tahmini de olsa açıklama- da bulunulmamasını "rica etti." Buna gerekçe olarak piyasada her- kesi eşit bilgilendirmek ve bilanço- ların standart bir şekilde aç.klan- masını sağlamak gösterildi. Faks mesajını alan yöneticiler şirketin mali durumu ve sermaye artınmı konulannda basın mensuplannın sorulannı yanıtlayamaz hale geldi- ler. Piyasada şeffaflığı ve eşitliği sağlamayı amaçlayan bu yasakla- mayla bir yerde basının haber alma özgürlüğü kısıtlanmıştı. Borsada bilgileri standart ve herkesin eşit şe- kılde yaranna sunmak yatınmcıîa- nn korunması açısından önemli. Dışandaki deneyimlerin ışında biz- deki uygulama hiç açıklama yapma- ma şeklinde değil de "basına verilen bilgınin aynı zamanda borsaya ulaş- tınlması" şeklinde olsaydı, basının haber alma özgürlüğü kısıtlanma- mış olurdu. ABD yüksek teknolojide yayakaldıEkonomi Servisi - Japonya'yla ticare- tinde sürekli açık veren Amerika'nın özellikle yüksek teknoloji gerektiren en- düstri ürünlerinde gerilerde kaldığı ve bu haliyle de bu ülke karşısında bir sana- yi toplumundan çok bir Üçüncü Dünya ülkesini andırdığı belirtiliyor. Geçen yı- lın rakamlanna göre Japonya'dan bu ülkeye yapılan yalnız otomobil ihracatı bile 21 milyon dolan aşmış durumda ve bu rakam Amerika'nın Japonya'ya ger- çekleştirdiği en büyük 10 kalem malın ihracat tutanndan daha yüksek. Bu du- rum da Japonya'nın son 6 yılda yeni tek- noloji üretmek için 3 trilyon dolar, her işçi için de4800 dolar yatınm yapmasına karşılık Amerika'da aynı rakamın yal- nızca 2300 dolarda kalmasına ve bunun da ülkenin Japon ekonomisi karşısında- ki rekabet gücünü önemli ölçüde azalt- masına bağlanıyor. Fortune dergisinde yer alan bir habere göre Amerika Birleşik Devletleri etiketli mallann Japon ürünleri karşısında düş- Japonya'dan ABD'ye yapılan otomobil ihracatı 21 milyon dolan aşıyor. tüğü bu acıkh durum serbest ticaretin ve piyasa ekonomisinin en büyük savunu- cusu durumunda olan bu ülkeyi "new protectionism" olarak adlandınlan ko- rumacı bir politikaya yöneltmek üzere. Ekonomik dengelerin serbest ticaret il- keleri üzerine kurulduğu günümüz dün- yasında uzmaniar bu tür bir poiitikanın dünyada yaratacağı sarsıcı etkilere dik- kat çekiyorlar. Ancak ABD'nin Japon ekonomisi karşısında verdiği dış ticaret açığının geçen yıl 41 milyar dolara düş- müş olmasına karşın bu rakamın hâlâ çok yüksek olması ve üstelik düşeceğine dair bir işaretin de bulunmaması tehlike çanlanm çaldınyor. Bu dunım Ameri- kan halkımn Japonya'ya duyduğu öfke- yi arttınken ülkenin en büyük otomobil üreticilerinden olan Ford firmasından üst düzey bir yetkilinin şu sözleri de ül- kedeki sanayicilerin ne derece endişeli olduklannın açık bir ifadesi: "Amerika olarak Japonlara karşı kesin tavnmızı ortaya koymalıyız. Onlara an- latmahyız ki eğer önümüzdeki 5 yıl için- de iki ülke arasmdaki ticari dengeler bizim açımızdan kabul edilebilir bir dü- zeye gelmedikçe ilişkilerimız ciddi ölçü- de bozulacaktır". Hisse senedi yatınmı az ANKA(Ankara)-SPK'nın yaptığı bir ankete katılan şir- ketlerin sadece yüzde 7'si hisse senedine yatınm yaptığını açıkladı. Şirketlerin yatırımlarda hisse senedini tercihet- meme neâenleri arasında getirinin belirsizliği ilk sırayı ahyor. Borsanın ve sermaye piyasasının ge- yapmayı tercih ederken insaat, hizmet lişebilmesi için kurumsal yatırımcıla- Ve ticaret sektorundeki şirketlerin ço- rın önemli olduğu her platformda di- ğunluğu sektor ayrımı yapmadıkları- le getirilirken şirketlerin yatırımlan n l belirttiler. içinde hisse senedine çok az yer ver- „ . . , . , . ,•f , . dikleri belirlendi. Sermaye Piyasas. Sirketlennkisavadel.fonlann.de- Kurulu'nun yaptığı bir ankete katılan gerlendırmesınde ise reponun oncel.k 2 bin 239 şirketten sadece yüzde 7'si ^ " d l f ] b ,e l l r l e n l d l - Şjrketlenn yuz- hisse senedine yatırım yaptığ.n. açık- d e 1 9 u fonlannı degerlendırırken re- ladı. Hisse senedine yatınm yapan şir- P° yapng.m, yuzde 17 sı vadcsız mev- ketlerin yüzde 52'si k.sa vadeli vatı- nm yaparken yüzde 48'i uzun vadeli yaunnüarayöneldi. "Şirketlere neden hisse senedine yatınm yapmad.klan" soruldugunda "irketlerin" yüzde 31'i ™ getirinin belirsiz olmasını, yüzde 27'si r a a a y e r riskli bir araç olmasını, yüzde 20'si şir- ketin esas faaliyet konusunu oluştur- ğerlendirirken de stoklara yöneliyor- mamasını neden olarak gösterdi. lar. Uzun vadeli fonlannı stoklarrını Şirketlere, yatırım yapacaklan şir- arttırmakta kullandıklarını bildiren ketlerde belli özellikler arayıp arama- şirketlerin toplam içindeki oranı yuz- dıkları sorulduğunda, sektorlere go- de 30 olarak belirlendi. Uzmanlaı, şir- re farklılık olduğu belirlendi. İmala! ketlerin bu tercıhlerımn enflasyonist sanayiinde şirketlerin yuzde 59'u keıı- bekleyişlerle yak.ndan ilgili olduğu yo- di sektörlerindeki sirketlere vatırım rumunu yaptılar. vadeİ1 fo » l ™ m h f e s e n ? h ,s e k t o r t a h v ' h n 5 y,a t ı r a n *l r k e t l 5 o l a r a k e n s o n Şirketler uzun vadeli fonlannı de- GÜNEY AFRIKA CUMHURIYETİ'NE İHRACAT YAPAN FİRMALARA DUYURU Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yönelik kota dağıtımı için başvurular 28.01.1992 salı günü akşamına kadar kabul edilecektir. 1) Kota dağıtımına başvurular her mal grubu (Güney Afrika Gümrük Tarife İs- tatistik Pozisyonu G.T.İ.R) ıçin ayrı ayrı dilekçelerle yapılacaktır. G.T.İ.P. Mal Tanımı Başvuru Değeri ($) 2. Gerek past gerekse 1. Serbest bölümden adlarına kota tahsıs edilen fir- malar bu haklarını en geç 6.4.1992 tarihine kadar Teminatlarını (Banka Teminat Mektubu, Tahvil, Hazine Bonosu veya nakit) yatırarak belgeye bağlatmak zo- runda olup, belgeye bağlandıktan sonra ise 90 gün içinde fiili ıhracatlarını yap- mak zorundadırlar. Aksi takdirde bu haklarını kaybedecekleri gibi Teminatları da irad kaydedilecektir. 3. Başvurular İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekre- terliğine yapılacaktır. (Altan Erbulak Sok. Maya Han No: 10 Gayrettepe/ İST. Tel: 174 30 30 / 10 Hat). İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ REKLAM DÜNYASI Uluslararası Reklanıcılık tngiltere'de Uluslararası Reklamcılık konusunda Nükhet Vardar'ın kaleme aldığı 160 sayfalık bir kitap pazara su- nulmak üzere. Kitabın çıkış noktası, uluslararası reklam ajanslannın İngiltere'deki ofis- lerinde 40'a yakın yüz yüze yapılan göriişmeler. Esas aydınlatılmak iste- nen konu, başanlı olmuş uluslararası reklam kampanyalannın bir ülkeden diğerine transfer koşullan. Diğer bir deyışle, öncelikle hangi koşullar yerine getırilmelidir ki uluslararası bir kam- panya, yaratıldığı ülkenin sınırlannı aşabilsin ve birden çok pazarda kulla- nılsın. Şu anda Yaratım/FCB'de Araştırma ve Planlama Yönetmeni olarak çalışan Dr. Vardar da belli başlı uluslararası markalann reklam stratejilerini bu markalann reklam ajanslannın gözüy- le inceleyerek ve onlann dilinden oku- yuculara aktanyor. Uluslararası olma ya da olmama konusunda derin bir kaynak taramasına da yer verilen önemli bir bölümün yanı sıra kitapta uluslararası reklam ajanslanndaki uluslararası müşteri ilişkileri, yönetici- lerinın sözleri doğrudan, ajans ismi, şahıs ismi ve tabii marka belirtilerek okuyuculara iletiliyor. Uluslararası Reklamcılık: Sağduyu- ya Çağn olarak tercüme edilebilecek olan 'Global Advertising: Rhyme or Reason?'in İngiltere'deki satış fıyatı 29.95 sterlin Istemeadresi: PaulChapman Ltd., 144 Liverpool Road, London NIILA, England Tel No: 9-9-44-71-609 5315 Efes Pilsen'den sportif takvim Ajansada'nın, ünlü müşterilerinden Efes.PUsin için bu yıl gerçekleştirdiği takvimde, mankenler sportif görü- nümde birayı övdüler. Şfcbnem Dinç- gör bilardo, Begün özbek ok, Sarah Philips ve Sibel Tan basketbol, Mer- ve Ildenizatletizm, tpek Tenolcay te- nis, Yelena Kamiaska body building ve özlem Kaymaz yüzmenin keyfini çıkanrken, Nazif Topcuoğlu'nun ob- jektif.ne gülümsemişler. • Akbank kırmızı. Jlepro reklam ajan- sının müşterilerinden Akbank, 30 ocak günü kutlayacağı 44. kuruluş yıldönü- mü için bıreysel bankacılık fılminden hareketle bir kampanya hazırladı. Fılmde Akbank'.n simgesel rengi olan kırmızı. leitmotiv olarak kullanılıyor. 30 ocaktan itibaren bir hafta boyunca ekranlarda izleyeceğimiz filmin yapım- cısı ÜmitGülsoy. • BÜLTEN-R'nin 7. sayısı. Turkiye'- de tam hizmet veren 40 ajans ile 58 rek- lamcının kışısel olarak üye olduğu Reklamcılar Derneği'nin "Bülten-R" başlıklı süreli yayınının 7. sayısı, zen- gin bir içerikle yayımlandı. 30 sayfalık son sayıda dikkat çeken yazılar arasın- da "Reklam ve cinsiyete dayalı aynm- cılık", "Markayı yaratan reklamdır" ve Uluslararası Ticaret Odası'nın satış ve promosyonlar için önerip uyguladı- ğı ilkeler (fngilizce) bulunuyor. "Kris- tal Elma 91" çağnsı ile Reklamcılar Derneği'nin Medya Dergisi ile ortakla- şa düzenleyeceği "Türkiye Medya Zir- vesi 92"nin hazırlıklan ile ilgili ve sek- tördeki diğer gelişmeleri aktaran haberlerle birlikte Bülten-R önemli bir işlevı yerine getirmeye devam ediyor. • Penthouse Ultra'da. Bu hafta Türk- çe versiyonu da gazete bayilerini süsle- yecek olan erkek dergisi "Penthouse"- un lansman kampanyası Ultra tarafın- dan hazırlandı. TRT, Starl, sinema ve yazılı basında yer alan kampanyayı gerçekleştiren Ultra'cılar, geçen hafta- ki haberimıze rağmen Demirdöküm'e hizmet etmeye devam ettiklerini bildir- diler. Ultra, Demirdöküm'ün kat kalo- nferi, soba, hidrofor, kazan, radyatör ve Alno mutfak ürünlerine hizmet ver- meye devam edecek. Demirdöküm şımdiye kadar Ultra ve Güzel Sanatlar Saatchi and Saatchi ile çahşırken bundan sonra Ultra ve Cenajans / Grey'le çalışacak. • USA Today'e reklam vermekiçin Merkezi Ankara'da bulunan Media Basın Tanıtım Şirketi, "Advertising Age"den sonra ABD'nin en önemli ulusal gazetelerinden birisi olan USA Today'in de reklam temsilcilifeini üst- lendi. Hafta içinde 1.9 milyon, hafta sonlan ise 2.3 milyon satışı olan bu günlük gazetede ilanlarını yayımlamak isteyen reklamveren ve rekJam ajansla- n, Ankara'dan 4175986 numaralı tele- fondan aynntılı bilgi edinebilir. TEKNOLOJİ VîTRİNİ Okyanuslann biiyülü derinliklerinde neler olup bittiğini ayrıntılarıyla gör- mek isteyenler için üretilmiş olan bu bot türü deniz aracı 44 yolcuyu alabilecek kapasiteye sahip. Gemide bulunan 22 adet gözlem yeri volcuların denizaltın- daki yaşamı tanımalarına olanak tanı- yor. Geminin 10 halojen lambası okya- nusun derinliklerini aydınlatırken, motoru denizaltındaki doğal yaşama za- rar vermemesi amacıyla gârflltnsnz çah- şıyor. Karbon atomlanndan çelik Bilim adamları doğadaki pek çok or- ganik ve inorganik maddenin ana ele- mentlerinden olan karbon atomlanyla yaptıklan çalışmalan yoğunlaştınyor- lar. Son zamanlarda yapılan çahşmala- nn gösterdiğine göre, birleşik karbon atomu kanşımlanndan yeni maddeler üretmek olası. Karbon atomlanyla bu tıp deneyler yapanlardan biri de Mic- roMet Technology adlı bir şirket. Bu şirket için çalışan araştırmacılar kar- bon atomlanndan yeni bir çeşit çelik üretmeyi deniyorlar. Rhondite olarak adlandınlan bu kimyasal madde bildi- ğimiz çelik gibi hareket ediyor. Ancak kimyasal yapısı çelikten tamamen farklı. Bu çelik benzeri yeni maddenin karbon atomlan bir zincir haline gele- rek demir atomlannın çevresinde bir halka oluşturuyorlar. Bir çeşit kabloya benzeyen bu yapı bu şekilde pek çok demir atomunun etrafında birleşerek yeni üretilen çeliğin molekül yapısmı belirliyor. Başanyla sonuçlanan dene- meler sonunda anlaşıldığına göre yeni çelik eskisine 1.5 misli daha sağlam. EKONOMI KÎTAPLIĞI Avrupa Topluluğu Terimleri Sözlüğü / AYŞE CEYHAN / Afa Sözlük Yayınları / 532 sayfa Avrupa konusundaki çahşmalarıyla tanınan Dr. Ayşe Ceyhan, Avrupa Topluluğu bürokra- sisinde ve anlaşmalarında kullanılan 1492 terim- den oluşan bu kitabında soz konusu terimleri eko- nomik, hukuki ve kurumsal anlamlarıyla açıklı- yor. Ceyhan'ın bu çalışması Avrupa'nın bütün- leşmesi çerçevesinde geliştirilen ortak politikalar ve programlann pek çok özel ve teknik ayrıntı- .nın bilinmesini zorunlu kıldığı günümiizde, ko- nuyla ilgilenenler açısından bir rehber niteliğı ta- şıyor. Kitaba önsöz yazan AT Komisyonu Onur- sal Genel Sekreteri Emile Noel'in de belirttiği gi- bi, yazann bilimsel formasyonu ve topluluk ku- rumlarında çalışmış olması kitabın bu konudaki güvenilirliğinin bir kanıtı. Ayse Ceyban
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle