Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1J5 OCAK 1992 KÜLTÜR-SANAT
DOKSANINCIDOĞUM YILDÖNÜMÜNDE NÂZIM HİKMET
CUMHURÎYET/9
SERGI
Günay Sağun'un resimleri
• Kültür Servisi - Günay Sağun'un sergisi bugün Ümit
Y a s a r Sanat Galerisi'nde açıhyor.Sanatçının sergisi 5
ş u b a t tarihine dek açık kalacak. 1930 yıhnda Istanbul'da
d o ğ a n Günay Sağun, Devlet Güzel Sanatlar
Alcademisı'nde Seyfı Toray, Leopold Levi ve Cemal Tollu
ile çalışarak 1953 yılında mezun oldu. Yurtiçinde ve
dışında çeşitli karma sergilere katılan ve birçok kişisel
sergi açan ressam Günay Sağun'un bir başka rekorunu
ZahirGüvemlişöyleanlatıyor'Karakterindekisükun
üsl ubuna sinmiş; bu kadar az renk kullandığı halde çok
renkli görülüyor. Bu kadar az eleman kullandığı halde
çeşitli olabiliyor. Herhalde o açık bejler, açık maviler ve
esmer gölgeler arasında yaşamak, buna mükabilse sade
bir neşe ifade edebılmek Günay Sağun'un hüneri."
Afiş ve reklam grafigi
• Kültür Senisi — Grafik sanatçısı Uğur
Köseahmetoğlu'nun sanat yaşamının 30. yılı nedeniyle
düzenlediği retrospektif afiş ve reklam grafiği sergisi
bugün Istanbul Büyukşehir Belediyesi Taksim Sanat
Galerisi'nde açılacak. 1960 yılıncîa Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi Grafik Bölümü'nü bitiren Uğur
Köseahmetoğlu, uzun yıllardır reklam grafiği sanatının
çeşitli dallannda cahsıı
Ocaklı'nın resimleri
• Kültür Servisi — Ressam Cuma Ocaklı'nın sergisi
Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde açıldı. 1971 yılında
İstanbul Eğitim Enstitüsu Resim Bölümü'nü bitiren
Cuma Ocaklı, 1987 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde sanatta yeterlik aldı. Halen
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Uygulamalı Sanatlar Grafik Anasanat Dalı'nda öğretim
görevlisi olarak çalışan Ocaklı, 1990 yılında doçent oldu.
Sanatçının "yeni figürasyon" olarak tanımlanan resminin
ilk yapısal formu, "Soyuttan somuta sansürsüz geçişle"
oluşuyor. Sanatçının sergisi 6 şubat tarihine dek açık
kalacak.
DERGİ
Anons'ta bu ay
• Kültür Servisi — Aylık olarak yayımlanmakta olan
Anons Plastik Sanatlar Dergisi'nin Ocak 1992 sayısı
yayımlandı. Ergin Koparan'ın yönetimindeki Anons'un
öcak sayısında kapak konusu genç kuşak Amerikan
sanatçılanndan Mark Kostabi. Kostabi ile yapılan bir
söyleşi ile sanatçının son çalışmalarından örneklere yer
veriliyor. Bu sayının araştırma dosyası "ithal resimler".
Bu konuda sanatçı, galerici ve eleştirmenlerin görüşlerine
geniş yer veriliyor. Dergide ayrıca İpek Tekil'in, devlet
sanatçısı unvanından sonra Ali Avni Çelebi ile yaptığı
söyleşiyi okuyabilirsiniz. Bu sayıda Zahir Güvemli,
tstanbul'un ilk sanat galerilerini anlatıyor. Anons'un
diğer konukları Fransa'da yaşayan sanatçımız Mustafa
Altıntaş ve genç ressam Tanju Demirci. Ocak sayısında
lanıtılan sanat galerisi Destek Sanat Galerisi. Anons'ta
çeşitli sanat haberlerinin yanı sıra İstanbul'daki plastik
sanatlar etkinliklerini toplu olarak izleyebileceğiniz Galeri
Çizelgesi de yer alıyor. Anons, sanat galerilerinden ya da
abone olma yoluyla edinilebiliyor.
lfeni yılın ilk 'Antrakt'ı
• Kültür Servisi — Aylık sinema dergisi Antrakt'ın ocak
sayısı çıktı. "Robin Hood" ve "Kurtlarla Dans"
filmlerinin kahramanı Kevin Costner'ı bu sayıya kapak
yapan dergide, I991'de dünyada ve Türkiye'de sinemanın
gündemi, sinema yazarlarına göre 1991 yılının en iyileri,
Gökhan Akçura'nın "Cilalı İbo Karşınızda", yazısı Hilmi
Etikan'ın Retina '91 izlenimleri, Sungu Çapan'ın Kevin
Costner, Mel Brooks üzerine yazıları, gazetemiz sinema
yazarı Atillâ Dorsay ile yapılan bir söyleşi ve gösterimde
olan ya da kısa bir süre sonra gösterime girecek olan
filmler hakkında yazılar yer alıyor.
TİYATRO
Fehim Paşa Konağı
• Kültür Servisi — 30. yılını kutlayan Kent Oyunculan 16
ocak perşembe gününden itibaren Türgut Özakman'ın
oyunu Fehim Paşa Konağı'nı müzikal bir komedi şeklinde
sahneye getîriyor. Oyunun özgün şarkılarını klasik Türk
müziği kalıplan içinde orkestra şefi ve İstanbul Üniversitesi
Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Ruhi Ayangi besteledi.
Fehim Paşa Konağı meşrutiyet öncesi günlerde Istanbul'da
bir konakta, daracık bir sokakta ve küçük bir kahvede
geçiyor. Kahramanlar, bir eski kabadayı, ortaoyuncusu
olmak isteyen bir oğlan, zorba paşalar, şen şakrak
haremleri, berberler ve yorgancılar. Oyunu Şehir
Tiyatroları'ndan konuk yönetmen Hakan Altıner sahneledi.
Fehim Paşa rolünü ise Devlet Tiyatroları'ndan Haluk
Kurtoğlu oynuyor. Bir diğer konuk aktör de Zekai
Müftüoğlu. Oyunun başlıca rolleri Müşfik Kenter, Şükran
Güngör, Mehmet Birkiye, Kadriye Kenter, Hakan Gerçek,
Aslı Altıner, Çiçek Dilligil Gerçek, Murat Sarı, Tuna Orhan,
Gülsüm Soydan, Kerem Atabeyoğlu, Cengiz Özek, Kemal
Okur paylaşıyorlar. Dekorlar Cengiz Özek, kostümler
Handan Şahin imzasını taşıyor.
VİDEO
Video ve ses kasetleri
• ANKARA (AA) — Kültür Bakanhğı, geçen yıl video
ve ses kaseti ithal eden 4 meslek kuruluşuna 260'ar
milyon lira verdi. Kültür Bakanhğı Basın ve Halkla
İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan açıklamaya göre boş
video kaset ile ses kaseti üreten, ithal eden gerçek ve
tüzel kişilerin kasetlerin üretim ve ithal bedelleri
üzerinden yaptırdıklan stopaj meblağları 1991 yılında bir
milyar 40 milyon lira tuttu. Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu'nun 42. maddesi gereğince bu para Türkiye İlim
ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği, Turkiye
Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği, Türkiye Guzel
Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği ve Türkiye Sinema
Eserleri Sahipleri Meslek Birliği'ne eşit oranda dağıtıldı.
Memleket toprağmda kökü
Nâzım Hikmet,
Moskova'da
Novodivitçiye
Mezarlığı'ndagömülü.
"Anadolu'da bir köy
mezarlığına gömün
beni"diyenşairin
kemikleri, umanm,
ölümünün otuzuncu
yılından önce, yani
1992'deyurduna
getirilir.
NEDtM GÜRSEL
PARİS - Nâzım Hikmet'in
doksanıncı doğum yıldönü-
münü kutluyoruz. 1902'deSe-
lanik'te doğan şair 1963'te
"düşlerinin beyaz kenti Mos-
kova'da" sürgünde öldü. O za-
mandan bu yana da nice sular
aktı köprülerin altından.
Nazım'ın 1924'te tabutu ba-
şında nöbet tutmakla övündü-
ğü Lenin, Kızıl Meydan'daki
anıt mezannda bir sembol bile
değil bugün. Oysa Nâzım öm-
riinün sonuna dek gençlik ül-
küsüne, yani Ekim Devrimi-
nin idealİerıne bağlı kaldı.
Yaşadığı dönemde, özellikle
de 20. Kongre'den sonra par-
tiden aynlan Fransız aydınla-
rıyla tartışmalara girdiğini,
Stalin'e karşı olmakla birlikte
sosyalist rejimın düzeltilebile-
ceğine olan inancının sarsıl-
madığını biliyoruz. Nâzım,
kuşkusuz. sürgünde bir ikilem
yaşadı. Rejimin eksiklerini,
baskıcı yönünü, demokrasi
yokluğunu keşfetti. Ama
"Otobiyografi" adlı şiirinde,
kendisini partiden ayırmak is-
tedilerse de bunun "sökmedi-
ğini"yazdı.
Nâzım Hikmet ne bir siya-
Abidin Dino'dan Nâzım Hikmet
sal lider, ne de bir ideologdur.
O çağımızın en önemli şairle-
rinden biridir. Dolayısıyla şii-
rini salt siyasal bir yaklaşımla
yorumlamak indirgemeci bir
tutum olur. Sanat, eğer evren-
sel bir öz taşıyorsa, günceli, si-
yasal görüş ve ideolojileri aş-
malıdır. Bu anlamda Nâzım
Hikmet'in yapıtı elbette in-
sancıl ve evrenseldir. Ama
onun şiirini, yaşadığı dönem
ve siyasal savaşımdan da ayn
düşünemeyiz.
Nâzım Hikmet'in asıl öne-
mi, bence Türk şiirinde yol
açtığı yenilikçi hareket ve geli-
şiminin belli bir evresinde ge-
leneksel halk yazınıyla kur-
duğu bağ çerçevesinde aran-
malıdır. O, ulusalla evrenseli
özgün bir potada birleştiren
ender şairlerdendir çünkü.
Cahit Sıtkı'nın "En yavuz ev-
ladı bu memleketin / Nâzım
ağabey hapislerde çürür" dizc-
leriyle biten şiirine gönderdiği
yanıtta şöyle seslenir Bursa'-
dan: "Sevdalınız komünisttir /
On yıldan beri hapistir / yatar
Bursa kalesinde."
Bu şiirin bir yerinde "Mem-
leket toprağındadır kökü /
Bedreddin gibi taşır > ükü" de-
mesi boşuna değildir. Gerçek-
ten de Anadolu toprağına,
ulusal kültürümüzün içine
kök salmıştır Nâzım Hikmet'-
in şiiri. Bu kültürden fışkıran
söz kendi biçim özellikleri
içinde tikelden genele, ulusal-
dan evrensele doğru bir geli-
şim izler.
Yalnızca Avrupa'da değil
dolaştığım her yerde, gittiğim
her ülkede, yabancı dostlanm
Nâzım Hikmet'in ülkesinden
gelen biri olarak karşıladılar
beni.
Çünkü onun dilini konu-
şuyor, onun "Sen şimdi yalnız
saçımın akında / infarktında
yüreğimin / alnımın çizgilerin-
desin memleketim / memleke-
tim / memleketim" dı>e özlem-
den yanıp tutuşarak seslendiği
Türkiye'nin pasaportunu
taşıyordum.
Nâzım Hikmet, bugün dok-
san yaşında. Aramızda hâlâ.
Şiirlerini bugün de okuyor,
duygulanıyoruz.
Ama Moskova'da. Novodi-
vitçiye Mezarlığı'nda gömülü.
1982 yılında mezannı ziyarete
gittiğimde şunlan yazmıştım
"Seyir Defteri"ne: "Üç
kırmızı karanfil götürdüm
Nâzım'a. Doğrusu şairimize
yakışır bir mezar yapmışlar.
Nâzım öne eğilmiş, hamle ya-
par gibi. Sanki kayanın içinden
çıkıp yanıma gelecek."
"Anadolu'da bir köy mezar-
lığına gömün beni" diyen şairin
kemikleri umanm ölümünün
otuzuncu yılından önce, yani
1992'de yurduna getirilir.
Nâzım
Tarabya'da
Kültür Servisi — Nâzım
Hikmet'in 90. doğum günü,
bugün saat 12.00'de Tarab-
ya Oteli önünde kutlanacak.
Nâzım Hikmet Kültür ve Sa-
nat Vakfı'nca düzenlenen
doğumunun 90. Yılında
Nâzım Hikmet Haftası kap-
samında, yıllar önce şairin
ülkeden aynldığı nokta olan
Tarabya Oteli önünde bir
doğum günü kutlaması ya-
pılacak.
Tarabya'daki törenden
sonra topluca Kuruçeşme'-
deki Mülkiyeliler Birliği'ne
gidilecek. Mülkiyeliler Bir-
liğinde "Nâzım'la 24 Saat"
yaşanacak.
Şairlerimiz yirmi dört saat
boyunca durmaksızın
Nâzım Hikmet'in şiirlerini
okuyacaklar.
Bugün saat 19.00'da ise
Lütfi Kırdar Spor Salonu'-
nda (Harbiye) "Doksanıncı
Yılında Nâzım'la Birlikte"
adı altında bir anı gecesi
gerçekleştirilecek. Sunucu-
luğunu Müjdat Gezen'in
üstleneceği geceye katıla-
caklar arasında Avni Arbaş,
Ramazan Arkın, Mehmet Ali
Aybar, İbrahim Balaban,
Adnan Cemgil, Nail V. Çakı-
rhan, Halet Çambel, Refik
Erduran, Vedat Gün>ol, Ya-
şar Kemal ve Samiye
Yaltırun da bulunuyor.
Öte yandan bugün Cemal
Reşit Rey Konser Salonu'-
nda Ruhi Su'nun seslendir-
diği "Kurtuluş Savaşı Des-
tanı"ndan oluşan bir video
gösterisi yer alacak.
idil Biret ve Seta Tanyel ile birlikte İstanbul'da piyano şöleni yaşandı
Üçüncü bir eli mi var gizlediği?Adnan Saygun'un 1.
ölüm yılında
İstanbul'da bir anma
konseri düzenlendi. İdil
Biret, resitaline,
Saygun'un kendisine
adadığı yapıtlarla
başladı. Son oturduğu
caddeye bestecinin adı
verildi.
EVİN tLYASOĞLU
Geçen hafta, çoksesli Türk
müzigine gönül vermiş bes-
tecimiz Ahmed Adnan Say-
gun'un birinci ölüm yıldönü-
mü idi. Birçok müziksever
senfoni orkestralanmızın
yılhk programlannda onun
arusına düzenlenmiş bir kon-
ser dlmayışından yakmıyor-
du. Neyse ki Özer Sezgin ve
Erol Uras'ın çabalanyla Istan-
bul'da bir anma konseri dü-
zenlenmesi; İdil Biret'in resi-
taline bestecinin ona adadığı
eserlerle başlaması; radyo ve
TV programlannda ondan
söz edilmesi ve son oturduğu
Ulus'taki caddeye onun
adının verilmesi, anısını yaşa-
tan olaylardı.
Piyanist İdil Biret'in resita-
linde, pek çok ünlü konser sa-
lonunda uygulanan sahneye
dinleyici yerleştirme düzeni
ilgi u>andırdı.
İdil Biret, kısa bir süre önce
hocası VVilhelm Kempff (1895-
1991) anısına Postdam'da II.
Friederich'in sarayındaçaldığı
Bach-Kempff uyarlaması
yapıtlarla Saygun'u izledi.
Bach'ınözellikleSinfonia'sı,
Siciliano'su ve Koral Preludle-
ri Bach-Kempff-Biret işbirliği
sonucu hem Barok müziğin
hem de çağımızın tatlannı
verdi. Chopin'in baladlannı
sanatçı, kendine özgü Chopin
anlayışı içinde seslendirirken
önceden yaptığımız söyleşileri
ammsadım:
"Chopin küçük bir Pleyel pi-
yanodaçalarmış. Hiçbirzaman
büyük sesler, abartmalar iste-
mezmiş. Öğrencilerinin yazdığı
kitapta okudum bunlan" di-
yordu İdil Biret. Ve resitalin
ikinci bölümünde Rahmani-
nov'un Etudes Tableaux'sun-
İDİL BİRET VE SETA TANYEL- İdil Biret (üstte), Saygun'un yapıt
larının ardından Bach-Kempff uyarlaması eserler seslendirdi. Geçen hafta
sonu İDSO'nun solisti, ünlü >arışmalarda ödüller alan, ünlü orkestralarla
plaklar yapan İstanbul doğumlu piyanist Seta Tanyel idi (yanda).
(Fotoğraflar: İBR.4HLM GÜNEL)
da (op. 39 ve op. 33) enerjisi-
nin doruğundaki sanatçı en
küçük sesten en büyük sese
kadar piyanonun tüm olanak-
lannı kullanarak etkileyici bir
yorum sundu. Salondan çı-
karken bir dinleyicinin "Bu
kızın üç eli mi var acaba bizden
gizlediği" dedigini duydum.
İstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'nm bu hafta çok ünlü
konukları vardı: Meksikah şef
Enrique Batiz ve piyanist Seta
Tanyel. 1942 doğumlu Batiz'i
EMI. RCA, CBS. Teldec ve
Naxos gibi pek çok ünlü şirke-
te yaptığı plaklarla, özellikle
ülkesinin bestecileri Revuel-
tas, Moncayo, Chavez'i tanıtıp
coşkuyia \orumlamasından
tanıyoruz. Uzun süre Meksi-
ka Devlet Senfoni'yi ve Lond-
ra Kraliyet Filarmoniy'i yö-
netmiş, deneyimli bir şef. İşe
piyanist olarak başlamış, son-
ra şeflikle devam etmiş:
"İnsan ya iyi bir piyanist ol-
malı ya da iyi bir şef. Hem yö-
netip hem de solistlik ya-
pacağım derseniz, her ikisini de
ikinci sınıf yaparsınız. Ben pi-
yanistliğimi şeflik uğruna feda
ertim. Barenboim \eya Ashke-
nazy gibi ikisini birlikte yürü-
tenler şimdi iki dalda da birinci
sınıf değiller. İnsanın zamanı
sınırlı: iyi bir şef günde en az
dört saat çalışmalı. Sonra oku-
malı, kendinden önce yaşamış
müzisyenlerin otobiyografile-
rini, stillerini anlatan kitaplan,
incelcmt'leri okumalı. İnsan-
larla iiişki içinde, çevresiyle sü-
rekli irtibat halinde olmalı. Ye-
mek yemeye ve sekse de zaman
ayırınca gün biter."
Batiz. her iki konserde de
karşılaştığı kalabahğa ve
sıcak alkışa çok şaşırmış. Böy-
lesi bir dinleyici kitlesi oldu-
ğunu bılmiyormuş Türkiye'-
de: "Orkestra Chavez'in eseri-
ni zor buldu, yerine Revueltas'ı
aldık. Rcvueltas komünist ve ol-
dukça çılgın bir bestecimizdi.
Elli yaşında öldü. Sensemey a'yı
1938'de sokak şarkılanndaki
ezgilerden derlemiş." Canlı,
çarpıcı bir yapıttı Sensemaya...
Konserin solisti Seta Tanyel
İstanbul'da doğup, on beş yaşı-
na kadar Bayan Kavafyan ile
piyano çalışmış. Mühendis bir
babanın. müzisyen bir annenin
çocuğu. İlk konserini 12 yaşı-
nda Demirhan Altuğ ile vermiş.
Sonra Viyana ve Londra'da
eğitim görmüş. Busoni, Queen
Elizabeth, Beethoven, Arthur
Rubinstein gibi ünlü yanşma-
larda ödüller kazanmış. Ûnlü
şef ve orkestFalarla plaklar
yapmış.
Cumartesi sabahı dinlediği-
miz Chopin'in 1 numaralı op.
11 mi minör konçertosunda
net, abartısız, temiz bir yorum
sundu. Genellikle "rubato"lar-
da daha şekerfi yorumlara alı-
şık olduğumuzdan Seta Tan-
yel'in Chopin'ini yadırgayan-
îar da oldu: "Dün gece daha şi-
irsel çaldım. Nedense bu sabah
daha duru bir Chopin çıktı.
Sanki dün gece vereceğim bü-
tün şiirselliği bir kerede ver-
dim" diyor kendisi. Mayıs ayı-
nda Seta Tanyel'in Cemal Re-
şit Rey Salonu'nda vereceği
Chopin resitalini merakla
bekliyoruz.
Konserin diğer senfonik
yapıtlan Faure'nin Pavan'ı ve
R. Strauss'ın Don Juan'ı idi.
Başta Gülden Turalı olmak
üzere, obuacı Emin Özistek,
klametçi A. Kirmanoğlu ve
tüm kornoculann özenli solo-
lan ve deneyimli bir şefle gü-
zel tınlayan bir orkestra dinle-
dik. Chopin ile Romantik dö-
nemin doruğundan başlayan
konser, çağımıza doğru ilerle-
yip Revueltas ile sona erdi.
'Horacio'ya vıırulan Hamlet'yaWilliam Shakespeare'in Hamlet'inde he.r şey
tersyüz edilmiş. Modern giysiler içinde, bugüne
uyarlanan trajedi ve komediler. Kötüler iyi, iyi-
ler kötü rolünde bu kez.
Kültür Senisi - Ofelya'nın
yerine Horacio'ya vurulan bir
Hamlet... Londra'da kurulan
yeni bir tiyatro, ünlü klasikle-
ri homoseksüel bir bakış
açısıyla sahneye getiriyor.
VV'illiam Shakespeare'in
Hamlet'inde her şey tersyüz
edilmiş. Modern giysiler için-
de, bugüne uyarlanan trajedi
ve komediler. Kötüler iyi, iyi-
ler kötü rolünde bu kez. Ve
yeni bir deneme: Ofelya'nın
yerine Horacio'ya vurulan
Hamlet.
Projeye imza atan İngiliz
yönetmen Tim Luscombe.
Londra'nın batısında perde
açan pek çok tiyatroda çejitli
oyunlar başanyla sahnelemiş
bir yönetmen Luscombe. Yö-
netmen aynı zamanda London
Gay Theatre Company'nin de
kurucusu ve yöneticisi. En bü-
yük düşü. homoseksüel reper-
tuan zenginleştirmek... Bu re-
pertuar yalnızca yeni ve eski
oyunlarîa sırurh değil. Homo-
seksüel bir perspektifle ünlü
yapıtlar ve klasikler de reper-
tuara katılıyor. Luscombe,
"Tiy atronun kendi iç öyküsünü
homoseksüel bir bakış açısı ile
yeniden yorumlamayı amaçlı-
yoruz" diyor.
Tiyatronun yakın zaman
içinde iki temel hedefı var. İlki
travestıler için hazırlanan bir
çalışma:
Lorca ıiın 'üerııarua Alba'-
nın Evi" adlı yapıtının müzikal
birversiyonu, diğeri "Homose-
ksüel Hamlet."
Yöneı..ıen Luscombe,
"Hamlet f»iışnı»M masalsı biı
düsünce, HamktV Horacio ara-
sutdaki iHşldye Vurgu' koymak
gerek, Hamlet-Ofetya arasm-
ndaki iiişki ise idealize edilmiş
bir evlilik. Üzerine çalışabile-
ceğimiz insan malzemesi ol-
dukça çok. Örneğin, Venedik
Taciri'ndeki genç Hıristiyan-
lar." diyor ve konuşmasını
şöyle sürdürüyor: "Londra'da
pek çok oyun yönettim ve çalış-
malarım sırasında hep şunu
sordum:
'Ben bir erkekle böyle bir iii-
şki yaşadım m>?' Manchester'-
da "Safe Sex'i sahnelerken
yaptığım işteıi büyük keyif
aldım. Tiyatroya gitmek ve
provaları yönetmek başlıbaşı-
na bir zevkti. Çünkü hemen
herkes homoseksüeldi. Yalnız-
ca aktörler değil. Teknisyenler
ve makinistler de."
Mine Değer'in
sergisi
• Kültür Servisi — Mine
Değer'in ilk kişisel sergisi
bugün Basın Müzesi'nde
açılıyor. Erenköy Kız
Lisesi'nde başlayan resim
eğitimine verdiği uzun bir
aradan sonra 1988-89
döneminde Bahattin
Odabaşı Atölyesi'nde
yeniden çalışmalanna
başlayan Değer. 1989-90
yıllannda Mahir Güven ve
Celalettin Tandoğan ile
çalışmalannı sürdürdü.
1990 yılından bu yana İnci
Eviner Atölyesi'nde çalışan
Mine Değer'in sergisinde
sanatçının pastel ve
yağlıboya çahşmalan
sergileniyor. Sergi, ay
sonuna kadar açık.
Karagöz'ün
resimleri
• Kültür Servisi — Ressam,
Hikmet Karagöz'ün
suluboya resim sergisi
Beyoğlu'nda Rus
Sefareti'nin yanındaki
Bcyoğlu Belediyesi Sanat
Galerisi'nde açıldı.
Sanatçının doğadan
esinlenerek yaptığı
resimlerinin yeraldığı sergi
ay sonuna dek açık kalacak.
Tııriznı
nıerkezd
• İSTANBUL (Mak
Ajans) — Turizm Bakanı
Abdülkadir Ateş,
Süleymaniye Camii, lstinye
Koyu, Galata Kulesi ve
Eyüp çevresinin çağdaş bir
anlayışla dUzenlenerek
turizme acılacağını açıkladı.
Ateş, istanbul için
hazırlanan projelerin
tamamlanma asamasına
geldiğini beürterek bakanlık
olarak "turizm merkezi"
ilan etme yetkisini, kentin
tarihi ve kültürel
özelliklerini dikkate alarak
kullanacaklannı ifade etti.
Gencher
karikatürleri
I BONN (Mak Ajans) —
Almanya Dışişleri Bakanı
Hans Dietrich Genscher en
çok karikaturü çizüen
politikacılann başında
geliyor. Geçen yıl içinde
karikatür sanatçıları
politikacının hava akrobatı,
banş güvercini, sifenks, ,
balina, trapezci, ., '• ,
kovboy ve birçok kez de fif
olarak karikatürünü
çizdiler.
Türk edebiyatı
• ANKARA (AA) -
İLESAM'ındüzenlediği"l.
Eski Türk Edebiyatı
Kollokyumu" 17-18 ocak
tarihJerinde Ankara'da
yapılacak. İLESAM
Başkanı Yahya
Akengin'nin açıhşını
yapacağı kollokyum, 4
oturum halinde
gerçekleştirilecek.
Kollokyuma 29 bilim
adamı katılacak.
Mengü'nün
sergisi
Kültür Senisi - Nevin
Mengü'nün Minyatür
Sanat Galerisi'ndeki resim
sergisi 22 ocağa dek
uzatıldı. Sanatçının 12
ocakta sona ermesi
gerekirken uzatılan
sergisinde son dönemde
gerçekleştirdiği ipek üzerine
resim çahşmalan yer alıyor.
Akkadırfın 48.
sayısı
Kültür Servisi -
Akbank'm yayımladığı
kadınlanmıza yönelik
olarak hazırlanan Akkadın
Dergisi'nin 48. sayısı çıktı.
İki ayda bir çıkan 350.000
tirajlı Akkadın Dergisi'ni,
Akkart sahibi olan herkes
Akbank şubelerinden
ücretsiz olarak alabiliyor.
Akkadın Dergisi'nin 48.
sayısında Müşfik Kenter'le
tiyatro söyleşisi, kadmlarda
cilt yaşlanması, tedavisi,
güzellik, moda, Türk
mutfağı. kültür, sanat,
müzik ve magazin konulan
yer alıyor.
BUGÜN
Türtc «debiyatı Çağdaş
Türk Edebiyaüna Bir Bakış
konulu panel saat 16.00'da
Atatürk Kitaplıgı'nda.
Paneli Faruk Şüyun
yönetiyor. (149 09 45)
• Türk tiyatrosu Türk
Edebiyatı Vakfı'nın
çarsamba sohbetlerinin
bugünkü konusu 'Türk
Tiyatrosu'. Saat 17.00'deki
toplantının konuşmacılan
Turan Oflazoğlu, Recep
Bilginer ve \&Jçın Akçay.
(527 50 32)
• Gençlerte llatifim
Prof. Dr. özcan Köknel'in
'Gençlerle lletisim' konulu
söyleşisi saat 17.30'da
Müjdat Gezen Sanat
Merkezi'nde (346 51 09)