Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
75 OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/5
. KURULTAYA DOGRUSHP
lfenilikçiler anlaşamıyorv Tarafsız
Icalalım.
Karakaş
İnönü'yü
destekleyelim.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP'de olağanüstü ku-
rultay kulislerinde, partinin ye-
niden yapılanması ve programı-
nın gözden geçirilmesi gerekliliği
türn kanatlar tarafından benim-
seniyor. Başbakan Yardıması ve
SHP Genel Başkanı Erdal tnö-
nü'nün kurultayda parti içi eği-
limlere kapalı bir liste hazarla-
ması bekleniyor. Bu arada, ku-
rultayda genel başkan adaylan-
nın desteklenmesi konusunda
Yenilikçilerin anlaşamadığı göz-
leniyor. Ercan Karakas, Inönü-
niin desteklenmesini isterken,
Ertuğrul Günay'ın tarafsız ka-
lınması gorüşunde olduğu belir-
tiliyor.
Kurultay kulislerinde diin
ağırhklı olarak Yenilikçiler'in
son toplantısında alman karar-
ların değerlendirildiği göze çarp-
tı. Yenilikçiler'in önemli bir bö-
lümünün, ağırlığı Inönü'den ya-
na koyması, Baykal kanadmı
durumu yeniden gözden geçir-
meye yöneitti.
Yenilikçiler'de Ercan Karakaş
ve Ertuğrul Günay'ın temsil et-
tikleri iki çizgi de, "iki aday se-
Yeni Sol'un lideri Karadeniz turunda
Baykal: 20Ekim, trafîk kazası
SELAHATTİN GAZELCİ
AMASYA - Yeni Sol lideri Deniz
Baykal, 25-26 ocakıa toplanacak SHP
olağanüstü kurultayı için "Yağ var, şe-
ker >ar. Ateş ha/ır. Hel>amız \ok. Bunu
da kurultayda yapacağız" dedı.
Çıktığı Karadeniz gezısi içın Kırıkka-
le. Çorum'dan sonra Amasya'daki SHP
örgütüne de uğrayarak il. ilçe ve beledı-
>e başkanlarının yanı sıra kurultay dele-
geleri ıle bir toplantı yapan Denız Bay-
kal, 20 Ekim seçimlennde üç mılletvekili
çıkartan Amasyalılara teşekküretti. Ka-
radeniz bölgesinden hıçbir milletvekilı-
nin olmayışı nedeni) le Karadeniz gezisi-
neçıktığını sö\le\en Baykal. "Kurultay-
da genel başkanlık seçimi vapılacak. Ben
SHP'yi güçlü parti yapmak için yola çık-
tım. Partimizde sağlam düşünce, sosyal
demokrat düşünceler var. Diğer partiler
bile sosyal demokrat görünüyorlar. DYP.
A.NAP, RP bile sosjal deniokrat geçin-
meye çalışıyorlar. Partimizde hiçbir siya-
si görüş aşırı değildir. Kadrolar sağlam,
deneyim var. Dürüstlük var. Yağ >ar, şe-
ker var, ateş hazır. Helvamız yok. Bunu
da 25-26 ocakta kurultayda yapacağız.
Yenilenmek lazım, kabul değiştirmek la-
zım. Biz bunun bilinci içindeyiz. 20 Ekim
seçimleri bizleri üzmuştiir. Hiçbir partiyi
kendi partimizden iistön görmüyoruz.
Gelin hep beraber omuz omuza \ererek
güçlenelim" bıçımınde konuştu.
Bir partilinin. siz genel başkan olursa-
nız hükümetteki bakanların istifalarını
ister misiniz, sorusuna Baykal şu yanıtı
verdi:
"DYP-SHP ortaklığı kurulmuştur.
Hükümetten herkes memnun. Biz de
memnunuz. Hükümet konusunu tartışmı-
yoruz. 20 Ekim'deki yenilgiyi düşünüyo-
ruz. Partinin erimesinin durdurulmasını
istİNOruz. Genel başkanlık sorunu vardır.
Genel başkanlık sorunu hükümet için bir
engel olmaz. Demirel de bir açıklama
japmıştır "O kendi aile sorunudur" de-
miştir. Ben hükümete güven ovu veren
milletvekiliyim. Az veya çok bakanlıklar
aldık. Göniümüzde daha çok bakanlıklar
>ardı ama olmadı. Seçimden sonra kurul-
tayı toplasa\dık bazı önemli bakanlıklar
bizim olurdu. Demirel bunu çok iyi bili-
yordu. Demirel kaçın kurası. Adamı suya
götürür susuz getirir. Ben genel başkan
olursam bazı bakanlar istifa edecekmiş.
Bu tüzüğe aykırıdır. SHP'nin tek başına
iktidara gelme umudunu jitirmeyelim.
Ben hâlâ vitirmedim. 20 Ekim'i de trafik
kazası olarak görüyorum."
Baykal daha sonra Sinop'a geçti.
çeneğinden bağımsız bir çizgi
Lrienmesi" noktasında çakışıyor.
Ancak Karakaş, genel başkan
konusunda tnönü'den yana açık
tavır koyarken, Günay iki ada-
ya karşı da tarafsız kalınması
noktasını benimsiyor.
"Türkiye" toplantısı sonrasın-
da açıklanan deklarasyonla "ku-
rultay ve kurultay sonrasında si-
yaset üretimine kesintisiz olarak
devam etme" kararı verilmesi,
bu grup için dönüm noktası ka-
bul ediliyor. Yenilikçiler kurul-
tay sonrasında, kurultaydaki ge-
lişmelerin tersine bir hava yarat-
maması durumunda yeni bir li-
der arayışı da dahil olmak üze-
re siyasi bir hareket yaratmayı
hedefleyecek.
SHP Tunceli milletvekili Ka-
mer Genç, Yenilikçiler'in toplan-
tısında Ertuğrul Günay'ı eleşti-
rirken, "Bazı insanlar birtakım
yerlere secilmek için menfaatleri
olduğu zaman gidip düşmanla-
rıyla bile işbirliği yapmakta-
dırlar" sözlerinin, Baykal'ı
"düşman" olarak nitelemesi bi-
çiminde algılanmaması gerekti-
ğini söyledi. Genç, "düşman"
sözcüğünü genel olarak kullan-
dığını belirterek, "Parti içinde-
ki bütün arkadaslara saygı du-
yuram. Zaten düşman olsak ay-
nı partide bulunamayız" dedi.
Deniz Baykal kurultay önce-
si il örgütlerini dolaşırken, Ge-
nel Başkaıî Inönü, sadece Uşak
ve Samsun'a gidecek. Rahat gö-
rünen tnönü, kurultay çalışma-
larını bakanlar ve genel merkez
aracılığıyla sürdürüyor. lnönü-
nün parti meclisi listesini hazır-
larken Bakanlar Kurulu ve yeni
genel merkez yönetiminin oluşu-
mu sırasında olduğu gibi
"tavizsiz" davranması, parti içi
eğilimlere kapalı olması bekle-
niyor. Gruplaşmalardayeralma-
yan milletvekilleri de parti mec-
lisine daha önce denenmemiş,
yeni ve dinamik unsurlann alın-
ması gerektiğini savunuyorlar.
İnönü, kurultaya donük
önemli desteklerinden birini de
HEP kökenli milletvekillerinden
ahyor. Yeni Sol, HEP ile ittifa-
kın SHP'nin kimliğini gölgede
bıraktığı tezini savunarak, ta-
banda sempati yaratmaya çalı-
şırken, İnönü, bu milletvekille-
ri aracılığıyla geçen kurultayda
alamadjğı Guneydoğu delegele-
rinin oylannı almayı umuyor.
Kurultaya dönük tartışmalar
SODEP kuruculannı da hareke-
te geçirdi. SODEP kurucuların-
dan Cezmi Kartay, Kâzım Yeni-
ce, Muzaffer Saraç ve Atila Sav,
bugün genel merkezde bir basın
toplantısı düzenleyecek kurul-
tayla ilgili görüşlerini açıklaya-
caklar.
II başkanları ne diyor?
AFYON
Tabanın desteğî
gerekli
ÖZCAN DEMİREY (SHP İl Başkanı):
"Kurultay'da çıkacak yönetimden hiçbi-
risi bizim için tehlikeli değildir. Genel
Başkanlığa ve Parti Meclisi'ne aday olan
tüm arkadaşlar partinin daha sağlıkh bir
yapıya ve daha güçlü bir konuma gelme-
si için hızmet yarışında bulundukları
açıktır. Bu nedenle kurultay sonrasında
oluşacak yönetimin parti için tehlikeli
olacağına inanmıyorum. Partinin kendini
toparlaması için Kurultay'dan tabanın
büyiik desteğini alan bir genel başkanın
ve PM'nin çıkması yeterli olur"
ÇANKIRI
Güç oranında
temsîliyet
MÜMTAZ ÖZ (SHP İl Başkanı):
"SHP için en büyük tehlike parti üst yö-
netiminde birlik ve beraberliğin olmama-
sıdır. Bu görüntü de tabandaki tüm ör-
gütler ve seçmen üzerinde olumsuz etki-
lere yol açıyor. Partideki bütün görüşler
uyumlu bir şekilde çalışmaları ve temsil
edildikleri oranda yönetimde söz sahibi
olmalıdırlar"
TOKAT
inönü
desteklenmeliALİ MENEKŞE (SHP t) Başkanı):
"SHP içinde bir tehlike görmüyorum an-
cak inanıyorum ki parti bu kurultayda iki
başlıhktan kurtulacak. Ayrıca Zana ve
Dicle'nin partiden istifalan gerekli. Ge-
nel Başkan ve Genel Sekreter'e bu konu-
da yardımcı olunmalıdır. SHP'deki eri-
meyi durdurmak için koalisyonun devam-
h birinci koşuldur. Bunun için kurultay
sonrasında küskünlük ve dargınhkları
sürdürmeyecek ve örgütlerle bütünlük
içinde olabilecek bir yönetim oluşturul-
malıdır. Tokat olarak oyumuzu Inönü-
ye kullanacağız."
ANTALYA
Ifenibirmodel
gereklî
CEMİL KÖKSAL (SHP Ü Başkanı):
"En büyük sonın bugün dunya solundaki
değişmelerin yaratmış olduğu kavram
kargaşası içinde, sosyal demokratların
Türkiye'de yeni bir modei, yeni bir söy-
lem geliştirmesidir. Temel sonın budur.
Buna bağlı olarak gerek koalisyon çalış-
ması gerek genel başkanlık mücadelesi
buna göre geliştirilmelidir. Bu anlamda
SHP'nin en sade üyesinden genel başka-
nıaa kadar öz eleştirisini yapması bu ye-
niden yapılanma anlayışı içinde yerini be-
liıiemesi gerekir.
-SÜRECEK-
Sezgin:HEPTiler böyledirANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — HEP Siirt İl Baş-
kanvekili Mebmet Demir'in
kaybolması konusundaki gö-
rüşü sorulan tçişleri Bakanı
Ismer Sezgin, "Bu HEP öyle
bir şey ki, kaybolanlann kimi-
sinin sesi Bekaa Vadisi'nden,
kimisinin hapisten, kimisinin
de İstanbul'da melresinin ya-
nından geliyor" dedi.
Sezgin, dün TBMM'de ga-
zetecilerle konuşurken Demir
hakkında araştırmalan sür-
dürdüklerini ve güvenlik güç-
lerinin Demir'in gözaltında
olmadığını bildirdiklerini söy-
ledi. Sezgin, "Bize kimse yan-
lış bilgi vermez. Çunkü yanlı
bilgi veren üç gün sonra ora-
da olamayacagını bilir" dedi.
Öte yandan Siirt Cumhuri-
yet Başsavcısı Osraan Acar ge-
çen cuma gününden beri kay-
bolduğu bildirilen HEP İl
Başkanı Mehmet Demir'in
kesinlikle gözaltında olmadı-
ğını söyledi. Kayıp Demir'in
babası Hüseyin Demir'in ken-
dilertne resmen başvuruda
bulunması üzerine araştırma
yaptıklannı belirten Başsavcı
Osman Acar şunları söyledi:
"Mehmet Demir'in 10 ocak
tarihJnde 17.45'te işyerinden
aynldığını belirledik. Başvu-
rular üzerine tüm güvenlik bi-
rimlerinden araştırdun. Ne
emniyerte ne jandarmada ne
de başka bir güvenlik birimin-
de var. Cezaevinde bulunan
kardeşi Hüsamettin Demir'le
de bizzat görüştüm. O da ne-
rede olabilecegini tahmin ede-
medi. Valnız sık sık Çukuro-
va'ya gittiğini duyduk, başka
bir ile de gitmiş olabilir."
tçişleri Bakanı Bu HEP öyle bir şey ki,
kaybolanların kimisinin sesi, Bekaa Vadisi'nden,
kimisinin hapisten, kimisinin de İstanbul'dan
metresinin yanından geliyor.
Cumhuriyet Başsavcısı Os-
man Acar, bir hafta önce
Mehmet Demir'in babasının
evinde bir PKK'lının ölü ele
geçirildiğine de dikkat ceke-
rek HEP İl Başkanı Demir'in
bu olayla ilgili olarak kaçınl-
mış olabileceğini de söyledi.
Siirt Valisi Atilla Koç da yap-
tıkları araştırmada Mehmet
Demir'in Siirt'te olmadığının
anlaşıldığını belirtti.
HEP Genel Başkanı Feri-
dun Yazar ise Demir'in kay-
bolması konusunda Cumhur-
başkanı Turgut Özal, Başba-
kan Süleyman Demirel, Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnö-
nü ile İçişleri ve Adalet ba-
kanüklanna telgraf çekti. Ya-
zar, telgrafında, "Türkiye'nin
demokratikleşme sürecinin
hızlandınlmak zonında oldu-
ğu bir donemde Doğu ve Gu-
neydoğu'da uzun süreden bu
yana insanların kaybolması,
daha sonra ölu bulunması ey-
lemleri tırmanarak devam
etmektedir" dedi. Bu gelişme-
lerin hukumetin "bölge halkı-
na şefkatli yaldaşım" poü'tika-
sının inandırıcılığını yitirme-
sine neden olduğunu savunan
Yazar, "Özellikle koalisyon
bükümetinin görrve başlama-
sı ile söz konusu olaylann ço-
ğalması, anlamlı ve düşündü-
rucüdur. Bu olaylann bölge-
de görev yapan KontrgeriHa
ve özel tim tarafından yapıl-
dıgı inancı halkın iktidara
olan güvenini yok
etmektedir" görüşünü savun-
du.
HEP Diyarbakır İl Başka-
nı Vedat Aydın'ın katillerinin
bulunamayışının olaylann
artmasına "prim verdiğini"
kaydeden Yazar, telgrafta "12
Ocak 1992 günü Siirt tl Baş-
kanımı/ın kaybolup hâlâ bu-
lunamayışı ikinci bir Vedat
\\dın olayı kaygısı vennekte-
dir. Kimliği meçhul cinayetle-
rin sayılan düşünülecek olur-
sa, Türkiye'nin çok ciddi bir
tehlike ile karşı karşıya oldu-
ğu anlaşümaktadır" görüşü-
ne yer verdi. Yazar, bölgede
barışı ve hukuk düzenini hâ-
kim kılmak için köklü önlem-
ler alınmasım istedi.
Insan haklan ile ilgili Dev-
let Bakanı Mehmet Kahra-
man ise Demir olayını incele-
dilderini belirterek hükümetin
gereken çabayı harcadığını
söyledi.
Cenaze töreninde çıkan olaylardan sonra 167 kişigözaltına alındı
Nıısaybin'de esnaf kepenk kapattı
DİYARBAJUR (Cumhuriyet) —
Dicle Üniversitesi öğrencisi A. Samet
Çetin'in cenaze töreninde Nusaybin-
de çıkan olaylardan sonra ilçede geri-
lim süriiyor. 167 kişinin gözaltına akn-
masını protesto için dün esnafın bü-
yük bölümü işyerlerini açmadı, Nu-
saybin Lisesi öğrencileri okula gitme-
diler. PKK militanları da dün akşam
ilçedeki polis lojmanlanna roketatar-
lı saldırıda bulundular.
Kimliği belırsiz kişiler tarafından
dört gün önce Di>arbakır"da öldü-
rülen Dicle Üniversitesi Eğitim Fa-
kültesi öğrencisi A. Samet Çetin'in
önceki gün Nusa>bin'de toprağa
\enlmesinden sonra çıkan olaylann
yol açtığı gergınlik sürüyor.
Nusaybin Cumhurivet Savcılığı
yetkilileri, toplantı ve gösteri yürü-
yüşleri yasasına muhalefet eden 130
kişinin gözaltına alındığını ve sor-
gulamalarının tamamlanmasının
ardından mahkemeyeçıkanlacağını
bildirdiler. Bu arada önceki akşam
37 kişi daha polis tarafından evle-
rinden alındı.
Olaylan ve gözahına alınmaları
protesto eden Nusaybin Lisesi öğ-
rencileri dün derslere gırmediler.
Kantınde oturma eylemine başla-
yan öğrenciler. okul müdürünün
ikazlarına karşın derslere girmedı-
ler. Öğrencıler. gözaltına alınanlar
serbest bırakılıncava dek eylemleri-
ni sürdüreceklerini bildirdiler.
Nusavbin'e dün bölgedeki bazı
merkezlerden takviye güç gönderil-
diği gözlendi. Mardin Valisi Bolat
Bolatoğlu da dün bir ara ılçeve gide-
rek incelemelerde bulundu. >etkili-
lerden bilgi aldı. Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği yetkilileri ise, cenaze
töreniyle ilgili olarak "ilçede sadece
kepenk kapatma eylemi var" bilgisi-
ni verdi.
Bu arada bir grup PKK militam dün
akşam 20.00 sıralannda ilçe merkezin-
deki polis lojmanlanna roketatarü sal-
dın düzenledi. Saldında lojmanlara iki
roketatar mermisinin isabet ettiği ve
binanm iki katında hasar meydana
geldiği bildirüdi. Olayda ölen ya da ya-
ralanan olmadı.
Önceki gün meydana gelen olay-
lar sırasında \aralanan bazı kişile-
rin. gözaltına alınma korkusuvla
sağlık kuruluşlarına başvurmadan
kendi olanaklanyla tedavi olmaya
çalıştıkları belirtildi. Nusaybin'de
me>dana gelen olaylan protesto
eden Derik \c Midyat ilçelerindeki
esnaf da dün dükkânlarını açmadı.
A. Samet Çetin'in cezane töreni
\apıldığı sırada evinin önündeyken
vapılan silahlı saldırıda öldürülen
Nusavbin Tapu Sıcil Müdürü Adil
Bayık'ın cenazesi. doğum yeri olan
Şanhurfa'ya gönderildi.
Öte yandan Şanlıurfa'nın Bozova
ilçesı şakınlannda toprağa gömülü
durumda Kalaşnikof marka 6 tüfek
ele eeçrildi. bir kişi yakalandı.
Kalaşnikof. 20 şarjör. 504 mer-
mi ve beş kişilik teçhizat ele geçiril-
diğini belirtti.
Partisinin grup toplantısında konuşan SHP lideri, 'Sözleriniz çarpıtılabilir' dedi
Inönü'den milletvekillerine: Dikkatli konıışımANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan
Yırdımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü,
pstili milletvekillerinden Guneydoğu olaylan ko-
nısunda "hiçbir yanılgıya neden olmayacak bi-
çinde dikkatli konuşmalanm" istedi.
SHP Mecüs grubu toplantısında bir konuşma
yasan İnönü, milletvekillerine hükümet çalışma-
\sn konusunda biigi verdi. "Yenilikçiler"in ken-
dsini "kerhen" destekledikleri haberlerini değer-
lediren İnönü, "Durum hiç de öyle değildir" de-
d. Kişisel kırgınhklar ve ayrılıklann demokra-
siie doğal olduğunu vurgulayan İnönü, parti
i^ndeki eleştiriler sırasında da bu noktanın unu-
tumaması gerektiğini söyledi.
Güneydoğu'da halkı huzursuz eden olaylann
vebulanık ortamın sürdüğıinü arumsatan Inö-
vn. hükümetin sorununu çözme girişimlerinin
sMauçlanmasmı istemeyen güçler bulunduğunu
toiinti. İnönü, "PKK terörü devam ediyor. Ce-
nselerde olaylar çıkıyor. tnsanlanmız ölüyor.
Karanlık bir hava var" dedi. Ülke bütunlügünü
her zaman savunarak çözüme vanlacağmı vur-
gularken, "çözümü istemeyenlerin hüsrana
uğrayacaklarmı" söyledi. "Böyle büyiik bir da-
vayı çözmeye çalışan SHP'nin de birtakım eleş-
tirilere uğreması normaldir" diyen İnönü, şöyle
devam etti:
"Bizim fikrimizin ne olduğunu, yanılgıya ne-
den olmayacak biçimde halkımıza açıklamamız
şarttır. Ben yapıyorum, milletvekillerimizin de
bunu yapması şart. Ülkenin bütunlügünü koru-
yarak üniter devlet yapısı içinde demokrasiyi, in-
san haklannı tam manasıyla getirmek. Millerve-
killerimizden istediğim buna tam manasıyla uy-
maiandır."
Güneydoğu'da çözüm istemeyen güçlerin ken-
dilerinin de sözlerini çarpıtmaya hazır oldukla-
nnı öne süren İnönü, Diyarbakır Milletvekili
Mabmut Uyanık ile ilgili bir haberi örnek verdi.
Uyanık'ın Kulp ve Lice olaylan sırasında güvenlik
kuvvetlerinin aleyhine calıştığı haberinin doğru
olmadığını söyleyen İnönü, İçişleri Bakanı'ndan
da resmi kayıtlardaki yanlışlığın düzeltilmesüıi
istediğini kaydetti. İnönü, etnik olaylann uzlaş-
ma ve hoşgörü ile çözüleceğini vurguladı.
SHP'li bakanlann hükümete önemli katkıda
bulunduğunu anlatan İnönü, yolsuzluklann or-
taya çıkarılması için çalışacaklannı kaydetti.
lzmir Milletvekili Veli Aksoy'da, milletvekil-
lerinin grupta konuşmalar yaptıklanm ve eleşti-
rüerinin dikkate ahnmadığını söyledi. Aksoy, rnil-
letvekillerinin verdikleri tüm yasa önerilerinin
grup yönetiminde bekletildiğini belirterek, hükü-
met çalışmalannda milletvekillerinin de yardımcı
olmalarına özen gösterilmesini istedi. Botaş'ta-
ki örgütlenme konusunda söylediklerinin araş-
tınlmadığma dikkat çeken Aksoy, sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Mesela Lice'de Yüzbaşı Nevzat Arık, bir mil-
letvekiline küfredebiliyor. Hakkında sonışturma
açılmıyor. 'Koskotas dosyaa var, ilgili bakan yol-
suzluklan takip ediyor' deniyor. Ama basında bir
iki gün tartışılıp geçiyor. Bu kadar önemli bir
olay varsa Meclis'e getirilmeli. Eğer Koskotas
dosyası varsa Mecüs soruşturması açılmalı. Ya-
nımızdaki Yunanistan'ın bize bu konuda örnek
olması gerekli. İller Bankası belediyelerin borç-
larını sildiğini söylüyor. Ama hangi belediyenin
ne kadar borcunun silindiğini bilmek benim de
hakkım."
Belediyelerin yüzde 75'ini elinde tutan
SHP'li belediyelerin borçlarının ne kadarı silin-
di? Bunların tümünün açıklanması gerekli!'
Demir, Aksoy'un konuşmasından sonra yeni-
den söz alarak, Yüzbaşı Nevzat Ank'ın bölge hal-
kını potansiyel suçlu olarak gördüğünü, millet-
vekili Mahmut Uyanık hakkında da yanhş rapor
verdiğini söyledi. Demir, yüzbaşı hakkında İnö-
nü'nün de araştırma yaparak gruba bilgi verme-
sini istedi.
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Çankaya Kurultayı ve
Dışişleri Kararnamesi
ANKARA — Cumhurbaşkanı'nca düzenlenen üç gün-
lük "Çankaya Kurultayı" önceki akşam sona erdi.
Köşk yetkilileri, Kurultay'a eşler dahil 6 bin kişinin ka-
tıldığını açıkladı.
Bay ve Bayan Özal, üç günde 6 bin kişinin elini tek tek
sıktı. Üç günlük kurultayın ikişer gün ara verilerek bir haf-
tada tamamlanmasının nedeni, her 2 bin elden sonra
Özallar'ın kollarını dinlendirmek içindi.
Son gün, bütün kurultaylarda olduğu gibi çok heyecanlı
oldu.
Konuklar, tıpkı kararsız delegeler gibıydiler. İlgilerini ki-
min üzerine yönelteceklerini bilemediler.
Bir yanda çevrelerıni kahkahayla sarsan Metin Akpınar-
Zeki Alasya çifti, öte yanda genç ve güzel hamile eşiyle
el ele İbrahim Tatlıses, bir başka köşede Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Güreş ve bakanlar, hemen arkaların-
da anamuhalefet lideri Yılmaz ve zarif eşi Berna Hanım
ve istanbul'dan gelmiş onlarca, yüzlerce irili ufaklı film,
TV ve sahne yıldızı ile Köşk tıklım tıklımdı.
Özallar'la, bakanlarla anı fotoğrafı çektırmek için yarış,
sonuna doğru, kıran kırana bir mücadeleye dönüştü.
Çünkü, Özallar'ın fotoğrafları imzalayacağı söylentısi ya-
yılmıştı.
Yıldızların Özallar'dan sonra en çok ilgi gösterdiği poli-
tikacı Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin oldu.
Çetin'e, Cumhurbaşkanı Özal da çok ilgi gösterdi.
Ozal'ın ilgisi, Dışişleri Bakanı'na yönelik ilgiyi daha da
arttırdı.
Meslek büyüklerimiz, gazetecinin, halkın eğilimlerine
göre davranması gerektiğini öğütlerler.
Biz de öyle yaptık.
Dışişleri Bakanı'na hazırlandığı söylenen "Cumhuriyet
tanhinin en büyük Dışişleri kararnamesi" hakkında soru-
lar yönelttik.
Çetin, "tarihin en büyük kararnamesi" haberini doğru-
ladı.
Ve şunları söyledi:
"Üç ayrı kararname var. Birincisi, hemen atama bekle-
yen yeni ilişki kurdu-'
Dışişleri Bakanı'na,
hazırlandığı söylenen
"Cumhuriyet tarihinin en
büyük Dışişleri
kararnamesi" hakkında
sorular yönelttik. Çetin,
"tarihin en büyük
kararnamesi" haberini
doğruladı.
ğumuz ülkelerin baş-
konsoloslukları.
İkincısi, tanıdığımız
yeni ülkelere de gön-
derilecek büyükelçi-
ler. Üçüncüsü de
bakanlıkta yaptığımız
yeni düzenlemenin
gerektirdiği atamalar.
Bunların hepsı çok
yakında yürürlüğe gi-
recek."
Sorduk:
"Cumhurbaşkanı hepsine imza atar mı?"
Çetin güldü:
"Hariciye'de işler farklıdır. Anayasaya göre büyükelçile-
rin valiler gibi Cumhurbaşkanı'nı temsil etme özellikleri var.
Bir de bir diplomatın kararnamesinin geri çevrilmesi, kişi-
sel olarak mesleğine gölge düşurebilir. Bu nedenle, büyüı
kelçi atamaları cumhurbaşkanlan ile bir diyalog içinde.
gerçekleştirilir. Zaten anayasa ve gelenekler de bunu ön-
görüyor!'
Bu kez bir dedikoduyu soruya dönüştürdük:
"Bakanlığın yeniden yapılanma kararnamesindeki genel
müdür sayısını Cumhurbaşkanı çok bulmuş ve azalttırmış.
Doğru mu?"
Çetin, çok açık sözlü:
"Evet doğru, ama kısmen. Şöyle, biliyorsunuz, bakan-
lıktaki genel müdür sayısı yetersizdir. Dokuzdan 16'ya çı-
karmak istiyorduk. Cumhurbaşkanı ile yılın son haftasında
MGK toplantısında karşılaştık. 'Ne yapacaksınız bu kadar
genel müdürlüğü?
1
diye sordu. Anlattık. Olumlu buldu.
Böylece kararname 15 genel müdürlük olarak çıktı. Bir ge-
nel müdürlükten vazgeçtiğimiz doğrudur."
"Özal'ın isteği üzerine?"
"Evet"
"Peki, Cumhurbaşkanı ile sizin aranızda kabinenin Baş-
bakan dahil hiçbir üyesi ile kıyaslanmayacak bir yakınlık
var. Doğru mu?"
"Evet."
"Hemşehrilikten falan kaynaklanmıyor. Neden öyle?"
"Çünkü, Dışişleri Bakanı ve bakanlığı, Cumhurbaşkanı
nın dış dünya ile temaslarını yürütmek, bu konuda iletişim
içinde olmak durumunda. Anayasa ve sistem bunu gerek-
tiriyor. Herhangi bir bakanın veya bakanlığının bu ölçüde
bir bağlantı içinde olması gerekmiyor. Bir de Sayın Cum-
hurbaşkanı ile 1960'ların sonundan DPTden başlayan belli
bir tanışıklığımız var."
Dışişleri Bakanı'ndan kararnamede yer alacak bir iki
ismi rica ettik. Gülerek "izin ver, söylemeyelim" dedi.
Bunun üzerine Çetin'e ve Özal'a "çokyakın" kaynakla-
ra doğru yöneldik.
Kesıne yakın bazı bilgiler elde ettik.
Müsteşar Özdem Sanberk yerini koruyor. VVashington
Büyükelçisi Nüzhet Kandemir, AT Daimi Temsilcisi Büyük-
elçi Cem Duna gibi önemli merkezlerdeki büyükelçiler gö-
revlerini sürdürecekler. Beşten yediye çıkan müsteşar
yardımcılıklarından birisine Bükreş Büyükelçisi Tugay Ülu-
çevik, diğerine Kuveyt Büyükelçisi Güner Öztek getirili-
yor.
"Kurultay"dan, "listeye giren isim almadan" çıkmak
olmazdı.
Biz de öyle yaptık. Bunu da "en yetkili ağızdan" doğ-
rulatarak...
SHP Diyarbakır Milletvekili
Dicle: PKK taban buldu
lç Politika Servisi — HEP
kökenli SHP Milletvekili Ha-
tip Dicle, PKK'nın halk içinde
taban bulmuş bir hareket ol-
duğunu savunarak, "Beni ve
arkadaslanmı parlamentoya
Kiirt halkı gönderdTdedi. Bu
arada HEP kökenli SHP mil-
letvekilleri, dün gece görüştük-
leri Leyla Zana ve Hatip Dic-
le"den, SHP'nin ihraç karann-
dan önce istifa etmelerini iste-
diler. İki milletvekilinden ka-
rarlarım bugün açıklamalan
istendi.
Leyla Zana ile İstanbul'-
dan Ankara'ya hareketin-
den önce Atatürk Havali-
mam'nda gazetecılerin soru-
lannı yanıtlandıran Hatip
Dicle, SHP ıle olan beraber-
lıklerının "Kürt realitesini
satunmaya" yönelik olduğu-
nu bıldırdı.Dicle şuiddialar-
da bulundu:
"Beni \e arkadaslanmı
parlamentoya Kürt halkı
gönderdi. Bu sorun şayet
TBMM içinde çözülmezse
Doğu'da çok kan akar. SHP
ile beraberliğimiz, ilke >e gö-
rüşlerimizden taviz vereceği-
miz anlamına gelmez. Biz
sadece SHP'ye iyi bir yol ar-
kadaşı olmak isti\oruz."
HEP kökenıi milletvekilleri,
Zana ve Dicle'nin dün akşam
Ankara'ya dönmelerinden
sonra bir araya geldiler. Top-
lantıda, iki mületvekiline, "Siz-
ler ihraç karannı beklemeden
istifa edeceksiniz. Ama biz si-
zi yalnız bırakmayacağız. Böy-
lelikle partiye dönme şansını-
n yitirmeyeceksiniz. Karannızı
bize yarın (bugün) bildirin"
denildi.