23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 HABERLER 15 OCAK 1992 ORTAM ŞAHİIN ALPAY Cezayir İslamcılara Bir Şans Tanımalıydı Ülkeyi otuz yıldır yönetmekte olan Utusal Kurtuluş Cep- hesi ve ona bağlı ordu, Cezayir'de demokrasi deneyini rafa mı kaldırıyor? Bu satırlarm yazıldığı sırada durum öy- le görünmekte. Cezayir'deki son gelişmeleri ilgiyle izlerken hatırıma gelen şeylerden biri, geçen yaz tanıştığım Eranlı aydının anlattıkları oldu. Yoz ve kokuşmuş Şah diktatörlüğüne karşı hemen tüm Iran, Humeyni ve adamlarını kurtarıcı gibi görmüştü. Şah devrilip yerine ülkeyi ortaçağ karanlığına döndüren molla- lar diktatörlüğü kurulunca, Humeyni başa geçti diye bay- ram edenlerin önemli bir bölümü hüsrana uğramıştı. Mol- laların kendileri gibi düşünmeyenleri zindanlara tıkmaya ve katletmeye başlamalarından sonra o da ailesiyle birlik- te Türkiye'ye sığınan yüz binlere katılmıştı. Cezayir'de olup bitenler elbette ki iran'ı anımsatıyor. Iki ülke arasında gerçekten iki temel benzerfik var. Bunların birincisi, her iki ülkede de halkın Islamcıları belki aynı öl- çüde yoz ve kokuşmuş diktatörlüklere karşı kurtarıcı ola- rak görmeleri. Dik- _ « _ _ _ _ _ _ ^ _ ^ _ _ Cezayir İslamcılara bir şans tanımalıydı. Bu, İslam'la demokrasinin bağdaştırılması yolunda yeni ye önemli bir adım olabilirdi. Ümit edelim ki, Cezayir'de bu fırsat tûmöyle kaçırılmış olmasın. tatörlere karşı mu- halefetin ancak camilere yuvalana- bilmesi. ikincisi, her iki ülkede de çogun- luğun Isiamcıları şeriatın egemen kı- lınması için değil; diktatörlük, sefalet ve kokuşmuşluğun son bulması için desteklemeleri. Ama Cezayir ile Iran arasında Batılı yorumcuların da altını çizdiği birçok benzemezlik var: • Cezayir'de Islamcılar demokratik yoldan mücadele ve- riyorlar. Eğer ülke tarihindeki ilk serbest seçimler tamam- lansaydı, Cezayir islamcıların demokratik yoldan iktidara geldikleri dünyadaki ilk ve tek ülke olacaktı. • Cezayir'de Islamcılar, katılma oranının yüzde 58 dola- yında kaldığı son secimlerde oyların salt çoğunluğunu bile alamadılar. Yürürlükteki anayasa uyarınca Islami Selamet Cephesi (FIS) en azından uzun süre laik güçlerle uzlaşma içinde yaşamak zorunda kalacak; öncelikle ekonomik nite- likte olan vaatlerini yerine getiremezse belki gelecek se- çimlerde gücünü yitirecekti. • iran'dan farklı olarak Cezayir, Şii değil Sünni. Din adamları yönetimi Sünni Müslümanlar arasında kabul gö- ren bir anlayış değil. • Cezayirli Islamcılar arasında ılımiı kanadın (Cezara) radikal kanada (Selefiye) göre daha güçlü olduğu bilini- yor. • 26 milyon Cezayirlinin çoğu Fransızca konuşuyor. Ak- deniz'in hemen kuzeyindeki Avrupa ülkelerinin Cezayir üzerinde yoğun etkisi var. Fransa, Ispanya ve Italya'da ya- şayan dört mrlyon dolayında Cezayirli ülkeleriyle yoğun bir iletişim halinde. Cezayir dünyaya hayli açık bir ülke. Kısacası, Cezayir'de Iran tipi bir mollalar diktatörlüğü kurulması uzak olasılık. Bütün bunlar dikkate alındığında, Cezayir islamcılara bir şans tanımalıydı. Bu, Islamla demokrasinin bağdaştı- nlması yolunda yeni ve önemll bir adım otabilirdi. Hıristi- yanlığın özgür düşünceyle, demokrasiyle barışması yüz- y»llar aldı. Hıristiyanlıktan 600 yıl kadar genç olan Islamın bu arayı kapatabilmesi için böyle fırsatlara ihtiyacı var. Ümit edelim ki, Cezayir'de bu fırsat tümüyle kaçırılmış olmasın. Aksi takdirde Islamcılar belki demokrasi dışı yol- lardan yine iktidara gelebilir; iktidarları en istenmeyen biçimlere bürünebilir. Cezayir'de olup bitenler ister istemez Türkiyemizin üs- tünlüklerini de düşündürüyor. Türkiye, demokrasisindeki bütün tökezlemelere rağmen, islamcılara da demokratik yoldan iktidara gelebilme olanağını tanıyan ilk Müslüman ülke oldu. Türkiye'nin kendineözgü Islamcı partileri (MNP, MSP ve RP) 1970'lerden bu yana, kontrollü biçimlerde de olsa demokratik rekabetin içinde oldular. Ne 1971 nede 1980askeri müdahaleleri islamcıların ikti- dara gelişini engellemek için yapıldı. islamcı parti bugüne değinençok yüzde 12oranındaoyalabildi. Buorana18yıl önceki 1973 seçimlerinde ulaştı. Dört yıl süreyle iktidar or- tağı olmasına rağmen, 1977 seçimlerinde oy oranı yüzde 8'e düştü. Son 1991 seçimlerinde yüzde 10'luk barajı geçe- bilmek için başka partilerle seçim ittifakı kurdu ve şeriatçı görünmemek için elinden geleni esirgemedi. Çok şükür Türkiye'de Müslümanların ezici çoğunluğu yalnızca ibadetözgürlüğü istiyor veoylarını "düzenin par- tileri"ne veriyor; islamcılar da "Allah'ın düzenini" değil "Adil düzeni" savunuyor. Kabul etmek gerekir ki, Türkiye'de İslamcıların tek baş- larına iktidar olmaları uzak bir ihtimal. Bu ihtimalin ger- çekleşebilmesi için bugün olduğundan daha da ılımlılaş- maları gerekir. O takdirde de şeriatçı bir diktatörlük kurmaya kalkışmaları olasılığı sıfıra iner. Türkiye'nin demokratlar açısından iyimser olunacak yanları da yok değil. İslamı demokrasiyle bağdaştıran tek ülke, Türkiye. Şükran Mektubu davası •İstanbtıl Haber Serrisi - Sabah gazetesinde yayımlanan "Özal'dan Amerika'ya Şükran Mektubu" başhkh haber nedeniyle Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından açılan davada, mahkeme mektubun yazılıp yazılmadığının ABD Büyükelçiliği'nden soruimasına karar verdi. Haberi yazan Muammer Yaşar Bostancı ile Sorumlu Yazıişleri Müdürü Kemal Yıldınm'ın yargılanmalanna devam edildi. Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden yapılan imza karşılaştırması sonucu hazırlanan rapora itirazettiklerini belirten Avukat Hasan Bıyıklı. İsveç Kraliyet Suç Akademisi'nin "İmza karşılaştırması için fotokopiden sağlıkh bir sonuca ulaşılamayacağına" ilişkin görüşünü içeren yazıyı mahkemeye verdi. TÜSİAD'dan Çetin'e ziyaret • ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, dış politikanın önemli bir parçasının da iş dünyası oîduğunu belirterek, dış politikanın artık iş dünyası ile birlikte yürüdüğünü söyledi. Hikmet Çetin, TÜSİAD Genel Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve Güler Sabancı'yı kabulü sırasında Avrupa ve dünyadaki gelişmelerin gerektirdiği işbirliğinde, iş dünyasımn özel bir katkısı olacağını belirterek eski SSCB cumhuriyetlerinin serbest piyasa ekonomisine geçişlerinde işadamları ve kuruluşlarının büyük katkısı olabileceğini kaydetti. DYP kongresi erteleniyor • ANKARA (ANKA) - Seçimler ve hükümet kurma çalışmalan DYP'nin 4'üncü olağan büyük kongresinin bir yıl gecikmeli olarak toplanmasına neden olacak. DYP'nin teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, secimlerde aday olan 54 il başkanı ile 130 ilçe başkanımn teşkilatta büyük boşluk yarattığını söyledi. Bu boşluklann yönetim kurullan içinden seçimler yapılarak "şimdilik" doldurulduğunu belirten Gölhan, "teşkilat delik deşik. Olağan yollardan kongre toplayarak bueksikliği gideremedik" dedi. 3'üncü olağan büyük kongresini 1990 yılının 24-25 kasım tarihlerinde toplayan DYP'de tüzük gereğince 1992 kasım ayında yapılması gereken 4'üncü olağan büyük kongre de toplanamıyor. DYP lideri, Özpl'ın başbakanlığı döneminde verilen yolsuduk dosyasını işleme koydurtmachğını söyledi DemîreFden büyüksuçlamaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı özal'ı, başbakanlığı döneminde Kutla Savaş tarafından verilen yolsuzluk dosyasını "işleme koymamakla" suçladı. Demi- rel, "Biz iktidar olmasaydık, o raporiar devlet arşivinde çürii- yüp gidecekti" dedi. DYP'nin dünkü Meclis gru- bu toplantısında konuşan Demi- rel, "iist dttzey bir bürokrat ta- rafından verilen yolsuzluk dosyası" konusundaki haberle- re açıklık getirdi. Demirel, isim vermeden, Başbakaıtfık Teftiş Heyeti Başkanı Kutlu Savaş'ın 10 Nisan 1989 tarihinde "döne- min başbakanına" bir dosya verdiğini, ancak Başbakan'ın "maamele yapılmamasını emrettiğini" anlattı. Bu "şok iddianın" muhataplarından Kutlu Savaş ise Cumhuriyet'in sorularına karşılık "Başbakan konuştu" demekle yetindi. Başbakan Demirel, konuşma- sında, güncel siyasi gelişmelere ve hükümet icraauna ilişkin bil- giler de verdi. Cumhurbaşkanı özal tarafından "veto" edilen erken emekliliğin önümüzdeki hafta başında TBMM'de "mut- laka yasallaşacağım" söyledi. Demirel, yaruı Meclis'e verile- cek olan 1992 bütçesi hakkında da geniş bilgi verdi. Yolsuzluk Başbakan SüJeyman Demirel, yolsuzluklarla ilgili olarak elle- rinde 10 dosya bulunduğunu ve bunların üzerinde incelemeler yapıldığını, ayrıca bunların dı- şında çok sayıda iddia olduğu- nu söyledi. 1989 nisanında dö- nemin başbakanına (özal'a) ve- DEMtREL GRUPTA — DYP Genel Başkanı Demirel, 10 Nisan 1989 tarihinde Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın, dönemin Başbakanı Özal'a bir yolsuzluk dosyası verdiğini açıkladı. Dosyanın işleme koydurulmadığını soyleyen Demirel, "Biz iktidar olmasaydık bu raporiar devlet arşivinde çüriiyiip gidecekti" dedi. rilen yolsuzluk dosyalarındaki iddialann da araştınlmaya baş- landığını belirten Demirel şöy- le konuştü: "1989'dan 1992ye iiç yıl geç- miş. Belki biz iktidar olmasay- dık, o raporiar devlet arşivinde çüriiyiip gidecekti. Şundan emin olun ki, devleti felç etmeden, çaltşanlanrahatsızetmeden yol- suzluklann tümünün hesabı millet adma mutlaka sorulacak- tır. Bizirn vatandaşa sözümüz var. Her kör kuruşun hesabını soracagız. Yetim bakkını ara- ru." Başbakan Demirel, DYP Meclis Grubu'ndaki konuşma- sında, erken emeklilik yasa öne- risinin önümüzdeki hafta TBMM'de görüşüleceğini ve mutlaka yasallaşacağını söyledi. Bu konuda kanun hükmünde kararnameden vazgeçtiklerini belirten Demirel, özal'ın erken emekliliğe Uişkin KHK'den son- ra yasayı da veto edebileceğine dikkati çekti. Demirel, bu du- rumda konunun yeniden Çan- kaya'ya gönderilmesinin zaman alacağını kaydederek "On sene- dir yapılmamış, iki ayda yapı- lırsa kıyamet mi kopar" dedi. Demirel yann saat 17.00'de Meclis'e verilecek olan 1992 yı- h bütçesi hakkmda da geniş bilgi verdi. Türkiye gibi kalkınan ül- kelerde bütçedeki deliğin her za- man büyük, yamanın ise küçük oîduğunu, harcanmış bir bütçe- yi yapmaya calıştıklannı anla- tan Demirel, şunlan söyledi: "Devletin bütün rakamlaruu, yani kalbini, nabzını, nefesini, hafızasını, beynini gösteren ra- kamlan alt alta koyduk. 1992 yıhnda bir de enflasyon taahhü- dümiiz var. 'Koyuver gitsin. Kaç para bulursan o kadar sar- fet, bulamadığını da sarfet, son- ra bulursun' polhikasını takip ederseniz, Türkiye'nin, süper enflasyondan hiper enflasyona gitmemesi için hiçbir sebep yok- tur. Yani bu enflasyon bile az gelir. Bunun biperi kapıda bek- liyor." 1992 makro hedefleriyle ilgi- li de bilgi veren Demirel, devle- tin yatınm alanından yavaş ya- vaş çekileceğini ve yerini özel gi- rişimcilere bırakacağını vurgu- ladı. Devletin göriinürde öde- meler dengesi sorunu olmadığı- nı kaydeden Demirel, 1 milyar 100 milyon dolara gereksinim duyulacağını belirtti. Demirel, "Bu, temin edilmesinde bir güç- lük olmayacak dnsten. Birta- kım taahhüUere girişilmiş. Bu taahhatfcr işletilecek. 7.5 mttyar dolar dış borç ödenecek olma- sına rağmen, TC Devlen'nin bir dış ödemeler dengesizliği olma- yacak. Kiğıt üzerinde toparla- dığımız devleti makul bir siire içinde fiiliyatu, gerçekte de toparlayacağız" dedi. TMO yolsuduğu ile ilgili araştırma önergesi görüşülecek Dk dosya Meclîs yolundaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Tütün ve gümrük depolan ile Toprak Mahsulleri Ofisi ve üretici birliklerine ait depolarda ANAP döneminde yapıldığı iddia edilen suiistimallerin ortaya çıka- rılması amacıyla DYP'lilerin verdiği Meclis araştırma önergesi, ANAP'hla- nn da lehte oyları ile kabul edildi. Ha- yali ihracat olaylarına ilişkin araştırma önergesi de bugün MecüVte tarüşılacak. Dünkü önerge üzerinde hükümet adı- na söz alan Devlet Bakanı Akın Gönen, kel depolarını "facia" diye niteleyen De- miralp, mevcutlarla stoklar arasında bü- yük farklıhklar oîduğunu söyledi. Bu bulundu. konuda araştırmamn başlatılmasından sonra söz konusu depolarda yangın cı- kanlabileceğini iddia ederek gerekli ön- yapan pariamenter ya da bakanlara Yü- Ortaklığı'na devredilip bir Fransız Fır- ce Divan yolunun acılmaa" önerisinde ması olan GAN'a 18 milyon dolar kar- Yolsuzluklar dizboyu TMO'nun iflasm eşiğine gelmesine lemlerin alınmasmı isteyen Demiralp, karşın bu kunüuştaki yolsuzluklann diz geçmiş dönemde depolarda çıkan yan- boyu oîduğunu vurgulayan Aksoy, bu gınların kaza olmadığını savundu. yolsuzluklardan da örnekler verdi. Ak- SHP Gnıbu adına söz alan Izmir Mil- soy, KlT'lerin özelleştirilmesi gündeme letvekili Veli AJtsoy, hükümetten, yol- getirilirken TMO'nun Gaziantep'teki suzluk olaylannı birkaç gün basında tar- Beslen Makarna Gıda Sanayii ve Tica- hükümet olarak yolsuzluklann üstüne tıştınp sonra konuyu kapatmamalannı retA.Ş.'ye, YPK'mn karanyla yüzde 45 gitmeyi programa aldıklarım belirtti. istedi. Toplumun ANAP iktidarı döne- hisse ile ortak edildiğini kaydetti. Aksoy, önerge sahibi olarak söz alan trfan minde hayali ihracata, usulsüz ihalele- "Firmanın arkasındaki, ANAP'uı hangi Demiralp, ANAP hükümetleri döne- re alıştırıldığını, ancak artık hesap sor- yöneticisidir" diye sordu. Aksoy aynca minde, KlT'lerde vurgunlar yapıldıgını, m a devrinin geldiğini belirten Aksoy, kâr eden Güneş Sigorta A.Ş.'de yüzde bazı kişilerin devletin olanaklanyla zen- "Gündemdeki yolsuzluk olaylannın 30 oranında payı olan TMO'nun hisse- gin olduklanm vurguladı. Gümrük Te- parlamentoda tartısılması ve yolsuzluk lerinin YPK'mn karanyla neden Kamu şılığında satıldığını da sordu. RP Grubu adına söz alan Cevat Ay- han da KİT denetimlerinin daha sık ve seri yapılması gerektiğini kaydetti. ANAP aChna söz alan dönemin Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci her türlü araştırmaya açık olduklarmı, öner- genin açılması yönünde oy kullanacak- larmı bildirdL Türkiye'nin 1980 öncesin- de döviz sıkıntısı çekmesi sonucunda ha- yali ihracat ve ithalatın ortaya çıktığını belirterek Başbakan Süleyman Demirel'- in, yeğeni Yahya Demirel yüzünden sı- luntıya düştüğünü kaydetti. Kahveci, "Bugün o dosyalar elinizde. Acaba o dosyaları şimdi nasıl değertendireceksiniz" diye sordu. Belediye sınavı 'Sen, ben bizim oğlan' kazandı İBRAHİM KAÇMAZ BİSMİL — İşçi ve memur ahnmasıyla ilgili belediye sına- vında ve göreve başlatma sıra- smda yasaya aykın hareket edil- diği öne sürüldü. Sınava girip de kazananların tamamının sınav komisyon başkanı da olan Bis- mil Belediye Başkanı Abdurrah- man Arslan ile komisyonda gö- revli Milli Eğitim Müdürü Meh- met Çeük'in akrabalarından oluşması, ilçede tepkiyle kaıVı- landı. Bazı encümen ve meclis üyeleri, sınavın iptali amacıyla imza toplamaya başladı. Bismil Belediyesi tarafından 17 işçi ve memurun işe ahnma- sı amacıyla 21 ve 23 arahk ta- rihlerinde yapılan sınavda usul- süzlük yapıldığı, işe başlatmada da "akrabalık özelliği"nin arandığı belirtildi. Sınava giren 77 kişiden sözlü sınavı da kaza- narak işe başlayan 17 kişinin bir süre önce DYP'den ihraç edilen Belediye Başkanı Abdurrahman Arslan ile Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çelik'in yakım olduğu saptandı. Sınavı kazanan kişiler ve akrabalık ilişkileri şöyle: "Zaman Arslan, Nedim Ars- lan (Belediye Başkanı nın kar- deşinin ofuUarı), Zeki Çakmak (başkanın yeğeni), Bekir Olgun (başkamn 2. derece akrabası), Ozcan Kaçmaz (başkamn yeğe- ni), Osman Acar (başkamn ye- ğeni), Mahmut Gozüaçık (baş- kamn 3. derece akrabası), Ra- mazan Altunç (başkamn baJdı- zının oğlu), Naci Tekin (başka- mn yeğeni), Mehmet Arslando- ğan (meclis üyesi Ismet Arslan- doğan'ın oğlu), Hasan Çelik (MiUi Eğitim Müdürü Mehmet Çelik'in kardeşi), Ramazan Garzanlı (Meclis Uyesi Yılmaz Garzanlı'nın oğlu), Murat Zo- roğlu (Meclis üyesi Ihsan Zo- roğlu'nun yeğeni ve damadı)." Belediye daimi encümen üye- leri Sım Avşar, Hikmet Kahra- man, Nasır Anğtekin, Nizamet- tin Toprak ile meclis üyeleri Ali thsan Yaşa, Fahri Sansarkan ve tsmail Çağlayan, belediye yöne- timine başvurarak "görevi kö- tüye kullanma" anlammı taşı- yan sınav ve sonuçlanmn iptal edilmesini istediler. Yılmaz: OzaPdan görüş alacağını ANAP Meclis grubunda konuşan Genel Başkan Mesut Yılmaz, bazı gazetelerin kasıtlı olarak ANAP'ın muhalefet stratejisini etkilemek istediğini öne sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yilmaz, menfaat- leri ANAP ile catışan bazı grupların yeni bir "mnhalefet stratejisi" oluşturmak istedik- lerini ifade ederek Cumhur- başkanı Turgut Özal ile arala- nnda görüş aynhğı bulunma- dığmı söyledi. Yılmaz, izledik- leri muhalefet stratejisini sür- düreceklerini, Cumhurbaşka- m'nın çeşiüi konulardaki gö- rüşlerinden de yararlanacakla- nnı kaydetti. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı özal'ın ANAP'ın kurucusu ve doğal lideri oîduğunu belirterek Cumhurbaşkanı'nın görüş ve tavsiyelerini almaya devam edeceğini, bunu da Cumhur- başkanı'na zarar vermeden ya- pacağını anlattı. Yılmaz, bazı gazetelerin kasıtlı olarak ANAP'ın muhalefet stratejisi- ni etkilemek istedikJerini ifade ederek "Bizim partimizin dı- şında menfaatlcri bizimle ça- bşan kişilerin bizim manalefet stratejimizi tayin etmderiae izin venneyecegim. Başlangıçta nasıl bir muhalefet stratejisi vaat etmişsem, bunu sizlerin de görüslerini alarak, daha da olgunlaşürarak sürdüreceğim" diye konuştu. Yılmaz, hükümeti "şaşlun ve hazniıksız" olarak niteleyerek erken emeklilik yasa önerisinin bazı baskılara karşı verUmiş bir rüşvet oîduğunu, bu tasa- rıya kaıjı çıkacaklannı söyle- di. Yılmaz, yeşil kart uygulama- sının tam bir fıyasko oîduğu- nu ifade ederek ANAP'ta ohışturulacak bir komisyon ta- rafından Sağlık Bakanlığı'nın yakın takibe alınacagını açık- ladı. Yılmaz, Ankara Milletveki- li Yucel Seckiner'in anayasa değişikliği önerisiyle ilgili gö- rüşlerini açıklarken de bu ko- nuda henüz görüşlerin açıklık kazanmadığını belirtti. BÜRO — Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in K. Çekmece köprüsü üstünde kurulu irtibat bürosu, 7. bölgenin sorunlanna çözüm için haftanın 7 günü hizmet veriyor. Bakanın irtibat bürosuna 1 aydaöbin kişiişiçin başvurdu Tansu Çiller'in dert bürosu... GÜNDÜZ tMŞİR Devlet Bakanı Tansu Çiller- in K.Çekmece'de sorunlan sap- tamak için açtığı irtibat bürosu- na bir ay içinde 6 bin kişi iş için başvurdu. Rekor sayıdaki iş baş- vunısuyla âdeta İş ve îşçi Bul- ma Kurumu'nun şubesi gibi ça- lışmaya başlayan 'İrtibat Büro- su'na ilçe sakinleri "Dert Bürosu" adım taktdar. Büro yet- kilileri bugüne kadarki başvuru- lardan sadece 200 kişiye iş ola- nağı yaratabildiklerini belirttiler. 20 ekim seçimleri sonrası mil- letvekili adayı olduğu İstanbul 7. Bölge'de seçmenlere seçildiği takdirde bir büro kurup sorun- lan çözeceği yolunda verdiği sö- zü tutan Devlet Bakanı Tansu Çiller'in, K.Çekmece köprüsü üstünde açtığı irtibat bürosu yo- ğun şekilde çalışmalannı sürdü- rüyor. Başvurular tek tek değerlen- diriliyor, dosyalanıp ilgili yerle- re iletihyor. Büroda görev yapan 8 eleman her gün saat 09.00-19.00 arası arahksız hiz- met veriyor. Büronun ayhk kira gideri olan 500 bin lira ile çaü- seve kabul etmiş. "Üçe gerçek- ten bir sornnlar yumagı" diye konuşan Ali Karaaslan sözleri- ni şöyle sürdürüyor: "Öyle çok sorun var ki sıra- landırma yapmak mümkün de- ğil. Ancak bunca yoğun sorun arasında ilk olarak Halkalı çöp- Küçükçekmecelilerin büyük ilgi gösterdiği büroya başvuranlar iş isteminden aile kavgalarına arabuluculuk yapılması gibi çeşitli sorunlanna çözüm bulunmasını istiyor. şanların bütün masraflan da Tansu Çiller tarafından ödeni- yor. Son seçimlerde Çiller'le bir- likte bölgeden aday olan, ancak seçilemeyen Ali Karaaslan ilçe- nin sorunlannı bilmesi nedeniy- le büronun sorumluluğunu seve lüğünün kaldınlması için Sayın Bakanımız büyük ugraş veriyor. Büroya yurttaşlar büyük ilgi gösteriyor. Yaklaşık bir ayı aş- lun bir süredir hizmet verdiğimiz büroya yurttaşlar en çok iş için başvunıyor. Hatta bazüan utan- dıklan için anne ve babalannı gönderiyoriar. Biz de bn kişile- re birer dilekçe doidurtup yap- mak istedikleri iş, meslekieri gi- bi sorulan cevaplandırmalannı istiyoruz, Bn dilekçelere göre partimizle görüşüp iş istemleri- ni karşılıyoruz." Ali Karaaslan, işin dışmda ai- le kavgalan için arabuculuğa ka- dar çeşitli isteklerle büroya baş- vuran kişiler oîduğunu belirte- rek kendisine ilginç gelen şu ör- neği anlattı: "Çekmece çıkışında bir elek- trik direği devrilmek üzere yo- IUD yanına sarkmış. Direğin al- tı ve üstü yüksek ve alcak geri- lim taşıyor. tlce sakinleri her türlü başvunıya rağmen konu- yu haDedememişkr. 8 ay sonun- da bize geldiler. Bir hafta için- de hallettik. Büyük bir facia en- gellenmiş oldu." ANAP Gençleri örgütlüyor ANKARA (ANKA) — ANAP, gençlerin Mesut Yıl- tosf& yönelik ilgisini geUştirmek için üniversitelerden başlayan bir örgütlenme modeli geüştiri- yor. ANAP Sosyal Işler Başkan Yardıması Yücel Seçkiner, siyasi partilerin Gençlik ve Kadın Kol- İan kurmalannın yasaklanması nedeniyle "gençlik komisyonlan" bicimindeki ör- gütlenmeyi yaygınlaştınnaya ka- rar verdiklerin açıkladı. 74 il başkanhğma gönderilen genel- gede, gençlik komisyonlanmn en geç şubat ayı içerisinde ku- rulması istendi. Genelgede ko- misyon başkanlarının 28 şubat- ta Genel Merkez'de seminere ah- nacağı belirtildi. İl başkanlarına bağlı olarak çalışacak olan gençlik komis- yonlanmn başkanlan genel mer- kezde üst kurul gibi çalışacak olan "Merkez Komisyonn'nu" başkamm oylama ile sececekler. Her gençlik komisyonu içinde basından, araştırma ve istatistik- lerden, kültür ve eğitimden, sos- yal faaliyetler ve propaganda- dan sorumlu bir kişi olacak. Parti, gençlik komisyonlan- mn içinde çalışmak üzere üni- versitelerde örgütlenmeyi de gündeme getirdi. Anayasa değışıklığı önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — ANAP, seçmen yaşının 18'e indirilmesiyle ilgili anayasa değişikliği önerisini imzaya aç- tı. öneri metnini RP, MÇP ve DSP milletvekillerinin de imza- layacaklan öğrenildi. ANAP Grup Başkanvekilleri Mustafa Kalemli ile Ülkü Gö- kaip Güney, Genel Başkan Me- sat Yılnuu'ın isteği üzerine seç- men yaşının 18'e indirilmesiyle ilgili anayasa değişikliği önerisi gündeme getinüler. ANAP grup yöneticileri, imza sayısının 150'yi bulması halinde öneriyi TBMM Başkanlığı'na verecekle- rini söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle